ankaralı piçler iki dakka bakın bi

bilmdiğin bir şeyi neden betimlemeye çalışıyon yarrraam

panpalar roman yazıyorum. bi bölümde ankara ayazını betimlemem gerekiyor. ama ankaralı değilim. ankaraya çokça gitmişliğim var. bişeyler karaladım. olmuş mu bi bakın lan. iki dakkanızı ayırıp okuyacanız altı üstü.

Ankara’nın ayazı acıdır; lakin kolay kolay hasta etmez

insanı. Kurudur çünkü havası. Gündeminin aksine, öyle saat

başı da değişmez. Baba yadigarı paltoyu akşama kadar elinizde

taşıtmaz. Nemli, denize nazır, narin kentlerde olur o; sıcağın

üşütmesi, soğuğun terletmesi. Termometreler merttir Ankara’da; ne

kadar üşüyeceğinizi açıkça söyler, kancıklık etmez. Ama rüzgarı

beterdir. Esiyorsa deli deli, çare yok, ustura gibi dilim dilim kesiyorsa

yüzünüzü; bilin ki o gün kafası güzeldir bu şehrin, belki de size

kızmıştır. Ne giyersen giy it gibi titretecek, ısıracaktır. Bozkır insanı

değilseniz, yıllar geçse de, her şeyine alışsanız da, rüzgarda

ayazına alışamazsınız.

Eski alışkanlık olsa gerek; zaman zaman kendi ihtilalini yapar

bu kent. Vakitsizce yasak eder sokağa çıkmayı. Adaletli işkenceler

yapar, ordan burdan ayırmaksızın. Rüzgarını halkının üzerine

salıp; kan işetir, kulak keser. Evsiz hayvancağızları bile ayırmaz

zulmederken.

Bir akşamüstü, Aralık ayının ortasına gelirken, kim bilir neye

kızmış yine Ankara, zemheri ayaz nefesini üfleyip sokaklara, sıcacık

evlerin pencerelerinde ıslık çalıyor, tehditler savuruyordu: “Oturun

oturduğunuz yerde!”

@11 panpa yazış tarzını beğendim ama biraz şuna benzemiş http://galeri.uludagsozlu...er-izmirli-tezi_28551.jpg

@14 panpa gayet somut bi hikaye yazıyorum ankarada geçen. zaten kitapta oldukça az betimleme var. onların da sağlam olmasını istiyorum.

@18 huur çocuğu ankarayla alakalı bir şeyler yazmanın edebiyat yapmanın nesi piyasa yapmak anası gibik bin kurusu. elimi ayağımı ttrettin dıbını parçalarım senin

@11 ilk defa gördüm ama güldürdü gece gece, eyvallah.

bu arada kitap çıkınca okumak isterim mutlaka haber et buralardan bize

@21 la bırak panpa yaz behzat ç. dışında ankarada geçen hikaye söyle desem apışır amk

@22 inşallah panpa. kısmetse 1 seneye biter diye düşünüyorum.
bi yandan da şöyle bi durum var. eğer hikayeyi senaryolaştıracak birini bulabilirsem bi ihtimal dizi de olabilir hikaye kitaptan önce. medya sektöründe alakasız bi iş yapıyorum ama oyuncu tanıdıklar falan var. hikayeye güveniyorum ama bakalım gene de sağlam tanıdıklar lazımmış öyle diyolar.

ayazınla beni tehtit etme ankara hayallerimi yaksan ağustosu yaşarsın..
ekle bunları;
memur kebabı simit demektir, baloncu,topuğuna basmış kirli sakal burnunu karıştıran adam bile sivildir, güven parkta oturursun sigarandan 2.fırtı alırsın yanında çaycılar biter buz gibi ayazda şefkatle seni sarar 50 kuruşa aldığın çay... sabah 3tanesi 1 lira, öğlen 5tanesi 1 lira, akşam 7tanesi 1 liradır ankara ..bi simiti 4 kişi dönmektir ankara... kola çekirdek yapmaktır ankara... ayıkamadım, hayırdır yani,10 numara 5 yıldız çok harika demektir ankara... bunları göz önünde bulundur panpa

@24 tanıdık yönetmen var ama şimdilik ufak çalışıyorlar kısa film, reklam filmi belgesel falan, yine de bi ihtiyaç olursa mesaj atarsın panpa

@25 ulan senin allahına gurban. memur kebabı ve sivil olayını o kitaba koymazsam onun bunun çocuuyum amk

@26 eyvallah panpa sağol.
@27 hacı az buçuk biliyorum ankarayı. çokça bulundum dedim ya. ama hiç uzun süre kalmadım.

beyler bu arada hikaye bilim-kurgu içeriyor. ama fantastik değil. türkiyede bilim-kurgu mu olur amk demeyin. okuyunca "haa o şekilde olabilir" diyebileceğiniz, makul bi bilim-kurgu var. ama hikayenin ana teması da bilim-kurgu değil.

@28 panpa bir kere telefon çaldırdım bizim pijamajı abiler vardı çakal gittim dedim böyle böyle gasp ettiler gel dedi simitçiye gittik dedim ne oluyo bunlar polis dedi vay amk dedim ya..bizim arkadaşlar kavga etmiş kızılayda çocuk diyo;baloncu balonları attı geldi, simitci geldi ulan köprüde bekleyen kör adamlardan bile şüpheleniyorum diyor... bire bir pavyon anılarınıda anlatabilirim panpa abilerimizden dinlemişliğim var yaş 20 ankaralıyım ama hiç gitmedim pavyona ama çok hikaye dinledim yane değişiklik olur.. birde sana mesaj atıcam bi konuda danışcam yardımcı olursan eyvallah..

edit:yolunda a.ş izle panpa 5 bölüm oldu 5nide izle..

@30 panpa pavyon olayı için biraz zorlamam lazım hikayeyi. artı ben de hiç bulunmadım pavyonda.
hikayenin amacı ankarayı anlatmak değil, olayı anlatmak. ama ankaranın da hakkını vermem gerek

@31 pavyondanda bahset panpa çankırı caddesinden otobüsle geçerken gözüme takıldı, renkli yanıp sönen tabelaların ardında kalan gizem dolu mekanlar ve dışarda sarışın kızlar, belki günlük 50tl ekmek parası için çalışan pavyon fedaileri filan diye bahsedebilirsin.. çankırı caddesi hep pavyonlar vardır ve konslar ya girer ya cıkar mekana..bak yardımcıda oldum

edit: mesajlarına baksana panpa

@32 panpa hikayede koşuşturma kısımları var. oralarda aksiyon pavyonla kesişebilir belki.

bi de hikayenin bi bölümünde yan karakterlerden birine silah lazım oluyor. tabi yol bilmez iz bilmez, ankaranın yabancısı arkadaş. pavyon fedaileri falan dedin ya, öyle bi yerden temin edebilir mi bu silahı?

silah dediğim normal tabanca. öyle g3 falan değil.

ankaranın ayazı zütümü dondurdu yeğen

arada yazıyorum ben de bir şeyler bi taka benzemese de, bunu yazmıştım sen söyleyince hatırladım şimdi:

Ankara ile seviştik dün gece yine,
Sarhoştuk ikimiz de her zaman olduğu gibi,
O rakı içmişti, ben ise votka
Onun ağzı keder kokuyordu,
Benimkisi ise safi günah
Önce sakin başladı her şey,
Çekildik odamıza
Yavaşca dokunduk birbirimize,
Biliyorduk aslında ikimizinde onca derdiyle
Hakkını vereyemeceğimizi sevişmenin
Sonra şiddetli bir sinir krizine dönüştü her şey
O sakarya kaldırımlarını ezip geçen isimleri
Bense yüreğimi kesip delenleri haykırdım şuursuzca
Bir anda bittik sonra,
Gideceğimizi bile bile geldik aynı anda.
Birer sigara yaktık aynı paketten,
O rakı doldurdu kendine, ben ise votka
Tunalı vari yalnızlıklar gelip geçti gözlerinde
Kuğuların çığlıkları okundu sözlerimden
Şevkatle sarıldık bir birimize, uyuyakaldık sonunda
Kollarım sarılmışken sımsıkı Ankara’ma,
Kaleyi adımladım yavaşça gri rüyalarda
Tam güneş doğacakken uyandım bir Ankara sabahında
Kalktım yataktan, uyandırmadan, usulca
Topladım kıyafetlerimi, gözlerim takıldı yatağa
Acıdım, tüm mutluluklarımı bıraktım masanın ucuna
Tekrar ölmeye uyandım bir Ankara sabahında,
Aynı senin sabahında…

@8 panpa şimdi okudum. biraz abartı var ama çok değil. kıvamında ya kafanı yorma

yok mu lan ankarada zütü donan başka

güzel kardeşim beğendim cidden