/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1.
    +48 -5
    Ne zamandır yazmak istediğim ama bi türlü yazamadığım şu hikayemi yaşadığım birkaç olayla sıcağı sıcağına yazmak istiyorum beyler. Benim sizlerden başka kimsem yok çünkü adamakıllı dertleşeceğim. Katılmak isteyen panpalarım olursa bu hikayeme çok mutlu olurum , yazmaya başlıyorum.

    Bu oturduğumuz mahalleye yeni taşınmıştık. izmir'in çok nezih bi semtidir burası. Saygı sevgi içinde bir arada yaşar herkes. Ki izmir'i ve burda yaşayan göçmenleri bileniniz varsa az biraz hayal edebilirsiniz. Bizde göçmen mahallesine taşınan Türkler olarak tanışıp kaynaşmak adına taşındıktan birkaç gün sonra çevre evlere gezmeye çıkmıştık. Daha çok uzağa gitmeden hemen karşı komşumuzla karşılamamız yetmişti zaten hayatımı değiştirecek adımı atmam için. Daha ufağım , yaşım 6. Aşktan meşkten anlaşılacak bi yaş değil. Ama kapısının önünde ip atlamaya çalışan o zümrüt gözlü kızı görmem yetmişti burayı sevmem için.
    ···
  2. 2.
    +26 -1
    Olm o değilde kendi kendime konuşuyo gibiyim , hiç takip eden okuyan yokmuş gibi. Ses seda da çıkmıyo kimseden. Hikaye burda bi duraklasın , iki kafa dağıtmaya çıkayım ben. Eskileri hatırladıkça bi fena oldum , bi bostanlı havası alır iki biramı içer gelir daha güzel yazarım...
    ···
    1. 1.
      0
      13 şuku var panpa yetmez mi devam et
      ···
    2. 2.
      0
      2 birayı kaç saatte içtin teyzoğlu be
      ···
  3. 3.
    +14
    ilk sakso kaçıncı entryde? Oranlar:
    3-5. entry: 1.90
    4-7. entry: 1.75
    8.-10. entry: 1.95
    11+. entry: 2.70
    izmirli kız sakso çekmez: 300.00 (sürpriz kupona yazabilirsiniz)
    ···
    1. 1.
      0
      saksoda şike olabilir maçı askıya al
      ···
      1. 1.
        0
        Sürpriz saksoda çok kazanan olursa sakso soruşturma timimle olayı çözeriz panpa rahat ol
        ···
    2. 2.
      0
      Güldüm panpa , sürpriz kupon yapılabilir bundan *
      ···
      1. 1.
        0
        Panpa 8 yılda bi kere olmuştur heralde yav. Neyse işbirliğine gidebiliriz ne kazanırsam %31i senin
        ···
    3. 3.
      0
      Panpa kizin gibi cikarsa diye karsilikli gol oynamak istiyorum
      ···
    4. diğerleri 1
  4. 4.
    +9
    Biraz ara vereyim beyler , tepkide gelmeyince sizden yazdıklarım güme gidiyomuş gibi geliyo amk. Ama bırakmamın sebebi bu değil , az hava alayım gelip yazıcam dünkü gibi havada kalmicak merak etmeyin. Bu arada bi şeyi açığa kavuşturmak istiyorum beyler;

    hep facebook üzerinden gelişiyo olaylar farkındaysanız. Be dıbına koduğum bu ne face sevdasıymış demeyin. O zamanlar dokunmatik ekrana daha yeni yeni geçilmişti. Android olsun iphone olsun whatsapp olsun bunlar zaten yok. En büyük lüksümüz facebook , ordan iş görüyoruz. Hadi bende para vardı ben facebook kullanıyodum. Benimle birlikte 0.facebook.com kullanan fakirler vardı amk siz düşünün öyle bi zaman. Yanlış bi yargıya düşmeyin panpalar , açıklığa kavuşturayım...
    ···
  5. 5.
    +9
    Aradan 1 gün geçti , ilginizin artması beni sevindirdi dostlar. Yorumlarınızı okurken çok mutlu oldum sağolun binler , boşa anlatmayacağımı anladım.

    Dün 2 bira içip geleyim dedim sahilde ama iş uzadı fazla içmiş oldum. Dün geldiğimde kafam bayağı sağlamdı yazamadım. Burdan devam edeyim dedim. Birkaç soru gelmiş onları yanıtlayayım önce;

    -Hangi lise olduğunu söyleyemem amk o zaman ifşa olurum , oturduğum ilçede bizi tanımayan yok. Zaten isim verdim ürkmüyoda değilim tanıdık çıkıcak diye.

    -Sonunda ayrılık var biliyoruz diyen var. Be dıbına koduğum başlıkta yazıyo zaten orası. Ben derdimi ve geçen yıllarımı anlatmak istedim sadece.

    Uzun entry'ler girmeye hazırlanıyorum panpalar. Burda olan çayını çorbasını hazırlasın başlıyorum. Rastgele...
    ···
  6. 6.
    +8
    idil'miş beyler adı. ilk tanıştığımız onlar oldu şu koca mahallede. ilk oyun arkadaşım , ilk sevdiğim , ilk sinir olduğum , ilk aşkım... Hepsi oluverdi zamanla. Hayal meyal hatırlıyorum ufaklık zamanlarımı , benden 1 yaş ufaktı o. Ben anaokuluna gider gelir kalan vaktimde de onunla oynardım. Çok gıcık etmişliğim , saçını çekip kaçmışlığım oldu. E hepsinin sebebi dikkat çekmek değilmi zaten. Aradan yıllar geçti , ilkokulun hatrı sayılır yıllarını atlatmışken ben mezun olup liseye geçmek üzereyim. Oda 8. sınıfa geçicek tabii. Ailelerde öylesine yakın ki hiç ayrılmıyoruz birbirimizden. Fakat ilkokulumuz ayrıydı o sıralar (adres tutuyo tutmuyo mevzusu panpalar , hala vardır öyle şeyler). Dışarda hep birlikteyiz ama okulda neler oluyo bilemiyoruz tabii. Sevdiğimi söyleyemem o zamanlar , çünkü başka kızlarla da takılıyorum deniyorum falan (ufak ergeniz lan salak salak geziyoruz işte "çıkmak" adı altında). Keza idil'den öyle bişiler görmüyorum. Aksine ben birileriyle konuştukça kıskanabiliyo. Birbirimiz arasında bi çekim , bi istek var ama sevgi adını koyamıyoruz henüz buna. Sonrasında idil'de birisinden hoşlanmaya başladı; Tarkan. işte o zaman anladım bende ona karşı boş olmadığımı.

    Dersleri bırakıp deliler gibi birisini düşündüğünüz , acaba ne yapıyodur şu anda dediğiniz oldumu beyler ? Önünüzde gibimsonik SBS denen bi sınava hazırlanırken aklınızdan çıkmayan birileri oldu mu ? Benim oldu , hemde yanında Tarkan denen bi lavuk varken. işte içimdeki duyguya o zaman isim koyabilmiştim ben her ne kadar belli etmek istemesemde.
    ···
    1. 1.
      0
      Hic sorma be pampa
      ···
    2. 2.
      0
      Hic sorma be pampa
      ···
  7. 7.
    +8
    Bu kısımları biraz geçiyorum beyler. Özet olarak Tarkan bininden zorda olsa ayrıldı , Araya yaz tatili girdi ve biz uzunca bir süre konuşmadık. Görüşmedikte tabii ki. Ben SBS sınavına girip güzel bi puan elde ettim , izmir'de güzelde bi liseye gittim. Mahallede her ne kadar karşılaşsak ya lise zamanıda pek konuşmuşluğumuz olmadı. Çünkü tartışma Tarkan ve kıskançlığı aşıp benim yaptığım hatalara gelince ağırlaştı ve söylenmicek şeyler söylendi. Lise zamanında çok kızla da takıldım , haberide oldu. Ama geri dönüp benimle konuşmasına ya da kıskançlık belirtisine sebep olmadı. Geldik asıl hikayenin başladığı yere; aradan geçen 1 seneden sonra onunda benim olduğum liseye gelmesi ve Facebook'tan yeniden etkileşime geçmemiz. Başlıyoruz...
    ···
  8. 8.
    +8
    Aradan uzunca vakit geçmiş , konuşmamız samimiyetimiz böylesine körermişken benim okuluma geldiğini öğrenmek beni sevindirmişti tabii. Güzel fırsattı eskilere dönmek için. Hele ki doğum günümün yaklaşıyo olması bunu katlayan etkendi.

    Okulda pek çok kez karşılaştık , yanında ilkokuldan tanıdığım Elif ve Sinem vardı. Bunlarda fena güzellikte ateş eden kızlar beyler , ilerde ilişkilerimiz artacak bunlarla. Kızlar beni henüz tanımıyo tabii , idil'le bakışmalarımız uzun sürdükçe kızlarda farketmiş olacak ki aralarında fısıldaşıp sınıfa çıkıyolardı bahçeden. Ama ne bende gidip konuşacak cesaret vardı ne de idil'de o istek.

    Beyler eskiden muhakkak sizde yapmışsınızdır "profil resmimi beğenir misin" rezilliğini. Evet , ne yazık ki bende yaptım. Üstelik bunu gittim idil'e yaptım sırf dikkat çekebilmek için. Bi akşam profil resmimi değiştirmişken idil'e mesaj attım; "profil resmimi beğenir misiniz idil hanım" yanıt gecikmedi "tabiiki xxxx beycim" ve beğenmişti. Bu konuşma dahi buzların azda olsa erimesine sebep olmuştu. Konuşmanın devamı gelebilirdi , ama getirmedim. Yüz yüze konuşmak çok daha iyi olurdu. Ama ertesi gün yaşanacaklar çok kolay şeyler değildi.
    ···
  9. 9.
    +7
    Çok taktan bi yerde bitiriyorum beyler , ama hazırlanıp yola çıkmam gerek ve bavulumu hala hazırlamadım. izniniz olsun , bugünlük bu kadar olsun. Yarın kaldığım yerden uzun uzun yazarak devam edicem. Burda hikayemi paylaşmamda bana eşlik eden tüm panpalarıma teşekkür ediyorum. Ve bitirmeden önce bide soru yönelteyim;

    Hikaye sıkıcımı lan ? Çabuk çabukmu bitirsem ? Çünkü yaşanan ve şaşıracağınız çok olay var. Sürmez derseniz bi çaresine bakıcaz. Ama iyi panpa devam derseniz yolumuza devam edicez.

    Entry'leriniz benim için değerli , yazın yorumlayın bakalım. Bizde yolumuzu ona göre bulalım.
    ···
    1. 1.
      0
      Devam et panpa iyi gidiyordun amma harbiden taktan bi yerde bitirdin
      ···
  10. 10.
    +7
    Hiç huyum olmayan bi şekilde okullarının çıkışına gittim ben daha erkenden çıkıp. Sırf Tarkan denen lavuğu görebilmek , nasıl bi cins olduğunu öğrenebilmek için. Yakışmıyo beyler , yakıştıramıyorum onları yan yana görünce. Saklandım , yanlarınada gidemedim. Uzaktan seyrettim sadece. idil ona karşı boş değildi tamam , ama isteklide değildi onunla yürürken. Böyle olacak iş değildi. Her akşam geldiğinde görüşürdük zaten , bu konu yine görüşülmeliydi. Yoksa züt kadar boyumla daha 8. sınıfa gittiğim halimle kıskançlıktan kendimi bitirebilirdim.

    Akşam bozuk bi yüz ifaesiyle geldi , normalde dersanede olmam gerekirken karşısında olunca küçük hesap sormalar başladı "neden dersanede değilsin sen" diyerek. Diyemedim ki seni seyrediyorum , takip ediyorum diye. Yalan söyleyip geçiştiriverdim , ama kafa çok çalışmadığından olsa gerek direk belli ettim; "Tarkan'laydın heralde sende"

    Yüzü bozuldu , yanıt vermedi. Başta benim yaptığım gibi oda geçiştirdi. Ben konuşmama devam ettim;
    "Çocuğu pek tekin bulmuyorum idil ya , çevresi kötüymüş sana göre değil. Konuşmasanmı sen onunla ya boşver"
    Çocuğu daha kendisi bile bu kadar tanımazken söylediklerim onları araştırmış olmamı belli etti tabii. Facebook'u kullandığımız ilk zamanlar abi , profiline baktığında ne paylaşım yaptıysa ona göre yargılıyodun insanları (ki hala öyle yapan andavallar var). Söylediklerim aslında hoşuna gitmiş gibiydide , ilgilenmem onu sevindirmişti. Yanıt verdi gecikmeden;
    "Çağla'yla buluşmicakmıydın sen bugün , öyle anlatmıştın dün"
    Ne yanıt versemde kendimi belli etmesem derken telefonu çalmıştı. Arayan babasıydı , Kemal amca. Yanıt almamı beklemeden hadi ben kaçtım diyip girmişti evinin bahçesine. Ben ne yapmam gerektiği sorusuyla kalakalmıştım.

    Sahi , bide Çağla vardı. Onu napıcaktım ben ?
    ···
  11. 11.
    +6
    Pazartesi geldi çattı , mesajlaşmaları aşıp yüzyüze gelmenin vakti gelmişti. Aklımda okula birlikte gitmek vardı , ama henüz buna hazır değildim. Dışarıya karşı her ne kadar fırlama bi tip olsamda idil'e karşı öyle değildim beyler , olamamıştım. Kendime gelememiştim utangaçlığımı atıp. Hatta okulda bile ne tak yiyeceğimi kara kara düşünür durumdaydım. ilk ders geçti gitti , tenefüs vakti. Telefonumda bi mesaj , bilin bakalım kimden; tahmini zor değil aslında. Mesaj atan kişi Ezgi.

    "idil'le bahçedeyiz , sende gel"

    Bizim sınıfın penceresi tüm bahçeyi görebilecek güzel bi konumdaydı. Bizde Barış'la her zaman pencere kenarında otururduk (diğer kızları seyretmek için. Özellikle beden eğitiminde koşan kızlar olurdu , stratejik bi yerdi iyi seyrediliyodu yani amk). Başımı kaldırıp pencereden baktığımda idille ezginin bahçenin ortasında gezindiğini gördüm. Koşarak yanlarına indim. Yol boyunca karşılaştığımızda ne konuşup ne söyleyeceğimi planlayan ben gözlerini gördüğüm anda nutkum tutulmuş ve mala dönmüştüm. "Selam" kelimesinden sonrası gelmedi beyler. Mal gibi dondum kaldım. Gülümsüyorum , gözlerinin içine bakıp sırıtıyorum sadece. Bu durum hoşuna gidiyodu , ama aynı zamanda utanıyoduda. Gülümseyerek gözlerini kaçırdığı çok olmuştu. Yandan o kulak tırmalayıcı sesi duydum; Ezgi konuşmaya başlamıştı.

    "Ay idil biliyo musun xxxx'in anneside beni çok sever , annelerimiz tanışık zaten. Ama sizin ufaklıktan tanıştığınızı bilmiyodum. xxxx sende az değilsin he , ilk hafta gelip sınıfta idil'i sordun falan."

    Lan planı açık etmişti kız , mahvedicekti herşeyi ? Ama... bundan sonra önemi varmıydı ki ? Bence yoktu. Olay artık bende ve şu aptal utangaçlığımı üstümden atmaktaydı. Şu sapşal halimi atlattığım anda benden iyisi olmazdı. Ama eski günlere dönemiyodum beyler , küsmeden önceki hallerimize dönüp şakır şakır konuşamıyodum. Çünkü durum artık farklıydı. idil artık saçını çekip kızdırdıktan sonra mahallede koşarak kaçıştığım kız değildi. Artık saçını çekip sinir etmek ne kelime , saçının tek bir teline zarar gelse benim canım yanardı.

    Tenefüs zili çaldı , bizim sınıfın penceresine göz attığım anda gördüm bizim sınıftakilerin kızlı erkekli pencereye sıralanıp bizi seyredişini. Baktığımı farkedince ıslık çalıp alkışlamaya başlayan ergen takımı daha çok utanmama sebep olmuştu zaten. Gülümseyerek okula girdik , sınıflarının önüne kadar geldim. idil gözlerimin içine bakıp gülümseyerek "Görüşürüz" derken benim ağzımdan çıkan tek şey kekeleyerek söylediğim "iyi Dersler" olmuştu.

    Kriptonyum yemiş Superman , aydınlığa bırakılmış Batman , zırhı alınmış Iron-Man gibiydim idilin karşısında beyler. Savunmasızdım , çaresiz ve şapşaldım. Ama bunun sebebi aşktı , daha önce hiçbir türünü hissetmediğim tamamiyle saf duygularla beslediğim bi aşk.
    Tümünü Göster
    ···
  12. 12.
    +6
    Bugünlük bu kadar olsun , pek aktif okuyucu yok sanırsam. Olsun , gelenler okuyup yorumlarlar. Yarın kaldığım yerden devam edicem beyler , daha yolumuz uzun.

    Herkese iyi geceler
    ···
  13. 13.
    +6
    Vakit benim vaktimdi beyler , benim doğum günümü çoktan atlatmış sıra onun doğum gününe gelmişti. Devamı gelmeyen bi kurdu yaptığı , ama ben boş geçecek birisi değildim. 15 Ekim, hayatımda unutmayacağım nadide tarihlerden bi tanesi. Yaklaşan her gün heyecan verici , her an yapacaklarımı düşündüğüm zamanlar. Ergenlik diz boyu , bide geri sayım başlatmışım Facebook'tan sormayın gitsin. Her geçen gün "Son 7" , "Son 5" falan yazıyorum. Kafamız daha keskin çalışmıyo kurlarımız böyle amk. Ama benim planım çok daha başkaydı. Doğum gününden daha özel sayılabilecek bi gün vardı, oda doğum gününden 5 gün öncesi.

    Tarihlerle aram çok iyidir beyler. Önemli zamanları , saatleri , tarihleri değerlendirmeyi çok severim. işte doğum gününden 5 gün öncesi değerlendireceğim çok özel anlardan bi tanesiydi; 10 Ekim 2010 Pazar. Yani 10.10.10. Kaçmazdı olm bu an , tarih olarakta çok iyiydi görsel olarakta.

    Bu esnada aile ilişkilerine göz atalım. Biz idille konuşmyoruz diye aile bundan etkilenmiş değil. Hala çok samimi bi haldeler. Onlar bize yemeğe gelir , bizimkiler onlara kahve içmeye gider falan. Devam yani. Ama aile bizim ilişkileri ve yaşananları bilmiyo tabii. Tek olay ben onlara gitmiyorum o bize gelmiyo. Bahanemiz; ders çalışmak falan. Hasgibtir ordan , yüz yüze gelmek istemiyoruz...

    10.10.10 güzel bi tarihti ve tamda pazar gününe denk geliyodu beyler. Cumartesi gecesinden bizim ekibi toplayıp çoktan yerlerimizi almıştık bile. BU esnada aramıza katılan bir diğer can dostumsa Yahya'ydı.

    Yahya; bizimle aynı mahallede oturan , idilide benide tanıyan ve anaokulundan beri birlikte vakit geçirdiğim insan. idil'in Elif'i varsa benimde yahya'm vardı işte öyle hesap edin. Obizim gibi anadolu seçmek yerine meslek lisesi seçmişti. Okulumuz farklıydı ama her okul çkışımız birdi. Ayrılmamıştık yani.

    idil'lerin evlerinin çevresine bilium sayıda ve görülebilecek şekilde sprey boyalarla "10.10.10" yazmaya koyulmuştuk geceden. 10.10.10 yazan birkaç A4 çıktısıda alıp ikiye - üçe bölerek tüm mahallenin yerlerine atmıştık. Muhakkak görmeliydi yapılacak olanları idil , en azından bu anı kafasına kazımalıydı. Ama mahallemizin temizliğinden sorumlu Meftun abim kulaklarımı oldukça çınlatmış olacak , fazla kirlettik etrafı. Ama olaylardan haberdar değilmişiz gibi gidip yardımımızıda ettik etrafı toparlamasında. Sağolsun.

    Görsel anlamda herşey hazırdı , birkaç kız arkadaşta yollamıştık idilin yanına benim hakkımda birkaç kelam edip aklına getirecek. Sert konuşmuş dişi öküzler , ama bahsetmişler benden. Yani yarına; 10.10.10'a tamamiyle hazırız.
    Tümünü Göster
    ···
  14. 14.
    +6
    O gün geceye kadar mesajlaşıp aradan geçen onca vakit neler olup bittiğini konuştuk. Neler kaçırmışım , neler olmuş , neler yaşanmış bunları öğrendim. Canımı sıkan durumlar olduğu gibi memnun olduğum şeylerde vardı. Ama önemli olan herşeyi unutmak ve yeni bi sayfaya başlamak değil miydi ? Ufaklıktan beri süren serüvende yan yana duran dizleri yara bere içinde iki mahalle çocuğuyken şimdi kalpleri yaralı iki yetişkin olarak yeniden yan yana gelmek inanın tüm yaraların iyileşmesini çoktan başlatmıştı bile. Ben mutluydum , o umutluydu; geleceğimizi çizmek bana renklerini vermek ona kalmıştı. Boyama kitabı gibi çiziklerle dolu kalbimi meraklı bir çocuk gibi umarsızca renklendirip kendine bağlayacak kişi çoktan olmuştu bile idil. Ben hayatımı adayacağım kişiyi seçmiştim , o ona yeni bir hayat sunacak kişiyi...
    ···
  15. 15.
    +6
    Bu gecelik böyle güzel bi yerde bitireyim beyler. Yoruma ve soruya çok açık bi bölümde bitirdim. Sizde bu esnada sormak istediğiniz soruları , hikaye hakkındaki yorumlarınızı ve görüşlerinizi yarın yeniden yazmaya başlaya kadar belirtebilirsiniz. Hikaye öncesi tüm yazdıklarınızı cevaplar yazmaya öyle devam edebilirim.

    Kendi kendime yazıyomuşum gibi düşündürmeyin beyler lütfen , bekliyorum entry'lerinizi. iyi geceler hepinize...
    ···
    1. 1.
      0
      olum çok iyi lan devam beğendim bin
      ···
  16. 16.
    +6
    Ben geldim beyler. Devam ediyorum , son birkaç part daha yazıp çıkıcam evden. Bu gece bi yolculuğum var , ilerleyen saatlerde çok yazamayabilirim. Ama yarın telafi etmeye çalışıcam daha uzun yazıp.

    Kaldığımız yerden devam ediyoruz , takip eden panpalara selam olsun.
    ···
  17. 17.
    +5
    Peki Ceylan kimdi ? Neden böylesine büyük bi etkiye sahipti benim safımda. Hemen anlatayım.

    Ceylan; Gamze'yle aynı jenerasyonda bizim ilkokula geçiş yapan kızlardan bi tanesi. Gamze'yle bişeyler yaşamayı denedikten sonra olmayınca bi sonraki hedefim Ceylan olmuştu. Neden , çünkü renkli gözlü dıbına koyim. u renkli göz zaafımıda durduramıyorum , başıma büyük belalar açıcak bi gün ama dur bakalım. Ceylan , okula gelmesiyle sessiz sakin olmasına rağmen ilgi gören bi tipti. Ben lisedeyim tabii o zamanlar , okuldaki aracılarımla iletişim kurabiliyorum ancak. Tanışmamız okul esnasında olmadı , ama ilk gördüğüm andan bahsetmek gerek.

    Bizim ilkokul folklör ve spor aktiviteleri konusunda izmir'in en baba okuluydu. Bi ton madalya ve kupaya sahipti. Yine o folklör çalışmalarında bi tanesi olurken eski arkadaşlarımı görmek için okula gittim. Folklör hocası Mikail hoca çok severdi beni , önceki senelerde bi projede okulu temsil ederek güzel bi başarı elde etmiştik birlikte. O zamandan beri gözdeleri arasındayım. Onu ziyarete gideyim dedim. Efe oynuyolar kızlı erkekli , izmir'deki en iyi Efe'yi oynarız bunuda belirtmek isterim. Ve bilin bakalım Efe oynayan kızlar arasında kim var ? Hadi beyler deneyin biraz tahmin etmeyi , çok zor değil. Evet evet , yaklaştınız. Tamaam , söylüyorum; EZGi... Yine kıskanç tavırlarla etrafa bakıp başka kızlara sataşmakla meşgul , gib kırığı. Tipine cürmüne bakmadan sağa sola sataşması çok sinir ederdi beni , hala öyle. Beni görünce yanıma geldi;
    "Oo xxxx bey , siz uğrarmıydınız buralara"

    Lan okul eski okulum zaten , evimede çok yakın. Neredeyse hergün burdayım bu haller bu tavırlar ne. Bi kaç boş şey söyleyip savuşturduktan sonra Ezgi'nin sınıfında olan arkadaşlarıma konuyu getirip hal hatır soracaktım ki o anda bi güneş doğdu. Ceylan geldi Ezgi'nin yanına konuşmak için. Banada selam verip ayak üstü tanışmış olduk. Bu kimdi böyle , böylesine içten gülümsemeyi nasıl becerebiliyodu ki ? Böylesine parıldayan gözlere sahip birisi Ezgi'yle neden takılırdı ki ? Gerçi oda sessiz sakin bi tipti , pek konuşmazdı. Sebebini bilmezdik , sonradan anlaşıldı zaten. ilerde orayada değinicem.

    Ezgi'den nefret eden ben birden bire ona karşı bi samimiyet beslemeye başlamıştım , çıkar ilişkisi tabii amk yoksa günahım kadar sevmem bu salağı. Ceylan Ezgi'yi alıp sınıfa doğru gitti , giderken söyledikleri şey yalnızca "Görüşürüz" oldu.

    Görüşürüz , görüşürmüydük acaba cidden Ceylan'la ? Neden görüşmeyelim be , görüşürüz tabii...
    Tümünü Göster
    ···
  18. 18.
    +5
    8 sene biter mi amina koyayım
    ···
  19. 19.
    +5
    Ertesi gün salı günüydü. Okula henüz birlikte gitmeye başlamasakta ciddi adımlarla birlikte dönmeye başlamıştık. Güzel geçen bi okul gününden sonra okul çıkışında buluşup eve birlikte gitmeye karar verdik. Bu esnada da başka bi yol bulalım dedik ki tanıdık kimseye denk gelmeyelim. Güzel plan , işlerse.

    Okuldan mesafemizi açtıktan sonra idil'in arkadaşları yanımızdan ayrıldı , başbaşa kaldık. Okul çıkışından beri koluma girmiş birlikte yürüdüğümüz sevgilim kızların gitmesiyle dahada sıkı sarmaya başlamıştı kolumu. Çok hoşuma gidiyodu lan , hayallerim gerçek oluyodu. Henüz sarılmamış , öpmemişken böyle başlangıçların olması umut vericiydi. Kol kola yürüyüp günün kritiğini (esasında dedikodusu demeliyim , kızlar ne yapmış kim kiminle konuşmuş bunları konuşuyoruz aq) yaparken eve doğru ilerliyoruz. Ben zaten mutluluktan havada yürüyorum , ayaklarım yere dahi basmıyo. idil'in heyecanla yaşananları anlatması gözlerimi ondan alamamamı sağlıyo. Hayranlıkla izliyorum adeta. Tam o esnada idil kısa bi süreliğine arkasına dönüp baktı. Bakmasıyla paniklemesi bir oldu.
    "xxxx babam arkamızda"

    Beyler , o anı size en kısa yoluyla anlatmak istesem Flash derim abartısız. Normalde okulla ev arası yaya olarak 7 dakika yol alırken idil'in babasının arkasında oluşunu bilmemle kısalmıştı. Hiç tanımazmış gibi kolundan çıkıp hafif adımlarla önüne geçtim. inanamazsınız o 7 dakikalık yolu 5 saniyede bitirmiştim amk öyle bi korku. Kemal amca sert bi adamdı , kıskanırdı kızını. Hele ki benden daha çok kıskanırdı. 5 saniyede eve vararak ışınlanmayıda böylelikle bulmuş oldum. Eve geldiğimde gelen mesaj şuydu;

    "Aşkım ışınlansaydın"

    Gülmüştüm be , sağlam gülmüştüm :D
    ···
  20. 20.
    +5
    Çıkışta merdivenleri koşar adımla iniyorum ki bahçede duran idil'e yetişebileyim. Yoksa bu kız tenefüslerde yanıma gelme dediyse bensizde gider eve. Koştum koştum zorda olsa yetiştim.

    "Artık beni beklemedenmi gidiyosunuz idil hanım , böylemi olduk şimdi"

    idil cevap vermedi , önüne bakıp yürümeye devam etti sadece. Siniri gözlerinden okunuyodu. Yol boyunca dil döküp derdimi anlattım , ama ne fayda. Peygamber sabrı çıktı kızda , Nuh diyo peygamber demiyo. Tek bi yanıt bile vermedi. Eve yaklaştık , artık buralarda konuşuruz heralde dedim. Yok , yine konuşmadık. Tek söylediği şey eve girerken "Görüşürüz" demek oldu , aynı şekilde yanıt verip bende eve girdim.

    Çok doluydum beyler , hak etmediğim bi şekilde bunları yaşıyodum. Üstümü değiştirip kendimi Bostanlı'ya attım. Deniz havası , yanımda bide arkadaş edası hiç fena gelmezdi bana. Yahya'da okuldan yeni çıkmıştı , aradım geldi. Sahile birlikte gittik. Oda boş değildi beyler , onunda derdi vardı. Ama o hepsinin üstesinden gelmeyi , belli etmemeyi becerebiliyodu. Ne zaman başım sıkışsa sahile atardım kendimi; yanımda kardeşlerim , elimize çiğdemimiz vakit geçerdi. Sahil havası bi o kadar da ilham verirdi bana yazılacak uzun mesajlar için. Yine öyle bi havaydı , oturdum yazdım.

    Yazdığım mesajlar kesinlikle karşı konulamazdı beyler. Çevremdekiler mesajlarını hep bana yazdırırlardı. Çünkü en çok kitabı okuyan , en çok şiiri bilen , en çok duyguyu yaşayan bendim aralarında. Bu mesajda öyle bi mesajdı. En saf duygularımı yazdım idil'e işe yaramasını umut edip. Yazdım , gönderdim. Geç oldu , ama cevap geldi;

    "Seni seviyorum"

    Hiç beklemediğim bi cevaptı be , ben daha ziyade tripleşiriz , tartışırız , bi süre beni süründürür zannediyodum. Artık Sinem ve Ezgi nasıl konuştularsa bahçede idil'le , işe yaramış demek ki. Devdıbını getirdim;

    "Seni çok seviyorum. Geçmişim - geleceğim , dünüm , bugünüm ve yarınım her zaman sen olucaksın biliyosun dimi. Lütfen sürdürmeyelim böyle , bugün seni yeterince özledim zaten"

    "Biliyorum"

    Konuşması zordu , ama en azından kötü değildi. Tüm akşam soğuk geçen konuşmalar , kısa kısa cevaplar yaşandı. Ama yarın olsun , hepsi düzelirdi zaten.
    ···