/i/Başıma Geldi

Hayatta başınıza gelenlerden ibaret değil midir?
  1. 101.
    0
    Rezerve
    ···
  2. 102.
    0
    Paragraf koy arada gözümü gibdin bin kurusu
    ···
  3. 103.
    0
    Hadi panpa yaz artık
    ···
  4. 104.
    0
    hadi reis
    ···
  5. 105.
    0
    re z alam okurum 5
    ···
  6. 106.
    0
    Rezervuar
    ···
  7. 107.
    +14
    yaklaşık bi yarım saat sonra kızlar ve kato gitti, biz de 2 bira açıp havuz kenarına oturduk mikoyla. benimle açık açık konuştu. senin de bizimle olmanı istiyoruz.
    bize cesur ve güvenilir adamlar lazım tarzında şeyler söyledi. siz kimsiniz diye sorduğumda bunu sana anlatmaktan çok göstermek istiyorum, yaşayarak anlamanı istiyorum diye karşılık verdi. 3-4 gece bizimle takıl hoşuna gitmezse basıp gidersin, özgürsün dedi.
    zaten bunalımdaydım, hayatım karma karışıktı. son senesinde okulunu bırakmış,
    ailesiyle biraz sorunları olan şu 2 haftalık tatili bittikten sonra ne tak yiyeceğini bilmeyen biriydim, miko bunları söylerken. fazla detay sormadan (biliyordum çünkü net cevaplar vermiceğini, yaşayarak gör cevabını alcaktım yine) kabul ettim. zaten yapacak bi şeyim yoktu. ne iş ne okul ne herhangi bir sorumluluk.
    kafamı dağıtmaya yardımı da olur belki diye diretmedim. bu gece eve gitmem gerektiğini her şeyimin evde kaldığını merak etmemeleri için ailemi ve 1-2 arkadaşı aramam gerektiğini söyleyip yarın buluşabileceğimizi söyledim. kabul ettikten sonra 5 dk müsade isteyip yukarı çıktı ve güzel bir takım + elinde poşetle geri döndü.
    bu poşet düşünmende yardımcı olsun diye bu takım da yarın gece giymen için dedi. ona ulaşmak için telefon numarasını istediğimde ise gece 12.30 da xxxx de olmamı ordan arabayla beni birilerinin alacağını söyleyip bitirdi konuşmasını. elimde takım elbise ve içinde 1 tane gibimsonik bi kutu olan poşetle ayrılıp yazlığa doğru yola koyuldum.
    ···
  8. 108.
    0
    Rez alalım lazım olur
    ···
  9. 109.
    +12
    telefon numarasını vermemesi iyice düşündürmüştü beni yolda giderken.
    ama evi gezdiğimden dolayı elime verilen poşetten cebim muhtemelen para doldu diye mutlu bir şekilde dönüyordum eve. yolda çantayı açmadım bile, bir an önce eve varmak istiyordum. döner dönmez telefondaki arkadaş mesajlarına döndüm.
    annemler hiç aramamış bile boşuna kafama takmışım az da olsa. yine de bu cins grup yüzünden başıma bi şey gelme ihtimaline karşılık aramak istedim, iyi olduğumu öğrenip rahatsız etmemeleri için 2-3 gün.
    neyse annemlerle konuşup iyi olduğumu buradaki tatilin iyi geleceğini falan söyledim, uzatmadan bitirdim konuşmayı. sanırım 1 saat falan duşun altına girip the wolf-joaquim şarkısıyla düşüncelere daldım. gece olabilcek şeylerin ihtimallerini tartıp durdum kafamda. biraz internette takıldıktan sonra yemeği falan aradan çıkarıp 1-2 bira içtim kafam biraz daha rahat olsun diye. sonra saat 12.20 civarı dediği yerde olup beklemeye başladım. arabanın gelmesini beklerken kutuyu açmayı unuttuğumu farkettim. nasıl bu kadar dalgın ve aptal olabilirdim bilmiyorum. belki o geceyle bile ilgisi olabilcek şeyler vardı içinde.
    kısa süre içinde kafamdan bunları atıp önüme yanaşan siyah jipe tereddütsüz bindim. içerde sadece kato oturuyordu. yanına oturdum hiç sesimi çıkarmadan,
    elindeki çantadan çıkarttığı siyah poşeti geçirmesi gerektiğini söyledi kafama.
    içimden gibicem artık ordan burdan çıkardığınız poşetleri desem de üstelemenin bi faydasının olmucağını bildiğimden dolayı sorun değil diyerek müsade ettim. bunları o an çok normal bir şeymiş gibi yapma cesaretim nasıl oldu bilmiyorum ama yapıyordum fazla sorgulamadan.
    ···
  10. 110.
    +15
    adamlar zütümü kanırta kanırta gibse elimden hiçbir şey gelmezdi.
    yaklaşık bi 10 dk falan geçtikten sonra cins cins dönüşler ve genelde yokuş yukarı olduğunu
    hissettiğim yerlerden geçerek sonunda varmıştık. kato sırtımdan tutarak yürümeme nazik bir şekilde yardımcı olarak bi eve soktu ve beni merdivenlerden indirdi,
    1-2 kişiye selam verip çeşitli kapılardan geçirdi. son olduğunu düşündüğüm odada gözlerimi açtı ve bildiğiniz korku sahnesi gibi yuvarlak masa etrafında suratları maskeli 6-7 kişi oturmuş beni izliyorlardı sessizce. taşak mı geçiyorlardı benimle ? o samimi dediğim insanların ne alakası olabilirdi bu tiplerle?
    ya da film falan çekiyor amk evlatları kendi çapında diye düşündüğüm bile oldu. tamam hafif zeki ve cins tipler olduklarını hissettiriyorlardı ama bu neydi amk.
    ilk defa korkuyu hissettim derin bir yutkunmayla birlikte...
    ···
  11. 111.
    +13
    hiçbir şey söylemeden durdum karşılarında yaramazlık yapmış cezasını bekleyen küçük korkak bir çocuk gibi. düşünüyordum da aynı zamanda, kafamda aptal aptal sorular
    oluşuyordu. tek yaptığım kavgadan kurtarmaktı adamı. absürd bi şey yapsam, enteresan bi şekilde kendimi kanıtlamış olsam, herhangi bir konuda üst düzey yeteneğim olduğumu falan farketseler neyse, sadece o gün mikoyu kurtarmamdan dolayı olayın buraya gelmesi kafamı çok fena karıştırıyordu.
    göze direk çarpan şey parlıcak derecede dikkat çeken kıyafetleri, benim yaşlarıma yakın olan çocuklar oldukları ve hiçbir şeye özenilmemiş sade maskeleriydi. simsiyah sade bir maske, sadece göz delikleri açık-ağız/burun için yeri bile yoktu. kendi kendime zütlerinden nefes alıyorlar herhalde diye bile düşünmüştüm o kasvetli odada.
    bi 3-5 dk anlamsız bir bekleyişten sonra miko ve işi var onun denilen ciksi kız girdi odaya gülümseyen suratlarıyla. vücudunun gördüğüm her yanını hatırladığım o mükemmelliyet
    abidesi elini uzatıp adının serana olduğunu söyleyip tanışmış oldu benimle.
    masaya oturmamı istediler ve bi tek katonun ayakta olduğu yerde herkes yerleşti masaya.
    diğerlerinin hiç sesini çıkarmadığı masada miko ve serana konuşmaya başladılar benimle. miko kutuda gördüklerine rağmen geldiğine göre büyük ihtimalle bizden biri olmayı istiyorsun diye düşünüyorum artık dediğinde ne diceğimi bilemedim. para yok muydu lan onun içinde ? nasıl bakmazsın dıbına koduğumun salağı kim bilir nelere sebep olcak bu aptallığın diye yakındım içimden kendi kendime. bakmadım diyebildim sadece. serana çok şaşırmış bi surat ifadesiyle önce bana sonra mikoya bakınca ortamdaki soğuk havayı bi nebze dindirmek için; kafam çok dalgındı, unutmuşum, ama işte buradayım gösterceğiniz ve söyleyeceğiniz ne varsa hepsine hazırım tarzı gibimsonik bi cümle kurabildim sadece.
    ···
  12. 112.
    0
    sen yaz reis beklemedeyiz
    ···
  13. 113.
    +16
    serananın masaya yumruğunu değdirmesiyle
    bütün maskeliler kalkıp odayı terketti enteresan bir düzen içinde.
    noluyoruz dıbına koyayım demiştim.
    giberim yapacağınız işi de oynuyacağınız oyunu da. bu ne lan!
    biri böyle bir şey yaşadım diye anlatmaya kalksa, kes dıbına koduğumun evladı git çükünle oyna diyip taşak geçerdim.
    ama 2 gündür rüyada ya da koma derecesinde bi sarhoşluk içerisinde olamazdım. bu olanları tek tek görüyordum. o grup tek hareketle dağıldıktan sonra kato hiçbir işaret almadan kapıyı açtı,
    yanıma gelip kafama poşeti geçirdi ve arabaya zütürdü beni. 1-2 dk içinde serananın poşeti kafamdan çıkarmasıyla ben serana ve miko jiple yola çıkmıştık.
    çok meşhur bir tepe vardır bizim orda efsane bir manzarası vardır. geceleri tek tük bira içenler-sevişenler falan gider en fazla, ama kışın tamamen boş olurdu.
    arabayı o tepeye sürdükten sonra yürüyerek o tepenin yamacından ilerledik. bildiğiniz aşağısı uçurum olan bi yerde hiçbir şey sormadan arkalarından yürüdüm. tek hamleyle
    öldürürler ulan beni diye düşünüyordum, sonra öldürcek olsalar 100 defa yaparlardı diye rahatlatıyordum kendimi. gittiğimiz o korkunç yerde balkı da bizi bekliyordu.
    dıbına koduğumun kızı ne yapıyorsun burda? ne ayaksınız lan siz diyordum kendi kendime. bakmaya korktuğum yerlerde gece yarısı yürüyorduk ve gittiğimiz yerde kız tek başına bekliyordu. ne abuk subuk insanlardı bunlar amk.
    ···
  14. 114.
    +15
    sonra o tepeden biraz aşağıya indirdiler beni, yaklaşık 3 katlı bir bina mesafesine geldiğimizde denize rahatça bakabilceğimiz bi kayanın üstündeydik. kimse bilmiyordur herhalde bu tür yerleri diye düşünürken mikonun kafa işaretiyle birlikte kahkaha atarak soyunmaya başladılar hepsi. giberim yapacağınız işi diyerek mikoya var gücümle bi yumruk attım. size yemin ederim herhangi bir kızın öyle bir hamle yapabilceği aklımın ucundan geçmezdi. dıbına koduğumun seranası tek hamleyle kilitledi beni attığım yumruktan sonra, nereye dokunduğunu anlayamadığım küçük bir dokunuşla nefesimi kesti.
    3-5 saniye bekledikten sonra, konuşmaya başladı sakin bir ses tonuyla rahatlatmaya çalıştı beni. sakinleştiğimi gördüğünde bıraktı yarı çıplak vücuduyla.
    öyle güzel bir kızın nasıl benim gibi bir sığırı o şekilde etkisiz hale getirdiğine anlam vermeye çalışırken miko doğruldu yerden gülümseyerek, estetik ameliyatımı da
    tamamladığımıza göre girelim artık şu denize diye gülmeye başladı yine. hepsi soyundu ve arka arkaya o tepeden suya atladılar bana hiçbir şey demeden çırılçıplak.
    çığlıklar eşliğinde düştüler suya tek tek. allahın manyakları ben bakamıyorken atladılar aşağıya. normalde ya kaçmam gerekirdi ya da en kötü gelmelerini beklemek,
    mantıklı olan bunlardan biriydi çünkü. ben naptım peki ? onlardan biriymiş gibi soyunup arkalarından atladım gözlerim kapalı azman gibi bağırarak.
    ···
  15. 115.
    +1
    devam devam iyice sarmaya başladı.
    ···
  16. 116.
    +1
    Aynen rez cok sariyor
    ···
  17. 117.
    +1
    aynen lan çok merak etmeye başladım anlat hadi durma hiç
    bütün gece kulaklarının çınlamasını istemiyorsan tabi
    ···
  18. 118.
    +19 -1
    aşağıya düştüğümde gülüyorlardı mal gibi benim ananı gibeyim ananı gibeyim yandım dondum gibi tepkilerime katıla katıla. az önce öyle bir mekandan o ciddiyetle buraya gelen insanlar şimdi çılgınlar gibi eğlenebilceğiniz 3 tane manyak arkadaş olmuşlardı bi anda. onların yanında kendimi enteresan bir şekilde huzursuz hissettiğimden çok, güvende ve mutlu hissetmeye başlıyordum sanki. 10 dakika falan zifiri karanlıkta suda kızların elinden tutarak ve mikonun sesini takip ederek yüzdüm.
    çıktığımızda tek titreyen bendim herhalde. her gün yaptıkları bir şeymiş gibi rahattı hepsi, gülüyorlardı sadece.
    2-3 saat daha onlarla takıldıktan sonra eve geçmek istediğimi söyledim. jipten eve kadar zütürmelerine izin vermeden eve belirli bi mesafe varken indim ve izlemediklerinden emin bir şekilde titrer halde koşarak eve vardım. niye bu kadar doğal ve rahattım bilmiyordum. nolmuştu lan bana ? hadi korku olayını, esrarengiz insanlar olmalarıını geçtim. 2 tane efsane güzellikte ve mükemmel fiziğe sahip olan kız yanımda çıplakken aklımdan geçen ilk şey onları gibmek olması gerekirken yemin ederim aklıma bile gelmedi. hayran
    olmuştum hepsine tamamen sanki, vücutlarına ya da suratlarının güzelliğine değil ama, bütünüyle etkilenmiştim onlardan. hemen sıcak suyun altına soktum kendimi.
    uzun süre kalıp ısındıktan sonra elektrikli sobanın karşısına geçip kutuyu aldım önüme. yeterince geç kalmıştım zaten açmak için.
    bakalım ne vardı içinde beni o yuvarlak masa tayfasının önünde bi sonuca varmamı engelleyecek kadar önemli olan. o an tek emin olduğum para falan yoktu o kutuda.
    ···
    1. 1.
      0
      Ulan picoz burda bitirilir mi
      ···
  19. 119.
    +1 -1
    En onemli yerinde kaldin devam devam
    ···
  20. 120.
    +1
    Devam la
    ···