1. 101.
    +1
    O gün, Gamze’yle doğru düzgün konuşamadık. Ağlamaklı olmuştum, bir bahaneyle Gamze’yi gönderdim evden. Biraz da bozuldu bana. Ama kızlar, ağlayan erkekleri sevmezlerdi değil mi? Yanında ağlayamazdım. Zaten, o günden sonra da Gamze’yle hiç konuşmadık. Daha doğrusu, o benimle hiç konuşmadı.
    ···
  2. 102.
    +1
    Neyse, arabaya dönelim. Ahmet Amca, “E hiç kimse olmadı mı hayatında?” Diye sordu. “Yok, Ahmet Amca ya, futbol filan oynuyoruz zaten” dedim. Oğuz, “Ya baba, bakma sen ona, Oya vardı ya biz küçükken, onu anlat” dedi. “Ya boşver onu, önemsiz bir şeydi zaten.” Dedim. Ahmet Amca da, gülerek “tamam tamam, üstüne gitmeyelim, utandırmayalım gencimizi, hadi eve gidelim” dedi.
    ···
  3. 103.
    0
    Oya. ilk aşkım. 6 yaşında.
    ···
  4. 104.
    +1
    Aynı sitede ve aynı kreşteymişiz. Hayal meyal hatırlıyorum. Aynı eşofman takımlarını giyermişiz, yeşil Ninja kaplumbağa baskılı. Her gün, bir bahaneyle birbirimiz evine gidermişiz, birbirimizi ararmışız. Kızıl saçları vardı Oya’nın, kıvır kıvır, beline kadar inen. 1’inci sınıfı da beraber okumuştuk.
    ···
  5. 105.
    +2
    O sene sonunda, okuma bayramı yapılacaktı. En hızlı okumayı öğrenen iki kişi sunacaktı. Biri zaten bendim, diğeri de Oya oldu. Beraber sunduk o bayramı, bütün veliler gelmişti. Anneler, babalar, teyzeler, amcalar… Herkes oradaydı, okumayı yarım yamalak öğrenenlerin bile aileleri gelmişti. Bir kişi hariç.
    ···
  6. 106.
    +2
    Babam yoktu. Unutmuş.
    ···
  7. 107.
    +2
    3’üncü sınıftayken, Oya’lar başka yere taşındı. Bir daha da hiç göremedim.
    ···
  8. 108.
    +1
    Ben tabii, bu aşk meşk işlerinin hiçbirini babama anlatamadım. Çekinirdim. Ayıp gelirdi bunları babamla konuşmak. Anneme her şeyi anlatırdım tabii, bu hayattaki en büyük sırdaşımdı. Gerçi, babama bir kere anlatmaya çalıştım. 22 yaşında.
    ···
  9. 109.
    +1
    O gün, annem akrabasının yanına gitmişti bi kaç günlüğüne. Yaz tatiliydi. Kardeşimle, babamı sinemaya zütürmeye karar verdik. Bir alışveriş merkezinde, filmi izledik, babama hamburger bile yedirdik. O kadar güzeldi ki! Sohbet bile etmiştik.
    ···
  10. 110.
    +1
    O gazla, babama kız arkadaşımı anlatmaya karar verdim. O kazık gibi halimle, çok heyecanlanmıştım. Ellerim terledi. Nasıl bir konuşma olacağını düşündüm. “Önce gösteririm fotoğrafı, babam da sorular sorar, anlatırım uzun uzun.” Çıkardım telefonu, babama ekranı gösterdim. “Bak baba, bu kızı seviyorum ben, nasıl sence?” Soracağı sorulara vereceğim cevapları düşünüyordum. Babam, baktı ekrana, ”Haa hoşmuş” dedi ve döndü önüne. “Öyle işte” dedim cılız bi sesle.
    ···
  11. 111.
    0
    Öyle işte.
    ···
  12. 112.
    0
    Ondan sonra bir daha anlatmadım.
    ···
  13. 113.
    +1
    Deniz kenarında oturanlar bilirler, denize girmek, yüzmek, bu tip yerlerde çok mühim meselelerdir. Çocuklar, küçük yaşlardan itibaren denizle haşır neşir olduklarından, iyi yüzerler. Ben de onlardan biriydim. Ama bir sorunum vardı: Boyumu geçen yerlere gidemiyordum. Korkuyordum.
    ···
  14. 114.
    +2
    Etrafımdaki çocuklar, hep anlatırlardı: “Oğlum, babam beni derine zütürdü, yüzmeyi öğretti.” “Hiç korkmadınız mı lan?” Diye sorduğumda ise, “Babam yanımdaydı, niye korkayım ki?” Diye cevap verirlerdi. Bense, babanın yanında olması ve korkmama kavramlarını bir türlü yan yana getiremiyordum. Baba, bana bir güven vermekten çok, o güveni benden alan bi kavramdı. “Ya yanlış yaparsam” düşüncesi, yiyip bitiriyordu beni.
    ···
  15. 115.
    +2
    “Babam yanımdaydı, niye korkmayayım ki?”
    ···
  16. 116.
    +2
    Lojmanda, çocukların çok sevdiği bi kadın vardı: Fatma Teyze. Bize hiç küçükmüşüz gibi davranmazdı, birer büyük gibi karşısına alır, saatlerce konuşurdu. Bi gün, Fatma Teyze, lojmandaki 15- 20 çocuğu aldı, denize zütürdü. Çok eğlendik. Yüzdük, şakalaştık, muhabbet ettik. Ama bi sorun vardı; bütün çocuklar derinde yüzebiliyordu; sadece bir çocuk, iskelenin en ucunda dikilmiş onlara bakıyordu: Ben.
    ···
  17. 117.
    0
    Fatma Teyze aşağıdan bana “Gel” dedikçe, korkumdan geri geri gidiyordum. Sonra, garip bir şey oldu. Biri, arkamdan itekledi beni, suya düştüm. Su, neredeyse benim iki katım kadardı. Çırpındım, dibe doğru gidiyordum. Sonra, refleksle ve içgüdülerle yukarı çıktım. Fatma Teyze, tuttu kolumdan, gülerek “Başka türlü gelmeyecektin” dedi. Ne olduğunu anlamamıştım. iskeleye baktığımda, Oğuz’u gördüm. Meğerse, Fatma Teyze ona söylemiş, o da beni suya itmiş. Artık derinde yüzebiliyordum. Mutluydum. Ben de onlardan biriydim.
    ···
  18. 118.
    0
    Ya batarsın, ya çıkarsın. içine girmeden, sonucu bilemezsin.
    ···
  19. 119.
    0
    Bunu, babama anlatmakta sabırsızlanıyordum. Her denize gittiğimizde, babam çok uzaklara giderdi, sadece kafası görünürdü. Hem korkardım, hem de gururlanırdım. “Benim babam en uzağa gidebiliyor!” işte, artık ben de onun gibi gidebilecektim. Benim de, sadece kafam görünecekti kıyıdan.
    ···
  20. 120.
    +1
    @129 90'lı yıllarda panpa.
    ···