bugün gece onikiye kadar bu başlıkta yazacagim

vay dıbına koyayım, içlendim lan...

:(

bir gün de ne oldu, gül hoca ders anlatıyor ben yine aşık aşık bakıyordum, siyah dar etek ve üstüne de beyaz gömlek giymişti... melül melül bakıyordum... o da ders anlatıyordu... bir ara üstten 2 ci düğmesi açıldı, beyaz atleti göründü, memelerini saran beyaz atlet aklımdan hiç gitmedi... sanırım sütyenli atletti. var mı öyle atletler bilmiyorum ama öyle bir atlete de hiç denk gelmedim...

reserve

panpa dök içini dinlemedeyim.

nereden sardık ki gül hocaya...

3. bomonti sana gelsin sevgili gül hocam...

insan sevdiğine hocam diye hitap eder mi lan, ne yaptımsa olmuyor, sadece gül diyemiyorum... ekgib kalıyor sanki, saygısızlık yapıyormuşum gibi oluyor...

o değil de ilkokulda da sem diye bir kıza aşıktım... yüzü falan hiç aklıma gelmiyor ve ben de zaten yüzüne ya da güzelliğine aşık olmamıştım sadece ismine aşık olmuş ve seviyordum... o da beni seviyordu ve sanırım o da benim çalışkanlığımaa aşık olmuştu ki zira ben sınıfın ve okulun en çalışkan öğrencisiydim...

sem'di adı...

küçükken ne olacaksın diye sorarlardı bana, ben de her defasında ayrı bir meslek söylerdim... aslında hiçbir zaman da kendim için bir meslek edinmedim... hep ailem için okuyordum sanki... hastaydı annem, onun için doktor olmak istiyordum... biraz iyileşince babam için banka müdür oluyordum, ( çocuk aklı işte banka müdüründe tomarla para var sanıyordum) sonra kardeşlerim için öğretmen... ve dayım için general... askerdeydi dayım... sonra amcam vardı benim, belediyeye girmek isteyen ama hiç giremeyen onun için de belediye başkanı oluyordum... hemen hemen herkes için bir meslek edinmişliğim vardı da kendim için salt büyük adam oluyordum... bu kafiydi benim için, büyük adam... büyük kıyafetler giyen, büyük elleri ve büyük ayakkabı giyen adam...

sonra büyüdüm işte, bir tak da olamadım...

geldim, yağmur yağacak gibi, yağsın... toprak kokusuyla geliyor yağmur...

çok yalnızım lan!

sonuçta cehennem dıbına koyayım... cehennem ateşinin tek bir kıvılcımı bile bu dünyayı yerle bir etmeye yetermiş... düşünsenize oğlum; o ateşte yanacağız... hem de ölmeden... tekrar tekrar dirilerek yanacağız... hani ölsek yine iyi de ama ölmeyeceğiz...

ve bingooooooooooooo!

8. kapak drarararara diye yuvarlanıyoooor!

şu hayatta benimle ben olduğum için sevişecek kadın var mıdır lan! harbi merak ediyorum...

o değil de gibmekten çok sevişmek istiyorum dıbına koyayım...

söylemiş miydim, kadınların memeleri amından daha ciksi...

memeleri ve zütü olsun bana yeter dıbına koyayım...

peki ya kadınların da gibi olsaydı, yannanlara gelirdik o vakit!

kerhanede benden başka karı gibmeyen var mı lan?

gitmişliğim var ama... o da meraktan dıbına koyayım.

@212 brazzerdaki kel adam

gencim daha istanbul'a ilk gelişimden 1 ay sonra, yerini falan öğrendim bir şekilde... neyse bir gün çektim beyaz gömleği siyah pantolonu, saçları falan taradım, traş da oldum... yaş da 17... söylediler almazlar diye ama giriş şeklini de anlattılar... neyse işte kırmızı malboraya giriş bileti varmış... girdim içeri ama heyecan var bende... ben normal mezat gibi sanıyorum, hani hayvan pazarı olur ya karılar meydanda olur sen seçersin zütürürsün bir yerde gibersin... meğer öyle değilmiş dükkan gibiymiş...

neyse fazla uzatmadan hayatımda hiç unutmadığım o anı anlatayım, bir baktım başında yazması, zütünde uzun eteği köylü bir kadın da aralarında... hay dıbına koyayım dedim bir kadını kandırmışlar kötü yola düşürmüşler, aklımdan polise haber vermek de geçiyor... bir baktım karı eteği sıyırıp domalmaz mı... beynimden vurulmuşa döndüm dıbına koyayım...

reserve muhabbetini sevdim panpa

sonradan çaktım tabii,

köylü kadın fantezisi olan erkekler için köylü gibi giyinen fahişe...