-
101.
+9 -1Saya söve sokaklarda aylak aylak dolaştım. Bakkaldan tane ile satılan sigaralardan aldım. Üst üste iki tane içtim. Normalde nefret ederim sigaradan. Ben çocukken annem içerdi ben de gizlice çöpe atardım, kırar parçalardım.
Sınav stresi, ecrin,Zeynep, okuldaki tüm bu olaylar kalbimin, beynimin yorulmasına sebebiyet vermişti. Kendimden yorulmuştum ben.
Telefonumdan müzik açtım taktım kulaklığı 1-2 saat oyalandım. Eve gittiğimdeyse ne yemek yiyecek ne ders çalışacak halim vardı. Annem babam evde yoktu zaten niye okuldan kaçtın bik bik diye hesap sormalarıyla hiç uğraşamazdım.
Kendimi yatağıma attım. Yaklaşık bundan 1,5 ay öncesine kadar son derece sakin ve olaysız bir hayattan şikayet ederken şu anda içinde bulunduğum durum çok traji komikti.
Hayal kurarak uyudum. Ecrin ile beraber istanbul adalardayız. Yaz mevsimi –aslında yaz mevsimini sevmem neden hayalimdeki mevsim oydu bilmiyorum-. Faytonlar sebebiyle at taku kokuyor yollar ama aldırmıyoruz. Eli elimde. Neşeli kahkahalar atıyoruz.
Akabinde uykuya daldım…
Gece 11 gibi falan uyandım beyler. Ailem uyuyorum diye rahatsız etmemişti büyük ihtimalle. Kafamı dağıtmak için geometri çalıştım.
Bizimkiler çoktan yatmıştı babam gece konseri veriyordu zaten. Anahtarı, montumu alıp çıktım.
Sahile doğru yürüdüm, deniz havası almalıydım. Aldığım tane sigaralardan bir tane kalmıştı, cebimdeydi. Bir tane tüttürdüm yine.
Bir kadın sesi duydum
-ali? -
102.
+4Bu doğum gününde tanıştığım koca memeli kızdı. Sadece kendimin duyabileceği şekilde yine mi sen dedim.
-naber yaa? Ay sigaran varsa ben de alırım bir tane
Dedi. Amk kezbanı. Belki her yeri ağdalı olabilirdi, harika ve marka giyiniyor olabilirdi, çok düzgün bir fiziği olabilirdi ve at gibi olabilirdi ama tam bir ‘kezban’dı net.
-yok başka sigaram
Dedim denize bakarak. Yanımdan defolmasını, ait olduğu barlara gitmesini istiyordum.
-nereden geldin sen? Diye soru yönelttim
-bak şuradan
diye gösterdi eliyle ışıklı bir yer tam da görünmüyordu.
Aslında nereden geldiği umrumda değildi git başımdan anlamında sormuştum soruyu. Verdiği cevap üzerine başımı sallayıp geriye yaslandım.
Biraz daha bir şeyler diyip iyi geceler dileyerek ayrıldı.
Saat 12 olmuştu ben de eve gitmeliydim artık.
Sonuçta hayat bir şekilde devam ediyordu.
Nefret ettiğim okula gidecektim eninde sonunda. -
103.
+7babamın gür sesiyle güne merhaba(!) dedim. eziyet başlıyordu. okulu tam sevmeye başlamışken yaşadığım olaylar üzerine yine benim için çekilmez bir hal almıştı beyler.
ecrin'i ortalıklarda göremedim. zeynep ile sadece buluştuğumu bilse böyle bir tepki vermezdi diye düşünüyorum. bir şekilde beni öptüğünü de öğrenmişti.
bunu kimin söylediğine dair bir fikrim yoktu. enes bini söylemiş olabilirdi.
herhangi bir savunmam yoktu, karşısında boynum büküktü. tek savunmam: ben sana söyleyecektim hepsini, lakin biri erken davranmış
cümlesi idi.
ama artık geçti. sonraki günlerde ecrin'in bana kötü bakışlarıyla karşılaşıyordum.
arada zeynep yanıma geliyordu. o son lafından sonra zeynep'e eskisi kadar sert ve kaba davranmıyordum. öküzlüğümün farkına anca varabilmiştim, pişmandım.
bir yandan da içim içimi yiyordu ecrin ile konuşmak için ama yapamıyordum.
korkağın tekiydim ben. kendime erkek dediğimden utanıyordum.
daha önceden hayat felsefem "bir kızı seviyorsan uzatmayacaksın, tutup öpeceksin" iken davranışlarımın bu johnny bravo ile alakası bile yoktu.
acilen birinden tavsiye almam lazımdı. öğle arasında ercan'la okul dışında pizza yemeye gittik.
içimi döktüm
-ercan ben ecrin'i çok seviyorum abi. ciddi anlamda seviyorum. hatta şu an evlenme gibi bi imkanım falan olsa hiç düşünmezdim.
diye başladım, zeynep'e kadar hepsini, alayını anlattım. düşündü, düşündü... her zamanki ercan triplerine girdi.
"bilmiyorum"
dedi amk. ben de sövdüm tabi madem öyle ne düşünen adam triplerindesin oçç dedim. -
104.
+4sonra başak ile konuşalım bence dedi. tabi "bababa dünyada olmaz" dedim amk çocuklar duymasın'daki haluk'un taş fırın erkeği şöyle yapmaz böyle yapmaz havalarındayım.
dil döktü ikna etti bu ercan beni. can dostum amk ya. başak, ercan ve bendeniz; beyin fırtınası yapıyoruz. önderimiz de başak.
"hediye al bence ama öyle parfüm kıyafet falan değil" dedi sonra hobisini falan sordu.
saydım bilgisayar oynamak, atari oynamak, gece aniden dışarı çıkmak falan sonra duygulandım beyler aklıma yaşadıklarımız geldi...
başak da düşünen adam triplerine girmişti eyvah yandım anam dedim kendi kendime.
sonra "yok onlar da basit kalır ya" dedi.
"ecrin'in doğum günü neydi ya dur bakıyım" dedi telefonundan bir şeylere baktı. "22 ocak'mış.. hmm" falan dedi.
"ecrin'e bir satürn kolye al" dedi.
ne alakaydı bilmiyorum amk. astroloji falan bir şeyler dedi ama pek anlamamıştım. -
105.
+5evet sevgili başak buradan tüm sülalene sevgiler. lan güzel bir oyunla gönlünü alabilirdim belki de satürnlü kolye ne amk?
hayatta bulamazdım. internete yazdım bulamadım. bir de başak pişkin pişkin kuyumcuda bulursun dedi.
her zamanki gibi çarşıya indim yapacak bir şey yok. harçlıklarımla alacaktım tabi yeterse. en sonunda buldum beyler. zaten bulduğum kuyumcunun tipi bile tuhaftı değişik tasarım kolyeler vardı.
250 tl dedi fiyatına düşünmeden aldım. kırmızı kadife kutunun içinde çok güzel bir kolyeydi. altındı ama aralarında beyaz altın da bulunuyordu. eğer kolyenin anldıbını sorarsa direk dudağına yapışacaktım, çünkü bilmiyordum. -
106.
+7 -1kolyeye saatlerce bakabilirdim. bilmem kaç saat önce sövdüğüm başak'a şuan teşekkür ediyordum. ama sorun şu ki ecrin benden kaçıyordu, beni dinlemiyordu.
başak ile ercan ise derdime çözüm bulmaya çalışıyorlardı. bense ümitsizce neşet ertaş dinliyor, aşk acısı çekiyordum.
piknik düzenleyelim dediler, düşünmeden kabul ettim beyler. aynı gün okula palandöken gezisinin parasını zütürdüm verdim.
umarım ecrin bu geziden vazgeçmezdi yoksa ben orada kalamazdım.
başak da artık zeynep olaylarını falan biliyordu, o da artık bir sırdaşımdı. umarım ercan ile hiç ayrılmazlardı çünkü bana da yardım ediyordu.
piknik olayını ayarlamaya çalışacağını, ecrin'in kendisini reddedemeyeceğini söyledi. -
107.
+3@394 panpa ilkokuldan beri bayram harçlıklarını biriktirmiştim zaten öyle dediğim gibi dışarı çıkan biri değilim, kendime fazla üst baş da almam. o yüzden vardı birikmişim.
-
108.
+6en sonunda ayarladık beyler. ecrin benim de geleceğimi bilmiyordu büyük ihtimalle. başak ayıp olmasın diye mecbur zeynep'i de çağırmış. sanırım tek olumsuz haber buydu çünkü enes gelmiyordu.
başak "muhabbetimiz yok zaten onunla hiçbir şey diyemez" dedi.
ben de utanmasam zil takıp oynıcam da çaktırmamaya çalışıyorum.
herkesten biraz para toplandı işte köfte, domates,soğan falan alındı. mangalı ercan yapıcak. kimsenin haberi yok ecrin'e sürpriz yapacağımdan. başak ile ercan hariç.
ben mangala falan hiç bulaşmayacak hepsini uzaktan izleyecektim. sonra birden gelecektim ve ecrin mecbur gidemeyecekti. gerisi doğaçlama olsun istiyordum. bir şekilde gözlerden uzak bir yerde onu sıkıştıracaktım. -
109.
+6kendimi iffet filmindeki cemil gibi hissediyordum amk. hani ıssız yere zütürmek falan. tabi amaçlarımız farklıydı sonuçta ikimizi aynı kefeye koymamak gerekirdi...
bugün yapacaktık pikniği. arsuz'da bilen bilir beyler o nehir kenarı sanki cennetin bir köşesindendir.
nisan ayındaydık havalar artık biraz daha geç kararıyordu. ertesi gün cumartesi olduğu için kafalar rahattı. servis falan ayarlamıştık zaten evlere gitme sorunumuz da olmayacaktı.
sürekli arkadaşsızlıktan yakınıyordum ama gerçekten iyi dostlar edindiğimi fark ettim beyler.
okul çıkışını sabırsızlıkla bekliyordum.
umarım kolyeyi ona verdiğimde anlamı ne diye sorardı... -
110.
+7@407 panpa sana katılmanın da ötesinde bir şekilde katılıyor, şukunu veriyorum
-
111.
+8bizim başaklar falan her türlü şeyi ayarlamışlar, önceden servisle gideceklerdi. bense aralarına daha sonra katılacak, birden ortamın dengelerini değiştirecektim plana gel.
okul boyunca ecrin'i hiç görmemiştim beyler, ama dert etmiyordum çünkü akşam yarimin yüzünü görebilecektim. yani umarım. eğer ortadan yine bir enes, dilan,zeynep ve türevi biri çıkarsa çükümü çıkarıp yüzlerine işemeyi planlıyordum.
okul çıkışı hemen eve gittim. hazırlandım yanıma sakız falan aldım olur da öperim onu diye*
kolyeyi de aldım çıktım sonra. biraz oyalandım beyler çünkü hemen taksiye binersem onlardan önce varabilirdim. zaten akşam komşularımız bize gelicekmiş annem market alış verişi yaptırmıştı.
alış verişe gidip işimi halledip eve gelinceye kadar 1 saat geçmişti zaten. sonra biraz sahil kenarında oyalandım. deli divane gibi dolandım.
sonunda artık vakit geldi diye düşündüm, bindim taksiye.
arsuz'un yolunu tuttum... -
112.
0@409 sakin ol dostum edicem devam ama her an kesilebilir hopa'dan babamın yengesi geliyo
-
113.
+6Telefonla konuşurken ercan’ı ikide bir çaktırmaması için uyarıyordum. Çakmamalıydı işte amk.
Ercan’da sorun yok gibisinden beni sakinleştirmeye çalışıyordu.
Sakin falan olamazdım ecrin ile küs kalmak beni kahretmişti. Kalbime ateş düşmüştü. Karşıma o çıktığından beri dünyam alt üst olmuştu. Bütün dünyam o olmuştu. Beni bırakacak diye ödüm kopuyordu beyler.
Ne bakmaya kıyabiliyordum, ne öpmeye…
Ercan tarif ede ede buldum zaten bunları. Bir piknik masasında oturuyorlardı. Aralarında tanımadığım kişiler de vardı. Önemsemedim. Tikiye benzemiyorlardı sıradan bir muhabbet dönüyordu masada. Zeynep başak ile sohbet ederken ecrin kozalakları inceliyordu.
Yine farklıydı, yine. Hep gidiyor değişik bir şeylerle uğraşıyordu.
Arkası dönüktü, beni görmemişti. Zeynep de öyle. Sesimi gürleştirerek “herkese merhaba” dedim.
Masadaki erkekler-kızlar karşılık verdiler. Zeynep ile ecrin ise benden tarafa baktılar. Benim ise gözüm özellikle ecrin’de idi.
Kaçmasına karşın hazırdım. O cadıdan her şey beklenirdi. Ama bunu yapmadı. Bir süre bakıştık. Masadakiler bizi pek fark etmemişlerdi yani bakıştığımızı, kendi işlerine bakıyorlardı.
Ercan ile başak ise kendi işlerine bakar taklidi yapıyorlardı.
Bakışmamızdan sonra gözlerini devirir gibi bir hareket yaptı, kozalak toplamaya geri döndü.
Ercan’a ekmeklerin arasını doldurmak için yardım ediyordum. Zeynep de masadakilerin isteklerini alıyordu soğan-domates-salatalık isteyen istemeyen durumuna göre.
Ecrin ise masada ruhsuz bir şekilde oturuyordu.
Sanki beni görünce kozalakları bile inceleyecek hali kalmamış gibi. Bu kendimi biraz gib gibi hissetmeme sebep olsa da toparlandım.
Mutsuz başlayan piknik mutlu bitebilirdi. -
114.
+1 -1@418 yazın gitmiştim panpa ama ortaokuldaydım
-
115.
+7En sonunda içecekler dolduruldu, masalara oturuldu, ayakta biri kalmamıştı. Ben özellikle ecrin’in karşısına oturmuştum. Kafasını kaldıdığında beni görsün diye.
Zeynep’e ise bizim taraflarda yer kalmamıştı zaten başak çok uyanık zeki bir kızdı her şeyi düşünmüştü.
Ecrin bana kaçamak bakışlar atıyordu. Benim ona attığım bakışlar ise dosdoğru içine işliyordu eminim. Kahverengi gözlerimle suratında ezberlenmedik yer bırakmamıştım.
Sonra getirdikleri topla voleybol falan oynadık. Başak’ın da çocukluğu tuttu istop oynayalım falan dedi. Bana göz kırptı. Herkes çocukluğunu özlemişti anlaşılan ki bu kadar isteklilerdi.
Benim ilk başta jeton düşmedi. Başak Topu yukarı atıp zeynep’in adını söyledi.
Herkes kaçıyordu. Ben ise ecrin’i takip ediyordum. Biraz ormanın içlerine doğru girdik. ecrin benim peşinden geldiğimi fark etmedi. Zeynep çoktan topu yakalamış, istop demişti.
Ama bizim umrumuzda mıydı?
Hayır. -
116.
+8ecrin en sonunda durdu, arkasını döndüğünde beni görünce irkildi:
-napıyorsun?
amk bu nasıl soruydu ecrin. biraz daha yaklaştım ona.
-seni kaçırıyorum.
dedim. tuttum kolundan biraz daha içerilere girdim. yürürken ayaklarımı sürterek toprakta iz bırakıyordum beyler kaybolma riskimize karşı. ecrin ise bağırıp çağırıyor "bırak beni" diyordu. en sonunda durdum, konuştum:
-bak ecrin. eğer benim seni seveceğim kadar sevmeyeceksen, aşık olmayacaksan, değer vermeyeceksen yüzüme bakma. ümit verme bana. çünkü canım acıyor tamam mı?
biraz daha yaklaştım. sorumu tekrarladım
-tamam mı?
ecrin dediklerim karşısında yumuşamıştı ama ağzını bıçak açmıyordu. sinirlenmiştim
-konuşsana ecrin ne bakıyorsun!
ecrin geri çekildi. gözleri dolmuştu. konuştu.
-ali soğan yedim ağzım kokuyor.. -
117.
+7güldüm dıbınakoyim. benim gülmemle o da kahkaha attı. o gergin ortam biraz olsun kaybolmuştu.
seviyordum ulan köpek gibi seviyordum.
ecrin'in gözlerine baktım:
-çok salaksın.
gülümsedi. yine ağzını açmamaya çalışıyordu. onu rahatlatmak için
-bak benim de ağzım soğan kokuyor diyip nefesimi üfledim
karşılıklı salak salak gülüyorduk amk. hiç bu kadar saçma ve güzel bir anım olmamıştı. -
118.
+7cebimden kutuyu çıkardım. ecrin şaşırmıştı. arkasını dönmesini söyledim, saçlarını kenara ittim ve kolyesini taktım. başını eğip kolyeye bakmaya çalışıyordu.
-çok güzel..
dedi.
sonra birden bana narin bedeniyle sarıldı. bende zayıf kollarımla onu sardım. sımsıkı..
-bu kolyeyi kaybedersen seni öldürürüm. sakın kaybetmeyeceksin.
kafamı saçlarının arasına gördüm, şampuanının kokusunu doya doya içime çektim. ecrin konuşmaya başladı. heralde ağzının kokusunu bu şekilde duyamadığımdan daha rahat hissediyordu
-ilk başlarda seni önemsememiştim. ne ara bu kadar değer vermeye başladım sana hiç bilmiyorum
dedi.
ağzından seni seviyorum sözcüğünü duymaktan daha değerliydi bu sözler benim için.
bir şey demedim. kulağının altından öptüm.
beş dakika falan bu şekilde kaldık... -
119.
+7beyler babamın yengesi geldi lan gece gelicem
-
120.
+2geldim amk sakin olun
-
ccc rammstein ccc gunaydın diler 21 05 2025
-
polis meleğin annesine sorar
-
oglan dogurmayan kadin
-
panter emeli korkutmaya mı çalışıyon
-
gotcapsivarmi isimli yazar hakkında oylama
-
ahmet minguzi öldüren bıçak
-
devlet altincisine ananın dostuyum yazan pkklı
-
balkan göçmeni vs suriyeli
-
cinnet gecirip taksici oldurenleri anlamiyorum
-
vikings serkana nasıl verdi
-
reis alfa ne gibimse ne haber dost
-
pkk mı kaldı la
-
nasyonali sildiniz adamın hayatı yıkıldı la
-
lost soldier ve alfa malfa ne gibimse
-
iftiraci seyis beta
-
napıyonuz gececilerr
-
yves bissuma da cok kart goruyor
-
emekli olana kadar kim çaliscak aq
-
işte numan kurtulmuş
-
aga insanlar yanımda bir seyler diyor
-
bazı memurlar çok boş bırakiliyor
-
sacları uzatıp gotik giyincem mk
-
sokie ne ara mod oldu
-
konstant dayı beni taylanda zütürcekmiş
-
la pampalar bir şey soracam bu otobüs firmaları
-
gırtlağından tutup poposuna bastırdı erkeğin
-
havuzdayuzenadam
-
minguziyi öldürenler 15 yıl sonra çıkıp
-
yannanımın kafasında bile kıl var amk
-
kimin kopegiyse alin sunu
- / 2