1. 151.
    +7 -1
    12 haziran günü geldi çattı beyler. Karneleri aldık. Fizik ve kimyam dörttü.
    Ecrin’in hepsi beşti. Tüm derslerden kopya çekiyordu amk. Neyse kıskançlık bir yana akşam çetin sınıfça gece klübüne gideceklerini benim de gelmemi istediğini söyledi.

    Nazikçe reddettim beyler. Ablam geliyordu bugün, müstakbel nişanlısıyla tanıştıracaktı bizi.
    Ecrin’in de babası izin vermemiş sanırım, bu aralar sürekli gece dışarı çıkıyor diye.

    --

    15 haziran günü geldi çattı beyler. Ben baya heyecanlıyım tabi yine otelde kalacağız. Yine bar ortamı vardı hem bu sefer yaz mevsiminin sıcaklığı vardı.
    -ecrin gelip alayım mı seni
    -gel hadi bekliyorum seni:)

    Lan bir gülücük atınca mal oluyordum işte. Beni öptüğü akşam süslüyordu hep rüyamı ve hayallerimi. Üstelik bunu hatırlıyor oluşu beni sevinçten deliye döndürmüştü.

    Ablam, annem ve babamla vedalaşmıştım.

    Babam bana birkaç nasihatte bulundu amk kız meselesiyle ilgili. Üstüne çok gitme yanlış bir şey yapmayın falan diye.

    Beni tanımıyordu lan resmen babam. gibsen ecrin ile öyle bir şey yapmayı düşünmüyordum beyler şu an. istediğiniz kadar ılık diyin ya da muallak diyin.

    isterseniz de diyin ki sevdiğinle yapmayacaksın da kiminle yapacaksın?

    Umrumda değil beyler henüz lisedeydik ve erkendi sonuç olarak.
    ···
  2. 152.
    +6
    Valizimi aldım, taksiye atladım. Ecrin bekliyordu kapının önünde. Oradan doğru sahilin oraya geçtik. Bilerek erken gitmek istemiştim. Sınav haftası falan derken ecrin ile doğru düzgün sohbet edememiştik.
    Daha doğru düzgün kimse yoktu. Valizleri gemideki görevliye verdik, kendimiz çıkıp banka oturduk.
    Onunla otururken, konuşurken ilk günkü gibi heyecanlanıyordum. Hala.
    ···
  3. 153.
    +6
    soyunup dökündük beyler. parfümlerimizi süründük. erkekler olarak cozutmuştuk. sıcaktandı galiba beyler ya.
    bara indiğimizde çetinler yanlarında birkaç tanımadığımız hatunla samimi dans ediyorlardı. ama normal bir dans değil. samimi bir dans yani.

    kid cudi - day 'n' nite çalıyordu. ecrin'i gördüm. hafif hafif sallanıyordu olduğu yerde. elinde şefaf içecek olan bir bardak vardı.
    beni görünce gülümsedi, kız arkadaşlarının yanından ayrılıp yanıma geldi.

    beraber dans etmeye başladık.
    ···
    1. 1.
      0
      panpa müziğe şuku
      ···
      1. 1.
        0
        Ahhaha sardı herhalde kardeşim iyi okumalar
        ···
      2. 2.
        0
        aynen panpa. hikaye doğru mu?onu merak ediyorum sadece, bide şuan ecrin in ne yaptığı. hala haberleşir misiniz?
        ···
  4. 154.
    +6
    -ali bırak beni
    -neden sevgilimsin işte
    -ama çok yakınız
    -olamaz mıyız?
    -herkes burada?

    Haklıydı amk. Kendime geldim. Uzaklaştırdım ecrin’i. Lavaboya gittim. Ateş gibi yanıyordum yine.

    Bu kıza bu kadar yakın olmamalıydım.

    Bir başkası gelip koysa elini kalbimin üstüne hasta olduğumu düşünebilirdi. Öylesine hızlı atıyordu.
    ···
  5. 155.
    +6
    Okulun genel erkek tarafına baktığımda kucaklarında rus turistlerle dans ediyorlardı. Yani rus mu bilmiyorum ama bu mevsimlerde kendini buralara atanlar, sarışın ve at gibi olanlar genelde rustu.

    gözlerim ecrin'in takıldığı kız grubunu aradı. Üzerinde acayip dikkat çekici bir bluz olan berfin'i gördüm. Parlak pembe pullar. Bülent ersoy'un gece kıyafetine benzettim. Başak giymiş olsaydı bunu geçerdim dalgamı ve gülerdik ama berfin ile samimi değildim beyler, kızı incitmek de istemedim.
    -berfin ecrin'i gördün mü?
    -çıktı o galiba ya!
    -buralarda olmadığını görüyorum da nereye gittiğini bilen var mı?!
    -bilmiyorum

    he amk. Insan biraz çaba gösterir arkadaşı için. Önyargı kötü bir şey falan değildi amk.
    salak şey yine dıp tıs ritmine uyarak sallanmaya devam ediyordu.
    ···
  6. 156.
    +6
    Uyandığımda saat 11 falandı. Gece tabiki beyler. Rüyamda ecrin beyaz uzun elbise içinde bana bakıyordu. Sonra yavaşça yanıma geliyordu. Elimi eline alıyor, avucuma bakıyordu. Sonra gülümseyerek yavaşça yanımdan kayboluyordu.

    belki bir şey yoktu, kötü bir anlamı yoktu belki ama beni etkileyen bir rüyaydı ve kan ter içinde kalmıştım beyler.
    uyandığımda odada ercan yoktu. Genellikle kafa dengi birini bulup otellerde bilardo oynuyordu kesin yine bilardo salonundaydı.

    hemen duş aldım ve hazırlandım. Rüyamda terlediğim için duş almam şarttı amk. Neyse aşağı indiğimde bir grup insan dans ediyordu ama az kişilerdi. Ve yüzler seçilebiliyordu. Dediğim gibi bir düzine insan gruplara ayrılıp dans ediyorlardı.

    ve aralarında ecrin yoktu, emindim. Sora soruştura bizim okuldakilerin otelin arkasındaki havuzun orda olduklarını öğrendim.

    havuzun yanında şirin masalar vardı ve herkes gruplaşmış, kafa dengi kişilerle bir arada oturmuşlardı.
    masalardan kahkahalar. yükseliyordu.
    tavla, satranç oynayanlarım taş sesleri, denizin kokusu, havadaki hafif rüzgar... hepsi birer ahenk içindeydi.

    bense ecrin'i arıyordum, yalan yok.

    gözüm hemen berfin'i buldu. Yine giydiği seyden dolayı dikkat çekiyordu tahminimce.
    kedili bir tulum giymişti. masalarına göz attığımda bildiğim tanıdık siyah kafayı gördüm. bana arkası dönüktü. Hareketsizdi ve muhtemelen havuza bakıyordu.
    ···
  7. 157.
    +6
    B:sana arkadaş gibi baktığını mı zannediyorsun? Eminim o gün sana duygularını açtı o malum duygularını ve sen de ben bir sey yapmıyım diye söylemedin.
    ec:yeter ali! Yeter! Babası sevgilisiyle yurt dışına çıkmış, annesi de bunu öğrenince bayılmış! Mutlu oldun mu şimdi?

    Bir şey diyemedim.
    b:ecrin ben hiç böyle bir şey düşünmedim.
    ec: sen düşünmüyorsun zaten. Ne gördüysen o. Barda gürültü vardı napsaydım kendi odamamı davet etseydim? Ya da herkesin biziduyabileceği lobide mi dinleseydim onu?

    Git gide beni utandırıyordu ve ben bir şey yapamıyordum, diyemiyordum. Savunmam yoktu.

    Ec: bana zeynep gelse şu küs halimizle bir sıkıntısını anlatsa ben yine senle paylaşmam. Şerefsizlik olur çünkü bu.
    Ama böyle tepki vereceksen hatırlat bir ara belki seninle küsmemek için şerefsiz olurum.

    dedi ve gitti. Diyecek bir şey yoktu.

    Laflarımı bana yedirdiği gibi son sözünü de söyleyip uzaklaştı...
    ···
  8. 158.
    +6
    Öylece gitti... durdurmam lazımdı onu. Ecrin ile küs kalmak istemiyordum. onunla konuşmamaktan nefret ediyordum.

    -ecrin bekle!
    Tam arkadaşlarının arasına gidiyordu.ona seslenmemle tüm kafalar bize döndü.

    -seni kıskanıyorum ne yapayım?
    Seni günün 24 saati kıskanıyorum.
    Seni her dakika her saniye her an kıskanıyorum!
    Seni ölesiye kıskanıyorum!
    Saçma da olsa hep bana gül, hep benimle konuş, hep benimle ilgilen istiyorum.

    Seven kıskanır ecrin.

    Herkes nefesini tutuyordu. Bu normalde hiç bana göre bir şey değildi. Yani işte insanların içinde böyle bir davranış. Ama o an ben kendim değildim. Kural, sınır tanımaz durumdaydım o an.
    Ecrin parmak uçlarında kalktı, ensemden beni kendine çekip sarıldı.
    Sımsıkı sarıldı. Anne şefkatiyle, sevgili çekiciliğiyle, arkadaş sadıklığıyla, baba fedakarlığıyla...

    Eminim ikimizin başbaşa olduğu bir yerde demiş olsaydım ona bunları; ş an öpüşüyor olurduk.
    Ama her şey istenilen gibi gidecek ve olaylar benim istediğim şekilde gelişecek diye bir kaide yoktu.

    Herkes ıslık çalıyordu. Alkışlıyorlardı.

    Artık birileri görmüş olmalıydı. Ecrin sadece benimdi. Benim. Ve ben de onundum.
    ···
  9. 159.
    +6
    Yerden aldığım ufak bir taşı adama fırlattım
    -ne ayaksın lan sen

    Halbuki bunu yapmamam gerekti. Yapılı görünüyordu adam. Anldıbını bilmediğim bir şeyler söyleyip topukladı. Oysa beni havada karada dövebilirdi. Yabancı olduğu anlaşılıyordu.

    Zeynep’e doğru yürüdüm.
    -ne arıyorsun burada?
    -gelemez miyim?
    -sana haber verilmedi
    -ben takip ettim zaten. Camdan denizi izlediğimde gördüm hepinizi. Sonra takip ettim

    Hafiften sarhoş gibiydi.
    -ne işin var bu saatte tek başına. Hem de hiç bilmediğin bir yerde. Salak mısın sen?
    -napsaydım ecrin’le romantik dansınızı mı izleseydim?
    -madem takip ettin ne bekliyordun? Barda ne yapılır?

    Bir şey demedi. Yalpalıyordu.
    -böyle yaparak kendini küçük düşürüyorsun.
    -umrumda değil ali.
    -ileride umrunda olacak ama. Aptallık etme şimdi seni otele bırakıcam ve sen de odana gideceksin
    -yok ya?
    -napayım peki? Kendin git diyim de tecavüze uğra? Bu mu cazip geldi?
    -hayır.
    -o zaman konuşma düş önüme

    Zaten barla otel arasında pek mesafe yoktu. 5 dakika falan.
    -ali
    -ne
    -niye senden nefret edemiyorum?
    -sıçarken düşün beni
    -düşündüm zaten
    -ciddi mi
    -vallahi

    Güldüm amk.
    ···
  10. 160.
    +6
    Delirmek üzere idim beyler. Kafayı yiyebilirdim. Zaten ercan mantıklı bir şekilde ararken, cetin de beni yatıştırmaya uğraşıyordu.

    ya sahile tamiz hava almak icin gidip sonra denize düşüp ayağına kramp girmişse? Ya adamın biri ona musallat olmuşsa?

    Aklımı kötü düşünceler meşgul ediyordu.

    bu duyguyu en son lise 2 de yıllık odevimi kaybettiğimde yaşamıştım. Ama bu sefer durum farklıydı.
    başrolde bir insan vardı ödev yerine. Bir insan canı vardı. Söz konusu olan ecrindi.

    anıl'a telefon ettim. Artık yatin diye. Onlar da helak olmuşlardı.
    biz hala arıyorduk. Kah taksiyle, kah yürüyerek. ..

    yaklaşık 5 dakika sonra berfinden telefon geldi, ağlıyordu...
    ···
  11. 161.
    +6
    Bakışlarını kaçırdı benden. Kafasını önüne eğdi. Utanmıştı.

    -ecrin? Yüzüme baksana.
    duvara yaslı olan ellerimden birini ecrin'in çenesine yerleştirdim. Bana bakmasını sağladım.
    -niye yüzüme bakmıyorsun bir tanem?
    -haklısın çünkü
    -evet haklıyım. Ama sen yine de yüzüme bak olur mu?
    Gözlerimi gözlerine sabitledim. Gözlerini kapattı.
    hayır. Simdi olmaz alim hayır dedim kendi kendime.

    omzundan itekledim.
    -haydi üstünü giyin
    dedim.
    ···
  12. 162.
    +6
    Kıyafetlerini alıp söylenerek banyoya girdi. 10 dakika sonra tamamen hazırdı.
    -inelim artık ali.
    -inelim bebeğim.
    Elini elime aldım. Beraber kahvaltı yaptık. Ercan ve kumsal da yanımızdaydı. Bu kumsala kıl olmaya başlamıştım. Ercan’a öyle baktığını görmesem sevebilirdim belki onu ama bakmıştı sonuçta ve pek güven vermiyordu bana.
    ···
  13. 163.
    +6
    iyi bir parti geçirmiştim beyler. Evlere dağıldık sonrasında.
    Ecrin ile her gün mesajlaşıyorduk ve bazen baş başa bazen de ercan ve başakla beraber buluşuyorduk.
    Günler çok çabuk geçiyordu.

    Ecrin dil kursuna gidecekmiş yazın. Başakla beraber, ingiltereye.

    Yani onu yazın sonuna kadar göremeyeceğim demekti bu…
    ···
  14. 164.
    +6
    Okul maçları başlıyordu beyler. Malum ocak.. bizim sınıftan da beş kişi takımda oynuyor. Hem de yedek falan değil. Bunların sporcu bursu da yok puanlarıyla geldiler okula. Bazı insanlar üstün doğuyordu amk. stresimizi atmamız için ve oyunculara moral olmak için 2 kere maça zütüreceklerdi.

    Ecrin ise mevsim değişikliğinde tuzağa düşmüş, hastalanmıştı. Günlerden Perşembe idi.
    Bugün maçlardan birine gidecektik beyler. Ecrin gelemiyordu. Aslında gelmemesi iyiydi maçlarda it kopuk bol oluyordu. Hele de “bunlar kolejli” lafını duyunca iyice apaçiye bağlıyorlardı.

    Hepsinin kolejli kız algısı “mini etek, topuklu ayakkabı, dize kadar gelen çorap hatta jartiyer, yakası açık ve göğüs dekoltesi olan gömlek” buydu işte.

    Gel de anlat öyle olmadığını. Hayır gözleriyle bunu görseler bile anlamıyorlar ki amk. neyse servis ayarladılar bize zaten öyle çok kişi değiliz. 12. Sınıflarda da takımda olan çok kişi var zaten beden hocası kara kara düşünüyor ben bu 12ler gidince ne yapacağım diye. Gerçekten bizim dönemde iyi sporcular var beyler. ilçede kupası olanlar falan…
    Serviste sınıfça şarkılar söyleyerek gittik spor salonuna.
    ···
  15. 165.
    +6
    Ertesi gün erkenden uyandım. Annem ve babam uyuyorlardı. Ben duşumu alıp kahvaltımı yaptım. Saat 10’da uçakları kalkacaktı. Ben de 9’da yola çıktım havaalanına vardım. Ecrin’e mesaj çektim. Sonrasında telefonla konuşa konuşa yerini tarif etti. Gittim yanına.

    Babası da yanındaydı.
    Saat 9 buçuğa geliyordu. Ve birazdan uçaklarına yerleşeceklerdi. Vahi amcayla el sıkıştık.

    -hayırlı yolculuklar vahi amca
    -sağolasın uşak.

    Sonra ecrin’e döndüm. Aslında gelmemin bir anlamı yoktu ama böyle bir şeydi işte anlayın. Onun yüzünü son kez bir daha görmek istememe engel olamıyordum.

    Sıkıca sarılamadım, sarılamadım da ona. Babası bize bakarken bunu yapamazdım zaten. Hani tokalaşır gibi ellerinizi birleştirip kafaları değdirirsiniz ya. Öyle yapabildik işte.

    Şakaklarından öptüm onu. Kulağına “gideceksin ama yine gel” dedim. Güldü. O gece dinlediğimiz şarkının sözünü tam yerinde söylemiştim belki de…

    Sonrasında uçaklarına doğru gittiler. Arkalarından beni görmeseler de el salladım. Sonra dermanını kaybetti ve indi elim eski haline.

    Onu göremesem de yine geleceği günü şimdiden düşünmeye başladım. Nasıl geçeceğine dair fikrim yoktu. Ama işin iyi yanı her şey bitmişti. En azından ders çalışmayacaktım. En azından hala ecrin ve ben hayattaydık. En azından ercan buradaydı.

    Biraz fazla mı iyimserdim bilmiyorum ama umudun bu dünyadaki en güzel şey olduğunu söyleyebilirim.
    ···
  16. 166.
    +6
    Eski okuyuculardan bi pexevenk kalmış lan..
    ···
  17. 167.
    +6
    Her zamanki gibi topluluktan ayrıydık. ikimiz de çok benziyorduk aslında; kalabalık sevmiyorduk, belli etmiyorduk ama ikimiz de duygusaldık aslında. Yüzünü göremiyordum ama gözlerinin kapalı olduğunu hissediyordum. Kalbini de, beni sevdiğini de. Art arda birkaç parçada dans ettik. Sonra ayrıldım ondan, artık yüzünü görmek istiyordum

    -mutlu yıllar ecrin
    -bunu 20 dakika sonra söylüyorsun
    -olsun

    Dedim, eğildim öptüm yanağından. Devam ettim

    -özledin mi beni?
    -soruyor musun? Bugün o kadar aradım, cevap vermedin. O kadar üzüldüm ki
    -biliyorum
    -nasıl?
    -berfin söyledi. Ama hediye getiremedim sana
    -ne hediyesi? Yılbaşı mı? Sen sevmezdin öyle şeyler?
    -yok yılbaşı değil. Ne bileyim o kadar istanbul’dan geldim, elim de boş
    -ali sana bir şey diyim mi
    -de gülüm
    -belki klagib olacak ama gelmen sanırım şimdiye kadarki en güzel hediye. Ne kadar şaşırdığımı görmedin mi?
    -gördüm
    -konuşma o zaman. Hadi dışarı çıkalım biraz

    Ankara’nın ayazında çıktık dışarı. Dediğim gibi soğuk hava. Biraz sessizlik oldu.

    -ecrin
    -efendim
    -aklıma palandöken geldi

    Ecrin bana döndü gülümsedi
    -sana kolye vermiştim o soğukta

    Başını salladı ve paltosunu, elbisesini aşıp boynundaki Satürn kolyeyi gösterdi bana.

    ince beyaz gerdanında tüm asaletiyle duruyordu hala.
    ···
  18. 168.
    +6
    Bu bade’nin abisi şokunu da atlattık. ilayda sarhoş anneannesini yatırıp bize geldi. Pusat hala atar yapıyordu. Ben de çilekli süt içiyordum.

    ilayda atladı

    -ya ali bir şey desene şuna
    -ne diyim ki
    -ne bileyim sakinleştir salak salak bakıyorsun
    -vay ilayda böyle olduk
    -trip atma da yardım et

    Ben de pusat’ın yanında aldım soluğu

    -pusatçım neden olmasın yani. Olamaz mı? Yani ikisi aynı mahallede oturuyor olabilir
    -saol ali!

    ilayda kızmıştı. Oh olsun amk insan güzellikle yardım ister.
    ···
  19. 169.
    +9 -4
    http://inciswf.com/1293985576.swf
    ···
  20. 170.
    +5
    @159 ya amk kaza yaptıkları tarihi söyledim ben liseye başladığım tarihle ne alakası var? 2002 de kaza yaptıklarını kız bana sonradan anlatıyor zaten arkadaş sordun atari ne iş diye ben de eskilerden kalma anıları yaşatıyor dedim.
    zaten abisiyle annesi ecrin ile ben 10 yaşındayken ölmüş oluyor.
    çelişki neresinde anlamadım.
    ···