bir kadın olarak size kadınları anlatayım

şu huur ablanız napa valley'deki bütün vineryleri gözü kapalı bilir, hangi yılın hangi şarabının en lezzetli ve dolgun olduğunu bilir. (Google search: usa napa valley)

rakının kültürü yoktur. türkler rakıyı efkarlanmak için içer.

şaraptan bahsederken... meze olmaz dedim ama bence dry>sek şarabın tek mezesi taleggio peyniridir. ilave olarak peynirin gerçek tadı oda sıcaklığında anlaşılır. öyle dolaptan çıkar peynir ye olmaz, peynir mayası üzülür.

taleggio yu izmirde bulamadım. belki istanbulda ankarada vardır. bilemem.

şayet alkolden (adı ne olursa olsun) gerçek tat almak isterseniz asla birlikte sigara içmeyin. sigara dumanı dildeki sinir uçlarını öldürür, alkolün, özellikle şarabın tadına varılmaz. hele hele orhan gencebayla sakın alkol almayın, hem diliniz, hem beyniniz nötrleşir.

3. olaya geliyorum.

kadın sicim teorisi gibidir. kadın higgs bozonudur, sadece uzmanı anlar. siz gariplerim abazanlığınızı erkeklik gücü, kadını ise ortası delik et parçası olarak düşünüyorsunuz ve kadının gerçek tadını asla anlayamıyorsunuz.

3. olaydaki kadın kahramanımız aşık olarak evlenen bir kadın. ultra güzel bir kadın ama çok muhafazakar bir aileden geliyor. dediğine göre gerdek gecesi yatak çarşaf kan olmuş, kocası buna çok sevinmiş. (erkekler vampir mi de kandan hoşlanır anlayamadım hala) muhteşem bir düğün. koca çok zengin. armatör bi aileden. boğazda yalıları falan var. high society bi şey.

devam edecek...

evlendikten sonra koca 180 derece değişiyor. evlenmeden önceki o mazbut, sevecen, anlayışlı koca birdenbire çok kıskanç ve çekilmez hale geliyor. kadının her giydiğine, makyajına hareketlerine, kimlerle arkadaşlık etmesine vs karışıyor. kadın şaşkın. sanki eski adam gitmiş bu adam yeni, kocasını tanıyamıyor. evliliklerinin 4. ayında kadın kocasından ilk dayağını yiyor ki kadını bekarlığında anası babası kimseler fıske vurmamış. kadın ya sabır diyor, kocam değişecek, onun huyuna suyuna gidiyor. gene olmuyor. adam bi gün sarhoş, kadının bütün topuklu ayakkabılarını kırıyor, kesiyor, çöpe atıyor. aralarında eks de kalmıyor, zira kadını döven erkek artık çekilmezdir, iticidir. arada sırada kocası ile birlikte oluyor ama kadın -kendi deyimiyle- tavanı seyrediyor, zevk almış gibi rol yapıyor...

devam edecek.

uzun lafın kısası... bu mazbut ve muhafazakar kadının evine günün birinde musluk tamircisi geliyor. kadın evde yalnız. o an dedi... her şey değişti gözümde. mekan zaman her şey... kadın yatak odasına gidiyor, en ciksi kıyafetini giyiyor ve tamirciye kocasının yatağında bir güzel veriyor, kendini bi güzel çat çut gibtiriyor. bana bunları anlatırken gözlerinin içine baktım, vücut dilini okumaya çalıştım. muhafazakar üzüntüsü, kocasını aldatma paranoyası ve derdi hiç yoktu. "kocamın eli var, beni dövdü. ben de onu amımla dövdüm, ama garibimin haberi yok. amımla kocamdan intikam aldım" dedi.

bütün kadınlar bunları bana niçin anlattı dersiniz. zira hiçbirini yargılamadım. hiç birine "vay huur, kocanı otel odasında, kocanın yatağında nasıl aldattın kevaşe" demedim.

köşeye sıkıştırılan zavallı kedi bile son hamle olarak sıkıştıranın yüzünü elini tırmalar. kadınları köşeye sıkıştırırsanız kadını gibiştirirsiniz.

daha çok case study var kadınlar üzerine.

kadının amı içe doğrudur, deliktir, karanlıktır, gizemlidir. afedersiniz yarak ise bildiğiniz yarak, her şeyiyle ortada, gizlisi saklısı yok. açık ve net. bu tanrının erkeğe verdiği en büyük cezadır. yarak insanlığın en belalı anatomik teröristidir. her şeyi kırar, bozar, keser, varolan sevgiyi yok eder.

işte böyle beyler...

yorumlarınızı merak ediyorum.

uzun yıllar amerikada yaşadım. bu amk türkiyesini bırakıp gene abd ye gidecem ve bi daha şizofren türkiyeye gelmeyecem. zaten beni buraya bağlayan bir şey yok.

türkiyede bildiğim duyduğum kadınların kocasını sevgilisini aldatma olayları amerikada hiç yok kadar az. kadın evlenir, o taraklarda ve yaraklarda artık işi olmaz. ama türk kadını (ki çoğu tvlerde dizi karakterleridir) hep rol keser. evlenmeyen kıza huur derler, patlak derler, dul kadına kasap çengelindeki et gözüyle bakarlar. ve kadın camoka gibi intikdıbını amıyla alır.

zaten bir türk kadınının amından başka nesi var ki?

@161 benim nasıl bir kadın olduğumu gidin amsevere sorun. reelde beni gördüğünde gözlerini meme çatalımdan ayırmamış şaşı olmuştu. ahahahahahahahah

kadınlar sizin hayalinizde yarattığınız kadın tipinden çok farklı bi yaratıktır. siz devekuşları erkeklik ezikliği içinde kadınları ya huur ya melek görmeye alışmışsınızdır. yok adı ceren olan kızlar huurdur yok gece sözlüğe giren kız huurdur.

asıl huur olan sizsiniz ama sizde bunu anlayacak beyin nerde amk.

şimdi ben size "kadın melektir, ayaklarının altında cennet vardır" desem inanacaksınız de mi. ama doğru değil işte.

devekuşlarının evrim geçirmiş hali türk erkeğidir. bunun ters önermesi de doğrudur.

Darwin haklı beyler...

@169 yamyam dedin aklıma bir fıkra geldi

bir grup bilim adamı yamyamları araştırmak için afrikaya giderler. bir köye gelirler ve yerlilere "burada yamyam var mı" diye sorarlar. oradakiler "vardı ama şimdi yoklar. en sonuncu yamyamı biz yedik" derler.

şunu da anlayamıyorum. türk erkeğinin bam teline basan kadın ya huurdur, ya kezbandır ya kevaşedir. ve bu yargılamayı yapan bütün erkekler de haklı ve hala erkektir. lan nasıl bir mantık bu a amıklar.

şarap sarhoşluğu çok asil bir duygu. sanki allahın, yaratılışın, dinlerin, varoluşun sırrı çözülecekmiş gibi oluyor.

son kadehimi sözlüğün bütün devekuşları şerefine kaldırıyorum.

hayatı boyunca ciks tecrübesinin %98'i 31 olan bir türk erkeği nasıl oluyorda kadını tanıyor hayret valla. lan ben kadın halimle başta kendimi ve diğer kadınları anlayamıyorum. helal olsun size

@179 tipik bir türk erkeği örneği... bam teline dokunup gerçeklerden bahsedince tek lafı "gibtir git buradan" olur. bu aslında sizin yenilginiz, amcığın zaferidir...

@182 nisa suresi 34. ayetteki gibi mi panpa? if so, ben "gaflet" uykusuna devam edeyim.

kafam bi milyon. bu anlarımda nusrat ali fatih khan dinlerim. sufi müzik yapar. ölmeden önce dinleyin bu adamı. rahmetlidir kendisi. müziği ile Pakistan Hindistan savaşını engellemiş bir müzisyendir. serdar ortacın karabiberim, masumiyet müzesine benzemez, adamın beynini değiştirir. indirin dinleyin.