1. 126.
    +9
    Ecrin bana kolyenin anldıbını falan sormadı. O gece ecrin’i öpemedim, öpmedim.

    Çok da önemli değildi, zaten her gece rüyalarımda oluyordu bu. Bana sarılması öyle sözler söylemesi ,ağzı soğan koktuğu için utanması, incecik kollarıyla bana içtenlikle sarılması çok daha güzeldi, içtendi.

    Dünya zevklerinden çok uzak ve farklıydı. Bedenim değil, ruhum tatmin oluyordu.

    Ecrin ile birbirimizden ayrıldık sonunda. Ama ne yalan söyleyeyim ben onunla saatlerce öyle kalabilirdim.

    -gidelim artık telaşlanabilirler.
    Dedi ecrin gülümseyerek. Elini tuttum bir şey demeden. Ayaklarımla çizdiğim yoldan döndük.

    Ne enes bini,ne dilan kaşarı ne de Zeynep (ona bir sıfat bulamadım panpalar) yoktu bu sefer…
    Hele şükür sadece ikimiz vardık. Aşkımızı engelleyen ve bölen yoktu.

    Bizimkiler (piknik yapanlar) bağlama çalan birine eşlik ediyorlardı. Kimin çaldığını bilmiyorum, tanımıyorum. Bir alt sınıftan başak’ın arkadaşlarından biri olabilirdi.

    Kimse bizi farketmemişti. Onlara çaktırmadan ecrin’e çömel işareti yaptım. Yere oturduk beraber.
    Başını omzuma koydum. Bu bahaneyle ipek saçlarını koklayabiliyordum.

    Bağlama çalan arkadaş, döktürüyordu. Çaldığı parça ise işte gidiyorum çeşm-i siyahım idi.
    Zaten ecrin ile benim şarkımız o günden sonra bu türkü oldu.
    ···
  2. 127.
    +5
    Sonrasında başak bizi fark etti. Ecrin doğruldu, toparlandı. Kafalar bize çevrildi. Zeynep de bakıyordu.
    Ama diğerleri gibi imrenerek ve merakla değil. Kırgınlıkla, üzüntüyle.
    Onun bu haline ben de üzülüyordum ama şimdiye kadar hep başkalarını düşünmüştüm. Biraz da kendi hayatımı kendi kurallarıma göre yaşamak istiyordum.

    Bu başkalarını kıracağım anldıbına gelmiyordu fakat başkaları ne der, o kırılmasın bu üzülmesin diyerek yaşam geçmiyordu. Bir süre sonra insanların buna değmediğini fark ediyordunuz zaten.

    Saat 9 falan olmuştu. Servis birazdan gelecekti. Hepimiz toparlandık. Ecrin ile Zeynep meselesini konuşmamıştık ama eninde sonunda lafı geçecekti beyler.

    Ayrıca şöyle bir şey var ki ecrin bu kadar tepkiyi sadece zeynep ile buluşmama gösterecek bir kız değildi. Beni öptüğünü biliyor olmalıydı. Bizi o saatte biri nasıl görmüştü? Ya da biri görmüş müydü?

    Yoksa Zeynep mi bunu ecrin’e anlatmıştı?
    ···
  3. 128.
    +5
    Eğer bunu Zeynep ecrin’e söylemiş ise pgibopatın tekiydi, kesinlikle. Ama dediğim gibi o apartmanın çevresinde kimler oturuyor öğrenecektim.

    ikimiz sokakta olduğumuz zaman ortalıkta bir araba falan da yoktu zaten çok sessizdi ortam olsaydı mutlaka duyardım ya da fark ederdim çok ıssızdı sokak gece 3’ten bahsediyoruz.
    Bunu sonra düşünecektim, yorulmuştum. Ecrin ile tam olarak aram düzelmiş sayılmazdı, Zeynep meselesi hallolmadıkça.
    Aralarının gergin olduğunu hissetmiştim zaten.

    Daha önce bana sevgisini belli etmeyen veya beni sevmeyen ecrin, benim için duygulanmıştı.

    Olay kavak yelleri’ne dönmüştü, sevdiğim başka sevenim başka hesabı.

    Geçmişteki sakin lise yaşantımdan şikayet ettiğim için son derece pişmandım. Öyle entrika dedikodu saçmalıkları kaldırabilen biri değilim beyler.

    Sırf bu yüzden bile facebook, twitter,instagram falan kullanmadım, kullanmam.
    ···
  4. 129.
    +2
    @465 kardeşim zeynep yazacağıma ecrin yazmışım beyin mi kaldı anneme yardım ediyorum zaten ablam yok misafir var beynim yandı.
    bir açık arıyorsunuz sürekli bir şüphe var.
    ···
  5. 130.
    +9
    servise bindik evlere gitmek üzere. ecrin ile ben yan yana oturmuştuk o cam kenarındaydı. elini tuttum. bana döndü gülümsedik birbirimize. gözlerinden yorgun olduğu anlaşılıyordu. başını aldım, omzuma yasladım bunu çok seviyordum.
    inme vaktim geldiğinde birbirimize veda ettik. ercan ile başak'ın özellikle de başak'ın bana yaptığı bu kıyağı hiç unutmayacaktım.

    onlar olmasaydı nah ben ecrin ile barışırdım.

    eve gittiğimde aptal aşıklara dönmüştüm zaten. ders çalışacak halim yoktu. yatağıma yatıp bugün olanları analiz ettim.

    mutlu uyudum sayılır beyler, uzun zaman sonra..
    ···
  6. 131.
    +8
    neşeli uyandım beyler ertesi gün. en azından babamın o efsane sesiyle ya da annemin kafamdan aşağı su dökmesiyle uyanmamıştım.
    ikisi de sabah yürüyüşe çıkmışlardı. gerine gerine uyandım filmlerdeki gibi. bugünü biraz çalışmaya ayırmalıydım ama şansıma hava da pek güzel görünüyordu.

    ne çok sıcaktı ne de yağmur gelecek gibi görünüyordu. ılıman bir hava vardı.

    ve ben ders çalışacaktım, zorundaydım beyler. gezme tozma derken çok boşlamıştım.

    kahvaltımı yaptım, dersimin başına koyuldum. öğlen 2'ye kadar falan çalıştım. sonra mesaj geldi, heyecanla telefona koştum
    zeyneptenmiş.

    son derece tripli bir mesaj atmıştı
    -benim yanında mutlu olduğum kişi başkasıyla mutlu oluyor..
    ···
  7. 132.
    +6
    ne yalan söyleyeyim hiç trip çekebilen biri değildim. daha sonra cevap vermek üzere görmezden geldim. biraz daha ders çalıştım, müzik falan dinledim. o aralarda da en çok duman dinliyordum beyler. ruh halimi, aşkımı en iyi duman şarkıları anlatıyordu.

    sonra zeynep'e mesaj attım
    -zeynep mümkünse görüşmek istemiyorum.

    biraz ağır olmuştu ama sınırları çizmem gerekti. normal iletişim halinde veya aynı ortamdayken onun yaralı ceylan triplerinde dolaşması sinirlerimi bozuyordu. beraber doğru düzgün vakit bile geçirmemiştik.
    kızda değişik bir pgiboloji vardı. tipime aşık olsa diyecem; aşık olunacak bir tipim yok. hani tipime bakan önemli olan iç güzellik der.
    davranış desen kıza hiç ümit vermedim beni tanıması bile onu aşağılamamla oldu.

    onun hissettiği aşk değil takıntıydı ve sonu yoktu. er ya da geç bitecekti. benim sonsuz duygulara ihtiyacım vardı, sınırlı duygulara değil.

    cevap gecikmedi
    -benden nefret mi ediyorsun?

    al işte amk. bir lafı zütünden anlamak böyle olsa gerek.
    -zeynep sağlıklı düşünemiyorsun. bak ecrin'i seviyorum.

    cevap gelmedi sonra. ecrin'i sevdiğimi söylememe dayanamadığını kendi gözlerimle görmüştüm zaten.
    ···
  8. 133.
    +5
    fakat önemsemiyordum. zeynep'i başlarda sıcakkanlı ve sevimli bulmuştum ama artık onun hakkındaki düşüncelerim tepe taklak olmuştu.
    sıkılmıştım. ecrinlerin evinin önüne gittim. sonra ecrin'i aradım.
    -ee ecrin selam nerdesin?
    -başaklardayız pizza söyledik gelmedi hala bize katılma şansın var.

    samimi cevabı hoşuma gitmişti beyler. tabiki onlara katılacaktım. başak en yakın arkadaşlarımdan, yoldaşlarımdan biri olmuştu ve diğeri de malum sevdiğim hatundu.
    ···
  9. 134.
    +2
    ecrin telefonda adresi tarif etti, geldim beyler. gittiğimde ercan da ordaydı. ben mal gibi kalmıyım diye çağırmışlar, yerim.

    çok iyi bir grup olmuştuk aslında. baya iyi sohbet muhabbet ediyorduk, sonra başak film izlemeyi önerdi. ulan ecrin ile yakınlaşmam için başak benden çok çaba harcıyordu.

    başak dvd'yi çalıştırdı. hitch idi filmin adı beyler, türkçesi aşk doktoru bilen bilir. bende çok ayrı bir yeri vardır. belki görmüşsünüz rastlamışsınızdır romantik komedi film önerisi isteyen arkadaşlara hep bunu öneririm. dördümüzün izlediği ilk film olduğu için ayda bir nostalji yapar, filmi hala izlerim.

    film öyle duygusal romantik filmlerden değildi her sahnesi komikti o yüzden ecrin ile yakınlaşamadık. başak ilk defa bir şeyi becerememişti amk.

    izleyenler bilir filmde en son bir dans sahnesi var düğünde oynuyorlar falan. hiç unutmam biz gülüp eğlenirken başak'a bir telefon geldi.

    başak'ın gülümsemesi akıp gitti suratından.
    ···
  10. 135.
    0
    sağolun beyler
    ···
  11. 136.
    +5
    başak sadece "tamam" diyordu konuştuğu kişiye. yüzü bembeyaz olmuştu meraktan ölüyorduk. "gençler zeynep hap içmiş, hastaneye kaldırmışlar." ecrin elini ağzına kapattı, ercan mal oldu ben kendi tipimden bahsetmiyorum bile. otobüse atladık hastaneye gittik. içeri almadılar. annesi babası oradaydı.

    hapları büyük ihtimalle benim yüzümden içmişti. ercan, ecrin,başak bunun farkındaydı zaten. anne babasının büyük ihtimal haberi yoktu. yani benden.

    zeynep gözümde sıfırdı artık. intihar ne amk? üstelik doktorların dediğine göre ölüm tehlikesi geçirecek kadar hap yutmamış midesini yıkamışlar şu anda da kendindeymiş. istirahat bilmem ne bir şeyler söyledi doktor.

    dikkat çekmek için yaptığı aşikardı ve başımda bela olduğunu anlamıştım.
    bu kız gider başka bir herifle yatar, hamile kalıp ecrin ile düğünümü basar hayır evlenemezsiniz benim ali'den çocuğum var derdi. öyle bir kızdı.
    ···
  12. 137.
    +8
    tabi insanlar benim yüzümden olduğunu sanacak, beni suçlayacaklardı. belki de insanların bana önyargılı bakmasına neden olacaktı şımarık kız.
    en nefret ettiğim kız tipi. güzel de olsa umrumda değildi. her şeyin güzellik olmadığı böyle olaylarda anlaşılıyordu. zeynep bana göre karaktersiz bir kızdı. bu kadar.
    gerçekten bunalıma girdiği falan da yoktu, tamamen gösteriş yapıyordu.

    yarım saat koridordaki bekleyişimizin ardından doktor, hastayı(!) fazla durmamamız ve yormamamız şartıyla ziyaret edebileceğimizi söyledi. anne babası herhalde daha önce görmüş olacaklar ki meydanı bize bıraktılar kızlarıyla konuşalım diye.

    ben girdiğimde zeynep'te bir tavırlar bir pozlar başladı. sanki gerizekalıyız anlamıyoz dıbınakoyum. gerçi başak ile ecrin gerçekten onun depresyona girdiğini ve intihar girişimini yemiş görünüyorlardı.

    kızlar kesinlikle fazla duygusaldı. ercan ile telepati yoluyla anlaşıyorduk, benimle aynı fikirde olduğuna kanaat getirmiştim.

    ecrin -sanırım- küs olmalarına rağmen yatağın kenarına oturdu ve zeynep'in elini tuttu. bir şey söylemedi zeynep yalandan ağlıyor numarası yapıyordu. gözünden yaş bile akmıyordu amk. bari insan biraz inandırıcı olur.

    başak ise vah canım havalarında onları izliyor, teselli edici sözler söylüyordu.

    ecrin zeynep'e
    -ben hep yanındayım zeynep, seni bırakmayacağım
    dedi.
    ···
  13. 138.
    +7
    haydi bakalım. harika. enes'ten kurtuluyorum başımıza zeynep engeli çıkıyor. yok yok ben mecnundum o leyla. leyla'ma ulaşmak için insanları deşmeye hazır bir mecnun'dum hem de.

    sinirden gülmeye başlamıştım artık. bu kız tehlikeliydi. ecrin'i karşıma alıp konuşmam gerekiyordu.
    tam o sırada içeri enes ile adını bilmediğim vampir tenli kankası geldiler. zeynep'i tanıdıklarından ya da önemsediklerinden değil, olayı bir şekilde duymuşlardı. birazdan tüm okul ahalini burada da görebilirdim, hazırlıklıydım buna.

    enes'i umursayacak halim yoktu, o da benle uğraşmadı zaten.

    zeynep bir kaç dakikalık sessizliği bozdu. kafasıyla beni ve hemen yanındaki ecrin'i işaret ederek:
    -sizin aranızda tam olarak ne var?

    diye sordu açık açık.

    enes bini araya girdi:
    -30 cm'lik boy farkı.

    amk salağı yaptığı bu saçma espriye(!) sadece kendi ve kankası gülmüştü.
    ···
  14. 139.
    0
    @501 panpa okuduğum liseyi söylemeyeceğim ya
    ···
  15. 140.
    +1
    @504 olabilir panpa da ercan şuanda yurt dışında en iyisi mesaj at sen
    ···
  16. 141.
    +6
    enes'i ciddiye alan yoktu lan şuan odada. gerçi enes'e teşekkür etmeliyim şöyle ki zeynep'in sorusu arada kaynamıştı.
    doktor içeri girdi, hasta yoruldu bla bla birinci dereceden akraba bilmem ne dedi. biz de çıktık. enesler zaten heyecan aramaya gelmişlerdi heralde, doktoru duyunca da fırlayıp gittiler.

    hiçbirimiz (ercan, başak,ecrin) zeynep hakkında tek kelime etmedik. ağzımızı açmadan hastaneden çıktık. başak söze girdi:
    -ayrılıyoruz o zaman bugün. ben ercanla giderim, ali sen de ecrin'i eve bırak istersen.

    başak'a minnettardım. ecrin ile konuşma fırsatım olacaktı.
    ···
  17. 142.
    +3
    önce otobüse bindik. çünkü eve yürüyerek gitmemiz zordu. otobüste konuşamadık. indiğimizde ben söze girdim:
    -ne düşünüyorsun ecrin?

    ecrin yürümeyi bıraktı. durdu ve bana döndü:
    -ali zeynep benim arkadaşım.

    ee yani der gibi bir yüz ifadesi takındım, devam etti:
    -yani okuldaki nadir arkadaşlarımdan. kırılsın üzülsün istemiyorum

    hah yine başa döndük dıbınakoyim. gerçekten sinirlenmiştim. biliyorsunuz gizleyemiyorum da:
    -ecrin ben sana ne dedim? ne konuştuk seninle? bana gelmeyeceksen, kalbimi kıracaksan, beni yarı yolda bırakacaksan ve bunlardan bir şüphe bile duyuyorsan bana gelme, ümit verme demedim mi ben sana?

    ses tonum yükselmişti. ecrin
    -evet.
    -sen de bana sarılmamış mıydın, bana değer verdiğini söylememiş miydin?
    -evet.
    -o zaman bu yaptığın ne?!

    çıkmazdaydım. deliriyordum kesin sinir hastası falan olmuştum beyler. ellerimi saçlarımın arasından geçirdim deli gibi ileri geri gidip durdum. ecrin bir şey demiyor, bana bakıyordu. yine bağırdım ona yakınlaşıp:
    -bir şey söylesene!

    korkmuş gibiydi. benden korkuyordu. artık nasıl bir görüntü sergilediysem korkuyordu. konuşmamasının sebebi bu sefer ağzı kokması değildi. keşke öyle olsaydı.
    ···
  18. 143.
    +5
    derin derin nefes aldım. dua falan okudum. 10'a kadar saydım. sinirimin geçmesini bekliyorum. ecrin de andaval gibi beni seyrediyor. insan bir sakin ol falan der amk şok mu geçirdi naptı. gerçi ben bile kendime şaşırmıştım zira hayatımda böyle sinirlenmemiştim.

    -bak ali anl..
    -nesini anlamıyorum? söyle bana nesini? bu kız bana yavşıyor ecrin. kaç defa seni sevdiğimi söyledim dalga mı geçiyorsun benimle?
    ecrin yüzüme bakakaldı biraz.
    -evet seni seviyorum amk mutlu oldun mu duyduğuna?

    montuma asılıp beni kendine çekti sarıldı beyler.

    sevdiceğine sarılan bilir. bu duygu aynı şey gibi.. çıplak ayakla toprakta yürümek, hani toprak tüm sinirleri alır ya, ecrin de öyleydi işte.
    ···
  19. 144.
    +1
    iyi geceler panpa girerim biraz daha aklımda sabahlamak yok değil
    ···
  20. 145.
    +6
    seviyordum amk seviyordum. her gün uyandığımda aklımda o vardı, gözleri vardı. yine her gece yatarken yine o vardı hayalleriyle uyuyordum. bir de böyle beni çekip sarılınca sinir falan kalmadı beyler kuzu gibi oldum.

    sonra benden ayrılıp yanağımdan öptü beyler koşa koşa siteye girdi sonra. olduğum yerde kalakaldım.
    adeta o bir gülşen bubikoğlu ben ise kartal tibet idim.

    öptüğü yer ateş gibi yanıyordu.

    biliyorsunuz zeynep dudağımdan öpmüştü ama ecrin'in yanağıma bıraktığı bu küçük busenin etkisiyle karşılaştırılamazdı bile.

    yüzümde sırıtış, evin yolunu tuttum.
    ···