-
326.
0tam bir kaç iyi cümle daha toparlıyorum kafamda.
elimden geldiğince olayı sıradanlaştırmaya çalışırken.
annem daha fazla sürdüremiyor bu oyunu.
ağlıyıp sarılıyor boynuma.
annemin gözyaşları boynuma değerken arka taraftan geçen yengem bizi görüp
hemen yön değiştiriyor.
buradan anlıyorum ne acı bir tabloda olduğumuzu.
kız kardeşim çok mahçup.
"bir kimseye karşılıksız iyilik yapmayı deneyin.
bu dünyadaki en kötü uğraştır.
ne zaman birilerine karşılıksız iyilik yapsam
dört bölmeli taka kaplı tabldotlara kaşık saplıyor gibi hissederim" -
327.
0annemin yanından ayrılırken
kız kardeşimin yanağından dan bi makas alıyorum.
ne iğrenç bi durum.
ikisi de bana bağlı.
bugün aldığım radikal kararlar ileride
geçmişle ilgili en ufak bi
pişmanlığımın olmamasını sağlayacak
ama o günlerde bunun farkında değilim.
tek isteğim günü kurtarmak. -
328.
0ilerleyen günlerde eve sinen ölüm kokusu yavaş yavaş dağılıyor.
kız kardeşimin okula gittiği ilk gün
babamın artık gerçekten olmadığını anlıyorum.
ya da kabulleniyorum diyelim.
annemin kahvaltı hazırlaması da bunun başka bir göstergesi.
brianna annemle çok iyi geçiniyor.
bu ;bu günlere mahsus olabilir.
ikisi de amerika'da yaşadıklarımızı yok sayıyor çünkü.
annem brianna ya kızım diye seslenmeyeli yıllar geçti.
içimden ilk başta kendime kızıyorum.
neden ikisini birden karşıma alıp konuşmadım
bu konularda iyiyimdir halbuki. -
329.
0o günlerde öğrendiğim tek şey varsa
o da insan ne kadar akıllı olursa olsun.
aynştayn da olsan.
aristo da olsan.
tales de olsan.
yaşamadan öğrenemezsin.
"en acı öğrenme yolu tecrübe ile öğrenmedir"
bu sozu kim söylediyse sakalına sıçarlar.
insan yaşamadan öğrenemez. -
330.
0beyler bi sigara alıp gelicem .
-
331.
0daha sonra aklıma ilk gelen şey
brianna nın bencil halleri oluyor
o dönemlerdeki.
annemi benden kıskandığını hatırlıyorum.
onun yanıma gitmelerimi.
ona kızıyorum o anda.
bak işte.
ölüyoruz.
yarın annem de ölecek.
o öldüğünde bol bol vakit geçirirsin benle diyorum.
kendi kendime.
ona olan öfkem hat safhada.
daha sonra tekrar göz göze geliyoruz.
tüm öfkem diniyor.
kavga ettiğimiz akşamlarda annemin gelip beni öpmesi gibi.
unutuyorum her şeyi. -
332.
0brianna ya bakarken annemin tavırlarını hatırlıyorum.
brianna yı çekemez hallerini.
resmen kıskanıyordu onun mutluluğunu.
bak işte, gördün mü.
mutluluğunu kıskandığın insan senin mutluluğu için
kurulmuş hayatından vaz geçiyor.
bundan daha büyük fedakarlık gösterebilir misin bana ?
bunları düşünürken yüzüm kızarıyor.
babamı annem hakkında böyle konuşurken beni görmesi geliyor aklıma.
başımı öne eğiyorum.
tüm suç bende. -
333.
0bir kaç gün ikisinin tavırlarını çok net takip ediyorum.
herhangi bir sahtelik göstergesi arıyorum.
yok..
ikisi de birbirini çok seviyor bu aralar.
bu çok net.
annemin bu sevgisini takdir edecek oluyorum.
daha sonra briannanın gösterdiği fedakarlıklar geliyor aklıma.
her şeyinden vaz geç.
hayatından vaz geç.
anandan , babandan.
daha sonra gel,
karşılıksız sev.
hayranım be sana.
gerçek olamazsın sen.
kokun da bunun en güzel kanıtı.
hayal gibi kokuyorsun. -
334.
0en sonunda artık bir şeyler yapmam gerektiğini hatırlıyorum.
amerika'yı.
işimi ,
david'i.
enis'in okulunu.
birden irkiliyorum.
her şeyi boşlamışım hissi kaplıyor.
harekete geçme zamanı.
brianna 'ya iki gün sonra son defa chicago'ya gideceğimizi söylüyorum.
ağlamaklı oluyor.
o ağlayınca dünya durmuştur.
hayat bomboştur.
film kopmuştur.
ağladığını görmemek için yanından ayrılıyorum.
doğruca biletleri almaya.
son defa yurt dışı.. -
335.
0bilet almaya giderken yol kenarında
camcı ömer'i görüyorum.
babama birinde bu adamı sevmiyorum demiştim.
direk ömer amca'ya
benim oğlan sevmiyor seni diye anlatmıştı.
ömer amca bi kaç şakayla gönlümü kazanmaya çalışmıştı.
daha çok gıcık aldım.
bir gün misafirliğe geldiler.
elinde camdan yapma charlie chaplin..
o anda sevmiştim ömer amcayı.
o anda arkadan çalan kornayla irkiliyorum.
kim bilir bunun gibi ne hatıralar,
ne tatlı anılar gelecek aklıma.
kalan hayatım boyunca.
başrolde de,
hep ekgib yanını bulduğum.
acımadan eleştirdiğim
babam.
babasızlık bol bol. -
336.
0Biletleri alıyorum.
Biraz hüzünleniyorum gibi oluyor.
utanıyorum.
ulan memlekete geri dönüş yapıyorsun.
hüzün senin neyine .
iyice aklımı kaybediyorum kendi kendime.
eve döndüğümde yine mutlu bir tablo.
hem de sapasağlam bir mutluluk.
uzun süreceğe benziyor. -
337.
0o gün geliyor.
veda ederken en ufak bir hüzün yok bu sefer.
enis babannesine emanet.
en fazla 1 hafta sürer işimiz.
bol bol gurur var.
anneye sahip çıkmanın verdiği gurur.
kendi kendime hayran kalıyorum.
annemin gözlerindeki mahçubiyet çok artıyor uçağa yolcu ederken.
bol bol komiklik yapıyorum.
enisle oynuyorum.
ki annem anlamasın benim de gönlümün olmadığını.
bir el anneye verirken diğer el briannanın omzunda olmalı.
birbirinden habersiz iki el.
10 sene önceki biz gibi.
çok yakın,
ama çok uzak. -
338.
0chicago'ya vardığımızda havaalanında david var.
bizi bekliyor.
bana bakarken nefret dolu olacağını düşünmüştüm aslında.
ama yanılmışım.
gurur var gözlerinde.
benimle gurur duyuyor sanki.
evimize varıyoruz.
enissiz amma da sessizmiş ev.
brianna ile bol bol birbirimize bakıyoruz.
bavulları toplama görevi onun.
bense david'in yanına gidiyorum.
tapuyu devretmem lazım.
david beni karşısına alıyor ilk fırsatta.
başlıyor içini dökmeye. -
339.
0- 10 yıl önce brianna ilk senden bahsettiğinde
aklıma ilk gelen briannanın adelosan fantazileri ğeşinde olduğuydu.
onu hiç umursamadım.
bir türk.
buraya nereden baksan binlerce kilometre uzakta.
aşk sanıyor bunun dedim kendi kendime.
aldım briannayı karşıma.
konuşmak için.
tek tek anlattım.
yaklaşık 1 saat anlattım.
bu işin olmayacağını.
"hiç anlamadın baba. beni hiç anlamadın"
dedi.
gülüp geçmiştim.
çocuk işte.
daha sonra sen geldin.
ilk geldiğinde tavırlarım hoşuma gitmedi değil.
nereden bilirdim ki bu kadar fedakar olduğunu.
benim babam öldüğünde brianna 14 yaşındaydı.
annemin yanına gitmedim işlerim yüzünden.
brianna dedesini sordu.
o artık yok dedim.
bana öyle bir baktı ki o anda.
kendimden utandım.
sende benim hatasız versiyonumu görüyorumoğlum.
tek bir isteğim var.
lütfen, ama lütfen mutlu olun.
kızıma iyi bak, enisime de.
yanınıza geliriz veya gelemeyiz.
Tanrı bilir.
ama bir daha söylüyorum.
iyi bak onlara. -
340.
0benden yaşla büyük birinin beni övmesi
her zaman iğrendirmiştir beni.
nefret ederim.
ama bu konuşma diğerlerinden farkı.
david gözüme bakıyor.
biraz da gurur var gözlerinde.
"ehehe ne damat almışım"
tavırları.
eve döndüğümde briannayı televizyon izliyor buluyorum.
son bir defa conan.
bana bakıp gülüyor.
gözleriyle bavulları gösteriyor.
kafa sallıyıp yatak odasına çıkıyorum.
oda buz gibi.
ne bir giyecek var,
ne de bir örtü. -
341.
0boş evlerden her zaman tiksinmişimdir.
ölüm gelir aklıma.
ilk evimizi sattığımızda
babamla misafirliğe gitmiştik yeni sahiplerine.
adamlardan nefret ettim.
benden hatıralarımı çalmışlardı.
şimdi bakıyorum da.
ne hatıralar alındı benden.
ama bu son hatıra bırakışım.
bir daha hiç bir zaman olmayacak. ,
yaşamım buna göre dizayn olacak.
no memories no cry. -
342.
0sonraki üç gün brianna ile kopuk yaşıyoruz.
kendi arkadaşlarıyla gezmesine izin veriyorum.
mahçubiyetim belki biraz diner böylece.
ben de klinikteki son işleri hallediyorum.
sorumlu olduğum aileleri arıyorum tek tek.
üsülünce helallik istiyorum.
elin gavuru.
deme öyle.
insanlar.
emin olun.
burada söylesen adam gibine takmaz.
neredeyse hepsi soruyor
"neden bırakıyorsun"
ailevi meseleler. -
343.
0zaman geliyor.
elveda amerika.
sen de bir hayalden ibaretmişsin.
ilk duyduğumda hep ütopik bir yer gibi gelirdi bana.
herkes sabaha kadar partilerde.
cillop gibi sokaklar.
"ulan bi büyüyim de.
gidecem buralardan, sürünmem izmirlerde.
dıbına koyacam ortalığın"
nereden bilirdim hayatımın en kötü günlerinin
bu gibtiğim ülkesinde geçeceğini.
yeşil dolarlardan fazlası var burada.
sokaklarda sevişen çiftlerden fazlası var.
5 yaşında ayakkabısını ters giymiş
ekmek arıyan çocuklar var burada da. -
344.
0brianna nın ağladığını görüyorum.
arka tarafta oturuyor.
başını annesinin omzuna yaslamış.
o kadar mahçubum ki.
yüzlerine bakacak kadar bile yüzüm yok.
kendimden utanıyorum.
elin amerikasına gel.
zavallı bir anne babanın ufacık kızını çal, git.
hem de kimin uğruna?
kendi annen.
bencilliğimden utanıyorum.
en sonunda veda sahnesi geliyor.
david beni kuytu bir yere çekiyor.
elinde bir banka cüzdanı.
soruyorum bu ne diye.
evin parası diyor.
ha evet ev.
kızınızı alıp zütürüyorum.
hayallerinizi alıp zütürüyorum.
torununuzu alıp zütürüyorum.
ve bu kadar ince düşünebiliyorsun david.
senin inandığın tanrıyla benimki arasında hiç bir fark yok. -
345.
0bi on dakika dinleneyim panpalar.
-
cfrkn adlı yazarın gey olduğunu duydum
-
cfrkn benden sana tavsiye
-
ikinci kayra vakası
-
cfrkn beklemede kal geliyoruz
-
20 06 2025 cfrkn ananı
-
20 6 25 ramstain ananı
-
cfrkn denen mossad ajanı
-
cfrkn memati benzerliği
-
ateist havucun son hali
-
whatsapta kimsenin durumuna bakıyor musunuz
-
cfrkn karşılık veriyor
-
jordi el nino polla ermenı miymis
-
iran israil savaşında kimi destekliyorsunuz
-
kara deliğin içinde atom bombası patlattım
-
cfrkn bana eski bir dostu hatırlatıyorsun
-
karneller nasıl
-
normal11ey reyisliği adamlığıı
-
ikinci el krallarına şu anda ne oldu
-
ermeni jordi polla
-
okuldaki en karizma 9 sınıfım
-
bu güvenlikçiler tam olarak ne işe yarıyor
- / 1