- 126.
-
127.
0hristiyansan tabut ölçünü alalım
kefen zaten standart -
128.
0Belkide bu 8 yıl boyunca dayanma gücünü aldığım kaynaklardan biride budur.
Biride Kazım Koyuncu'dur.
Oğlum siz hiç kendibizi karşınıza alıp hayırdır birader dediniz mi lan.
Her gün takıldığınız o arkadaşlarınızla goygoy ya da alkol masasında karı kız muhabbeti yaparak ciddi şeyler konuştuğunuzu düşünmeniz dışında.
Ayık kafayla rakı masasında akla gelenlerle dolaşmak ne demek bi' fikriniz var mı - 129.
-
130.
0Hep en kolayı olmuştur insanlar için. Kaybetmeyi kabullenmek. Başı sıkışınca gibtir olup gitmek.
Küçüktüm oğlum o zamanlar. Öyle derinde düşünemiyorsun. Bende denedim. Her günki gibi sokağa çıkıp gitmeyi. Geri dönmemeyi.
O zamanlar tanıdım Kazım'ı. "Biliyorsun kaçar için birgün, sürgün başlar…" diyordu.
işte o zaman başladım kendimi gibtir edip başkalarını düşünmeye başlamaya… -
131.
0Henüz yeni yıkılmış bir aile. Yıkıntılarının üzerindeki dumanı dağılmamış. Havada kocaman bi' şaşkınlık asılı kalmış. Enkazın altında annem ve ben…
Ne bir eş ne bir dost. Kimse yok lan düşünsenize. Çocuksun ve karşında çaresiz gözü yaşlı bir kadın. Ve bu senin annen…
Nereye gidiyorsun öyle kuyruğunu kıstırıp.
işin zor kısmı buralarda başladı. Kimse çıkıpta şunu şunu yapmalısınız demedi.
Çocuk aklınla sokaktaki maçı yarıda bırakıp koşa koşa yere düşmek üzere olan yaşantımızı tutmak zorundaydım. Tüm bu olan bitene bi' köşede sümüklerimi kollarıma sürerek ağlayamadan. -
132.
0Evet bu noktadan itibaren kendimi bırakıp annemin yerine yaşamaya başladım.
Öncelikle onun bu dönemi kolaylıkla atlatması ve bi' şekilde hayata kaldığı yerden daha da sıkı tutunmasını sağlamalıydım.
Annelik içgüdüsü gereği benim için çok fazla üzüldüğünü anlayabiliyordum. Bunun için öncelikle ona onun zannettığı kadarda zayıf olmadığımı göstermek zorundaydım.
Meğer insanın dosta böyle zamanlarda ihtyacı oluyormuş. Çocuk yaşta dost? Kulağa ne kadar saçma geliyor değil mi…
Annem kardeşleriyle, komşularla dertleşip kafasını rahatlatırken çevremde kimsem olmadığından o zamanlarda başladı bende bu "çok düşünme" hastalığı. Ya da takıntısı. Hep öyle dediler çünkü. Bir sürü de iş açtı başıma. -
133.
0saçmalama
-
134.
0dur saçmalama daha çok iyi şeyler olucak
-
135.
0Simdi o zamanlarda yazdığım bir şeyi yazacağım. Şuan bile okurken açıkca görebiliyorum o zamanki kendimle olan diyaloğumu. Ama bu şekilde ne kadar kandırabilirimki kendimi…
Hayırlısı…
istersen varlığın ötesini ararsın, istersen varlıkla yetinirsin.
istersen doğruya tutunursun , istersen tutunduğun şeyi doğru bilirsin.
istersen eteklerde sıradanlığı, istersen zirvelerde kibri solursun.
istersen ezmenin garip hazzını, istersen ezilmenin anlaşılmaz sabrını yaşarsın.
istersen haddini bilir ayakta kalırsın, istersen gövdene bakmadan meyveye durup incitirsin belini.
Her şey senin elinde artık.
istersen söz uğruna baş verenlerden olursun, istersen ilk sıkıda sırtından sözün yükünü atanlardan!..
istersen canın pahasına adaleti korursun, istersen yok pahasına zulme değişirsin adaleti.
istersen kudretine rağmen tutarsın öfkeni, istersen öfken uğruna kurutursun neslini.
Velhasılı kelâm, sen bilirsin.
10.10.2009 -
136.
0insan hayatında çelişkiler bir başlayınca tepeden yuvarlanan kartopu misali büyüyerek devam ediyor anladığım kadarıyla. Bu yüzden insanı yavaş yavaş her fikrin kıyılarında dolaşmaya itiyor. Ve artık her şeyi uçlarda düşünmeye başlıyorsun. Ya hep ha hiç mantığıyla. Bu kadar bir birine mana olarak uzak düşüncelerin ikisininde aynı anda yakasına yapışmak…
Bu çok yıpratan bir şey birader. insan ömrü bir namaz kadar kısayken. insanın kulağına okunan ezanla, ardından okunan sela kadarken bu kadar yıpratmak kendini… Neden ulan deyip havluyu yere atan aynı hızda yere düşmesin diye tutmaya çalışıyor. Hep böyle olduğunu düşünsenize. Ne kadar saçma geliyor kulağa değil mi. Bir çoğumuz genelde böyle yapıyor.
Ama kimse cesaret edip yaptıklarını ve isteyip yapamadıklarını masaya dökemediğinden kimse bunları göremiyor…
Ve bu pgibolojide her gece mutemadiyen o havlu söverek yere atılır. Başını yastığa koyduktan sonra hayal dünyan start alır ve kendini teselli edip umut kıvılcımları yaratırsın kendine. Yüreğin kaburgalarına sığmaz hatta. Sabah olsa da bunları gerçekleştirmek için uğraşsam bir an önce dersin, kaybedecek vaktin yoktur. Sonra sabah olur. O attığın havluyu yerden alır omzuna koyarsın. Ta ki gün yerini geceye bırakana kadar. Bu hep böyle olmuştur… -
137.
0Geceler gerçektir biraderlerim. Geceleri gerçeği hayalde ararken hayalden gerçeğe uyanmış bulur insan kendini. Gün ışığı, insanların cıvıltısı insanı aldatır gün içinde. Gözünü kamaştırır.
Eğer bu yer yüzünde bir gerçek varsa o da gecedir.
Bulutlar hayaldir. Yakın görünür. Canlı gibi kocaman.
Yılızlar gerçektir. Uzaktır. Bulutlardanda büyüktür ama uzaktır.
Ve insan oğlu sırf bu gerçekleri görmemek için geceleri uyur…
Kendini kandırır. Gündüz başını kaldırır sonsuz gök yüzü der gördüğü maviye aldanıp.
Gecenin lacivertidir sonsuzluk.
Ben geceleri uyursam hep bir şeyleri kaçırıyormuşum gibi gelir. Nefes aldığımı geceleri hissederim.
Ben gündüz diğer insanlar gibi gülüyor, eğlenebiliyorum. Onlar benim bu düşüncelerimi bilemiyorlar.
Ama onlar gecenin sırrını bilmiyorlar. -
138.
0Gecenin kıymetini bilin birader. Gecenin ve Karadeniz'in kıymetini bilin. Aklınızdan bir şey geçireceksenizde bu yüreğinizi kıpır kıpır edecek şeyler olsun. Bu insanı daha da hırslı yapıyor. Öyle yok gerçekçi hayaller kurun vs. diyenlere de kulak asmayın. Hayaliniz adam gibi olsun! Delikanlıca isteyin. Ne isterseniz isteyin. Olmaz diye bir şey yok. Bunun tek bir yolu var o da sır.
Bu sır hayatın her alanına serpiştirilmiş. Sadece bulacaksınız.
Bir yerde okumuştum. "Olmuş, olan ve olacakların tek bir cevabi var; sır…" yazıyordu.
isteyin birader. Yüreğinize gireni isteyin. Eğer Kazım'ın bahsettiği insanlardansanız yüreğinize bir şey düşecekse olan şey zaten vicdan, akıl ve gönül eleğinizden geçerde öyle düşer.
Ve onun için elinizden ne geliyorsa yapın.
Sen neden yapmıyorsunda böyle başlık açıp yazıyorsun diyecenleriniz olacak muhakak.
Hayde beyler yakalım bi' sigara. Mavi Göç-Ağıt dinleyin bu gece sigaranızı yakarken. Bakalım yüreğiniz titreyecek mi… -
139.
0Ben başta söyledim. Benim tek isteğim gönlüm olmuştur. Her zaman. inandığım sevdaluk için elimden gelebilecek her şeyi yaptım, yapmaya da devam ediyorum…
Anlatacağım ilerleyen zamanlarda asıl vay dıbına koyimler o zaman çıkacak ağızlardan.
Diyorum ya insanın tek isteği de sıkıntılı olunca beziyor da dıbına koyim. Gözünüzü seveyim tek isteklerinize dikkat edin.
Ben hata mı ettim bilmiyorum. Kimi zaman doğru yapıyorum derken kimi zamanda aklımı gibeyim diyorum.
Her şeyle mücadele ediyorumda söz konusu yüreğum olunca ağız burun giriyoruz birbirimize…
Bilmiyorum işler sizde nasıl işliyor.
Ooof of… -
140.
0Sevin diyordum ya. Sevin… Karşınızdakinin hak ettiği değeri verin diye zırvalamayacağım. Sizin yüreğinizin hakkını vererek sevin biraderlerim. illaki bitiyor bir şekilde. Keşkeleriniz olmaması için hakkıyla sevin. Baktınızki gidecek. Dövünmeyin arkasından. Sövmeyinde, adam olun adamlığınızı belli edin. Daha sonra geri dönersede ne yaptıklarıni unutun ne de yaptıklarınızı.
Bu zaman zarfında asla yaptıklarınızı yüzüne vurmayın. Vurmayınki gittiğinde anlasın neleri kaçırdığını. Ben bu konuda mükemmelliyetçiyim. Böyle olmasaydım gönül işlerim rayında giderdi her zaman buna da biliyorum. Ama hayatımda en azından bir şeyin mükemmel olması gerektiği inadındayım… -
141.
0Aldığımız nefes bile sayılıyken bitmeyecek bir şey yok. Bunu kabullenmek gerek. Ama severken bitmeyecekmiş gibi sevin. Vazgeçilmez kimse yok. Karşınızdakine bunu hissettirerek sevin. Dayımın bir lafı vardır her zaman "Arayan değil aranan adam ol oğlum" der. Öyle olun. Ne olursa olsun yapıcı taraf olun. Bu hiç olmazsa daha sonrasında vicdanınızla uğraşmanız zorunda bırakmayacaktır.
Dikkatli seçin seveceğiniz kişileri. Çünkü sizde biririnin hayatından çıksanız, birisi de sizin hayatınızdan çıksa yüreğinizden bir parçayı alır öyle gider.
Dikkatli sevmezseniz daha kimseyi sevecek bir yürek bulamazsınız. Bu da demek oluyorki daha sonrasında çekeceğiniz sevdaluk açlığını ne olursa olsun ne kadar mükemmel olursa olsun doyuramayacaksınız. -
142.
0"Beni neden seviyorsun?" sorusuna asla yanıt vermeyin.
Ve hiç bir zaman karşınızdaki kişinin sevgisine emin olmayın. Bu şüphe duyun demek olmuyor. Sadece emin olmayın. Bu sizin ona duyacağınız sevgiye zarar verir aksi taktirde. O emin olmamakla vazgeçilmez olmadığı arasındaki dengeyi ne kadar iyi tutarsanız savaluğunuzun ömrü o kadar uzun olur.
Gönül işleri yaşantınızla doğru orantılıdır. O iyiyse her şey iyi olacaktır. En azından bende bu durum böyle işliyor… -
143.
0Kazım'da der "insan sevebildiği kadar insandır…" diye.
Ne kadar severseniz o kadar cesur ve güçlü olursunuz. Her durumda ortalığın dıbına korum durumu mevcut olacaktır. Bu da sizin işinize gelir. Ve her ne olursa olun anlamaya çalışın. Öğrenmeye çalışmayın. Kadınlar erkeklerin kendilerini anlamalarını isterler, öğrenip bilmelerini değil…
Yani bence öyle. Ben hala anlayabildiğimi bile düşünmüyorumda…
Velhasılı kelam. Sevin geçler. Sevdiğimiz kadar insanız…
(bkz: http://m.youtube.com/watch?v=IoE6tB6fvwE)dinleyin sigaranızı içerken.
Hayde Allah rahatlık versin… -
144.
0Bir şarkıda şöyle bir şey geçiyor "her gelen yureğumden payini aldi gitti. Daha kimseyi sevmem yurek kalmadi, bitti…".
Sanırım hislerimizi kullanmakta da özgür değiliz. Biraz düşününce anlıyorum gün geçtikçe yaşamın neden boğazıma takılmaya başladığını. Hisler azaldıkça yoğurduğumuz hamur tatsızlaşıyor. Elimize kalan gevrek bir ömür oluyor.
Her şeyi biraz biraz yapmalıymışım demek. Severken tepeleme gönül bolluğuyla değilde biraz biraz sevmeyliymişim. inanırkende gönülden değilde daha bi' göz kararıyla. Öyle birden sevmek tıkıyormuş insanı.
Halbuki ağız dolusu gülmedimde hiç. Kucak kucak mutluda olmadımki. Yoksa hislerde mi eşit değil yaşamlarımız gibi.
Halbuki insan hissedebilmeli. Ölümü bile iliklerine kadar…
Yoksa hislerini yitirmek ondan daha mı acı veren bir olay. Bunu bende bilmiyorum henüz… -
145.
0Neden hep en yakınındakine patlar insan. Olup olmadık yere ona çatar. Abi ben bunu beceremiyorum. Yer yüzünde en değer verdiğim anneme bunu neden gösteremiyorum. Hatta tam aksi davranıyorum. Beni bu noktaya getiren baş nedendir bu. Kadın bunu haketmiyor. Ama aklımı gibeyim hakim olamıyorum. Bir anda parlıyorum.
Deli gibi pişman oluyorum.
Bir kez rüyamda annemin öldüğünü gördüm. Gerçek gibiydi beyler. Allah rüyanızda bile göstermesin. Günlerce ağlıyordum. Tek yaptığım buydu perişan bi halde ağlamak. Rüya ya işte. Allah halime acıyıp bir kez konuşma fırsatı veriyordu. "Oğlum…" diyordu "iyiyim ben merak etme…". Ben o rüyanın etkisini hala atabilmiş değilim üzerimden. Ama gel gelelim aklımı beynimi gibeyimki ne olsa neye kızsam kadına yansıtıyorum.
-
çaylaklar hk
-
resmi olarak var olmamak nasıl bir duygu
-
benim başliğimi tasimakla ugrsacana
-
meladi sozluktten gibtir edilsin diyenler
-
dağdan internet çekiyor mu
-
melek goz cok konusma
-
inci sözlük üyelerının ozelıklerı
-
sırtlancan tayfa da kimmiş
-
dumbki mancigin var mi
-
universite hastanesinde calisilir mi
-
bakircanın kıza ulaştıktan sonra açacağı başlıklar
-
yeter be rus kızı rus kızı
-
gecenin 4 unde burda
-
incel sapığın biri
-
reenkarnasyon enkarnasyon karma samsara
-
meladiye caylak atmak istiyorum
-
sizi burada barındırmayacağım
-
konya neresi ki
-
merhaba ben kayra şişman biriyim videosu
-
masaj jeli ile osbir çekilir mi
-
içimize cin girerken nereden giriyor
-
tak sıçmayan canlılar varmıdır
-
ciplak resim mi attiniz la
-
24 saatte kadar tom kaulitzz kurtcocoin rang
-
charlis darwinn admınlerın yan hesabı
-
aganızın qeyfff
-
memafi valla elimde kalirsin
-
2 saat mac jzlemeye gittik
-
bir daha bana gey diyen olursa
-
deliyim godu kara deliğim
- / 2