1. 31.
    0
    Çok uzun bir zaman sonra, 13 Nisan 1998 akşamı, bu garip hadiselerin
    ve karakter değişimi ve dengesizliklerin sebebini öğrendim. Ertesi
    gün Amsterdam'dan ayrılacaktım. Amsterdam'daki son gecem hayatımı
    ebediyyen değiştirdi.
    ···
  2. 30.
    0
    Amsterdam'da kaldığım süre içinde, bu ve benzeri pek çok garip
    pgibolojik ve duygusal düzensizlikler yaşamama rağmen, bu garip
    olayların ne dercede önemli olduğunun asla şuurunda değildim. Ne
    zaman kişilğime uymayan bu garip hadiselerin sebebini araştırmaya
    kalksam, SANKi BEYNiM BiRDEN BiRE BOŞALIYOR VE OLUP BiTENi
    HATIRLAYAMIYORDUM. bU ANi HAFIZA KAYIPLARI AiLEM BENi kANADA'DA
    ZiYARET EDERKEN DE ORTAYA ÇIKMIŞTI. hEM DE TAM BU GARiP HADiSELERiN
    SEBEBiNi BULMAYA ÇALIŞIRKEN...
    ···
  3. 29.
    0
    Bir keresinde Güney Afrikalı turist arkadaşlarla YENi DÜNYA DÜZENi
    iÇiN TEK BiR MERKEZi DÜNYA HÜKÜMETi planları hakkında konuşurken
    içlerinden biri aniden ve kendinden çok emin bir şekilde; "POLiSiN,
    SENiN NE DÜŞÜNDÜĞÜNÜ, O DÜŞÜNCE SENDE OLUŞMADAN ÖNCE BiLDiĞiNi
    BiLiYOR MUYDUN?" dedi. Şaşkın bir şekilde, az önce söylediğini
    tekrarlamasını istedim. Tekrarladı. Sonra yüzünde şaşırmış bir ifade
    ile, "BUNU BiLDiĞiMi BiLE BiLMiYORDUM" dedi. Bu söyledikleriyle ne
    demek istediğini sordum. "Bilmiyorum" dedi.
    Bu kadar yoğun bir şekilde kontrol altında tutlmam , bende zamanla
    çeşitli ama çok şiddetli duygusal tepkilerin oluşmasına yol açtı. Bu
    tepkiler; korkuya karşı, kayıtsızlıkla saldırganlık arasında gidip
    geliyor ama hepsi de çok kısa zaman dilmleri içinde oluyordu.
    ···
  4. 28.
    0
    AVRUPA2DA MARUZ KALDIĞIM MiKRO DALGA iLE UZAKTAN BEYiN KONROLÜ
    DENEYLERi: Burada Kanada'dakilere benzer fiziki ve pgibolojik
    belirtilerle tekrar karşılaştım. Ancak farklı şeyler de vardı:
    UZAKTAN KONUŞAN BiRiNiN SESiNiN DUYULMASI, FAKAT KONUŞAN KiŞiNiN
    UZAKLIĞI VE ETRAFINDAKi GÜRÜLTÜLER SEBEBiYLE KONUŞMASININ
    ANLAŞILAMAZ OLMASI... bU KONUŞMAYI KULAKLARIMLA DEĞiL KAFAMIN iÇiNDE
    DUYUYORDUM... sEYEHAT BOYUNCA KARŞILAŞTIĞIM KiŞiLERLE KONUŞURKEN,
    SÖYLEMEK iSTEDiKLERiMiN TAM TERSi ŞEYLER SÖYLÜYORDUM. mESELA BiR
    KONU iLE iLGiLi OLARAK ŞiDDETLE "EVET" DEMEK iSTERKEN, "HAYIR"
    DiYORDUM...
    ···
  5. 27.
    0
    1997 Yılının Aralık ayında Avrupa'da seyehatime devam ettim. Gayem
    Kanada'ya dönmeden önce mümkün olduğu kadar çok ülkeyi görmekti. 9
    Nisan 1998'de Amsterdam'a ulaştım. Kısa sürede gördüm ki, tekrar
    polis takibine alınmıştım.. Bu defa normal, gizli ve video
    kameralarla görüntülerim alınıyordu. Bu seferki taciz ve takip 4 yıl
    öncekine nazaran daha yoğun ve şiddetli idi. Çok açık bir güç
    gösterisi yapıyorlardı. Peki bunu niçin yapıyorlardı? Bilemiyordum.
    Kısa süre sonra bunun sebebini de öğrenecektim.
    ···
  6. 26.
    +1
    okuyacam bi'ara
    ···
  7. 25.
    0
    bu beleitiler, sadece öğleden sonra geç saatlerde veya akşamın ilk
    saatlerinde ortaya çıkıyordu. Gün boyunca normal, rahat ve sırtüstü
    yatıp keyif çatan halim sürüyordu. Ailem geri dönünce şu sonuca
    vardım: Ben galiba deliriyorum... Çünkü günün belli saatlerinde ipe
    sapa gelmez şeyler yaptığımın farkındaydım...
    Son araştırmalarımın ışığında görünen o ki: Kanada'da kaldığım
    sürece MiKRODALGA RADYASYON BOMBARDIMANINA TUTULMUŞTUM VE ZiHiSEL VE
    DUYGUSAL OLARAK UZAKTAN "MiKRO DALGA BEYiN KOTROLÜ SiLAHLARI"
    TARAFINDAN YÖNETiLMiŞTiM. Bu saldırıların ABD Milli Güvenlik Ajansı
    (NSA)'nın KINNECOME GRUBU (Fort Meade'de) tarafından yapıldığına
    inanıyorum. Bu grup (Kinecome) Amerikan halkına karşı da bu tür
    saldırılar yapmakla tanınıyor.
    ···
  8. 24.
    0
    UZAKTAN BEYiN KONTROLÜ DENEYLERi KANADA'DA BAŞLADI: 1997'de Temmuz-
    Aralık arası Vancouver'de yaşadığım süre boyunca HER AKŞAM ŞU
    SAYACAĞIM PgibOLOJiK VE FiZYOLOJiK BELiRTiLER ZiNCiRiNi KESiNTiSiZ
    YAŞADIM:
    SiNiRLiLiK VE TÜM VÜCUDU TAHRiŞ EDEBiLEN FiZiKSEL DUYARLILIK... AÇIK
    SEÇiK DÜŞÜNMEDE ZORLUK, BAŞAĞRILARI, BAŞIMDA YÜKSEK DiŞ GICIRTSI
    SESi, KISA SÜRELi HAFIZA KAYBI, DÜZENSiZ DÜŞÜNCE KALIPLARI,
    UYUŞUKLUK, MiDE BULANTISI VE UYKUSUZLUK...
    Eylül-Ekim aylarında Avustralya'daki ailem 3 haftalığına neni
    ziyarete geldi. Onlar gidinceye kadar bu üç hafta boyunca şu
    belirtileri gittikçe artan yoğunlukla yaşadım yaşadım:
    SON DERECE NEGATiF VE HOŞ OLMAYAN DUYGULAR, SANKi VÜCUTTA BiR BÖCEK
    GEZiNiYORMUŞ HiSSi, SiNiR BUHRANLARI, KONSANTRASYON GÜÇLÜĞÜ, DiKKAT
    SÜRESiNDE KISALMA, SON DERECE DÜZENSiZ VE TAMAMEN KiŞiLiK DIŞI
    DÜŞÜNCE, DUYGU VE DAVRANIŞ KALIPLARI, AKLi MELEKELERDE BÜYÜK ÖLÇÜDE
    PARÇALANMA, KENDiLiĞiNDEN OLUŞAN HAFIZA KAYIPLARI.
    ···
  9. 23.
    0
    Şüphesiz "Büyük ağabey" beni gözetliyordu. Ama "Büyük Ağabey" bunu
    niçin yapıyordu, işte bunu -o zamanlar- gerçekten bilmiyordum.
    Japonya'dan Kanada'ya gidip 6 ay Vacouver'de kaldım Bu süre boyunca
    fazla bir şey yaşamadım, sadece 1 haftalık meditasyon çalışmam
    boyunca aynen Asya'daki gibi helikopter tacizi oldu, o kadar.
    Bu yaşadıklarımı gören bir düzine şahit var. Helikopter tacizi
    dışında, polis takibi eskiye nazaran azalmıştı. Bunun da bir sebebi
    olmalıydı. Kısa süre sonra onu da öğrenecektim.
    ···
  10. 22.
    0
    Asya'dayken herbirinde 4 ay olmak üzere 4 ülkenin 7 meditasyon
    bölgesinde pratik yaptım. Kaldığım her meditasyon yerinde polis
    helikopterleri beni taciz etti. BU TACiZLERDE ÇOK AÇIK ORTAK BiR YÖN
    VARDI: HER MEDiTASYONA ÇEKiLiŞiMiN iKiNCi GÜNÜ TACiZE BAŞLIYORLARDI.
    Helikopter, önce meditasyon binası veya manastırın çevresinde yarım
    ila bir saat arası daireler çizerek uçuyordu. Sonra tam benim
    bulunduğum bölmenin üzerine 3-5 dakika kadar oldukça alçalıyordu. O
    kadar alçalıyordu ki sanki çatıya inekcekmiş gibi oluyordu. Sonra
    tekrar yükseliyor ve bir kaç saat boyunca bulunduğum binanın
    üzerinde daireler çizerek uçuyordu. Bunu aynı düzen içinde süreki
    olarak ve günaşırı tekrar ediyorlardı.
    ···
  11. 21.
    0
    18 ay sonra Hindistan'dan ayrılıp Tayland, Laos, Kamboçya, Vietnam,
    Çin ve Japonya'yı dolaştım. 2 Yıl 4 ay süren bu seyahat boyunca
    interpol peşimi bırakmadı; takip ve tacizler devam etti. Polis
    helikopterinin tacizi özellikle ben meditasyon için inzivaya
    çekildiğim zamanlarda yoğunlaşıyordu.
    ···
  12. 20.
    0
    iNTERPOL TAKiBi VE HELiKOPTER TACiZLERi: 1995 Mart'ında, hapishanede
    başladığım, meditasyon, ruhi gelişme ve yoga bilgilerimi arttırmak
    üzere Hindistan, Nepal ve Sri Lanka'ya seyehat ettim. Bu seyahat
    boyunca polis ve helikopter tacizleri devam etti. Demek ki,
    interpol'de işin içindeydi.
    ···
  13. 19.
    0
    Başgardiyan beni odasına çağırarak interpol'den bir faks geldiğini
    ve Avustralya'daki suçlarım sebebiyle tahliye edilmeyip iade
    edilmemi istediklerini ama kendisinin bu yazıyı dikkate almayacağını
    söyledi. Bu bilgi doğrultusunda, tahliye edildiğim gün yeniden
    tutuklanacağım belli olmuştu... Ama öyle olmadı...
    Bu da polisin bana oynadığı ve tahammül etmek zorunda kalacağım pis
    oyunun bir parçası idi...
    1994 Eylülünde hapisten çıktım ama polisin 24 saat kesintisiz takip
    ve tacizi sürüyordu. Nereye gitsem bundan kurtulmak imkansızdı...
    Yutrdışında bile takip ve taciz sürüyordu.
    ···
  14. 18.
    0
    Vardığım bu sonuçtan sonra, hapisten çıkınca, hem kendimi hem de
    başkalarını daha derinden tanımak ve anlayabilmek için dünyayı
    dolaşma isteğim doğdu. Ayrıca açık görüşlü ve anlayışı kuvvetli
    birilerini bulup, üzerimizde oynanan bu oyunu deşifre etmek
    istiyordum. Ama cezamın bitimine iki gün kala bir sürprizle
    karşılaştım: interpol beni istiyordu!..
    ···
  15. 17.
    0
    Orada birinci elden öğrendiğim gerçeklerden biri de şu: Polis
    pgibiyatrisleri, ilaç bağımlısı veya pgibopat "potansiyel"
    kaatillere -ki bunların bazılarının elinde ateşli silahlar da var-
    hiçbir müdahalede bulunmuyorlar. Onların serbestçe dışarıda
    dolaşmalarına gözyumuyorlar. Bu "potansiyel" kişiler talep ettikleri
    halde tedavileri reddediliyor.. son araştırmaların ışığında gördüm
    ki; bu kişiler bilerek tedavi edilmiyor ve ileride bu proje
    kapsamında, bunların içlerinde bulunan katliam isteği "uzaktan Beyin
    Kotrolü" yoluyla manüple edilp kullanılacak YENi DÜNYA DÜZENi'NiN
    KURULUŞUNDA BUNLARDAN DA iSTiFADE EDiLECEK.BU YENi DÜNYA DÜZENi,
    2005 YILINDAN ÖNCE DÜNYADA TEK BiR MERKEZi HÜKÜMET VE BUNA BAĞLI
    ORDU, BANKACILIK SiSTEMi, ELEKTRONiK iSTiLA VE MiKROÇiPLENMiŞ BiR
    iNSANLIK OLUŞTURMAYI HEDEFLiYOR
    ···
  16. 16.
    0
    HAPiSTEN ÇIKTIKTAN SONRA: Bu hapihane tecrübemin son olmasına dair
    yemin ettim. Fakat dışarıda pek çok şiddetli ve olağandışı
    hadiselerle karşılaştım...
    Bu hadiseler benim şunu tam olarak anlamamı sağladı: Biz insanlar
    eskiden inandığım gibi sadece vücut, beyin ve duygulardan ibaret
    değildik ÇOK BOYUTLU RUHi VARLIKLARDIK.
    ikinci olarak; zihnim yeni keşfettiğim bilgilere açıldıkça,
    herbirimizin bir parçası olduğumuz şu FiZiK DÜNYANIN, DRAMATiK BiR
    DEĞiŞiMDEN GEÇMEKTE OLDUĞUNU ANLADIM. BU DEĞiŞiMiN iÇiNDE UZUN
    ZAMANDANDIR SAKLANMAKTA OLAN GERÇEKLERiN SU YÜZÜNE ÇIKMASI DA VAR.
    bU GERÇEK ŞU: iNSAN IRKI "ELiT BiR DÜNYA HÜKÜMETi" TARAFINDAN,
    KONROL EDiLEBiLiR HiYERARŞiK BiR YAPILANMAYA DOĞRU MANÜPLE EDiLiYOR.
    (..) BU YAPILANMA "GÜÇ"ÜN ÇOĞUNLUĞUNU BiR AZINLĞIN TEKELiNE VERMEYi
    HEDEFLiYOR. Bu konudaki uygulama insanların çoğunluğundan gizleniyor.
    Hapishane tecrübem bunları anlamamda çok yardımcı oldu. Çünkü
    hapishanedekiler, oynanan oyunların ve döndürülen dolapların çoğunun
    farkındalar.
    ···
  17. 15.
    +1
    gülmedim
    ···
  18. 14.
    0
    MEDYANIN YANLIŞ BiLGiLENDiRMESi: Mahkemem bittikten sonra medya, he
    zaman yatığı gibi, benim davam ile ilgili "gerçeler"i halka aktardı.
    Ama yapmadığı bir şey vardı; tutulanmamdan önceki bir kaç hafta
    boyunca polisin bana reva gördüğü ağır tacizleri anlatmak... "Resmi"
    polis açıklamasına göre ben, "güya" gizli bir bilgi üzerine aniden
    yakalanmıştım. Polisin neyi saklamaya çalıştığını 4 yıl sonra
    anlayabildim.
    ···
  19. 13.
    0
    Tutuklanmadan önce üç ceza avukatı ile beş defa görüştüm. Gayem,
    ortada haklı bir sebep yokken polisin beni niçin bu kadar ağır
    şekilde taciz ettiğini öğrenmekti.
    Edinburgh'lu George Moore isimli bir avukat -ki kendisi sonra benim
    davamı üzerine aldı-, 30 yıllık savunma avukatlığı boyunca
    hiçkisenin polis tarafından bu kadar ağır taciz edildiğini
    görmediğini söyledi.
    ···
  20. 12.
    0
    Bunun sebebini 4 yıl sonra anlayabildim...
    Sonunda Parth şehrinde tutulandım. Garip olan şu ki benimle aynı
    anda kız arkadaşımı da tutklamışlardı... Halbuki o buradan 300 km
    uzakta Manchester şehrinde yaşıyordu, benim işlediğim suçla hiçbir
    ilgisi yoktu ve ben onu 4 haftadır hiç görmemiştim. Bütün bunları
    polis de en az benim kadar biliyordu. Ama yine de onu hemen,
    okumakta olduğu Manchester Üniversitesi'nde tam da final sınavı
    sırasında tutukladılar ve benimle işbirliği yapmakla itham edip
    hapse attılar. Daha sonra serbest bırakıldı ve beraat etti.
    Birbirimizi çok seviyorduk. Son kez hapishanedek, bir mazgal deliğinden birbirimizi görebildik.
    ···