-
1.
+26 -19Adamın biri her zaman yaptığı gibi saç ve sakal traşı olmak için berbere gitti. Onunla ilgilenen berberle güzel bir sohbete başladılar. Değişik konular üzerinde konuştular. Birden Allah ile ilgili konu açıldı...
Berber: " Bak adamım, ben senin söylediğin gibi Allah’ın varlığına inanmıyorum."
Adam: " Peki neden böyle diyorsun?"
Berber: " Bunu açıklamak çok kolay. Bunu görmek için dışarıya çıkmalısın. Lütfen bana söyler misin, eğer Allah var olsaydı, bu kadar çok sorunlu, sıkıntılı, hasta insan olur muydu, terkedilmiş çocuklar olur muydu? Allah olsaydı, kimseye acı çektirmez, birbirini üzmezdi. Allah olsaydı, bunların olmasına izin vereceğini sanmıyorum... "
Adam bir an durdu ve düşündü, ama gereksiz bir tartışmaya girmek istemediği için cevap vermedi. Berber işini bitirdikten sonra adam dışarıya çıktı. Tam o anda caddede uzun saçlı ve sakallı bir adam gördü. Adam bu kadar incin göründüğüne göre belli ki traş olmayalı uzun süre geçmişti. Adam berberin dükkanına geri döndü.
Adam: " Biliyor musun ne var, bence berber diye birşey yok"
Berber: " Bu nasıl olabilir ki? Ben buradayım ve bir berberim."
Adam: " Hayır, yok. çünkü olsaydı, caddede yürüyen uzun saçlı ve sakallı adamlar olmazdı."
Berber: " Hımmm... Berber diye birşey var ama o insanlar bana gelmiyorsa, ben ne yapabilirim ki?"
Adam: " Kesinlikle doğru! Püf noktası da bu! Allah var, ve insanlar ona gitmiyorsa, bu gitmeyenlerin tercihi. işte dünyada bu kadar çok acı ve keder olmasının nedeni!" -
2.
0be dıbına kodumun çocuğu afrika için ne yaptın da afrika adını ağzına alıyon. bugün afrikaya yardımı zütüren müslüman dernek ihh yardım yapınca ülkedeki açları doyurun önce der senin gibiler. inancını gibtiğimin bini.
-
3.
0sağol panpa. ama bu kefereler ona da kılıfı uydururlar hemen.
-
4.
0@6 allah'ın varlığına inanmıyon mu sen hele bi cevap ver?
-
5.
0@12 allah dünyada yapılan ibadetlerin karşılığını ahirete saklamış. fuhuş içki kumar batağında olup da zararda olan kimse yok mu? mevzu para pul meselesi değil. dıbına koyim siz heralde allah rekat başı para gönderiyo inananlara zannediyonuz.
-
6.
0@14 senin inanış şeklini de biliyorum ben ;)
-
7.
0@18 insanlar islami yaşam biçimini seçti de allah yardımcı olmadı mı? osmanlı hukuğunu şeriata göre yaptı hiç böyle bi durumla karşılaşıldı mı? ha şimdi mason tarihçilerin yazdığı kitaplardan alıntı yapıp padişah ona dayamış bunu gibmiş falan dersin ona peşinen gibtirimi çekeyim. osmanlı tarihini araştır hırsızlık var mı zina var mı tecavüz var mı? senin düzenin islami düzen değilse, dizilerinde hep biri birine tecavüz ediyosa, insanlar bundan etkileniyosa, kimse kalkıp bu olaylara karşı çıkmıyosa suç allahın mı?
-
8.
0@27 beyin yapını gibeyim. bari @2 gibi mantığınauydurduğun şeylerle gel de tartışalım. senin gibi huur çocuklarının nefes alması haram.
-
9.
0@29 dıbına soktuğum keferesi, diyeceksen müslüman de şakirt ne dıbına koyim. ben sana kafir diyom bak huur çocuğu. yolda görse selam çakacak 15 yaşında binler gelip burda civan kesiliyo. bi gibtir git yat.
-
10.
-2@31 olm allah sebepler yaratır. dünya güllük gülistanlık olacak hiç bi suç günah işlenmeyecek de o zaman imtihanın ne hikmeti var? burdan nara ataıyonuz iyi hoş da. filistinde ölen müslüman ülkelerde katledilen masum çocuklar için sesiniz çıkmıyo.
-
11.
-2@37 gibtir git dıbına kodumun liselisi.
-
12.
0@43 müslümanlara göre inanmayan senin gibi binlere anlatmak bize farz. ondan olabilir mi acaba?
-
13.
0@46 dur baştan anlatayım sana panpa. bak şimdi insanlar islamdan önce cahiliye devrinde kızları diri diri toprağa gömüyordu. islam geldi ve tüm cahiliye adetlerini yasakladı. islam dünyaya yayıldı hak ve adalet de yayıldı. yönetim biçimini islama göre seçenler devlette dinin ne işi var demeyenler allah'ın kanununa göre hareket edenlerin topraklarında her zaman huzur ve felah vardı. sana demin de söyledim hiç islamı tam manasıyla yaşayan bir ülkede böyle sapıklıklar gördün mü? allah bir kanun sunmuş böyle yaşarsanız sizin için en iyisidir emirlerime uyun demiş uyanlar osmanlı selçuklu yıllarında olduğu gibi huzur içinde yaşamış. gel gelelim islamda yozlaşmaya başladığında, islam düşmanları çeşitli katakullelerle müslümanları islamdan uzaklaştırdıklarında bahsettiğin kötü olaylar cereyan etmeye başlamıştır. yapılan zulümlerin sebebi sence insanoğlu mudur yoksa emirlerime uyun dediği halde sırt çevrilen allah mıdır?
-
14.
0@56 sana musa aleyhisselamın kıssasını anlatayım panpa.
Hz. Musa a.s., köy köy, şehir şehir dolaşıp; insanlara Allah'ın dinini öğretirken, bir gün yolu Allah'ın, ceza olarak bütün halkını yaktığı bir köye düştü ve:
"Ey Rabbim" dedi. "Bu köyde yaşayanlar arasında çocuklar, günahsız, suçsuzz kimseler ve hayvanlar da vardı. Sadece suçluları ve günahkarları cezalandırabilecekken, böyle yapmayıp tüm köyü cezalandırmışsın. senin şefkatin ve acıman sınırsıdır ve sen tüm canlılara bu şefkatinle davranırın. Sen işlerini de bizim aklımıızn eremediği yüksek bilginle yaparsın. Buna olan inancım tamdır. Fakat ben merak ettim; günahkarlarla beraber masum insanları niçin yaktın?" diyerek, fazla oyalanmadan, yoluna devam etti.
Bir müddet sonra hem bir şeyler yemek, hem de yol yorgunluğunu biraz olsun üzerinden atmakbir ağacın altına oturdu. Ağacın az ötesinde büyük bir karınca yuvası vardı. Karıncalar harıl harıl çalışıyordu. Bu karıncalarda bir tanesi gelip dinlenmekte olan Hz.Musa aleyhisselamı ısırdı. Musa a.s karıncaya öfkelendi Yerdeki kurumuş odunlardan birini ateşle tutuşturdu, geldi, tüm karınca yuvasını ateşe verdi. Tüm karıncalar yanarak öldü. Musa a.s bildiren dini hükümler arasında karınca yakmak günah değildi.
Bunun üzerin Allah (c.c) şöyle seslendi:
"Ey Musa! Seni sadece bir tek karınca ısırmışken, sen bütün karınca yuvasını ateşe mi verdin. Bir karınca yüzünden koca karınca ülkesini her ana hamde eden, beni en güzel sözlerle öven bir toplumu yakıp yok ettin, öyle mi?"
Hz.Musa a.s. gerek kendi gördüğü karşısında söyledikleri, gerek yaptığı karşısında Cenab-ı Hakk'ın seslenişinden öğrenmiş oldu ki;
Suçlularla beraber olanlar, kendileri suçsuz olsalar dahi aynı cezaya uğrarlar. Ancak Allah c.c. hesap gününde onları birbirinden ayırır, her birine hak ettiği karşılığı fazlasıyla verir. -
15.
0@58 mülk sahibi mülkünü istediği şekilde tasarruf eder panpa. e tecavüz olayı olmasa bu sefer niye fakirlik var derdin o olmasa niye allah bizi cennete koymuyo direk de gelip burda bizi 70 sene yaşatıyo derdin. bi yaratıcı olmazsa kural da olmaz sen benim dediklerimi anlam istemiyon. adem aleyhisselamın oğlu kabil kardeşi habili hasedinden öldürdü. istese allah onu da engellerdi kardeşini öldürmezdi ilk cinayet ve ilk isyan başlamazdı. veya şeytanın adem aleyhisselamı kandıracağını bile bile onu cennette tutmazdı. hep beraber direk cennette yaşardık. iş yine imtihan mevzuna geliyor. hikmetinden sual olunmaz. eğer sonsuz kudret ve bilgi sahibi olan allah birşey yapıyorsa içinde bir hikmet vardır. hazreti muhafazidin buyurduğu gibi: size göre şer olarak görünen bir işte bir hayır hayır olarak görünen bir işte şer olabilir. bide sana hızır aleyhisselamın kıssasını yazayım musa aleyhisselamla ama harbi oku panpa bunları birbirimizi ikna etmeye çalışalım.
-
16.
0Musa aleyhisselâm, birgün Hazret-i Hızır'ı "aleyhisselâm" görünce, ona yaklaşıp selâm verdi. Selâmına cevap veren Hızır aleyhisselâm sordu:
- Burada selâm veren bulunur mu? Sen kimsin?
- Ben Musa'yım "aleyhisselâm"
- israiloğullarının Musa'sı mı?
- Evet.
Bu tanışmadan sonra, Musa aleyhisselâm, asıl maksadını söyledi:
- Allahü teâlânın sana ihsan edip bildirdiği ilimden, biraz öğretmen üzere sana tâbi olayım mı?
Bunun üzerine Hızır aleyhisselâm şu cevabı verdi:
- Ya Musa! Bende, Allahü teâlânın ihsan edip verdiği öyle bir ilim vardır ki, sen onu bilemezsin. Sende de Allahü teâlânın sana verdiği öyle bir ilim vardır ki, ben de onu bilemem. Sen benimle beraber olamazsın ve bende bulunup, sende olmayan ilmim ile yaptığım işlere sabredemezsin!
- Beni inşaallah sabırlı bulursun. Senin hiçbir işine müdahale etmem.
- Ben sana hikmetini ve sebebini izah edinceye kadar, yaptığım işler hakkında bana sual sormamak şartıyla, benimle beraber olabilirsin.
Musa aleyhisselâm, oraya kadar beraber geldikleri Yûşa aleyhisselâmı israiloğullarının yanına gönderdi.
Hızır aleyhisselâm, Musa aleyhisselâm ile sahil boyunca bir müddet yürüdüler. Giderlerken bir geminin geçmekte olduğunu gördüler. Gemicilere, kendilerini gemiye almalarını söylediler. Gemiciler Hızır aleyhisselâmı tanıyıp, onları ücretsiz olarak gemiye bindirdiler. Bu sırada bir serçe geminin kenarına konup, denizden bir iki yudum su aldı. Hızır aleyhisselâm, bu kuşu göstererek dedi ki:
-Ya Musa, Allahü teâlânın ilmi yanında benim ve senin ilmin; denizin yanında, şu serçenin denizden aldığı bir yudum su kadar bile değildir. -
17.
0Bindikleri gemi bir müddet yol aldıktan sonra, Hızır aleyhisselâm, bir aletle gemiye hasar vermeye başladı. Geminin suya temas eden tahtalarından birini söktü. Musa aleyhisselâm, bu durumu görünce, müdahale ederek dedi ki:
-Sen ne yapıyorsun? Bizi ücretsiz gemiye bindirdiler; sen ise gemiyi delip, içindekileri batırmak istiyorsun.
Bunun üzerine, Hızır aleyhisselâm, "Ben sana benimle olmaya sabredemezsin demedim mi?" diyerek ayrılmak istedi.
Musa aleyhisselâm, "Dalgınlığımdan dolayı beni kınayıp da bana güçlük çıkarma!" deyince; Hızır aleyhisselâm, yapılan bu ilk muhalefetin dalgınlık ile olması sebebiyle, Musa aleyhisselâmdan ayrılmadı ve yolculuğa devam ettiler.
Yine sabredemedi
Musa aleyhisselâm ile Hz. Hızır'ın bindikleri gemi karşı sahile varınca, inip yürüdüler. Yolda oynamakta olan bir grup çocuğa rastladılar. Hızır aleyhisselâm, o çocuklardan birini tutup, öldürüverdi. Musa aleyhisselâm dayanamayıp, Hızır aleyhisselâma dedi ki:
- Tertemiz bir cana kıydın. Hiç günahı yok iken onu öldürdün!
- Ben sana benimle olmaya sabredemezsin demedim mi?
- Eğer bundan sonra sana bir şey sorarsam, benimle arkadaşlık etme! O zaman benim sana bir diyeceğim yoktur. -
18.
0Bunun üzerine Hızır aleyhisselâm bir müddet daha beraber olmayı kabul etti. Yolculuklarına devam ettiler. Sonra yolları bir beldeye düştü. O memleketin ahalisinden yiyecek bir şeyler istediler. Fakat onlar hiçbir şey vermediler ve misafir etmek de istemediler. Sonra o beldede dolaşmaya başladılar. Bu sırada, yıkılmak üzere olan bir duvar gördüler. Hızır aleyhisselâm, eliyle duvarı doğrultuverdi. Duvarın yıkılmasına mâni olup sağlamlaştırdı. Musa aleyhisselâm, kendilerini misafir etmeyen bu belde halkına böyle bir yardımın yapılmasına sabredemeyip şöyle dedi:Tümünü Göster
-Eğer isteseydin, bu duvarı doğrultmana karşılık, onlardan bir ücret alırdın. Biz de ihtiyacımızı gidermiş olurduk.
Bunun üzerine Hızır aleyhisselâm, Musa aleyhisselâma ayrılık zamanının geldiğini bildirerek dedi ki:
-işte bu sualin artık ayrılmamızı gerektiren bir sebeptir. Şimdi sabretmeye dayanamadığın şeylerin hikmetini sana açıklayacağım:
Bindiğimiz gemiyi delip yaralamamın sebebi şudur: O gemi, geçimlerini denizden temin eden on fakir kardeşe aitti. Karşı sahilde ise, sağlam olan gemilere el koyarak, zorla alan zalim bir hükümdar vardı. O zalimin, "Bu gemi sağlam değildir!" diye el koymaması için gemiyi yaraladım. işte gemiyi kusurlu hâle getirişimin sebebi budur. Böylece, o zalim hükümdarın onu gasp etmesine mâni oldum.
Öldürdüğüm çocuğa gelince; bu çocuk, bulûğ çağına ermiş, yol kesen azgın ve taşkın bir kâfir idi. Anası ve babası ise halis birer mümindiler. Eğer, o çocuğu öldürmeseydim, ana ve babasının küfre düşmesine sebep olacaktı. O çocuğu öldürmekle, biz istedik ki; mümin olan anne ve babası küfre düşmekten kurtulsun; Allahü teâlâ da onlara bedel olarak, temiz ve salih bir evlât versin.
[Hızır aleyhisselâmın öldürdüğü çocuğun anne ve babasına, Allahü teâlâ hayırlı bir kız çocuğu vermiştir. Bu kız, bir peygamber annesi olmuş ve o peygamber vasıtasıyla bir ümmet hidayete ermiştir.]
Yıkılmak üzere iken doğrulttuğum duvara gelince; o duvar, salih bir babanın iki yetim çocuğuna aitti. Altında bir define vardı. Eğer duvarı düzeltmeseydim, yıkılıp define ortaya çıkacak, çocuklar da henüz küçük oldukları için, mallarına sahip olamayacak ve define başkalarının eline geçecekti. Çocuklar büyüyünce defineye sahip olabilsinler düşüncesiyle duvarı düzelttim. Bütün bunlar, her ikimiz için Rabbimizden bir rahmet idi. işte senin sabredemediğin hâdiselerin hikmeti bunlardır.
Hızır aleyhisselâm bu sebepleri açıkladıktan sonra, Musa aleyhisselâmdan ayrıldılar. Peygamber efendimiz "aleyhisselâm" bir hadis-i şerifinde, bu hâdisenin, Musa aleyhisselâmın üçüncü suali sormasına kadar olan kısmını anlattıktan sonra buyurmuştur ki:
(Allahü teâlâ Musa'ya rahmet etsin. Ne olurdu, sabretseydi de aralarında geçecek hâdiseler Allahü teâlâ tarafından bize bildirilseydi.) -
19.
0@63 müslümanım şakirt değilim biz müslümanları parçalara bölmeyiz. senin gibi binleri de bölmeyiz direk kafir deriz.
@64 haklısın panpa bu yazıyı kim okuyacak. okumayın amk. amlı zütlü capslerde dolaşın ırzını zihnini gibtiklerim. -
20.
0@68 koyu cehalet dıbına koyim. bu memleket sizin gibi deyyuslar yüzünden bu halde. kemocana bağladı yannan başı. burası laik devlet tımammıaaa
-
anneniz abartilmis bir huurdur
-
megane2 allahin dizosu cahil araba tamircisi
-
adam kafayı koyunlarla bozmuş
-
30 online it gibi dizilmişsiniz ferre altjncisi
-
kendisi de biliyor gucsuz oldugunu
-
japon değil japonya lı diyeceksiniz
-
aradaki 3 farkı bulana nik6
-
ne yapacağız bu kürtçü teröristleri
-
beyler çocukken bu sahnede çok korkmuştum
-
4 yıllık video arşivi
-
ruby çaklıtı takip eden kendini incici sanan
-
beyler bugün sabahtan akşama kadar aç kaldım
-
lostsoldier son entrylerine tikladim
-
kayra aynaya bakıyor capsli
-
gupsesözlüğü
-
temizleme jeli retinol nemlendirici krem
-
bi tane güzel sesi olan biri vardı burada
-
ferre altincisine elveda
-
bu filmin yedi ceddini
-
beyler bugün ekşide debeye girdim
-
şu adamın yüzündeki nur şaka mı
-
su sozlukte bi futbol muhabbetini bi de
-
grip en hızlıı nasıl geçer
-
20 kilo boş barı kaldirirken nefes nefese
-
kayra özelden sövünce
-
yazmakta sınır mı var la
-
dar omuzlu kayra
-
çok iyi karar bence de
-
karakterine estetik yaptır
-
ulan biri tenis iddiası önerdi
- / 2