Kafam yine incintı her zamanki gibi...
Kafam incinken kendimi hep barlarda bulurdum.Ama bu sefer durum farklıydı bu sefer ben gitmemiştim. Hatırladığım son şey iki tane adamın beni arabaya bindirip buraya getirmesiydi. Gözlerim açılıyordu yavaşça önümde iki adam durmuş ve bana bakıyorlardı. Korkmuştum onlardan acaba ne olacaktı bana belkide şu 25 yıllık hayatım burada son bulacaktı. Aklıma bikaç gibik film sahnesi gelmişti. Kendi içimden kurguluyordum.Öyle hayatım gözümün önünden falan da geçmedi. Adamlar bana doğru yaklaştı iyice. Kendi aralarında konuştuklarını duyuyor gibiydim.
-A- Hey şuna bak tam bir gerizekalı
-K- Haklısın dostum tam bir gerzek bu
-A- Patron niye getirmemizi istedi bu gerizekalıyı acaba

Patron kimdi? niye getirmişlerdi beni buraya? aklımda binlerce soruyla kendime gelmeye çalışıyordum. Kaderimi gibiyim diyordum o kadar kötü şeyden sonra...

(Beni bilen bilir 1 yıldır girmiyordum inciye hikayelerimi özlemişsinizdir)
(5 dakkaya devam edecek)
Not:Trolleyenler oldu. Olacaktır da size tavsiyem üstten sahibi butonuna basıp okumanızdır veya yazar isimlerine dikkat ederek okumanız.

Uyanmıştım.Ama gözlerimi açamıyordum çünkü bu ipneler gözümü bağlamıştı üstelik ağzımı da bağlamışlardı konuşamayım diye. Keşke gibimi de bağlasalardı da onları gibmeyi hayal etmeseydim.
Her tarafım tutulmuştu. Bağırdım yine
-HL-Lğn oğrsğpu cğwocwklarwı
Kapı açıldı. Biri hızlıca geliyordu.Az daha hızlı yürüse binayı çökertecekti beyinsiz herif
-K- Yinemi sen lan ne var bin
-HL-Ağwzığmı awğçın ğlwn
Ağzımdaki bez parçasını çıkardı.Bi tanede tokat attı şerefsiz
-K- Ne var lan
-HL- Niye tutuyosunuz lan burda beni naptım ben size
-K- Kes lan kes
Ağzıma zütürdü bez parçasını
-HL- Dur dur kapatma ağzımı son bi şey daha dicem
-K- De lan çabuk hadi
-HL-Soyunu gibiyim senin
-K- Ulan senin ben ananı avradını
Uzaktan bir ses geliyordu. Bina titriyordu dıbına koyayım nasıl bir gelişse bu.
-B- Demek uyandın pislik
-B- Sen çık
Kapı örtüldü anlaşılan az önceki herifi gönderdi.
Gözlerimdeki bez parçasını çözdü
Tekrar etrafımda dönmeye başladı
Anlamıyorum bu herifi kendini topaç falan mı sanıyor sürekli dönmeler falan?
-HL- Niye getirdiniz beni buraya ne istiyorsunuz benden
-B- Yaptıklarının hesabını vereceksin
-HL-Ne diyosun lan ne yaptım ben
-B- Esra yı hatırladın mı lan
Esra... hasgibtir yoksa bu herif onun babasımıydı. Hani birinden bahsetmiştim heh işte o esra
terketmiştim onu
-HL- Hatırladım lan sen kimsin
-B- Ben onun babasıyım ulan şerefsiz herif
-HL- Şerefsiz olan ben değilim kızın beni aldattı.
-B- Hadi lan ordan it herif
Arkadan bi ses daha geliyordu. Amma da çok ziyaretçimiz varmış arkadaş.Ama bu seferki biraz daha farklı bir sesti. Daha sert geliyordu. Topuklu giyen biriydi heralde.Bi an düşündüm de bu heriflerden biri topuklu giyse fena olmazdı. Kendimi tutamayıp sırıttım
-B- Ne sırıtıyorsun lan
-HL- Aklıma bişey geldide
-B- Aklına sokayım.

Tartışma sesleri geliyordu uzaktan. Tanıdık bi ses vardı. Açın kapıyı diyordu ağlamaklı şekilde. Esranın babası hemen kapıya doğru gitti. Açın kapıyı dedi. Açtılar kapıyı. Esraydı gelen koştu ve sarıldı bana. Babası geriye çekti onu sertçe. Ayağı kaydı düşecekti az kalsın. içimden bi düşünmedim değil adam biraz gavattı sanki. Neyse

-E-Baba nolur çöz onu tamamen çöz!
-B- Ne işin var burada
-E- Baba lütfen çöz her şeyi anlatacağım.
Gözleriyle işaret verdi adamlara. Adamlar ayağımdaki ipleri çözdüler.Oh be sonunda özgürlük varmış. Ayağa kalktım ve belimi kütlettim.Her tarafım ağrıyordu. Esrayla mümkün olduğunca göz göze gelmemeye çalışıyordum.Onu affedemezdim.
Esra tekrar sarıldı bana. Ellerimle ittim onu yüzüme baktı birkaç saniye gözleri dolmuştu. Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. Omuzuma yaslanmıştı affetmek de geliyordu içimden ama bazı şeyler affedilemeyecek kadar ağırdı. Babası arkadaki masayı işaret etti. Masaya doğru yöneldim. Adamlara işaret verdi ve Esrayı dışarı çıkardılar. Esranın ağlaması artmıştı bağıra bağıra ağlıyordu çığlıklar atıyordu. Dikkatimi çekmeye çalışmaktan başka bir şey değildi yaptığı...

Önüme biraz yemek getirmişlerdi. Menemen! Oh be sonunda yiyebilcektim şu nimeti sahiden ne güzel şeydi şu menemen Esra mı menemen mi diye seçseler menemen derdim hiç düşünmeden. Gerçi düşünsem de menemen derdim.
Esranın babası kafama silah dayadı
-B- Gördün mü lan kızın halini!
-HL- Onu bu hale sokan kendisi
-B- Ulan bak az daha konuşursan menemenle değil kurşunla doyarsın.
Bir şey diyemedim.
-B- onun seni aldattığı falan yoktu. Her şey kurgulanmıştı
-HL- Hasgibtir lan ordan!
-HL- Yanii ıı hadi ordan
Kendi kendine konuşuyor gibiydi
-B- Hasbinallah sıkacam şimdi kafasına
-B- Her şeyi biz ayarladık. Onu başkasıyla evlendirecektik.
-HL- Aylar sonra mı söylenir lan bu!
Gözlerim dolmuştu inanmak istemiyordum. Ondan aylarca ayrı kalmamın sebebi bu şerefsiz adam mıydı?

---Panpalar okuyan yok herhalde, devdıbını yarın getirelim madem.---

Bahriden gelen mesajı umursamadım ve dün gittiğim bara gittim. Amacım ihtiyarı görüp birkaç tavsiye almaktı, ihtiyarda kendimi görüyordum. Gittim bara, tahmin ettiğim gibi ihtiyar orada oturmuş içiyordu.

-i- Hoşgeldin evlat, geleceğini biliyordum.
-HL- Hoşbulduk, senden tavsiye istemeye geldim ihtiyar. Ne yapmalıyım?
-i- Kalbinin sesini dinle evlat.
Kalbimin sesini mi dinleyeyim? Bi klişe yapmayan sen kalmıştım ihtiyar,sen de yaptın tam oldu dıbına koyayım.
-i- Yardıma ihtiyacın olursa yanındayım evlat.
-HL- Neden bana yardım ediyorsun ihtiyar?
-i- Sende kendimi görüyorum evlat, sen benim gençliğimsin.

ihtiyarın yanından kalkıp çıktım bardan. Telefonum çaldı. Arayan numara Bahrinin mesaj attığı numaraydı. Telefonu açtım. Bana mekana gelmemi söyledi. Mekan nerdeydi ki dıbına koyayım onu söylemeyi unuttular bana hala.

(Yazıyoruz böyle ama okuyan var mı acep okuyan 1 kişi bile olsa yazsın ona göre devam edicem)

Dışardakileri çağırdı ve yüzümü ve ağzımı örtmelerini söyledi. muallakye bak hele nasıl korktuysa benden diye düşünüyordum ama korktuğu falan yoktu. Hatta benim ondan korkmam gerekiyordu.Ne yapacağımı bilmiyordum.Her şey allak bullaktı hiç bir gib hatırlamıyordum. Başım da ağrıyordu biraz...

Odadan teker teker çıktıklarını duydum. Kapı kapanırken birisi "siz gidin geliyorum" dedi.Bu herifin sesini hatırladım.Ben yeni uyanırken gerizekalı diyen ipneydi bu.Kapıyı sertçe kapattılar. Ayak sesi geliyordu arkamdan ve gittikçe artıyordu çıkarttığı ses. Daha eski bir bina bulamadınız mı dıbına koyayım! Her yerim de ağrıyor

-A- *Fısıldayarak* iyimisin! Merak etme kurtulacaksın burdan. Kurtaracağım seni
dedi.
Hasgibtir lan ordan. Daha demin baba baba diye geziyordun.Sen kimsin şimdi dıbına koyayım.
-A- *Fısıldayarak* Merak etme geleceğim tekrar.
Koşar adım çıktı odadan. Bende ne uyduruyorsam amk adamın koştuğunu nerden biliyorsun
hissettim işte ne bileyim.
Sanırım deliriyordum ya da delirmiştim bile.
Uykum vardı biraz. Bağırdım belki biri vardır diye
-HL- Huğuğuwuwğuw
içeri girdiler.
-K- Ne diyosun lan
ağzımdaki bez parçasını çıkardı.
-HL-Uykum var bana bi yatak getirin
-K-Emrin olur yarram başka bi arzun var mı?
-K-Prensimize bak hele yatak istiyormuş
Gözlerimi ve ağzımı bağladı tekrar.Şurdan bi kurtulayım en güzel yatakta yatırıp gibecektim bunu.
Bari uyuyayım biraz.

Aklıma bir an sevgilim geldi.Şimdi olmayan sevgilim tabi, terketmiştim onu, ne güzel gözleri vardı öyle hele o gülüşü...
Keşke terketmeseydim diyordum içimden ama yaptığı o şeyden sonra terketmek zorundaydım.Çok büyük bi hata yapmıştı ve ondan uzaklaşmam gerekiyordu.Ama özlüyordum onu içten içe şurdan bi kurtulsam onun yanına koşardım diyordum içimden
Adamlar bir anda toparlandı ve dimdik durmaya başladı. Sonra biri geldi ağır ağır yürüyerek.O yürürken yerler gıcırdıyordu eski püskü bir binaydı burası kim bilir ne zaman yapılmıştır...
-A,K- Hoşgeldin Baba getirdik adamı.
-B- Aferin siz çıkın odadan
Baba mı? bunlar artık ciddi gelmiyordu bana çok klişeydi.Ben bunları düşünürken etrafımda yürümeye başladı.Önüme geldiğinde durdu ve yüzüme baktı uzun uzun.
-B-Hatırladın mı beni?
-HL- Şşey hatırlayamadım eefendim
-B-Demek hatırlamadın he?
Yüzüme sağlam bir tane geçirmişti.Eli de amma ağırmış bu herifin. Ellerimi çözse de belasını öpsem keşke.
-B- Hatırladın mı lan şimdi?
-HL-Evet evet hatırladım(hatırladığım falan yoktu bidaha vurmasından çekindim)
-HL-Uzun zaman olmuştu(Sadece bir tahmindi genelde öyle olur ya)
-B- Özledin mi beni seni ucube
Ağzına sıçtığımının herifine bak hele ellerim bağlıyken kolay bunları söylemesi sıkıyorsa ellerimi çözde konuşalım ulan
-HL-Ne istiyorsun benden ?
-B- Acele etme sırası gelince öğreneceksin.
O an dünyada tek bir dilek hakkım olsa ellerimi çözdürürdüm ve adama kafa göz dalardım. Sinir olmuştum bine

Bi gürültü gelmeye başladı. Sonra yerini silah seslerine bıraktı. Başımızdaki adam silahını çekip Esra nın kafasına koydu. Aramızda fazla boşluk yoktu. Silah sesleri yaklaşık yarım saat sürdü herhalde. Adam sabırla bekledi gelmelerini. Silah sesleri yerini \"Temiz!\" Seslerine bırakmıştı.En son kapı açıldı. Gelen Esra nın babasıydı. Arkasında adamları vardı. Adamlarına siz kalın burada dedi.Ve kapıyı kapattı. 4 kişi kalmıştık orada. Esra nın kafasına silah dayayan adam, Esra nın babası, esra ve ben.

-B- Sakın bir delilik yapma Süleyman !
-S- Deliliği siz yaptınız Amca.Ve cezasını da çekeceksiniz. Hepiniz!
-B- indir silahını!
-S- Eğer bir adım daha yaklaşırsan kafasına sıkarım kızının.
-B- Tamam ! Sakin ol sakın öyle bir şey yapma.
Adının Bahri olduğunu öğrendiğim şerefsiz adam bana kaş göz yaptı çaktırmadan. Adamın dikkatını dağıt diyordu herhalde. Kafamı onaylamış gibi yaptım. Yapmaya çalıştım daha doğrusu, anlamıştır herhalde. Biraz beyinsiz ama anlar.
Kendimi önce geriye doğru atıp sandalyeyi düşürdüm. Sandalye düşerken de adama iki ayağımla tekme savurdum.Önce bir el ateş sesi, daha sonra da birkaç el seri seri ateş sesi.Bir şarjör mermi sesi duyuldu.

Sonra birbirimize baktık.Özlemimiz o kadar büyüktü ki bir dağa sığdırmaya çalışsak dağ patlar, etrafa dağılırdı özlemimiz. Ellerimle gel işareti yaptım. Sanki bunu bekliyormuş gibi hemen geldi ve omzuma koydu başını. Sarıldım ona, özlemişim sarılmayı, Kafamı kafasının üstüne koydum. Seviyordum onu, daha büyük ne olabilirdi benim ona sevgimden?
-HL-Özledim seni Esra
-E- Ben de seni çok özledim
Uyuyakalmışız oracıkta. inanın ki beyler çektiğim en rahat uykuydu. Sabah olmuş şehrin sakinliği yerini şehrin telaşına bırakmıştı.O çoktan uyanmış, güzel bir kahvaltı hazırlamıştı bile. Uyandığımı görünce gelip öptü beni. Hala inanasım gelmiyordu hiçbir şeye.Çok olanaksızdı. Bunlar bir yeşilçam filminde bile olamayacak şeylerdi. inanmak istiyordum ama.Hep böyle kalmalıydı dünyam. Zaten kimsem yok bir tek Esram var şu dünyada.Onu da almasınlar benden. Kalktım o masaya doğru giderken arkasından tuttum onu ve öptüm. Severdi böyle yapmamı. Yüzü gülüyordu dünün aksine. Oturduk kahvaltımızı yaptık. Bana gitmesi gereken bir yer olduğunu söyledi.Ben bırakayım dedim bir anlık taşkınlıkla. Olur dedi. Sonra aklıma geldi
-HL-Bırakayım dedim de bende araba yok ki
gülerek yanıtladı
-E- Biliyorum canım.Ben giderim.
masadan kalktı.
-E- Eh ben gideyim artık.
dedi.
-HL- Dur
-E- Noldu?
-HL- Seni seviyorum.
yüzündeki tebessüm bitiriyordu beni içten içe.
-E- Ben de seni seviyorum.
önce salondan çıktı. Sonra da evin kapısı açıldı,bir süre sonra da evden çıkmış olmalı ki kapı örtüldü.O değilde hiç küfür etmedim diyordum kendi kendime ki aklıma şerefsiz babası geldi.Bir güzel sövdüm ona. Artık günlük bir rutin haline gelmişti.

Uyumuşum biraz oracıkta uyandığımda gözlerim acıyordu. Ayağa kalktım ve gözlerimi sildim ellerimle.Şimdi ne yapacaktım, Esra'nın bir suçu yoktu. Kafam her zamanki gibi karışıktı.Ben bunları düşünürken içeri girdiler.
-A-ooo uyuyan prens hazretleri uyanmışsınız sonunda
-B- siz çıkın dışarı
Anlamıyorum bu adamı bu gib konuştuğuda yok ama yalnız kalmak istiyor benle. Birazdan başlar yine yayını gibtiğim etrafımda dönmeye.
-B-Bak hattusalordu
Adama baktım,o da üzgündü biraz
-B-kızım çok zor zamanlar geçirdi.
Biz geçirmedik sanki aptal herif diye düsündüm içimden
-B-intihara kalkıştı birkaç kez.
-A-Ben zaten öldüm ulan o intihara kalkışsa nolacak?
Dedim bir anlık sinirle. Sonra pisman oldum
-A-intihara mı kalkıştı???
-B-Onu amcasının oğluyla evlendirmeye kalktık.
Derin bir off çekti ve
-B-Bileklerini kesti...
-B- Hastaneye son anda yetiştirdik. Neredeyse kan kaybından ölecekti benim yavrum.
Bunları söylerken gözleri doluyordu. Ağlamak üzereydi
Ha bu arada etrafımda dönmüyordu bu sefer.Ona biraz hayret etmiştim.
-HL- Kızını o hale sokan sensin ihtiyar.
ihtiyar ne dıbına koyayım? Ne dedim ben az önce
-B-Biliyorum evlat... malesef biliyorum...
-HL-Beni ne diye getirdiniz buraya
-B-Senden bir ricam olacak.

-E- Aç mısın?
-HL- Kurtlar gibi açım
-E- Gel hadi menemen yaptım otur hadi.
-HL- Bidakka bidakka sen eve nasıl girdin?
-E- Hüsnü abi varya işte o açtı kapıyı sağolsun.
Ulan Hüsnü abi yapılacak şey mi bu dıbına koyayım. Neyse,
-HL-Hadi yiyelim çok açım çok.
Vay be, hayal gibiydi her şey. Sanki uyanacağım her şey bitmiş olacak, biri gelip kaldıracak beni falan.
-E- Noldu, dalıp gittin öylece?
-HL- Hiiç, aklıma bi şey geldi de.
-E- Bak, anlıyorum seni.Her şey bir rüya gibi değil mi?
-E- Biliyorum bence de öyle ama gerçek bunların hepsi.
-HL- Bişey diyim mi?
-E- De
biraz susarım.
-E- Desene hadi çatlatacak mısın beni meraktan?
-HL- Hazır mısın?
-E- Hadi söyle
-HL- Seni seviyorum.
-E- Ben de bi şey diyim mi?
-HL- De
-E- Ben seni daha çok seviyorum.
-HL- Tamam.
Tamam ne lan? Tam bir odunum dıbına koyayım, kız da bozuldu şimdi baksana yüzü düştü. Beynimi gibiyim.
-E- Neyse, benim çıkmam gerek.
-HL- Dur bende geleyim, dikkatli olmakta fayda var.
-E- Korkma, olmaz bidaha öyle bişey.
-HL- Esra, bu hayatta bir tek sen varsın benim için değerli olan. Seni de kaybedersem, ne yapacağımı bilmiyorum.
-HL- Ben de geleyim.
-E- iyi, gel hadi.
El ele tutuşarak indik merdiveni, zemin kata geldik. Hüsnü abiyi gördük, sırıtıyordu yine pis pis ama iyi adamdı.

---Panpalar biraz işlerim var siz rez alın gelince hepinize cevap vereceğim hikaye devam ediyor diye. Tahminen 7 gibi falan gelirim. Hiç şüpheniz olmasın ben başladığım hikayeyi bitiririm. Yarım bırakmam---

Telefonum çaldı. Arayan numara kayıtlı değildi. Telefonu açtım."Baba seni bekliyor" diyip kapattı yüzüme. Babanızı da gibiyim sizi de gibiyim dedim içimden. Gerçi dışımdan deseydim de farketmezdi.
Evinin adresini bile bilmiyordum ki dıbına koyayım.Evi mi vardı bu ipnelerin. Eski püskü bina nerdeydi onu bile hatırlamıyorum. Dağın başıydı. Numarayı aradım ve nereye geleceğim dedim.Sen kapının önüne çık alacaklar seni dedi.Vay anasını satıyım özel şoförümüz de oldu artık. Giyindim ve çıktım kapıya hakkaten de araba vardı.Şoför indi arka kapıyı açtı.Bi işler dönüyordu yine ama hadi bakalım diyip bindim arabaya.Bu sefer farklı bir yere gelmiştik. Daha da eskiydi dıbına koyayım. Ne anlıyorlarsa eski püskü yerlerden. Kıyıp paraya almıyor ipneler yeni bina.Şoför geldik. Dedi ve açtı kapıyı. indim ama gördüğüm hiç bir yüzü tanımıyordum. Daha önce görmüş olsam hatırladım. Korumalar üzerime doğru koştu. Kafamda bir darbe hissettim. Gözlerim karardı, gözümü tekrar açabildiğimde her yer simsiyahtı. Yine bağlamış gözümü şerefsizler.Ama bir dakika niye bağlasınlar ki gözlerimi. Anlaşma yapmamış mıydık?
Gözlerimdeki bez parçasına benzer şeyi çıkardılar.Önümde daha önce görmediğim adamlar duruyordu.
-HL- Niye bağladınız beni?
-Z- Kes lan sesini kes
odaya biri girdi.Siz çıkın dedi. Bunlar hemen çıktılar.

-S- Eee Hattusalordu...
-HL- Siz kimsiniz?
-S- Aa hatırlamadın mı beni?
-S- Bak bu hatırlatır belki.
Diyip vurdu bitane yüzüme.Eli de ağırmış şerefsizin. Neler oluyordu? Sanki en başa sarmış gibiydi her şey.
-S- Bahrinin damadıymışsın demek...
-HL- Bahri kim lan?
-S- Daha kayınpederinin ismini bilmiyor gerizekalı herif.
-S- Esra nın babası diyeyim belki anlarsın he?
-HL- Esra ya bir şey yaptıysanız sizin soyunuzu sopunuzu giberim ulan.
-S- Sağına bak bakalım.
Kafamı çevirip baktım...
Hasgibtir lan.
Esra napıyordu burda?
Hasgibtir.
Kaçırmışlar bizi anlaşılan.
Esra baygındı hala. Onun kafasına bir torba geçirmişlerdi.Bir tek gözleri gözüküyordu.
Neler oluyor burada? Bu adamlar kim ulan? Ben kaderimi gibeyim biliyordum böyle olacağını dıbına koyayım. Vardı bi ipnelik. Farketmiştim zaten. gibiyim böyle işi.

ihtiyarın dedikleri hayatımı değiştirecekti. Hikaye şimdi başlıyordu, sıra bendeydi artık. Acımayacaktım onlara. Hesabı ödeyip çıktım bardan.Eve gittim ve yattım. Uyandığımda kimse yoktu evde, biramı alıp oturdum koltuğa. Ayaklarımı da attım sehpaya, biramı yudumluyorum.O sırada kapı çaldı,tam rahat ediyorum derken illaha bişey olacak dıbına koyayım rahat bırakın bi.

Gittim kapıyı açtım. Hatice teyze gelmişti yine,
-HT-Al evladım kek yaptım, kokmuştur,al ye hadi.
-HL- Sağol Hatice Teyze.
iyi oldu Hatice teyzenin gelmesi, sabah sabah bira çekilmiyor arkadaş. Aldım kekleri, Hatice Teyze ye teşekkür edip kapattım kapıyı. Salona gidip gömdüm hepsini. Telefona mesaj gelmiş.

bugün Ö.Ö. 11:15 : Konuşmamız lazım ben Bahri.

Konuşacaz Bahri. Merak etme konuşacaz, uzun uzun konuşacaz.Ama sen susacaksın, ben konuşacağım. Zamanın geliyor Bahri, yaptıklarının cezasını çekeceksin.

Hikaye yeni başladı Bahri, hemen de son bulmayacak...

Daha fazla dayanamayıp ağlamaya başladım. Yürüdü ve odadan çıktı. Kapıyı da kilitlediler
Delirmiştim. Kafama sıksaydı daha iyiydi. Dizlerim tutmuyordu, kendimi yere attım ve ağlamaya başladım.Şuradan bir çıkayım hepsine yaşattıklarının cezasını verecektim. Peki ya Esra ya neler olmuştu.O ne hissetmişti öğrenince. Nekadar bencil bi heriftim ulan ben diye düşündüm kendi kendime. Kendimi suçladım,ama benim suçum değildi bu.Hepsi... Her şey tamamı babası olacak şerefsizin eseriydi.

---Devam Edecek---

---Sigara molası---

Biraz hırpaladılar beni. Sonra bırakıp gittiler, yürüdüm yine. Durmadan yürüdüm, ihtiyara gitmeye karar verdim. Evet,gidecektim ona ve tavsiye isteyecektim ihtiyardan. Sonunda geldim bara. içeri girdim ve gözlerim ihtiyarı aradı.Her zamanki gibi bir bar taburesinin üstünde oturmuş içiyordu. Yanına gittim ve oturdum.

-HL- Senden tavsiye istemeye geldim ihtiyar
-i- Neler oldu evlat? Yorgun gözüküyorsun.
Her şeyi anlattım ihtiyara. Başından sonuna kadar, her şeyi. içiyorduk beraber, unutmak için içiyorduk. Yaşamamış olmak için...
-i- Anlıyorum evlat, anlıyorum seni...
-HL- Ne yapacağım? Bir şey söyle.
-i- Gel benimle.
ihtiyarı sorgulamadan başladım takip etmeye. Barın arka kapısından çıktık ve bir arabaya bindik. Araba 1957 model bir impalaydı.Ne beklenirdi ki ihtiyardan? Ferrariye binecek değil ya dıbına koyayım.

-HL- Nereye gidiyoruz.
-i- Eve gidiyoruz evlat, sana anlatmam gereken şeyler var.

-HL- Neymiş o rican?
-B- Önünde iki seçenek var
-B- Birincisi ya kızımı mutlu edeceksin
-HL-ikincisi ne?
-B- Ya da gördüğün son surat benimki olur.
Şimdi karşımda iki tane gibik seçenek vardı ikiside birbirinden klişe. Sanki yeşilçam filmi dıbına koyayım
-HL- Kızını mutlu edeceğim ama bir şartım var.
-B- Şart mı?
-HL- Beni serbest bırakacaksınız
-B- Tamam tamam kabul yeter ki mutlu et kızımı.
Elini uzattı bana tokalaşmak için. Tokalaşmadım, bir süre bekledi sonra elini indirdi ve gel benle dedi.
Kapıya doğru yöneldik. Daha sonra binadan çıktık.
Merak etmiştim şu binayı arkamı dönüp bi baktım.
O ne dıbına koyayım cennet mahallesindeki evden halliceydi soktuğumun binası. Daha eski püskü bişey bulamamışlar heralde.
-B- Sakın bana bir oyun oynamaya çalışma
gibtiğimin ihtiyarı en büyük oyunu sen oynadın bana. Neyse dur bakalım senin sıran da gelecek.
Binanın önünde siyah bir araba bekliyordu.Şoför kapıdan indi ve arka kapıyı açtı.
-B- E hadi ne bekliyorsun bin
Arabaya doğru yöneldim.Her şey saçma geliyordu. Daha az önce onların gözünde pisliğin biriydim.Şimdiyse bir soylu gibi davranıyorlardı bana.
Beni evimin orada bıraktılar. Evin önüne de bırakmıyor pekekentler yarım yamalak iş yapıyor.
Binaya girdim.
-KH- Oooo Hattusalordu nerelerdesin
-HL- Sorma Hüsnü abi işlerim vardı.
-KH- Ne işiymiş o bakalım
pis pis sırıtıyordu
-HL- Önemli bişey değil abi
-KH- Peki madem, haydi selametle
Merdivenleri çıkıyordum.Şu merdivenleri çıkmak zulümdü bana çık çık çık çık bitmiyor nasıl merdivense. insan asansör yaptırır dıbına koyayım.
Sonunda varmıştım benim dairenin kapısına. Paspasın üzerinde bir zarf vardı ve üstünde adım yazıyordu...

Öylece sızmışım orada. Uyandığımda çoktan sabah olmuş, güneş doğmuş insanlar sokağa çıkmaya başlamıştı. Telefonumda onlarca cevapsız arama vardı. Ayağa kalktım ve yürümeye devam ettim. Önümde birkaç adam durmuş sanki beni bekliyormuş gibi beni görünce üzerime gelmeye başladılar. Kaçmaya çalıştım, kaçamadım.Yakaladılar beni,

-A- Benim Hattusalordu, hatırlamadın mı?
-HL- Hatırladım.ilk gün kulağıma bişeyler fısıldamıştın.
-A- Evet benim.
-A- Baba çağırıyor gitmemiz lazım.
Babanızı gibeyim. Başıma açmadığı iş kalmadı
-HL- Peki gelelim madem.
Arabaya bindik. Sonunda gelmiştik eski püskü mekana. Buraya girmekten biraz çekiniyordum. Bina çökecekti başımıza dıbına koyayım.Bu sefer her zaman beni karşıladıkları loş oda yerine daha güzel bir odaya zütürdüler. Bahri oturmuş gazete okuyordu.
-A- Getirdik baba
-B- Tamam siz çıkın.
Odadan çıktılar, ulan bunlarada yazık getir zütür odadan çık falan saçma sapan şeyler yapıyorlar.
-B- Gelsene evladım ne ayakta kaldın gel otur
dedi ve oturduğu yerin yanındaki yere eliyle vurdu.
Şerefsize bak kızını kurtardık diye yalakalığa başladı hemen. Nasıl bir gavatsa artık,
-B- Bak evladım, başımıza talihsiz şeyler geldi biliyorum.
-B- Ama nolursun kızımı bırakma.
-B- Onu ilk defa bu kadar mutlu görüyorum.
-HL- Kızını bırakmaya niyetim yok zaten, seviyorum ben onu.
-HL- Diyeceğin başka şey yoksa gidiyorum.
-B- Gidebilirsin.
Yarrama bak gidebileceğimi soran oldu sanki,
Kapıdaki şoförlerden birine beni bırakmasını söyledim.
Bizim mahalleye gelince indim.Eve kadar yürüdüm millet görmesin diye, amma da zahmeti vardı anasını satayım.