0
Haziran 1919’da Mustafa Kemal, Amasya’dan ona Kürtler hakkındaki görüşlerini açıklayan bir telgraf
çekti. Diyarbekir’deki Kürt cemiyetinin, ingiliz desteği altında bir Kürdistan kurma amacında olduğu
için kapatıldığını yazdı. Zaten bu cemiyet birkaç serseri tarafından kurulmuştu ve Kürtleri temsil
etmiyordu. Ancak bir sorun vardı: Doğu illerinde Ermeni çeteleri tarafından tehdit edilen halk birlik
olmaları gerektiğinin farkına varmışlardı. Fakat Anadolu’nun “sakin” bölgelerinde durum farklıydı,
çünkü politikacıların oyuncağı haline gelmiş olan yerel halk, şuan hiçbir bir örgüte katılmak için
istekli değildi. Bu yüzden Mustafa Kemal, ulusal birliğin bir aracı olarak Müdafaa-i Milliye
Cemiyetlerine duyulan ihtiyacı anlatmak için her türlü çabayı sarf etti. Neyse ki mesajının
yayılmasında askeri ve sivil yetkililerin işbirliği meyvesini verdi ve “her bölgeden” halkın örgütlenme
ihtiyacını anladığını ve itilaf devletlerine karşı direnişin başlamış olduğunu gösteren telgraflar aldı.