-
26.
+61 saat boyunca birşeyler okudu ve sonra bitirdi. dedi ki sana bu yapılan bozulmaz ama seni koruyabilirim dedi. nasıl olduğunu sordum ve sana bir tane asker vereceğim o seni koruyacak dedi. ya Kahhar diyerek yine birşeyler okumaya başladı. 1 saat falan okudu. yarın gel sana muska vereceğim dedi. şimdi git dinlen dedi ve çıktım. dışarı çıktım bizimkiler beni bekliyordu. ne oldu diye sordular anlattım. sonra eve gitmek için yola çıktık. anneme anne ne kadar para verdiniz diye sordum. almadılar ne verdiysek istemediler dedi. şaşırdım. eve geldik yemek sohbet misafirler derken gece oldu ve ben uyudum. rüya gördümmü görmedim mi hatırlamıyorum. kahvaltıdan sonra gidip muskayı aldık. para vermek istedim ama yine almadılar. teşekkür edip eve döndük. herşey normaldi ve ankaraya geri döndük.
bu hikayenin sadece başıma gelen başlangıç bölümüydü. olaylar ve kurumlar tamamen gerçektir. inanmayan varsa pm den özel soruları sorsunlar kişiler hakkında bilgi verebilirim. eğer anlat derseniz geri kalanını da anlatacağım. -
27.
+6kahhar reyis bitanedir
-
28.
+6hepsini okudum reserved
edit: yazdığın entryleri okurken dinlediğim şarkı http://www.youtube.com/watch?v=BxZMU-jV7s0 -
29.
+6uykusuzluktan geberiyordum ama uyumamak için herşeyi yapıyordum. annemi aradım ve nerede olduğunu öğrenip yanına gidip olanları anlattım. annemde arkadaşıyla konuşacağını söyledi. onunla konuşmamasını başka birisine sormasını istedim ama direk arkadaşının yanına zütürdü beni. ben kapıdan girince kadına acaip bir daralma geldi böyle gözleri falan döndü. annem, ben, kadının kızları hepimiz donduk kaldık. kadın bildiğin fenalık geçiriyordu. sürekli "çok ağır çoook" "kaldıramıyorum gitsin" "yeterr" diye bağırıyordu. annem bana çıkmamı söyledi ve kendimi dışarı attım. dışarıda 2 saate yakın bekledim. eve de gidemiyordum çünkü çok korkuyordum. annem geldi ve bana musallat olmuş bir cin olduğunu söyledi. arkadaşını çok rahatsız etmiş. dıbına koyduğumunun kadınının büyüsünü bozduk diye musallat olmuş. daha sonralarda öğrendim ki büyü ölüm büyüsü gibi birşeymiş. sabuna saplanan çiviler kişinin bedenini temsil ediyormuş. sabun eridikçe ve çiviler döküldükçe kişide eriyormuş. yani bir parçasını alıp zütürüyormuş. özel bozma büyüleri varmış ve herkes bozamıyormuş. tabi annem bana bunları korkmayayım diye anlatmamış.
-
30.
+5Çizgiyi görünce kendi elime baktım
-
31.
+5ben alanyadayken babam gidip okulla görüşmüş ve okulda bir süre idare edeceğini söylemiş. bu sefer olay büyümüş ve tüm sülale toplanmış herkes birşeyler araştırıyordu. dayılarımın kolları uzundur ve memleketleri olan gaziantepten görüşmeler yapıyorlardı. en küçük dayıma bir gün telefon geldi ve dayım yakın bir arkadaşını kaybetmiş, izmire gitmesi gerekiyordu. uğurladık ama ben belirgin birşey görmesem de rüyamda sürekli gölge ile beraberdim. hala olaylar aynı şiddetiyle devam ediyordu. o gece annanem başımda kuran okudu ve ben öyle uyudum. saat kaçtı bilmiyorum ama birisi bana seslendi. bir anda gözlerimi açtım. gözlerimi açamıyordum sürekli kapanıyordu ama duyduğum ses karşısında irkilmiştim. bir anda tekrar seslendi. ve korktum. ses tanıdık bir sesti. dayımın sesiydi. yataktan çıktım ve odanın kapısını açtım. evin antresi biraz uzundu. bir uçtan diğer uca 15 metre mesafe vardı. dış kapının önüne doğru bakınca dayımı gördüm. evde gram ışık yok. sokak lambasının mutfaktan sızdığı kadarı görünüyor ve onun haricinde hiçbir ışık yok. ama ben dayımı görüyordum. uyku sersemi olarak "dayı sen gitmedin mi?" dedim. cevap vermedi. meşhur siyah bir gözlüğü vardı ağır abi olduğu dönemlerde. o vardı gözünde. elini gözlüklerine atıp gözlüğü bir kaldırdı. gözleri kıpkırmızıydı. o an tüylerim diken diken oldu. hastanedeki kadın gibi gözleri ve yüzünde bazı yerler sürekli hareket ediyordu. şey gibi düşünün ekran kartınız daha güçlü bir oyunu kaldırmadığın da grafik hatası verir ya aynen öyle. neyse onu görünce bir anda alanyada yaptıklarını hatırladım.
-
32.
+5bu arada evet hala muskayla dolaşıyorum ve okadar senedir boynumdan çıkarmadım
merak edenler içinde resmi şimdi çektim buyrun capsi:
http://imgim.com/9522incij2498435.jpg -
33.
+5yasini okuduğum an hemen arabadan indim ve toprak yoldan koşmaya başladım. belirli aralıklarla yolun kenarında tek tek onları görüyordum. sanırım pes etmemi bekliyorlardı. artık arkadaşlarım gibi değil gerçek halleriyle görünüyorlardı. biraz ileriye doğru baktığım da 3 süliet gördüm. artık geri dönüş yoktu ve sıkılmıştım. onlar bana yaklaşıyordu ben onlara. birden zıplayarak tam ortadakine tekme attım. ikimizde yere düştük. vurduğum kişi yerde karnını tutup kıvranıyordu. bir anda beni tuttular ve "kendine gel" diye tokatlamaya başladılar. ne olduğunu anlayamadım. bunlar bizim çocuklardı. onura tekme atmıştım ama kim olursa olsun aynı şeyi yapardı. hemen onurdan özür diledim. ama acısı çok olduğu için yerde kıvranıp bağırıyordu. boyum uzun ve biraz iriyim. gerçekten benimde canım yandı. uzun süre onurun kendine gelmesini bekledik. sonra hep beraber araca doğru yürüdük. giderken canere nereye gittiğini sordum. ağacın altında oturduğunu ve sonra uyuya kaldığını. kalktığında beni göremediğini söyledi. allahım yarabbim kafayı yiyecektim. "köpeği gördük beraber gittik yaa sen adamları takip ettin" dedim "yok ben öyle birşey görmedim uyuyordum oğlum kalktığımda sen yoktun ben de geri döndüm" dedi. o an dedim ki kendi kendime, gerçekten tılsımlı gömüymüş taku yedik bir de bu çıktı başımıza dedim.
-
34.
+4Beyler bunu okudum yemin ederim tırsıyorum zütümü duvara sürte sürte ilerliyorum
-
35.
+6 -2binlik yapmayın amk saf saf okuduk bizde devamı diye.yok 5 adım gitmiş zıplamış saçı yüzünü kapatmış bilmem ne.bin oğlu bin.
-
36.
+4vay amk. durun oldu olacak şimdiye kadar olan kısmını da anlatayım.
ankaraya geldikten sonra eskisi kadar korkmadım. rüyalarımda o gölge yine görünüyordu ama artık eskisi kadar korkmuyordum. çünkü ne zaman rüyamda o gölgeyi görsem birden kayboluyordu. etrafımdakilere olaydan fazla bahsetmek istemedim çünkü ben müslümanlığın gereği allahın yarattığı herşeye inanıyorum ama adam inanmayabilir. hayatım artık normale dönmeye başladı eskisi kadar kendimi yıpratmıyordum. onca yıl geçse bile hala izlerini taşıyorum. biraz zaman geçti ve evde yine hareketlenmeler başladı. uzun zamandır gölgeyi görmüyordum ama evde birisi dolaşıyordu. bunu fark etmem biraz geç oldu ama yine de eski olaylara bağlamak istemiyordum. bir gün evde oturuyordum ve yine müzik setiyle vcd player mixerimde müzik dinlerken ezan okundu ama ben duymamazlığa verip kapatmadım. ezan bitmeye yakın bir anda müzik seti kapandı. elektrikler kesilmemişti vcd çalışıyordu ama müzik seti kapanmıştı. geri açtım ve dinlemeye devam ettim. 1-2 dakika sonra müzik seti tekrar kapandı ve elektronik cihaz nasıl olsa diyerek önemsemedim. biraz sıkıştığımı hissederek lavaboya gittim. işimi bitirdikten sonra elimi yıkamak için banyoya gittim ışığı açmadım ve kapıyı bir açtım. karşımda bir adam var. ellerini ve kollarını sıvamış duş aldığımız yerde öylece bana bakıyordu. bir anda kendimi yere attım hemen kapıyı çektim ve evden dışarı çıktım. -
37.
+4panpalar iş yeri biraz yoğun onun için elimden geldiğince yazmaya çalışıyorum kusura bakmayın.
birkaç gün sonra çok korktuğumdan duş almak kuzenimin evine gittim. bizim banyoda gördüğüm adam ömrüme yetmişti. banyoya girerken muskayı da çıkardım ve girdim. ama öncesinde hep muskayı banyoda çıkarırdım ama bu sefer odada çıkardım yanıma almadım. banyoya girdikten sonra suyun ısınmasını bekledim ve su ısınır ısınmaz hemen sabunlanıp abdest almayı düşündüm. kafamı sabunladım ve hızlı bir şekilde duruladım. gözlerimi ovuşturuyordum ve gözlerimi açınca tekrar o karartıyı gördüm. korkudan kendimi geri atınca kafamı duvara çarptım. kafam yarıldı ve çok feci kanıyordu. gözlerimi karartıdan ayıramıyordum. hareket ettiği an tekrar kalp krizi geçirebilirdim. hemen odaya gidip muskayı takmam lazımdı ama gölge kapının önünde olduğu için geçemiyordum. inanın kafamın acısını hiç hissetmedim. duşakabinin camları kan içerisindeydi. hala gözlerimi gölgeden ayıramıyordum. gölge bir anda hareket edince anladım ki bu kadar kaçışın sonunda elbet acısını çıkaracaktır diye. gözlerimi kapattım ve beklemeye başladım. biraz zaman geçti ama herhangi birşey olmadı. gözlerimi açıp açmamakta kararsızdım. daha öncede çok işkence yaptı ne fazla ne yapabilir derken birşey beni itekledi ve tutunayım derken elimi sert bir şekilde duşakabinin cdıbına çarptım ve kırıldı. kırılma anında elimi yarmışım. gözlerimi açınca elimden kan fışkırdığını gördüm. o kadar derin bir yarıktı ki elimdeki tüm kemikleri gördüm. ayağa kalktım gölge yoktu orada. -
38.
+4mağarada üzerime çöktü ve yine işkence yapıyordu. sonsuza kadar bana bunu yapacağını, o büyüyü neden bozduğumu ve bunun için ben ölene kadar da devam edeceğini söylemişti. canını almadan peşini bırakmayacağım demişti. bunların hepsi geldi gözümün önüne. dayımın kılığındaki varlığın gözlerine bakamıyordum bakış açımı yavaşça indirmeye başladığım da dayımın da burun deliğinin 1 tane olduğunu gördüm. sonralardan yaptığım araştırmalarda her ne olursa olsun insanı tam taklit edemeyeceğini, ekgibliklerinin olacağını öğrendim ama o an bunu bilmediğim için korkudan ölmek üzereydim. dayımın ayakları tersti. gözlerimi kapattım ve 1 kalp krizi daha geçirmişim. ayıldığımda yine hastanedeydim ve annanem sürekli kuran okuyordu. etrafımdaki herkes yasin suresini okuyordu. ayıldığımı fark etmediler ve yarım saate yakın dinledim. sonra annem gördü ve sarıldı. ilk defa annemi öyle ağlarken gördüm. "affet beni oğlum benim yüzümden" diyordu. ben de önemli olmadığını dayanabileceğimi söyledim. sonra gaziantepte cinci fatma diye bir kadından bahsetti. onun yanına gideceğiz o kadın bozacak bu büyüyü dedi. tamam deyip ilaçların etkisiyle uyudum. birkaç gün sonra hastaneden çıktık ve aynı gün gaziantepe yola çıktık. cinci fatma için sıraya giriliyormuş ve dayım 4 ay sıra var diye ağırlığını koymaya çalışmış. ama o kadında işe yaramaz. gaziantepe indikten sonra akrabaların yanına gittik ve biraz dinlenip cinci fatmanın evine doğru gitmeye başladık.
-
39.
+4arkadan gelen herhangi bir araç yoktu. tam 2-3 saniye sonra tam dolmuşun önünden yola çıkacakken sağ ayağımı yola atmamla birşey beni geriye çekti ve yere düştüm. ayakkabının arkasına basmıştım hemen gidip gelcem giymeyim diye. ayakkabım yolda kaldı ve üzerinden bir kamyon geçti. çok hızlı gidiyordu. o kamyonun o kadar sürede bulunduğum caddeye gelmesi imkansızdı. ve yine birşey öldürmek istedi başka birşey de korudu. sigarayı düşünmeden hemen eve döndüm. bu arada ayakkabının capsini istemeyin baya oldu imkansız bulamam yani. eve gittim anlattım bizimkilere ev hapsine aldılar ve sabaha kadar uyutmadılar. sabah ezanı okununca hepimiz uyuduk. öğlenden sonra uyandım ve evi kolaçan ettim. yine evde kimse yoktu. mutfağa gittim ve buz dolabından kahvaltılığı çıkardım. sonradan fark ettim ki elimi yüzümü yıkamadım. banyoya gidip elimi yüzümü yıkarken eğilmiştim ve kalkınca aynada arkamda bir adam vardı. okadar korktum ki inanın o yaştayken bu kadar pis bir lanet yüzünden hüngür hüngür ağlıyordum. kulağıma fısıltılar geliyordu. anlamıyordum da.ve intihar etmeyi düşündüm.
-
40.
+4oha amk kaşınmışsın sende ne işin var gömüde
-
41.
+3babanın adı nurimi lan ?
-
-
1.
0Oha ! Adam müneccim ! Yarağını yemişte olabilir bilemedim şimdi...
-
1.
-
42.
+3uzun bir süre kahhar hep yanımdaydı. artık gölge yoktu. 3-4 yıl geçtikten sonra artık kahharı da hissetmemeye başlamıştım. hayatım normale döndü ve ben dünyanın en mutlu insanlarından biri oldum. zamanı geldi ve askere çağırıldım. acemiliğim bitti görev yerime gittim. hala bir sıkıntım yok. dedelerimizin asker gecesi diye düzenledikleri son eğlence günü, dağıtılan unlu mamülleri sonra yerim diye saklayan bir arkadaşım olana kadar. aynı yatakhanedeyiz ve yatmadan önce biraz o malzemelerden yiyen ve kimse görmesin diye yatağının altına saklayan bir arkadaşımız. gece nöbet için uyandırıldım ve kalkıp kamuflajlarımı giydim. kapının önüne çıktığım da diğer nöbete gidecek olan arkadaşlar hazır sıraya girmiş beni bekliyorlardı. sonra yürümeye başladık. yarı uykulu şekilde hiçbirşey yokmuş gibi devam ettik. boşaltma yapacağımız yere giderken bir anda gözlerim kapandı. ayakta uyuyorum ama attığım adımı biliyorum. gözümü bir açtım birliğimizn yanından geçen güçlü bir dere vardı. tam onun duvarının ucundayım. yanımda arkamda kimse yok. kendime gelince doldur-boşalta gittim ve 01:30-03:30 nöbetine geç kaldığımı söyledim. görev yapan arkadaşlar saatin şuan 00:33 olduğunu, nöbete daha 1 saati olduğunu ve neden erken geldiğimi sordu. daha önceden hikayeleri vardı duyardım. cinlerin insanları kandırarak zütürdüğünü.o an aklıma bu geldi tekrar koğuşa döndüm. yatarken o aptal arkadaşımızın üzerinin açık olduğunu gördüm ve örtmek için yanaştığımda arkadaşın yatağın altına birşeyler koyduğu görmüş oldum.o olaydan sonra tekrar musallatımız başladı.
-
43.
+3Nurininoglu ve Sırlar Odası sinemalarda
-
44.
+3kahhar geldi diyosunda bende rahatlıyorum o kadar tripteyim yani anlat anlat
-
45.
+3bu arada hikaye çok uzun arkadaşlar bugün bitmez bilginiz olsun.
günlerce hiçbir hareket olmamıştı ve rahatlamıştım. gün geldi ve hastaneden çıktım. tabura döndüm sağolsunlar arkadaşlar iyi karşıladılar beni. fazla belli etmeden hemen arapça bilen birini aramaya başladım. hatay yöresinden bir arkadaş buldum ama sanırım fazla okumayı bilmiyormuş. ama konuşuyormuş. şansımı gibim diye başka adamlar aramaya başladım. arayışlarım sürerken henüz kalp hastasıyım diye hiçbir iş yaptırmıyorlardı ve koğuşlar bölgesinde sigara içiyordum. o gün unlu mamüllerin üzerine yatan arkadaş 2nci kattaki koğuşumuzun cdıbını açtı bir göz attım ve içimden küfür ettim. çünkü onun yüzünden tekrar işkence çekmeye başlamıştım. geri kafamı çevirdiğim anda pof diye bir ses geldi kafamı çevirdim ve çocuk yerdeydi. hemen koştum ve yardım edin diye bağırıyordum. çocuk hareketsiz yatıyordu ne yapacağımı da bilmiyordum. hemen birileri gitti ve revirden doktoru çağırdılar. doktor ambulansı hazırlattı ve çocuğu alıp gittiler. ne oldu neden atladı çocuk diye 1 hafta kendimizi paraladık. ayaklarının üzerine düşmüş ve düşüncede kafasını vurup bayılmış arkadaş. 1 hafta sonra topallayarak geldi ama gözleri dönmüştü çocuğun. benim ilk zamanlar baktığım gibi bakıyordu. kimseyle konuşmuyordu sebebini anlatmıyordu. yanlız kaldığı bir sırada yanına gidip,"karanlıktan geldi değil mi?" dedim. bir anda kafasını çevirdi. "sen nerden biliyorsun" dedi. "o benim lanetim ve o gün üzerine yattığın şeyler yüzünden sana geldi ve büyük bir ihtimalde beni de buldu" dedim. çocuğun şaşkınlığını anlatamam. "peki ne olacak şimdi?" diye sordu. "yanımdan ayrılmazsan elimden geldiğince korurum seni" dedim. ama ikimizinde hesaplamadığı birşey vardı. çocuk intihar ettiği için askeri mahkemede yargılanacaktı. tam yanıma birini buldum ikimiz daha iyi savaşırız derken ertesi gün onuda zütürdüler. bir daha da görmedim o arkadaşı.
-
sabaha kadar içmek
-
tipsizim parasızım incelim
-
macunu biten gpuya macun yerine döl sürülür mü
-
bahar alerjisini
-
arwenin omzunu attigiji resmin orijinali bu muymuş
-
burasi sefalet benim atolyemin sara hastasi kizi
-
6 yıldır sözlüğe girmiyorum biri özet geçsin
-
marwen kes
-
hıcbı zaman ıncı kızı dıyıe bısey olmadı
-
bıdaha 20 onlıne nah gorursunuz sozluk
- / 1