abimin uzun soluklu hikayesi

9-9 çalışacaktım bu hafta erkenden kalktım ve hazırlanıp suat abiyle işe gittik. yine klagib bi gündü benim için. öğle servisi zart zurt derken sevgi geldi bi anda gerçi hep geldiği saatlerdi tam. bunu görünce ben de tabi hemen hizmet etmeye hazırlandım. naber serhat dedi. iyiyim sen nasılsın sevgi dedim arkadaşları da bana bakıyodu onlara da selam verdim. gülümsediler falan sora masalarına yerleştiler. sevgi bana herşey iyi gidiyo serhat müjdeler yolda dedi. bende inşallah sevgi dedim ve servisleri yaptım yemek faslı bitti bunlar kalktı ve sevgi bana akşam kaçta çıkcaksın diye sordu 9 dedim tamam telefonuna bak 9 da işin yoktur heralde dedi yok dedim. akşam beraberiz o zaman dedi ve gittiler.

mesaiyi bitirdim tam çıktım derken telefon çaldı arayan sevgi. çıktın mı diye soru evet dedim hazırlan ozaman yarım saate ordayım dedi. tamam dedim hazırlandım ve sevgi geldi bindim arabaya ve nereye gidelim dedi ben de sen bilirsin dedim o da yemek mi yoksa kahve mi dedi ben aç değilim sen açsan yemek ye dedim yok dedi ben de tokum o zaman kahve dedi ve yine aynı mekana kahve içmeye gittik. orada dün konuştuğumuz konuları ayrıntılı bi şekilde konuştuk ve bana babamla konuştum dedi. ee dedim noldu. babam sen üzülme de gerisi kolay dedi seni de söyledim babam memnun oldu daha da ve yakın zamanda annemle de tanışacaksın dedi. olaylar o kadar hızlı ilerledi ki rüya gibiydi herşey ama içim bi tuhaftı ya da ben çok karamsar ve pimpirikliydim karar veremedim. her neyse muhabbetimiz bu şekilde ilerledi saat 12 ye geliyodu kalktık ve evlerimize gittik. eve gelince suat abiye meseleyi anlattım suat abi yürü koçum be dedi muhabbetimiz biramız derken yattık ve günü sonlandırmış olduk.

gel zaman git zaman ben de tempo aynı işe son sürat devam ediyorum. bi gün patron hasan bey beni odasına çağırdı aslında hiç adabı değildi ama bunun neden olduğunu biliyodum. buyrun hasan bey dedim. otur serhat dedi. sonra beklediğim gibi mesele kızından açıldı. bak serhatcım sana en başından beri güvendim sen de yüzümü kara çıkarmadın kızım senle ilgileniyomuş iyi çocuksun biliyorum kızıma da düşkünüm ama sen onu mutlu edebilirsin diye düşünüyorum. bayağıdır konuşuyoruz kızımla bu konu da benim sana güvenim sonsuz sen de eğer kızımı üzmeyeceğin konusun da kendine güveniyosan ben onaylarım bu ilşkiyi dedi. ben de anlattım bütün önyargılarımı korkularımı hasan bey de saolsun ben hiç öyle düşünmedim dedi ve bi bakıma artık sen benim bi oğlum sayılırsın demeye getirdi lafı ve haftaya izinli olduğun günün akşamı bize davetlisin diyerek beni tekrardan işime dönmem için yolladı ve sana güveniyorum serhat dedi. ben de teşekkür ederim efendim dedim işimin başına döndüm.
bunları akşam suat abiye anlattım ve adam benden daha fazla sevindi olum hayatın kurtulabilir aman dikkat et sakata gelirsen bitirirler bak sen akıllı davran kardeşim dedi ve muhabbetimiz bu yönde gitti sonra yattık uyuduk...

büyük gün geldi çattı ve ben sevgilere daha doğrusu patronumun evine bir damat adayı olarak davetliydim. bütün gün heyecanım dinmedi. sonra sevgi aradı ve geliyorum seni alıcam konuşuruz ve bize gideriz heyecanlıyım sende heyecanlısın sana taktik vereyim dedi. ve sonra sevgiyle buluştuk bana annesini anlattı dikkat etmem gereken şeyleri söyledi benden daha heyecanlıydı ve annemin gözü seni tutarsa artık engelimiz kalmaz dedi. ben de inşallah demekle yetindim ve sonra onların evine doğru gittik.

izin günümde yatabildiğim kadar yattım amk. kaltığımda saat öğlen 2 olmuştu. kahvaltı falan derken suat abiyle akşamı ettik sonra biralar falan muhabbete başladık suat abi konuyu patronun kızına getirdi. başladı konuşmaya:
bak olum bu kızı tanırım ben amk bizle hiç konuşmazdı senle 10 numara muhabbeti var bak kızı ayarla para içinde yüzersin lan tek çocuk bu babası ne iste yapar eğer kıza ilgi gösterirsen paranın ağzına sıçarsın dedi. muhabbet bu şekilde gitti suat abi kanıma girmiş gibiydi ama ilk gün patronun bana yardım etmesi herşeyi farklı boyuta taşıyodu. bunları düşünürken uyumuşum.
iş yine aynı rutinliğinde devam etti. diğer elemanlardan farkım hergün patronun kızıyla daha fazla samimi oluyodum ama gün geçtikçe kız cidden bana karşı bişeyler hissettiğini belli etmeye başlamıştı. ilk önce telefon numaramı aldı. ara sıra mesaj atmalar gelmeden önce arayıp haber vermeler. yemekten sonra övgülü mesajlar. bu şekilde kız samimiyet konusunda uçtu gitti. ben ise patronun yanlış anlayabilme ihtimalinden dolayı mesafemi korumaya çalışıyodum.
günlerden salı izin günüm. kız zaten biliyo ve saat 2. daha yeni uyanmışım bi anda telefonum çaldı arayan sevgi hanım.
naber serhat. iyiyim sevgi sen?. ben de iyi sayılırım işte nerdesin ve bugün bi işin var mı? evdeyim sevgi bi işim yok bugün. o zaman ben restorana gelcem yarım saate sen de orda ol sana hep iş yaptırdım bugün yemek ısmarlıcam başka bi mekanda. kabul etmek zorunda olduğunun farkındasındır umarım dedi ve ben de mecburen tamam dedim.
hazırlandım ve restoranın oraya gittim kız araba kullanyor amk ben yayan giden adamım. atla gidelim dedi bindim arabaya ön koltuğa oturdum bu da bindi hadi sana yemek ısmarlıcam hem muhabbet ederiz hem de tamamen tanışmış oluruz. sonuçta arkadaşız dimi dedi. evet dedim bn de. sonra yemek yicemiz mekana gittik yemek yedik muhabbet ettik ardından deniz kenarında bi kafeye gittik. kafe dediğim çalıştığım restoranın 2 katı amk. neyse oturduk kahve söyledi ben de mecburen kahve söyledim artık bana ilk defa sevgilin var mı diye sordu yok dedim ben de. kız şaşırdım valla olması lazım sen gibisini bulan başında taşır be dedi. ben bişey diyemedim. o da eee merak etmiyo musun benim sevgilimin olup olmadığını dedi ben de vardır dedim. o da yok ya adam gibi biri bulsam kaçırmıcam ama işte daha bulamadım dedi.ben de kısmet dedim. sonra muhabbet sevgili konusunda devam etti. bana sence ben nasıl bi kızım bana göre sen çok iyisin yakışıklısın etkileyicisin naziksin ne yalan söleyeyim bizim kızları çok etkiledin dedi. ben de sizde gayet güzelsiniz iyisiniz naziksiniz dedim. o da resmiyeti bi bıraksan diyorum dedi. ben de tekrardan naziksin güzelsin iyisin tatlısın etkileyicisin dedim. kahvelerimizi içtikten sonra gel seni kafamı dinlediğim yere zütüreyim dedi ve arabayla bi tepeye çıktık deniz manzarası 10 numara biyerdi. arabanın bagajını açtı beraber yere örtü serdik sonra bagajdaki soğutucudan şampanya kutudan da 2 kadeh çıkardı beraber şampanyalarımızı yudumladık. ve tekrardan koyu bir muhabbete başladık.

izin günümde yatabildiğim kadar yattım amk. kaltığımda saat öğlen 2 olmuştu. kahvaltı falan derken suat abiyle akşamı ettik sonra biralar falan muhabbete başladık suat abi konuyu patronun kızına getirdi. başladı konuşmaya:
bak olum bu kızı tanırım ben amk bizle hiç konuşmazdı senle 10 numara muhabbeti var bak kızı ayarla para içinde yüzersin lan tek çocuk bu babası ne iste yapar eğer kıza ilgi gösterirsen paranın ağzına sıçarsın dedi. muhabbet bu şekilde gitti suat abi kanıma girmiş gibiydi ama ilk gün patronun bana yardım etmesi herşeyi farklı boyuta taşıyodu. bunları düşünürken uyumuşum.
iş yine aynı rutinliğinde devam etti. diğer elemanlardan farkım hergün patronun kızıyla daha fazla samimi oluyodum ama gün geçtikçe kız cidden bana karşı bişeyler hissettiğini belli etmeye başlamıştı. ilk önce telefon numaramı aldı. ara sıra mesaj atmalar gelmeden önce arayıp haber vermeler. yemekten sonra övgülü mesajlar. bu şekilde kız samimiyet konusunda uçtu gitti. ben ise patronun yanlış anlayabilme ihtimalinden dolayı mesafemi korumaya çalışıyodum.
günlerden salı izin günüm. kız zaten biliyo ve saat 2. daha yeni uyanmışım bi anda telefonum çaldı arayan sevgi hanım.
naber serhat. iyiyim sevgi sen?. ben de iyi sayılırım işte nerdesin ve bugün bi işin var mı? evdeyim sevgi bi işim yok bugün. o zaman ben restorana gelcem yarım saate sen de orda ol sana hep iş yaptırdım bugün yemek ısmarlıcam başka bi mekanda. kabul etmek zorunda olduğunun farkındasındır umarım dedi ve ben de mecburen tamam dedim.
hazırlandım ve restoranın oraya gittim kız araba kullanyor amk ben yayan giden adamım. atla gidelim dedi bindim arabaya ön koltuğa oturdum bu da bindi hadi sana yemek ısmarlıcam hem muhabbet ederiz hem de tamamen tanışmış oluruz. sonuçta arkadaşız dimi dedi. evet dedim bn de. sonra yemek yicemiz mekana gittik yemek yedik muhabbet ettik ardından deniz kenarında bi kafeye gittik. kafe dediğim çalıştığım restoranın 2 katı amk. neyse oturduk kahve söyledi ben de mecburen kahve söyledim artık bana ilk defa sevgilin var mı diye sordu yok dedim ben de. kız şaşırdım valla olması lazım sen gibisini bulan başında taşır be dedi. ben bişey diyemedim. o da eee merak etmiyo musun benim sevgilimin olup olmadığını dedi ben de vardır dedim. o da yok ya adam gibi biri bulsam kaçırmıcam ama işte daha bulamadım dedi.ben de kısmet dedim. sonra muhabbet sevgili konusunda devam etti. bana sence ben nasıl bi kızım bana göre sen çok iyisin yakışıklısın etkileyicisin naziksin ne yalan söleyeyim bizim kızları çok etkiledin dedi. ben de sizde gayet güzelsiniz iyisiniz naziksiniz dedim. o da resmiyeti bi bıraksan diyorum dedi. ben de tekrardan naziksin güzelsin iyisin tatlısın etkileyicisin dedim. kahvelerimizi içtikten sonra gel seni kafamı dinlediğim yere zütüreyim dedi ve arabayla bi tepeye çıktık deniz manzarası 10 numara biyerdi. arabanın bagajını açtı beraber yere örtü serdik sonra bagajdaki soğutucudan şampanya kutudan da 2 kadeh çıkardı beraber şampanyalarımızı yudumladık. ve tekrardan koyu bir muhabbete başladık.