1. 126.
    +7
    Her neyse ecrin'in yanına çıktım

    -ecrin gel yatı gezelim.
    -e ben gezmiştim zaten.
    -ben gezmedim ama
    -demin içerdeydin ya
    -tam gezemedim ama
    -gez o zaman

    Sinirlendim tuttum kolundan bunu "gezdireceksin lan" dedim.

    öfleyip püfleyip geldi. Gözlerini devirdi.
    -ecrin bir daha bana gözlerini devirme.
    -nedenmiş?
    -çok kötü şeyler olur.
    -nolurmuş?
    -öperim.

    nedense aklımda sürekli öpmek vardı lan. Şu son zamanlarda günümün 20 saatini ecran'ı öptüğümü düşünerek geçiriyordum.
    artık bu konuşmalarımıza da yansımıştı haliyle.
    bir şey demedi. Önden yürümeye başladı.

    tahminimce utanmıştı ve yüzünü gizliyordu.
    ···
  2. 127.
    +4 -3
    O gün sürekli aklıma bu geliyor geceleyin ecrinle buluşmak için fırsat arıyordum ama hem derslerimi boşlamam gerektiğini düşündüm hemde vahi amca bu sefer beni gibebilirdi ama nolursa olsun sevdiceğim bana pası atmıştı

    öğle arasında ercana anlattım bütün olanları başak zaten biliyordu. ercanda artık bu işin olduğunu söyledi bende okuldan çıktıktan sonra eve gittim sınavlar için yarım saat ders yaptım ama aklımda nasıl buluşuruz bu gece hayalleri ve o lafı geliyordu.

    gece ecrine telefonla aradım :
    -ecrin buluşalım mı
    -babam gibsen izin vermez bin
    -bu laf karşısında neye uğradığımı şaşırdım

    ecrin ne diyon sen amk demeye kalmadan telefonu yüzüme kapattı
    ···
  3. 128.
    +7
    Ercan yine başak gelemediği için triplerdeydi amk. Acıyordum çocuğa. Başak ile daha öpüşmemişlerdi beyler. Halbuki bir de onlar ecrin ile bana göre daha rahat sayılırlardı.

    15 dakika sonra herkes oradaydı. Tahsin hoca yeminini bozmuş gelmişti. Herkes de hocaya üç gün oruç girdi diye dalga geçiyor, hoca ise “o öylesine laftı sayılmaz” diye karşılık veriyordu la çocuk gibi.

    Çetin’in tayfa yanında yine içki getirmişti. Bu sefer gezide enes de vardı. Ama ecrin ile iletişimleri azalmış gibiydi beyler.
    Sanırım biciksüel olmaktan utanıyordu. Bana da eskisi kadar takılmıyordu. Zaten herifi sınav haftaları dışında okulda pek görmüyorduk.

    Kötü kalpli biri olsam hiç düşünmeden enes’in böyle olduğunu okula yayardım .

    ama birinin hayatında kötü izler bırakmayı marifet olarak gören biri değildim ben beyler. Kimsenin mutsuzluk sebebi olmak istemiyordum.

    Zeynep de gelmiş geziye. Artık ne yüzle geldiğine dair bir fikrim yoktu. Yanında bir kızla konuşuyordu kim olduğunu bilmiyorum. Ama herkes doğru dürüst arkadaşı kalmadığını söylüyordu.

    Ecrin zeynep’in yüzüne bile bakmıyordu zaten onu görmezden geliyordu. Ben de öyle.

    Zaten bana göre bir insana verilebilecek en büyük ceza onu görmezden gelmektir. O yokmuş gibi davranmaktır.
    Zeynep de bu cezası fazlasıyla hak ediyordu.
    ···
  4. 129.
    +7
    6 saatlik gemi yolculuğu boyunca kelime türetmece, monopoly, jenga falan oynadık. Tabi jenga’yı tam anlamıyla oynayamadık gemi sallandığı için.

    Hocalar yol boyunca uyudular zaten. Bizimse gözümüze uyku girmiyordu. Herkes enerji patlaması yaşıyordu. Gittiğimizden itibaren diskoda eğlenmeyi planlıyorduk zaten.

    Halbuki ertesi gün erken kalkmalıydık gezeceğimiz için. Gezi zaten bir gün süreceki sadece. Geri kalan 2 gün boyunca da denize girecektik.
    ···
  5. 130.
    +6 -1
    kıbrıs'a geldik beyler. geceydi ve sahil tam görünmemesine rağmen muhteşem ötesi güzellikteydi. çok çok küçük bir yer olmasa yaşamak isteyebilirdim burada. ha bir de her şeyin fiyatı türkiye'ye göre daha pahalı beyler. her şeyin.
    zaten bilen bilir türkiye'de bir lira olan gazete kıbrısta 3 lira falan oluyor.

    her neyse valizleri otele yerleştirdik falan. başka okul yoktu beyler zaten öyle aman aman büyük bir otel de denemezdi.
    genellikle herkes palandöken'deki grubuyla kalacaktı. ben yine ercanlaydım haliyle.
    ···
  6. 131.
    +7
    panpalar bugün benim doğum günüm. yüzden dışardayım geceye kadar. gece devam edicem. ama hikayenin %70'i bitti onu söyliyim.
    ···
  7. 132.
    +7
    Lavobodan çıktığımda ecrin'i aradım. Malum bar ışığı ve görüntüsü yüzünden göz gözü görmüyordu zaten artık ne kadar başarılı olabileceksem...
    nereye gitmişti ki şimdi? Ayrıca neden gitmişti? Sapık olduğumu mu düşünmüştü? Yoksa benden sıkılmış mıydı?
    ecrin'i sıksam kırılırdı, serbest bıraksam kaçardı. Ben bir türlü ayarı tutturamıyordum galiba. En azından şu anki durum onu gösteriyordu...

    Insanların yüzünü zar zor seçiyordum. Barda şeyh şamil'in efsame kafkasının remixi çalıyordu, güzelim eserin içine edilmişti. Nasıl sövdüğümü de unutmam beyler. iğrençti tek kelimeyle. insanların geneliyse kendilerinden geçmişlerdi, zaten onlar için dıp tıs dıp tıs ritminde bir şey olsun kafi idi.
    ···
  8. 133.
    +7
    Gezme faslını geçiyorum beyler. Moralim yeterince bozulmuştum zaten başım da dünkü içki sebebiyle ağrıyordu.
    gibik bir öğlen geçirdim yani. Bir lokantada gözleme lahmacun falan yedik. Sonra biraz daha gezip gittik işte saat 7 gibi otele.
    ayaklarıma kara sular inmişti ve uykum vardı. Ama akşam yemeğine inmem gerekiyordu. Yoksa aç kalacaktım.ama gibtir ettim. Gözlerim istemim dışında kapanıyordu. Ben de engel olmadım. Yorgunluğun verdiği o tatlı uykuya esir düştüm.

    "Aliiii uyansana 7 buçuk saat akşam yemeği bitecek 8de." Ercan teoeme dikilmiş güzel uykumun elinden çekip almaya çalışıyordu beni.
    "Ya amk ercan git başımdan. Kafam çatlıyor uykum var yemek falan umrumda değil."
    "Olum saçmalama önümüzde kocaman gece var 12de yediğin öğle yemeğiylen mi durucan?"
    "Evet"
    "Seni giblemiyorum ali. Uyanana kadar da burdayım. Başını giberim. Ye yemeğini öyle uyu."sanki karşımda annem vardı amk.
    "Tamam amk kalktım işte"
    "Gece uyurken karnının gurultusunu dinlemek istemedim bin."

    Güldük dediğine ikimiz de. Ercan çok iyi bir dosttu beyler.

    akşam yemeğine. Indik. Okulun heneli yemeklerini bitirmiş, üzerini değiştirmeye odasına çıkmıştı. Ben de özellikle hızlı yemek yedim. Sonra odama çıktım. Yine içecektim ki ercan durdurdu beni.

    e:oğlum salak mısın sen? Başım ağrıyor diyorsun elinde yine şişe var
    b:amk moralim bozuk ercan
    E:ecrin mi yine?
    B:evet
    E:naptı? Ya da noldu diyim?
    B: enesle onu konuşurken gördüm kardeşim ama ne konuştuklarını sorduğumda demedi bir şey.

    ercan bir şey demedi. Şişeyi elimden alıo küçük buzdolabına koydu.
    yatağa yattım, uyudum beyler.
    ···
  9. 134.
    +7
    Arkasına geçtim. Kızlar (berfinler) öksürdüler yapmacık şekilde. Ecrin arkasını döndü, yüz yüze geldik.
    her ne kadar ona kızgın olsam da, sinirli olsam da, hatta bazen ondan nefret etsem de, azarlassm da sövsem de o benimdi. Gözleri baa aitti. Dudakları benim tapulu malımdı. Her şeyiyle benimdi. Bakışları her gözlerime değdiğinde içime dokunuyordu aslında.

    ayağa kalktı beni görünce.

    Ec:burada konuşmayalım ali başka yere gidelim
    Kafamla onaylayıp arkasından onu takip ettim.
    otelin içinde daha önce görmediğim bir yerdi burası. Yeşillikler vardı her tarafta.. ve de çakıl taşları. Çok güzeldi. Gerçekten çok güzeldi beyler burası.

    ben:seni dinliyorum ecrin bana diyeceğin bir şey var mı?

    çelişkiye gel. Yanına giden bendim. Sahibini umutsuzca arayan bir köpek olan bendim. Gerçeğini arayan bendim. Atarlanan bendim.
    ama sanki hepsini o yapmıştı.

    Ec:ali neden böyle yapıyorsun?
    B:ne yapıyorum? En başından beri enesi sevmediğimin farkında değiomiydin ecrin? Sen bunu anlayabilecek birisin
    ec: evet zaten fark etmiştim ilk günden
    B:ee o zaman? Ondan hoşlanmadığımı bile bile nasıl bu kadar yakın olursun?
    Ec: saçmalıyorsun ali.
    b:nesine saçmalıyorum? Ne diyorsun sen? Sevgilim değil misin?
    Ec:ne alakas..
    b:sevgilim misin değil misin onu söyle?
    Ec:öyleyim heralde.
    Cenesini kendime çektim, yaklaştırdım
    b: öyleyim heralde mi? Hala soruyor musun bir de hala şüphen mi var?
    ec:bilmiyorum ali.
    b:benim sevgilimsen bana aitsin demektir. Bir yere gidiyorsan bana da haber vermelisin demektir. Erkeklerle arana sınır koymalısın demektir.
    ec:yok ya? Bir de eve kapat tam olsun bari.
    b:erkek arkadaşın olmasın demiyorum zaten. Bak ercan var mis gibi. Ne gidip elalemin...
    ec: bak ali belki klagib olacak ama enes benim cocukluk arkadaşım. Içinde şüphe varsa at gitsin tamam mı?

    sinirlenmişti ve gözleri dolmuştu.
    ···
  10. 135.
    +7
    Bana her türlüsü uyardı zaten. Hem bu kafa dengi kişilerin arasında enes yoktu. Ee zeynep’in de haberi olacağını zannetmiyordum. Biz bize takılır, yer içer çaktırmadan otele geri dönerdik.

    Çok da cazip geliyordu.
    Akşam yemeğine indiğimde sanırım ilk defa ecrin’den evvel biz inmiştik. Yemeğimizi bitirmeye yakın dörtlü kız grubu defileye gelir gibi geldiler. Tabi ecrin hariç. Aralarında son derece sıkılgan duruyordu. “alın beni bunların arasından yav sessiz bir yere goyun beni” havalarında surat ifadesi vardı.

    Göz göze gelince biraz bakıştık, göz kırptım ben buna. Ecrin’e mesaj çektim
    -ecrin bugün otelden kaçıp başka kulübe gidelim diyorlar. Çetin, anıl,kumsal, bir de sen gelirsen ben de gelicem, ben gelirsem Ercan da gelicek ne dersin?
    -ben berfin ali ecrin lavaboda. Aşk olsun ben yokum
    -tamam sen de gel ama çaktırma bak
    -yapıcak bir şey yok yanımda ipek de var.
    -tamam o da gelsin ama bu kadar bak daha fazla olmaz
    -ama ceren ne olacak? Şimdi biz dört kişiyiz üçümüz ceren’i ekmeyiz
    -tamam tamam gelin alayınız.

    Sinir olmuştum amk. Zaten çetin’ler de beni gibeceklerdi haklı olarak. Güya az kişi olacaktık ve iyi bir ekşın yaşayacaktık. Yok bir de tüm okul gelsin tam olsun amk.
    ···
  11. 136.
    +7
    Karnımızı şişirdikten sonra denize gittik, ecrinleydim yine. Tatil boyunca onu başkasına kaptırmaya niyetim yoktu zaten bu gece dönecektik. O yüzden iyi değerlendirmeliydim.
    -çok korktun mu dün?
    -ecrin bilerek mi yapıyorsun bunu? Ciddiyim. Perişan olduk dün
    -hayır ya senden sonra lavaboya gittim sonra sahilde yürüdüm biraz sonra da otele gittim. Uyuyakalmışım
    -nasıl uyursun ya?
    -ağladıktan sonra uyuyakalırım genellikle.
    -ağladın yani?
    Böyle bir soru beklemiyordu. cevap vermesini beklemeden devam ettim.
    -seni hiç ağlarken görmedim
    -görme de zaten ayrılırsın benden
    -çok mu çirkin oluyorsun
    -evet
    -olsun. Fark etmez. Kalbim sana açık ister çirkin ister güzel ol orası seni ilgilendirir.
    ···
  12. 137.
    +7
    Günler git gide daha çabuk geçiyordu beyler. Bugün 31 aralık, günlerden de Perşembe.
    Okulun düzenlediği bir yılbaşı partisi var akşam. Bu gün kaybedeceğim saatler bile benim için önemli olduğundan çok çalıştım. Teneffüslere bile çıkmadım.
    Dediğim gibi beyler kazanmak istediğim bölüm ilk 2000 falan istiyor. Sıradan bir çalışmayla girmem zor olurdu yani.
    Ecrin ile bu arada çok görüşemesek de bazen kütüphaneye çıkıp çalışıyorduk. Hem benim için de iyi oluyordu. Birine anlatarak konu daha iyi pekiştiriliyordu. Üstelik ona soru çözerken hem kendim faydalanmış oluyordum, hem de onunla vakit geçirmiş oluyordum.
    Zeynep’ten hiç haberim bile yoktu. Doğru düzgün teneffüslere çıkmadığımdan ne enes ne Zeynep umrumdaydı.
    Nasılsa bu sene defolup gidiyordum. Hayatımda ercan, başak, ve en önemlisi de ecrin dışında birine gerek yoktu.
    ···
  13. 138.
    +6 -1
    Bedenciyle de aram iyi beyler. Adam ercan’la bana su aldırdı ama resmen amelelik yaptırıyordu. Neyse ki yaptırdığı tek amelelik bu oldu. Biz aldık suları.
    işte bizi tembihledi “motive edin bunları antrenman pek yapamadılar sınav telaşından şimdi de tırsıyorlar”.
    Biz de gaz veriyoruz tabi zaten okulumuz hiç öyle pasif falan değil kravatlar çıkmış sallanıyor falan.. hoş bir görüntüydü. Tabi biz okulumuzdan ayrı düşmüştük ama kendimi kutsal biri tarafından görevlendirilmiş yüce biri gibi hissediyordum akla gel…

    biz de her molada motive ediyoruz bunları zaten önde başladık, iyi gidiyordu maç beyler. Ercan öğle arası çalışmaktan yemek yememişti onun da maçları başlayacaktı bu arada(masa tenisi)

    Ercan karnı acıktığı için spor salonundaki kantinden tost almaya gitti. Buranın tostları da acayip güzel olur be böyle kocaman ekmek, kaşarı uzar sucuğu mis kokar falan. Zaten kantinciler iskenderunda adı sanı bilinen kişilerdi.

    O sırada yanıma kıvırcık siyah saçlı bir kız oturdu.
    ···
  14. 139.
    +6 -1
    O Trabzon yoluna çıkmıştı. Ben de güne erken başlamıştım artık. Tatilin tadını çıkarmak istiyordum. Tabi maalesef ecrin’siz. Annem aradı. Açıklama yaptım falan. Sonra dolaştım birazcık iskenderun sokaklarında. Ev-okul-ecrin’in evi üçlemesi arasında kaldığım için pek gezme fırsatı bulamamıştım. Ya da genellikle taksiyi kullandığım için. Yavaş yavaş yürüdüm beyler. Bacaklarım çok yorulmuştu. Havaalanından eve yürüdüm düşünün.

    Apartmanın önünde yavruları olan bir kedi gördüm. Yavruları hemen kaçtı. Kedi sarılı beyazlıydı ve çok güzeldi. Eve çıkıp süt ve plastik kap aldım, kediciği besledim.

    Aklıma ecrin geldi yine. Hamile bir kediyi besliyordu, ben de ona yavşamak için daha elverişli bir kap getirmiştim. Öyle tanışmıştık. Daha doğrusu o beni tanımıştı. Beni umursamamıştı bile.
    Kediyi biraz daha okşayıp eve çıktım.
    Bir sürü akraba arıyordu. Sınavın nasıl bilmem ne. Telefonumu kapattım. Tabi annem yine arayanlara söylüyordu ama umrumda değildi. Yeter ki benim kafamı şişirmesinler.
    Bilgisayara oturdum sonra.

    Günlerim bu şekilde rutin geçti. Gündüz sıcakta evde bilgisayarla oynuyordum, gece ercanla dışarı çıkıyorduk. Bazen tatlı yiyorduk, bazen içli köfte, bazen nostalji’ye gidiyorduk.
    Bazen de gece dışarı çıkıp sabaha kadar dolaşıyorduk ve sabah denize giriyorduk. Güzeldi beyler. Ercan gibi dostum bir daha hiç olmadı. O kadar candan, o kadar samimi ve her şeyimi paylaştığım biri… hiç olmadı.

    Günler böyle geçti beyler. Lys sonuçları açıklandı. Ve ben tercihime ilk yerleşmiştim.

    Boğaziçi üniversitesi, bölümü söylemeyeceğim. Dünyalar benim oldu diyebilirdim. Gerçekten gidemezsem çok üzülürdüm çünkü. Ercan koç üniversitesinde (bölümü söylemeyeceğim) tam burslu bir bölüme yerleşti. Zaten onun puanı benden daha yüksek. Ama ben yüksek de olsaydı koç’a gitmezdim.

    Her gün farklı arabayla gelen, koluna çanta takmış ve boya kutusuna düşmüş kızları görmek bana göre değildi. iskenderun’daki kızlar bakımlıydı ama öyle burslu ezmek gibi saçma olaylar yoktu.
    Koç’ta var mıdır öyleleri bilemiyorum ama istemedim işte. Halbuki ercan ile aynı üniversiteye gitmeyi dilerdim. Çünkü onunla aynı evde kalacağımızın hayalini kurmuştum hep.

    Başak da istanbul’da üniversite okuyacaktı yani öyle planlıyordu ve üçümüz beraber o evde eğlenirdik diye düşünmüştüm. Ama ercan koç’un yurdunda kalacaktı.

    Ecrin’i arasam mı aramasam mı diye düşündüm. Hani herkes arayıp çok bunalmıştır diye. Ama aramakta karar kıldım sonuçta sevgilimdi.

    -ecrin?
    -ali kazanmışsın
    -evet. Seni sormak için aradım
    -ben de kazandım. Yarı burslu hem de.

    Sonrasında havadan sudan konuştuk beyler. Çok özlediğimi söyledim. Ağustosun sonlarında geliyormuş.

    istanbul’a gelemeyecek olmasını her düşündüğümde üzülüyordum.

    Enes’ten, zeynep’ten haberim yoktu beyler. Zaten onları bir daha hayatımın sonuna kadar da görmedim.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +1
      Hayatının sonunu nerden biliyon panpa
      ···
  15. 140.
    +6 -1
    Ara verildiğinde dicle’nin ısrarı üzerine pizza yemeye gittik. ne idüğü belirsiz bir yerdi la bura markayı da bilmiyorum. Neyse paronayak gibi görünmemek için ben de yedim. Bade de zoraki söyledi. Sonra pizzalar gelince içini karıştırmaya başladı. Sucuğun dibinden saç çekip aldı.

    -kıl!

    Ulan var ya… allah’tan ben baya yemiştim de geri dönüşü yoktu. Bir insan 15 dakika boyunca pizza karıştırıp kıl arar mı amk ya? Hayır bir de bulmuştu!

    Hemen sahibi geldi falan fişman

    -kıl buldum içinde? Nasıl koşullarda yapıyorsunuz siz bu pizzaları?

    -efendim dikkatimizden kaçmış olacak. izin verin hemen yenisini yapalım.

    -olmaz öyle

    -lütfen hem para ödemezsiniz

    hepimiz mi?

    -yok sadece siz

    -olmaz valla onlarda da kıl vardı belki?

    Adamı ikna etti, hepimizinkini bedavaya getirtti beyler. Adam da şikayet edilmesinden korkuyordu herhalde. Herkes bade’ye teşekkür ediyordu.

    Eyvah, gruptakiler şizofreni hastasına hayran olmaya başlamışlardı!
    ···
  16. 141.
    +6
    Zamanın nasıl geçtiğini anlamadım zaten. Mal bir fon müziği eşliğinde birkaç garson dev gibi bir pasta getirdi beyler enes bini üfledi alkış koptu falan. ilkokullu doğum gününden tek farkı daha edepsiz bir yaş günü oluşuydu.

    Sonra hediye furyası başladı kim ne verdi kimsenin umrunda değildi acayip bir karmaşa hakimdi. Ecrin ile ben de gittik kutlu olsun falan dedik.

    Sonra jason mraz’dan i’m yours çalmaya başladı tabi herkes dans etmeye başladı yavaş yavaş.

    Bu şarkı da değişik bir şarkı beyler. Yani salon dansı da yapılıyo, ateşli dans da yapılıyo zaten alayını yapan vardı.

    Ben de ecrine elimi verdim yakınlaşmaya çalışıyorum sonuçta.

    Dans etmeye başladık yavaş yavaş. Ellerim ince belinde tabi. Utanır gibi oldu biraz yüzüme bakamıyordu zaten sağa sola çeviriyordu kafasını bense inatla yüzüne bakıyordum.

    Ha ben heyecanlı değil miydim? Öküz gibi heyecanlıydım hem de. Annem ve halam dışında hiçbir dişi ile dans etmemiştim. Bu kadar yakın mesafede de durmamıştım.
    ···
  17. 142.
    +6
    Lan bu adamı göreceğime bu kadar sevineceğimi bilmezdim beyler.
    Sanırım uzun zaman sonra şansım yaver gitmişti. En azından sevdiceğimi bir bine emanet etmeyecektim.

    Enes biraz şaşkın görünüyordu : “v-v-vahi amca ben bırakırdım ne gerek vardı?”

    Vahi amca da saf saf cevap verdi lan. Ben de adamı zeki zannetmiştim.

    “oğlum doğum günün bölünsün istemedim mutlu yıllar” dedi kafa tokuşturdular.

    Bana da “merhaba delikanlı” dedi. Gülümsedim karşılık vererek.

    Hafif şivesi vardı beyler(Trabzonlu) kötü bir adam değildi, kızına değer verdiği de ortadaydı ama hiç de evinden kalkıp gelmiş gibi bir görüntüsü yoktu. Jilet gibiydi takımıyla.

    Ecrin ise her şeyden habersiz resmen ayakta uyuyordu. Babası kızını aldı, destek olarak bmw’sine bindirdi. Uzaklaştılar.

    Enes yapmacık bir “iyi geceler” dedikten sonra agresif bir şekilde bara geri döndü.

    Zeynep de benim üstüme kalmıştı. Sarhoş görünmüyordu ama esniyordu arada. mecbur ben eve bırakacaktım. bu saate kızı tek başına göndermezdim.
    ···
  18. 143.
    +6
    Evet beyler bu panpanız ilk öpücüğünü hiçbir şey hissetmediği, sıradan bir kızdan aldı.

    Zeynep beni öptüğünde kalıbımı basarım buraya en ufak bir şey hissetmedim, arzulamadım onu. içimde sadece nefret vardı ama nefret de edemezdim gibi geliyordu çünkü kafası güzeldi.

    Bir yandan ecrin’e anlatsam mı anlatmasam mı diye düşünürken diğer yandan zeynep’in yaptığı iğrençliği düşünüyordum.

    Beni öptükten hemen sonra onu ittirmiş, azarlamış ve evine yollamıştım. Ne mallık varsa hepsi benim başıma gelir zaten dıbınakoyim.
    Ben ecrin ile öpüşmenin hayallerini kurarken (o da yanaktan) gelsin elin kızı yapışsın dudağıma.

    Beyler :(

    Artık yapacak bir şey yoktu. Zeynep’e karşı bir şey hissetmiyordum zaten. Acaba ilişkimi kesse miydim yoksa hiçbir şey olmamış gibi hayatıma devam mı etseydim…

    Bu soru kafamı meşgul ediyordu.

    Bir taksi çevirdim, eve yürüyecek takatim kalmamıştı. Evime gittim ve düşüncelerim eşliğinde uykuya daldım.
    ···
  19. 144.
    +6
    en sonunda ayarladık beyler. ecrin benim de geleceğimi bilmiyordu büyük ihtimalle. başak ayıp olmasın diye mecbur zeynep'i de çağırmış. sanırım tek olumsuz haber buydu çünkü enes gelmiyordu.
    başak "muhabbetimiz yok zaten onunla hiçbir şey diyemez" dedi.

    ben de utanmasam zil takıp oynıcam da çaktırmamaya çalışıyorum.
    herkesten biraz para toplandı işte köfte, domates,soğan falan alındı. mangalı ercan yapıcak. kimsenin haberi yok ecrin'e sürpriz yapacağımdan. başak ile ercan hariç.

    ben mangala falan hiç bulaşmayacak hepsini uzaktan izleyecektim. sonra birden gelecektim ve ecrin mecbur gidemeyecekti. gerisi doğaçlama olsun istiyordum. bir şekilde gözlerden uzak bir yerde onu sıkıştıracaktım.
    ···
  20. 145.
    +6
    kendimi iffet filmindeki cemil gibi hissediyordum amk. hani ıssız yere zütürmek falan. tabi amaçlarımız farklıydı sonuçta ikimizi aynı kefeye koymamak gerekirdi...

    bugün yapacaktık pikniği. arsuz'da bilen bilir beyler o nehir kenarı sanki cennetin bir köşesindendir.

    nisan ayındaydık havalar artık biraz daha geç kararıyordu. ertesi gün cumartesi olduğu için kafalar rahattı. servis falan ayarlamıştık zaten evlere gitme sorunumuz da olmayacaktı.

    sürekli arkadaşsızlıktan yakınıyordum ama gerçekten iyi dostlar edindiğimi fark ettim beyler.

    okul çıkışını sabırsızlıkla bekliyordum.

    umarım kolyeyi ona verdiğimde anlamı ne diye sorardı...
    ···