1. 276.
    0
    Zavallı bir durum.
    ···
  2. 277.
    0
    Arabanın sahibi olan adam, arkadaşıma sigortacıyı açtırdığını, işlemleri halledip geleceklerini söylemiş. Diğer bütün arkadaşların babaları da yola çıkmış. Hatta Foça’daki bi arkadaşın da durumdan haberi olunca, o da babasını alıp geliyormuş.
    ···
  3. 278.
    0
    Bütün aileleri ayağa kaldırmıştık. Garip ama güzel bir duyguydu.
    ···
  4. 279.
    0
    Kafaların da güzel olmasının etkisiyle ve yalnız olmadığımızın da bilinciyle, kahkahalarla muhabbet ediyorduk. O karakolun içine gitmiş olan en gürültücü gruptuk belki de.
    ···
  5. 280.
    0
    işin garibi, polisler de bizle ilgilenmiyorlardı, onlar kendi hallerinde karakolun içinde takılıyorlardı. Bir saat içinde, bütün babalar geldi. Benim babam da dâhil. istemsizce yüzüm asılmıştı, onunla bir diyaloga girme fikri bile geriyordu beni.
    ···
  6. 281.
    0
    Önce, diğer babalar indi arabalarından. Herkes, kendi babasının yanına koştu. Kimse çocuğuna kızmadı. Kimisi “iyi misin oğlum” diyordu, kimisi “Korkuttunuz lan gece gece”, kimisi ise “Karakola düşmek için biraz daha bekleseydiniz” diyip gülüyordu.
    ···
  7. 282.
    0
    Ben babamın yanına gittiğimde ise, ilk lafı “Bu saatte getirttin beni buraya” olmuştu.
    ···
  8. 283.
    +1
    Başka ne bekleyebilirdim ki. Sağol baba. iyiyim ben. Hep düşerim zaten karakola.
    ···
  9. 284.
    +1
    Aslında, babamı saymazsak, çok güven verici bir ortamdı. 6 tane arabayı bi telefonumuzla yığmışız oraya, her yerde tanıdığı ola koca bi aile gibiyiz. Foça'daki arkadaşımızın babası da gelmişti o saatte, o da bir sürü kişiyi tanıyordu. Oldukça güvende hissediyordum kendimi.
    ···
  10. 285.
    +1
    Yalnız değildim.
    ···
  11. 286.
    +1
    Tanıdıkların da ricasıyla, arabayı kurtardık. Babam sinirle bir köşede duruyordu. Arkadaşın babası ise, hiç unutamadığım bir şey söyledi:
    ···
  12. 287.
    +1
    “Gençler, içkileriniz yarım kalmıştır; hadi gelin de iki tek atalım.”
    ···
  13. 288.
    0
    Bu insanlar gerçek miydi?
    ···
  14. 289.
    0
    Tabii, babam hemen atladı: “Bizim eve gitmemiz lazım.” Arkadaşlar, gözümün içine baktılar, ne diyebilirdim ki? O güzel insanların yanında, babamla tartışamazdım. “Evet ya, yoruldum zaten, size iyi eğlenceler, sonra görüşürüz” diyip kaçarcasına uzaklaştım oradan. Bindim arabaya, babamın yüzüne bile bakmadım. Babam, işin peşini bırakmamaya niyetliydi:
    ···
  15. 290.
    0
    “iyi mi oldu yani, bu saatte herkesi ayaklandırmışsınız. Annen de seni bekliyo.”
    ···
  16. 291.
    0
    Şöyle bir baktım babama, aklımdan demin gördüğüm görüntüler geçiyordu. Nasıl olabiliyordu bu? O adamlar da uzaydan gelmemişti ki, belki farklı ailelerde büyümüşlerdi ama, aynı toplumun mahsülleriydiler sonuçta. Bu kadar değişiklik nerden kaynaklanıyordu o halde? Neden benim “babam” dediğim adam, gerçekten bir babam varmış gibi hissettirmiyordu bana?
    ···
  17. 292.
    0
    Sorular, sorular…
    ···
  18. 293.
    0
    “Baba, geldin teşekkür ederim. Bizim elimizde olan bir şey değil bu, uzatmayalım. Annemi de arayıp haber veririm.”

    “O çocuklar hep düşüyorlar herhalde böyle yerlere.”

    “Ne alakası var baba? Hepimiz için ilkti bu.“

    “Ne bileyim babaları pek rahattı da.”

    O an anladım, bu bakış açısını asla ve asla kavrayamayacaktım.
    ···
  19. 294.
    0
    “Rahatlık ne baba? Adamlar, çocuklarını rahatlatmaya çalışıyorlardı. Olgunca yaklaştılar işte, ne güzel. ”

    “Nesi güzel, böyle çocuk yetiştirirlerse ohoo, daha çok düşerler karakollara.”
    ···
  20. 295.
    0
    Sessizliğe bürünmüştüm babamın son söylediklerinden sonra. Anlamıştım, ne desem boştu. Üstelik; acı gerçekle de yüzleşmiştim: Babam, kendisinin doğru baba olduğuna inanıyordu. Kendisini hatalı görmüyordu, bu yüzden de değiştirmesi gereken yönleri olduğunu düşünmüyordu.
    ···