/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 51.
    +13 -2
    Abdullahı dinlememiştim yine ve hakanı paramparça etmiştim. O an üzüldüm onun için belki de kendisine göre dünyanın en şanssız insanıydı. Ama bendeki pişmanlık çok az sürdü ebrunun yüzüne baktığımda unuttum hakanı. Tekrar ebrulara geçtik o gün de öyle bitti. Evet hakan çok delikanlı çocuktu bana tek bir laf söylememişti bense picin tekiydim. Hakanla yolda denk geldik 1 2 kere o başını önüne eğdi sanki utanılacak şeyi o yapmış gibi. Konuşmayı denedim ama olmadı o yürek yoktu bende. Hakan aslında yakışıklı çocuktu hatta benden daha yakışıklıydı ama şansı tutmamıştı bir kere. Bu olayda 2 hafta sonra hakanı gördüm kolunda bir kızla. Mutlu görünmeye çalışıyordu ama içi paramparçaydı. Tabi kız olayların farkında değil. Yanlarından geçtim. O an hakanın bir bakışı var ki sanki dünya başıma yıkıldı. O bakış bana çok şey anlattı ama özellikle de bunu da mı elimden alacaksın bakışıydı o çok emindim. Evet bu olay son yıllarda en çok üzüldüğüm olaydır. Ebruyla ilişkimiz çok iyi gidiyordu ama o sıra benim evde murat ayrıldı evden maddi sıkıntılar yüzünden 2 kişi de evi dönderemeyeceğimizi anlayınca abdullahla helallik isteyip ayrıldık evden. Ben ebruyla anlaşmıştım onunla eve çıktım. Maddi durumum çok iyi değildir ama ebrunun maddi durumu çok iyiydi. Yarı yarıya anlaşmıştık ama o hep daha fazla veriyordu. Artık resmen olmasa da gayrı resmi olarak karı kocaydık. Artık sex hayatımızı 7 güne yaymıştık. Herşey çok iyi gidiyordu ama gelin görün ki her zaman bir pürüz çıkacak ya yine öyle oldu. Hazırlığı tamamlayamamıştım ve yaz okuluna kalmıştım. Bunun anlamı fazladan 1 ay daha okul demekti ve asıl gibko günler o zaman başlıyordu
    ···
  2. 52.
    +10
    hava ufaktan soğumaya başlamıştı . montlar vardı üzerimizde. hakan elleri cebinde bana döndü. buyur kardeşim ne konuşacağız dedi. kafamda düşünceleri toplayıp açık açık olan biteni söyledim. tekrar ebruya dönmek istediğimi de. hakan hiç beklemediğim bir tepki vermiş ve kardeşim doğru olan buysa yap sana göre hangisi doğruysa yap ben ebruyu unuttum diyordu. aman allahım kulaklarıma inanamıyordum. işler sandığımdan da iyi gidiyordu. hakana sarıldım bir an. kahkahayı patlattı o da. dur kardeşim yanlış anlayacaklar dedi * evet geriye sadece ebru kalmıştı. o zaten cepteydi. önümüzde de hiçbir engel kalmaıştı. saat baya geçti. ebruyu aradım. biraz geç açtı buyur dedi. evet telefonu hiç böyle açmazdı. bir gariplik olduğunu anladım. müsaitsen size gelebilirmiyim dedim. biraz sessizlik oldu. gel dedi sadece. kafamda kurmaya çalışıyorum ne oldu diye ama hiçbir sonuç çıkmadı. tamam dedim. ve onlara doğru yola koyuldum. eve gittiğimde 3 kız arkadaşı da evdeydi. şaşırdım tabi. çünkü hiç bu duruma düşmemiştim. hep ev boş olurdu.
    ···
  3. 53.
    +10
    evet sahi zeynep neredeydi. açıkçası çok da gibimde değildi. ebru karşımda duruyordu. ama aklıma gelivermişti öyle. annemle biraz konuştuk. çok üzülüyordu. ben de onun için üzülüyordum. babam ve annem çıktılar. yine ebruyla baş başaydık. tam gel yanıma diye gülümseyerek işaret ettim. o sırada kapı açıldı. 40 lı yaşlarda bir adam içeri girdi. ben salih dedi. bitik bir durumdaydı. bu bana çarpan arabanın şoförüydü. iyi bir adama benziyordu. ben dedi kelimeler boğazında düğümlenmişti belliydi. buyurun dedim gülerek. işini kolaylaştırmak istercesine. ben size çarpan arabanın şoförüyüm dedi. ebrunun yüzü bir an farklı bir şekil aldı. evet ben gayet sakindim. çünkü hatanın bende olduğunu biliyordum. zira adam da besbelli kazadan sonra toparlayamamıştı. ben aslında dikkatsiz değilimdir ama ne oldu bilmiyorum dedi. buyurun oturun dedim. oturdu salih abi. ebruya su getir dedim. getirdi. salih abi teşekkür etti. ben aldım sözü onu bu durumdan kurtarmak için. hata benim dedim. sakin olun. her ne kadar bu durumda olan bensem de hata benim. salih abi biraz rahatlamıştı. sizden şikayetçi olmayacağım dedim. şimdi tam rahatlamıştı. salih abi durumu iyi olan bir esnaftı. biraz durumumu sorduktan sonra okul durumumu sordu. okuyorum birinci sınıfım dedim. şimdi tekrar yüzünü bir kasvet kaplamıştı. seni de okulundan ettik dedi. yok abi ne olacak dedim zaten doğru dürüst gitmiyorduk. baksana hayattta olduğuma şükrediyorum ben. evet okul da vardı bu gidişle yarım dönem uzayacaktı. salih abi ben sık sık gelecem tekrardan koçum kendine iyi bak geçmiş olsun deyip çıktı. ebru şimdi bana imrenerek bakıyordu. ya sen ne dünya tatlısı bir insansın dedi. tabi ben de şımarıyordum. geldi gözümün üstü sargının altı bir kısımdan öptü. çok hoşuma gitmişti...
    ···
  4. 54.
    +10
    tekrar gözlerim kapandı. ne kadar süre geçti bilemem. bu süre zarfında hatırlayamadığım çeşitli hayal rüya ve halisülasyonlar... ve sonunda gözümü açtım. bir hastahane odasıydı burası. meira murat Abdullah hakan ebru ve sınıftan arkadaşlarım. hepsi oradaydı. boynumda boyunluk bir bacağım alçıda, kollarımda ve ellerimde morluklar, kafamda sargı, göğsümde nefes alıp verirken oluşan bir yanma. meira hemen heyecanla doktoru çağırdı. çok sevecen bir adamdı adnan bey sonrasında da birçok kez ziyaretine gitmiştim. odadan içeriye gülümseyerek girdi. ellili yaşlarda saçları beyazlamış yarı kel bir adamdı. gülümsemesi içimi ısıtmıştı. hareket edemiyordum. oooo dotacı bey dedi gülümsemesine ara vermeden. ben de bunamukabil gülümsedim. ne kadar oldu diye sordum. 2 gün olmuş kaburgalarım kırıkmış ve çeşitli yerlerimde ezikler. ayağımda çatlak ve kafam kırılmış. acı çekmeyeyim diye ameliyattan hemen sonra uyandırmamışlar. durumu nasıl diye sordu meira. doktor adnan bey tekrar gülümsedi ve gayet iyi görünüyor aslan parçası baksana dedi. iç kanamam varmış ilk geldiğimde, ama durdurmuşlar. herkes geçmiş olsun deyip çıktı. bizimkiler dışında. sordum adnan beye daha ne kadar kalırım diye. koç daha yeni geldin bir sabret dedi...
    ···
  5. 55.
    +10
    mekana ilk gelen meiraydı. sonrasında Abdullah geldi muhabbete koyulduk. hakan da geldi ve okey dörtlüsü tamamlandı. sohbet muhabbet gırla gidiyordu. ama o da ne meiranın hakana bakışlarını bir yerden tanıyordum. hayır bu olamazdı ne olsun olmasındı. bu ilgi bakışları hatta biraz daha ötesiydi. hakan bunu fark etti mi emin değildim. yavaş yavaş keyfim kaçmaya başlamıştı. benim kardeşim dediğim kız hakanı mı seviyordu yoksa. o kişi hakan mıydı. evet hakan yakışıklı çocuktu ama bu kadarı da fazlaydı. yoksa bunlar çıkıyor muydu. hayır canım daha neler. sadece kafamda kurduğum düşünceler bunlar dedim kendi kendime. uzaklaştırdım o fikirleri. Abdullah hacı diye seslenirken bana irkildim. efendim dedim umarsızca. hayırdır dalgınsın keyfin yok dedi. yooo dedim gayet iyiyim. yemek üstü tatlı sigara derken vakit baya geçmişti. kalkma vakti gelmişti. abdullaha meirayı eve bırakmasını söyledim. hakanla konuşmaya kararlıydım. hakanla yol boyunca konuşmadan yürüdük. en son bir banka oturduk
    ···
    1. 1.
      0
      Demedim mi lan Meira ile Hakan olacak diye
      ···
  6. 56.
    +10
    beyler yarın girecem partları. haber vereyim dedim
    ···
    1. 1.
      0
      gibin taşşan sağolsun reis
      ···
    2. 2.
      0
      Eyv da bi ara kesin günler belirle veya belirleyelim. O zaman atarsın partları
      ···
    3. 3.
      0
      Helallll
      ···
    4. 4.
      0
      Burdayız reis
      ···
    5. 5.
      0
      Doldur bizi reis
      ···
    6. diğerleri 3
  7. 57.
    +10
    Ebru yine umursamaz tavırlarına devam ediyordu ama beni sevdiğini biliyordum o yüzden eskisi kadar önemsemiyordum. Zeyneple de bir iki buluşmadan sonra nihayet eve davet teklifi almıştım. Zeynep evi ayarlamıştı. Dediğim gibi ben alkol kullanmıyordum ama zeynep şarap içti yemekte tabi şarabın sarhoşluğu vardı biraz biraz da kendi fikirleriyle yemekten sonra dudağıma yapıştı evet işin sonu belliydi. Zeynep de tıpkı ebru gibi benim olacaktı. Biraz ön sevişmeden sonra üzerimizde hiçbirşey kalmayınca girmeye karar verdim. Sordum benim olmak istermisin diye gülümseyerek evet dedi. içine yavaş yavaş girdim ama o da ne zeynep kız değildi. Hayır bu olamazdı yani benim şu ana kadar dokunmaya kıyamadığım kızı biri daha önce çatur çutur gibmişmiydi. Hayır bu olamazdı. Ama şu an zevkin doruklarındaydım önce önümdeki işi halletmem gerekirdi. Adeta bir hayvan gibi gitgellerden sonra üzerine boşaldım. Evet normalde üzerine boşalmazdım ama şu an için bunu düşünemezdim. Zeynebe döndüm. Kız değildin sen dedim. Yine biraz sarhoş bir halde e harelde canım dedi bundan önce de sevgililerim oldu benim onlarla da yattım. Bu kız neler diyordu böyle. O konuştukça benim sinirler daha da yukarıya çıkıyordu en son ona zarar vermemek için topladım eşyalarımı giyinip çıktım evden. Tabi ya ne sanıyordum ki zeynep sadece benim mi olacaktı tabiiki de hayır. Onu seviyormuydum evet ama yoksa zeynep bir arı mıydı konduğu her çiçekten bir parça tat alan bir arı. Yarın öbürgün beni terkedip başkasıyla da aynı şeyleri mi yaşayacaktı. Güzeldi hem de çok. Ama hayır bu olamazdı hemen sildim bu düşünceleri aklımdan sadece eski ilişkileri olmuş ve birlikte olmuş bu normalmiydi hayır ama bana yapıyorsa neden başkasına da yapmasın ki. Artık ona sahip çıkmalıydım yani son durağı ben olmalıydım
    ···
  8. 58.
    +10
    evet ne sanıyordum ben. darmadağın ettiğim kadının bana koşa koşa gelmesini mi umuyordum. evet tam olarak bunu bekliyordum. ama gördüklerim bunun çok ötesindeydi. hadi dedi aniden öfkeli bir sesle hadi seni dinliyorum. ne söyleyecektim ki hayır ne söyleyebilirdim bu durumda. kafamı kaldırdım gözlerinin içine baktım. evet bu onun kalkanıydı. beni bu kadar kolay silemezdi. bu fikre odaklandım. ben dedim seninle olmak istiyorum tekrardan. bunu kararlı bir ses tonuyla söylemiştim. gözleri dolmuş kalkanını yavaş yavaş indiriyordu. ve sonunda o güzel gözlerinden iri iri yaşlar dökülmeye başlamıştı. kalkanını tamamen indirmişti. şimdi hamlemi yapmalıydım ama o da ne... ebru bir savaşçı çevikliğinde kalkanını indirmiş ama kılıcını çıkarıp her seferinde kalbime saplıyordu. söylediği kelimeler benim kısa süreli felç geçirmeme neden olmuştu. tabiri caizse tabuttaki bir ölü gibi donakalmıştım. ebru o naif kız beni peş peşe beynimden vuruyordu. şu cümlelerden sonrasını duyduğumu hatırlamıyorum: sen ne ahlaksız bir insansın. beni her zaman bıraktığın yerde bulacağını sanıyorsun. hiç yüzün de kızarmıyor değil mi. beni defalarca kandırdın. başkasıyla oldun. ben seni bekleyen savunmasız ebruydum ama sen insanlıktan nasibini almamış sen...
    ···
  9. 59.
    +10
    o an aklımda mükemmel bir ışık belirdi. meira. sahi saat
    kaçtı telefon çalmışmıydı. telefonu cebimden çıkardım. zeynep mesaj bırakmıştı meiranın mesaj ve aramaları vardı. zeynebin mesajını açtım. nerdesin yazıyordu.
    ona cevap vermedim meirayı aradım. evde benş bekliyordu. ebruyla beraber kalktık. ebruyu evine bıraktım. konuşmadık pek yolda. görüşürüz diyip ayrıldık. evet
    benim kurtarıcı meleğim meiraya koştum hemen. çocukluğumuz beraber geçmişti. hatta kaç kez onun suçunu ben üstlenmiştim. kız kardeşim gibiydi. eve vardım. meira
    çay yapmış beni bekliyordu. o an eve bir göz attım. evet gerçekten eve kadın eli değmesi çok güzel bir şeydi. buradan tüm annelerimizin ellerinden öperim. meira
    hemen anladı ters bir durum olduğunu. ama acele etmedi benim anlatmamı bekledi. ikinci bardaktan sonra ben de dökülmeye başladım. her şeyi başından sonuna dek
    anlattım. sırtımı sıvazladı bitirince. tabi aradan bir saat geçmiş çay ndıbına bir şey kalmamış. bu süre zarfında da meira ağzını açıp tek kelime dahi etmemişti.
    çok iyi bir dinleyiciydi doğrusu. bitirince benden onay işaretini almış ve konuşmaya başlamıştı. kızlar hakkında bilmediğim birçok şey bunun yanında kız erkek
    ilişkilerinde nasıl davranılacağını vs vs şimdi sadede gelmişti işte. ebru dedi gerçekten bu kadar çok mu seviyor.
    ···
  10. 60.
    +10
    okuyan varsa kendini belli etsin devam edecem. bekliyorum
    ···
  11. 61.
    +10
    Anlattım bütün olanları abdullaha o da yavaş yavaş dediğime geliyorsun deyip odadan çıktı. Bu olamazdı abdullahın ilk söyledikleri geldi aklıma. Evet bu ilk duyduğum anda bana korkunç gelmişti ama şimdi duyduğumda gayet normal gelmişti. Duş alıp hızla ayrıldım evden. Yine daha önceden gelmiş bekliyordu beni evet bu bile çok sevdiğinin göstergesiydi. Ben de yavaş yavaş seviyormuydum yoksa. Evet evet ben de artık onu seviyordum ama hakan vardı arada ve sürekli aklıma geliyordu ne yapacağımı bilemeden bu saçma ilişkiye devam ediyordum. Hakan mı o da garibim perişan perişan dolaşıyordu ebrunun peşinden. Ebruyla yine geyik yaptık ama bu sefer aşkımlı konuştukça o ben de canımlı cicimli konuşuyordum. Günün sonunda sevgili gibiydik artık. Ve bu artık beni rahatsız etmiyor hoşuma bile gidiyordu. Ebru mu onu söylemeye gerek bile yok
    ···
  12. 62.
    +10
    hadi panpalar kuru kuruya gitmiyor
    ···
  13. 63.
    +9
    katılan ses versin part atacam
    ···
  14. 64.
    +10 -1
    Evet yaz okulu ve gibko günlerin başlangıcı. Yaz okulunda korktuğum başıma gelmiş ve en çok istemediğim şey olan hakanla aynı sınıfa düşmüştük. Sınfılar 20 kişilikti bu yüzden çok sıkıntı olacağı en başından belliydi. Dersler başladı. Ebru da yaz okuluna kalmıştı ama o ayrı bir sınıftaydı. Hakan ders boyunca bana kilitlenmışti yine. Her ne kadar o tarafa bakmasam da onun bana baktığını hissedebiliyordum. Artık yavaş yavaş kendini toparlamıştı ama o cam kırıkları hala kanatıyordu hakanı. Bir gün daha fazla tutamadı kendisini ve yanıma geldi oturdu. Şefkatli bakışları vardı ya da bana öyle gelmişti. Gel beraber mekana gidelim en azından bu kadarına hakkım var dedi. Hakanın böyle suçlu gibi konuşması beni daha da derinden yaralıyordu ama soğukkanlılıkla gidelim dedim. Gittik oturduk. Hakan en azından en sonki konuşmamızdan daha sakin ve dingin durumdaydı. Tabiiki herkesin aklına gelecek olağan soru onun da aklına gelmişti. Neden diye sordu mahzun bakışlarla. Bu soru aslında aklıma birçok düşüncenin gelmesine sebebiyet verdi. Evet hakan o masum çocuk kim bilir kaç defa kafasını yastığa gömerek ağlamıştı kaç defa hıçkırıklarla onun en yakın arkadaşının onu terketme sebebini sormuştu kendisine. Kaç defa
    ···
  15. 65.
    +9
    bu kısımda kendi adıma şunları söylemek isterim: hikaye tamamıyla gerçektir. katılım yorum ve eleştrilerinizi bekliyorum. tabi düzeyli şekilde. hepinizi seviyorum
    ···
  16. 66.
    +10 -1
    beyler hepinizden çok özür diliyorum. mobil internetim bittiğinden bilgisayardaki hazırladığım partları bir türlü giremedim. şu saatte evden çıktım internet kafeye geldim. sadece size haber verebilmek için. şu saatte açık yer de yok telefona internet atayım. maalesef bu akşamlık kaldı. size verdiğim sözü tutamadığım için özür dilerim. yarın yükler yüklemez atacağım partları. kızdınız evet ama mazur görün bu seferlik. durum dediğim gibi. evet ilgilisiniz beğendiniz bu da beni çok mutlu ediyor. öfkemiziz de dizginleyerek biraz sabredelim. tekrardan hepinizden özür diliyorum.
    ···
  17. 67.
    +9
    gözleri doldu ağlamaya başlayamasına az bir süre vardı. nasıl kurtulacaktım ben bu durumdan. tabiiki her zaman olduğu gibi soğukkanlılığımla. ama o an söylediği sözler kalbime ok gibi saplandı. dotacı bak ben seni seviyorum. evet daha önce başkalarıyla oldum ama sen farklısın. ne olur bırakma beni dedi. bu olamazdı ben zeynebi bal yapan arı sanıyorken o güle aşık bülbülmüş. bunu da bırakırsam arkamda feci bir enkaz daha bırakacaktım. o zaman arkadaş olalım dedim zorlukla. onay anlamında başını salladı. anlaşıp çıktık kafeden. beklediğim gibi olmamıştı bu buluşma. tabi ya ben ne sanıyordum. ayrılalım deyince tamam mı diyecekti. ah mal kafam ah. sıra hakandaydı. ebru hakkında konuşmalıydım onunla. bu kadara hakkı vardı. akşam toplu yemek vardı. evet bu iyi bir fırsattı. yemekten sonra hakanla konuşacaktım. en azından bu planım doğru gitsin istiyordum. bu da ters gidese ne olacaktı. akşamki yemek için rezervasyon yaptım güzel bir mekanda ve beklemeye başladım
    ···
  18. 68.
    +9
    evet beyler kusuruma bakmayın bugün baya part attım. hazırda olanlardı bunlar. yarın gün içinde yazıp seri partlar halinde atacam. yorumlarınızı bekliyorum. hepinizi seviyorum. iyi geceler
    ···
    1. 1.
      +3
      huur evladı mısın iyi biri misin karar veremedim oç
      ···
    2. 2.
      0
      Panpa hadi uyan artık
      ···
  19. 69.
    +9
    delirecektim. normalde çok sakin bir insan olmama rağmen o an zeynep karşımda olsa onu öldürebilirdim. aşkım bak dedim ebruya. bana aşkım deme diye bağırdı. bak
    dotacı bu güne kadar seni seviyorum diye her şeyi yaptım. lanet olsun sana lanet olsun. uzak dur benden dedi ve koşarak çıktı. zeynebin intikamı tam anlamıyla
    tutmuştu. ebrunun gözünde onu bir kez daha aldatıyor görünüyordum. bu gibik durumdan bu kez kolay kolay kurtulamazdım. kafede yığılıp kaldım masaya. ebru bir kez daha
    beni terk etmişti ve bu kez geri dönüşü olmayacak gibi görünüyordu. kelimenin tam anlamıyla gibi tutmuştum. ne kadar o masada oturdum hatırlamıyorum. meira aradı.
    ne yaptın kıza dedi. ağlayarak eşyalarını topladı ve gitti dedi. hiç diyebildim sadece. koca bir hiç. çok kirli bir komplo mu deseydim. diyemezdim çünkü bu kez kimse
    inanmazdı bana. çünkü aldatırmıydım evet. ama bu kez aldatmamıştım ve ebruyu çok seviyordum. kendi beynimin içinde kayboluyordum. salih abi aradı o sırada. bitkin
    durumdaydım. açtım yine de. koç nerdesin ya diye gür bir sesle açtı telefonu. onun neşesine katılmak istedim ama çok uzağındaydım. geldim abi dedim. o zaman yarın
    akşam bizdesin dedi. tamam diyebildim sadece. evet ben artık yorulmuştum. zeyneple uğraşmaktan ebruyla uğraşmaktan. kaza bana çabuk bıkmayı getirmişti. artık eskisi
    kadar sabırlı değildim. bunu fark ettim. ebruya gerçeği anlatmak içimden gelmiyordu. zeynep mi ona hiçbir şey yapmayacaktım. o bu utançla hayatının sonuna dek yaşamalı
    diye düşünüyordum. toparladım kendimi. masadan kalktığımda ne zeynep umrumdaydı ne de ebru. bitik bir durumdaydım ama sebebi kişiler değil yaşadığım olaylardı.
    söylene söylene eve kadar geldim. meira açtı kapıyı. durumum çok kötü olmalıydı dışardan bakınca. sarıldı hemen bana. ne oldu dedi. yine hiç dedim.
    ···
  20. 70.
    +9
    evet bu garip bir durumdu zira aklıma farklı düşünceler gelmişti kafamın içi bir kez daha ana baba günüydü. bu bir oyun muydu yoksa. ama nasıl bir oyun olabilirdi ki çok saçmaydı. düşüncelerimden bir an sıyrılıp ebrunun yüzüne baktım. çok sert duruyordu. yoksa ben onu elimde sanarken o benden çoktan kopmuş muydu. sahi biz ebruyla en son ne zaman görüşmüştük... evet en son kafede bizim mekanda. zeynepten hemen sonra görüşmüştük. o zamana dair ne hatırlıyordum... karşımda duran belki de ilerde hayatımın kadını olacak kişiyi kendini bana teslim eden belki de dünyadaki en savunmasız insanı, sevdiğim zannettiğim kadına karşı darmadağın etmiştim. o bunu hak ediyor muydu? tabiiki de hayır. aslında seven kimse hak etmiyordu. tekrar düşüncelerden sıyrılıp ebru dedim. seni dinliyorum bir an önce ne söyleyeceksen söyle git burdan diyordu. Efendim? bu duyduklarım doğru muydu? evet evet tam olarak bana bunları söylüyordu... lanet olsun ne yapmıştım ben kendi elimle bir canavar yaratmıştım. halbuki ben ne sanıyordum. evet ben ne sanıyordum ki...
    ···
    1. 1.
      0
      ipneye bak ipneye yedeklerle oynuyor bir de
      ···