1. 51.
    0
    reserved.
    ···
  2. 52.
    0
    @130 inci sözlükte ne dehalar var bi bilsen
    ···
  3. 53.
    0
    @130 herkesi kendin gibi liseli zannettin galiba ünili de var burda mantıklı cevap çıkıyo da sorduk amk. daha önce böyle şeyleri merak edip de sormadığını belli ettin. neyse gibtret
    ···
  4. 54.
    0
    ve @130 sen inci yi daha anlayamamışsın salak salak konuşuyosun amk önyargılı bin
    ···
  5. 55.
    0
    @133 off bi git işine kardeşim. anca kudurmuş köpek gibi önyargılısın falan diyorsun. insanların amacı burda diğer yazarlara bilimsel açıklama yapmak değil. adam buraya bunun için gelmiyor.

    eğer bu konuda sorun varsa aç interneti ya da git kütüphaneye araştırmanı yap. gelmiş burda bik bik ötüyorsun. millet bu siteye eğlenip taşak geçmeye geliyor. senin merak ettiğin bilimsel gerçekleri cevaplamak için burada değil.

    adama bak sözlüğün konseptini anlamamış gelmiş bide artislik taslıyor klavye delikanlısı liseli. gibtir git çıktığın yere ve o bastığın eksiyide zütüne sok. amın feryadı veled
    ···
  6. 56.
    0
    @4 güldüm bin şuku.
    ···
  7. 57.
    0
    @1 allah nasıl oluştu peki? sen de bunun cevabını ver, olay aynı sonuçta. diyeceksin ki ona bizim aklımız yetmez. aynı cevap evrenin oluşumu için de geçerli o zaman.
    ···
  8. 58.
    0
    insanlar kendilerini evrenin merkezinde zannediyor ama biz bir hiçiz. nasıl vücudumuzdaki hücrelerin bizim için hiç bir değeri yoksa ve biz kolumuza bir yumruk attığımızda onlar hemen ölebiliyorsa biz de aynı onlar gibiyiz. bir hiçiz. big bangin nasıl oluştuğunu veya tanrıyı (eğer varsa) kimin yarattığını bilemeyiz. tanrı var nı yok mu bilemeyiz.
    ···
  9. 59.
    0
    @4 kahkaha attım lan

    @1 allah osurdu gaz oldu, gezegenleri de sıçtı evet bunu da hiç bi bilim adamı değil yalnız sen düşünebildin imana geldim sağol.

    Şimdi gibtir git burdan amk liselisi.
    ···
  10. 60.
    0
    @4 ekrana püskürdüm ağzımdakini bin
    ···
  11. 61.
    0
    @4 şukunu al içine panpa
    ···
  12. 62.
    0
    @1 lan oraya allahı kim koydu yarram madem herşeyi biri yaratıyo he?
    ···
  13. 63.
    0
    hayde hep beraber

    Bismillahirrahmanirrahıym

    Elhamdü lillâhi rabbil’âlemîn Errahmânirrahîm. Mâliki yevmiddîn iyyâke na’büdü ve iyyâke neste’în. ihdinas-sırâtal müstakîm.
    Sırâtallezîne en’amte aleyhim gayrilmagdûbi aleyhim ve leddâllîn.
    ···
  14. 64.
    0
    orusbu çocuğu madem termodinamiğin birinci yasasını biliyon ikincisini de ben söyliyim evrenin entropisi her zaman ileri gider eğer bir canlı durduk yere toplanıp dirilirse termodinamiğin ikinci yasasına uymaz amk daa ne diyim
    ···
  15. 65.
    0
    kardeşim sunu anlamamışsın,sen kabullenip sorular soruyosun o yuzden hiç bi yere varamıyosun ama bi de kabullenmeden sor o zaman bazı şeyler hakkında şüpheye düştügünü anlıcaksın. dinlere ve kitaplara bak hepsi mitolojik yani 3 buyuk peygamber oncesi hikayelerden esinlenip yazılmıstır. bunu bir arastır ahiret inancı 3 buyuk din gelmeden öncede vardı,iyi ile kotu arasındaki savas şeytan vb inançalrın hepsi mitolojik hikayelerden esinlenilmiştir.bu inanışlar butun dinlerin öncesinde vardı ve sebebide bilimin olmayısı ve insanın açıklayamadıgı şeyleri kendinden ustun gordugu veya yasamın devamlılıgını saglayan şeylere karsı tapınmaya sebeb oldu. örn mısırlılar güneşe taparlardı cunku guneş yasamın devamlılıgıydı hititler ana tanrıça adı verdikleri putlara taparlardı cunku kadının dogumun simgesi oldugunu ve devamlılıgın dogumla saglanıcagını ve kutsal olanın bu olduguna inanılırdı hatta bu inanç o kadar yaygın diki o donemdeki bir çok medeniyeti etkiledi kimi bu tanrıcaya kibele dedi kibi diana daha sonra bilimin gelişmesiyle dini inançalardaki tezler bir bir çürütüldü ve açıklanamayan tek bir şey kaldı o da yaratılış teorisi ki onun da açıklanmasına az kaldı din adamları teker teker bugun evrimin kuranda geçtigini savunuyorlar ki gunumuza kadar hep bunun bir sacmalık oldugunu iddia etmişlerdir. açıklanmayan tek bir şeyin kalmasıda diger butun tanrıları goturup tek tanrılı inanç sitemini getirdi ve bugun insanların o tek yaratıca inanmalarının tek sebebi kapitalist sistemde sömürülmeleri ve şükürcülüğe alıştırılıp başkaldırmalarının engellenmesidir. tarihi dikkatli okuyacak olursan insanlar ne zaman hakkını aramak için ayaklansa devreye ya klise girer ya camiler insanlar bu dünyadaki haklarından öbür dünya için vazgeçmeye inandırılırlar.

    Bugun afrikada milyonlarca cocuk öluyor.o cocuklar yıllarda o halde. niye herkesin aklına şimdi geldi evet kuraklık iyce arttı durum kotuleşti ama kimse bana yerinden oturup yazık diyip cep telefonuyla 5 tl 10 tl yollaıp vicdanını rahatlatarak cennete gidiceğine inandığını söylemesin. eger cennet ve cehennem varsaki cok inançlı olmamama ragmen ve varsa inanca gore ben sonsuza kadar yanıcam kimseyi öldürmedim hiç bişey calmadım ve hep insanlara yardım etmeye calıstım ama sırf varlıgını kabullenmedigim için ben sonsuza dek yanıcam ama her tülü pisligi yapanlar etliye sütlüye karısmayıp bi gibe yaramayanlar cezalarını cekip cennete gidicek böyle bi adalet olsa bile bi gün eger gerçekten haksızlıga ugrayacakların hakları bi şekilde aranıcaksa ben yanmaya razıyım kardeşim.ve züt korkusu yüzünden inanıyorsan sen benden de betersin amk.
    Tümünü Göster
    ···
  16. 66.
    0
    beyler müslümanım ama şu soru hep aklımı kurcalıyo madem allah dünyayı yarattı allahı kim yarattı veya nasıl oluştu dünya oluşmaan önce allah ne yapıyodu hadi allah yarattı dünyayı allahı kim yarattı onu yaratanı kim yarattı bana bu soruları mantıklıca açıklayıp allaha ,nandırın beni bir numaralı şakirt olmassam binim
    ···
  17. 67.
    0
    reserved
    ···
  18. 68.
    0
    @1 amk senin bana yaklaşık 9 sene önceki din dersi muhabbetlerini hatırlattın ; ateist ve müslüman iki grup oluşturulur ve münazara başlar..5.dakka'da söylenen ilk cümle budur ve konu kilit olur amk ... şukunu verdim,tebessüm ettirdin bin..

    http://imgim.com/havaii.jpg
    ···
  19. 69.
    0
    @111 allah zamandan munezzehtir
    ···
  20. 70.
    0
    @110 oncelıkle Allah seni neden yaratti bunu ogren

    Allah’ın hiçbir şeye muhtaç olmadığını kainata ve içindeki faaliyetlere bakan bir insan görebilir. Biz bir düşünelim dünyaya gelmeden önce kainatın neyi ekgibti de biz geldikten sonra tamamladık. Veya ibadetimizle ne yapıyoruz ki Allah’ın herhangi bir ihtiyacı görülüyor. Öyleyse sizin düşündüğünüz şeyin kesinlikle yeri olmadığını akli ve vicdani olarak anlıyoruz.

    Allah her şeyi kemaliyle bilendir. Ama bu bilmesi bizi yönlendirmesi anldıbına gelmemektedir. Çünkü O’nun ilmi ezelidir. Yani geçmiş, gelecek ve şimdiki zamanı aynı anda müşahede eder. Ve herkes vicdanen bilir ki, istediğim şeyi yaparım, konuşurum istemediğim şeyi yapmam. Bu kaideye göre Allah bizim ne yaptığımızı bilir. Ama biz de yaptığımız şeyin irademizle olduğunu vicdanen ve alken biliriz.

    Allah bizi kendisini tanımak ve kendisine layık olacak şekilde ibadet etmek için yarattı. Bu vazifeyi yerine getirecek alet ve cihazları da yaratmıştır. Yani bizden istenen şeyler ile bunları karşılayacak sermaye muvazenelidir. Burada herhangi bir adaletsizlik olmadığını bütün insaf ve vicdan ehli bilir. Fakat Allah’ın bizi yaratırken bize sorup sormaması ise, tamamen Allah’ın iradesini kısıtlamak anldıbına gelir.

    Oysa “alimlerimizin ittifakı ile Allah - la yüs”el – dir. Yani yaptığı işlerden sorguya çekilmez. Ama kainatta yaptığı ve yarattığı herhangi bir hadisenin hikmetsiz veya adaletsiz olduğuna dair hiç kimse ağzını açamamaktadır. Çünkü, kainatta hikmetsiz ve abes olabilecek bir durum yoktur. Bütün kainatı didik didik araştıran bilim adamları bu ilahi hikmet karşısında hayrete düşmektedir.

    Allah’ın insanı yaratmasının çok hikmetlerinden birisi ibadettir. Çünkü:

    1- Allah insanı imtihan için yarattı. Bu hikmet insanın yaratılmadan olamayacağı kesindir.

    2- Allah kainatta tecelli ettiği cemal ve kemalini hem kendisi – kendine mahsus bir şekilde – görmek hem de başkalarının gözüyle görmek istiyor. Başkasının görmesi derken bunların başında insan gelmektedir. Bu hikmet de yine insanın yaratılmasını gerekli kılıyor.

    3- ibadet için yarattı. Bu hikmetin yerine gelmesi için var olan birisi gerektir.
    Yaratılmadan ibadetin yerine gelmesi mümkün değildir. Burada yaptığımız ibadetin miktarına göre cennette ki yerimiz hazırlanıyor.

    4- Allah’ın herşeyden daha büyük olduğunu ilan etmek, ve Allah’ın emirlerini yaymak. Bu hikmetin yerine gelebilmesi için, hem tebliğ edenin hem de tebliğ edilenin yaratılması icap eder.

    5- Bir çekirdeğin ağaç olması için toprağa girmesi gerektiği gibi, insanın da yetişip olgunlaşmsı ve terakkisi için dünya tarlasına gönderilmiştir.

    6- Eğer başka alemde yaratılsaydık o zaman da neden bu alemde yaratıldık diye sormamız gerekecekti. insan için en mükemmel imtihan salonu bu olduğu için buraya gönderildik denilebilir.

    işte tüm kainatta rastlanılamayan hikmetsiz iş ve fiillere elbette şeriattada rastlanmaz. Yani bizim taşıyamayacağımız işleri Allah bize yüklemez. Bütün hayvanlara, bitkilere ve cansızlara vazifeler yükleyen Allah, elbette bize de bazı vazifeler yükleyecektir. Yoksa tüm kainatta mevcut olan hikmet, insanlar yönünden abes olacaktı. Hiçbir işinde abesiyet ve çirkinlik olmayan ve bu gibi şeylerden münezzeh olan Allah, elbette insanlara da taşıyabilecekleri bir yükü yüklemesi gerekmektedir.

    Kâinatın ömrü milyarlarca yıl ile ifade ediliyor; insanlık âleminin ömrü ise on binlerce seneyle. Henüz insan nevi yaratılmadan, bu hadis-i kudsîde verilen haber, öncelikle melekler âlemine bakıyordu. Allah’ı bilen, eserlerini temaşa ve tefekkür eden, O’na isyandan uzak bu mübarek varlıklar, hadis-i kudsîde verilen haberi ibadetleriyle, tesbihleriyle, itaatleriyle, marifet ve muhabbetleriyle tahakkuk ettirmiş oluyorlardı. Hayvanlar âlemi de yaratılış gayelerine tam uygun bir hayat sürmekle, ruhları yönüyle, melekleri andırıyorlardı. Bitkiler âlemi ve cansız varlıklar da mükemmel bir itaat ile vazife görüyorlardı.

    “Hiç bir şey yoktur ki Allah’ı tesbih ve O’na hamd etmesin,” mealindeki âyet-i kerimede geçen “şey” tabiri, canlı-cansız her varlığı içine alır. Her şey O’nu tesbih eder ve O’na medih ve senada bulunur.
    Cenab-ı Hak, bütün bu tespih ve ibadetlerin çok daha ileri derecesini icra etmeye kabiliyetli bir başka mahiyet daha yaratmayı irade buyurdu: işte bu ulvi mahiyet, arzın halifesi olacak olan insandı. Cenab-ı Hak, topraktan bir insan yaratacağını meleklere haber verdiğinde, yukarıdakine benzer bir soru, meleklerden de gelmiş ve onlara cevaben, “siz benim bildiklerimi bilemezsiniz,” buyrulmuştu.

    imtihana tabi tutulan ve kazanmaları halinde melekleri geçecek olan bu yeni misafirler, âyet-i kerimede de haber verildiği gibi, ancak Allah’a ibadet için yaratılmışlardı.

    “Ben, cinleri ve insanları ancak bana ibadet etsinler diye yarattım” Zariyat, 56

    Âyette geçen “ibadet” kelimesine bir çok tefsir âliminin “marifet” mânâsı verdiği dikkate alındığında, bu insanın, Allah’ı tanımak, varlığını, birliğini bilmek, sıfatlarının sonsuzluğuna inanmak, mahlûkat âlemini de hikmet ve ibret nazarıyla temaşa ve tefekkür etmekle vazifeli olduğu anlaşılıyordu.

    Bu mümtaz mahlûk, sadece cemal tecellilerine muhatap olmayacak, Cenab-ı Hakk’ın hem cemal, hem de celal tecellileri ile ayrı ayrı imtihanlara tabi tutulacaktı.

    Nitekim öyle oldu ve öylece devam ediyor. Nimetler, ihsanlar, ikramlar, güzellikler, sıhhat, afiyet, ferah, gibi haller hep cemal tecellileridir. Ve insanoğlu bunlara karşı şükredip etmeme şıklarından birini tercihle karşı karşıya. Maalesef, nefis ve şeytanın galebesiyle çoğu insan, cemal tecellileriyle sarhoş olup bu imtihanı kazanamıyorlar.

    imtihanın diğer yönü, hastalık, musibet, bela, afet, ölüm gibi celal tecellileri... Ve neticede sabır, tevekkül, teslim, rıza, imtihanına tabi tutulma. Akıl aksini düşünse de gerçek şu ki, bu imtihanı kazananlar, birincilere nispetle çok daha fazla.

    Bundaki hikmet şu olsa gerek: Musibet ve hastalıklar, insana kul olduğunu, aciz bir varlık olduğunu çok iyi hatırlatıyor, ders veriyorlar. Konumuza ışık tutacak bir Nur cümlesi: “Fâtır-ı Hakîm, insanın mahiyet-i maneviyesinde nihayetsiz azîm bir acz ve hadsiz cesîm bir fakr dercetmiştir. Tâ ki, kudreti nihayetsiz bir Kadîr-i Rahîm ve gınası nihayetsiz bir Ganiyy-i Kerim bir zâtın hadsiz tecelliyatına câmi’ geniş bir âyine olsun.” Sözler

    ibadet ve marifet için yaratılan insan, bu vadide mertebe kat edebilmek için aczini ve fakrını hissedecek, sürekli olarak Rabbine sığınacak ve Ondan medet dileyecektir. Duadan geri durmayacak, huzuru yakalamaya çalışacaktır. Bunlar ise başta nefis ve şeytan olmak üzere, dünya hayatında insanı, medet dilemeye ve sığınmaya zütüren her türlü musibet, hastalık, çaresizlik ve sıkıntılarla mümkün.

    Çaresizlik içinde kalıp Rabbine sığınan ruhlar, bu dünya imtihanını kazanma noktasında müsbet bir puan almış oluyorlar. Ama, refah, sıhhat ve saadet gibi tecellilerde insanoğlu, aczini anlamak yerine, bunlara meftun olup, kul olduğunu unutup, gaflete dalabiliyor.
    Konunun çok önemli bir yanı da şu: Marifetullah, yani Allah’ı tanıma denilince, bütün isim ve sıfatları dikkate almak gerekiyor; sadece cemalî isimleri değil.

    Allah, Rahman olduğu gibi Kahhar’dır da. izzeti tattıran da Odur zilleti çektiren de. Bu dünyada sadece cemalî isimler tecelli etse ve insan sadece bunlara muhatap olsa idi marifeti noksan kalırdı. Bu imtihan meydanında, insanoğlu Allah’ı hem celal, hem de cemal sıfatlarıyla tanımak durumunda. Ahirette ise, yollar ayrılacak. insanların bir kısmı ibadet, ihlas, salih amel ve güzel ahlâklarına mükâfat olarak, cennete girecek ve lütuf, kerem, ihsan gibi nice cemal tecellilerine, azamî ölçüde ve ebediyen muhatap olacaklar. Küfür ve şirk yolunu tutarak dalalet ve sefahate düşenler ise celal, izzet ve kahır tecellileriyle karşılaşacaklar. Böylece, ahiret yurdunda, Allah’ın hem cemalî hem de celalî isimleri en ileri mânâda tecelli etmiş olacak.

    Nur Külliyatında bir dua cümlesi var:

    “Bize gösterdiğin nümûnelerin ve gölgelerin asıllarını, menba’larını göster.” Sözler

    Bu dünyadaki varlıklar, ahirete nispetle, gölge kadar zayıf bir tecelliye muhatap oluyorlar. Ve bu gölge hayatın gereğini yapan ve hakkını vermeye çalışan insanlar asıla kavuşuyorlar.

    Şunu da unutmamak gerekiyor: Lütuf gibi kahrın da aslı ahirette.

    eger bunu anlarsan kafanda sorun klamaz
    Tümünü Göster
    ···