bu sefer hic guldurmedi

reserved

tanıma aşamasında olduğum panpadır

yardımsever bin şuku lan sana

adamdır!!

cem yılmazcı panpam

gibici bir panpa

(bkz: line 6 spider iv 30 vs marshall mg30 dfx)

nickinin hikayesi şöyle olan yazardır:
iki kadim dost yılların samimiyetiyle konuşmaktadır, biri diğerine "akli dengen mi bozuk" diye bağırır, gayet de öyle olup, hiç üstüne alınmayan dost şahıs soruya tepkilidir, "ne, akbil dengem mi bozulmuş, o nasıl oluyor?" diye soruya soruyla karşılık verir, bunun üzerine akbilleri uzun uzun tartışan, "gökten 3 akbil düşse benim başıma kesin hep "dölilönk" diye bağıran akbil düşer" başlıklı yazıda bu durumun sosyolojik ve deterministik bağldıbına değinilir. yazı buradan okunabilir, okunmayabilir de buyrun; http://ratherdancethantalk.wordpress.com/

kendisini yazar olduğum ilk günlerden beri takip ediyorum, badi listemde ekliydi. sol ağırlıklı yazılarını beğenerek okuyorum. kendisi bilmez bunu.

2008 ekiminde bilet alıp memleketime* dönemiyordum; o ise hemen bir mesajla yardımcı oldu, sayesinde bileti aldım.

lakin o bilet sadece bir bilet olmadı benim için, çok uzun zamandır izini kaybettiğim bir güzellikle yeniden buluşmama vesile oldu. sır kapısı gibi aynen.

o güzel tesadüften bir hikaye yazmaya çalıştım ama olmadı.

şimdi beni duyuyorsa kendisine tekrar sesleniyorum: "hacı yardım et yine bir bilet alalım, belki bu sefer olur ha ne dersin*"

not: buna hiç dikkat etmedim ama e m c'nin açılımı e=m.c² imiş. bir fizikçi olarak daha çok sevdim şimdi*.

kafa izni başlığını okurken rastladığım (bkz: kafa izni/#18958616) entry'siyle beni şaşırtmıştır. insanlar 1 hafta kafa izni alınca milyon kere pişman olduklarını dile getirirken bu yazar -dile kolay- tam 1 sene kafa izni almıştır. son entry'lerinden anladığım kadarıyla başında tus belası bulunmakta. kendisiyle geçen yıl birkaç defa mesajlaşmıştık; gata, maltepe, kuleli falan. nick'imiz kalipardi'ydi o zaman, uçurulduk, hatırlar mı bilmiyorum.

1 yıl kafa izni alacak cesareti olduğu için tebrikler, tus'ta da başarılar.

nasıl tanıştığımızı ikimiz de hatırlayamıyor olsak da yaklaşık 9 senedir her yaz tatilimi (ve pek çok şeyi) paylaştığım şahsiyet, dostum, güzel insan, sesiyle ve bigibletiyle özgünleşmiş doğa dostu kişi. tekrar o derin sohbetlerde buluşmak ümidiyle, bol düşünceli bir hayat diliyorum kendisine. memnun kalmadığı ev arkadaşları için de telefonunu bekliyorum. (bkz: potasyum)

aydın bir genç nasıl olmalının tanımıdır benim gözümde.

kendisi ile yaklaşık 10-12 yaşlarında tanıştığım, tam olarak nasıl tanıştığımı hatırlamasam da tanışmazdan evvel çok adını duyduğum, tanıştıktan sonra ilkokul, ortaokul ve lgs'de gösterdiği başarıları içten içe kıskandığım (bunu sanırım ilk defa burada itiraf ediyorum) ama büyüdükçe, kafam biraz olsun basmaya başladıkça aklına, zekasına saygı duyduğum bir dostum.

hani bazı arkadaşlar olur yediğiniz içtiğiniz ayrı gitmez, fakat öyle sıkı bir bağ da hissetmezsiniz. olsa da olur olmasa da olur gibisinden. ama bazısı da olur ki kırk yılda bir güç bela görüşürsünüz, bazen onu bile bulmak zor olur. ama bilirsiniz, o orda bir yerde, hayatı kovalıyor. hani şu yediğinizin içtiğinizin ayrı gitmediği arkadaş, bir gün olur da bir yere çağırır sizi bir bahane bulup savuşturursunuz. şu kırk yılda bir güç bela görüştüğünüz var ya o ararsa ama ne olursa olsun gidersiniz. öyle garip bir dostluktur bu. bizimkisi de öylelerinden...

müthiş kişiliği olan nefis bi yazar. varlığı ile renk katıyor bu güzel ortama. insan haklarını esas tutan felsefi yaklaşımı ile beğenimi kazanmıştır. adaleti benimseyen ilkeli yaşam tarzı, kesinlikle takdiri hakediyor. geleceğimize huzur ve güven içerisinde bakabilmemizi sağlıyor bu idealist kardeşimiz. laik devlet anlayışının ilelebet savunucusu olacağından şüphem yok.

ayrıca, naif ve ince ruhlu bi kardeşimiz olduğunu düşünüyorum (:

(bkz: 9 yıllık akp iktidarında oruç/#48168299)

bu alemde reyiz,
bu sefer hic guldurmedi reyiz.
senden baska reyiz,
biz istemeyiz.
pazara degil, mezara geliriz.
biliyorsun reyiz, hep seninleyiz..

nasıl gönderirsiniz bu pislikleri o tertemiz insanlara. onların kaleme silgiye deftere ihtiyacı var. onlara yardım edeceğinize onlarla dalga geçiyor, küçük göruyorsunuz. hiçbir işe yaramayan, asalak gibi yaşayan sizlerden nefret ediyorum. eğer anlayacağınızı bilsem yüzünüze tükürmek isterdim, siz ondan da anlamazsınız.

gece olduğunda muhabbetiyle ortamımıza renk veren, saygı duyulacak yazar.

en sefdiğim yazar.

*

ılırun