bir asosyal adam ve evlendiği o muhteşem kadın

dipnot: beyler alabilirsiniz bu cipralex adlı ilacı bu arada. ama doktor tavsiyesi daha iyi olur. en az bir 1-3 ay etkisini gosterme süresi var. bana çok yardımcı oldu uyku flan getirmiyor kilo aldırmıyor en azından toplum içinde daha rahat hareket ediyorsunuz. özgüveni biraz artırıyor. olmaz demeyin amk ben de inanmıyordum. daha sonra çıktı etkisi ortaya. ama alıp evde pineklemeye devam ederseniz olmaz bastan soyleyim. siz de bitiyor işin yüzde 70 i

dipnot 2 :normalde bu grupta ki 6 kisinin isimlerini özeliklerini yazmam gerekiyor ama sıkıcı gelebilir ve daha önemlisi ifşa durumu olabilir. kullanacağım isimler tamamiyle gerçek olucak sadece kendi ismimden hiçbir zaman bahsetmeyeceğim. yüzeysel giriceğim olaya ve gerektiğinde kullanıcağım bunları. direk gireceğim için mevzuya atın hafızaya afallamayın yani.

dipnotlarla ilgili bilgiyi @1 de verdim bu arada.

devam edeyim burda mısınız.

@348 doktorla konusurken genel olarak bir teşhis koymuyor size. yani sende bu hastalıklar flan var demiyor. ama bende panik atak sosyal fobi dismorfofobi özgüvensizlik ve bununla birlikte artan diğer ruhsal problemler mevcutdu.

dipnot 3 :

gruptakiler:

hasan abi --- grubun lideri. yaşça buyuk herkesten. karavanın söförü. yolları iyi biliyor. çok görmüş geçirmiş biri. hani şu çok gezenlerden. zamanında spor yapmıs bayağı belli. vucudu sıkı. Karavan onun. Çok yeni olmasada bakımlı güzel bir karavan. 6 kisi için çok küçük ama Kamp mazemeleri çadır flan oldugu için sıkıntı olmuyor. Ama içinde çok rahat seyehat edebiliyorsunuz.

mert --- grubun eğlenceli çocugu. iyi espiri yapıyor. insanları eğlendirmeyi çok iyi biliyor. Ama hani öyle pic bir yanı yok. Yaşının verdiği olgunluktan galiba. bence çok zeki. hasan abi yoruldugu zaman karavanı o kullanıyor. Motordan anlıyor. sağlam içici. içmediği zaman bilin ki o gün karavanı o kullanacak. Diğer günler full sarhoş.

neslihan --- ufak tefek sevimli mi sevimli. çok cana yakın. yerinde duramıyor. hiperaktif gibi. sokaklarda ki yaramaz binleri andıran hareketleri var. konusması gülmesi sizi hayran bırakıyor. konuskan sevimli cana yakın. kendini çok sevdiriyor. Her eve lazım böyle tiplerden.

selin abla --- çok az konusuyor ama öz konusuyor. mertin ablası . tam bir doğa tutkunu bırak onu vahşi yaşama. aç kalmaz canlı canlı hayvan yer o derece erkeksi. Sert bir mizah anlayısı var. gerçekleri direk pat diye yapıstırıyor insanın yüzüne.

Aylin --- gruptaki en ısınamadığım insan. huur bir tarafı var. Erkekleri cazibesini kullanarak yatağa atıyor . . Ayrı çift kisilik bir çadırı var. O yüzden çoğu zaman gruptan bağımsız hareket ediyor. Gün içersinde hergün bir başkasıyla görmek mümkün .Her giti yerde böyle davrandığı için çok eleştiriliyor. Mertin çok yakın arkadaşı. iyi bir yönü var ailesi zengin ama pek paraya düşkünlüğü yok.


tansu --- ve o. hani benim o ilk görüşte tutulduğum kız varya ta kendisi . onun hakkında şimdilik bir şey yazmayacağım. ayrıntılılar daha sonra fazlasıyla hemde.

Kamp alanına geldik. Biralar alındı keyifler yerinde. ilacımı almıstım ama kullanmıyordum alkol alacağım için. Sohbetler ediliyordu. 1 hafta daha burada kalınıp hasan abinin yaptığı plan doğrultusunda Alanya ya doğru yol alınacağı konusuluyordu. Ben de ki heyecan ve heves hat safadaydı. ilk defa kendim için birsey yapıyordum. Bulundugum ortamdan dolayı çok mutluydum. Hastalığım ara ara nüksetsede kendimi iyi hissediyordum çünkü bana değer veriliyordu artık insan yerine konuluyordum amk var mıydı ötesi. Problemlerim bazıları aynaya sık sık bakamamak yemek yeme saatlerinin kısıtlı olması flandı. En önemlisi de her gece ferre izleyip masturbasyon yapma alıskanlığımdan vazgeçmem olacaktı sanırım. Ayna ya bakma rahatsızlığım yani dismorfofobi problemim yüzünden aynayla mücadelem de çok fazla oluyordu.. Kızların elinden düşmeyen aynaya birkaç dakika bakabilmek için çok çabalıyordum. özellikle sabahları nasıl göründüğüme bakmadan insan içine çıktığım için kendimi çok taktan hissediyordum. Ama bunun yararını çok gördüm. abartığım seylerin aslında ne kadar boş oldugunu anladım sonradan. Gün içinde Aynaya ne kadar az baktığımın farkına vardıktan sonra bir sonraki baktığımda kendimi daha iyi hissetiğim farkına varmaya başladım. Dismorfofobi laneti bana hayali problemler yaratıyordu anlamıstım.

Dipnot 4: dismorfofobi hakkında ayrıntılı bilgilere netten bir göz gezdirebilirsiniz. Bu hastalık sizde de varsa aynayı elinizden bırakın bir müddet dışarı cıktığınızda flan sadece saçlarınızla ilgilenin ayrıntılara takılmayın. Sivilce var ben var kırısıklık var iz var ama flan demeyin. Ben ayna karsısında 1 günümü geçirdiğimi bilirim amk hastalığı yuzunden. Bu sorunlar herkeste var. Onlarda insan amk. Siz karsınızdakinize baktınızda ayrıntılara takılırsanız aslında kendinize problem yaratmıs oluyorsunuz. karsınızdakinin gibinde değil aslında o ufak ayrıntılar. Yüzünüze bakıyor olabilir hatta yüzünüzdeki problemleri goruyor olabilir ama ilk defa böyle bir insan gormuyor gerizekılar. Sizi yargılamaz bu yüzden.

Asosyallik yüzünden çok kilom olmasa da sürekli evde pineklediğimden göbek göğüs ve kalçada fazlalıklarım vardı. Hastalık sürecinde 2 yıl içersinde 70 kilodan 103 kiloya kadar çıkmıstım. Boyum kilomu kaldırıyordu ama dediğim gibi bölgesel fazlalıklar rahatsız ediciydi. Az yemek yemek çok koyuyordu bana. Sürekli atıstıracak birseyler arıyordum. Sabanları erken kalkan hasan abi beni de zorla kaldırıyor. Ortalığı flan toparlatıyordu. hatta yaşça küçük oldugum için beni markete flan gonderiyordu . O kaca zütümü kaldırmak ne kadar zor olsa da bir kere bile sesimi çıkarmadım. Çünkü bunu ben istemistim. Ve hasan abi benim iyiliği düşünüyordu. Onunla çok konuşma fırsatım oluyordu. Gerçekten anlatıkları ders niteliğinde etkileyiciydi. Ben hastalığımı anlatmasam da benim ruh halimi anlamıs ama çaktırmıyor gibiydi. Kızların durumu çakmasından da tedirgindim ama. Geçmişimle gündeme gelmek istemiyordum sonuçta. Hasan abi başından itibaren anlamıs olabilirdi hatta onun için davet etmişti belkide beni karavanına. sürekli birseylere zorluyordu darlıyordu beni. Gidip insanlarla iletişim kurmak zorunda kalıyordum. Rezil oldugum konusamadığım oluyordu ama hasan abiyide kırmak istemiyordum.

okuyanlar ses versin katılsın yorum yapsın ki ben de taku taku yazmamıs olayım.

Gittikçe samimileşen bir ortam vardı. Özellikle Gece herkesin ateş etrafında topnanıp sohbet etmesi hem eğlenceli hem benim açımdan eğitici oluyordu. Hayatla ilgili ne kadar tecrübesiz bilgisiz kaldığımı her geçen zaman biraz daha anlıyordum. Konusmalarından birseyler kapmaya çalısıyordum o yüzden. Mesela Mert inanları eğlendirmeyi biliyordu çok konusuyordu ama dinletiyordu kendini. Ağzı laf yapıyordu. Anlatıklarını gerçek olup olmadığı bilmiyordum ama nasıl bu kadar dinletiyordu kendini hayretler içindeydim. Kızlarla bu kadar samimi olmasınıda kıskanıyordum. Karşı cinsle küfür edercesine açık seçik konusup bu kadar rahat davranması beni kendisine hayran bırakıyordu.

neslihanın zorlamalarıyla voleybol flan oynadık ertesi gün. Kız yerinde duramıyor . nasıl bir enerjisi var anlamak mümkün değil. Bir insanın hiçbir sıkıntısı olmaz mı ya da varsa da belli etmez amk. Milleti sabah iğrenç sesiyle sarkı söyleyerek kaldırıyor el sakaları yapıyor yani bildiğiniz hareketleri 8-10 yaş çocuk aralığında. ayrıca kendisiyle dalga geçebilecek kadar barısık biri. hayat dolu bir tarafı vardı. Ona baktıkça imreniyordum. zorla elimden tutup voleybol oynamaya zorluyordu beni. istemediğimi soylediğim halde oynamak zorunda kalıyordum. Durgun oldugum zamanlarda gelip yanıma benimle dertleşmeye çalısıyordu. Onu çok seviyordum ama çekingen oldugum için çok fazla bir sey paylasamıyordum doğal olarak. en azından karsı cinsle olan muhabbetlerimde biraz olsun rahatlamamı sağlıyordu. Ve mutlu olmak için ondan öğreneceğim çok sey vardı sanırım.

Kilolarımı kafaya takmıs durumdaydım. Az yemek yiyordum mecburen. Ama spor yapmaya da kararlıydım. Sabah hasan abi erken kaldırdığı için işleri yaptıktan sonra kahvaltıdan önce selin ablayla ve hasan abiyle yüzüyorduk. bazende Sahilde flan koşuyorduk . Onların sohbetleri ayrı bir güzel oluyordu. biraz soğuktu herkese karşı selin abla. çok fazla muhabbet edemesemde sabahları sporumuzu beraber yapıyorduk en azından. bu arada doğa hakkında sağlam bilgiler ediniyordum ondan. El becerileri flan da iyiydi. Bir şeylerle uğraşmaktan zevk alıyordu. ilginç biriydi. Mertle kardeş olmasına rağmen pek uyum yoktu aralarında. Garip bir ilişkileri vardı.

@390 vardı . kısıtlı zamanım olduğu için ayrıntılara pek giremiyorum.

Bu arada bu insanlardan bir şeyler öğrenmeye dikkatimi vermeye çalısırken hormanlarım bazen bunlara engel oluyordu. 21 yasında hala elini giben bakir bir adam olan ben masturbasyonu mecburen azatlığım için çıldırmak üzereydim resmen . Bu hala benim için büyük bir sorundu. Onunda ötesinde dikkatimi dağıtıyordu. En çok dikkatimi dağıtanda de Aylindi.. Aylini görür görmez tahrik oluyordum resmen. Güzel değildi ama çok çekiciydi. Daha da ötesi Gruptakilerin ayline ne gözle baktıklarını flan da merak ediyordum. Dikkatimi başka yerlere çekmek istediğim halde yapamıyordum . Abaza damgası yemek istemiyordum sonuçta. Aylinle muhabbetim oluyordu ara sıra ama ses tonuna bile boşalıcak haldeydim .konusurken Ne anlattığına değil dudaklarına konsantre oluyordum o derece . Yürüdüğünde ki bel ve kalça hareketlerini duşta masturbasyon aracı olarak kullanıyordum. Bunun önüne geçmek istediğim halde yapabileceğim pek bir şey kalmıyordu. Fantezilerimin önüne geçemiyordum. Resmen liseli ergenler gibiydim.

Aralarında biri vardi ki ilk günden kaptırmıstım kendime ona. Her gün biraz daha ilgi duyuyordum tansuya. Allahım cıldırmak üzereydim. Bir insan bu kadar mı güzel masum temiz kalpli olabilir. Yüzüne bakmaya doyamıyordum resmen. Otorsun karsıma 24 saat sıkılmadan bıkmadan izleyebilirdim böyle bir guzelliği. Jestleri mimikleri ses tonu beni benden alıyordu. Asık olmustum galiba. Askın ne oldugunu bilmeyen bir embesil için çok ağır bir vakaydı bu. Elim ayağım titriyordu karsısında. Rüyalarıma giriyor cıkmak bilmiyordu. Uyumadan önce onu hayal ederek uykuya dalmayı alıskanlık haline bile getirmiştim çoktan. Ama bunlar masum hayallerdi. Ona karsı saf tertemiz bir sevgi besliyordum içimde. En çok konusmak vakit geçirmek istediğim kisi o oldugu halde bana karsı mesafeli duruyordu. Neden oldugunu bilmiyordum ama kesinlikle içinde art niye yoktu bana karşı. Benden birkaç yas buyuk olması bana gore buyuk bir sorundu bana başka gözle bakmasından beni begenmemesinden çok korkuyordum. Ama onun benim hakkımda neler düşündüğünü o an öğrenmek için neler vermezdim bilemesiniz. Yapabileceğim bir sey yoktu elim kolum bağlıydı. Yapabileceğim birsey olsa bile hayatta bu kadar pasif ilişkiler kuran biri için şansızlıktan başka bir sey değildi bu aşk.

1 haftayı doldurmak üzereydik. Hayatımda geçirdiğim en guzel günlerdi bunlar. Bu 1 hafta boyunca bu insanları çok iyi tanıma fırsatım olmustu. Teknolojikten uzak kalmak insanları birbirlerine mecburen muhtaç ediyor. Bu sayede yanınızda ki insanları çok iyi tanımlayabiliyorsunuz ayrıca potansiyelinizin ve özelliklerinizin farkına varıyorsunuz bu süreç içerisinde. Bu zamana kadar evde yurta heryerde sıkıntıdan pc basında sabahlara kadar saatlerimi geçiren ben artık en azından zütümü kaldırabilme becerisini gösteriyordum. Sık sık yüzdüğüm sabahları erken kalktığım ve az yediğim için kendimi zinde hissediyordum. Yaşıyordum amk hayatın tam içerisindeydim. Rüzgarın güneşin toprağın ait olduğum doğanın varlığını hissedebiliyordum. Mutluluğun sırrının büyük seyler değil küçük seylerden ibaret olduğunun farkına varmıştım. 21 sene ot gibi koyun gibi birilerinin isteği doğrultusunda yaşadığımı geçte olsa anlamıstım. insanların sahte sohbetleri yalan gülümsemeleri beni böyle yapmaya itmişti. Kendim için bir şeyler yapmıyormusum meğer boş yere toplumun kölesi ezileni olmusum ben diyordum içimden.

Dipnot 5 : insanoğlunu böyle yasamaya mecbur eden düzenin taaaaaaaaaaaa amk. Bu arada dışarıda bin bir türlü huur çocukluğu yapan ruhu lanetlenmiş mantalitesi olmayan gözünü para bürümüş huur cocuklarının da taaaaaaaaaaaaaa amk.

Böyle yasamaya mecbur değilsiniz oç ler . hayata karsı nasıl güçlü durabilirsiniz okuyun. Bu huur cocuklarını gibinize bile takmayacaksınız. Bırakın onlar dilediklerini yapsınlar

işim çıkıoyor binler aralıksız yazamıyorum. anlayıs lütfen

1 haftadan sonra Alanya ya doğru yola çıkacaktık. Mekan serde camping ti. Orada karavan kampı varmış hasan abi bayağı övüyordu. Daha önce gitmiş. Yola koyulmak için hazırlıklar tamamlandı. Bende nasıl bir heyecan var anlatamam. Karavanda son hazırlıklar yapılıyordu. Acelemiz yoktu zaten mesafe de uzun değildi. Söför hasan abi hemen yanında Aylin arkada da ben mert selin abla neslihan ve Tansu vardık. Koyulduk yola. Tavla iskambil kağıtları flan mevcuttu karavanda. Kahvemizi içerken bir yandan sohbet ediyorduk. Mert ve Neslihan tavla atıyorlardı. Ben onları izliyordum. Selin abla müzik dinleyek kitap okuyordu . tansuda elindeki aynayla mesguldu.. Karavan buyuktu ama arkada 5 kisi olunca gürültü patırtı bayağı oluyordu. tansuyla gidip konusmak için can atsamda mertleri izlemek zorunda kalıyordum. Tam önümde Tansu aynaya bakıp saçlarıyla oynadıkça gizlice bakıp kendimden geçiyordum. Bir an göz göze geldim. Ama nedense bakmaya devam etmişim. Gördü baktığımı hafif gülümsedi. Gelir misin bi …. ( ismimi vermiyorum başka bir isimde kullanmıcam.) Dedi bana. Gayet sakin bir sekilde gittim yanına oturdum. Heyecan yaparsam saçmalıyacaktım kontrol ettim kendimi. Saçlarının güneşten ve sudan yıprandığını kötü durup durmadığını sordu bana. Ne desem diye dusundüm birkaç saniye. Bak ellesene ne kadar sert dimi dedi bana. Heyecan yaptım biraz. Elimi o uzun saçlarında gezdirdim hafiften. Sert ama gayet hoş duruyor dedim. Sonra neslihanda birsey yok kızım saçlarında çocuğu sıkma dedi. tansuya gülümseyerekten. Tansu da sıkılmadi ki o benden dedi. Ve elini omzuma atıp parmaklarıyla yanaklarımdan makas aldı.. işte o an rüyalarımda hayal ettiğim samimi bir ortamın aynısını yasıyordum sanki. Oracıkta bayılıp kalıcaktım. Kalbim küt küt atıyordu. Tansiyonum flan düştü sanki amk. O anın mutluluğunu tarif edemem.