1. 201.
    +5
    Enes de karılı kızlı bir yerde oturuyor böyle deri koltuklar olan köşeler olur barlarda bilirsiniz beyler.

    Hatunlar koltukların kenarına falan yaslanmış. Kızların bir kısmının yüzünü hatırlıyorum zaten okuldan. Ecrin ile bana tip tip baktılar. Sevgili huurlar; kıskanın. Sizi hiçbir erkek böyle sevemeyecek çünkü gibilmekten başka bir işe yaramıyorsunuz bar güzelleri sizi…

    Bu düşüncelerimi aktaran bakışımı onlara sundum. Dj gibi bir ibiş (büyük ihtimalle bu da bizim okuldandı) eğlence başlasın gibisinden bir şeyler söyledi. Enes yanımıza geldi benimle tokalaştı ecrin’e sarıldı. Ecrin son derece normaldi öyle bir karşılık vermedi. Ona karşı bir şey hissetmediğinden emin oldum.

    Sonra enes diğer konuklarıyla(!) ilgilendi.

    Dj çakması ibiş de pitbull - hotel room service çalıyordu beyler o zaman bayağı patlamıştı.

    Hatunlar falan havaya girmeye başlıyordu yavaştan. Açılış parçası için fena değildi yavaş yavaş gaza getiriyordu.
    Ben dans falan beceremem amk öyle duruyordum ecrin de bakıp kahkaha atıyordu halime o da pek sevmemişti herhalde burayı.

    Sesimizi duyamıyorduk zaten. Ecrin’e bağırdım
    “ortadan kaybolalım mı birazcık!”
    “olur napıcaz, fark ederse ayıp olmasın ama!” diye bağırdı.

    Evet enes fark etmemeliydi.

    “biraz gezer geliriz hediye verileceği zaman!” diye bağırdım ben de. Elini tuttum koşa koşa kaçtık ordan.
    ···
  2. 202.
    +5
    Ertesi gün uyandığımda annem babam evdeydi ve ailecek bir şeyler yapmak istediler. Beraber yemeğe gittik. Tatildi beyler Pazar günüydü.

    Eve döndüğümde birkaç saat ders çalıştım. Biliyorsunuz 22 nisan’da Erzurum’a kayağa gidecektik. Yani yine derslerim biraz aksayacaktı. O yüzden o zamana kadar biraz kasmayı düşünüyordum.

    Zeynep’in dün yaptığı ise sürekli aklımı meşgul ediyordu. Ben ne yapacaktım?

    Zeynep, ecrin’in okuldaki ender kankalarından biriydi. Ecrin ki öyle önüne gelenle takılmaz. Zeynep ile gezdiğine göre iyi biri olmalıydı. Ama neden böyle bir şey yapmıştı? Tamam belki kafası biraz iyi olabilirdi ama bardan çıktığımızda bilincini kaybetmiş kadar sarhoş da görünmüyordu.

    Üstelik kendimi iki arkadaşın arasına girmiş gibi hissediyordum.

    Sonunda kararımı verdim beyler. Zeynep ile konuşacaktım. Üstü örtülürse her şey taka sarıyordu.

    Bir sırrın er ya da geç öğrenileceğine inananlardanım ben beyler. Bu yüzden ecrin öpme olayını öğrenirse benden soğur, onun güvenini kaybedebilirdim, hem de onu bu kadar zor kazanmışken kaybetmeye niyetim yoktu (ki hala tam kazandığım söylenemez)

    Yani ecrin ile de konuşacaktım. En doğru kararı verdiğimi düşünüyorum, iyi ki de böyle yapmışım.

    Zeynep’e mesaj attım beyler buluşalım diye. Zaten mesaj atmamdan 1-2 dakika sonra cevap gelmişti bile. Kabul etti.
    ···
  3. 203.
    +5
    Havuzlu çarşıda buluşacaktık. Hatay’da oturan bilir beyler nostalji cafe vardır havuzlu çarşıda. Ercanla her buluştuğumuzda oraya giderdik zaten. Zeynep ile de orada buluşacaktım.

    Aklıma havuzlu çarşı dediğimde ecrin geliyordu, hep o geliyordu.

    Beni bekletişi, yağmur altında perişan oluşum, yağmur damlalarının burnumdan, kulaklarımdan yere damlayışı, sonra aniden gelişi, asansör, beraber uyumamız…

    Bu duygusal zevklerin yanında cinsel zevkler önemsiz kalıyordu.

    Meydanda zeynep’i gördüm, benden önce gelmişti. Halbuki ben de tam vaktinde gelmiştim.
    Baş selamı verdim. Hiçbir şey olmamış gibi gülümsüyordu. Bu yüzsüzlüğü beni sinir etse de kibar olmaya çalıştım.
    ···
  4. 204.
    +5
    Yüz ifadesi biraz değişir gibi oldu zeynep’in ama bozuntuya da vermemeye çalışıyordu. Ben buna en sevdiği grubu falan sorarak geçiştirdim soruyu.

    Sonrasında kalktık.

    Ayrılırken onun hiç beklemediği bir anda “ben ecrin’e aşığım dedim” tam sessizlik olduğunda, hiç beklemediği bir anda söyledim bunu.

    Gözleri doldu beyler. Göz yaşlarının akmaması için gözlerini pörtletiyordu. Güldü sonra. Sinirleri bozulmuştu, anladım.
    Ama buna bir son vermem gerekiyordu.

    “sana sus demiştim aptal. Aptal” diye omzuma vurmaya başladı.

    Ağlıyordu.
    Biri ilk defa benim yüzümden ağlıyordu.
    ···
  5. 205.
    +5
    evet sevgili başak buradan tüm sülalene sevgiler. lan güzel bir oyunla gönlünü alabilirdim belki de satürnlü kolye ne amk?
    hayatta bulamazdım. internete yazdım bulamadım. bir de başak pişkin pişkin kuyumcuda bulursun dedi.

    her zamanki gibi çarşıya indim yapacak bir şey yok. harçlıklarımla alacaktım tabi yeterse. en sonunda buldum beyler. zaten bulduğum kuyumcunun tipi bile tuhaftı değişik tasarım kolyeler vardı.

    250 tl dedi fiyatına düşünmeden aldım. kırmızı kadife kutunun içinde çok güzel bir kolyeydi. altındı ama aralarında beyaz altın da bulunuyordu. eğer kolyenin anldıbını sorarsa direk dudağına yapışacaktım, çünkü bilmiyordum.
    ···
  6. 206.
    +5
    Sonrasında başak bizi fark etti. Ecrin doğruldu, toparlandı. Kafalar bize çevrildi. Zeynep de bakıyordu.
    Ama diğerleri gibi imrenerek ve merakla değil. Kırgınlıkla, üzüntüyle.
    Onun bu haline ben de üzülüyordum ama şimdiye kadar hep başkalarını düşünmüştüm. Biraz da kendi hayatımı kendi kurallarıma göre yaşamak istiyordum.

    Bu başkalarını kıracağım anldıbına gelmiyordu fakat başkaları ne der, o kırılmasın bu üzülmesin diyerek yaşam geçmiyordu. Bir süre sonra insanların buna değmediğini fark ediyordunuz zaten.

    Saat 9 falan olmuştu. Servis birazdan gelecekti. Hepimiz toparlandık. Ecrin ile Zeynep meselesini konuşmamıştık ama eninde sonunda lafı geçecekti beyler.

    Ayrıca şöyle bir şey var ki ecrin bu kadar tepkiyi sadece zeynep ile buluşmama gösterecek bir kız değildi. Beni öptüğünü biliyor olmalıydı. Bizi o saatte biri nasıl görmüştü? Ya da biri görmüş müydü?

    Yoksa Zeynep mi bunu ecrin’e anlatmıştı?
    ···
  7. 207.
    +5
    Eğer bunu Zeynep ecrin’e söylemiş ise pgibopatın tekiydi, kesinlikle. Ama dediğim gibi o apartmanın çevresinde kimler oturuyor öğrenecektim.

    ikimiz sokakta olduğumuz zaman ortalıkta bir araba falan da yoktu zaten çok sessizdi ortam olsaydı mutlaka duyardım ya da fark ederdim çok ıssızdı sokak gece 3’ten bahsediyoruz.
    Bunu sonra düşünecektim, yorulmuştum. Ecrin ile tam olarak aram düzelmiş sayılmazdı, Zeynep meselesi hallolmadıkça.
    Aralarının gergin olduğunu hissetmiştim zaten.

    Daha önce bana sevgisini belli etmeyen veya beni sevmeyen ecrin, benim için duygulanmıştı.

    Olay kavak yelleri’ne dönmüştü, sevdiğim başka sevenim başka hesabı.

    Geçmişteki sakin lise yaşantımdan şikayet ettiğim için son derece pişmandım. Öyle entrika dedikodu saçmalıkları kaldırabilen biri değilim beyler.

    Sırf bu yüzden bile facebook, twitter,instagram falan kullanmadım, kullanmam.
    ···
  8. 208.
    +5
    fakat önemsemiyordum. zeynep'i başlarda sıcakkanlı ve sevimli bulmuştum ama artık onun hakkındaki düşüncelerim tepe taklak olmuştu.
    sıkılmıştım. ecrinlerin evinin önüne gittim. sonra ecrin'i aradım.
    -ee ecrin selam nerdesin?
    -başaklardayız pizza söyledik gelmedi hala bize katılma şansın var.

    samimi cevabı hoşuma gitmişti beyler. tabiki onlara katılacaktım. başak en yakın arkadaşlarımdan, yoldaşlarımdan biri olmuştu ve diğeri de malum sevdiğim hatundu.
    ···
  9. 209.
    +5
    başak sadece "tamam" diyordu konuştuğu kişiye. yüzü bembeyaz olmuştu meraktan ölüyorduk. "gençler zeynep hap içmiş, hastaneye kaldırmışlar." ecrin elini ağzına kapattı, ercan mal oldu ben kendi tipimden bahsetmiyorum bile. otobüse atladık hastaneye gittik. içeri almadılar. annesi babası oradaydı.

    hapları büyük ihtimalle benim yüzümden içmişti. ercan, ecrin,başak bunun farkındaydı zaten. anne babasının büyük ihtimal haberi yoktu. yani benden.

    zeynep gözümde sıfırdı artık. intihar ne amk? üstelik doktorların dediğine göre ölüm tehlikesi geçirecek kadar hap yutmamış midesini yıkamışlar şu anda da kendindeymiş. istirahat bilmem ne bir şeyler söyledi doktor.

    dikkat çekmek için yaptığı aşikardı ve başımda bela olduğunu anlamıştım.
    bu kız gider başka bir herifle yatar, hamile kalıp ecrin ile düğünümü basar hayır evlenemezsiniz benim ali'den çocuğum var derdi. öyle bir kızdı.
    ···
  10. 210.
    +5
    derin derin nefes aldım. dua falan okudum. 10'a kadar saydım. sinirimin geçmesini bekliyorum. ecrin de andaval gibi beni seyrediyor. insan bir sakin ol falan der amk şok mu geçirdi naptı. gerçi ben bile kendime şaşırmıştım zira hayatımda böyle sinirlenmemiştim.

    -bak ali anl..
    -nesini anlamıyorum? söyle bana nesini? bu kız bana yavşıyor ecrin. kaç defa seni sevdiğimi söyledim dalga mı geçiyorsun benimle?
    ecrin yüzüme bakakaldı biraz.
    -evet seni seviyorum amk mutlu oldun mu duyduğuna?

    montuma asılıp beni kendine çekti sarıldı beyler.

    sevdiceğine sarılan bilir. bu duygu aynı şey gibi.. çıplak ayakla toprakta yürümek, hani toprak tüm sinirleri alır ya, ecrin de öyleydi işte.
    ···
  11. 211.
    +5
    Ecrin benden bıkabilirdi belki. Sürekli mesaj atıyordum, sürekli arayıp soruyordum sürekli onu görmek istiyordum benden bıkabilirdi ama umrumda değildi. Onu başkasına yar etmemeye kararlıydım. Hayatımda ilk defa bir şey için, bir insan için böyle bir çaba gösteriyordum.

    onu her gördüğümde sanki platonik aşkımmış gibi, sanki ilk günkü gibi heyecanlanıyordum ve elim ayağıma dolaşıyordu. Bunun adını biliyordum.

    Sonunda mesaj attım ecrin'e 20 dk sonra cevap geldi saat 8 olmuştu beyler.
    -efendim ali?
    -ecrin dışarı çıkalım mı?
    -benim de çıkasım var ama sınavım var pazartesi
    -ben seni çalıştırırım hadi ya
    -tamam 10 dakikaya hazır olurum

    Bir taşla iki kuş vurmuştum beyler. Hem ecrin ile doyasıya eğlenecek hem de onu çalıştıracaktım.
    böylece belki yine yakınlaşabilirdik.
    ···
  12. 212.
    +5
    elinden tuttum sonra.
    çıkma teklifine falan gerek yoktu ya da olayı meşrulaştırmak için herhangi bir teklife.
    dediği gibi yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmiyordu. onu sevdiğimi söylemiştim. o da bana çok değer verdiğini söylemişti. bir teklife falan gerek yoktu. o benimdi, bana aitti. eğer biri sorarsa da evet sevgiliyiz derdim zaten.

    taksiye atladık, lunaparka gittik. cumartesi olması ve havanın güzel olması nedeniyle kalabalıktı.
    ecrin daha önce hiç gondola binmemiş. sürükledim ben de. ben varım korkma falan diyorum beyler.

    yerlerimize oturduk, sallanmaya başladı. ecrin bir yandan gülüyor, bir eliyle kalbini diğer eliyle de elimi tutuyordu.
    halbuki daha hiç yükselmemiştik bile.

    gondol daha yukarılara çıktığında gözlerini kapatıyordu ısrarla açmasını istedim bu sefer çığlık atmaya başladı.

    fırsat bilip yaklaştım beyler bana sarıldı. korktuğu için sımsıkı sarılmıştı.
    ağzından bir kaç küfür de duydum.

    ben gondolun ne kadar yükseldiğini umursamıyordum bile arkama yaslanmış ecrin'in parfüm kokusunu içime çekiyordum. o bundan habersizdi.
    ···
  13. 213.
    +5
    sonunda indik gondoldan. hızlı trene falan binmişti artık sarılma falan yoktu.
    kız bağışıklık kazanmıştı, eğlenmesine bakıyordu. bana sarılmıyor diye trip atacak değildim beyler. ben de eğleniyordum.

    tren de bitince zaten saat artık 10 olmuştu. sonra lunaparktan çıkıp sahile doğru yürüdük. kolumu omzuna attım. sahilin bu tarafı son derece ıssızdı. hani kuş uçmaz kervan geçmez derler ya öyle.

    karşıdaki resimli duvarlara kadar yürüyüp geri dönecektik.
    yavaş yavaş konuşmadan ilerliyorduk. tam dibe geldik deniz kenarında bir bankta iki erkek öpüşüyordu. vay amk. hayır gidin ıssız bir yerde yapın dicem zaten ıssız bir yer. gidin evinizde yapın amk! ecrin utanmıştı biraz.
    sonra biz çark atıp geri dönerken ecrin enes diye bağırdı.

    hay dıbınakoyim!
    ···
  14. 214.
    +5
    ecrin eve gittiğinde hala telefonla konuşuyorduk. yazılıya çalışmayacağını kopya çekeceğini söyledi. hep beşmiş notları kopya çeke çeke. tabi amk benim babamın parası olsa o kadar ben de çalışmazdım gerizekalı mıyım ben.

    pazartesi günü enes'i okulda görmemiştim. biriyle ertesi gün konuşmayı kafaya koyuyorum, ne hikmetse gelmiyorlar zaten o gün okula.
    ben enes'e değil annesine acıyordum amk bi yandan oğlu bi yandan kocası. ecrin'in dediğine göre hastalıklı da bir kadınmış zaten.

    sınava girdim. normal geçti beyler. kaç aldığımı hatırlamıyorum, ama dört almıştım. sınavlar yapıldığı gün okunuyordu optik okuyucularla.

    öğle arası ecrin, ercan ben dönerciye gittik. başak'ın öğleden sonra sınavı varmış çalışmak için kalmıştı.
    ···
  15. 215.
    +5
    ertesi günlerde olay olmadı panpalarım. enesle konuşma fırsatı da bulamıyordum .heralde ifşa olduğundan zütü başı dağıtmış olacak ki dersleri boşluyor, yarışlara gidiyordu.

    ne yalan söyleyeyim sınırda yapılan yarışları çok merak ediyordum ama gibsen katılamazdım.

    bu hafta çok yoğun geçti beyler. geziden evvel sınavlar biteceği için her gün 3er 2şer sınav oluyorduk.
    bazen öğle araları ecrin ile kütüphanede çalışıyorduk ama ecrin'in fen dersleri tak gibiydi.
    fakat dehşet matematik geometri yapabiliyordu.
    ve tarih'e özel bir ilgi duyuyordu. ben de tarih'i ona anlattırıyordum.
    zaten genellikle ercan, ecrin ben çalışıyorduk. başak ise kendi arkadaşlarıylaydı sınav haftası boyunca. onu da aramızda görmeyi özlemiştik.

    başak beni bir erkekle kızın dost olabileceğine inandıran kişidir beyler. bunun için de çok değerlidir. hala konuşur, görüşürüz ve hala en yakın arkadaşlarımdan biridir.
    ···
  16. 216.
    +5
    Oturduk işte acaba nasıl olacak falan fistan diye konuşuyoruz beyler.

    Sohbetimiz ercan’ın beni aramasıyla son bulmuştu. Otobüsün beş dakikaya kalkacağını söylüyordu. Herkes ne ara gelmişti lan?

    Neyse biz de ecrin ile gittik. Ercan’ı cam kenarına oturttum yoksa yolculuk boyunca ecrin’i rahatsız edemezdim. Berfin kim ise onu da bulup konuşmalıydım ki o da cam kenarında otursun, ben de ecrin’imle rahatça uğraşabileyim.

    Tabi kaşla göz arasında boşluğuma geldiği an ecrin cam kenarına geçmiş, ben de avucumu yalamıştım. Enayi gibi vip yeri de ercan’a kaptırmıştım.

    Artık kulağıma müziği taktım. Yaklaşık 13 saatlik yola kendimi hazırladım. Yarını düşündüm. Güzel olabilirdi beyler.
    Kızlar yolda giderken alış veriş merkezlerinde durmak istiyordu ama hocalar izin vermemişti. Yoksa gidişimiz çok uzardı.

    Ercan ise başak olmadığı için sap idi. Biliyorsunuz 10. Sınıflar yoktu gezide. Yalnız 11. Sınıflar vardı.

    Sahi enes’i gözlerim arar olmuştu. Otobüste görmem için oturduğum yerden kalkmam gerekti ama o bin olsaydı mutlaka dikkat çekecek bir
    şeyler yapardı. Ercan’ı dürttüm. Her bir taktan haberi vardı, umarım bunu da bilirdi..

    -pişt ercan hemen uyudun mu lan?
    Uyuordu amk bir de inkar ediyordu. Ağzındaki salyalara kadar görmüştüm yani.
    -yok oğlum ne uyuması ne var?
    -enes geldi mi geziye?
    -onun yarışı vardı galiba. Kankaları da yok. Bu sefer motor değil arabalarla yarışacaklarmış.

    Gelmediğine sevinmiştim beyler. Ama yaptığı iş çok tehlikeliydi. Yasal olmayışını geçtim canları tehlikedeydi ve çok riskliydi. Zaten ehliyetleri de yoktu sanırım. Okulda neredeyse herkes onun yarıştığını biliyordu, ama kimsenin gıkı çıkmıyordu.

    Özellikle kızlar çok havalı buluyordu. Kızların geneli çok gerizekalı amk.

    Bir de zeynep’in gelip gelmediğini öğrensem iyi olacaktı. O da yoksa oh kebap. Hani bu hap içme olayından sonra ailesi evhamlanmış geziye izin vermemiş olabilirlerdi ki aklı başında bir ebeveyn böyle davranmalıydı kanımca.
    Umursamaktan vazgeçtim. Kulağıma müziği taktım, dalmışım sonrasında.
    ···
  17. 217.
    +5
    Uyandığımda mal olmuş, önce otobüste olduğumu fark edemesem de 1-2 dakikaya jeton düşmüştü. Ercan benden önce uyanmış, camdan dışarıya bakıyordu. Ecrin ise kafasını berfin’in omzuna yaslamış uyuyordu.

    Ercan, kahvaltı yapmaya geldiğimizi, palandöken’e henüz varamadığımızı söyledi. Berfin’e seslenmeli, ecrin’i uyandırmamasını istemeliydim. Onu ben uyandırmalıydım diye düşünürken berfin sevdiceğimi hızlı bir şekilde dürttü. Ecrin uyandı. Ondan tarafa bakmamaya çalıştım.

    Beyler ona bu kadar düşkün olduğumu bilmesini pek de istemiyordum. O benden değil, bana aşık olmaktan korkuyordu bunun farkındaydım.

    Herkes otobüsten inip, yemek yiyeceğimiz cafeye doğru yol aldı. Şömineli falan güzel bir yerdi ama hep bizim gibi öğrenci doluydu. Meğerse onlar da bizle aynı otele gidiyormuş falan fişman…

    Uzunca iki masa bizim okula ayrılmıştı. Tahsin hoca da bir paket içinde sandviç, poğaça dağıtıyordu. Çaylar söylendi. Ben ecrin ile karşılıklı denk gelememiştim. Bizim masanın sağ en uç tarafında yemeğini yiyordu.

    Zeynep ise karşımdakinin yanında oturuyordu. Karşımda sayılırdı yani. bana kaçamak bakışlar atıyordu, ben ise inadına ya ecrin'e bakıyordum ya da ercan ile sohbet ediyordum.

    Sevdiğimle bir türlü yan yana gelemezken sevmediğim dibimde bitiyordu. Bu bana kaderimin bir oyunu olmalıydı.
    ···
  18. 218.
    +5
    Tabağımdaki son tavuk parçasını da ağzıma attım. Ercan ultra yavaş yemek yiyordu amk. Yanımızda iki paralı öğrenciyle muhabbet kurmuştuk: anıl ve çetin. Kafa çocuklardı ama çok çapkın ve hovardalardı.

    Beni ilgilendirmiyorlardı nasıl olsa. Şimdiden ankara ted koleji’ndeki kızlarla telefon numaralarını vermişlerdi birbirlerine.

    Onlara hiç imrenmiyordum beyler. Yani ben öyle çok karı kız peşinde koşan ya da cinselliğe düşkün olan biri olmadım pek. Ama duygusal biri de değildim. Neyse boşverin ne olduğumu ben de bilemedim amk.

    Yemekleri bitirdik, otelin diskosuna inilecekti. Ama daha saat 7 idi ve çoğu kişi bu saatte eğlenmek istemiyordu. Bense bu eğlenceyi ecrinle yaşamak istiyordum.

    Anıl, çetin,ercan ve ben herkesten önce bara gittik. Bunların içki gibi bir kaygısı yoktu zaten, gecenin başında içmeyeceklerdi.
    Ben ise sora sora ecrin’in odasını buldum. Kapıyı tıklattığımda berfin açtı.
    -müsait misiniz kızlar?
    -müsaitiz geçebilirsin.

    Ecrin saçlarını tarıyordu. Berfin’e bizi yalnız bırak demedim, diyemedim. Oturdum ecrin’in tişörtünü inceliyorum:

    resimdeki kertenkele ile kız birbirine bakıyorlardı. kız kertenkeleye hülyalı bir bakışla, kertenkele ise kıza boş ve parlak gözlerle. Kız oldukça sakin duruyordu ki.

    Ecrin benim geldiğimi fark etmişti hele şükür.
    -naber?
    -iyiyim, hazırım birazdan, bir kaç dakikaya çıkabiliriz.
    Dedi gülümsedi bana.

    Bu bakışlar ve jestler, bu gülümseme ve de kendisini aynada süzme tarzı zarifti. Ama kendini beğenmiş değildi.
    ···
  19. 219.
    +5
    Sonunda çıktık odadan. Hep beraber bara indik. Misket çalıyordu. Anıl ve çetin ciddi ciddi oynuyor, bayağı da eğleniyor gözüküyordu. Ercan oynamam için ısrar etti beyler. Yaklaşık 10 dakika kadar dil döktü. Oynamam diye tutturdum. Sonra bir kalktım ki kalkış o kalkış. Pistten en son beni alabildiler beyler. Çetin odasına votkaları getirmeye çıktı.

    Okuldaki erkeklerin yarısı ankara ted’li kızlara çakmak için ortam oluşturmaya çalışıyorlardı. Ankara ted’li erkekler de bizim okulun kızlarına.

    Ecrin’i uzak tutmalıydım beyler, biri yavşarsa bile kafa göz girişebilirdim. Aynı masadaydık. Çetin votkaları getirdi, aldığımız meyve sularının içlerine döktük. Ecrin ve bana az koymasını istedim.

    Onu öpmek istiyordum artık ve ikimiz de ayık olmalıydık, sarhoşken ne anlamı vardı ki?

    Ben kaç defa doğarsam doğayım onu sevecektim. Ecrin ile tanıştığımdan beri sanki onunla tanışmak için yaşamışım gibi hissediyordum. Ben gerçeklerimi bulmaya gelmişlerdendim ve gerçeğim de ecrin idi.
    Bu yüzden sonsuza dek hatırlayacağım bir şey olsun istiyordum.
    ···
  20. 220.
    +5
    Sabah kahvaltımızı yaptık. Tabakları dolduruyoruz tabi beleşe bu kadar çeşidi bulunca klagib bir türk olarak her türlü sömürdük. Ecrin’i gözlerim aradı, yine aynı kız grubuyla oturuyorlardı.
    Okul olarak biraz ekgibtik, dünkü olay malum.
    Anıl sigara içecekmiş, dışarı çıktık soğukta. Bir süre sonra yine ecrin’i merak ettim, bu günü beraber geçirmeliydik.

    -anıl ecrin nerede biliyor musun?

    -sağa bak.
    Kafamı sağa döndürdüm hemen.

    -hani lan yok sağda falan?
    Parmağıyla göstererek
    -arkaya bak!

    Yine baktım.
    -agahaghaghah sen aşıksın olum

    Bir de kafama güzelinden şaplak yedim.
    -gerizekalı.

    Mal olmuştum beyler.
    ···