1. 151.
    0
    hangi firma, ne iş yapıyoruz vb. konuşmalardan sonra kız organizasyonu düzenleyen şirket akşam katılımcılardan gelmek isteyenleri yemeğe zütüreceğini, katılmak istersek bizim şirketin de gelebileceğini söyledi. geliriz dedik, akşam 8 de lobide buluşmak üzere sözleştik sonra kokteyl dağıldı herkes odalarına çekildi.

    bi duş falan aldım biraz oyalandım ve aşağıya indim. orda çeşitli şirketlerden yemeğe gelecek kişiler bekliyordu katıldım aralarına.
    ···
  2. 152.
    0
    yemekte bayağı bir kalabalıktık. suudi arabistandan, afrikadan, avustralyadan gelen şirket temsilcileri vardı. 10 kişiyi geçiyordu yani. hepsi yaşlıydı. organizasyon şirketinden de o tanıştığım kız ve hintli bir kadın vardı.

    neyse merkezde bir restorana oturduk. masadaki herkes yaşlı ve iş konuşuyor. kafam da iyi değil. içimden "dıbına koyim kendi başıma barcelona barlarını gezeceğime şu halime bak bi bahane bulup kaçsam bari" diye düşünüyordum. masadakiler konuşuyor bana bir şeyler sorduklarında kısa cevaplarla geçiştiriyodum. çeşitli yemekler deniyorum paella, tapas çeşitlerini falan söyleyip yiyorum. sık sık sigara içmeye çıkıyorum. orada olduğum için pişman olduğum her halimden anlaşılıyordu.
    ···
  3. 153.
    0
    neyse yemek faslı bitti. yemekteki araplardan ve muhabbetlerinden iyice tiksindim. zaten hepsi ortamdaki tek gideri olan kız sian'a asılıyolardı.

    yemekten sonra sian ve aynı şirketteki hintli kadın ben ve bizim şirketten yaşlı adama bir yerlerde oturalım içki içelim mi diye sordular? adam da tamam dedi. neyse en azından işin içinde içki vardı. sian, hintli, bizim şirketten adam, avustralyalı bi adam ve ben 5 kişi gittik bir bara oturduk.
    ···
  4. 154.
    0
    barda bayağı bir muhabbet ettik. işte avustralyalı yaşlı ve sıkıcı adam çanakkale konusunu falan açtı onun hakkında konuştuk. sian'ın da kafası güzel olmuştu sürekli konuşuyodu bayağı bir muhabbet ettik ama ne konuştuk pek bi gibim hatırlamıyorum. tek hatırladığım benim ingilizcemin çok iyi olduğunu söyleyip duruyodu. zaten önümüzdeki 3 gün bunu söyleyip durdu. bi ingilizle konuşur gibi konuştuğunda bile onları anlayabiliyor olduğuma şaşırıyorlardı çünkü genelde konuştukları kişiler anlamıyormuş.
    ···
  5. 155.
    0
    ertesi gün konferansın son günüydü. zaten perşembe cuma 2 günlük bir konferanstı. ben cumartesi ve pazar günü de barcelonada kalıp gezecektim uçak biletimi ona göre ayarlamıştım. şirketten birlikte geldiğim adam konferans bitince dönecekti.

    muhabbet arasında sian'ın da 2 gün uzattığını öğrendim. ikiz kız kardeşi ve bir tane arkadaşının geleceğini, 3 ünün takılacaklarını söyledi.

    binler giblemiyosunuz ama sonlara doğru capsleri verebilirim.
    ···
  6. 156.
    0
    neyse saat 10 gibi bardan sıkıldım başka bir puba giderim diye kalktım. o arada hediyelik eşya dükkanları var genelde hintliler işletiyor. oradan hediyelik eşyalar aldım. ordaki hintlilerden bazıları bizim amele türklerden daha iyi türkçe konuşuyo dıbına koyim adam türkçe konuştukça gülmekten öldüm.

    hediyelik eşya aldıktan sonra yeni bir bara oturacaktım ki sian aradı. bir restoranda olduklarını söyledi yerini tarif etti. keyfim iyice yerine geldi. orayı bulup yanlarına gitmem lazımdı.
    ···
  7. 157.
    0
    neyse söylediği restoranın yakınlarına geldim. bir kaç kere daha telefonda konuştuk. restoran ismini mesaj atmasını istedim mesaj attı. sonunda buldum.

    kızın ikiz kardeşi, ikisinin ortak bir erkek arkadaşları ve bu oturuyorlardı. masalarına gittim tanıştık. bunlar bayağı bir içmişler sangria (ispanyolların özel içkisi, sodalı kırmızı şarap gibi bişey) falan denemişler. gözleri kaymıştı hepsinin. ikiz kardeşi öptü sarıldı falan ingilizler insan ilişkilerinde rahattırlar. kardeşinin adı kate, çocuğun adı da andy miş.
    ···
  8. 158.
    0
    kız bu hareketi yaptıktan sonra ben ikileme düştüm. kafam da bi dünya olmuştu çok içmiştim. bilirsiniz o hali sarhoşken insan kat kat düşünebilir ya bazen, aynı o şekilde düşüncelere daldım. sian'la önceki muhabbetlerde yani oturduğumuz ilk restoranda bana "konferanstaki herkes bana feci asıldı" demişti. ben nasıl asıldı amk tribe girme falan diye daşşak geçmiştim telefonundan maillerini mesajlarını göstermişti. işte bu mesajlarda dıbına kodumun evli arapları bile "gel lobby de bişeyler içelim" ya da "oda numaram 4207 seni bekliyor olacağım" gibi mailler atmışlar. Bana bunlardan şikayet etmişti "ben işimi yapmaya çalışıyorum organizasyon şirketinde çalışan biri olarak herkesle tanışıyorum ve birbirleriyle tanışmalarını sağlıyorum ama herkes beni gibmeye çalışıyor" demişti.

    düşündüm lan arabı avustralyalısı, amerikalısı herkes karıyı gibmeye çalışmış vay amk herkes abaza dedim. öte yandan da kız kafayı yapınca bana yavşamaya başladı toyota prius'un 3 kişilik arka koltuğunda bacaklarımız birbirine değecek şekilde yan yana oturuyoruz ve kızın başı omzumda yani sağıma dönsem dudak dudağayız.
    ···
  9. 159.
    0
    sian bana önceki gün birlikte takılmamıza gece 2 ye kadar içmemize rağmen onu gibmeye çalışmadığım için güvendiğini söylemişti. normalde yanlarına gibsen çağırmazmış (no fucking way dedi) ama ben hem iyi ingilizce konuşuyomuşum hem de ona cool bi şekilde sadece arkadaşça yaklaştığım için kate ve andy ye söyleyip çağırdığını söylemişti. bunları kafası güzel olunca söylemişti tabi.
    ···
  10. 160.
    0
    durum inanılmazdı beyler. 3 gün önce tr de bi fabrikada stresli bir işte canım ölesiye sıkılıyoken o an barcelonadaydım, hava mükemmeldi festivalden dolayı her yer dünyanın her yerinden insanlarla dolu ve kalabalıktı. yanımda ingiliz kız, parfüm kokuları içerisinde yiyoşiyorduk üstüne kafam güzeldi. kendi durumuma hayret ediyordum bir yandan.
    ···
  11. 161.
    0
    rezerved muallak yaz
    ···
  12. 162.
    0
    devam edeceğim.
    ···
  13. 163.
    0
    devam ediyorum:

    ertesi gün sabah 9:30 a alarm kurmuştum. erteleye erteleye 10:15 te falan kalktım. şehri gezmem için 1 tek bu günüm kalmıştı ve önemli yerlerini gezip görmek istiyordum. duş aldım otelin yemek salonuna gidip gibindirik bi kahvaltı yaptım. yediğim her şey yannan gibiydi amk croissantlar falan hep ağzımda büyüdü (tr ye döner dönmez kendimi van kahvaltıcısında buldum hayvan gibi yedim). şöyle böyle karnımı doyurduktan sonra lobby den şehrin turistik haritasını aldım çıktım.

    önce camp nou'ya gittim. saat 12 gibiydi barcelona antrenmana girmişti içeriyi gezebilmek için 14:30 u beklemem gerekiyordu ayrıca 25€ gibi bir para verecektim giberler girmiyorum dedim. stadın etrafını dolaşıp ordaki barcelona store'a (adını tam hatırlamadım şimdi) girdim. bi forma 105€ du bir kez daha ananızın amı dedim ve yavaş yavaş dolaşarak staddan çıktım. oteldeki wi-fi ile staddan merkeze olan haritayı kaydetmiştim.
    ···
  14. 164.
    0
    0€ luk davetiye ile içeri girdim ohhh amk beleş olunca daha da bir güzel oluyo içerisinden de dışından olduğundan çok etkilendim. her köşesini yavaş yavaş gezdim. bu arada barcelona şehrinin sokaklarında gördüğüm normal ispanyollar (ya da katalanlar) çirkin insanlar. güzel bir karı görmedim diyebilirim yani ordaki karılara ne bileyim bi nişantaşı, tunalı, alsancak vb. yerdeki türk kızları bin basar (yakacakla gibeceğin iyisi kötüsü olmaz verseler giberdim o ayrı * . neyse işte genel olarak barcelonada güzel ispanyol görmedim ama o la sagrada familia ya ispanyanın ve dünyanın her yerinden insanlar geliyodu. gördüğüm en güzel kızları orda gördüm hele bir tane ispanyol kız vardı güzelliği (ciksiliği değil güzelliği) hormonlarımla oynadı lan. 2 arkadaşıyla gelmişti bir süre içerde takip ettim sonra bir ara yalnız başına bi heykelimsi şeye bakıyoken yanına gittim tanışmaya çalıştım. istekli gibiydi ama ingilizce hello bile diyemiyodu amm cahili tarzanca ingilizce bile konuşamıyodu. bir süre birbirimizi anlamaya çalışarak garip bi durum içinde kaldık daha sonra eliyle arkadaşlarını göstererek yanımdan gitti ben de onun zütüne bakarak bir yandan içimden cahilliğine küfür ediyodum.
    ···
  15. 165.
    0
    içeriyi gezmekten baya yorulmuştum ama çıkınca bir daha giremiyorum diye bir şeyi kaçırmamak için her şeyin fotosunu çektim ahahaha tam sanat eseri görmüş masum türk oldum. sonunda her yerini gezdiğime kendimi ikna ettim ve dışarı çıktım. telefondaki haritayı açtım yakınlarda starbucks gözüküyodu orda dinlenmek için oraya gittim. ordan de-caf latte (bilenler bilir de-caf latte içerim ahahaha) alıp dışarıya oturdum. içerden wi-fi şifresi de almıştım dışarda oturup kahve içip nette geziniyordum bir yandan da gelen geçen insanları izliyodum keyfim gıcırdı. akşam neler yapacağımı düşünüyordum. dün sarhoşluktan dolayı bana ağır sulanmıştı içeri girsem verecekti bakalım bugün aynı olacak mıydı? belki de ölü taklidi yapacaklardı buluşamayacaktım o yüzden onlara alternatif başka insanlarla da tanışmak istiyodum. o an başka bir şey dilesem gerçek olacaktı heralde, 2 yan masama 2 tane kız oturdu türkçe konuşuyolardı. otururken inceden bakmışlardı türk olduğumu anladıkları içindir heralde (bir gilberto ya da eduardo tipi yok maalesef türk olduğum belli oluyor * ).
    ···
  16. 166.
    0
    neyse bir süre çaktırmadan kızları kestim onlar da orada turist gibi duruyorlardı. sonra yanlarına gitmeye karar verdim amk kaybedecek bir şeyim yoktu zaten tek tabancaydım bana "ufff gtsne b slk :s :S" deseler bile tek tabanca olarak kalacaktım. kalktım yanlarına gidip "meraba, nasılsınız bir şey rica edebilir miyim?" dedim. aaa türkmüş vb. sözlerle şaşırma taklidi yaptıktan sonra tabi rica edin falan dediler. "benim wi-fi şifremin süresi doldu da siz 2 kişisiniz içerden fazla alabilir misiniz?" diye sordum halbuki wi-fi şifrem bitmemişti. 30 dk da bir bitiyodu ama aynı şifreyi girince kabul ediyodu benimki tanışma bahanesiydi. evet dediler zaten 1 şifreyi kullandıklarını söylediler ben de o şifreyi girme bahanesiyle yanlarına oturdum. "bu uzun sürecek kahvemi alıp geleyim" dedim o zaman tanışmak istediğimi anladılar ama seslerini çıkarmadılar gittim kahvemi alıp masalarına tekrar oturdum.
    ···
  17. 167.
    0
    kızlar erasmusa mı ne gelceklermiş önden tatile gelmişler barcelonaya. onlar da la sagrada familia yı gezmeye gelmiş karşılaşmışız. çok çekingenlerdi o yüzden onlarla doğru düzgün gece çıkıp içki içip eğlenmesi falan çok uğraştıracaktı. neyse uzatmıyorum o kızlardan ekmek çıkmadı ben de nazikçe son günüm olduğunu gezime devam etmem gerektiğini söyleyip yanlarından ayrıldım. amacım tekrar ingilizlerle buluşmaktı gibişi geçtim yanlarındaki muhabbetten çok eğleniyordum bizim türk kızları gibi salak değillerdi.
    ···
  18. 168.
    0
    starbuckstan türk kızlarının yanlarından ayrıldıktan sonra yine caddeleri yürüyerek la ramblasa (merkeze) doğru gidiyordum. bir yandan sian'a bir mesaj attım nerede olduklarını sordum. 15 dk geçti cevap yok 30 dk geçti cevap yok 1 saat geçti cevap yok ve ben umutsuzluğa kapılmaya başlayarak la ramblasa ulaşmıştım. nasıl etsem de buluşsam diye düşünüyordum, karnım aç moralim bozulmuştu kendimi kötü hissediyordum. "bu tatil de böyle geçecekmiş demek ki, dün fırsatın vardı motelde kaçırdın sağlık olsun otur bi pubda wi-fi la takılarak iç zaman geçir" dedim kendi kendime. bir yandan da sian geri dönecek mi diye umudum vardı. umut fakirin ekmeği dıbına koyim.
    ···
  19. 169.
    0
    yine mesai bitti, bugün çok yoğundum fazla yazamadım yarın devam edicem beyler.
    ···
  20. 170.
    0
    panpa iyi hikaye devdıbını merakla bekliyoruz
    ···