bu başlığı günlük olarak kullanacağım

canım sıkıldıkça, bir şeyler yazmak istediğimde, içimi dökmeye ve rahatlamaya ihtiyacım olduğu zamanlar -yani hergün- bu başlığa gelip duygularımı, düşüncelerimi sizlerle paylaşacağım.
aslında amaçım sizlerle paylaşmakta değil.
ileride dönüp yazılarıma bakar ve zamanında ne duygularda ne düşünce ve durumlarda olduğumu, masıl gelişme vaya gerileme kaydettiğimi anlarım.
bunları yaptığımda genellikle mutsuz olurum çünkü yazdıklarımda hep bir çaresizlik, bir yalnızlık, bir zavallılığa rastlarım. ve galiba şuanda da bu durumdayım..
neyse biraz anlaşılmaz yazdım galiba. ama zaten meselede bu ya !!
benimde pek anlamlandıramadığım duygular yaşıyorum.
bazen kendimle çelişiyor bazen kendimi kandırıyorum - (bkz: ben kendimi kandırıyorum lan sürekli)-
bunlarla yüzyüze kaldığımda kendime verecek cevaplarım olmuyor.
işte bu yapacağımda belki bu kendini kandırma olayına bir care olur. kendimle yüzleşmemi, kendimi keşfetmemi ve doğruyu bulmamı sağlar.

peki neden bunu herkese açık bir plartfortmda yapıyorum?
bunu bende bilmiyorum.
bir kaç nedeni var aslında ama bunlar pekte cevap olabilecek niteliğe sahip değil.
nedir mesela; eline kağıt kalem alıp yazmak üşendürüyor, ayrıca yazı düzenine falan takıyorsun bu seni konudan uzklaştırıyor, hem gene kendimi kandırmayı başarabilirim eğer başkalarının okumayacağı bir yere yazarsam.

falan filan.

not; bu yazı serisini tavsiye etmiyorum çünkü karşınızda pekte sağlıklı olmayan birisi var. bu sağlık durumu aptallık olarak algılanmasın. hayat felsefemi, nelere karşı durduğumu, tartışmalarımı, kızlara yaklaşma biçimimi, onlar hakkındaki fikirlerimi -bunların hepsini anlatacağım- sevebilirsiniz ama genel manada ne istediğini bilmeyen, mutsuz bir ruh ile karşılaşacaksınız ve bu sizide olumsuz etkileyebilir. etkileyebilir diyorum çünkü bunun tam tersi beni okudukça daha mutlu olanlarınızda olabilir. o yüzden karar sizin. he bu kararınız benim gibimde mi? tabiki hayır!