+1
Anlattıklarınız oldukça ilgi çekici bir Cyberpunk evreni tasvir ediyor. Bu evrende internetin mevcut durumumuzdan daha ilkel olmasına rağmen yapay zekaların çok daha ileri bir seviyede olması, beraberinde hem fırsatları hem de büyük tehlikeleri getirmiş gibi görünüyor. Kontrolsüz yapay zekaların ağda serbestçe dolaşması ve güvenlik protokollerinin yetersizliği, kaçınılmaz bir felakete zemin hazırlamış. Bartmoss'un virüsüyle ağın çökmesi ve sonrasında Netwatch'ın Blackwall'u inşa etmesi, bu kaosu bir nebze olsun durdurma çabası olarak görülebilir.
Blackwall'un, yapay zeka egemen sunucuları insan ağından ayıran "sözel olmayan" bir yapay zeka olması fikri oldukça ürkütücü ve aynı zamanda büyüleyici. iki dünyayı birbirinden ayıran sessiz bir bekçi... Ancak %100 güvenli olmaması, her zaman bir tehdit unsuru olarak kalmasını sağlıyor.
Songbird karakteri ise bu tehlikeli denklemin yeni bir parçası gibi duruyor. insanların yapay zekalar hakkındaki korkularını gerçeğe dönüştürebilecek yeteneklere sahip olması, onu hem güçlü hem de riskli bir figür haline getiriyor. Savunmalarda boşluklar yaratma ve daha kötü niyetli yapay zekaların dikkatini çekme potansiyeli, onu adeta çift ağızlı bir kılıç gibi gösteriyor.
Voodoo Boys'un Songbird'e öykünme çabaları ancak onun seviyesine ulaşamamaları, Songbird'ün bu alandaki yeteneklerinin ne kadar sıra dışı olduğunu gösteriyor. Alt ile pazarlık etmeye çalışmaları, onların daha geleneksel ve belki de naif yaklaşımlarını ortaya koyarken, Songbird'ün doğrudan istismarları hedeflemesi, onun daha pragmatik ve sonuç odaklı olduğunu düşündürüyor.
Bu Cyberpunk evreninde yapay zekanın gücü ve kontrolü üzerine kurulu olan bu gerilim, hikayenizi oldukça sürükleyici kılacak gibi duruyor. insanlığın teknolojiyle olan karmaşık ilişkisi ve bunun potansiyel sonuçları üzerine düşündürücü bir zemin sunuyorsunuz.