-
51.
-2@112 liseli.
-
52.
+2burda anarşist varsa ben zütümü bedavaya verceğim
pm yeter -
53.
+2anarşi!
-
54.
-2anarko sendikalizmTümünü Göster
20. yüzyılın başlarında, anarko sendikalizm, anarşizm içinde farklı bir düşünce akımı olarak yükselişe geçmiştir. önceki anarşizm akımlarından farklı olarak emek hareketine odaklanan anarko sendikalizm, radikal sendikaları devrimci toplumsal değişimi sağlayacak güç olarak görür, kapitalizm ve devleti, işçilerin özyönetimine dayanan yeni bir toplumla alaşağı etmek temel amacıdır. anarko sendikalistler ücret sistemini ve üretim araçlarının özel mülkiyetini sınıf ayrımını yarattıkları gerekçesiyle reddeder. sendikalizmin önemli ilkelerinden bazıları; işçi dayanışması, doğrudan eylem (genel grev ve işyeri işgalleri gibi) ve işçilerin özyönetimidir.
rudolf rocker erken dönem anarko-sendikalist düşünürlerdendir. rocker bu hareketin kökenine dair düşüncelerini ortaya koyduğu 1938 el yazmaları anarko-sendikalizm'de hareketin ne istediğini ve emeğin geleceği için neden önemli olduğunu dile getirmiştir. [48] 20. yüyılın başlarında önemli yer tutan hareket günümüzde özellikle fransa ve i̇spanya’da olmak üzere birçok sendikalist örgüt aracılığıyla etkinliğini sürdürmektedir..
yeşil anarşizm
hareketin temel sorunu endüstri öncesi toplumu hatta bazen tarım öncesi toplumu yeniden canlandırmaktır.[49] i̇nsanları doğal yaşamdan yabancılaştıran teknoloji ve ilerleme düşüncesiyle ifade edilen endüstri toplumu, bu ekolün eleştirilerinde önemli yer tutar. felsefesinde ludditelerin politik eylemlerinin ve jean-jacques rousseau’nun yazılarının etkileri görülür. fakat bunlardan daha fazla, primitizm ortaya çıktığında, frankfurt okulu’nun marksistleri teoder adorno ve herbert marcuse’ün düşünceleri ile marshall sahlins, richard lee, lewis mumford, jean baudrillard ve gary snyder gibi antropologların düşünceleri bu ekolün şekillenmesinde önemli yer tutmuşlardır.
kendilerini primitivist olarak adlandıran bazı yeşil anarşistler, doğal yaşama tam bir dönüş ve göçebe avcı-toplayıcı hayat tarzını savunurken,[50][51] birçok yeşil anarşist ise gündemine sadece endüstri toplumunun ortadan kaldırılmasını alır, evcilleştirmeye veya tarım etkinliğine karşı kesin bir karşı duruş sergilemezler. i̇lk kategoride teorisyenlere, derrick jensen ve john zerzan örnek gösterilebilir. birçok yeşil anarşist devrim sonrası gelecek ile bağlantılı bu sorunları bir kenara bırakıp, bugünün dünyasının karşı karşıya olduğu sorunlara ve toplumsal devrim konusuna odaklanmıştır.
günümüzde birçok anarşist yeşil anarşizmin en yetkin şekli olarak murray bookchin’in toplumsal ekoloji düşüncesini izlemektedir. bu akım (aydınlatma endüstrisi, tarım ve sürdürülebilir şehircilikle birlikte) gelişmiş ekolojik toplum düşüncesine ve sınıf çatışmasına dayalı anarşizm olarak ifade edilebilir.
anarşizm (önadsız)
tarihçi george richard esenwein’in cümleleriyle anarşizm (önadsız): anarşizmin sıfatsız formudur, yani komünist, kollektivist, mutualist veya bireyci gibi belirleyici sıfatların olmadığı bir düşünce akımı. diğerleri için .. [anarşizm (önadsız)] sadece, farklı anarşist ekollerin birarada varolmasına tolerans gösteren bir tutumu ifade eder.[52] bu düşünce farklı anarşist ekoller arasında ortak noktaları vurgular ve bunları anti otoriter inançlar çevresinde birleştimeyi amaçlar. i̇fade küba doğumlu fernando tarrido del mármol tarafından 1889 kasım ayında, farklı anarşist hareketler arasında şiddetli tartışmaların yaşandığı bir dönemde, uzlaşmaya çağrısı sırasında kullanılmıştır. [53]
voltairine de cleyre (başlangıçta kendini bireyci anarşist olarak ifade etmiş sonra ise çağdaş herhangi bir ekolle kendini tanımlamamakla birlikte anarşizmin kollektivist eğilimlerine yaklaşmış) anarşizm (önadsız) akımın bir temsilcisidir.[54] cleyre'e göre sosyalizm ve komünizm her ikisi de belirli bir düzeyde ortak eylemi ve yönetim organını gerektirir ki bu anarşizm idealiyle tam anamıyla tutarlı olmayan yeni yönetimsel düzenlemeleri doğurur. ayrıca cleyre mülkiyete dayanan bireycilik ve mutualizm benim özgürlük anlayışıma uyuşmayan bir özel polisin gelişimini içerir. [55] sözleriyle diğer akımlarla arasındaki ayrışma noktalarını vurgular, ancak sözlerini bu hareketleri anarşist olmayan hareketler olarak tanımlamaya kadar zütürmemiştir.
ekolün diğer bir temsilcisi errico maletesta, anarşistlerin hipotezler üzerine çatışmaya girişmek gibi bir lüksünün olmadığını söyleyerek anarşizmi (önadsız) bütünleştirici bir hareket olarak savunmuştur.[56] ekolün çağdaş temsilcisi olarak fred woodworth kabul edilir. -
55.
-2bireyci anarşizmTümünü Göster
farklı geleneklerden oluşan bireyci anarşizm [15] bireysel bilincin ve bireysel çıkarın herhangi bir kollektif organ ya da kamu otoritesi tarafından engellenmemesi gerektiğine inanır. [16] bireyci anarşizm, sosyal, sosyalist, kollektivist, komünalist akımların ortak mülkiyet düşüncesine karşı mülkiyetin bireylerin elinde bulunmasına olumlu yaklaşır.[17] bazı önemli temsilcileri: henry david thoreau[18], josiah warren ve murray rothbard’dır. ayrıca genelde william godwin’de bireyci anarşist olarak değerlendirilir.[19] godwin, yardımseverlik düşüncesini savunurken bunun yanında her bireyin, kendi emek ve mülkiyeti üzerinde bireysel söz hakkını dile getirmiş ve sonunda ortadan kalkmasıyla sonuçlanacak olan hükümetin zamanla küçülmesine yol açacak ilerlemeci akılcılığa inanmıştır.
max stirner ise en tanınmış ayrıca ilk bireyci anarşisttir,[20] ego ve mülkiyet adlı eserini 1844’de yazan stirner’in bu eseri felsefesinin kurucu metnidir.[20] stirner’ın felsefesi bireyci anarşizmin egoist formudur; ona göre tanrı, devlet, ahlak kuralları ve toplumu dikkate almadan [21] istediği gibi eyleyen bireyin, toplum üyelerine karşı hiçbir sorumluluğu yoktur. [22] stirner’a göre haklar insan aklındaki korkulardır ve toplum denen şey yoktur; “bireyler onun gerçekliğidir” mülkiyeti haklarla değil, güç ve kudretle sahip olunan varlıklar olarak görür. [23] stirner merhametsizliğe saygının gösterileceği egoistler birliğini insanları biraraya getirecek örgütlenme modeli olarak görür.[24]
daha az radikal olmak üzere[25] farklı bir bireyci anarşizm türü, boston anarşistleri'nce savunuldu. bunlar, serbest piyasa ve özel mülkiyeti destekliyorlardı. [26] özgürlüğün ve mülkiyetin korunmasını özel sözleşmelerle sağlama taraftarıydılar. [27] bunun yanında emeğin, maaş karşılığı takasını öngörüyorlardı,[28] buna rağmen devlet tekelinde kapitalizmin (devlet garantisinde tekel olarak tanımlanır[29]) emeğin karşlığını sağlamayacağı uyarısınıda yapıyorlardı.
19 yüzyılda dahi amerikalı bireyciler arasında çeşitli konularda görüş ayrılıkları ortaya çıkmıştı ve bu yüzden bireyci anarşizm açısından belirli bir teoriden bahsetmek mümkün görünmemektedir. örneğin tucker entelektüel mülkiyet haklarına karşı çkarken; spooner desteklemekteydi [30] tucker sadece kullanıldığı sürece toprak mülkiyetini savunurken, byington ve spooner mülkiyet konusunda bu tür bir kısıtlamadan bahsetmiyordu. [31][32]
önemli bir ayrışma, 19. yüzyılda tucker ve bazı başka anarşistler, doğal haklar düşüncesini terkedip, stirner'in felsefesi ışığında "egoizm"i benimsediklerinde görüldü. [33] [34] bu yüzyılın ardından “bireyci anarşizmin doruk dönemi kapandı” [35] fakat, bireyci anarşizm, daha sonra murray rothbard ve 20. yüzyılın ortalarında anarko kapitalislerce daha geniş bir çerçevede özgürlükçü hareket akımlarından biri olarak çeşitli değişikliklerle benimsendi. [36][37] -
56.
+2maalesef bu ülkede anlaşılamayan öğreti. bak ideoloji değil dikkat. bunu hala anlamayan huur çocukları utanmadan olum türkiye anarşi partisi kurulsun ona oy atıcam diye gezer, adamı deli eder, bakunini mezarında ters döndürüp giber.
-
57.
-2anarko-komünizm
anarko komünistler kollektif üretim araçlarına sahip özyönetimli komünlerden oluşan ve siyasal organizasyon biçimi olarak doğrudan demokrasinin işlediği, diğer komünlerle federasyon ilişkisinin geçerli olduğu bir toplumun olabilecek en özgür toplumsal örgütleme biçimi olduğunu savunurlar.[38] fakat, bazı anarko komünistler, doğrudan demokrasinin çoğulcu yapısına karşı durmuş, bunun bireyesel özgürlüğü engellediğini dile getirmiş ve konsensusa dayanan bir demokrasi anlayışını öne sürmüşlerdir. [39]
joseph déjacque ilk anarko komünistlerdendir ayrıca déjacque kendini özgürlükçü olarak ifade eden ilk anarşisttir [40] diğer anarko komünistler peter kropotkin, emman goldman, alexander berkman ve errico maletesta'dır.
anarko komünizm düşüncesinde, karın paylaşılması veya ücret yoluyla emeklerinin karşılığında işçilerin doğrudan bir tazminat alması öngörülmez, bunun yerine komünün artı değerine ve kaynaklarına özgürce erişim hakkı verilir.[41] kropotkin ve daha sonra murray bookchin’in dile getirdiği düşünceye göre; bu tür bir toplum üyeleri kendiliğinden gerekli bütün görevleri yerine getirecektir çünkü komünal girişimin ve karşılıklı yardımlaşmanın yararlarını, baskı ve sömürünün nedenlerini görecekler ve onun ilgasını talep edeceklerdir [42] özel mülkiyetin baskı ve sömürünün kaynağı[43][44] olarak gösteren kropotkin buna karşı , “barınaklar, toprak ve fabrikalar artık özel mülkiyet olmayacak, komüne veya ulusa ait olacaklar” [45] sözleriye ortak mülkiyeti savunmuştur.
anarko komünizmin anarşizm ideolojisi içindeki konumu tartışmalıdır, çünkü bireyci ve anarko kapitalist anarşistler onu özgürlük düşüncesi ile uzlaşmaz görürler.[46] anarko sendikalistler ise anarko komünist toplumu, kendi amaçlarıyla uyumlu bir hedef kabul ederler; örneğin, i̇spanyol cnt, isaac puente'nin 1932 tarihli el comunismo libertario [38] adlı eserini devrim sonrası toplum için manifestoları olarak kabul ettiler.
platformizm de, örgüte olan acil ihtiyacı dile getiren nestor makhno geleneğinden bir anarşist komünizm eğilimidir. makhno'ya göre bu örgüt "anarşist hareketin üyelerinin çoğunluğunu kendine katarak, anarşizm için ortak bir taktiksel ve siyasal hat çizecek ve hareketin bütünü için rehber görevi görecektir" -
58.
+1 -1"Politik Adalet" adlı kitabındaki görüşleriyle ilk anarşist düşünür kabul edilen William Godwin bile anarşi hakkında şunları yazıyordu:Tümünü Göster
"Anarşi geçicidir, despotizm ise kalıcı olma eğilimindedir. Anarşi, en iyi yolu kullanmamakla birlikte, zihni uyandırır, insanlara enerji ve cesaret verir... Oysa despotizm, aklı ayaklar altına alarak nefret uyandıran bir eşitliğe indirger. Despotizmde büyüklük vaadi taşıyan her şey kuşku ve kıskançlığın pençesinde yok olamaya mahkumdur."
Godwin, düzensizliği despotizme tercih edeceğini belirterek, kendi özgürlükçü duyarlılığına vurgu yapmak istemekte, ama düzensizlik yerine anarşi sözcüğünü kullanmakta sakınca görmemektedir.
Anarşi sözcüğüne ilk sahip çıkan ve yeniden tanımlayarak ona olumlu bir anlam kazandıran düşünür Proudhon’dur. Mülkiyet Nedir? adlı ünlü kitabında kendi sorusunu "Mülkiyet hırsızlıktır" diye cevaplayarak Avrupa burjuvazisini ayağa kaldıran Proudhon, gene aynı kitabıyla ilk kez kendini anarşist olarak sunan ilk kişi oluyordu.
"Gelecekte hükümet şekli ne olacaktır? Okuyucularımdan bazılarının cevabını duyuyorum: Niçin, nasıl böyle bir soru sorabilirsin? Sen bir Cumhuriyetçisin. Bir Cumhuriyetçi! Evet, ama bu sözcük hiçbir şeyi açıklamıyor. Res Publica, kamusal olan demek. Şimdi, hangi hükümet biçiminde olursa olsun, kamusal işlerle ilgilenen herkes kendini Cumhuriyetçi olarak adlandırabilir. Krallar bile Cumhuriyetçidir. O halde, sen bir demokratsın. Hayır... Peki sen nesin?
Ben bir anarşistim! "
Yukarda alıntıladığımız ünlü iç diyalog, politik alanda yeni ve çok zengin bir oluşumun başlama düdüğüydü. Anarşinin bu yeni ve olumlu tanımı, Tolstoy’dan Gandi’ye, Bakunin’den Kropotkin’e, Malatesta’dan Durruti’ye, Emma Goldman’dan Catherina Baker’a uzanan birbirinden çok farklı, ama hepsinin ortak paydası tahakkümü reddetmek, devletsiz bir yaşam tasarlamak olan büyük bir geleneğin de ilk adımı olmuş oldu.
Her ne kadar kendilerini tarih dışı olarak tanımlasalar da anarşistlerin çoğu için köklerini araştırmak, atalarını tespit etmek neredeyse bir saplantı haline gelmiştir. Kendi geçmişlerine karşı bu ilginin temelinde, anarşinin insanın doğal itkilerine tekabül ettiğine, otoriter kurumlar oluşturma eğiliminin ise geçici bir sapma olduğuna dair anarşist inancı kanıtlama çabası yatar. Bu yüzden kimi anarşist yazarlar Antik Yunan ve Platon’a kadar uzanırken, kimileri isa ve havarilerini, Anabaptistler gibi bazı aykırı Hıristiyan mezheplerini, Orta Avrupa’da köylü ayaklanmalarının önderi Thomas Münzer’i Spartaküs ve hatta Brutüs’ü, Quaker’lar ve Digger’lar gibi dinsel cemaatleri, Fransız Devrimi’nin Sankülotlarını ve Roux’yu anarşistlerin ataları olarak nitelemişlerdir. Gerçekten de bu isimlerin hepsi ve daha ismi anılmayan bir çoğu, kendi anlayışlarına uygun özgürlük mücadelesi vermiştir. Yazar Reha Çamuroğlu benzer soyağacı araştırmasını Anadolu kültürü için yapmış ve Alevi-Bektaşi geleneğinin felsefi ve pratik olarak yoğun anarşist öğeler içerdiğini öne sürmüştür. Kropotkin, anarşizmin geçmişinin bireysel düşünürler arasında aranmasına karşı çıkar. Ona göre anarşist düşünceler anonimdir ve "Anarşizm halkın içinden köken almıştır; hayatiyetini ve yaratıcı gücünü bir halk hareketi olarak kaldığı sürece muhafaza edebilir."
"Modern Bilim ve Anarşizm" adlı kitabında Kropotkin, anarşizmin kökenlerine ilişkin görüşlerini şöyle temellendiriyor:
"insan topluluklarının içinde bütün zamanlarda birbiriyle çatışan iki düşünce akımı ve hareket tarzı vardır. Bir tarafta kabile gelenekleriyle, köy cemaatlerinde, ortaçağ loncalarında ve aslında kanunlarla değil, kitlelerin yaratıcı ruhuyla gelişen ve çalışan bütün kurumlarda örneklenen "karşılıklı yardımlaşma" eğilimi; öte yanda "müneccimler, şamanlar, büyücüler, yağmuryağdırıcıları, kahinler ve rahiplerle" başlayıp, "kanun yapıcılar ve askeri grupların şefleri" ile devam eden ikinci akım... Anarşi, bu iki akımdan birincisinin temsilcisidir."
Bu sınıflandırmayla Kropotkin kendine bir "geçmiş" yaratıyor. insanlık yaklaşık iki bin yıldır tahakküm toplumu gerçeğiyle tanışık olmasına karşın, hiçbir toplumsal yapı mutlak olarak tahakkümcü öğelerden oluşmaz. Bu yüzden de gerek bu toplumsal yapılar içindeki "karşılıklı yardımlaşma" öğeleri -tahakkümcü toplumsal yapıya eklemlendiklerinden- gerekse yukarıda adlarını andığımız ve örneklerini çoğaltabileceğimiz başkaldırılar, anarşizm olarak adlandırılamaz. Spartaküs ve Brutüs de kendi özgürlük tanımlamaları adına başkaldırdılar. Ancak, örneğin Brutüs’ ün özgürlük tanımı diktatörlük tehdidine karşı asilzadeler oligarşisini savunmaktan ibaretti. Spartaküs ise, köleleri özgürleştirerek ülkelerine dönmelerini sağlamak ve böylece parçalanmış hayatlarını yeniden düzenlemek peşindeydi. Bütün bu başkaldırılar, 19.yy anarşistlerinin giderek artan ölçüde merkezileşen ve mekanize kapitalist devlete karşı mücadele içinde geliştirdikleri ekonomik eşitlik ve sınıfsız, devletsiz anarşist toplum projesi ile karşılaştırıldığında, "özgürlük" duygusu dışında kurulan paralelliklerin zorlama olduğu görülür. Kuşkusuz, tahakkümün olduğu her yerde ona karşı özgürlükçü tepkiler de oluşacaktır. Ancak, özgürlük idealinin bütünlüklü bir toplum projesi haline gelmesi, tahakkümün artık bütün yaşamı kaplayacak genişlik ve derinliğe ulaşmasıyla mümkündür. Yani artık Spartaküs ve arkadaşlarının geri dönüp yaşamlarını sürdürecekleri bir memleketleri kalmaması, kendi memleketlerini kurmak için tahakkümü dünya yüzünden silmelerinin zorunlu olması gerekir. Bu koşul, sanayi devrimi sonrası modern kapitalist devletin ortaya çıkması ve bütün dünyayı eline geçirerek bir dünya sistemi haline gelmesiyle oluşmuştur. Özgürlük idealinin adı 19.yy’ ortalarından itibaren anarşizmdir.
Peki nedir anarşi ideali? Öncelikle şunu belirtmeliyiz: Anarşizm donmuş bir doktrin değildir. Hem farklı yaklaşımları meşru görür; yani kendi geleneği içindeki farklılaşmaları Marksistler gibi oportünist, revizyonist benzeri aşağılayıcı sıfatlarla ele almaz; hem de zaman içinde kendi ideallerini geliştirir, olgunlaştır. Örneğin anarşist hareketin başlangıcındaki ana sorunu, bireyi devletle ilişkisinde özgürleştirmek için devleti ortadan kaldırmakken, hemen hemen eşzamanlı olarak kapitalist mülkiyet ilişkilerine karşı tavır alarak, eşitlikçi bir toplum düzeni idealini geliştirdi. Daha sonra kiliseyi özgürlük mücadelesinin önünde engel olarak görünce "Ne tanrı ne hükümdar" sloganıyla kurumlaşmış dine karşı savaş açtı. Emme Goldman’la birlikte erkeğin kadın üzerindeki tahakkümüne son vermek anarşist tasarımın vazgeçilmez parçası haline geldi. Thoreau, Tolstoy, Gandi ekseninde anarşizmin bir kolu güçlü bir Şiddet Karşıtı hareket geliştirdi. Kropotkin ve bazı arkadaşları dışında anarşist hareket, Birinci Dünya Savaşı’nda savaşa ve milliyetçiliğe karşı topyekün tavır gösterdi. Sömürgeciliğe ve ırk ayrımcılığına karşı çıktı. ispanya’da anarşist devrimin başarılı olduğu yörelerde otoriter pedagoji ve okula karşı çıkarak, antiotoriter eğitim denemelerine girişti. Proudhon ve Kropotkin’le başlayan ekolojik duyarlılığını, insanın doğa üzerindeki tahakkümüne karşı çıkan bir "ekolojik devrim" perspektifi haline dönüştürdü. Batı merkezli kültürel tekbiçimciliğe karşı otantizmi ve kültürel çeşitliliği savundu. Uzunca süre kendini bilimsel düşüncenin bir parçası saymasına karşın kendi geleneği içinden ya da dışından bilimin otoriter karakterini deşifre eden görüşleri hızla içselleştirdi, vs... -
59.
-2anarşizm, (yunanca an (-sız, olumsuzluk eki) archos (yönetici)'dan türetilmiştir, yönetcisiz anldıbına gelir). toplumsal otoritenin, tahakkümün, erkin ve hiyerarşinin tüm biçimlerini bertaraf etmeyi savunan çeşitli politik felsefeleri ve toplumsal hareketleri tanımlayan sosyal bir terimdir. anarşizm, her koşulda her türlü otoriteyi reddetmektir.Tümünü Göster
bu hareketler genellikle, merkezi politik yapılar, üretim araçlarının özel mülkiyeti ve ekonomik kurumlar yerine toplumsal ilişkilere dayanan gönüllü etkileşim ve özyönetimi savunur, özgürlük ve otonomi ile karakterize edilen bir toplumu arzular. bu felsefeler, anarşi terimiyle özgür bireylerin gönüllü etkileşimine dayanan bir toplumu, bireylerin ve toplulukların alınan kararlardan etkilendikleri ölçüde söz sahibi olması düşüncesini ifade eder.
zorlayıcı kurumlara ve toplumsal bazlı hiyerarşilere karşı olmak anarşizmin asli ilkelerindendir ve ayrıca anarşizm gönüllülüğe dayanan bir toplumun nasıl işleyeceği konusunda olumlu bir görüşü ifade eder. anarşist felsefeler arasında hatrı sayılır bir çeşitlilik vardır. şiddetin anarşizmdeki yeri, ne tür bir ekonomik sistemin olması gerektiği, çevre ve endüstriyalizm hakkında sorular ve diğer hareketlerde anarşistlerin rolleri gibi farklı alanlarda çeşitli görüşler bulunmaktadır. anarşist akımlar bu nedenlerle birbirlerinden çok farklı ve hatta karşı olabilirler. örneğin anarşist komünizmin yanı sıra hıristiyan anarşizmi gibi anarşist akımlar da mevcuttur.
anarşizm, geleneksel siyasete karşıdır; devletsizlik ve şiddetsizlik temel ilkeleridir. klagib anarşizmde parlamento sahte bir kurumdur, halkın iktidarı değildir,bu yüzden oy vermemek gerekir. devlet, doğası gereği kötüdür, kötü olduğu için değil. partiler, düzenin elemanlarıdır.
anarşizm değil anarşizmler vardır. ortak özellikleri bütünsellikten yoksunluk, antidogmatizm, devrimcilik, çelişki ve tutarsızlığı tutarlı kabullenme, birey özgürlüğüdür. zerzan, kültür ve teknolojiyi ortadan kaldırıp neandertalizme gitmeyi önermiştir. i̇spanya i̇ç savaşında anarşistler de yer almış, yenilmişler ve marjinalize olmuşlardır. birinci enternasyonal'de güçlü bir anarşist akım vardır. anarkokomünistler, bireysel terörcüler, malatestacılar, liberterler, genel grevciler ortaya çıkmıştır. proudhon, mülkiyet hırsızlıktır demiştir. antipolitik politika üretenler, nonapolitik olanlar, devletsiz liberalizmi savunanlarıyla çeşitli kollarda stirner, proudhon, bakunin, kropotkin, godwin, sorel, goldman, nozick anarşist teoriye katkılarda bulunmuştur.
elitist bireyci anarşizmde devlet yoktur, vergi yoktur, askerlik yoktur, polis yoktur, kanun yoktur, bütün kolektiviteler yoktur ve sonunda toplum yoktur. bu kavramları warren, spooner, tucker'de belirgindir. rand, rothbard, friedman suç yok ama ceza vardır der. nozick ise devleti kabul eder. anarşistler bolşevik devrimine karşıdır. devletin yok olmasını kabul eder, düzenin sağlanmasını doğal hale bırakır. kendi kendine işleyen bir ahlak düzeni, yasasız ve devletsiz işleyebilir. yerel cemaatler doğrudan dayanışma ile devlet, sermaye, kiliseye karşı özgürlükleri savunabilir. bu toplumsallıkta sınır tanımama ana ilkedir.
bir anarşist kol ise şiddeti savunur. eylem ile propagandayı itici güç olarak görür. buna savunmacı şiddet diyen ve suikastlerle düzeni sarsmayı öngören devrimci malatesta, neçayev, bakunin ortaya çıkmıştır. kropotkin evrimci, tolstoy pasifist, gandhi boykotçu, proudhon kooperatifçidir. devletin emilmesini savunanlara göre halk bankaları kurulmalıdır. postyapısalcı anarşistler ise merkezsizliği öne çıkarırlar.
mutualizm
mutualizm, 18. yüzyılda i̇ngiliz ve fransız işçi hareketleri ile ortaya çıktı ve ardından fransa'da pierre-joseph proudhon, abd'de diğer bazı düşünürlerle bağlantılı olarak anarşist görünüm kazandı. [1] birleşik devletler'de, örneğin benjamin tucker ve william b. greene gibi bireyci anarşistler üzerinde etkisi görüldü.
mutualizmin önemli kavramları arasında; federasyon, karşılıklılık, özgür ortaklık, gönüllülüğe dayanan sözleşmeler, kredi ve para reformu bulunur. birçok mutualistin görüşüne göre hükümet müdahalesinin olmadığı bir serbest piyasa - emek değer teorisine göre - kar, kira ve faizi kaldırarak, fiyatları emek maliyetlerine çeker ve şirketler için işçilerin rekabeti yerine; firmaların ücretleri arttırarak işçiler için rekabet ettiği bir düzen sağlanır. [2][3]
mutualizm, kimi zaman bireyci ve kollektivist anarşizm arasında bir yerlerde bir sentez olarak görülür.[4] bu düşünce mutualistlerin kendi eserlerinde dile getirilmiştir. "mülkiyet nedir?" adlı eserinde proudhon "özgürlük" kavrdıbına eşdeğer olarak komünizm ve mülkiyetin diyalektik sentezi olan "anarşi" kavrdıbını önerir. [5] pierre-leroux'tan esinlenen greene, mutualizmi üç felsefenin sentezinde arar:“komünizm, kapitalizm ve sosyalizm. [6] sonraki bireyci anarşistler mutualist terimini “sentez” temasına çok az vurgu yaparak kullandılar.
proudhon’dan önce, josiah warren’de başarısız owencı deneyimin ardından benzer görüşler[7] öne sürmüştür.[8] 1840 ve 1850’lerde, charles a. dana [9] ve william b. greene, proudhon’un çalışmalarını abd’de tanıttı. greene proudhon’un mutualizm kavrdıbını abd koşullarında yeniden değerlendirdi ve benjamin r. tucker'a bundan bahsetti. -
60.
+1Anarşist zihniyet ile arşist zihniyet arasında, üzerine tez yazılabilecek kadar bariz ve değerli en büyük örneklerden birisi burasıdır,
inci we Trust Biz..
ilk sayfalarda yazılanlara ve ve sözlüğümüzün gerek kendi iç ortdıbına gerek dış platformlarda o zamanlar nasıl göründüğüne bakın,
bir de şimdi yazılanlara ve şimdiki ortam ile itibarımıza bakın (: -
61.
+1ulan nerden buluyosunuz böyle şeyleri cık cık
-
62.
+1anarşistseniz savunun lan tek değeriniz olan doğayı bildiğin adamlar yapacak santrali siz daha başlık bile açmamışsınız sokarım böle anarşizme, gibtirin gidin lan anarşizm ne arar incide anca oturduğunuz yerden sövün sayın anketlere saldırın en züte kaçanından sorayım kaçınız destek verdi nükleere karşı çıkan grupların online çalışmalarına!
-
63.
+1Siyah bayraklı çocukların şehri Zaptı yakındır
Onlar ki her biri kendilerinin havarileri -
64.
+1birgün sende inleyeceksin altımızda ey sistım
-
65.
+1inci sözlüğün eski anlayışı . şimdilerde ise bundan eser yok .
-
66.
-1____________________$____________________
___________________$$$___________________
___________________$$$___________________
__________________$$$$$__________________
__________________$$$$$__________________
__________________$$$$$__________________
__$$______________$$$$$____________$$____
___$$$____________$$$$$___________$$$____
____$$$$$_________$$$$$________$$$$$_____
_____$$$$$$$______$$$$$_____$$$$$$$______
_______$$$$$$$____$$$$$___$$$$$$$________
__________$$$$$____$$$___$$$$$___________
_$$$$$$$______$$$__$$$__$$$______$$$$$$$_
_____$$$$$$$$____$$_$_$$____$$$$$$$$_____
_________$$$$$$$$$_$$$_$$$$$$$$$_________
________________$$$_$_$$$________________
____________$$$$$___$___$$$$$____________
___________$________$________$___________
____________________$____________________ -
67.
+1çimlere basma yazan yerde çimlere basarak belki. yada faturayı son gün yatırırım. seçimlerde oy kullanmayarak ben burdayım derim. ben anarşistim ve amacım bu taktan düzenin içinde oradan oraya savrulan insaların arasından sıyrılıp onların salaklığını uzaktan izlemek. ben buraya ait hissetmiyorum kendimi. duygulandım ırıspı çıcıkları
-
68.
+1tek yol anarşizm !
-
69.
-1TEK YOL ANARŞiZM!
-
70.
+1(bkz: anarko sendikalizm)
-
-
1.
0REST iN PEACE huur EVLADI ANARŞiZM YAZ KIZIM iKi KiLO ÇiMENTO
-
1.
-
üye alımı açıldı 2025
-
bu 5 kg yemek yiyip cola içen
-
ucan kedi bu kadar erkegin icinde ne ariyon la
-
22 07 2025 güncel sözlük reisleri
-
alaynizin amk kafayı
-
mersinden sesleniyorum
-
lavuk pantalon zincirimi istiyor
-
muhtar sonses denen lavuğa noldu
-
depremde ölen arkadasımla çekildiği foto
-
bu ne la kimse kimseyle muhattap olmuyo
-
one piece sonu nereye varıyor amq
-
b2spirit
-
aga black metel makyajı yapıp
-
enguzelhalinle
-
dünyanınn en kısaa fıkrasııı
-
olm kurs önerin la
-
beyler yine ak partiye oy verme kararı aldım
-
keser döner sap dönerrrrr
-
yaşasın titö örgütü
-
minguzinin katili 15 yıl sonra çıkınca
- / 1