-
26.
+10domates oldu bildiğin yanakları. bende üstüm çıplak amk utanmam gerek kas'a dair en ufak bir şey olmaz mı lan bir insanın vücudunda. bu yaz acil spor yapmalıyım diye düşünüyordum. çok zayıftım amk.
neyse, allahtan sarkan memelerim yoktu, o daha vahim.
ecrin gömleğimi atletimi falan katlıyo sonra yağmurluğunu üzerime örttü beyler. yerim lan. o an zaten böyle kucağıma yatırıp sevesim geldi tabi takatim yok, olsada yapmaya zütüm yemez.
yere oturuyoz tabi beton zemin, kıçı dondu heralde ecrinin kollarını falan ovaladı. bende yarı uyanığım denebilir hani ateşli halinizle sarhoş gibi bir şey olursunuz çakırkeyf olursunuz ya. öyleydim sanki.
ecrin'e o çakırkeyf halimle gel işareti yaptım. yanıma gel dedim. oralı bile olmadı. uyur gibi yapıyordu. yada gerçekten uyuyordu dediğim gibi tam hatırlamıyorum.
sabah uyandığımdaysa ecran arkası dönük bir şekilde yanıbaşımda uyuyordu. saçlarının kokusunu hissediyordum. nasıl bu hale geldik bir fikrim yoktu, ama dünyanın en güzel şeyi denebilirdi. yüzünü göremiyordum şuan ama o benim yanımdaydı. benimle uyumuştu. -
27.
+1la uyudunuz mu
-
28.
+4panpalar bugün bu kadar olsun yarın erken kalkacam yarın devam ederim mutlaka edicem zaten
-
29.
+3 -1lan bugün çok yoruldum panpa yarın daha dinçken yazarım hem daha iyi olur
-
30.
+4@83 panpa 165 boylarında, kahverengi saçlı, kahverengi hafiften çekik gözlü, zayıf denebilir, fındık burunlu
ne şivesi amk ahahahahah yok -
31.
+12sonrasında ecrin de gözlerini açtı panpalar. yani açmış olacak ki birden arkasına dönmüştü. ve beni ittirmişti ayağıyla, karnımdan. 10cm daha aşağı gelseydi o ayak çocuğum olmayacaktı ulan. düşüncesiz, vicdansız.
uyku sersemi olduğu çok belli oluyordu belli ki hatırlamaya çalışıyordu, sonra jeton düşmüş olacak ki "kurtulalım burdan artık" gibisinden bir şeyler söyledi. ben de öyle demesi kolay diye düşünsemde düşündüğümün tam zıttı başımı ona katılırcasına salladım.
ecrin asansörün kapısını yumruklamaya başladı. saatin kaç olduğu konusunda bir fikrim olmadığı için telefonuma baktım. sekiz buçuk civarıydı. yani dükkanı olanların gelmiş olmaları gerekti. ve muhakkak elektrikler de gelmişti. yani buradan şunu anlamıştım: asansörün durmasının sebebi elektrik kesintisi değil, arızaydı.
ecrin çaresizce asansör kapısı yumruklamaya devam ediyordu, ellerinin kızardığını görebiliyordum buradan. en sonunda yanıt verdi bu yumruklamalar. dışarıdan "kim var orda" diye bir kadın sesi duyduk. ecrin de "mhsur kaldık burada yardım edin çıkarın" dedi.
daha sonra kadının sesi kesildi, yardım getirmeye gitmiştir diye düşündüm. hiç halim yoktu. gözlerimi kapattım beş dakika olsun uyuyim diye. ecrin elini alnıma zütürünce açtım gözlerimi. "ateşin düşmüş" dedi kadife sesiyle.
başımı salladım dinlediğimi göstermek için ve o halsizlikle tekrar gözlerimi kapattım. sonrasında iki tamirci midir neyse artık onların seslerini duyduk. yer, asansörden bir metre aşağıda gözüküyordu. asansörde kalıp kurtulan varsa bilir beyler. benim için betimlemesi zor oluyor. adamlar elini uzattı biz de indik yere.
bizi bulan kadın gülümsüyordu. ecrinle hemen iş hanının çıkışına gittik. telefonlarımız çekiyordu artık. ben kendi ailemi aramadım, bu sadece işleri karıştırmak olurdu. ecrin ise hemen babasını aradı. -
32.
+10 -2ecrin babasıyla kouşurken üzgün bir hal almıştı kaşları. bana bakıyordu konuşurken. telefonu kapattı. "bütün gece bizi aramışlar, senin ailen de geliyor. polisi falan aramışlar"
bildiğin mal olmuştum. hayır ulan sevdiğim kızın ailesiyle böyle mi tanışacaktım? babası kim bilir ne düşünecekti hakkımda? aynı yerde uyumuştuk sonuçta ne bileyim lan ben olsam gıcık olurdum. gerçi keyfimizden uyumadık hoş da...
her neyse iş hanının içinde bankta oturup beklemeye başladık bende üzerime atletimi giymiştim nemli de olsa giymem gerekiyordu yoksa ecrin'in trabzonlu babası beni alnımın orta yerinden kurşunlayabilirdi.
üzerimde de ecrin'in yağmurluğu vardı bir yandan. gömleğimi giymedim o hiç kurumamıştı. bekledik, bekledik. hiç konuşmadan. ecrin, arkasına yaslanmış kollarını bağlamıştı.
sonra girişte annem, babam ve ecrin'in babası, olduğunu tahmin ettiğim göbekli orta boylu bir adam ve yaş olarak oldukça genç duran saçları röfleli, annesi olduğunu tahmin ettiğim bir kadın belirdi.
annelerin gözleri dolu doluydu haliyle ben de iki büklüm oldum lan hastayım havalarında. annem kıyamam oğluşum falan diyor bana sarılıyordu. onun ailesi de öyle. yaşça genç görünen röfleli saçları olan kadın elini uzattı bana "merhaba oğlum izel benim adım, seninki nedir?" dedi "ali, memnun oldum" dedim. "ne güzel bir ismin var, anlamı ne?" dedi. bu arada beyler hani benim gerçek ismim ali değil ya, gerçek ismime ilginç diyordu izel abla(teyze demeye gönlüm el vermedi lan yaş olarak genç duruyor.) ben de "tek, eşi benzeri olmayan demekti sanırım" diye yanıtladım onu.
ecrinin babasına elimi uzattım." vahi" dedi sertçe. ben de hazır konu isimlerden açılmışken böyle bir samimiyet kurarız diye "hiç duymadığım bir isim" dedim salak salak sırıtarak.
ecrinin babası "vahi güçlü demek. kodum mu otuturum." dedi amk. resmen ayar verdi bana, üstü kapalı tehdit ediyordu amk! -
33.
+10 -1ben mal gibi kaldım tabi vahi amcanın sözleri karşısında. vahi amcayla izel abla zütürdü ecrin'i. ecrin bana el salladı. ben de güldüm amk mal mal. çok mutlu olmuştum el sallamıştı bana "geçmiş olsun." dedi ardından.Tümünü Göster
izel abla da vedalaşıp ayrıldı da vahi amca pek sevmemişti beni. davranışlarıyla fazlasıyla belli ediyordu zaten bunu. eminim ki tam bir gavat olduğumu düşünüyordu. kızıyla küçücük bir asansör kabininde uyumuştum.
kızını kolunun altına aldı ve uzaklaştılar ordan. bizimkiler de beni eve zütürdü. zaten pazar günü olduğu için yatıp dinlendim o gün panpalar. sevdiceğimin hayaline daldım bütün gün, inkar etmiyorum.
ecrin'i ben güzel olduğu için sevmiyordum, onu sevdiğim için bu kadar güzel ve inanılamazdı. tabi o zamanki ergen aklımla bunların hepsini inkar ediyordum panpalar. bu duygularımın adını o zaman koymayı bile düşünmüyordum.
bütün gün yattım, pazartesiyi iple çekerek.
pazartesi sabahı kalktım, yine süslendim. onu önemsemeye başladığımdan beri süsleniyordum zaten. tabi annem babam beni resmen sorguluyordu. sevgili misiniz, ne yaptınız bilmem ne. ben de hepsine doğru cevap verdim. tabi onu 2 saat yağmurun altında beklediğimi söylemedim panpalar. gururlu bir bin olduğumu biliyorsunuz zaten. bir şey demediler. erkek olmanın avantajı buydu işte. kim bilir ecrin ne gibi sorgulardan geçmişti, neyse bugün okulda yanına gidecektim zaten.
panpalar okula geldim yine ecrin'i arıyorum dört dönerek. bayrak töreni yapıldı, ecrin yok ortalıklarda. genellikle hep pazartesileri geç kalıyor zaten. kantinde oturdum kendime sıcak bir çay alıp kızı bekliyorum. gelmedi panpalar. ben de derse geç kaldım, bana kalsa girmezdim derse beklerdim onu ama nöbetçi öğretmen vardı koridorda, istemeyerek de olsa derse girdim.
öğle arasına kadar kah sınıfın önünden geçtim, kah birilerinin ağzını yokladım.. yok anam kız yok ortalıkta. bu arada panpalar ilk iki ders bedendi bizim ama hava yağmurlu bir yandan da üniversite sınavı telaşı vardı, o yüzden sınıftaydım. ercan ise ilk iki ders masa tenisi antremanı yapıyordu. bu iki dersin bitiminde yanıma geldi "seni aradım lan" dedi. "ecrin'le mi çıkıyorsunuz lan siz?" dedi.
bir oha çektim. nasıl okuldu bura dıbınakoyim. "nereden duydun" dedim, "kantinde bu eneslerin tayfadaki kızlar konuşuyordu" dedi.
evet, ne kadar gibik bir okulda okuduğumun bir kez daha farkına vardım beyler. kim bilir ecrin'ın elini tutsam artık magazinde falan izlerdim kendimi. hemen duyuluyordu lan. zaten öğle arasında biraz tuhaf bakışlara maruz kaldım diyebilirim. öyle kafa tutar gibi başımı dikleştirmedim, her zamanki gibi önüme bakarak yürüyordum beyler.
ecrin'ı öğle arası da bulamamıştım. -
34.
+13pazartesi resmen kız okula gelmemişti ve benim acilen onu görmem lazımdı. resmen sailormoon'daki maskeli şövalye idi lan bi görünüp bir kayboluyordu. değişik biri olduğunu hep söylemiştim hala da söylüyorum. ne yapıp ne edip onu bulmam gerekti. ama ne bir telefon numarası, ne bir sosyal paylaşım sitesi... evinin adresi vardı lakin gidersem zaten bana kıl olan babasının tepesi iyice atabilirdi ve beni parça pinçik edebilirdi.Tümünü Göster
akasya durağı terk bir plan yapmalıydım. gerçi evde olduğu ne malumdu amk? onu bu kafayla düşünememiştim heralde direk içgüdülerimle hareket etmiştim. artık tek başına hareket edemezdim beyler. nasılsa ercan yakın dostumdu ona güvenebileceğimi düşünüyorum. o bana sevdiği kızı anlatmıştı amk. bir alt sınıftan başak'tan hoşlanıyordu. ben de ona anlatabilirdim hem belki bana yardım ederdi.
okul çıkışında ercan'a işin varmı dedim. antremanı ekebileceğini söyledi, halley aldık, okulun oralarda bir parkta oturduk.
ben buna söyledim seviyorum falan diye. sonra anlattım oturduğu siteyi böyle güvenlikli falan diye.
ercan'sa yüzüme mal mal bakıyordu. sonra dediki "abi o kafanı sırf uzun olasın diye mi taşıyosun dıbınakoyim" beni züt etti oracıkta. ben anlamadım tabi ne dediğini amk kapak edince biraz da sinirlendim noldu amk dedim.
bu da dedi ki "senin çarpıştığın kız yokmu onunla konuş al ecrin'in telefon numarasını arar sesini duyarsın, evine davet ederse de gidersin"
mantıklıydı aslında ama benim zeynep (çarpıştığım kız) ile konuşmaya yüzüm yoktu. resmen azarlamıştım kızı herkesin içinde hem de hatalı ben olduğum ve önüme bakmayan ben olduğum halde. ercan'ı ikna ettim bu zaten sevdiği kız başak'la mesajlaşıyormuş beyler.
benim ecrin'in telefon numarası yokmuş başakta ama zeynep'inki varmış. ben ölürdüm de zeynep'e mesaj atmazdım amk gururumu gibem.
ercan'ı ikna etmem sonucu başak zeynep'ten ecrin'in numarasını istedi ve bize attı. zaten tüm okul biliyordu ecrin'i sevdiğimi hatta çıktığımızı sanıyorlardı başak da bilsin anasını satıyım nolucaktı ki.
her neyse ben ecrin'i aradım bekliyorum.
e :"efendim?" dedi. sesini öptüğüm.
a :"ee şey beni tanıdın mı?" dedim
e :"nerden tanıyacağım sen kimsin" dedi. amk ne sanıyordun allah'ın salağı tanımadı bile ya.
a :"ali ben, okulda yoktun bugün" dedim
e :"evet asansörde yatmışım karnım ağrıyordu gelemedim" diye cevap verdi.
a :"geçmiş olsun, napıyorsun?"
e :"atari oynuyorum, istersen gelebilirsin"
dünyalar benim oldu beyler, beni evine davet ediyordu vahi amca falan umrumda değildi amk bindik bir alamete gidiyoz kıyamete kafasında ercan'ı sattım hemen. -
35.
+11evet panpalar tuttum ecrin'in evinin yolunu. hiçbir şey umrumda değil dediğim gibi ercan da anlayışlı olsun biraz amk kızı sevdiğimi biliyor sonuçta. her neyse sitenin girişinde güvenlik sordu işte adınız bilmem ne falan diye. ecrin önceden güvenliğe haber vermiş olacak ki içeri aldılar. güvenliğe hangi blok kaçıncı kat falan öğrendim girdim apartmana.
nefesimi dışarı verdim şöyle üstümü başımı düzelttim bastım zile. daha önce görmediğim basma etekli bir teyze açtı kapıyı
"hoşgeldin oğlum" dedi kocaman gülümsemesiyle karşılık verdim ben de teyzeye. evleri kocamandı ve iki katlıydı.
"yukarıda ecrin evladım" dedi ve montumu astı.
ben de merdivenlerden yukarı çıkıyorum heyecanlandım tabi onu görücem diye. bir yandan da vahi öcüsüyle karşılaşıcam diye ödüm kopuyor amk.
bir erkek kahkahası geliyor içerden. -
36.
+12odasına girdim panpalar. bunlar beraber atari oynuyo. daha doğrusu ecrin oynuyor enes gavatı dergi gibi bir şey okuyor bir yandan da sohbet ediyorlar. nasıl sinirlendim anlatamam amk.
benim yüzüne bakmaya kıyamadığım kızın evinde onunla gülüşmeli sohbet etsin.
ne zamandan beri arkadaşlar bir fikrim yoktu ama ercan'a sorarak öğrenebilirdim. ecrin gibi yaşıtlarından bağımsız huyları olan bir
kız nasıl olur da enes biniyle arkadaşlık kurardı? ayrıca onları okulda bir kez bile görmemiştim. neydi bu samimiyet?
ben düşüncelere dalarken pijamalarının içindeki ecrin bana gülümsedi "hoşgeldin." diyerek. sinirim geçer gibi oldu panpalar. sevdiceği olanlar bilir;
eğer birine aşıksanız onunla geçirdiğiniz her saniye sizin için değerlidir. gülümsediğinde de sanki dünyalar benimdi kardeşlerim.
ecrin pause'ye bastı, oyununu durdurdu. circus oynuyordu sanırım.
zorlanarak ayağa kalktı ayağında da patikler vardı saç baş dağılmış zaten. son derece rahat ve doğaldı. yaşadığı zengin hayatın aksine çok içimizden biriydi.
bir kere evlerine ayakkabıyla girilmiyordu amk bu bile iyi bir şeydi. eve ayakkabıyla girmek nedir? neyse saçma fikirlerimi kendime saklayayım;
eliyle beni gösterdi enes'e bakarak : "enes bu ali, ali bu da enes" dedi. enes gavatı sanki hiç kötü bir şey yaşamamışız gibi elini uzattı ve benim pek hoşlanmadığım şekilde sırıttı:
"memnun oldum ali" -
37.
+9 -1ben bozuldum tabi amk. hani bazı insan tipleri vardır böyle bir lafı çivi gibi döndüre döndüre sokarlar enes onlardandı işte. duygularını çok iyi gizleyebiliyordu.
bense öyle değildim, tam tersiydim panpalar. sinirlendim mi gözlerim kızarır, ellerim titrer. bu herifse tam bir profesyonel gibiydi.
sanki bu ilk tanışmamışız gibi, beni gayet seviyormuş ve aramızda hiçbir problem yokmuş gibi davranıyordu muallak.
ecrin'e döndüm: "annenler evde mi ecrin bir merhaba diyim?"
ecrin tuhaf oldu. gözleri doldu amk. kötü bir şey mi dedim diyorum kendi kendime. yatağına çöktü. enes ise kaşlarını çatmış bana bakıyordu. dıbınakoyim sorduğuma pişman olmuştum. ecrin "annem öldü benim, o gördüğün teyzemdi" dedi. çok fena züte gelmiştim.
kızın resmen damarına basar gibi olmuştu bu. neyse ki çok uzatmadı ayağa kalktı ani bir ruh değişikliğiyle. çekik gözleriyle gülümseyerek "haydi aşağı inelim ayten teyze pasta yapıcaktı" dedi neşeli bir şekilde.
enteresan biriydi. inişli çıkışlı bir ruh hali vardı beyler. melankolik biri değildi kesinlikle. ya da şu benim annem yok triplerinde duygu sömürüsü yapan biri değildi. her haliyle farkını ortaya koyuyordu. tabi içinde ne tür fırtınalar kopuyordu, ya da fırtına kopuyor muydu orasını bilemiyorum.
üçümüz aşağı indik. kocaman mutfağa geçtik. ayten teyze pasta börek falan yapmıştı bir güzel mideye indirdik. ayten teyze de mutfaktaki televizyonda binbir gece izliyordu. hatırlarsınız zaten o zaman baya ses getiren bir diziydi.
sonra enes bininin telefonu çaldı. bu "hıhı tamam" falan dedi kapattı telefonu, ecrini yanağından öptü "görüşürüz ali" dedi bana doğru ayten teyzeye de veda edip gitti. sinir oldum dıbınakoyim. ben kızın evin adresini zar zor bulayım, telefon numarasını ne çilelerle alayım, öpmeyi bırak bakmaya kıyamayayım, adam sıradan bir şey gibi yanağına öpücük konduruyor kızın.
ama sevgili olmadıkları kesindi beyler. ecrin'i kısa süre tanıyordum ama kaşar olmadığı her halinden belliydi. okul eteği dizlerinde, yüzünde tek bir makyaj malzemesi bulunmayan, günlük hayatında son derece sade giyinen bir kızdı. makyaj yapsa huur olur demiyorum elbette söylediklerimden kastım bu değil ama değildi işte. dikkat çekme çabası olan biri de değildi. doğal ötesiydi.
ve bu onu daha çekici yapıyordu. -
38.
+8@156 kardeşim ecrin'in ailesi biraz değişik bir aileydi lan. evlerinde o yılda teyp bulunurdu kasetten müzik dinlerdi. diyorum sana değişik biri. yine atari de oynardı.
aslında ilerleyen zamanlarda değinmeyi düşünüyordum ama madem öyle açıklık getireyim. panpa ecrin'in abisi vardı ama yürüme engelli.
abisi okula falan gitmiyormuş zaten evde özel hocalarla eğitim alıyormuş. evde kendisine çok zaman kaldığı için de sürekli atari oynuyormuş. ecrin'de de ondan kalma bi alışkanlıktı atari oynamak.
her neyse 2002 idi sanırım ecrin'e sormak lazım tarihi yanlış hatırlayabilirim çünkü ecrin'in annesinin memleketi izmir. izmir'den hataya abisiyle annesi dönerken otobüs trafik kazası yapmış öldüler panpa.
şu son kısım sorunun dışında ama olsun.
yani 2000li yıllardaydık zaten ama evlerinde hep 90'ların izleri vardı. -
39.
+5@159 ya amk kaza yaptıkları tarihi söyledim ben liseye başladığım tarihle ne alakası var? 2002 de kaza yaptıklarını kız bana sonradan anlatıyor zaten arkadaş sordun atari ne iş diye ben de eskilerden kalma anıları yaşatıyor dedim.
zaten abisiyle annesi ecrin ile ben 10 yaşındayken ölmüş oluyor.
çelişki neresinde anlamadım. -
40.
+1tamam devam ediyorum kardeşim
-
41.
+10 -1benim aklımda enes ile ecrin'in ne olduğu konusunda sorular dönüyordu. ben guguk kuşu gibi düşünürken ecrin ile ayten teyze ekrana kilitlenmiş binbir gece izliyorlardı. ecrin'e soramıyordum çünkü şimdilik onun hiçbir şeyiydim. ne arkadaşı ne sevgilisi. hesap sorarsam hem kendini baskı altında hissedecek hem de benim ona olan duygularımı az buçuk anlayacaktı. sözün özü gururuma yediremiyordum her zamanki gibi panpalarım
fakat sonradan aslında hiç böyle şeyleri takmayan bir kız olduğunu öğrendim de neyse. artık kalkma vaktim gelmişti hava kararmıştı zaten.
oturduğum yerden kalktım:
"ben gidiyim artık, geçmiş olsun ecrin"
"saol, yine gelebilirsin." dedi gülümseyerek. hay amuk ya çok güzel gülüyordu. gözlerinden öpmek istiyordum. diyeceksiniz başka öpecek yer mi bulamadın? gözler duyguların, düşüncelerin aynasıdır beyler. neresinden öpeyim kulak deliğinden mi? neyse felsefeyi bir yana bırakıp silkindim.
aslında vahi amca diye biri olmasaydı ben daha kalırdım. tabi adamdan tırsıyorum amk beni bu saatte evde görürse tırlatabilirdi. sahi acaba vahi amca enes hakkında ne düşünüyordu? acaba beni sevmediği gibi onu da mı sevmiyordu? gerçi aynı sitede oturuyorlardı, sevmediğini hiç sanmıyordum...
çantamı sırtıma taktım. ayten teyze ile ecrin beni yolladılar. ecrin el salladı lan bana. ben yine mutlu oldum tabi.
ama büyük ihtimalle aşkım tek taraflıydı beyler. yani beni normal biri olarak görüyordu sanırım bilemiyorum.
ama o benim ilk göz ağrımdı ilk aşkımdı. aklımdan başka gidecek yeri yoktu. hep orada, hep oradaydı.
eve gittiğimde yine onu düşündüm. ama allah'tan telefon numarası artık bende vardı. ders çalışmam gerekiyordu. gece 11'e kadar falan inekledim. sonrasında kulağıma müzik taktım, hotel california dinliyorum o zamanlar en sevdiğim şarkı o idi. aşk şarkısı sanardım, tabi olmadığını sonradan öğrendim. her neyse dinlediğim her şarkıda yine aklımda o vardı. yarım saat boyunca mesaj atsam mı diye düşündüm. kendi kendime dolandım..
en büyük hobim zaten müziği kulağıma takıp hayallere dalarak odamı turlamaktır. hayallerimde yine o vardı. -
42.
+4müziğe fazla dalmış olacağım ki saat 12'yi geçmişti. benim için pek bir sorun yoktu zaten geç yatardım ama ecrin'e mesaj atmak için geç kaldığımı düşünüyordum. hem hasta gibiydi hem de yatış saatini bilmiyordum.
en sonunda mesaj atmaya karar verdim amk sonuçta bangır bangır olmuyo telefondan mesaj gelince. en fazla titreşir, ya da düt öter bir kere onunla da uyanmaz diye düşünerek "selam" diye mesaj attım. yaklaşık 2-3 dakika sonra geldi karşılık "selam, naber"
laan çok mutlu olmuştum bana cevap vermişti beyler. tam bir andavaldan beklenecek bir davranış yaptım sonrasında: "uyumadın mı? hiç oturuyorum iyiyim sen"
sonrasında ecrin'den mesaj geldi "uyumadım, sen?" bana verdiği ayarı daha sonra anladım amk. çok zekiceydi. mal olunca pardon falan yazdım tabi buna.
sonrasında havadan sudan konuşmaya başladık. geç uyuyormuş o da beyler. "hiç uykum yok" dedi. ben de "aynen benim de yok" diye yanıtladım. sonra bana asla teklif edemiyeceğim bir şey söyledi: "dışarı çıkalım mı?"
evet beyler. saat 12'yi geçmiş, üstelik haftaiçi, vahi amcanın öğrendiğini düşünün, ayrıca ecrin bana dışarı çıkmayı teklif ediyor.
kızın dengesiz olduğu buradan belli oluyor beyler. -
43.
+7hiç düşünmeden tamam dedim amk. halbuki önümde birçok risk vardı.
1)vahi amca
2)site güvenliği
3)annemler
4)gece oluşu, gece kulüpleri hariç neredeyse her yer kapalı
ama şöyle de bir şey vardı ki belki de ecrin'den böyle bir teklifi bir daha duyamayabilirdim. "bizim sitenin girişinde bekleme biraz daha ileride bekle" diye mesaj attı. ben hazırlanıyorum tabi annem zaten nöbette babam da 10'da koymuş kafayı zaten bilmem kaçıncı rüyasını görüyordu o saatte, horultusundan beni duymazdı bile. çantamı hazırladım geri döndüğümde uğraşmayayım diye. üzerimi giyindim standart zaten kot tişört üzerime yağmurluğumu da alıp çıktım.
kızın siteye doğru yürüyorum beyler. çok yaklaşma dediği için ağaçların oraya oturdum kaldırımda bekliyorum. aradan 10 dakika falan geçti amk ben biraz sinirlendim tabi şu havuzlu çarşıdaki gibi bekletecek beni diye ama öyle olmadı. elinde yavru köpekle geldi lan.
eşofmanlarını giyip gelmişti. yine gülümsedi "merhaba" dedi. bense hala olayın şokundayım amk nerdeyim ben sen kimsin kafasındayım. köpek falan ne alaka diye. ayrıca bugün evde köpek falan da görmemiştim. ecrin'e soracağım çok soru vardı beyler köpek ne alaka, niye bu saatte buluştuk, vahi amca ne dedi, güvenliği nasıl atlattın.
tabi bunları demeden gülümsedim önce. artık buluştuğumuzda ona sarılmak istiyordum ama hiçbir şey değildik. aramızdaki ilişkinin bir adı yoktu. ne sevgililerin yaptıklarını yapıyorduk ne de arkadaşların...
aslında mevsim yaz olsaydı onu lunaparka zütürürdüm ama martın sonundaydık beyler, yani gece hayatı hatay'da henüz uyanmamıştı. -
44.
+8yavaştan yürümeye başladık yan yana "köpek kimin ecrin" dedim sırıtarak. "sokakta buldum bunu" dedi. amk köpek son derece bakımlı ve tasmalıydı üstelik cins köpeğe benziyordu. düşüncelerimi aynen söyledim. "evet rottweiler. manava gitmiştik dün ayşe teyzeyle dönerken bulduk apartmanın altında bakıyorum kimsenin haberi yok" dedi. öyle güzel eve köpek almakla yazık ederdi lan zaten. o deri koltukları parça pinçik ederdi köpek. ipek yumuşaklığında halıya bir güzel işer, sıçar üstüne de yatardı.
ben de kucağıma aldım lan köpeği minik çok tatlı bir şeydi. ama ecrin'in yaptığını doğru bulmuyordum lan sahibi belki de her yerde arıyordu. ecrin'e bunu da söyledim. güvenliği bilgilendirmiş beyler.
sonrasında asıl merak ettiğimi sordum.
"vahi amcayı nasıl atlattın?"
"iş gezisinde o şanlıurfa'da" dedi göz kırptı bana. ben tabi başımı önüme eğdim yine sırıtıyorum.
kız yüksek bir katta oturmasa tırmanır camından içeri girerim yemin ediyorum. vahi amcanın ise ne iş yaptığı hakkında bir fikrim yoktu umrumda da değildi. ticaret yapıyordur heralde diye düşündüm zenginlerdi ve o kadar para ticaret ile kazanılabilirdi. ki iş gezisi olayları falan da bunu gösteriyordu kesin şirketleri falan vardır diye geçirdim aklımdan.
sonra kızı yine soru yağmuruna tuttum:
"ecrin niye bu saatte buluşuyoruz biz?" yüzü düşer gibi oldu amk keşke sormasaydım diye geçirdim içimden.
"bilmem ki değişiklik olsun istedim hem köpek de çişe çıkmış oldu" dedi. fırsat bilip durdum biraz yanaştım buna : "yanlış anlamadın dimi buluştuğumuz için mutluyum" dedim gözlerine bakarak. ecrin ise biraz utanmış gibiydi, kafasını salladı yürümeye devam etti..
utangaç tavırları hoşuma gitse de benden kaçmasını istemiyordum, belki beni peşinde koşturuyor olabilirdi ama ona sarılmak istiyordum artık. elini tutmak istiyordum. -
45.
+9"bu saatte bildiğin açık bir yer var mı?" diye sordum ecrin'e.
"bilmiyorum, daha önce bu saatte çıkmadım" dedi. sevindim amk. yani benimle ilk oluyordu. kendi kendime birkaç kez daha tekrar ettim bunu ilk defa bu saatte, bir erkekle iskenderun sokaklarındaydı. içimden sevinç çığlıkları atarken dışarıdan son derece normal bir şekilde yürüyordum.
"sahilin oraya gidelim o zaman" deyiverdim.
"içki içen serseriler falan sataşmasın?" dedi. ben tabi hemen kahraman havalarına giriyorum hiç laf kondururmuyum?
"hiçbir şey olmaz gel." dedim.
evet o gece şükür başımıza bir bela gelmemişti. çünkü sahilde kumsala uzanıp içenler çok olurdu. yazın bu sorun olmuyordu. çünkü bizim yaş kitlemizdekiler yazın içebilirlerdi sahilde ama bu aylarda genellikle başı boş herifler içiyor, kızlara sulanıyordu. ve haliyle sahil çevresi tenha idi.
biz ecrin ile sahile inmedik. ama denizi gören banka oturduk. gece vakti. çıt yok sokakta. siteye yakın yerdeyiz zaten beyler güvenli yani. yoksa bende tırsarım amk elinde içki şişesi ve çakıyla gelse bir adam ne bir dövüş bilirim ne savunma sporu bilirim ne başka bir tak.
ecrin ile oturduk bir süre sessiz sedasız. köpek de huvv diye sevinçli bir ses çıkarıyor şimdi anlatamıyorum yazıyla. ama mutlu bir ses yani.
sonra ecrinle bilgisayar oyunlarından falan konuşuyoruz. bu gta oynamayı falan çok seviyormuş amk oyunda bilmediğim ne ayrıntı varsa hepsini söylüyo yok sarı bir araba varmış da pekekent olma görevi varmış da sıralıyo ardı ardına.
ben şaşırdım tabi beyler nerde kaldı böyle kızlar peh triplerine girdim. çok hoşuma gidiyor bir yandan böyle oluşu.
-
dumbki nikli yazarın annesini ifşa ediyorum
-
10 suku gelırse sozluge 1 5 yıl ara ss alın
-
kutsalsuku nun annesini ve kendimi ifşa
-
alexmercerfrey ne hayatsız bırıymısın
-
artik rammstein görmek istemiyorum aq
-
aidsli bu arada
-
acayip ve joseph zıhnen cocukmu acaba
-
dumbki burada hukuk islemez evlat
-
benim baslimi tasiyan özürlü kim ya
-
kaale alinmayan adam ne iş yapıyorsun popi
-
rage bait
-
aha burası beytüşşebap
-
hayvankiz yuzunden nasil silik yemeyi basardin
-
hakkıball sozlukten sılınmese cımere
-
19 şuku gelırse sozlugu bırakcamm
-
ders çalıştığım için
-
ekremoglu hapse gireli 100 gunu gecmis
-
uzun boylu kız bulcam diye uğraşcağınıza
-
inci sözlük bitmiştir beyler r
-
merak edıyorum herkes ıcın mutlu son varmı
-
park demirlerinde asılarak yaptığım efsane kol
-
kafayı yediğim o an anlatılmaz yaşanır
-
euzu besmela çek la çek la
-
aylar sonra eve döndüm
-
michael scofield pb trans ol kurtul cıdıyım
-
inci sozluk sifre ayri eksi ayri uludag ayri
-
boyun 192dir ama penisin 15 cm olduğu için
-
rizeden istambula
-
komunizm sart tekellik şart
-
hakem kg oynamis
- / 2