1. 29.
    0
    ya 2. kişinin ağzından yazılan kitapları okuyamıyorum.. ana karakterin ağzından yazılınca daha bi güzel etkileyici oluyor..

    önce ağzına bıçağı soktum.. damağını yardım ve yüzüme sıçrayan kanla dehşete kapıldım vs. gibi
    ···
  2. 28.
    0
    kimse okumayınca devam ettirmedim bende.
    ···
  3. 27.
    0
    niye devam etmiyosun anasını gibtiğimin antipatiği
    ···
  4. 26.
    0
    kimse okumuyor mu lan?
    ···
  5. 25.
    0
    yasin demir..

    geçen sene mart ayında öldürdüğü huur çocuğu.
    en çok öldürmek istediği kişi oydu. tek takıntısı belki de. geçmişinden geleceğine taşan tek kişi, tek varlık, tek gerçek.
    aziz'i tanıyordu. bu bile onu öldürmek için geçerli bir sebepti. hatta onu değil ailesini biliyordu yasin. ikaz etmişti onu ama dinlememişti yasin. aklı sıra gücün kendinde olduğunu düşünüyordu, kontrolü elinde sanıyordu, istediğini alacağını düşünüyordu.
    ama sonuç ne oldu? şehir çöplüğünde boynu kesilmiş, çenesine saplanmış bir bıçakla bulundu.
    evet yasin demiri tanıyordu ama bunu söylemek işine gelir miydi?
    amcası ölümden dönen aziz olarak değil de suçlu hakkında bilgi edinmeye çalışan adli pgibolog gibi davranmaya başladı.

    oyun başlıyordu işte.
    ···
  6. 24.
    0
    ileride ki boş odaya girdiler, personellerin dinlenmek kullandığı odaydı. " oturun lütfen, kısa bir sohbet edip gideceğiz zaten." dedi komiser. koltuklardan birine çöktü. komiser tam karşısına oturdu, yardımcısı olduğunu düşündüğü genç pencereye doğru gidip sırtını pervaza dayayıp beklemeye başladı. " bu genç, yardımcım ahmet. daha önce ki konuşmamızda yoktu yanımda. her neyse konumuza dönelim. amcanız konusunda size sormak istediğim bir kaç şey var." dedi komiser. "tabi ki sorun lütfen." derken avuç içlerinin terlemeye başladığını hissetti. "öncelikle yasin demir adında birini tanıyor musunuz?"
    işte bunu beklemiyordu..
    ···
  7. 23.
    0
    devam edeceğim..
    ···
  8. 22.
    +1
    odadan dışarı çıktı. koridorda ki bekleme sandalyelerinden birine çöktü yine. on dakika sonra koridorun başında komiser eşref yanında bir adamla görüldü. genç bir çocuktu. yardımcısıdır diye düşündü. ayağa kalktı. komiser eşref geldiğinde soğuk bir gülümseme ile elini sıktı. "tekrar geçmiş olsun aziz bey, amcanızın durumunda bir gelişme var mı?" dedi. "hala aynı durumu, uyuyor. kendine gelmesini bekliyorum." dedi. komiser koridorun uç tarafını göstererek "buyrun isterseniz oradaki boş odada konuşalım, sormamız gereken bazı sorular var" dedi. gösterilen odaya giderken içinden nöbet geçirmemek için dua ediyordu. nöbet geçirirse işler karışabilirdi.
    ···
  9. 21.
    +1
    reserved
    ···
  10. 20.
    +1
    polisleri beklerken odanın içinde volta atmaya başladı. artan siniri yüzünden düşünmesi zorlaşıyordu. eşref komiser geliyoruz demişti. geçen sefer karşılaştıklarında tek başınaydı, her hangi bir ekip ya da yardımcı komiser yoktu. demek ki bu bi sorgu olacaktı. amcasını bulan hastaneye getiren oydu. soru sorması doğaldı. ama dikkatini asıl çeken komiserin geleceğini söylemek için onu aramasıydı. rahatlıkla haber vermeden gelip odaya girebilirdi. sonuçta soruşturma ona verilmiş olmalıydı. bunu yapmasının nedeni onu kontrol etmekti. polislerle çalışmıştı. karşıdaki kişi hakkında şüpheleri varsa kontrol amaçlı böyle şeyler yapabilirlerdi. yaptıklarını öğrenmelerine imkan yoktu. dosyalar kapanmıştı çünkü. hiçbir şüpheye mahal yoktu. ama düşüncelerinin arasına karışmış bir "acaba" içini kemirmeye başladı. o an elinin titrediğini hissetti.
    ···
  11. 19.
    +1
    anlat oç dinlemedeyim
    ···
  12. 18.
    +1
    reserved
    ···
  13. 17.
    +1
    yaz bin burdayız
    ···
  14. 16.
    +1
    beklerken telefonu çaldı. numara kayıtlı değildi ama tanıdı. amcasını hastaneye getirdiğinde onunla konuşan komiser eşrefti. açtı telefonu; "buyrun komiserim". bir duraksama sonrasında gür sesiyle komiser cevap verdi; "merhaba aziz bey, amcanızın kendine geldiğini duydum, haber vereceğinizi söylemiştiniz?" haklıydı ama polisten önce kendisi konuşmalıydı amcasıyla "evet evet kendine geldi ama uyuyor şu anda ben dahi konuşamadım. uyandığında haber verecektim size." dedi. "anlıyorum. zaten sizinle de konuşamadık. şimdi hastaneye geliyoruz size de bir kaç sorum var. amcanız kendine geldiğinde onunla da konuşuruz." dedi komiser. "tamam bekliyorum eşref bey" dedi. komiser hiç bir şey demeden kapattı telefonu. tekrar sinirlendiğini, içindeki öfkenin harekete geçtiğini hissetti. polisler gelmeden amcasının uyanması tek şansıydı.
    ···
  15. 15.
    +1
    adam ağır şizofren
    ···
  16. 14.
    +1
    yaklaşık bir saat sonra amcasının yanında odadaydı. refakatçi koltuklarından birinde sessizce oturmuş amcasının nefes alışverişini izliyordu. kolunda yargı ve dikiş izleri vardı. kafası sargı içindeydi. o kadar çok kan kaybetmişti ki teni soluk bir hal almıştı. nefes alışı hırıltılıydı. bir an önce uyanmasını istiyordu. kimin yaptığını öğrenmeliydi. sessizce oturup beklemeye devam etti.
    ···
  17. 13.
    +1
    bir kaç saat orada kalıp kendiyle bir iç hesaplaşmaya girmişti. hemşirenin sesiyle irkildi. kadın amcasının kendine geldiğini söylüyordu. "onu görebilir miyim peki?" dedi hemen. kadın odaya alındığında yanında kalabileceğini ama konuşturmaması, yormaması gerektiğini söyledi. hemen kabul etti bunu.
    ···
  18. 12.
    +1
    amcası her zaman sakin bir hayat yaşamıştı. 6 yıl önce yaptığı işi bırakmıştı. emekli maaşı ve birikimlerini kullanarak oturduğu semtte kitap-kafe açmıştı. çeşitli kitapların bulunduğu kütüphanenin olduğu bir kafe. insanlar kitap okumaya veya arka bahçeye oturup sohbet etmeye geliyorlardı. pek bir getirisi yoktu. kitabı okumaya başlarken 5 lira veriyor ardından kitap bitene kadar sadece içeceklere para ödüyordunuz. herhangi bir düşmanı ya da kavgalı olduğu biri yoktu. evden hiçbir şey eksilmediği için hırsızlık olmadığı belliydi. bunda başka bir iş vardı ve biliyordu ki sorumlusu aslında kendisiydi.
    ···
  19. 11.
    +1
    oturduğu yerden kalkıp kantinden çıktı. asansörü kullanmadı bu sefer merdivenlerden yukarı çıktı. amcasının kaldığı kata geldi. hala kendine gelmemişti amcası. koridorda bekleme sandalyelerinden birine çöktü. acaba kim yapmıştı bunu amcasına, bulup işini bitirmek istiyordu. hayatı boyunca dua etmemişti ama şimdi amcasının kendine gelmesi için dua ediyordu. amcasını bulduğu andaki görüntü aklından çıkmıyordu;

    eve girdiğinde amcası kanlar içinde hemen giriş koridorunda yatıyordu. kafasından akan kan, yere akıp göl oluşturmuştu. sol kolu baştan sona kegib içindeydi. nabzı çok düşüktü hemen ambulans çağırmış hastaneye getirmişlerdi. doktor durumunun pek iyi olmadığı söylemiş. kafası ve kolu dışında göğüs bölgesinde kegibler vardı. sağ ayak bileği kırılmıştı. ayrıca vücudunun çeşitli yerinde morluklar ve çürükler vardı.
    ···
  20. 10.
    0
    amcası çok sinirlenmişti ama yine de gerekli işlemleri yapıp vekaletini üstüne alacaktı. buna sevinmişti işte. amcası eğitimine, gelişimine çok önem vermiş ve her daim yardımcı olmuştu. çok şey öğretmişti ona. hatta adını değiştirmek istediğinde yeni ismini o vermişti; aziz. herkes çok sessiz, yumuşak huylu bir adam olarak görüyordu ama hayatında tanıdığı en güçlü adamdı. fiziksel olarak değil ama zihinsel olarak çok güçlüydü. zekiydi. düşünme yöntemleri muhteşemdi, her zaman amcasını örnek almıştı aziz. şimdi kendisi 36 yaşına gelmişti. amcası da yukarıda hastane odasında ölümü bekliyordu.
    ···