4 yıl

sabah kalktım "günaydın" dedi. alışkın değildim lan kavga sonraları böyle olmazdı hiç.

- günaydın hayatım.
- kahvaltı hazır.
- ciddi misin
- ne şaşırdın?
- ne biliyim akşamdan sonra 3 gun yüzüme bakmazsın diye düşünüyordum.
- yok canım, düşündüm gece. Haklısın, abinle olman lazım.
- peki ya sen benle olacan mı?
- bilmem korkuyorum çok motordan.
- olmaz birşey hayatım takıcaz kaskları gezicez işte.
- düşeniyim izin ver onun için.
- tamam nasıl istersen

kahvaltımızı ettik. ofise gitmek için hazırlanıyordum ki babam çıktı odadan, siz gelmeyin, abinle hasret giderin dedi. vay kıyağa gel dedim.

@621 he bendim ya le

votka tazeliyorum isteyen el kaldırsın

@628 vodka panpa orjinali

abimle butun gun hem plan yaptık hem nba oynadık, uzun zamandır böyle bi şeyi yapmadığımız için, daha bi güzel geldi.

- abi yarın yengemde gelcek mi sen geldiğinden beri hiç gelmedi.
- ayrıldık lan biz.
- oha nasıl?
- başkasıyla evlenmiş 15 gun önce.
- yuh ne diyorsun?
- valla öleymiş oynuna bak sonra konuşuruz, nasılsa sapsapa gidicez gibi görünüyor.
- tamam aga kusura bakma.
- tamam gibtiret dedim ya.

Abimin, yüzünden belli olmuştu içindeki acı, 5 maçı da üstüste kaybetmesinden ruh hali. kalktı odaya gitti. Peşinden gittim, baktım fotğrafları falan topluyor ortada bi koli var dile kolay 7. yılın içindelerdi. ulan kendim ayrılsam bu kadar çok üzülmem herhalde düşünüyordum, kapıya dayanmıştım geldiğimi gördü gel la gel dedi. Çok sevdiği onun aldığı deri cüzdanı boşalttı onu da koliye attı. Ondan gelen herşey o koli de gibi görünüyordu. Arabaya inelim hadi dedi, koliyi de aldı. bi şişe vodkada koydu bagaja. hiç yapmazdı normalde

yazlığa bastık, hiç eve uğramadan sahile indik koliyi ve vodkayı aldı, sahile bi çukur açtı hepsini oraya döktü, üzerine de vodkanın bi kısmını. cebinden çok sevdiği zipposunu çıkardı bi sigara yaktı, herşey burda başlamıştı dedi. sigaradan derin bi nefes çekti, zippoyu da attı çatır çatır yanmaya başladı. vodkadan kaldırıyor, sigaradan çekiyor, gözlerinden yaş geliyordu. Vay amk abimi hiç bu kadar üzgün görmemiştim sanırım. gidip 2 tokat yapıstırasım gelmişti yengeme.

- hadi gidelim dedi. ağlamaklıydı ses tonu.
- gidelim abi.
- şu yol planına bakalım
- tamam
- sokayım yol planına seko
- sok abi

kafayı sıyırdığını düşündüm bi an. ama ters gitmedim hıncını benden çıkarmasın diye. "hadi abi" dedim. o kadar çabuk sarhoş olmuştu ki, anlatamam ayakta duramıyordu. arabaya zor bindi. "açım ben" dedi. " ne yemek istersin" dedim.

- yarak dıbına koyim ne istiyosan onu yiyelim işte.
- ne biliyim.
- tamam hadi yürü bi kokoreç yiyelim.
- tamam.

kokoreç yemeğe gittik, gecikince neslihan aradı tabi.

az mola gelirim 15 dkye

geldim bi part daha yazayım

- hayatım nerdesiniz? dedi.
- kokoreç yedik geliyoruz dedim.
- hıı annenler merak etmişler öyle çıkınca dedi.
- nolmuş ki
- abinin oda darmadağın
- he gelince konusuruz
- nolmuş ki
- neslihan!
- tamam amann bişe sorulmuyo sana da.
- ya gelince konuşuruz diyorum sen neler diyorsun.
- ya tamam dedim ne bağrıyosun
- bağartırma o zaman
telefonu kapattı, suratıma ilk defa telefon kapatışıydı, telefonu arka koltuğa attım, eve gitmeyelim dedim abime.

- noldu dıbına koyim
- duymadın mı?
- koy zütüne oda bi gün terketcek nasılsa seni, anı yaşa gidelim eve hadi dıbına koyim.
- tamamdır. ve eve sürdüm.

@637 sen sağol panpa

beyler geldim varsa gibleyen bi part girip kacıcam

eve vardığımızda abim direk odasına geçti bende öyle attım kendimi yatağa neslihan gelmiş birşeyler diyordu, dinlemiyordum bile. Abimin dediği aklımdaydı sürekli "nasılsa o da terkedicek bigun". neslihan'ın "beni dinle" diye bağarmasıyla irkildim.

- noldu? dedim.
- beni dinleme ihtiyacı bile hissetmiyorsun.
- peki bigünden bigüne beni dinledin mi?
- ne demek şimdi bu?
- telefonu bile dün suratıma kapattın.
- çünkü saçmalıyordun.
- ne saçmalamasından bahsediyorsun sen ya, abimleydim var mı ötesi. sana sormaman için diretiyorum sen hala soru soruyodun.
- evet evet öyle
- neslihan!
- tamam be sustuk. Zaten sustur sen beni hep böyle.
- ya ne susturması olan biteni bilmiyorsun sanki.
- bilmiyorum anlattığın mı var nereye gittiniz nerden bileyim.
- çarptırma konuyu.
- tamam bak gayet sakin soruyorum nereye gittiniz?
- abimin, yengemden kalan eşyalarını yakmaya gittik.
- bunu bana giderken söleyebilirdin.
- allah allah deli misin kızım? bilmiyordum nereye gittiğimizi bile yolda söyledi.
- tamam neyse
- neyse falan değil bugun çözecez bunu.
- çözüldü işte anlattın bitti.
- hayır efendim bitmedi, bıktım usandım bana 5 yaşında çocuk muamelesi yapmandan, neden böyle yapıyorsun, her gün daha bi dengesizleşiyorsun.
- gene ben suçluyum deme?
- suçtan değil her kızdığında böyle yapamazsın, anlamıyorsun ya da anlamak istemiyorsun söylediklerimi.
- tamam dikkat ederim bundan sonra. dedi ama emindim değişen hiç birşey olmayacaktı.

ertesi gün yola çıkacaktık, abim hazırdı çantalarımız sırtımızda, motorların 2 çantaları da dolu. evdekilerle vedalaştık, neslihan "bende geliyorum" dedi. sahiden geliyordu hazırdı. dünkü konuşma işe mi yaramıştı. kafamda binbir saçma soru dönerken, abim bana bi baktı " hay allah'ım yarağa yedik" gördüm yüzünde. atladık motorlara bastık yola abim önde bende hemen arkasında, nazi kasklarımız guneş gözlüklerimiz on numara bi şekilde yoldaydık. Neslihan her fırsatta boynumdan öpücük alıyordu. çok hoşuma gidiyordu sımsıkı dolanmıştı belime. şarkılar söylüyordu, yarım yamalak duyabiliyordum. ilk mola yerimize varmıştık, bafa. bilen bilir bafa, akbük'ü geçince, milas'a bağlı, bi göl. kenarında restorantların bulunduğu çok pahalı olmayan bir yerdir. Merak edenler için söylüyorum, o ada harbiden yüzüyor. Neslihan bu tarafı daha önce hiç görmemişti. göl kenarına oturduk abim wc2ye gitmişti. neslihan bana sarılırken;

- hayatım. dedi
- efendim sevgilim.
- özür dilerim. dün söylediklerini çok düşündüm haklı olduğuna karar verdim.
- sağol hayatım bana hak verdiğin için.
- seni çok seviyorum.
- bende seni çok seviyorum hayatım.

abim geldi. "güneş batmadan gökovada oluruz herhalde" dedi.

- acelemiz ne?
- 5 günde maksimum yol yapalım diye düşünüyorum işte akşam gökovada kalırız ordan devam. orayı hızlı bitirip dönüş yolunda şirinceye de uğrarız.
- bak o zaman uyar.
- e hadi kalkın o zaman.
- hadi.

Şirince, izmir'in selçuk ilçesine bağlı eski bir rum köyü. şarapları mükemmel ötesidir. Tabi kahvaltılıkları da.

yolumuza devam ettik, yolda 3 motorlu daha gördük selamlaştık, süperdi tüm motorcular böyleymiş. selam alıp verirlermiş. onları geçip yolumuza devam ettik. milas'ı geçtik, mis gibi çam kokusu arasında yolumuz akıp gidiyordu. neslihan yol boyunca şarkılar söylemeye devam ediyordu. yol aktı muğla'daydık. benzinliğe girdik. benzinci "abi sizden önce bi kafile uğradı, onlardan mısınız?" dedi. "abim yok biz ikili takılıyoruz böyle" dedi. gülüştük. neslihan wc'ye gittiğinde sohbet fırsatımız oldu.

- böyle iyi oldu be seko
- oldu tabi ya, özlemişim buraları da.
- bende, yanlız ilk geliyorum.
- bence daha çok eğlenirsin.
- sende yanlız olaydın iyidi.
- bi gun önceki kavganın sonuçları aga yapacak bişey yok gelmicekti normalde biliyorsun.
- biliyorum biliyorum.
- gökova'da bi gece mi kalcaz?
- bilmem bi gidelim de.
- tamamdır.

Marketten çikolata aldım, motor üstündeyken uzun sürüş ise vücut ısınız düşer, düzenlemenin en iyi yollarından bar çikolata yemektir.

benzinlikten çıktık 40 dakika kadar yolumuz kalmıştı. ula'dan sonra sakar geçidine vardık tepeden tüm gökova manzarası ayağımız altındaydı. efsanedir o manzara benim için hemen kenarında akyaka vardır. adı kadar temiz bir yer. milli parka doğru sürdük. çadır alanına geldik. yeri beğendik. çadır kuruldu. tahminimizden erken varmıştık, yorgunduk, ama kısa tatilde değerlendirmek gereken çok zaman vardı. hemen merkeze indik mangallık bişeyler aldık, biraz gezdikten sonra çadır alanına döndük. yemek yedik. denize atlayanlara bakıyorduk. abim "S" neslihan "n" bende "b"

s - atlayalım mı lan?
b - bana uyar.
n - ordan atlanır mı?
b - neden olmasın?
s - çok güzel atlanır hemde.
n - çok korkunç.
b - ohooo birşey olmaz sen atlama istersen.
n - atlamam zaten.
b - sen bilirsin hayatım.

abimle koşup atladık hemen. yüzdük falan derken epey yorulmuştuk, sabah erkenden marmarise yola çıkacaktık, erken yatmak lazımdı. çıktık duş aldık hemen kurulandık tulumlarımıza attık kendimizi.

sabah 7de kalktık, kahvaltı ettik düştük eski marmaris yoluna, neden diyeceksiniz. eski marmaris yolu dümdüz okaliptüs ağaçlarıyla bezenmiş mis kokulu bir yoldur. araba da geçmez artık yeni yol hemen yan tarafı çünkü. çok iyi anlatamadığımı düşünürek buyrun capsi.

http://www.incicaps.com/r/265010622634.jpg/

önce köyceğize gidecektik, orası da şahane bi yerdir. küçük bi gölü var ama yüzülebiliyor. piknik masaları falan koymuşlar gayet nezih bir yer yani. Neslihan buraları hiç görmemiş olduğundan ağzı açık izliyordu her yeri durmadan fotoğraf çekiyordu.

- buraları çok güzel.
- öyledir tabi hayatım.
- burda yaşayalım evlenince
- neden olmasın.
- dalga geçmiyorum.
- tamam bebeğim bende geçmiyorum.
gülüştük öpücükler falan. Abimin yanında çok fazla yapmak istemiyordum. adama nispet gibi olurdu. yazık lan üzülüyordum onu öyle görünce.

şimdilik bu kadar, akşam 9 gibi gelirim.

geldim beyler gibleyen varsa yazıcam part

@653 eyvallah

köyceğiz'den marmaris'e aktı yol. kuş sesleri, öğlen sıcağındaki esinti ile beraber. Marmarise vardığımızda otelde kalacaktık rezervasyonlar yapılmıştı. güzel 4 yıldızlı bir otel. begonyaların arasından girişi olan uzun giriş yolu vardı. abim;

- gibseler ben bu yolu yürümem dedi, kapıda durduğumuzda.
- e yürüme yolu değil ki zaten.
- onu demiyorum motorla çıkarız dolaşmaya.
- e yani bende yürümem onu kastetiyorsan.
- başka ne kastetcem lan.
- tamam be.
- kız atarı yapma bana hadi sür.
- tamam.

Girişte valeler karşıladı bizi, şu araba parkedenler. Motorlara baktılar. "biz size otoparkı göstersek siz bıraksanız biz sizi baggie ile alsak?" "olur" dedik. Korkmuşlardı muhtemelen hayatlarında motor almamışlardı. önde onlar yolu gösteriyor, arkada biz. Motoru parkettikten sonra resepsiyona geldik. işlemleri yaptık odalara geçtik. Abim bi kız düşürse de kafası rahatlasa diye düşünüyordum. Marmaris'e çıkmadan önce amele yanıklarından kurtulmak lazımdı. motor üzerinde çok yanmıştık ama dirseğe kadar.