bu bir jigolo hayat özetidir

işte ortaokul bitti. liseye geçtim. artık okulda büyüklerin bloğunda okuyacam. çömezliğe hoş gelmişim.
kızları minicik etekli daracık elbiseli saçları boyalı, oğlanları kirli sakallı sabahın köründen gecesine sigara içip günde en az 3 kez toplu tekli kavga eden öğrencilerle dolu bir okul burası.

lise de hayatıma yön verecek olan pek çok insanla tanıştım.

beden öğretmenim, resim hocam, ilk aşkım ilk sevgilim ve tabii ki hayatım boyunca canımciğerim ve ailem olacak liseden arkadaşlarım, dostlarım, kardeşlerim.

kimsesizliğim mikslenmiş hazırlık sınıfında son bulur. ilginçtir karşılık beklemeden çocukça sebeplerle kurulan lise dostlukları kadar devamlı, saf, dürüst dostlukları hayatım boyunca kuramamışımdır.

bakkalın oğlu ki hiç haz etmezdim kendisinden sonra canımciğerim olmuştur bakkal olmuştur,
anası babası zengin bin,
anası babası fakir bin,
öksüz yetim ben,
okul birincisi türkiye derecesi olacak bebe,
katolik ermeni bebe,
satanist bebe(işte küpeli uzun saçlı 90larda çok marjinaldiler lan).

yeri gelirse adlarını koyarım. hala ve yıllardır ayda bir ekgibsiz tam kadro zirve yaparız. iş güç elverdikçe buluşuruz. rastlaşırsakta iş güç kimin gibinde. ortamın dıbına koruz.

ve beden hocam bu elemanlardan ermeni olanın kefil olmasıyla beni basket takımına alır.

bu olay beni tamamen dersleri bırakıp basket takımında başarılı olabilmek için spor yapmaya iter. malum panpam bana kefil olmuş.
baskete olan ilgim alakam neticesinde belediyenin takımına kadar yükselirim. artık günde en az 6 saat spor yapar basket oynar hala gelmişimdir. boy atar kilo azalır vücut şekillenir. kızlar beni farkeder beyler. kavgalarda da ortamın dıbına 7 bin koyarsa namımız lisede mahallede ilçede alır gider.

heyecanlı ergen ben işte. tam öys ye 2 ay kala tam basketçi olmaya baş koymuş, büyük şehir takımları tarafından takip edilen ben, takımın dangalak yeni yardımcı koçunun hiç görmediğim anama maç esnasında küfretmesi sonucu elimdeki topla binle kavga edince takımda atılırım ve basketbol kariyerimde burda biter.

beden hocam beni teselli için beleş yüzme kursuna yazdırır. ordan yüzücülüğün temellerini atmış olurum.

ebruli üstadı tasavvuf gurusu olan, tanıdıktan kısa süre sonrasında baba diyeceğim adama gelince.
okulda panelde konuşurken. satanist binle ben bu adama soru sorar salonda gürültü yapar dalga geçeriz. sigaraları yakınca artık hocalar bizi kulağmızdan dışarı atarkene adam bize kartını verir.

kartta YENi açılacak bir resim atölyesinden bahsediyodur.

neyse hocalar gideceksiniz adamdan özür dileyeceksiniz yoksa okuldan atarız sizi derler. bu arada tek bir disiplin cezam olmadan okulu bitirdim.

satanistle anlaştık o bana akşama bira kıyağı çekecek ben de gidecem atölyeye özür dilicem.

gittim atölyeye. girdim içeri. bayağı oto tamircisi lan bura. yağ kokuyo dıbına koyum. elimde de bir gül var. sanki adama gül verip evlenecem. işte kokulu yerde dev bir çarşafın gizlediği bir de tablo var.
seslendim yok kimse yok. dükkan boş. o günde cumaydı heralde cumadadırlar dedim. binlik hormonalarımın beynimi uyarması sonucu çarşafı açıveriyim dedim.

beyler bir akvaryum içinde dev ağaçlar. servi ağaçları, cennetin arka bahçesindeki çiçekler, sanki tablonun ışığı yüzümde , gözüm kamaşıyor. tuvalin tam ortasında abidin dinonun mutluluk yatağı var. yatak boş.
hüzünleniyorum. bu güzellik böyle olmamalıydı. bu aslında güzel değil. gözlerim mi doldu. içerde tiner kokusuda var başım döndü lan.

bu kadar gibik bir yerde gibik bir zamanda sıradan bir resim beni bu kadar çok etkilemiştir.
bu etki sanata olan saygımı ve hayranlığımı başlatmıştır.

adamı beklemeye başladım.

dedim utana sıkıla ben hayvanım ayıp ettik size satanistin anası hasta onun adına özür diliyom.

adamda demez mi ki ben sizi kursuma davet etmek için kart vermiştim.
buraya gelen ilk erkek öğrenci olduğum için seni kursa alıyorum.

beyler bedencim bu adamla yakın arkadaşmış üstat çalışacak adam istemiş bedenciden. bedencide beni demiş bu çocuğa iş ver fakir. üstat bu arada beni resim önünde mal olurken gözlerim dolarken de izlemiş.

artık hem ücretli bir resim atölyesi çalışanı, hem de iyi bir öğrenci oluyorum.

üstadım ise bana para veren, ders veren, en önemlisi akıl veren bir adama dönüşüyor.

lise hakkında deyinmem gereken son anım ise ilk aşkıma ilk sevgilime ilk ayrılığıma aittir.

@22 sen ne diyon yarraam. ağzındakini çıkar öle konus.

kızla, lise 1 de, bizim hayvanlarla yemek yerken yemekhanede bakışıyoz falan. fakirim dıbına koyum ben soda içerim. bakışıyozda hani ilk kez göz göze geldik ve birbirimize bir süre takıldık. ertesi gün öylen yine aynısı bu sefer el ayak oynuyor gözler ayrılmıyor.
zütümü dayaadığım kaloriferimin yanından kalkmayan ben, her teneffüs bulabildiğim hayvanla dıaşrı çıkıyor kızı arıyorum bahçede gözünü eve gitmeden önce son kez görüyüm diye. bir gün ermeni bin bizimkilere söylemiş bunda bir hal var sıradan kalkmazdı demiş.

arkadaşlarım 1 gün beni izliyerek geçirmiş. ve dediler ne var. bir şey yok sizden ne var. dediler sende ne var. yok dedim. bir bira verdiler. döküverdim her şeyi. gençlik ergenlik işte. aşığım lan tripleri ve bizim kızlar gider kıza söyler. benim haberim yok.

ertesi gün artık kalbim yerinde durmaz. kızın saçını görsem artık tuhaf oluyom. bir gün oturuyoz bahçede sigara içiyoz. kız güvenlikçi kulubesine servis parasını yatırmaya girdi. 5 dakka sora çıktı kız. attım sigarayı yere koştum geçtim kızın karşısına o masum ne var lan yannan bakışını unutamaıyorum.
ben gogh ve gözlerimi senden alamıyorum, dedim.

kız bakakaldı. ve olayın dıbına koyan olaylar zinciri.
arkadaşlarımın tüm saflık ve iyi niyetiyle arkamdan koşup gelmeleri ,ergen borazan sesleriyle ne goştun dıbına goyum gavga var zandık ne koşuyon muallak ha bu kız o kız mı lan peki niye goşuyon demeleri beni övmeye başlamaları şair ressam basketçi bebe.
eeee çıkınca 7 hayvan, kızın karşısına bahçenin kuytu köşesinde, güvenlikçide ne sandıysa artık ağzında düdüğü öttüre öttüre koşuyo. servisçi yanında yetişin kıza yapacaklar diye bağırıyo. nöbetçi hoca okulun kapısından bağırarak geliyor.

tüm bu olanlar 5 dakikadan az bir süre içinde gerçekleşiyor.

takipçilerim varmış şukuluyom rezerveleri.

öğretmenler güvenlikçiler hatta karşı kırtasiye esnafı toplandı bahçeye. biz şoktayızda kız akıllıymış. malum bizim adımız çıkmış 9 a inmez 8 e ne desek boş. kız, arkadaşlarla şakalaşıyoduk biraz gürültülü oldu kusura bakmayın hocam diye özür diledi.

bizim matematikçinin tepkisini unutamıyorum.

- kızım bunlar senin arkadaşın mı?

kızın o gün bir daha yüzüne bakamadım. ilk kez bu kadar yakından göz göze gelip kız beni dinleyince yüzüme yerleşen salak hafif utanmış vari yamuk sırıtış ise o gün yüzümden hiç silinemedi.

bizim sınıftan kızlar öğrenmiş. kızın hoşuna gitmişim kız benle tanışmak istiyormuş. yarın konuşurum dedim. peki dediler kızdanda onay aldık yarın öğlen konuşçaz.

lan bir gözüm doldu.

@92 link atta izliyek yarak
@98 dur soruyum haklı olabilirsin. Hristiyan olduğundan eminim .

@111 az oku lan bin.

ertesi gün uyandım. Kalktım bakkala ekmeği almaya.
Bakkal kapalı. Cumartesilere toptancıya giderlerdi baba oğul.
E bugün eyvah bugün cumartesi. Gazetelere baktım cumartesi. Kızla tanışacaydık.