1. 1751.
    0
    reserved
    ···
  2. 1752.
    0
    59 da kaldim unutma agacan
    ···
  3. 1753.
    -1
    Kanka o kız seçmeli ders gibi isteyen giriyor ama yinede sen bilirsin yani :d
    ···
  4. 1754.
    0
    reservvv
    ···
  5. 1755.
    +6 -1
    O Trabzon yoluna çıkmıştı. Ben de güne erken başlamıştım artık. Tatilin tadını çıkarmak istiyordum. Tabi maalesef ecrin’siz. Annem aradı. Açıklama yaptım falan. Sonra dolaştım birazcık iskenderun sokaklarında. Ev-okul-ecrin’in evi üçlemesi arasında kaldığım için pek gezme fırsatı bulamamıştım. Ya da genellikle taksiyi kullandığım için. Yavaş yavaş yürüdüm beyler. Bacaklarım çok yorulmuştu. Havaalanından eve yürüdüm düşünün.

    Apartmanın önünde yavruları olan bir kedi gördüm. Yavruları hemen kaçtı. Kedi sarılı beyazlıydı ve çok güzeldi. Eve çıkıp süt ve plastik kap aldım, kediciği besledim.

    Aklıma ecrin geldi yine. Hamile bir kediyi besliyordu, ben de ona yavşamak için daha elverişli bir kap getirmiştim. Öyle tanışmıştık. Daha doğrusu o beni tanımıştı. Beni umursamamıştı bile.
    Kediyi biraz daha okşayıp eve çıktım.
    Bir sürü akraba arıyordu. Sınavın nasıl bilmem ne. Telefonumu kapattım. Tabi annem yine arayanlara söylüyordu ama umrumda değildi. Yeter ki benim kafamı şişirmesinler.
    Bilgisayara oturdum sonra.

    Günlerim bu şekilde rutin geçti. Gündüz sıcakta evde bilgisayarla oynuyordum, gece ercanla dışarı çıkıyorduk. Bazen tatlı yiyorduk, bazen içli köfte, bazen nostalji’ye gidiyorduk.
    Bazen de gece dışarı çıkıp sabaha kadar dolaşıyorduk ve sabah denize giriyorduk. Güzeldi beyler. Ercan gibi dostum bir daha hiç olmadı. O kadar candan, o kadar samimi ve her şeyimi paylaştığım biri… hiç olmadı.

    Günler böyle geçti beyler. Lys sonuçları açıklandı. Ve ben tercihime ilk yerleşmiştim.

    Boğaziçi üniversitesi, bölümü söylemeyeceğim. Dünyalar benim oldu diyebilirdim. Gerçekten gidemezsem çok üzülürdüm çünkü. Ercan koç üniversitesinde (bölümü söylemeyeceğim) tam burslu bir bölüme yerleşti. Zaten onun puanı benden daha yüksek. Ama ben yüksek de olsaydı koç’a gitmezdim.

    Her gün farklı arabayla gelen, koluna çanta takmış ve boya kutusuna düşmüş kızları görmek bana göre değildi. iskenderun’daki kızlar bakımlıydı ama öyle burslu ezmek gibi saçma olaylar yoktu.
    Koç’ta var mıdır öyleleri bilemiyorum ama istemedim işte. Halbuki ercan ile aynı üniversiteye gitmeyi dilerdim. Çünkü onunla aynı evde kalacağımızın hayalini kurmuştum hep.

    Başak da istanbul’da üniversite okuyacaktı yani öyle planlıyordu ve üçümüz beraber o evde eğlenirdik diye düşünmüştüm. Ama ercan koç’un yurdunda kalacaktı.

    Ecrin’i arasam mı aramasam mı diye düşündüm. Hani herkes arayıp çok bunalmıştır diye. Ama aramakta karar kıldım sonuçta sevgilimdi.

    -ecrin?
    -ali kazanmışsın
    -evet. Seni sormak için aradım
    -ben de kazandım. Yarı burslu hem de.

    Sonrasında havadan sudan konuştuk beyler. Çok özlediğimi söyledim. Ağustosun sonlarında geliyormuş.

    istanbul’a gelemeyecek olmasını her düşündüğümde üzülüyordum.

    Enes’ten, zeynep’ten haberim yoktu beyler. Zaten onları bir daha hayatımın sonuna kadar da görmedim.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +1
      Hayatının sonunu nerden biliyon panpa
      ···
  6. 1756.
    0
    Rezerved güzel yazıyon bin
    ···
  7. 1757.
    +3
    Yaz dediğim gibi böyle geçip gidiyordu derken ağustos geldi. Tabi aileyle oturuluyor konuşuluyor. Bu arada babamın da tayini çıkacaktı; manisa’ya.

    Benim nerede kalacağım söz konusuydu şu anda. Devlet yurdu istemedim beyler sonuçta özel yurtta kalacak ya da ev tutacak kadar paramız vardı durumu yetmeyenin hakkına girmiş gibi olmak istemedim. Özel yurtta da kalmak istemedim fiyatları pahalıydı. Geriye bir tek ev kalıyordu.

    Ama kiminle kalacaktım? Sorup soruşturuyorum tabi. Ercan zaten olmaz bir kere o koçun yurdunda kalacaktı. Sırf şu iş yüzünden facebook açmıştım amk sorup soruşturuyorum.

    Bizim sınıftan basket takımında pusat vardı beyler. Zaten adamla muhabbetimiz de var, iyi yakışıklı bir bin. Hala da aynı evde yaşıyoruz zaten. Pusat itü’de (bölümün adını söylemeyeceğim) ingilizce bir mühendislik kazandı beyler. Biz bunla konuştuk anlaştık.

    Pusat’ın kuzeni varmış biz başlarken o mezun oluyormuş beşiktaştaymış evi. Onu bile düşünmüş adam. Sevinmiştim amk sorumluluk sahibi adamdan zarar gelmez sonuçta herif ince eleyip sık dokuyor zaten.

    Onunla da bu şekilde anlaştık. Annem alış verişe çıkalım diye tutturuyordu beyler. Kırmadım kadını iskenderun’un kavurucu sıcağında çıktık. Hayır eylülde de yapabilirdik bunu ama annem her şeyi ille de sağlama alacaktı. Neyse gönlünü yaptık artık.

    Aradaki yerleri atlıyorum. Ecrin’den birkaç gündür haber yoktu beyler. Ben de üniversite telaşıyla arayamamıştım. Hele şükür aradım ve çalıyordu telefonu.

    -alo ecrin

    -efendim

    -vahi amca?

    -ecrin apandis ameliyatı oldu ali

    -ne?

    -evet.

    -geliyorum ben o zaman yarın

    -hayır lan saçmalama zaten taburcu oldu 2 gündür evde yatıyor yarın da dönüyoruz gelmene değmez

    -siz öyle diyorsanız..

    -öyle diyorum!

    -peki konuşacak durumda mı?

    -değil! Eve gelince ziyaret edersin!

    -tamam vahi amca. iyi günler size

    -selametle.
    ···
  8. 1758.
    +3
    Gerçekten tam da zamanını bulmuştu amk. kız bela mı çekiyordu artık büyü mü vardı üzerinde nazar mı değiyordu?

    Cidden gitmeyi düşündüm ama zaten yarın dönüyorlarmış. Eğer yarın gelmeselerdi atlardım uçağa giderdim trabzon’a.

    Zar zor sabahı ettim artık düşünmekten pek uyuyamamıştım. Hani böyle uyumakla uyumamak arasında ince bir çizgi olur ya uyuduğunu zannedersin ama hatırlarsın bir şeyleri sersem gibi hissedersin. Öyleydim işte gece boyu.
    Sabah erkenden ayağa dikildim zaten.

    Acaba vahi amca yarın geleceğiz derken bugün yola mı çıkacaklardı yoksa gece çıkıp gelmişler miydi? Kafamda deli sorular.

    takumla dövüşmeyi bırakıp ecrin’e mesaj attım ve 3 saat boyunca cevap gelmedi. Sonunda:

    -ali özür dilerim, uyuyordum, şimdi bindik uçağa geliyorum : )

    -sevdiceğim, iyi misin? Ağrın var mı?

    -hayır ip duruyor sadece. Bir süre sonra doktora gidin çekip alır onu dedi. Bir de denize giremeyeceğim o kadar

    -yaz sonu geldi zaten

    -ya aslında girebilirmişim de atlamamam lazımmış hani sert darbeler falan. Yoksa çok hareket etmeden durabilirsin dedi. Voleybol falan oynayamayacağım

    -sanki önceden çok oynuyordun da : )

    -o da doğru : P

    -tamam o zaman yorgun musun? Eve geldiğinde ziyarete geleyim mi seni?

    -gel ali

    -tamam o zaman, öptüm

    -ben de

    - bir de gerçekte öpebilsem

    -öf kes

    (ahahahha amk)

    -tamam.
    ···
  9. 1759.
    +3
    Akşam 6 gibi evden çıktım beyler. Heyecanlıyım tabi biraz. Biraz dediğime bakmayın heyecanlıyım amk. üstüme başıma falan baya özen gösterdim.

    Hele şükür evlerine gittim artık site güvenlik görevlisiyle kanka olmuştuk. Kızı kaçırışımı, onu izleyişimi, sarılışımızı… hepsini biliyordu, şahit olmuştu amk. bir vahi amcaya ötse bittim zaten.

    iyi bir adamdı 40’lı yaşlarında zaten. Hani cennet mahallesinde muharrem vardı ya beyler. Onun daha az kilolu versiyonu. Böyle “sevenler kavuşsa, hayat bayram olsa” havasında şirin bir adam.
    Onunla sohbet ettik biraz. Sonra ecrin’lerin ziline bastım. Kapıyı gene o teyze açtı. Selamlaştık biraz da onunla sohbet ettim. Vahi amca uyuyormuş. Aha yaşadım. Gerçi evde olmasa daha iyiydi ama buna da şükür.

    Ecrin’in odasına çıktım. Merdivenlerin her basamağını aştığımda kalbim daha da hızlanıyordu.

    Odasının kapısı kapalıydı ama aralık gibiydi. Açtım.

    Ecrin de uyuyordu. Çok güzel uyuyordu.

    Kaşlarını çatmıştı. Sanki kızgın gibi. Beni tanıdığı ilk günlerdeki gibiydi o güzel kaşları. Uyanmasa da olurdu, izlemeye de razıydım. Nasılsa görmüştüm.

    Ama ecrin gözlerini açtı. Yatağının kenarına oturdum, biraz yaklaştım ona.

    -rüya görüyordun
    Başını salladı onaylarcasına.

    -kötü bir şey mi gördün?

    -seni gördüm.

    -beni görünce mutsuz mu oldun?

    -evet.

    -nasıl yani? Girmeyeyim o zaman rüyalarına

    -hayır, gel.
    Elini tuttum. Kapı gıcırtısı gelmesiyle refleks olarak yerimden sıçradım ve ayağa dikildim.

    -napıyonuss

    -ecrin’in saç teliyle ecrin’i gıdıklıyordum vahi amca
    Bu nasıl bahaneydi amk? hani bakıyordum deseydim keşke.

    -o ne lan? Nasıl oluyormuş o?

    -bakın, böyle

    Ciddi ciddi gösterdim beyler.
    Adam baya bir güldü 3 dakika falan. Vahi amca’yı daha önce öyle görmediğim için ben de güldüm. Öyle güldük karşılıklı. Güzeldi beyler, hoş bir andı.
    ···
  10. 1760.
    0
    rezerved
    ···
  11. 1761.
    0
    Ya hadi amk daha hizlii
    ···
  12. 1762.
    +3
    Biraz daha oturdum. Tabi vahi amca sağ olsun bizi yalnız bırakır mı hiç? Yanımıza çalışanları olan o teyze de geldi, beraber kardeş kardeş oturduk.
    Sonrasında eve gittim beyler. Ecrin zaten “2 güne rahat rahat gezeriz babam telaşlandığı için bırakmıyor yoksa rahat yürüyorum” dedi.

    Ecrin’in babasına her ne kadar bazen gıcık olsam da adam iyi bir babaydı beyler. Güçlü olmaya çalışıyordu, kızıyla ilgilenmeye çalışıyordu.
    Baba olsam ve eşim ölse (allah korusun) ben de böyle bir baba olurdum. Ya da olmak isterdim diyelim. Evladına düşkün olması kötü bir şey değil. Benden sakınması da kötü değil. Rahat olsa enteresan olurdu zaten.

    Hatta adamın enes’e güvenmesini bile mantıklı bulmaya başlamıştım beyler. Adam beni tanımıyordu ama enes’in ailesiyle bilmem kaç senedir tanışıyordu. Bana güvenmemiş olmasını garipsememeye başlamıştım artık. Sanırım bu da olgunluğun bana getirdiği düşüncelerdi.
    Ama ergenlik döneminde iyi ki büyük bir hata yapmamıştım ve o zor dönemi atlatmıştım çoktan.

    Gece ercan’la sahile gittik, yüzdük biraz. Oradaki kızlar biraz yavşadı. Artık neremize yavşıyorlarsa.
    Ercan yakışıklıydı aslında beyler yüzü falan süperdi çocuğun ama boylu poslu değildi. Benim de vücudum yapılı değildi ve zayıftım. Yüzüme gelirse kemikli denebilecek küçük ve köşeli bir yüz, küçük ağız, güzel bir burun, güzel bir kafatası fakat hafiften kepçe kulaklarım vardı. Ama kulaklarım beni öyle itici yapmıyordu beyler. Normalde öyle beğenmem kendimi ama itici kulaklarım yoktu gerçekten.
    Neyse günler böyle geçiyordu.

    Başak da şehir dışındaydı ve hele şükür gelmişti. Akşam üstü ercan, ben, ecrin, başak denize gitmeye karar vermiştik. Özlemişim beyler bu dörtlüyü. Hazırlık senemde belki başakla ayrı kalacaktık ama seneye o da bir kaza olmazsa istanbul’daydı.

    Bizim üçlü istanbul’dayken ecrin’in ankara’da olacağı koyuyordu
    ···
  13. 1763.
    0
    Adam üşenmese tüm hayatını yazacakmış amk!
    Az daha gazlayın belki yazar.
    ···
  14. 1764.
    0
    Rezerve tekrardan
    ···
  15. 1765.
    +2
    Bu düşüncelerden uzaklaştırdım kendimi. Sonuç olarak şu anda beraberdik. Ve gelecekte ne olursa olsun biz şu an bugünü yaşıyorduk. Sahilde bir grup kız dışında kimse yoktu. Yüzlerini bile seçemiyordum zaten . biz eğlendik suda yüzdük.
    Ecrin pek yüzemedi. Bazen ayaklarını soktu bazen de kıpırdamadan durdu. Olsun böyle daha güzel oluyordu.

    Ecrin’e kıyıda beklemesini söyledim. Ercan ile ben yarış yapacaktık. ödül de gazoz amk.

    Her neyse yarışımızı yaptık. Ben kazandım beyler. Hayır normalde vasat yüzerim yani ama acemi şansıydı heralde.

    Ecrin’den tarafa döndüğümde orada yoktu. Çevreye baktım, sahil de bomboştu.

    Ecrin yoktu!
    ···
  16. 1766.
    0
    meraklandım amk
    ···
  17. 1767.
    0
    reserved amk taka sardı hafif bitir bence artık
    ···
  18. 1768.
    +4
    Amk telaşlandım beyler tam çıkıyordum kahkaha sesleri yükseldi. Yüzünü göremiyordum. Kız grubunun tarafına gittim. Ruken!
    Amk salağı.

    -yine mi sen lan? Gerizekalı?

    -aa ali çok ayıp terbiyesizleşme

    Ecrin de önündeydi.
    -naptın?
    -şakalaştık biraz canım
    dedi yavşakça

    Ecrin ruken’e döndü. Öyle pis baktı ki karanlıkta ben bile gördüm ve yine karanlıkta olduğu için etkisi x5 oldu panpalar.
    ···
  19. 1769.
    0
    ne ecrinmiş dıbına koyim kaybolup duruyo
    ···
  20. 1770.
    0
    Hadi panpa bitir up up
    ···