Motele doğru yavaş yavaş giderken birden sağımdan biri çarptı bana ve yere düştü. Yaşlı bir adamdı. Onu yerden kaldırarak özür diledim. O da özür diledi ve yoluma devam ettim.

Sonunda motele varabilmiştim. içeri girdim ve oradaki adama sordum ücretleri. Bana kampanyalarının olduğunu ve burada 20 liraya bir hafta kalabileceğimi söyledi. Vay amk kampanyaya bak. Motelde kampanya demek çok da gibimdeydi amk neyse tamam deyip 20 lirayı çıkarıp verdim.

Beni bir odaya zütürdü ve bir anahtar verdi. Hoş geldin Cem abi dedi. Ulan ben adımı söylememiştim amk "adımı nerden biliyorsun lan" diye adamı yakasından tuttum.

hazir partlari attim beyler yazabildigimi atarim bir ya da iki part daha atabilecem bu gece. Yarin hikaye kesin bitiyor. optum binler kalın sağlıcakla

-Cem abi sakin ol. Neyin var. Adını tabiki de biliyorum, buraya hep geliyorsun.
-Bak kardeşim ben hafızamı yitirdim. Kim olduğumu bile zor biliyorum. Benim hakkımda bildiğin her şeyi söyle bana!
-Cem abi gözünü sevim sakin ol söylicem her şeyi bi sakin ol. Abi senin hakkında bildiğim tek şey adın ve buraya sık sık Mustafa abiyle gelirsin o kadarını bilirim.
-Mustafa ne xx mi?
-Yok abi değil. Onun soyadı Arslan.
-Demek Mustafa Arslan ha? Ne zaman gelir o buraya?
-Bilmem abi ama sanırsam 1-2 gün içinde uğraması lazım.
-Buraya gelirse ilk benim haberim olacak, anladın mı?
-Tamam abi ilk sana söylerim.
Deyip gitti. Ulan demek Mustafa Arslan ha vay bin.

Ben de odama girip biraz uzandım ve bütün bunları düşünmeye başladım. Ben kimim? Hayatımı kim mahvetti? Gibi binlerce soru vardı aklımda. Bütün bunları düşünürken uyuya kalmışım.

Güneşin yüzüme vurmasıyla uyandım. Kalktım ki sağ kaburgam ağrıyor. Üzerine bastıkça ağarıyordu. Ben de sebebini merak ederek elimi hırkanın cebine attım ki elime küçük bir taş ilişti. Çıkarınca taş olmadığını farkettim. Küçük bir elektronik cihazdı bu. Yani üzerindeki ışıklardan anlayabildiğim kadarıyla. Biri beni mi takip ediyordu?? Bu da neyin nesiydi amk şimdi. Sonradan hemşirenin hırkayı verdiğini hatırlayınca öfkelendim.. de hemşire niye beni takip etmek istesin!?

Bu işin ucunda bana çarpan o yaşlı adamın olabileceğini düşündüm. Ben de aceleyle motel çalışanı adamın yanına koştum. Resepsiyonun arkasındaki odada olduğunu tahmin ederek içeri girdim. Tahminim de doğruydu. Adam orada oturmuş sigara içiyordu. Beni görünce üzerine gerginlik hakim oldu.

Buyur Cem abi dedi. Ben ayakta duruyordum o ise karşıdaki koltukta oturuyordu.
-Umarım rahatsız etmemişimdir seni. Adın ne bu arada?
-Aa.. Ahmet abi. Adım Ahmet. Gel otur abi
-Yok ben böyle iyiyim. Şimdi sana bir şey sorucam. O Mustafa Arslan'ı tarif etsene.
-Aa.. abi oo.. o 50"li yaşlarda tahminimce. Beyaz saçlı 1.65 boylarında beyaz tenli bir adam.

"Vay amk bunun tarif ettiği adam bana çarpan adama çok benziyor." diye düşünürken kafama bir darbe aldığımı hatırlıyorum.

Gözümü açtığımda moteldeki odamdaydım. Bir sandalyeye bağlıydım. Karşımda da bana çarpan o yaşlı adam.
-Lan huur çocuğu kimsin lan sen? Ne istiyosun lan benden?
-Düzgün konuş ağzını giberim senin. Benimle konuşurken bana 'baba' diyceksin anladın mı?
-Ne diyosun lan amk ne babası ne istiyosun lan bin?
Dediğim gibi ağzıma bir yumruk indirdi.
-Adam gibi konuş lan!
Ben ağlamaya başladım. O konuşmaya devam etti.
-Seni 4 yıl önce kazadan ben kurtardım. Ambulans benim sayemde geldi oraya. Yoksa sen de arkadaşların gibi ölmüştün.
-Arkadaşlarımı, daha doğrusu beni nerden tanıyosun sen?
-Hahahaha sen benim kim olduğumu unutmuşsun yiğidim. Bana Mustafa Arslan derler koçum. Ben seni o gün kurtardım. Sonra hastaneden de ben aldım. Yuvama sığındın. Ama sen kim olduğunu bile bilemeyecek haldeydin. Ben seni hayata bağladım. Sana sahip çıktım lan. Ama sen? Sen 4 yıl boyunca sıkıntı çıkarmadın. Arada bir şeyler hatırlıyordun ama onda da uyuşturucu verdim. Sen sadece benim oğlum oldun.
-Lan dıbına koduğum niye beni öldürmeye çalıştın o zaman?
Ağzıma bir yumruk daha indirip devam etti bin
-Sen şerefsiz benim kızıma yan gözle baktın. Ben sana kıyamadım. istesem dövdürerek öldürürdüm. Ben seni sadece serbest bıraktım. Ama sen mal olduğun için günlerce bir şey yememişsin. Ölümün kıyısındayken hastanenin çevresinde seni bulmuşlar.

beyler en uzun partı da attim bu gelişme fasliydi sonuç faslina dogru yol alicaz beraber. Yarin öğlen hikayeyi insallah bitiricem. kalın sağlıcakla

-Abi ben ne yaptığımın farkında bile değildim. Affet beni!
-Tamam oğlum ben seni affettim bile.
Deyip sarıldı bana
-Beni çözmeyecek misin?
-Çözim oğlumu hemen.
Diye çözdü beni. Sonra tekrar sarıldı. Ben sadece öylece duruyordum. Kolunu omzuma atarak yürümeye başladı. Ben de gittim onunla. Motelin dışındaki bir arabaya bindik ve sürmeye başladı.

Bizi galiba 'eve' zütürüyordu. Ben mutluydum ama bir o kadar da sinirli. Ondan intikam almak istiyordum ama doğru zamanı bulmam gerekti.

Eve vardık ve yukarı çıktık. içerde bir kız vardı. Sanırım onun kızıydı. Hoş geldiniz deyip babasına sarıldı benim de elimi sıktı. Yemek hazırlatmış, onu yedik. Sonra bana:
-Cem, oğlum. Al bu evinin adresi. Kız arkadaşın seni bekler. Fazla bekletme. Deyip beni kapıya çağırdı. Orada bana bir tabanca çıkarıp verdi lazım olur diye.
-Baba ne bu? Gerek yok böyle bir şeye.
-Oğlum yanında dursun. Lazım olur hiç belli olmaz.

Ben silaha baktım. Mermisi vardı. Kullanılabilir durumdaydı. Anında hiç düşünmeden silahı ona yönelterek tetiği çektim. Gözümün önünde alnı patladı, her yer kan oldu. Kızı bağırarak koşuyordu ki ona da ateş ettim. Onun göğsünden vurmuştum. Yanına gidip nabzını yokladım, daha yaşıyordu. Bir tane de kafasına sıktım. Artık intikamımı almıştım. Şimdi ne yapacaktım??

Bu bin Mustafa'nın cebini yokladım. Araba anahtarını ve cüzdanını aldım. Belindeki tabancayı da almayı unutmadım.

Arabaya binip verdiği adrese gittim. Buraları bir yerden hatırlıyorum. Koşarak ikinci kata çıktım. işte oradaydım. Evim..

Kapıyı çaldım çaldım açan yok. Çalmaya devam ettim ve sonunda kapı açıldı. Karşımda tanıdık bir çift göz. Bunlar benim 'meleğim'in. Ben mutluydum ama o pek sevinmişe benzemiyordu. Tam ona sarılmaya çalışırken kapı tam açıldı ve karşımda yarı çıplak bi lavuk vardı. Ben olayı anlamaya çalışırken "ne var birader?" dedi lavukcuk. O an ki sinirle adama önce bir yumruk attım sonra silahımı çekip adamı vurdum. Benim evimde "ne var" demek ha?

Kız ağlıyordu ama nafile ona da iki tokat attım o ise ağlayarak özür diliyordu. Çok fazla şey yaşamıştım onun da canına oracıkta kıydım.

Şimdi size soruyorum beyler bunca şeyin içinden nasıl kurtulurum? 4 yılım geri gelmeyecek ama bir kurşunla 40 yılımı sıfırlarım. Hangisini yapmalıyım??