şizofren lan bu

Bu sefer kargoyu adam akıllı zütürdüm teslim ettim aq. içimden öyle geldi. Binadan çıktım. Yürürken duvarın dibindeki çalılıkların arasından bi viyaklama geldi. Gittim baktım yavru bir kedi. " ayyy hemen sahiplenelim " dedikten sonra yavru kedinin anasının yemek aradığı için etrafta olmadığını düşünmeden yavruyu organ mafyası gibi kaçırdım. Sonra aklıma deniz geldi. Bakkaldan süt aldım. Doğru denize gittim. Neyse apartmanın kapısı açıktı. Hızla yukarı çıktım denizin kapısını çaldım. Açtı. " Yine mi sen dıbına koyim. Tam kurtuldum diyorum geri geliyorsun " dedi. Sanırım bıktı benden. Ama şimdi çok etkileyecektim onu. Kediyi gösterdim. " Bunun annesi yokmuş sen olsana annesi " dedim. " Ya napıyorsun Salak. Yemek arıyordur annesi öldürecen kediyi be " dedi. Annesi yok diye ısrar ettim. Aldı kediyi. Seviyormuş kedileri zaten. Kapıyı kapatıyordu araya ayağımı koydum. " Benim her tarafım deniz lan! " şeklinde bağırdım. Sapık mısın be gibtir git dedi. Moralim bozuldu. Bir de sapık olmadığımı kanıtlamak için tamam dedim. çektim ayağımı arkamdan kapıyı kapattı. Bende şirkete geri döndüm.

Moralim bozulduğu için şirketten bir paket aldım. Koşmaya başladım. Adresin olduğun binanın kapısına yine koşarak sobe yaptım. Soluklandıktan sonra bağıra bildiğim kadar bağırdım " dıbına koyim! " sonra kargo bekleyen dairenin ziline peş peşe 5 kere bastım ve paket elimde şirkete koşmaya başladım. Adam peşimden halama kadar sövdü. Şirkete Girdiğimde yaşlı adamın biri bağırıyordu. " Allah belanızı versin! Nasıl bulamıyonuz kargomu! 4 haftadır kargo bekliyorum huur Çocukları! Sizi şikayet Edicem ulan! " elimdeki paketi amcaya uzattım. " ben buldum amca al " dedim. Aldı gitti amk.

Ertesi gün ceplerime bir sürü " sizi Evde bulamadık " stickerı koydum. Denizin evinin önüne gidip stickerlarla kocaman " deniz " yazdım. Sonra da birkaç kere " deniz " diye bağırdım. Balkonuna çıktı. " Oha Olm napıyorsun amk " dedi. " seni seviyom " diye bağırdım. O an fark ettim. Yan dairedeki yaşlı teyze ve 3. Kattaki muşmula suratlı herif bana ve denize bakıyordu. Ama giblemedim onları. Çünkü deniz bana güldü. ilk defa hoşuna gittiği için gülmüştü. Gülünce daha şirin olmuştu. " Gece dışarıya çıkalım mı? " diye sordum. Olmaz dedi. Kediyle ilgilenmesi lazımmış.

Elimde Paket Adrese gittim. Ama binayı beğenmediğim için karşışındaki binaya gittim. iki kız çocuğu konuşuyorlardı. Kargo alıcısının adını söyleyip bu binada mı yaşıyor dedim. " Hayır O karşıdaki binada " dediler. Teşekkür ettim. Şirkete geri döndüm. şirkette canel oturuyordu. " hacı bunu geri gönderelim " dedim. neden diye sordu. binlik dedim. güldük. tamam dedi. paketi geri gönderdik.

Yeni bir gün! Evet! Bugün binliklerimin doruklarındayım! Elimde paket apartmanın önünde koşmaya hazırlanmak. Zile bastıktan sonra "balkona gel diye bağırmak! Koşarak Uzaklaşmak! Ebemi gibecekmiş. Bulsam ben giberim mk

Stickerleri yine cebime doldurdum. Kolumun altına da bir paket aldım. Yolda giderken bir durağa bıraktım. Belki geri dönerken Şüpheli paket olarak ihbar ettiklerini ve polislerin insanları uzaklaştırdığını görürüm. Neyse. Bir mahalleye geldim. Her binanın kapısına sırayla " geldik evde bulamadık " stickerı yapıştırdım. Böyle eğlenmeye devam ederken bir amca durdurdu beni. " Ne O? Napıyorsun? " diye sordu. " Amca ptt kargo herkese hediye dağıtıyor " dedim. " ne hediyesi " dedi. " valla kutudan ne çıkarsa şansına " dedim. Bastonu attı koşa koşa gitti oç. Fakir herhalde. Cebimdenki Stickerlar bitene kadar oraya buraya yapıştırmaya devam ettim. Sonra şirkete geri döndüm. Telefonun başında oturan arkadaş beni görünce gülümsedi. " Amcayı sen mi gönderdin Ruh Hastası " dedi. " Evet verdin mi bare birşey " dedim. " vermedim " dedi. " sende az bin değilsin " dedim. Kahkaha attık.

Can sıkıntısından Telefon başında oturan arkadaşla Futbol oynadık. Top tabikide Paketin biriydi. Son kez vurduğumda kutu açıldı ve Bardağın kırık parçaları etrafa saçıldı. Hagibtir ya tepkisi verdikten sonra bardağın parçalarını tekrar kutuya koyup paketledik.

Canım sıkıldı. Deniz'e Gittim. Binanın kapısı yine açıktı. Çıktım yukarı zili çaldım. Açtı kapıyı. " kargonuz var. Kalbimi gereken adrese getirdim " dedim. Güldü. " olm çok şekersin amk " dedi. " Bu gece için yemeğe çıkalım " dedim. Kalbim küt küt atıyordu. Gözlerini kısarak güldü. " Kedi ne Olacak? " dedi. " Ya bir saat be Deniz. Söz bir saatten fazla olmayacak Dedim. Kabul etti. Gece Birlikte yemeğe çıktık. Kızı Kebap Salonuna zütürdüm amk. Param buna yetiyordu. Biraz utanıyordum ama kız yanımda olduğu için mutluydum. " Buraya mı getirdin beni? " dedi. Ben iyice ezildim karşısında. Sonra güldü ve Lahmacun istedi. Afiyetle ve yüzünde kocaman bir gülümsemeyle Yedi. O gece aklımı aldı yine.

devam panpa

hadi yaz yaz belli işin gücün yok, sen de yazmak istiyosun biliyorum

rezerved

devam et amk

--spoiler--

--spoiler--

--spoiler--

--spoiler--

--spoiler--

--spoiler--

--spoiler--

--spoiler--

Kırılan bardağın bir köşeye koymuştuk. Onun sahibi aradı. Kargom nerde dedi. Getiriyorum dedim. Paketi aldım adrese gittim. Adamın paketi açmasını beklemeden gidecektim ama tutturdu. Önce paketi açcam diye. "Ya bi gibtir git işim var aq" dedim. Kolumu adamdan kurtardım. binadan çıkarken adam pencerede beni nasıl gibeceğini anlatıyordu. "yuh amk gay mısın?" Dedim. Anlatmaya devam etti. " Enişte ben kızlardan hoşlanıyorum. Hem sevgilim var " dedim. Baktım susmuyor. Yürümeye devam ettim. En son beni işten attıracağını söyledi.

Akşam altı işten çıktım. Deniz aradı ( yemeğe çıktıktan sonra telefonlarımızı almıştık. ) Kedi ölmüş. Ağlıyordu. Kıyamadım. Evine gittim. Kapıyı açmasıyla bana sarılması bir oldu. Kızı iki saat teselli ettikten sonra evime gittim.

Sabah 10 da falan genç bir adam " Kargom nerde lan! " diye bağırarak içeriye girdi. Ananın amında demek istedim ama beni dövme olabilitesi vardı. Kaslı hanzo. Telefona bakan arkadaş " adınızı soyadınızı alayım. " dedi. Adam verdi. Yarım saat adamın kargosunu aradılar. Ama bulamadılar. Çünkü çaktırmadan kargoyu benim çekmeceye koydum. Sen iş yerimi bas bağır haa. Al sana hanzo. Kargoda Küçücük birseydi amk. Bunu için yaygara mı koparılır. Arkadaşlar bulamayınca adam " şikayet edicem sizi dedi. " Etse nolcak amk bi tak olmuyo. O gittikten sonra kargoyu çıkardım. Geri gönderecektim.

Not: O değilde yıl oluyor 2015 hala küfürü kötü birşey sanan var.

Telefonun başındaki arkadaş ( bu arada arada Adını söylememişim: Emin. ) tuvalete gitti. O sırada telefon çaldı açtım. Adam kendini tanıttı. Herkes gibi kargosunun nerde olduğunu öğrenmek istiyordu. " Sistemimizde bir arıza var o yüzden şuan göremiyoruz " diye yalan söyledim. teşekkür edip kapattı.

Bir adam içeriye girdi. Sevgilisine donunu gönderecekmiş amk. Ağzımdan " abi sapık mısınız? " çıktı. Sevgilisi istiyormuş. " Yalnız o kızın yollu olabilitesi var karşim " dedim. " Nasıl yani? " diyince " Belki tek donunu istediği kişi değilsin? Belki evinde milletin don koleksiyonunu yapıyor? Bu oytun'un, Şunlar Sertan'ın diye ayırıyor? Oww dostum. Oytun nasıl oyuyodur senin manitayı " dememle birlikte adam sidikli donunu Köşeye fırlattı ve telefonunu cebinden çıkararak dışarıya fırladı. dıbına kodumun Malı. Emin kardeş Kahkaha attı. " ulan Jeruu ne adamsın. " bende ona dönüp " Daha bitmedi " dedim.

adamın donunu paketleyip rastgele bir adrese gittim. Kapıyı bir amca açtı. " Amca sana Kargo var. " dedim. " Heaa!? Kimden!? " dedi. Bende " Açınca görürsün Kimden Olduğunu " dedim. Paketi amcaya Verdim. Aşağıya indim penceresinin altında bekliyorum. Amca ya uzun sürdü biraz. En sonunda çıktı pencereye. Benim Joker Gibi sırıttığımı görünce anladı mevzuyu. Donu Bana doğru attı. Yana çekildim üzerime düşmesin diye. " Namussuz! Edepsiz! Terbiyesiz! " ohooo amcadan küfür yiyemeyecez anlaşılan. neyse yürü git. Hadi.