1. 376.
    0
    daha izmir'den çıkarken babam bu düz düzene ayar olmuştu zaten bi abimin yanına basıyor bişeyler diyor bi yavaşlıyor bana çok yavaşsın diyordu. ilk molamız aliağa idi. yemek yedik motorla gezmek hep beni acıktırıyor yav. hayvan gibi yedim. babam hava kararmadan ayvalıkta olmak istiyordu gece motor kullanmak hoşuna gitmiyormuş. güneşin batmasına yakın ayvalıktaydık bi apartta 3 oda tuttuk herkesin odası belli. babam "B" abim S" bende "BE"

    b- gençlik kalmamış lan bende öldüm.
    s- ya kullandığında bizimkiler gibi chopper olsa bari.
    be- hee uzun yol motoru zaten altındaki ellerini bile bıraktın bi ara.
    b- dalga mı geçiyonuz lan benle
    s- artistlik yapıyodun ama çok yavaşsınız diye.
    be- he bana diyodu senden bi tak olmaz 70le gidiyon diye
    s- he ya.
    b- gelmeyin lan üstüme akşam napcaz onu söleyin.
    be- cunda da on numara nargile mekanları var bence oraya gidelim.
    s- uyar bence de
    b- e iyi o zaman

    akşam planında anlaşıp odalarımıza çıktık. uyuduk biraz dinlendikten sonra akşam için hazırdık. aşağa bir indik bizim motorların yanında 3 motor daha var. apart sahibinin yüzünde güller açıyo 10 odası var zaten sayenizde 3 oda daha aldım dedi. nasıl dedik. gelen grup motorları görünce direk dalmış. motorcularda böyle de birşey var. bi motorcu ne yapıyorsa iyidir kanısındalar. apartın restorantına indik denize sıfır şahane bi yer, diğer motorcularda geldi 3 tane çift benim yaşlarımda. muhabbet falan derken istanbul'dan geliyorlarmış pazar didim'e doğru devam edeceklermiş. bize katılmalarını rica etitk dönüşte o tarafa gideceğimiz için. kırmadılar haftasonu hepten güzelleşiyordu. akşam yemekten sonra bize katılmalarını istedik plandan bahsettik, kabul ettiler. hepberaber nargileye geçtik. nargileler geldi tavlalar oynandı, güzel bi gece yorgun olarak tamamlandı.
    ···
  2. 377.
    0
    cumartesi sabaha erkenden kalkıp güzel bi kahvaltı yaptık ayvalıkta gezdik, cundaya gittik, armutçuk sarımsaklı falan gezmece derken cumartesi akşamı da geldi çattı. motorcularla oturup yol planını belirledik. onlar bu tarafı pek bilmiyolardı öncü abim olacaktı yine arkada babam arkada motorcular en arkada yine biz. bu sefer grubun dagalmaması için en arkadaydım işime gelmiyor değildi, arkadakini kollama derdi yok en azından. aliağa'da mola verilecekti. ordan biz izmir'de veda edecektik. cumartesi gecesi aldım neslihan'ı koluma tartışmasız giden gecemizde bi öpücük aldım dudağından sonra boynundan teninden, gece elim tüm bedeninde gezdi durdu. gözleri pür dikkat beni seyrediyordu nefes alışını içimde hissedebiliyordum.

    - bebegim
    - söyle hayatım
    - sevgimi sana hep bu yakınlıkta göstermek istediğim için başımıza geliyo tüm kavgalarımız farkındasın deme? dedim.
    - evet hayatım
    - işte seni çok seviyorum
    - bende seni çok seviyorum hayatım dedi. o gece inanılmazdı. yeryüzünden 9 kat yukardaydım. uyumadan önce saate baktıgımda 3.30u gösteriyordu. uyumak lazımdı. yarın gidecek çok yol vardı.
    ···
  3. 378.
    0
    bugnluk bu kadar
    ···
  4. 379.
    0
    geldim beni gibleyen varsa başlıcam
    ···
  5. 380.
    0
    sabah kalktığımızda kahvaltıdan sonra yola çıkmaya hazırdık, motorcu panpalarımızda hazırlardı. gidecek uzun yol vardı hesaplar ödendikten sonra düştük yola, hava yağacaktı belliydi, bir an önce aliağa'a varabilirsek iyi olacaktı, gökyüzünün tüm kasveti üzerimizdeydi. yağmurda sürmek güzel oluyordu ama sonrasında mutlak hastalık. iyice hızlandık. aliağa'a varmıştık. yemek yemek için restoranta girdiğimizde çardağın altına aldık motorları. yemek yerken bir motorcu grubu daha durdu onlarda antalya'ya gidiyormuş, biz 3 motorlunun didim'e devam ediceklerini söleyince sevindiler. bizim didim'ciler onlara katılacaktı. Neslihan döndü;

    - ne güzel sadece motor sevdikleri için, birbirlerine yardım ediyolar.
    - deme karşılıksız.
    - sadece kalabalık olmak mı amaçları?
    - ne kadar kalabalık o kadar eğlence gözüyle bakıyorlar sanırım.
    - üşüyorum ben ama.
    - az kaldı hayatım evde ısıtırım ben seni. şeytan şeytan sırıtıyordum gene.
    - e hadi bakalım.
    bi öpücük aldım mola'da bitmişti, yola devam ediyorduk, izmir girişine kadar yağmur yağmadı ama izmir girişinde bir indirdi aman tanrım dedittirdi. bizim ayrılacağımız sapakta durduk, babam motorculara isterlerse gelebileceklerini söyledi ama onlar yola devam etmeleri gerektiğini söyledi. biz ayrılıp eve geçtik. sırılsıklamdık. motorları direk garaja koyduk, çantaları bile boşaltmadan eve geçtik hemen jakuziyi doldurdum. neslihan'la atladık direk. banyonun kapısı çaldı. Abimdi;

    - lan ne duşmuş be!
    - duşta değiliz ki.
    - oha dıbına koyim biz yapcaktık ya.
    - bekle 1 saat kadar aga.

    küfürlerini duyabilyordum koridorda yankılanıyordu.
    ···
  6. 381.
    0
    yazıyorum panpa hemen o zmn
    ···
  7. 382.
    0
    vega çalıyordu hafiften, alttan alışamadım yokluğuna omzumda yatıyordu. jakuzide ayaklarımız dışarıya sarkmış, hafif hafif mırıldınayordum şarkıyı. yankılanıyordu banyoda. nedensizce yüzüne bakıp sırıtıyordum anlayamadığım sebepten. her baktığımda bi kere daha aşık oluyordum. sorularımı cevapsız bıraksa bile anlayamıyordum sarıp sarmalıyordum onu.

    - hayatım
    - efendim bitanem
    - geçelim mi odaya.
    - olur güzelim geçeriz birazdan.
    - üşüdüm ama.
    - tamam geçelim odaya o zaman.

    çıktım jakuziden havluyu doladım belime oda bornozunu giymişti. kucakladım. odaya geçtik. abime çıktığımızı söyledim kapıyı çalıp 5 dk geçmedi onlar daldı zaten. parça değişti salonda çalan vega cdsi tüm evi kaplıyordu. iz bırakanlar unutulmaz çalıyordu.

    "Bir ev vardı küçüktü belki bizimdi" diyordu. orası hep bizim evimizdi.
    ···
  8. 383.
    0
    kollarımda ki beden hayatımın odak noktasıydı ama kör bii nokta olduğunu yavaş yavaş farketmeye başlamıştım. neden böyle oldu lan diceksiniz şimdi, demeyin dıbına koyim hissediyordum işte. Şarkı "Ankara" olmuştu. kollarımda ben mırıldanırken uyuya kalmıştı. ne kadar da huzurluydu. bi ben böyle huzurlu olamıyordum amk. uyuya kalmışım öyle bende bu soruları sorarken kendime.

    sabah olmuştu gözümü açtığımda kapı çalıyordu. açtım gözümü

    - he?
    - sekooo
    - efendim eda?
    - kahvaltı hazır kalkcanız mı?
    - abim kalktı mı?
    - evet duşta.
    - tamam eda 5 dakika sonra ordayız.
    - tamam

    uyandırdım neslihan'ı söylenerek kalktı tabi yataktan. her gün aynı caz ama hoşuma gitmiyo değildi lan.
    ···
  9. 384.
    0
    @911 panpa süpersin hee *
    ···
  10. 385.
    0
    teniyle oynadım biraz ık mık yaptı ama kalktı tabi tualet duş falan derken hazırdık masada. telefoum çaldı. arayan babam;

    - kalktınız mı?
    - evet kahvaltıya oturduk şimdi başlıcaz.
    - tamam 2 bardak daha ekleyin.
    - buyrun gelin de hayırdır?
    - annen kahvaltıya çocuklara gidelim dedi. üşendi yani.
    - hehe tamam gelin baba.
    - iyi ekmek falan lazım mı?
    - yok abim almış.
    - tamamdır.

    5 dakika içinde bizdelerdi tabi.

    babam: siz gelmeyin bugun?
    abim: niye?
    ben: babam bizi istemiyor artık.
    babam: ulan size iyilik yapanda kabahat.
    abim: ya bırak allah aşkına, 2 haftadır böyle yapıyon.
    babam: tamam bundan sonra benden bi saat önce fabrikadasınız.
    ben: ilk opsiyonu kabul ediyorum.
    abim: bende
    babam: tamam akşamüstü gelirsiniz işte.
    ben: tamam 4te ordayız.
    abim: bende 4.30 gibi gelirim işte.
    eda: serhat bende gelebilir miyim?
    abim: neden?
    eda: e neslihan geliyor ama?
    abim: çünkü o çalışıyor eda.
    babam: getir oğlum kızı
    abim: peki baba.

    babamlar gitti biz salona yayıldık eda ile abim odaya gitti kavga ediyorlardı. artık fuckbuddylikten çıkmıştı ilişkileri.
    ···
  11. 386.
    0
    geldiler eda neslihan'ı mutfağa çağardı hadi yemek yapalım diye neslihan gitti. abime dedim

    - hayırdır?
    - fazla değer veriyo kendine
    - beni hiç bulaştırma. dedim kalkarken
    - otur lan yarak.
    - noldu bunu da mı ben çözcem dıbına koyim?
    - ya yok be oğlum.
    - ya ne?
    - aman kafam karışık.
    - ya sal gitsin işte sadece sexten ibaret değil ki sizinkisi gezdiniz yediniz içtiniz, annemler tanıyo ooohoooo yarağa yemişsin sen.
    - ya bi sus amcık.
    - nba atak mı?
    - hadi atak dıbına koyim.

    nba atarken kızlar yemeği yaptı. oturduk afiyetle yedik saat 2 gibi abim hadi çıkalım dedi eda'ya ve çıktılar. bizde evde hazırlanıp fabrikaya doğru yola çıktık.
    ···
  12. 387.
    0
    fabrikaya vardık babam çağırdı. noldu lan direk dedim amk. ofise hemde aboo sekreteri söyledi bi de aboo yarrağa yedik kesin bişe var dedim.

    - geçin çocuklar
    - baba noldu? herşey sağlam duruyo.
    - işlik değil.
    - eee?
    - eda gelicek. abin edayı sardı artık, başka bişey değil söyleyeceğim hiç birşey sizle alakalı değil. neslihan sen ailedensin artık kızım biliyorsun o yüzden söyleyeceğim hiç birşeyi üzerine almayacaksın.
    - tamamdır.

    ofisimize geçme zamanı şimdi. gittik ofise. neslihan'a dedim ki;

    - hayatım fırtına öncesi önlemler bunlar pis geliyo haberin olsun.
    - ne olacak ki?
    - muhtemelen abime artık ne yaptığınızı bi aydınlatın diyecek.
    - sıkıntı o zaman
    - öyle görünüyor.

    saat 16:30 civarı abimler geldi direk bizim ofise geldiler. babamda görmüş o da geldi hemen.
    ···
  13. 388.
    0
    babam neslihan ın masasına dayandı ben masamda oturuyordum neslihan koltugunu benimkinin yanına çekmişti. abimle eda da masanın önündeki koltuklarda oturuyordu.

    babam: evet çocuklar, bu fabrika'ya ikinizin de emekleri azımsanacak düzeyde değil, keza neslihan'ın ki de öyle. Yükseldiniz, rahat yaşadınız, kısa sürede olsa parasızlığı gördünüz. oğullarım ikinizle de gurur duyuyorum. ikinizin de eş düzeyinde en iyisini bulmanızı istiyorum. Seko sen bu işi zaten çözmüş durumdasın. Serhat;

    - efendim baba?
    - siz napmayı planlıyorsunuz?
    - hangi konuda baba?
    - geleceğiniz konusunda?
    - zamanı gelince olur herşey baba.
    - oğlum zamanı mı kaldı? hadi kardeşin taktı yüzüğü aynı evde oturuyorlar. siz? siz böyle motorcu sevdasında dolaşmaya devam mı edeceksiniz? yüzünden ne kadar ciddi olduğu anlaşılıyordu. kurtarıcım gelmişti. kapı çaldı. gir dedim. gelen erman'dı. herkesi gördükten sonra,

    - müsait değilsiniz galiba?
    - buyur erman noldu?
    - dişliler geldi. gelince haber verin demiştiniz. babama baktım kafa salladı. "neslihan hadi gel şunlara bakalım" dedim. babam "git bak gel" dedi. anladım daha gibiş bitmemişti. indim dişlilere bakmaya uzatıyordum. 10 dakikalık işti ben 20 dakikadır aşağdayıdm. babam ofisin camından "kahve de söyleyelim mi? ne oyalandın be çocuk." bana patlamadan hemen halledip, yukarı çıktım.

    babam: yuh be oğlum ne uzun sürdü.
    ben: ya baba işte baktım hepsine falan
    abim: kaçamadın.

    babam devam etti, "şimdi bu akşam düşünün taşının ne istediğinize karar verin bende konu komşuya ona göre birşey diyim. Seko sıra sana geldi." aha dedim yarrağa yedik.

    - buyur baba dedim.
    - oğlum bak iş güç tıkır tıkır hiç bir lafım yok, ama davranışlarınıza biraz olsun dikkat edin en azından şirket içinde. kahve şakaları falan hiç hoş olmamış siz burda eş değil sevgili değil sadece iş arkadaşısınız, fabrikanın yöneticileri olsanız bile...
    - anladım baba.
    - anladıgını düşünüyorum. bu arada fabrikayı bu kadar çabuk ayağa kaldırmak herkesin harcı değil. bunu başarabilirdiyseniz, sadece benim yetiştirmemle değil, kendi yeteneklerinizle başarmışsınız demektir.
    ···
  14. 389.
    +1
    babama teşekkür ettik "hadi eve gidin bakalım" dedi. "bu hafta gelmeyin işe" oha dedim kıyağa bak ulan bi hafta daha boşuz, arabaya bindik, ben sevinçliyim tabi, neslihan'da öyle. son dakika tatil olmuş okul gibiydik. abimler arkadaydı. elelerdi ama camdan dışarı bakıyodu ikisi de. çok üzülüyordum bu hallerine lan. iki arada bi deredelerdi. dikizden baktım, abi dedim.

    - hıı?
    - akşam evde miyiz?
    - sence? gözlerini devirdi o esnada. anladım çıkası yoktu 180 derece yaptım tabi.
    - evdeysek yemekle uğraşmasın kızlar giderken alalım birşeyler.
    - tamam uyar. sesini bile zor duyuyorum amk.

    ulan yanımdan zırt diye 3.20 geçti. durur muyum arkasından kaptırdım tabi. neslihan napıyorsun dedi. tanıyordum huur çocuğunu eski dava. yarışın birinde bana çarpıp kazanmıştı. abim sokak kapışmasına mı gircen diye dikilirken gördü plakayı mevzuyu biliyo tabi.

    - bas dıbına koyim bas.
    - basıyom dur yetişiriz şimdi.
    - huur çocuğuna bak bi de makas atıyor.

    vites küçültüp arabanın devrini yükseltip daha çabuk hızlanmasını sağladım 25 saniye sonra falan arkasındaydım zaten. selektör yapmaya başladım.
    ···
  15. 390.
    0
    durmadı yanına kadar yanaştım, dikizler değmek üzereydi birbirine, biraz daha yüklenip önüne geçtim. alamadığım bi hıncım vardı bu sefer benimdi amk. önünde frenleyip tekrar sola kaydım sag ön kapım burnuyla aynı hizadaydı biraz daha kırınca önüne durdu zaten.

    - napıyorsun öldürücen bizi huur çocuğu diye bağırırken ben elimde baston kilidi ona doğru yürümeye başladım.
    - ananı gibicem senin bak bu plakaya tanıdın mı?
    - her yendiğimi tanısaydım ohhoooo
    - huur çocuğu senin yüzünden yüzlerce dikiş iziyle yaşıyorum ben
    geri geri gitmeye başladı ama abim yakalamıştı zaten.

    - bak dıbına kodugumun evladı, bu izlerin hepsini zütüne sokucam senin derken pantolonumu açmış kasıgımdaki 170 dikiş izini gösterdim.
    - ben böyle olsun istememiştim.
    - önce senden mi başlayım yoksa arabandan mı deyip ön cama baston kilidiyle vurdum. benim arabamın camı da böyle patlamıştı, deyip fara vurdum. benim bi tanecik gözbebeği arabamında farı böyle patlamıştı. artık eli ayağa titriyordu bebenin. çünkü arabamın başına gelenlerin aynı sırası ona da gelecekti.

    - yalvarırım yapma, hırsıma yenik düştüm kulun kölen olayım yapma.
    - yalvarma lan, yapacam ne dersen de yapacam.

    o anda babamda eve dönüyormuş yol kenarında bizi görmüş. bi acı fren sesi oldu bi döndüm babam. ama sinirden umrumda değildi, arabaya vurdukça vuruyordum.

    babam: lan
    abim: baba bırak
    babam: parçalıyo lan elalemin arabasını.
    abim: bu ona kaza yaptıran bin.
    babam: ulan maganda mısınız siz? diye bi tuttu yakamdan
    ben: baba bırak allah aşkına bırak
    babam: ulan neyine bırakıyım dur bi bak şu arabanın haline yamulmayan yeri kalmış mı?

    ben bi durup baktıktan sonra harbiden yoktu lan, sıra çocuğa gelmişti. ama babam vardı.

    - seni bulucam dıbına koduğum evladı, nereye kaçarsan kaç.
    - bak hala konuşuyor ya bin şu arabaya deyip kendi arabasına bindirdi. abime de benim arabayı alıp eve gelmesini söyledi.
    ···
  16. 391.
    0
    arabada başbaşaydık lan yarım saat önce söylediğime bak yarım saat sonra yaptığına bak diye nasıl bağrıyordu bana. adam haklıydı aslında ama öfke kontrolüm zayıf söylemiştim. abim de yardım edince sonuç bu oldu tabi. eve geldik, salona geçin dedi.

    babam: lan siz napmaya çalışıyorsunuz?
    annem: noldu?
    babam: mafya, maganda olmuş senin oğulların sokak ortasında araba parçalıyorlardı.
    abim: baba
    babam: sus senle de görüşcez zaten hadi bu manyak sen nasıl izin veriyon demesiyle abim bi parladı.

    - elin oğlu gelicek ben kardeşime kaza yaptıracak ben bunu görecem ses çıkarmayacam öyle mi? yatsın kalksın sana dua etsin yoksa çekeceği vardı elimden.
    - lan manyak mısın? siz misiniz adalet
    - kardeşim hastanedeyken nerdeydi o adalet? yüzlerce dikiş izine sahip olunca nerdeydi o adalet. gözlerinden yaş geliyordu, bende zor tutuyordum kendimi bu cümleden sonra babam hiç bişey demedi. biraz durdu.
    - oğlum herşeyin yolu yordamı var niye böyle yapıyorsunuz?
    - baba o adamı yola yordama sokana kadar nerde görcem ben bir daha.
    - hadi adamı döveceniz arabadan ne istediniz lan?
    - ne biliym daldık işte.
    - neydi plakası
    - 35 .. ...
    - tamam buldururuz cezalandırmak nasıl olurmuş görün sizde. babamın gözündei öfke o anda canlanmıştı ama bize karşı değil abim birşeyleri anlamasını sağlamıştı. akşam yemeğini evde yedik. ne kadar yemek sayılırsa tabi kimsenin yüzü gülmüyor, konuşmuyordu, aklım hala o binteydi.
    ···
  17. 392.
    0
    ertesi gün, öğle saatlerinde telefonum sürekli çalıyordu. arayan babamdı.

    - efendim baba?
    - naber ufaklık?
    - iyi baba sen?
    - iyi öğleden sonra var mı işin?
    - yok ne oldu?
    - fabrikaya uğrasana.
    - tamam, geleyim

    öğleden sonra gittiğimde erman babamın arka depoda olduğunu söyledi. şaşırdım ne vardı lan orda. erman da benle geldi. gerek yok falan desemde var var dedi. depoya gittik, çocuğu getirtmiş. ıslatıyordu hortumla.

    - benim oğlumda böyle titriyordu biliyor musun o sedyede
    - yapmayın nolur?
    - benim oğlum da haykırıyordu böyle ağrıdan, yarasından
    - durunnn
    - sen ona çarparken, o bariyerden uçururken düşündün mü, dur dediğini duydun mu oğlumun. suyu kapattı. ceketini cıkartıp erman'a verdi. kollarını sıvadı.

    - dün sen kurtuldun sanmıştın deme? eleman sessiz cevap ver diye bağardı.
    - evet.
    - aslında onlar seni dövüp bırakacatı muhtemel. ama ben oğlumun yaşadığı acıyı yaşa istiyorum. aç lan yara izini dedi bana. açtım. görüyor musun ordaki ciziği, yaşadığı acıyı tahmin edebiliyor musun?

    huur çocuğunun yüzünü gördüğümde yaram bi kez daha sızladı. çünkü ben o bariyerlreden uçmadan önce en son onun yüzünü görmüştüm yan araçta.

    babam öyle bir dövdü çocugu öyle bi vurdu ki benim içim acıdı. bitirdiğinde

    - eğer bir daha yarıştığını duyarsam bunun 100 katını yiyeceksin dedi.
    ···
  18. 393.
    0
    @1000 bravo panpam <3
    ···
  19. 394.
    0
    @1002 panpa başım çok ağrıyo geçerse yazacam
    ···
  20. 395.
    0
    geldim 00.00da gircem yeni part

    kanka ilaç kesmedi ya gözlerime kadar ağrıyo amk
    ···