-
26.
+3 -1Proudhon ve Kropotkin toplumsal devrimden yana düşünürlerdi ve devrimin kansız olamayacağının bilincindeydiler. Ama gene de örneğin Proudhon’un politik devrimi reddetmesinde şiddetten duyduğu tiksinti ve politik olmayan bir devrimin şiddetsiz gerçekleştirileceği yatar. Bütün anarşistlerin bağlandığı "genel grev" efsanesi kansız devrim hayalinden köken alır. Anarşizmin yıkıcı yönüne en fazla vurgu yapan, bu yüzden de en fazla şiddet taraftarı olarak bilinen Bakunin bile bu konuda şöyle diyor:Tümünü Göster
"Kanlı devrimler genellikle zorunludur; insanoğlunun aptallığına teşekkürler, bu zorunlulukta şeytani, devasa bir şeytani yan, büyük bir felaket gizli; yalnızca kurban açısından değil, aynı zamanda uğruna gerçekleştirdiği amacın saflığı ve mükemmelliği açısından da bu böyle."
Anarşizmin Avrupa çapında bir hareket olarak örgütlenmesinde büyük katkıları olan Bakunin, Brotherhood (Kardeşlik) adını verdiği 160’dan fazla örgüt kurmuştur. Nerede bir barikat varsa, Bakunin oradadır. Bakunin ’in anarşizm çerçevesinde açıklanamayacak ilişkileri de vardır. Bunlardan biri de Rus teröristi Naçayev ile kurduğu karanlık ilişkilerdir. Ancak bunu hayatını sosyal devrime adamış bir sosyal devrimcinin sürçmelerinden biri olarak algılamak gerekir. iş yapan hata da yapar. Şiddet taraftarı olarak bilinen Bakunin’in taraftar olduğu şiddet bireysel terör eylemleri değil, devrim için ayaklanan yığınların devleti yıkmak için zorunlu olarak kullanmak durumunda kalacakları şiddetti. Buradaki şiddet savunusu, yeni bir toplumsal düzeni amaçlayan herhangi bir toplumsal güçten, örneğin sosyalistlerden, milliyetçilerden hatta despotizme karşı demokrasiyi hedefleyen liberallerden farklı angümanları içermez. Kimse liberalizmle terörizm arasında anarşizmde olduğu gibi paralellikler kurmuyor.
Anarşist gelenek içinde Ravachol, Emile Henry gibi gerçek teröristler de vardır. Ancak bunlar eylemlerini topluma ayna tutmak olarak adlandırırlar. Terörist anarşistler bile şiddeti yüceltmezler. Emile Henry’nin mahkemede kendisine "ellerin kan içinde" diyen hakime verdiği cevap ilginçtir. "Hayıt ellerim temiz" demez; "Aynen sizin cübbeniz gibi" diye cevaplar. Yapılan iş ayna tutmaktır. Terörist anarşistler, eylemlerinin gerekçesini, burjuvazinin güç tekeline karşı denge oluşturmak olarak açıklarlar. Gene Emile Henry’nin deyişiyle, "burjuvazi, savunmasız grevci işçilerin üzerine ayrım gözetmeksizin ateş açabiliyorsa, bunu sonucunu eğlendiği restoranda patlayan bir bomba olabileceğini de hesaba katmak zorunda olmalıdır". Amaçları sınıf mücadelesi içerisinde ezilen sınıflara moral destek sağlamaktır. Oysa yaşananlar, bu tür silahlı küçük eylem gruplarının organize devlet karşısında hiçbir şansı olmadığını ve böylesi devrimci terör gruplarının her yenilgisinin ezilenlerde derin moral bozukluklarına yol açtığını göstermiştir.
Pasifist olmayan anarşistlerin şiddet konusundaki tutumlarını bir kez daha özetleyelim. Anarşistler ahlaki olarak, tahakküme maruz kalan her insanın kendini ve kişiliğini savunmak için şiddet kullanma hakkı olduğunu kabul ederler. Bu bağlamda terörizmi halka yönelmediği sürece kınamazlar. Ancak, toplumsal devrimi hedefleyen örgütlü bir anarşist hareket, bireysel terörü reddeder, hedefleri adalet ilkelerine göre çok iyi saptamak, zamanlaması ve dozu genel toplumsal devrim hedefine uygun olmak koşuluyla şiddeti politik bir yöntem olarak benimserler. Hedefleri adalet ilkelerine göre çok iyi saptamak ne demektir? Bir; hedefi belli olmayan (otobüse bomba koymak türünden) eylemlere asla girişmemek. iki; kimseye özellikle de muhaliflerine siyasi fikirlerinden dolayı şiddet uygulamamak. Üç; karşıdevrimin şiddetinden ancak birinci derecede sorumlu olanlara yönelmek. Bu liste adalet ilkesi, vicdan ve gönül gözüyle istendiği kadar uzatılabilir. Dozunu ayarlamak ne demektir? Örneğin anarşistlerin çalışma yaptığı bir yerde uyuşturucu dağıtan bir kişi, dövülmeyi ve oradan kovulmayı hak ediyor ama öldürülmeyi hak etmiyordur. Burada kıstas anarşist vicdandır. Zamanlama ve politik yara ilkesi de anarşistlerin politik yeteneklerine bağlıdır. Son olarak şiddetin kabulü anarşistlere çok ağır ahlaki sorumluluklar yükler. Şiddet sıklıkla geri tepen bir silahtır, yeteneksiz anarşistlerin uygulayacağı uluorta şiddet sadece uygulayanların değil, diğer anarşistlerin ve düzen karşıtlarının da yaşdıbını tehlikeye atar. Bundan daha önemlisi, şiddeti politik bir araç olarak kabul etmek; kişiye öncelikle bir yargıç, zaman zaman da bir cellat rolü yükler. Özgürlük ve yaşam tutkunu bir anarşist için dayanılmaz bir durumdur bu. Hele bu rollerin kurumlaşması, en rahat şiddet uygulayabilen anarşistin en iyi anarşist sayılması, anarşi idealini iyice lekeleyecektir. (Ne yazık ki bu olasılık da güçlü bir biçimde vardır.) Öte yandan pasifizmin handikapları da daha az değildir. Pasifist anarşist, bu yolu seçmekle yargıç ve cellat rollerinden kurtulur, ama bu kez, kendisini bekleyen kurban rolüdür. Yeterince kurban verdik. Verilen her kurban bizi anarşi idealine daha fazla yaklaştırmıyor.
Parantezi kapatıp, Bakunin’in toplum projesine dönelim. Bakunin, anarşist olmadan önce de tanınmış politik bir kişilikti. Önce sol Hegelci ve Çarlık karşıtı, uzun yıllar Herzen’in etkisinde devrimci yöntemleri ve çelik disiplinli, hiyerarşik bir örgütün uygulayacağı anayasacı- demokrat- devrimci diktatörlük yanlısı, Slavlar’ın birliğini sağlayarak onları Rus, Avusturya-Macaristan ve Osmanlı otokrasilerinin boyunduruğundan kurtarmayı amaçlayan Pan-Slavist, özgürlük mücadelesini Slav halk gelenekleri (köy komünleri) doğrultusunda sosyal devrime yöneltme çabaları. Bu perspektifte Polonya milliyetçileriyle ittifak çabaları, özgür, birleşik, aynı zamanda sosyal devrimini tamamlamış bir Avrupa için başta Garibaldi, John Stuart Mill vb. liberaller ile dirsek temasları ve en sonu Marks’la birlikte oluşturdukları 1. Enternasyonalde anarşizm temelinde işçi sınıfı örgütlenmesi ve özgürlükçü sosyalizm mücadelesi. Gençliğinde bir ara felsefe profesörü olmaya niyetlendiyse de Bakunin görüşlerini okuyarak değil, hayat içinde şekillendirmiştir. O önce devrimci sonra anarşistti denilebilir. (Bu yönüyle Proudhon’un zıddı bir süreç izlemiştir.) içinde büyüdüğü aristokrat çevrenin olanaklarını elinin tersiyle iten Bakunin, başlangıçta Herzen aracılığı ile tanıştığı sosyalist düşünceleri reddetmişti.
Fransız sosyalizminin iki kanadı olan, başta Fourrier gibi ütopyacı sosyalistlerin otoriter görüşleriyle Proudhon’un özgürlükçü sosyalizmi arasındaki ayrımı algılamadan sosyalizmin eşitlik dayatmasını özgürlük için bir engel olarak nitelendirmişti. Ancak zaman içinde her namuslu devrimci gibi özgürlükle eşitlik arasında kopmaz bir bağ olduğunu ve bu bağı ancak anarşist düşüncenin kuracağını görmüş ve barikatların arkasında kazandığı deneyim, dostluk ve ilişkileri de taşıyarak anarşizmin fiili bir güç haline gelmesinde kilit bir rol oynamıştır.
http://www.khaos.info/anarsizm/13731-anarsizm-nedir/ -
27.
+4---
Her emir özgürlüğün suratında patlayan bir tokattır.
- Bakunin -
---
Devlet her zaman bir takım ayrıcalıklı sınıfların mirası olmuştur. Papazlık sınıfı, asiller, burjuvazi ve nihayetinde, tüm diğer sınıflar kendilerini tükettiklerinde, bürokrasi sınıfı sahneye çıkar ve ardından devlet bir makine konumuna düşer. Bu yüzden devlet olmamalıdır.
-Bakunin-
---
Toplum ve devlet, baskı uygulayarak özgürlüğümüzü kısıtlıyorlar. Özgürce davranabilmem için, devlet ve ahlak da dahil, tüm değer sistemleri yıkılmalıdır. Ahlak, devletin ve güçlü olanların, halkı daha kolay yönetmek için uydurduğu kurallardan başka bir şey değildir. Görmüyor musunuz, kurallar tarafından çepeçevre kuşatılmış durumdayız. Sınıfta, evde, toplumda… Her yerde kurallar var. Hiçbir kural ve kontrolün olmadığı doğal durumda yaşayabilseydim , kendimi daha rahat ortaya koyabilir ve daha iyi bir yaşam sürebilirdim.
-Proudhon -
---
Hiçbir hükümet faşizmi yok etmek üzere savaşmaz. Burjuvazi, güç elleri arasında kayıp gittiğinde, ayrıcalıklarını tekrar kazanmak için faşizmi diriltir.
-Durruti-
---
Anarşi , otoritesiz ve örgütlenen toplumdur. Otorite , iradesine rağmen kişiye dayatılan iktidardır.Her kim nesneler üzerinde iktidar kurarsa kişiler üzerinde de kurar.Her kim üretimi yönetirse üreticileri de yönetir ve onların efendisi olur.
MALATESTA -
28.
+3Düzene değil, düzenin bi güç tarafından uygulanmasına garşı çıkar
-
29.
+3Merkezi otoriteyi kabullenmeyen bir idoloji yapısıdır. Devletten tut sinif baskanina kadar hic bir otoriteyi kabul etmez nedense ülkemizde hep holiganlik gibi gorulmektedir.
-
30.
+2 -1anarşistlerin beklediği bir dünya hiçbir zaman olamayacak. denenebilir, kabul edilebilir; fakat hiçbir zaman tam anlamıyla uygulanamaz. bunun birçok nedeni vardır, ama en önemlisi anarşizmin insanı hep iyi saymasıdır. bir diğer önemli husus ise günümüz insanlarının tek başlarına hiçbir işe yaramamalarıdır. hepsi kendilerini sürecek bir lider, yapmaları gereken şeyleri söyleyecek bir baba isterler. bu eldeki korkak insanlarla hiçbir zaman bireyci bir anlayış gösterilemez.
peki ne zaman uygulanabilir? 3. dünya savaşından sonra uygulanabilir. birçok devlet yok olduğunda, büyük bombalara patladığında, para birimlerinin geçersiz olduğu bir dönemde ve en önemlisi, insanların salt devlet yüzünden öldüğü anlaşılınca uygulanabilir.
fakat hiçbir zaman kalıcı olamaz. -
31.
+3dünyaya yakışan tek görüş...
-
32.
+2 -1Türkiye’li okurun, özellikle de Türkiye’ li solcu okurun anarşizm hakkında bildiği tek şey ondan hoşlanmadığıdır.Tümünü Göster
Türkiye’de hemen her konudaki tartışma "anarşizm" söz konusu olduğunda ortadan kalkmış gibidir. Basından halka, sağcı-solcu militandan devlet görevlisine herkes elbirliği ile anarşizme karşıdır. Mahkemede kalem kıran yargıç da, idam alan devrimsi de anarşizme karşıdır. Şaşılacak şey! Hem de aynı gerekçelerle; şu farkla ki, yargıcın gözünde sanık bir anarşistken, sanık çok haklı olarak anarşist olmadığını, yalnızca bir başka devlet istediğini belirtmektedir. Sonuçta bizim ve birkaç namuslu aydının dışında herkesin fikir birliği ettiği anarşi tanımı şudur: Anarşi kaos, kargaşa, kuralsızlık, terör, yıkıcılık, makine kırıcılığı, ilkelliğe dönüş isteği, küçük burjuvalık, başsızlık iktidarsızlık, kanunsuzluk, ahlaksızlık, mülkiyet düşmanlığı, örgütsüzlük, otorite karşıtlığı, dinsizlik, bireycilik, sorumsuzluk, disiplinsizlik demektir.
Terim, yergi dolu, çoğu olumsuz anlamıyla gündelik dile öyle bir yerleşmiş ki, "trafik anarşisi" türünden acayip deyimler ortaya çıkmış. Eski Yunan’dan beri politikacılar rakiplerini anarşistlikle suçlamışlar, hatta insanlar giderek müziğin sesini fazla açan komşularının anarşistliğini sorgular olmuşlar. (Ecevit’in izlediği ekonomik politika nedeniyle Özal’ı ciddi ciddi anarşistlikle suçladığı hatırlardadır.) işin kötü tarafı, özellikle ’68 sonrası ortaya çıkan rock, metal, punk anarşistleri böylesi bir anarşizm tanımını arzu eden bir varoluş geliştirmişlerdir. Anarşizm ilk ortaya çıktığı andan itibaren doktrin olmayı reddettiğinden, çeşitlilik içinde birliği savunduğundan ve anarşistlik kimsenin tekelinde olmadığından dolayı, bazılarınca böylesi bir kaotik anarşizm anlayışının savunulması işimizi zorlaştırmaktadır. Evet ne yazık ki anarşiyi kargaşayla eşitleyen, sorumsuz bireyciliği ve örgütsüzlüğü savunan anarşistler vardır. Diyebileceğimiz bu tür anarşizmin, anarşist geleneğin bütünü içinde son derece küçük bir yer tuttuğudur. Doğrusu anarşizmin başına bela olan, itibardan düşmüş bu tür eğilimlere saygı da duymuyoruz. Ayrıca şunu da belirtmeliyiz; anarşist geleneğin geçmişi de pirüpak değildir. Örneğin terörü savunan ve uygulayan anarşistler vardır. Yalnız terör anarşizmle ortaya çıkmadığı gibi milliyetçilikten sosyalizme çok geniş bir yelpazeye yayılan siyasal gelenekler içinde teröre en az prim veren hareket gene de anarşizmdir.
Bir başka zorluk da, yukarıda verilen gündelik dildeki geniş, şekilsiz anarşizm tanımının kimi öğelerinin yeniden ve çok dikkatli tanımlanmak koşuluyla gerçekten de anarşizmin temel özelliklerini yansıtmasıdır. Kısacası farklı dili konuşuyoruz, sözcüklerin gündelik dildeki anlamlarıyla bizim kullandığımız anlamları gerçekten de çok farklıdır. Örneğin Proudhon’un "mülkiyet hırsızlıktır" derken kastettiği "mülkiyet" kişinin emek araçları ve emek ürünleri üzerindeki mülkiyeti değildir. Proudhon’u okuyan herkes bilir ki O, köylünün işlediği toprak ve zanaatçının üretim araçları üzerindeki mülkiyetine son derece saygılıdır. işçi çalıştırmaya ve sömürmeye dayanan kapitalist mülkiyete karşı çıkış nedeni, tam da emekçilerin kendi emek araçları ve emek ürünleri üzerinde mülkiyetini savunmaktır. Yani kimilerine çelişkili gelse de,anarşizm hem mülkiyet karşıtlığı, hem de mülkiyet savunuculuğudur. O, öncelikle "mülk" sözcüğünün gündelik dilde her bakkalla Sabancı’yı eşitleyen "blok" anldıbının yıkılarak yeniden tanımlanmasını savunur. Devrim özgürlüğün fethiyse- ki öyledir-, bu fetih öncelikle dil düzleminde gerçekleşmek zorundadır.
Uhrevi ya da dünyevi kutsal kitabı olmayan, ama geniş bir literatürü olan, peygamberleri olmayan, ama ustaları olan, üstelik farklılığı zenginlik sayan bir hareketi bu küçük broşürün sınırları içinde tanıtmanın zorlukları ortada. Ancak anarşi sözcüğünün gündelik dildeki bu vahim kullanılışı bizi "hemen şimdi" harekete geçmeye zorluyor. Zorluklar aşılmak için vardır. Evet nedir anarşizm?
Anarşizm eski Yunanca’daki archos sözcüğünden türemiştir. Sözcüğün, güç, kuvvet, iktidar, hükümet, devlet gibi anlamları vardır. Archos sözcüğü ingilizce ‘deki "power" sözcüğüne benzer geniş bir alanı tanımlar. Yunanca’da "a" ön eki olumsuzluk belirtir. Anarşinin sözlük anlamı da basit ifadeyle devlet hükümet karşıtlığıdır. Burada söz konusu olan belirli bir devlet ve hükümet karşıtlığı değil, bir organizma olarak devletin kendisidir. Karşıtlık sözcüğüyle de anlatmak istediğimiz, devletin varlığını daim ve meşru kılarak, ona muhalefet etmek değil, devletsiz bir yaşamı savunmaktır. Anarşist hareketin yöneten- yönetilen ilişkisini ve hiyerarşiyi reddetmesinden yola çıkarak Orhan Hançerlioğlu, felsefe sözlüğünde anarşizmin Türkçe karşılığı olarak "başsızcılık" ı önermiştir. Bizce bu karşılık uygun değildir. Kuşkusuz anarşistlerin tabi olduğu liderleri yoktur. Ancak mücadelenin bazı özel anlarında özgürce bağlandıkları ve kendilerine "baş" kıldıkları doğal önderleri olabilir. ( Ukrayna’da Mahno ve ispanya’da Durriti’nin konumu.) Ayrıca başsız olan örneğin bazı haydut çetelerini anarşist olarak nitelemek de mümkün değildir. Başsızlık bütünlüklü bir özgürlükçü etiğin parçası olarak hayata geçtiğinde anlam taşır. Sözcüğe mutlaka bir Türkçe karşılık aranıyorsa, bazı Türk anarşistlerin kullandığı "Efendisiz" sözcüğü daha uygundur.
Gelelim sözcüğün tarihi kullanılışına. Platon’un Devlet’ i ile doruğa ulaşan Antik Yunan’daki otoriter ideal düzen arayışı, anarşi sözcüğüne negatif bir anlam yüklemişti. O dönemde politik filozofların başlıca tartışma konusu, devlet yönetiminin biçimi üzerineydi. Devletin olmadığı bir yaşamda insanların amaçsız yıkıcılığa yönelecekleri zaten bir önkabuldü. Ve filozoflar kendi açılarından haklıydılar. Bütün düşünsel haşmeti ve insan yaratıcılığının ulaştığı düzeyin büyüleyiciliğine rağmen Antik Yunan’da yaşam, köle emeği üzerine kuruluydu. Yasa koyan ve uygulayan bir devlet aygıtının olmadığı koşullarda, kölelerin efendileri için çalışmaları düşünülemezdi. Doğrusu, felsefe yapmak üzere dünyaya geldiklerine inananlar için ekmeğin peşinden koşturmak düzensizliğin ta kendisiydi!
Anarşist sözcüğü politik dilde yaygın olarak Fransız Devrimi’nde kullanılmaya başlandı. Antik Yunan’dan miras kaldığı şekliyle bir eleştiri, hatta aşağılama sözcüğü olarak kullanıldı. Tabii daha çok sola karşı. Örneğin Jironden Brissot 1793’de mecliste yaptığı konuşmada Enrage’lerin bastırılmasını talep ederken,"bu anarşiyi tanımlamak gerekir" diyor ve şöyle devam ediyordu: "Hayata geçirilemeyen kanunlar, güçsüz ve şaşkın otoriteler, cezalandırılmayan suç, saldırıya uğrayan mülkiyet, ortadan kaldırılan kişisel güvenlik, halkın ahlakının yozlaşması, anayasaya hayır, hükümete hayır, adalete hayır; işte anarşinin belli başlı özellikleri." Brissot gene ılımlıydı. Bir kaç yıl sonra Direktuar, yok ettiği Jakobenlerle alay ederken onları anarşist olarak (Jakobenler ve anarşizm!) adlandırıyordu:
"Anarşistlere kalırsa Direktuar, suça batmış, kana bulanmış, yağmacılıkla semirmiş, kendi yapmadıkları bütün kanunların ve yönetmedikleri bütün hükümetlerin düşmanı, özgürlük vaat eden ama despotizmi uygulayan, kardeşlikten bahseden ama kendi kardeşlerini boğazlayan... , tiranlar, köleler, tabi oldukları akıllı zorbaların adi yaltakçıları, tek kelimeyle bütün aşırılıkların, bütün alçaklıkların ve bütün suçların failiydi." -
33.
+1 -2okuyun sizi ANARŞiSTim diyipte dağdaki PKK lı TERÖRiSTTEN farklı davranamayan gerizekalı tek hücreli canlılar. anarşizm düzensizlik içinde düzendir. halka zarar vermez. devlete değil devletin sistemleşmesine karşıdır. yani tvla halkı uyutma reklamla tüketime zorlama vb. asla toplumsal düzeni karıştırmaz aksine düzenin daha da yüksek seviyelerde olabilmesi için gerçek değerlerimizi değiştirmeye çalışan kişi kurum veya ideolojilere karşıdır. şimdi umarım o bizi baskılamak için kurulan mahkemelerde cezanızı bulursunuz ama hakkıyla
-
34.
+1 -2anarşizme gib kalakmaz kalksa da çocuk olmaz olsa da bin olmaz olsa da anarşizmin dıbına koyyim..
-
35.
+3bunun için yaşadık, ölmezsek ananızıda gibeceğiz
(bkz: yazılı olmayan inci sözlük kuralları) -
36.
+3devlet hırsızdır-Kropotkin
-
37.
+3Anarşizm, (Yunanca an (-sız, olumsuzluk eki) archos (yönetici)'dan türetilmiştir, yönetcisiz anldıbına gelir). toplumsal otoritenin, tahakkümün, erkin ve hiyerarşinin tüm biçimlerini bertaraf etmeyi savunan çeşitli politik felsefeleri ve toplumsal hareketleri tanımlayan sosyal bir terimdir. Anarşizm, her koşulda her türlü otoriteyi reddetmektir.
Bu hareketler genellikle, merkezi politik yapılar, üretim araçlarının özel mülkiyeti ve ekonomik kurumlar yerine toplumsal ilişkilere dayanan gönüllü etkileşim ve özyönetimi savunur, özgürlük ve otonomi ile karakterize edilen bir toplumu arzular. Bu felsefeler, anarşi terimiyle özgür bireylerin gönüllü etkileşimine dayanan bir toplumu, bireylerin ve toplulukların alınan kararlardan etkilendikleri ölçüde söz sahibi olması düşüncesini ifade eder.
Zorlayıcı kurumlara ve toplumsal bazlı hiyerarşilere karşı olmak anarşizmin asli ilkelerindendir ve ayrıca anarşizm gönüllülüğe dayanan bir toplumun nasıl işleyeceği konusunda olumlu bir görüşü ifade eder. Anarşist felsefeler arasında hatrı sayılır bir çeşitlilik vardır. Şiddetin anarşizmdeki yeri, ne tür bir ekonomik sistemin olması gerektiği, çevre ve endüstriyalizm hakkında sorular ve diğer hareketlerde anarşistlerin rolleri gibi farklı alanlarda çeşitli görüşler bulunmaktadır. Anarşist akımlar bu nedenlerle birbirlerinden çok farklı ve hatta karşı olabilirler. Örneğin anarşist komünizmin yanı sıra Hıristiyan anarşizmi gibi anarşist akımlar da mevcuttur. -
38.
+1 -1kısaca ccc
-
39.
+2"Kontrolsüz, Aşırı romantik, Gerçek dışı, Örgütlenemeyen" gibi suçlamalara karşın ispanya iç savaşında, Bolşevik devrimi öncesinde ve 1, dünya savaşı Avrupasında egemenlerin zütünü uçuklatmış; Esasen tak kokan komünlerde ot çekip düzüşmekten fazlası olan cesur, enerjik, insana olan inancı tavan yapmış DEVRiMCi irade...
-
40.
-2kollektivist anarşizm
kollektivist anarşizm (daha geniş anlamda komünal anarşizmle karıştırılmaması gerekir [11]) özellikle mikhail bakunin ve birinci enternasyonal’in anti-otoriter kesimi ile ifade edilen anarşist akımdır. ayrıca johann most da bu yaklaşımın üyelerindendir. [12]
mutualistlerden farklı olarak kollektivist anarşistler üretim araçlarının her türlü özel mülkiyetine karşıdırlar ve mülkiyetin kollektifleştirilmesini savunurlar. fakat kollektifleştirme, gelir paylaşımına kadar genişletilmemelidir, çünkü işçiler anarko-komünizmin "herkesin ihtiyacına göre" anlayışından farklı olarak çalışma zamanına göre ücretlendirileceklerdir. 1880’li yılların ilk bölümünde, avrupa anarşist hareketinin büyük kısmı temelde ücrete dayalı işçiliğin kaldırılması ve emeğine göre değil, ihtiyaca göre dağıtımı savunan anarko-komünist düşünceye bağlı bulunurken, i̇spanya’nın erken dönem anarşist hareketi bazı dönemlerde kollektivizmi benimsemiştir. kollektivist anarşistler çalışma tazminatlarını desteklerler ve ihtiyaca göre komünist paylaşımı devrim sonrası süreçte olanaklı görürler. [13] kollektivist anarşizm, devletsiz, kollektivist toplum için birlikte mücadele ettiği ve kendisiyle aynı dönemde yükselişe geçen marksizmin işçi diktatörlüğüne mesafeli yaklaşmış onu reddetmiştir. -
41.
-2yaşanmasını pratikte kimsenin istemeyeceği şey
-
42.
+1 -1asla gerçekleşemeyecek olan bir şey...
koskoca süper güç amerika var.
ccc giberler ccc -
43.
+1 -1ruhunda varsa vardır, yoksa yoktur. sonradan eklenemez, eklenmesi teklif bile edilemez.
-
44.
+1 -1yaşasın bireyci anarşizim ulan akıllı olun giberler
-
45.
+1 -1@111 liselilikle alakası yoktur. evlenip çocuk sahibi olduktantan sonra sorumluluklar tarafından kilitlenirsin. anarşik bir şey yapamazsın. ancak özenerek laf atabilirsin anarşizme. burası anarşik bir sözlüktür. beğenmeyende gibtirip gider.
-
28 yaşındayım hala motivasyon videosu izliyorum
-
ucan kedi senle öpüsecek adama yazık la
-
ucan kedi ayağınla sırtımı çıgna kız
-
özürlü olduğum için allah bana 24 cm mal vermiş
-
ucan kedi hangi pedi kullanıyorsun
-
3 ayda bir motorun bakımı mı olur mq
-
sürekli gerginlik stres kalp çarpıntısıi
-
bir kızın arka deliğindeki muazzam tat
-
birinden ayrılmak onu öldürmektir
-
ahtapotlar züt deliğinden girebilecek
-
ben de iciyorum ama kafam cayda lipton
-
beni ilgilendiren sorunları düşünmek istemiyorum
-
uçan kedi iticiliğii
-
ucan kedi gel sosislimi ye
-
kacmaya calısıyorsun ama kacabileceğin 1 yer yok
-
silinsin dediğim herkes silindi
-
sabah sabah ikinci sışçmam
-
efe kaygısız vermeyeceğim adamdır
-
anal oral vs vs aldatma sayılmaz cidden
-
fomo sahibiyiz
-
ayşe tokyaz
-
cemre demirel volkan demirel
-
anal sex aldatma sayılmaz
-
ne yaparsak yapalım bunu
-
lan bura hala acıkmı
- / 1