-
376.
0kaçıncı yıldayız lan onu da söyleyiver amk
-
377.
0okuyoruz burda bin devam et.
-
378.
0amk nerden başladık yannan gibi. bırakamıyozda.
-
379.
-1hızlandın biraz veled-i zina aferim kopuk olmasın hikaye
-
380.
-1Aylardır hasretini çektiğimiz Fenerbahçemize Çarşamba günü Young Boys rövanş karşılaşması ile kavuşuyoruz.Her sezon öncesi hissedilen telaşın içine girmiş bulunmaktayız. Maç öncesi dostlarla hasret giderecek olmak ayrı bir mutluluk sebebi zaten.Tümünü Göster
Ancak bu mutluluk ve heyecan ne kadar uzun sürecek bu sene kim bilebilir ? Bugün sabah 9'da Göztepe'den Bostancı'ya kadar minibüs yolunu takip ederek yürüdüm... Bostancı'ya gelene kadar bütün besteleri tek tek sıradan geçirdim. Kısa bir prova yaptım kendimce fakat biliyorum ki onlarca güzel bestemiz varken biz gene Omuz Omuza'dan sonra ; " Ne Beşiktaş,ne Cimbom nede Trabzon'la" giriş yapacağız.. Maçı 1-0 önde zütürürken dakika 80'leri gösterdiği sırada biz gene Aşığım Aşığım Sana diye bağırıcaz... Bağırmayı geçtim onca emekle yaptırılan bayrakları bile sallayacak adam bulmak için bin bir dil dökeceğiz... Oysa eskiden Maraton'da bayrak sallamak için can atan onlarca insan olurdu..
1 gün önce forumda veya toplantılarda maça 1 saat önce girileceği söylenecek ancak gene herkes maça 10 dakika kala gelecek ve turnikelerde ki sıkışıklığı yaşayacağız. Gene çoğu insan bağırıyormuş gibi yapıp playback yapacak ve insanlar "sadece bağırmak için toplanan bu kadar adamdan neden böyle az ses çıkıyor" diyecek. Geçen sene tribünün patladığı dakikalarda Türk Telekom'la karşılıklı besteler söyleniyordu.. Vamos,CK,Unifeb vedasından sonra buda son derece güç bir hal aldı... Ki zaten Migros'a sesimizi duyurmak için Kızılderililer gibi ateş yakmaktan başka denemediğimiz yol kalmadı..
Tribünler ise gene karman çorman bir hal aldı..Biz bu sefer bunun dışında duruyoruz.iyi mi yapıyoruz kötü mü yapıyoruz orası ayrı tartışılır, ancak bu kadar olumsuzluğun yanında birde ayrılık ve kavgaların baş gösterdiği tribünlerimizde, bu sene bir mucize yaratmak bizim elimizde.
Tartışmaların, ayrılıkların yaşandığı şu günlerde tek amacı Fenerbahçe olanlara sesleniyorum ;
Evet beyler artık mikrofon bizde,ya sahnenin tozunu atacağız yada tozu yutacağız... Yukarda saydığım tüm olumsuzluklara karşı gellicem diyorsanız , Çarşamba günü olmamız gereken yerde görüşmek üzere..
Tribünsel SevdaAylardır hasretini çektiğimiz Fenerbahçemize Çarşamba günü Young Boys rövanş karşılaşması ile kavuşuyoruz.Her sezon öncesi hissedilen telaşın içine girmiş bulunmaktayız. Maç öncesi dostlarla hasret giderecek olmak ayrı bir mutluluk sebebi zaten.
Ancak bu mutluluk ve heyecan ne kadar uzun sürecek bu sene kim bilebilir ? Bugün sabah 9'da Göztepe'den Bostancı'ya kadar minibüs yolunu takip ederek yürüdüm... Bostancı'ya gelene kadar bütün besteleri tek tek sıradan geçirdim. Kısa bir prova yaptım kendimce fakat biliyorum ki onlarca güzel bestemiz varken biz gene Omuz Omuza'dan sonra ; " Ne Beşiktaş,ne Cimbom nede Trabzon'la" giriş yapacağız.. Maçı 1-0 önde zütürürken dakika 80'leri gösterdiği sırada biz gene Aşığım Aşığım Sana diye bağırıcaz... Bağırmayı geçtim onca emekle yaptırılan bayrakları bile sallayacak adam bulmak için bin bir dil dökeceğiz... Oysa eskiden Maraton'da bayrak sallamak için can atan onlarca insan olurdu..
1 gün önce forumda veya toplantılarda maça 1 saat önce girileceği söylenecek ancak gene herkes maça 10 dakika kala gelecek ve turnikelerde ki sıkışıklığı yaşayacağız. Gene çoğu insan bağırıyormuş gibi yapıp playback yapacak ve insanlar "sadece bağırmak için toplanan bu kadar adamdan neden böyle az ses çıkıyor" diyecek. Geçen sene tribünün patladığı dakikalarda Türk Telekom'la karşılıklı besteler söyleniyordu.. Vamos,CK,Unifeb vedasından sonra buda son derece güç bir hal aldı... Ki zaten Migros'a sesimizi duyurmak için Kızılderililer gibi ateş yakmaktan başka denemediğimiz yol kalmadı..
Tribünler ise gene karman çorman bir hal aldı..Biz bu sefer bunun dışında duruyoruz.iyi mi yapıyoruz kötü mü yapıyoruz orası ayrı tartışılır, ancak bu kadar olumsuzluğun yanında birde ayrılık ve kavgaların baş gösterdiği tribünlerimizde, bu sene bir mucize yaratmak bizim elimizde.
Tartışmaların, ayrılıkların yaşandığı şu günlerde tek amacı Fenerbahçe olanlara sesleniyorum ;
Evet beyler artık mikrofon bizde,ya sahnenin tozunu atacağız yada tozu yutacağız... Yukarda saydığım tüm olumsuzluklara karşı gellicem diyorsanız , Çarşamba günü olmamız gereken yerde görüşmek üzere..
Tribünsel Sevda
(aza parlatan aza, 04.08.2010 03:24)
Aylardır hasretini çektiğimiz Fenerbahçemize Çarşamba günü Young Boys rövanş karşılaşması ile kavuşuyoruz.Her sezon öncesi hissedilen telaşın içine girmiş bulunmaktayız. Maç öncesi dostlarla hasret giderecek olmak ayrı bir mutluluk sebebi zaten.
Ancak bu mutluluk ve heyecan ne kadar uzun sürecek bu sene kim bilebilir ? Bugün sabah 9'da Göztepe'den Bostancı'ya kadar minibüs yolunu takip ederek yürüdüm... Bostancı'ya gelene kadar bütün besteleri tek tek sıradan geçirdim. Kısa bir prova yaptım kendimce fakat biliyorum ki onlarca güzel bestemiz varken biz gene Omuz Omuza'dan sonra ; " Ne Beşiktaş,ne Cimbom nede Trabzon'la" giriş yapacağız.. Maçı 1-0 önde zütürürken dakika 80'leri gösterdiği sırada biz gene Aşığım Aşığım Sana diye bağırıcaz... Bağırmayı geçtim onca emekle yaptırılan bayrakları bile sallayacak adam bulmak için bin bir dil dökeceğiz... Oysa eskiden Maraton'da bayrak sallamak için can atan onlarca insan olurdu..
1 gün önce forumda veya toplantılarda maça 1 saat önce girileceği söylenecek ancak gene herkes maça 10 dakika kala gelecek ve turnikelerde ki sıkışıklığı yaşayacağız. Gene çoğu insan bağırıyormuş gibi yapıp playback yapacak ve insanlar "sadece bağırmak için toplanan bu kadar adamdan neden böyle az ses çıkıyor" diyecek. Geçen sene tribünün patladığı dakikalarda Türk Telekom'la karşılıklı besteler söyleniyordu.. Vamos,CK,Unifeb vedasından sonra buda son derece güç bir hal aldı... Ki zaten Migros'a sesimizi duyurmak için Kızılderililer gibi ateş yakmaktan başka denemediğimiz yol kalmadı..
Tribünler ise gene karman çorman bir hal aldı..Biz bu sefer bunun dışında duruyoruz.iyi mi yapıyoruz kötü mü yapıyoruz orası ayrı tartışılır, ancak bu kadar olumsuzluğun yanında birde ayrılık ve kavgaların baş gösterdiği tribünlerimizde, bu sene bir mucize yaratmak bizim elimizde.
Tartışmaların, ayrılıkların yaşandığı şu günlerde tek amacı Fenerbahçe olanlara sesleniyorum ;
Evet beyler artık mikrofon bizde,ya sahnenin tozunu atacağız yada tozu yutacağız... Yukarda saydığım tüm olumsuzluklara karşı gellicem diyorsanız , Çarşamba günü olmamız gereken yerde görüşmek üzere..
Tribünsel SevdaAylardır hasretini çektiğimiz Fenerbahçemize Çarşamba günü Young Boys rövanş karşılaşması ile kavuşuyoruz.Her sezon öncesi hissedilen telaşın içine girmiş bulunmaktayız. Maç öncesi dostlarla hasret giderecek olmak ayrı bir mutluluk sebebi zaten.
Ancak bu mutluluk ve heyecan ne kadar uzun sürecek bu sene kim bilebilir ? Bugün sabah 9'da Göztepe'den Bostancı'ya kadar minibüs yolunu takip ederek yürüdüm... Bostancı'ya gelene kadar bütün besteleri tek tek sıradan geçirdim. Kısa bir prova yaptım kendimce fakat biliyorum ki onlarca güzel bestemiz varken biz gene Omuz Omuza'dan sonra ; " Ne Beşiktaş,ne Cimbom nede Trabzon'la" giriş yapacağız.. Maçı 1-0 önde zütürürken dakika 80'leri gösterdiği sırada biz gene Aşığım Aşığım Sana diye bağırıcaz... Bağırmayı geçtim onca emekle yaptırılan bayrakları bile sallayacak adam bulmak için bin bir dil dökeceğiz... Oysa eskiden Maraton'da bayrak sallamak için can atan onlarca insan olurdu..
1 gün önce forumda veya toplantılarda maça 1 saat önce girileceği söylenecek ancak gene herkes maça 10 dakika kala gelecek ve turnikelerde ki sıkışıklığı yaşayacağız. Gene çoğu insan bağırıyormuş gibi yapıp playback yapacak ve insanlar "sadece bağırmak için toplanan bu kadar adamdan neden böyle az ses çıkıyor" diyecek. Geçen sene tribünün patladığı dakikalarda Türk Telekom'la karşılıklı besteler söyleniyordu.. Vamos,CK,Unifeb vedasından sonra buda son derece güç bir hal aldı... Ki zaten Migros'a sesimizi duyurmak için Kızılderililer gibi ateş yakmaktan başka denemediğimiz yol kalmadı..
Tribünler ise gene karman çorman bir hal aldı..Biz bu sefer bunun dışında duruyoruz.iyi mi yapıyoruz kötü mü yapıyoruz orası ayrı tartışılır, ancak bu kadar olumsuzluğun yanında birde ayrılık ve kavgaların baş gösterdiği tribünlerimizde, bu sene bir mucize yaratmak bizim elimizde.
Tartışmaların, ayrılıkların yaşandığı şu günlerde tek amacı Fenerbahçe olanlara sesleniyorum ;
Evet beyler artık mikrofon bizde,ya sahnenin tozunu atacağız yada tozu yutacağız... Yukarda saydığım tüm olumsuzluklara karşı gellicem diyorsanız , Çarşamba günü olmamız gereken yerde görüşmek üzere..
Tribünsel Sevda
(aza parlatan aza, 04.08.2010 03:24) -
381.
-1senin gibi binlerden oldum olası tiksinmişimdir ne zararlı hayvansın sen amk kırosu.Git kerhaneye gibiş ona buna yalan atmakla kızların duyguları ile oynamakla eline ne geçio
-
382.
-1Aylardır hasretini çektiğimiz Fenerbahçemize Çarşamba günü Young Boys rövanş karşılaşması ile kavuşuyoruz.Her sezon öncesi hissedilen telaşın içine girmiş bulunmaktayız. Maç öncesi dostlarla hasret giderecek olmak ayrı bir mutluluk sebebi zaten.Tümünü Göster
Ancak bu mutluluk ve heyecan ne kadar uzun sürecek bu sene kim bilebilir ? Bugün sabah 9'da Göztepe'den Bostancı'ya kadar minibüs yolunu takip ederek yürüdüm... Bostancı'ya gelene kadar bütün besteleri tek tek sıradan geçirdim. Kısa bir prova yaptım kendimce fakat biliyorum ki onlarca güzel bestemiz varken biz gene Omuz Omuza'dan sonra ; " Ne Beşiktaş,ne Cimbom nede Trabzon'la" giriş yapacağız.. Maçı 1-0 önde zütürürken dakika 80'leri gösterdiği sırada biz gene Aşığım Aşığım Sana diye bağırıcaz... Bağırmayı geçtim onca emekle yaptırılan bayrakları bile sallayacak adam bulmak için bin bir dil dökeceğiz... Oysa eskiden Maraton'da bayrak sallamak için can atan onlarca insan olurdu..
1 gün önce forumda veya toplantılarda maça 1 saat önce girileceği söylenecek ancak gene herkes maça 10 dakika kala gelecek ve turnikelerde ki sıkışıklığı yaşayacağız. Gene çoğu insan bağırıyormuş gibi yapıp playback yapacak ve insanlar "sadece bağırmak için toplanan bu kadar adamdan neden böyle az ses çıkıyor" diyecek. Geçen sene tribünün patladığı dakikalarda Türk Telekom'la karşılıklı besteler söyleniyordu.. Vamos,CK,Unifeb vedasından sonra buda son derece güç bir hal aldı... Ki zaten Migros'a sesimizi duyurmak için Kızılderililer gibi ateş yakmaktan başka denemediğimiz yol kalmadı..
Tribünler ise gene karman çorman bir hal aldı..Biz bu sefer bunun dışında duruyoruz.iyi mi yapıyoruz kötü mü yapıyoruz orası ayrı tartışılır, ancak bu kadar olumsuzluğun yanında birde ayrılık ve kavgaların baş gösterdiği tribünlerimizde, bu sene bir mucize yaratmak bizim elimizde.
Tartışmaların, ayrılıkların yaşandığı şu günlerde tek amacı Fenerbahçe olanlara sesleniyorum ;
Evet beyler artık mikrofon bizde,ya sahnenin tozunu atacağız yada tozu yutacağız... Yukarda saydığım tüm olumsuzluklara karşı gellicem diyorsanız , Çarşamba günü olmamız gereken yerde görüşmek üzere..
Tribünsel SevdaAylardır hasretini çektiğimiz Fenerbahçemize Çarşamba günü Young Boys rövanş karşılaşması ile kavuşuyoruz.Her sezon öncesi hissedilen telaşın içine girmiş bulunmaktayız. Maç öncesi dostlarla hasret giderecek olmak ayrı bir mutluluk sebebi zaten.
Ancak bu mutluluk ve heyecan ne kadar uzun sürecek bu sene kim bilebilir ? Bugün sabah 9'da Göztepe'den Bostancı'ya kadar minibüs yolunu takip ederek yürüdüm... Bostancı'ya gelene kadar bütün besteleri tek tek sıradan geçirdim. Kısa bir prova yaptım kendimce fakat biliyorum ki onlarca güzel bestemiz varken biz gene Omuz Omuza'dan sonra ; " Ne Beşiktaş,ne Cimbom nede Trabzon'la" giriş yapacağız.. Maçı 1-0 önde zütürürken dakika 80'leri gösterdiği sırada biz gene Aşığım Aşığım Sana diye bağırıcaz... Bağırmayı geçtim onca emekle yaptırılan bayrakları bile sallayacak adam bulmak için bin bir dil dökeceğiz... Oysa eskiden Maraton'da bayrak sallamak için can atan onlarca insan olurdu..
1 gün önce forumda veya toplantılarda maça 1 saat önce girileceği söylenecek ancak gene herkes maça 10 dakika kala gelecek ve turnikelerde ki sıkışıklığı yaşayacağız. Gene çoğu insan bağırıyormuş gibi yapıp playback yapacak ve insanlar "sadece bağırmak için toplanan bu kadar adamdan neden böyle az ses çıkıyor" diyecek. Geçen sene tribünün patladığı dakikalarda Türk Telekom'la karşılıklı besteler söyleniyordu.. Vamos,CK,Unifeb vedasından sonra buda son derece güç bir hal aldı... Ki zaten Migros'a sesimizi duyurmak için Kızılderililer gibi ateş yakmaktan başka denemediğimiz yol kalmadı..
Tribünler ise gene karman çorman bir hal aldı..Biz bu sefer bunun dışında duruyoruz.iyi mi yapıyoruz kötü mü yapıyoruz orası ayrı tartışılır, ancak bu kadar olumsuzluğun yanında birde ayrılık ve kavgaların baş gösterdiği tribünlerimizde, bu sene bir mucize yaratmak bizim elimizde.
Tartışmaların, ayrılıkların yaşandığı şu günlerde tek amacı Fenerbahçe olanlara sesleniyorum ;
Evet beyler artık mikrofon bizde,ya sahnenin tozunu atacağız yada tozu yutacağız... Yukarda saydığım tüm olumsuzluklara karşı gellicem diyorsanız , Çarşamba günü olmamız gereken yerde görüşmek üzere..
Tribünsel Sevda
(aza parlatan aza, 04.08.2010 03:24)
Aylardır hasretini çektiğimiz Fenerbahçemize Çarşamba günü Young Boys rövanş karşılaşması ile kavuşuyoruz.Her sezon öncesi hissedilen telaşın içine girmiş bulunmaktayız. Maç öncesi dostlarla hasret giderecek olmak ayrı bir mutluluk sebebi zaten.
Ancak bu mutluluk ve heyecan ne kadar uzun sürecek bu sene kim bilebilir ? Bugün sabah 9'da Göztepe'den Bostancı'ya kadar minibüs yolunu takip ederek yürüdüm... Bostancı'ya gelene kadar bütün besteleri tek tek sıradan geçirdim. Kısa bir prova yaptım kendimce fakat biliyorum ki onlarca güzel bestemiz varken biz gene Omuz Omuza'dan sonra ; " Ne Beşiktaş,ne Cimbom nede Trabzon'la" giriş yapacağız.. Maçı 1-0 önde zütürürken dakika 80'leri gösterdiği sırada biz gene Aşığım Aşığım Sana diye bağırıcaz... Bağırmayı geçtim onca emekle yaptırılan bayrakları bile sallayacak adam bulmak için bin bir dil dökeceğiz... Oysa eskiden Maraton'da bayrak sallamak için can atan onlarca insan olurdu..
1 gün önce forumda veya toplantılarda maça 1 saat önce girileceği söylenecek ancak gene herkes maça 10 dakika kala gelecek ve turnikelerde ki sıkışıklığı yaşayacağız. Gene çoğu insan bağırıyormuş gibi yapıp playback yapacak ve insanlar "sadece bağırmak için toplanan bu kadar adamdan neden böyle az ses çıkıyor" diyecek. Geçen sene tribünün patladığı dakikalarda Türk Telekom'la karşılıklı besteler söyleniyordu.. Vamos,CK,Unifeb vedasından sonra buda son derece güç bir hal aldı... Ki zaten Migros'a sesimizi duyurmak için Kızılderililer gibi ateş yakmaktan başka denemediğimiz yol kalmadı..
Tribünler ise gene karman çorman bir hal aldı..Biz bu sefer bunun dışında duruyoruz.iyi mi yapıyoruz kötü mü yapıyoruz orası ayrı tartışılır, ancak bu kadar olumsuzluğun yanında birde ayrılık ve kavgaların baş gösterdiği tribünlerimizde, bu sene bir mucize yaratmak bizim elimizde.
Tartışmaların, ayrılıkların yaşandığı şu günlerde tek amacı Fenerbahçe olanlara sesleniyorum ;
Evet beyler artık mikrofon bizde,ya sahnenin tozunu atacağız yada tozu yutacağız... Yukarda saydığım tüm olumsuzluklara karşı gellicem diyorsanız , Çarşamba günü olmamız gereken yerde görüşmek üzere..
Tribünsel SevdaAylardır hasretini çektiğimiz Fenerbahçemize Çarşamba günü Young Boys rövanş karşılaşması ile kavuşuyoruz.Her sezon öncesi hissedilen telaşın içine girmiş bulunmaktayız. Maç öncesi dostlarla hasret giderecek olmak ayrı bir mutluluk sebebi zaten.
Ancak bu mutluluk ve heyecan ne kadar uzun sürecek bu sene kim bilebilir ? Bugün sabah 9'da Göztepe'den Bostancı'ya kadar minibüs yolunu takip ederek yürüdüm... Bostancı'ya gelene kadar bütün besteleri tek tek sıradan geçirdim. Kısa bir prova yaptım kendimce fakat biliyorum ki onlarca güzel bestemiz varken biz gene Omuz Omuza'dan sonra ; " Ne Beşiktaş,ne Cimbom nede Trabzon'la" giriş yapacağız.. Maçı 1-0 önde zütürürken dakika 80'leri gösterdiği sırada biz gene Aşığım Aşığım Sana diye bağırıcaz... Bağırmayı geçtim onca emekle yaptırılan bayrakları bile sallayacak adam bulmak için bin bir dil dökeceğiz... Oysa eskiden Maraton'da bayrak sallamak için can atan onlarca insan olurdu..
1 gün önce forumda veya toplantılarda maça 1 saat önce girileceği söylenecek ancak gene herkes maça 10 dakika kala gelecek ve turnikelerde ki sıkışıklığı yaşayacağız. Gene çoğu insan bağırıyormuş gibi yapıp playback yapacak ve insanlar "sadece bağırmak için toplanan bu kadar adamdan neden böyle az ses çıkıyor" diyecek. Geçen sene tribünün patladığı dakikalarda Türk Telekom'la karşılıklı besteler söyleniyordu.. Vamos,CK,Unifeb vedasından sonra buda son derece güç bir hal aldı... Ki zaten Migros'a sesimizi duyurmak için Kızılderililer gibi ateş yakmaktan başka denemediğimiz yol kalmadı..
Tribünler ise gene karman çorman bir hal aldı..Biz bu sefer bunun dışında duruyoruz.iyi mi yapıyoruz kötü mü yapıyoruz orası ayrı tartışılır, ancak bu kadar olumsuzluğun yanında birde ayrılık ve kavgaların baş gösterdiği tribünlerimizde, bu sene bir mucize yaratmak bizim elimizde.
Tartışmaların, ayrılıkların yaşandığı şu günlerde tek amacı Fenerbahçe olanlara sesleniyorum ;
Evet beyler artık mikrofon bizde,ya sahnenin tozunu atacağız yada tozu yutacağız... Yukarda saydığım tüm olumsuzluklara karşı gellicem diyorsanız , Çarşamba günü olmamız gereken yerde görüşmek üzere..
Tribünsel Sevda
(aza parlatan aza, 04.08.2010 03:24) -
383.
-1(bkz: hikayeci giben team)
(bkz: hikayeci giben team)
(bkz: hikayeci giben team)
(bkz: hikayeci giben team)
(bkz: hikayeci giben team)
(bkz: hikayeci giben team)
(bkz: hikayeci giben team)
(bkz: hikayeci giben team)
(bkz: hikayeci giben team)
(bkz: hikayeci giben team)
(bkz: hikayeci giben team)
(bkz: hikayeci giben team)
(bkz: hikayeci giben team)
(bkz: hikayeci giben team)
(bkz: hikayeci giben team)
(bkz: hikayeci giben team)
(bkz: hikayeci giben team)
(bkz: hikayeci giben team)
(bkz: hikayeci giben team)
(bkz: hikayeci giben team)
(bkz: hikayeci giben team)
(bkz: hikayeci giben team)
(bkz: hikayeci giben team) -
384.
-1o tiple kız sana nasıl baktı lan onu anlamadım ben
-
385.
-1@210 son züt iğrenç bakmayın
-
386.
-1capsler internetten yemeyin
(bkz: hikayeci giben team) kolpacıları da giber!
capsler internetten yemeyin
(bkz: hikayeci giben team) kolpacıları da giber!
capsler internetten yemeyin
(bkz: hikayeci giben team) kolpacıları da giber!
capsler internetten yemeyin
(bkz: hikayeci giben team) kolpacıları da giber!
capsler internetten yemeyin
(bkz: hikayeci giben team) kolpacıları da giber!
capsler internetten yemeyin
(bkz: hikayeci giben team) kolpacıları da giber!
capsler internetten yemeyin
(bkz: hikayeci giben team) kolpacıları da giber!
capsler internetten yemeyin
(bkz: hikayeci giben team) kolpacıları da giber!
capsler internetten yemeyin
(bkz: hikayeci giben team) kolpacıları da giber!
capsler internetten yemeyin
(bkz: hikayeci giben team) kolpacıları da giber!
capsler internetten yemeyin
(bkz: hikayeci giben team) kolpacıları da giber!
capsler internetten yemeyin
(bkz: hikayeci giben team) kolpacıları da giber!
capsler internetten yemeyin
(bkz: hikayeci giben team) kolpacıları da giber!
capsler internetten yemeyin
(bkz: hikayeci giben team) kolpacıları da giber!
capsler internetten yemeyin
(bkz: hikayeci giben team) kolpacıları da giber!
capsler internetten yemeyin
(bkz: hikayeci giben team) kolpacıları da giber!
capsler internetten yemeyin -
387.
-1@311 kürde kurban ol bin sen nereye tak atcagını sasırdın hasetınden
-
388.
-1capsler internetten yemeyin
(bkz: hikayeci giben team) kolpacıları da giber!
capsler internetten yemeyin
(bkz: hikayeci giben team) kolpacıları da giber!
capsler internetten yemeyin
(bkz: hikayeci giben team) kolpacıları da giber!
capsler internetten yemeyin
(bkz: hikayeci giben team) kolpacıları da giber!
capsler internetten yemeyin
(bkz: hikayeci giben team) kolpacıları da giber!
capsler internetten yemeyin
(bkz: hikayeci giben team) kolpacıları da giber!
capsler internetten yemeyin
(bkz: hikayeci giben team) kolpacıları da giber!
capsler internetten yemeyin
(bkz: hikayeci giben team) kolpacıları da giber!
capsler internetten yemeyin
(bkz: hikayeci giben team) kolpacıları da giber!
capsler internetten yemeyin
(bkz: hikayeci giben team) kolpacıları da giber!
capsler internetten yemeyin
(bkz: hikayeci giben team) kolpacıları da giber!
capsler internetten yemeyin
(bkz: hikayeci giben team) kolpacıları da giber!
capsler internetten yemeyin
(bkz: hikayeci giben team) kolpacıları da giber!
capsler internetten yemeyin
(bkz: hikayeci giben team) kolpacıları da giber!
capsler internetten yemeyin
(bkz: hikayeci giben team) kolpacıları da giber!
capsler internetten yemeyin
(bkz: hikayeci giben team) kolpacıları da giber!
capsler internetten yemeyin
(bkz: hikayeci giben team) kolpacıları da giber! -
389.
-1Aylardır hasretini çektiğimiz Fenerbahçemize Çarşamba günü Young Boys rövanş karşılaşması ile kavuşuyoruz.Her sezon öncesi hissedilen telaşın içine girmiş bulunmaktayız. Maç öncesi dostlarla hasret giderecek olmak ayrı bir mutluluk sebebi zaten.Tümünü Göster
Ancak bu mutluluk ve heyecan ne kadar uzun sürecek bu sene kim bilebilir ? Bugün sabah 9'da Göztepe'den Bostancı'ya kadar minibüs yolunu takip ederek yürüdüm... Bostancı'ya gelene kadar bütün besteleri tek tek sıradan geçirdim. Kısa bir prova yaptım kendimce fakat biliyorum ki onlarca güzel bestemiz varken biz gene Omuz Omuza'dan sonra ; " Ne Beşiktaş,ne Cimbom nede Trabzon'la" giriş yapacağız.. Maçı 1-0 önde zütürürken dakika 80'leri gösterdiği sırada biz gene Aşığım Aşığım Sana diye bağırıcaz... Bağırmayı geçtim onca emekle yaptırılan bayrakları bile sallayacak adam bulmak için bin bir dil dökeceğiz... Oysa eskiden Maraton'da bayrak sallamak için can atan onlarca insan olurdu..
1 gün önce forumda veya toplantılarda maça 1 saat önce girileceği söylenecek ancak gene herkes maça 10 dakika kala gelecek ve turnikelerde ki sıkışıklığı yaşayacağız. Gene çoğu insan bağırıyormuş gibi yapıp playback yapacak ve insanlar "sadece bağırmak için toplanan bu kadar adamdan neden böyle az ses çıkıyor" diyecek. Geçen sene tribünün patladığı dakikalarda Türk Telekom'la karşılıklı besteler söyleniyordu.. Vamos,CK,Unifeb vedasından sonra buda son derece güç bir hal aldı... Ki zaten Migros'a sesimizi duyurmak için Kızılderililer gibi ateş yakmaktan başka denemediğimiz yol kalmadı..
Tribünler ise gene karman çorman bir hal aldı..Biz bu sefer bunun dışında duruyoruz.iyi mi yapıyoruz kötü mü yapıyoruz orası ayrı tartışılır, ancak bu kadar olumsuzluğun yanında birde ayrılık ve kavgaların baş gösterdiği tribünlerimizde, bu sene bir mucize yaratmak bizim elimizde.
Tartışmaların, ayrılıkların yaşandığı şu günlerde tek amacı Fenerbahçe olanlara sesleniyorum ;
Evet beyler artık mikrofon bizde,ya sahnenin tozunu atacağız yada tozu yutacağız... Yukarda saydığım tüm olumsuzluklara karşı gellicem diyorsanız , Çarşamba günü olmamız gereken yerde görüşmek üzere..
Tribünsel SevdaAylardır hasretini çektiğimiz Fenerbahçemize Çarşamba günü Young Boys rövanş karşılaşması ile kavuşuyoruz.Her sezon öncesi hissedilen telaşın içine girmiş bulunmaktayız. Maç öncesi dostlarla hasret giderecek olmak ayrı bir mutluluk sebebi zaten.
Ancak bu mutluluk ve heyecan ne kadar uzun sürecek bu sene kim bilebilir ? Bugün sabah 9'da Göztepe'den Bostancı'ya kadar minibüs yolunu takip ederek yürüdüm... Bostancı'ya gelene kadar bütün besteleri tek tek sıradan geçirdim. Kısa bir prova yaptım kendimce fakat biliyorum ki onlarca güzel bestemiz varken biz gene Omuz Omuza'dan sonra ; " Ne Beşiktaş,ne Cimbom nede Trabzon'la" giriş yapacağız.. Maçı 1-0 önde zütürürken dakika 80'leri gösterdiği sırada biz gene Aşığım Aşığım Sana diye bağırıcaz... Bağırmayı geçtim onca emekle yaptırılan bayrakları bile sallayacak adam bulmak için bin bir dil dökeceğiz... Oysa eskiden Maraton'da bayrak sallamak için can atan onlarca insan olurdu..
1 gün önce forumda veya toplantılarda maça 1 saat önce girileceği söylenecek ancak gene herkes maça 10 dakika kala gelecek ve turnikelerde ki sıkışıklığı yaşayacağız. Gene çoğu insan bağırıyormuş gibi yapıp playback yapacak ve insanlar "sadece bağırmak için toplanan bu kadar adamdan neden böyle az ses çıkıyor" diyecek. Geçen sene tribünün patladığı dakikalarda Türk Telekom'la karşılıklı besteler söyleniyordu.. Vamos,CK,Unifeb vedasından sonra buda son derece güç bir hal aldı... Ki zaten Migros'a sesimizi duyurmak için Kızılderililer gibi ateş yakmaktan başka denemediğimiz yol kalmadı..
Tribünler ise gene karman çorman bir hal aldı..Biz bu sefer bunun dışında duruyoruz.iyi mi yapıyoruz kötü mü yapıyoruz orası ayrı tartışılır, ancak bu kadar olumsuzluğun yanında birde ayrılık ve kavgaların baş gösterdiği tribünlerimizde, bu sene bir mucize yaratmak bizim elimizde.
Tartışmaların, ayrılıkların yaşandığı şu günlerde tek amacı Fenerbahçe olanlara sesleniyorum ;
Evet beyler artık mikrofon bizde,ya sahnenin tozunu atacağız yada tozu yutacağız... Yukarda saydığım tüm olumsuzluklara karşı gellicem diyorsanız , Çarşamba günü olmamız gereken yerde görüşmek üzere..
Tribünsel Sevda
(aza parlatan aza, 04.08.2010 03:24)
Aylardır hasretini çektiğimiz Fenerbahçemize Çarşamba günü Young Boys rövanş karşılaşması ile kavuşuyoruz.Her sezon öncesi hissedilen telaşın içine girmiş bulunmaktayız. Maç öncesi dostlarla hasret giderecek olmak ayrı bir mutluluk sebebi zaten.
Ancak bu mutluluk ve heyecan ne kadar uzun sürecek bu sene kim bilebilir ? Bugün sabah 9'da Göztepe'den Bostancı'ya kadar minibüs yolunu takip ederek yürüdüm... Bostancı'ya gelene kadar bütün besteleri tek tek sıradan geçirdim. Kısa bir prova yaptım kendimce fakat biliyorum ki onlarca güzel bestemiz varken biz gene Omuz Omuza'dan sonra ; " Ne Beşiktaş,ne Cimbom nede Trabzon'la" giriş yapacağız.. Maçı 1-0 önde zütürürken dakika 80'leri gösterdiği sırada biz gene Aşığım Aşığım Sana diye bağırıcaz... Bağırmayı geçtim onca emekle yaptırılan bayrakları bile sallayacak adam bulmak için bin bir dil dökeceğiz... Oysa eskiden Maraton'da bayrak sallamak için can atan onlarca insan olurdu..
1 gün önce forumda veya toplantılarda maça 1 saat önce girileceği söylenecek ancak gene herkes maça 10 dakika kala gelecek ve turnikelerde ki sıkışıklığı yaşayacağız. Gene çoğu insan bağırıyormuş gibi yapıp playback yapacak ve insanlar "sadece bağırmak için toplanan bu kadar adamdan neden böyle az ses çıkıyor" diyecek. Geçen sene tribünün patladığı dakikalarda Türk Telekom'la karşılıklı besteler söyleniyordu.. Vamos,CK,Unifeb vedasından sonra buda son derece güç bir hal aldı... Ki zaten Migros'a sesimizi duyurmak için Kızılderililer gibi ateş yakmaktan başka denemediğimiz yol kalmadı..
Tribünler ise gene karman çorman bir hal aldı..Biz bu sefer bunun dışında duruyoruz.iyi mi yapıyoruz kötü mü yapıyoruz orası ayrı tartışılır, ancak bu kadar olumsuzluğun yanında birde ayrılık ve kavgaların baş gösterdiği tribünlerimizde, bu sene bir mucize yaratmak bizim elimizde.
Tartışmaların, ayrılıkların yaşandığı şu günlerde tek amacı Fenerbahçe olanlara sesleniyorum ;
Evet beyler artık mikrofon bizde,ya sahnenin tozunu atacağız yada tozu yutacağız... Yukarda saydığım tüm olumsuzluklara karşı gellicem diyorsanız , Çarşamba günü olmamız gereken yerde görüşmek üzere..
Tribünsel SevdaAylardır hasretini çektiğimiz Fenerbahçemize Çarşamba günü Young Boys rövanş karşılaşması ile kavuşuyoruz.Her sezon öncesi hissedilen telaşın içine girmiş bulunmaktayız. Maç öncesi dostlarla hasret giderecek olmak ayrı bir mutluluk sebebi zaten.
Ancak bu mutluluk ve heyecan ne kadar uzun sürecek bu sene kim bilebilir ? Bugün sabah 9'da Göztepe'den Bostancı'ya kadar minibüs yolunu takip ederek yürüdüm... Bostancı'ya gelene kadar bütün besteleri tek tek sıradan geçirdim. Kısa bir prova yaptım kendimce fakat biliyorum ki onlarca güzel bestemiz varken biz gene Omuz Omuza'dan sonra ; " Ne Beşiktaş,ne Cimbom nede Trabzon'la" giriş yapacağız.. Maçı 1-0 önde zütürürken dakika 80'leri gösterdiği sırada biz gene Aşığım Aşığım Sana diye bağırıcaz... Bağırmayı geçtim onca emekle yaptırılan bayrakları bile sallayacak adam bulmak için bin bir dil dökeceğiz... Oysa eskiden Maraton'da bayrak sallamak için can atan onlarca insan olurdu..
1 gün önce forumda veya toplantılarda maça 1 saat önce girileceği söylenecek ancak gene herkes maça 10 dakika kala gelecek ve turnikelerde ki sıkışıklığı yaşayacağız. Gene çoğu insan bağırıyormuş gibi yapıp playback yapacak ve insanlar "sadece bağırmak için toplanan bu kadar adamdan neden böyle az ses çıkıyor" diyecek. Geçen sene tribünün patladığı dakikalarda Türk Telekom'la karşılıklı besteler söyleniyordu.. Vamos,CK,Unifeb vedasından sonra buda son derece güç bir hal aldı... Ki zaten Migros'a sesimizi duyurmak için Kızılderililer gibi ateş yakmaktan başka denemediğimiz yol kalmadı..
Tribünler ise gene karman çorman bir hal aldı..Biz bu sefer bunun dışında duruyoruz.iyi mi yapıyoruz kötü mü yapıyoruz orası ayrı tartışılır, ancak bu kadar olumsuzluğun yanında birde ayrılık ve kavgaların baş gösterdiği tribünlerimizde, bu sene bir mucize yaratmak bizim elimizde.
Tartışmaların, ayrılıkların yaşandığı şu günlerde tek amacı Fenerbahçe olanlara sesleniyorum ;
Evet beyler artık mikrofon bizde,ya sahnenin tozunu atacağız yada tozu yutacağız... Yukarda saydığım tüm olumsuzluklara karşı gellicem diyorsanız , Çarşamba günü olmamız gereken yerde görüşmek üzere..
Tribünsel Sevda
(aza parlatan aza, 04.08.2010 03:24) -
390.
-2Aylardır hasretini çektiğimiz Fenerbahçemize Çarşamba günü Young Boys rövanş karşılaşması ile kavuşuyoruz.Her sezon öncesi hissedilen telaşın içine girmiş bulunmaktayız. Maç öncesi dostlarla hasret giderecek olmak ayrı bir mutluluk sebebi zaten.Tümünü Göster
Ancak bu mutluluk ve heyecan ne kadar uzun sürecek bu sene kim bilebilir ? Bugün sabah 9'da Göztepe'den Bostancı'ya kadar minibüs yolunu takip ederek yürüdüm... Bostancı'ya gelene kadar bütün besteleri tek tek sıradan geçirdim. Kısa bir prova yaptım kendimce fakat biliyorum ki onlarca güzel bestemiz varken biz gene Omuz Omuza'dan sonra ; " Ne Beşiktaş,ne Cimbom nede Trabzon'la" giriş yapacağız.. Maçı 1-0 önde zütürürken dakika 80'leri gösterdiği sırada biz gene Aşığım Aşığım Sana diye bağırıcaz... Bağırmayı geçtim onca emekle yaptırılan bayrakları bile sallayacak adam bulmak için bin bir dil dökeceğiz... Oysa eskiden Maraton'da bayrak sallamak için can atan onlarca insan olurdu..
1 gün önce forumda veya toplantılarda maça 1 saat önce girileceği söylenecek ancak gene herkes maça 10 dakika kala gelecek ve turnikelerde ki sıkışıklığı yaşayacağız. Gene çoğu insan bağırıyormuş gibi yapıp playback yapacak ve insanlar "sadece bağırmak için toplanan bu kadar adamdan neden böyle az ses çıkıyor" diyecek. Geçen sene tribünün patladığı dakikalarda Türk Telekom'la karşılıklı besteler söyleniyordu.. Vamos,CK,Unifeb vedasından sonra buda son derece güç bir hal aldı... Ki zaten Migros'a sesimizi duyurmak için Kızılderililer gibi ateş yakmaktan başka denemediğimiz yol kalmadı..
Tribünler ise gene karman çorman bir hal aldı..Biz bu sefer bunun dışında duruyoruz.iyi mi yapıyoruz kötü mü yapıyoruz orası ayrı tartışılır, ancak bu kadar olumsuzluğun yanında birde ayrılık ve kavgaların baş gösterdiği tribünlerimizde, bu sene bir mucize yaratmak bizim elimizde.
Tartışmaların, ayrılıkların yaşandığı şu günlerde tek amacı Fenerbahçe olanlara sesleniyorum ;
Evet beyler artık mikrofon bizde,ya sahnenin tozunu atacağız yada tozu yutacağız... Yukarda saydığım tüm olumsuzluklara karşı gellicem diyorsanız , Çarşamba günü olmamız gereken yerde görüşmek üzere..
Tribünsel SevdaAylardır hasretini çektiğimiz Fenerbahçemize Çarşamba günü Young Boys rövanş karşılaşması ile kavuşuyoruz.Her sezon öncesi hissedilen telaşın içine girmiş bulunmaktayız. Maç öncesi dostlarla hasret giderecek olmak ayrı bir mutluluk sebebi zaten.
Ancak bu mutluluk ve heyecan ne kadar uzun sürecek bu sene kim bilebilir ? Bugün sabah 9'da Göztepe'den Bostancı'ya kadar minibüs yolunu takip ederek yürüdüm... Bostancı'ya gelene kadar bütün besteleri tek tek sıradan geçirdim. Kısa bir prova yaptım kendimce fakat biliyorum ki onlarca güzel bestemiz varken biz gene Omuz Omuza'dan sonra ; " Ne Beşiktaş,ne Cimbom nede Trabzon'la" giriş yapacağız.. Maçı 1-0 önde zütürürken dakika 80'leri gösterdiği sırada biz gene Aşığım Aşığım Sana diye bağırıcaz... Bağırmayı geçtim onca emekle yaptırılan bayrakları bile sallayacak adam bulmak için bin bir dil dökeceğiz... Oysa eskiden Maraton'da bayrak sallamak için can atan onlarca insan olurdu..
1 gün önce forumda veya toplantılarda maça 1 saat önce girileceği söylenecek ancak gene herkes maça 10 dakika kala gelecek ve turnikelerde ki sıkışıklığı yaşayacağız. Gene çoğu insan bağırıyormuş gibi yapıp playback yapacak ve insanlar "sadece bağırmak için toplanan bu kadar adamdan neden böyle az ses çıkıyor" diyecek. Geçen sene tribünün patladığı dakikalarda Türk Telekom'la karşılıklı besteler söyleniyordu.. Vamos,CK,Unifeb vedasından sonra buda son derece güç bir hal aldı... Ki zaten Migros'a sesimizi duyurmak için Kızılderililer gibi ateş yakmaktan başka denemediğimiz yol kalmadı..
Tribünler ise gene karman çorman bir hal aldı..Biz bu sefer bunun dışında duruyoruz.iyi mi yapıyoruz kötü mü yapıyoruz orası ayrı tartışılır, ancak bu kadar olumsuzluğun yanında birde ayrılık ve kavgaların baş gösterdiği tribünlerimizde, bu sene bir mucize yaratmak bizim elimizde.
Tartışmaların, ayrılıkların yaşandığı şu günlerde tek amacı Fenerbahçe olanlara sesleniyorum ;
Evet beyler artık mikrofon bizde,ya sahnenin tozunu atacağız yada tozu yutacağız... Yukarda saydığım tüm olumsuzluklara karşı gellicem diyorsanız , Çarşamba günü olmamız gereken yerde görüşmek üzere..
Tribünsel Sevda
(aza parlatan aza, 04.08.2010 03:24)
Aylardır hasretini çektiğimiz Fenerbahçemize Çarşamba günü Young Boys rövanş karşılaşması ile kavuşuyoruz.Her sezon öncesi hissedilen telaşın içine girmiş bulunmaktayız. Maç öncesi dostlarla hasret giderecek olmak ayrı bir mutluluk sebebi zaten.
Ancak bu mutluluk ve heyecan ne kadar uzun sürecek bu sene kim bilebilir ? Bugün sabah 9'da Göztepe'den Bostancı'ya kadar minibüs yolunu takip ederek yürüdüm... Bostancı'ya gelene kadar bütün besteleri tek tek sıradan geçirdim. Kısa bir prova yaptım kendimce fakat biliyorum ki onlarca güzel bestemiz varken biz gene Omuz Omuza'dan sonra ; " Ne Beşiktaş,ne Cimbom nede Trabzon'la" giriş yapacağız.. Maçı 1-0 önde zütürürken dakika 80'leri gösterdiği sırada biz gene Aşığım Aşığım Sana diye bağırıcaz... Bağırmayı geçtim onca emekle yaptırılan bayrakları bile sallayacak adam bulmak için bin bir dil dökeceğiz... Oysa eskiden Maraton'da bayrak sallamak için can atan onlarca insan olurdu..
1 gün önce forumda veya toplantılarda maça 1 saat önce girileceği söylenecek ancak gene herkes maça 10 dakika kala gelecek ve turnikelerde ki sıkışıklığı yaşayacağız. Gene çoğu insan bağırıyormuş gibi yapıp playback yapacak ve insanlar "sadece bağırmak için toplanan bu kadar adamdan neden böyle az ses çıkıyor" diyecek. Geçen sene tribünün patladığı dakikalarda Türk Telekom'la karşılıklı besteler söyleniyordu.. Vamos,CK,Unifeb vedasından sonra buda son derece güç bir hal aldı... Ki zaten Migros'a sesimizi duyurmak için Kızılderililer gibi ateş yakmaktan başka denemediğimiz yol kalmadı..
Tribünler ise gene karman çorman bir hal aldı..Biz bu sefer bunun dışında duruyoruz.iyi mi yapıyoruz kötü mü yapıyoruz orası ayrı tartışılır, ancak bu kadar olumsuzluğun yanında birde ayrılık ve kavgaların baş gösterdiği tribünlerimizde, bu sene bir mucize yaratmak bizim elimizde.
Tartışmaların, ayrılıkların yaşandığı şu günlerde tek amacı Fenerbahçe olanlara sesleniyorum ;
Evet beyler artık mikrofon bizde,ya sahnenin tozunu atacağız yada tozu yutacağız... Yukarda saydığım tüm olumsuzluklara karşı gellicem diyorsanız , Çarşamba günü olmamız gereken yerde görüşmek üzere..
Tribünsel SevdaAylardır hasretini çektiğimiz Fenerbahçemize Çarşamba günü Young Boys rövanş karşılaşması ile kavuşuyoruz.Her sezon öncesi hissedilen telaşın içine girmiş bulunmaktayız. Maç öncesi dostlarla hasret giderecek olmak ayrı bir mutluluk sebebi zaten.
Ancak bu mutluluk ve heyecan ne kadar uzun sürecek bu sene kim bilebilir ? Bugün sabah 9'da Göztepe'den Bostancı'ya kadar minibüs yolunu takip ederek yürüdüm... Bostancı'ya gelene kadar bütün besteleri tek tek sıradan geçirdim. Kısa bir prova yaptım kendimce fakat biliyorum ki onlarca güzel bestemiz varken biz gene Omuz Omuza'dan sonra ; " Ne Beşiktaş,ne Cimbom nede Trabzon'la" giriş yapacağız.. Maçı 1-0 önde zütürürken dakika 80'leri gösterdiği sırada biz gene Aşığım Aşığım Sana diye bağırıcaz... Bağırmayı geçtim onca emekle yaptırılan bayrakları bile sallayacak adam bulmak için bin bir dil dökeceğiz... Oysa eskiden Maraton'da bayrak sallamak için can atan onlarca insan olurdu..
1 gün önce forumda veya toplantılarda maça 1 saat önce girileceği söylenecek ancak gene herkes maça 10 dakika kala gelecek ve turnikelerde ki sıkışıklığı yaşayacağız. Gene çoğu insan bağırıyormuş gibi yapıp playback yapacak ve insanlar "sadece bağırmak için toplanan bu kadar adamdan neden böyle az ses çıkıyor" diyecek. Geçen sene tribünün patladığı dakikalarda Türk Telekom'la karşılıklı besteler söyleniyordu.. Vamos,CK,Unifeb vedasından sonra buda son derece güç bir hal aldı... Ki zaten Migros'a sesimizi duyurmak için Kızılderililer gibi ateş yakmaktan başka denemediğimiz yol kalmadı..
Tribünler ise gene karman çorman bir hal aldı..Biz bu sefer bunun dışında duruyoruz.iyi mi yapıyoruz kötü mü yapıyoruz orası ayrı tartışılır, ancak bu kadar olumsuzluğun yanında birde ayrılık ve kavgaların baş gösterdiği tribünlerimizde, bu sene bir mucize yaratmak bizim elimizde.
Tartışmaların, ayrılıkların yaşandığı şu günlerde tek amacı Fenerbahçe olanlara sesleniyorum ;
Evet beyler artık mikrofon bizde,ya sahnenin tozunu atacağız yada tozu yutacağız... Yukarda saydığım tüm olumsuzluklara karşı gellicem diyorsanız , Çarşamba günü olmamız gereken yerde görüşmek üzere..
Tribünsel Sevda
(aza parlatan aza, 04.08.2010 03:24) -
391.
-2Aylardır hasretini çektiğimiz Fenerbahçemize Çarşamba günü Young Boys rövanş karşılaşması ile kavuşuyoruz.Her sezon öncesi hissedilen telaşın içine girmiş bulunmaktayız. Maç öncesi dostlarla hasret giderecek olmak ayrı bir mutluluk sebebi zaten.Tümünü Göster
Ancak bu mutluluk ve heyecan ne kadar uzun sürecek bu sene kim bilebilir ? Bugün sabah 9'da Göztepe'den Bostancı'ya kadar minibüs yolunu takip ederek yürüdüm... Bostancı'ya gelene kadar bütün besteleri tek tek sıradan geçirdim. Kısa bir prova yaptım kendimce fakat biliyorum ki onlarca güzel bestemiz varken biz gene Omuz Omuza'dan sonra ; " Ne Beşiktaş,ne Cimbom nede Trabzon'la" giriş yapacağız.. Maçı 1-0 önde zütürürken dakika 80'leri gösterdiği sırada biz gene Aşığım Aşığım Sana diye bağırıcaz... Bağırmayı geçtim onca emekle yaptırılan bayrakları bile sallayacak adam bulmak için bin bir dil dökeceğiz... Oysa eskiden Maraton'da bayrak sallamak için can atan onlarca insan olurdu..
1 gün önce forumda veya toplantılarda maça 1 saat önce girileceği söylenecek ancak gene herkes maça 10 dakika kala gelecek ve turnikelerde ki sıkışıklığı yaşayacağız. Gene çoğu insan bağırıyormuş gibi yapıp playback yapacak ve insanlar "sadece bağırmak için toplanan bu kadar adamdan neden böyle az ses çıkıyor" diyecek. Geçen sene tribünün patladığı dakikalarda Türk Telekom'la karşılıklı besteler söyleniyordu.. Vamos,CK,Unifeb vedasından sonra buda son derece güç bir hal aldı... Ki zaten Migros'a sesimizi duyurmak için Kızılderililer gibi ateş yakmaktan başka denemediğimiz yol kalmadı..
Tribünler ise gene karman çorman bir hal aldı..Biz bu sefer bunun dışında duruyoruz.iyi mi yapıyoruz kötü mü yapıyoruz orası ayrı tartışılır, ancak bu kadar olumsuzluğun yanında birde ayrılık ve kavgaların baş gösterdiği tribünlerimizde, bu sene bir mucize yaratmak bizim elimizde.
Tartışmaların, ayrılıkların yaşandığı şu günlerde tek amacı Fenerbahçe olanlara sesleniyorum ;
Evet beyler artık mikrofon bizde,ya sahnenin tozunu atacağız yada tozu yutacağız... Yukarda saydığım tüm olumsuzluklara karşı gellicem diyorsanız , Çarşamba günü olmamız gereken yerde görüşmek üzere..
Tribünsel SevdaAylardır hasretini çektiğimiz Fenerbahçemize Çarşamba günü Young Boys rövanş karşılaşması ile kavuşuyoruz.Her sezon öncesi hissedilen telaşın içine girmiş bulunmaktayız. Maç öncesi dostlarla hasret giderecek olmak ayrı bir mutluluk sebebi zaten.
Ancak bu mutluluk ve heyecan ne kadar uzun sürecek bu sene kim bilebilir ? Bugün sabah 9'da Göztepe'den Bostancı'ya kadar minibüs yolunu takip ederek yürüdüm... Bostancı'ya gelene kadar bütün besteleri tek tek sıradan geçirdim. Kısa bir prova yaptım kendimce fakat biliyorum ki onlarca güzel bestemiz varken biz gene Omuz Omuza'dan sonra ; " Ne Beşiktaş,ne Cimbom nede Trabzon'la" giriş yapacağız.. Maçı 1-0 önde zütürürken dakika 80'leri gösterdiği sırada biz gene Aşığım Aşığım Sana diye bağırıcaz... Bağırmayı geçtim onca emekle yaptırılan bayrakları bile sallayacak adam bulmak için bin bir dil dökeceğiz... Oysa eskiden Maraton'da bayrak sallamak için can atan onlarca insan olurdu..
1 gün önce forumda veya toplantılarda maça 1 saat önce girileceği söylenecek ancak gene herkes maça 10 dakika kala gelecek ve turnikelerde ki sıkışıklığı yaşayacağız. Gene çoğu insan bağırıyormuş gibi yapıp playback yapacak ve insanlar "sadece bağırmak için toplanan bu kadar adamdan neden böyle az ses çıkıyor" diyecek. Geçen sene tribünün patladığı dakikalarda Türk Telekom'la karşılıklı besteler söyleniyordu.. Vamos,CK,Unifeb vedasından sonra buda son derece güç bir hal aldı... Ki zaten Migros'a sesimizi duyurmak için Kızılderililer gibi ateş yakmaktan başka denemediğimiz yol kalmadı..
Tribünler ise gene karman çorman bir hal aldı..Biz bu sefer bunun dışında duruyoruz.iyi mi yapıyoruz kötü mü yapıyoruz orası ayrı tartışılır, ancak bu kadar olumsuzluğun yanında birde ayrılık ve kavgaların baş gösterdiği tribünlerimizde, bu sene bir mucize yaratmak bizim elimizde.
Tartışmaların, ayrılıkların yaşandığı şu günlerde tek amacı Fenerbahçe olanlara sesleniyorum ;
Evet beyler artık mikrofon bizde,ya sahnenin tozunu atacağız yada tozu yutacağız... Yukarda saydığım tüm olumsuzluklara karşı gellicem diyorsanız , Çarşamba günü olmamız gereken yerde görüşmek üzere..
Tribünsel Sevda
(aza parlatan aza, 04.08.2010 03:24)
Aylardır hasretini çektiğimiz Fenerbahçemize Çarşamba günü Young Boys rövanş karşılaşması ile kavuşuyoruz.Her sezon öncesi hissedilen telaşın içine girmiş bulunmaktayız. Maç öncesi dostlarla hasret giderecek olmak ayrı bir mutluluk sebebi zaten.
Ancak bu mutluluk ve heyecan ne kadar uzun sürecek bu sene kim bilebilir ? Bugün sabah 9'da Göztepe'den Bostancı'ya kadar minibüs yolunu takip ederek yürüdüm... Bostancı'ya gelene kadar bütün besteleri tek tek sıradan geçirdim. Kısa bir prova yaptım kendimce fakat biliyorum ki onlarca güzel bestemiz varken biz gene Omuz Omuza'dan sonra ; " Ne Beşiktaş,ne Cimbom nede Trabzon'la" giriş yapacağız.. Maçı 1-0 önde zütürürken dakika 80'leri gösterdiği sırada biz gene Aşığım Aşığım Sana diye bağırıcaz... Bağırmayı geçtim onca emekle yaptırılan bayrakları bile sallayacak adam bulmak için bin bir dil dökeceğiz... Oysa eskiden Maraton'da bayrak sallamak için can atan onlarca insan olurdu..
1 gün önce forumda veya toplantılarda maça 1 saat önce girileceği söylenecek ancak gene herkes maça 10 dakika kala gelecek ve turnikelerde ki sıkışıklığı yaşayacağız. Gene çoğu insan bağırıyormuş gibi yapıp playback yapacak ve insanlar "sadece bağırmak için toplanan bu kadar adamdan neden böyle az ses çıkıyor" diyecek. Geçen sene tribünün patladığı dakikalarda Türk Telekom'la karşılıklı besteler söyleniyordu.. Vamos,CK,Unifeb vedasından sonra buda son derece güç bir hal aldı... Ki zaten Migros'a sesimizi duyurmak için Kızılderililer gibi ateş yakmaktan başka denemediğimiz yol kalmadı..
Tribünler ise gene karman çorman bir hal aldı..Biz bu sefer bunun dışında duruyoruz.iyi mi yapıyoruz kötü mü yapıyoruz orası ayrı tartışılır, ancak bu kadar olumsuzluğun yanında birde ayrılık ve kavgaların baş gösterdiği tribünlerimizde, bu sene bir mucize yaratmak bizim elimizde.
Tartışmaların, ayrılıkların yaşandığı şu günlerde tek amacı Fenerbahçe olanlara sesleniyorum ;
Evet beyler artık mikrofon bizde,ya sahnenin tozunu atacağız yada tozu yutacağız... Yukarda saydığım tüm olumsuzluklara karşı gellicem diyorsanız , Çarşamba günü olmamız gereken yerde görüşmek üzere..
Tribünsel SevdaAylardır hasretini çektiğimiz Fenerbahçemize Çarşamba günü Young Boys rövanş karşılaşması ile kavuşuyoruz.Her sezon öncesi hissedilen telaşın içine girmiş bulunmaktayız. Maç öncesi dostlarla hasret giderecek olmak ayrı bir mutluluk sebebi zaten.
Ancak bu mutluluk ve heyecan ne kadar uzun sürecek bu sene kim bilebilir ? Bugün sabah 9'da Göztepe'den Bostancı'ya kadar minibüs yolunu takip ederek yürüdüm... Bostancı'ya gelene kadar bütün besteleri tek tek sıradan geçirdim. Kısa bir prova yaptım kendimce fakat biliyorum ki onlarca güzel bestemiz varken biz gene Omuz Omuza'dan sonra ; " Ne Beşiktaş,ne Cimbom nede Trabzon'la" giriş yapacağız.. Maçı 1-0 önde zütürürken dakika 80'leri gösterdiği sırada biz gene Aşığım Aşığım Sana diye bağırıcaz... Bağırmayı geçtim onca emekle yaptırılan bayrakları bile sallayacak adam bulmak için bin bir dil dökeceğiz... Oysa eskiden Maraton'da bayrak sallamak için can atan onlarca insan olurdu..
1 gün önce forumda veya toplantılarda maça 1 saat önce girileceği söylenecek ancak gene herkes maça 10 dakika kala gelecek ve turnikelerde ki sıkışıklığı yaşayacağız. Gene çoğu insan bağırıyormuş gibi yapıp playback yapacak ve insanlar "sadece bağırmak için toplanan bu kadar adamdan neden böyle az ses çıkıyor" diyecek. Geçen sene tribünün patladığı dakikalarda Türk Telekom'la karşılıklı besteler söyleniyordu.. Vamos,CK,Unifeb vedasından sonra buda son derece güç bir hal aldı... Ki zaten Migros'a sesimizi duyurmak için Kızılderililer gibi ateş yakmaktan başka denemediğimiz yol kalmadı..
Tribünler ise gene karman çorman bir hal aldı..Biz bu sefer bunun dışında duruyoruz.iyi mi yapıyoruz kötü mü yapıyoruz orası ayrı tartışılır, ancak bu kadar olumsuzluğun yanında birde ayrılık ve kavgaların baş gösterdiği tribünlerimizde, bu sene bir mucize yaratmak bizim elimizde.
Tartışmaların, ayrılıkların yaşandığı şu günlerde tek amacı Fenerbahçe olanlara sesleniyorum ;
Evet beyler artık mikrofon bizde,ya sahnenin tozunu atacağız yada tozu yutacağız... Yukarda saydığım tüm olumsuzluklara karşı gellicem diyorsanız , Çarşamba günü olmamız gereken yerde görüşmek üzere..
Tribünsel Sevda
(aza parlatan aza, 04.08.2010 03:24) -
392.
-2(bkz: hikayeci giben team)
(bkz: hikayeci giben team)
(bkz: hikayeci giben team)
(bkz: hikayeci giben team)
(bkz: hikayeci giben team)
(bkz: hikayeci giben team)
(bkz: hikayeci giben team)
(bkz: hikayeci giben team)
(bkz: hikayeci giben team)
(bkz: hikayeci giben team)
(bkz: hikayeci giben team)
(bkz: hikayeci giben team)
(bkz: hikayeci giben team)
(bkz: hikayeci giben team)
(bkz: hikayeci giben team)
(bkz: hikayeci giben team)
(bkz: hikayeci giben team)
(bkz: hikayeci giben team)
(bkz: hikayeci giben team)
(bkz: hikayeci giben team)
(bkz: hikayeci giben team)
(bkz: hikayeci giben team)
(bkz: hikayeci giben team) -
393.
-2
-
394.
+1 -2@1 senin dilini giberim muallak dinner ne lan puşt.. adam gibi türkçe konuş soyunu sopunu gibetirtme bana
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
. ayrıca veronica yı gibmek istiyom bi ayarlasana be hacı.. -
395.
-2Aylardır hasretini çektiğimiz Fenerbahçemize Çarşamba günü Young Boys rövanş karşılaşması ile kavuşuyoruz.Her sezon öncesi hissedilen telaşın içine girmiş bulunmaktayız. Maç öncesi dostlarla hasret giderecek olmak ayrı bir mutluluk sebebi zaten.Tümünü Göster
Ancak bu mutluluk ve heyecan ne kadar uzun sürecek bu sene kim bilebilir ? Bugün sabah 9'da Göztepe'den Bostancı'ya kadar minibüs yolunu takip ederek yürüdüm... Bostancı'ya gelene kadar bütün besteleri tek tek sıradan geçirdim. Kısa bir prova yaptım kendimce fakat biliyorum ki onlarca güzel bestemiz varken biz gene Omuz Omuza'dan sonra ; " Ne Beşiktaş,ne Cimbom nede Trabzon'la" giriş yapacağız.. Maçı 1-0 önde zütürürken dakika 80'leri gösterdiği sırada biz gene Aşığım Aşığım Sana diye bağırıcaz... Bağırmayı geçtim onca emekle yaptırılan bayrakları bile sallayacak adam bulmak için bin bir dil dökeceğiz... Oysa eskiden Maraton'da bayrak sallamak için can atan onlarca insan olurdu..
1 gün önce forumda veya toplantılarda maça 1 saat önce girileceği söylenecek ancak gene herkes maça 10 dakika kala gelecek ve turnikelerde ki sıkışıklığı yaşayacağız. Gene çoğu insan bağırıyormuş gibi yapıp playback yapacak ve insanlar "sadece bağırmak için toplanan bu kadar adamdan neden böyle az ses çıkıyor" diyecek. Geçen sene tribünün patladığı dakikalarda Türk Telekom'la karşılıklı besteler söyleniyordu.. Vamos,CK,Unifeb vedasından sonra buda son derece güç bir hal aldı... Ki zaten Migros'a sesimizi duyurmak için Kızılderililer gibi ateş yakmaktan başka denemediğimiz yol kalmadı..
Tribünler ise gene karman çorman bir hal aldı..Biz bu sefer bunun dışında duruyoruz.iyi mi yapıyoruz kötü mü yapıyoruz orası ayrı tartışılır, ancak bu kadar olumsuzluğun yanında birde ayrılık ve kavgaların baş gösterdiği tribünlerimizde, bu sene bir mucize yaratmak bizim elimizde.
Tartışmaların, ayrılıkların yaşandığı şu günlerde tek amacı Fenerbahçe olanlara sesleniyorum ;
Evet beyler artık mikrofon bizde,ya sahnenin tozunu atacağız yada tozu yutacağız... Yukarda saydığım tüm olumsuzluklara karşı gellicem diyorsanız , Çarşamba günü olmamız gereken yerde görüşmek üzere..
Tribünsel SevdaAylardır hasretini çektiğimiz Fenerbahçemize Çarşamba günü Young Boys rövanş karşılaşması ile kavuşuyoruz.Her sezon öncesi hissedilen telaşın içine girmiş bulunmaktayız. Maç öncesi dostlarla hasret giderecek olmak ayrı bir mutluluk sebebi zaten.
Ancak bu mutluluk ve heyecan ne kadar uzun sürecek bu sene kim bilebilir ? Bugün sabah 9'da Göztepe'den Bostancı'ya kadar minibüs yolunu takip ederek yürüdüm... Bostancı'ya gelene kadar bütün besteleri tek tek sıradan geçirdim. Kısa bir prova yaptım kendimce fakat biliyorum ki onlarca güzel bestemiz varken biz gene Omuz Omuza'dan sonra ; " Ne Beşiktaş,ne Cimbom nede Trabzon'la" giriş yapacağız.. Maçı 1-0 önde zütürürken dakika 80'leri gösterdiği sırada biz gene Aşığım Aşığım Sana diye bağırıcaz... Bağırmayı geçtim onca emekle yaptırılan bayrakları bile sallayacak adam bulmak için bin bir dil dökeceğiz... Oysa eskiden Maraton'da bayrak sallamak için can atan onlarca insan olurdu..
1 gün önce forumda veya toplantılarda maça 1 saat önce girileceği söylenecek ancak gene herkes maça 10 dakika kala gelecek ve turnikelerde ki sıkışıklığı yaşayacağız. Gene çoğu insan bağırıyormuş gibi yapıp playback yapacak ve insanlar "sadece bağırmak için toplanan bu kadar adamdan neden böyle az ses çıkıyor" diyecek. Geçen sene tribünün patladığı dakikalarda Türk Telekom'la karşılıklı besteler söyleniyordu.. Vamos,CK,Unifeb vedasından sonra buda son derece güç bir hal aldı... Ki zaten Migros'a sesimizi duyurmak için Kızılderililer gibi ateş yakmaktan başka denemediğimiz yol kalmadı..
Tribünler ise gene karman çorman bir hal aldı..Biz bu sefer bunun dışında duruyoruz.iyi mi yapıyoruz kötü mü yapıyoruz orası ayrı tartışılır, ancak bu kadar olumsuzluğun yanında birde ayrılık ve kavgaların baş gösterdiği tribünlerimizde, bu sene bir mucize yaratmak bizim elimizde.
Tartışmaların, ayrılıkların yaşandığı şu günlerde tek amacı Fenerbahçe olanlara sesleniyorum ;
Evet beyler artık mikrofon bizde,ya sahnenin tozunu atacağız yada tozu yutacağız... Yukarda saydığım tüm olumsuzluklara karşı gellicem diyorsanız , Çarşamba günü olmamız gereken yerde görüşmek üzere..
Tribünsel Sevda
(aza parlatan aza, 04.08.2010 03:24)
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 25 05 2025
-
kiz dusurmek ne igrenc bi tabir
-
bakircan her seferinde başka bir şey deniyor
-
kahve içen erkeklerin vurdurmaya meyilli olması
-
o çene hatları ne aga
-
kutsalsuku zenciyi ayarla simdiden
-
dedem maaşım yetmiyor dana alacam
-
çok kötü hemoroid oldummmm
-
gececi yazar ihtirası
-
bu adam kim cok delikanlı bir adama benziyor
-
karaciger bolgem agriyor amg
-
kıç yalatmak
-
ruby adam gibi adam
-
simdi ben oktoberfest purna izlemez miyim
-
zalinqzurt nerdeydun panpa
-
sarimsak aşığıyım
-
bir su kegib bir elektrik tasinacagim
-
çok az kalldı
-
harika 1 asmr içeriği
-
national socialist bakircan değil
-
salako baca pilavı kime looooooooo
-
anal bilimi
-
melekcan hangi takimlisin
-
pasif gelir yoksa
-
malak göz e şuku vereceğime
-
kelek nası delikanlısın la
-
viking abi nikli başlık var
-
aynen kanzi can tayfa benden korkuyor
-
türk yapımı oyunlar listesi
-
tıp dünyası inanamıyor
- / 1