-
26.
+86 -1Eve vardığımda Füsun uyuyordu... Dün geceki uykusuzluğu belli ki bugün çıkıyordu.Ben de ortalığı toparladım. Kitaplığımı düzenledim.
Okulların açılmasına zaten çok da fazla bir dönem kalmamıştı.
Füsun'un uykusu kısa sürmüştü... Aslında bu biraz iyi olmuştu , uykusunu alamamıştı bari gece rahat uyuyabilecekti.
Birlikte karnımızı doyurduk , beraber kartlardan fal baktık , anlayacağınız iyi bi zaman geçirdik...
Gece uykumuza çekilmeden önce Füsun bana köyde kalıp kalmayacağımızı sordu...
"Derse girene kadar karar vermemekten yanayım" dedim.
Peki der gibi başını salladı , gaz lambalarını söndürüp kapıları kitleyip odamıza çıktık ve uyumaya başladık. -
27.
+85 -1- ikinci Gece Yaşananlar (Füsun Hanım anlatıyor... )
Fuat biraz yorgun gibiydi , uykuya dalmıştı... Ben de bir sağa bir sola dönüyordum ama bir türlü uyuyamamıştım. Uykumdan kalkıp su içmek için alt kattaki mutfağa indim.
Dolaptan su doldurdum ve içmeye başladım.
O sırada evimizin bahçesinden sesler duydum... Zıplama , adım atma sesleri geliyordu.
Salona gidip gaz lambasını aldım , sonuna kadar açıp bahçeye baktım.
Bahçede 3 tane kız çocuğu ip atlıyordu... ikisi ipi tutuyor bir tanesi ortada zıplıyordu.Üçünün de saçı aynı şekilde örülmüş , aynı beyaz elbiseyi giymiş ve aynı şekilde somurtarak bakınıyorlardı.
Beni farketmişlerdi... Geriye doğru adım atmaya başladım... Bir tanesinin eliyle beni çağırdığını hatırlıyorum.
Korkmuştum yukarı çıkıp yatağa uzandım ve uyumaya çalıştım. -
-
1.
+152 -2SURiYELiDiR ONLAR BiZiM BURDA DA VAR KORKMA
-
-
1.
+2 -1Sırf şukulamak için giriş yaptım aq
-
1.
-
2.
+12 -3dolaptan su doldurup iciyo ama gaz lambası kullanıyolar elektrık yok. ulan atıyon bari mantıklı at
-
-
1.
+27 -11950 diyor huur çocuğu
-
1.
-
3.
+3Palmiyeyi yazsana amin feryadi bekletiyon o kadar milleti
diğerleri 1 -
1.
-
28.
+86 -2Fuat Erdağ anlatmaya devam ediyor...
Sabah uyandığımda Füsun salondaki karyolada uzanıyordu... Geceyi uykusuz geçirdiğini anlamıştım. Nasıl olduğunu sordum , konuşmadı.
Hayatım boyunca Füsun'un mutluluğu için çabalayan birisiydim ama bu köyde yaşadıklarından sonra eskiye dönmüştü... Yıllar önceki Füsun geri gelmişti sanki.
Onu böyle görmek bana da yük oluyordu.
Füsun'un yanına gidip "Bugün Şanlıurfa merkezine gidip dilekçe yazıcam... Tayinimi istiycem." dedim.
Daha önce köyden gitmek isteyen Füsun bu kez elimden tuttu...
"Gitme bir yere... "
Ne olduğunu sordum , bu tutumu beni şaşırtmıştı.
"Gidersen de peşimizde olacaklar... Onları şehrimizdeki sevdiklerimizden uzak tutmak için burda kalmalıyız" dedi.
"Saçmalama Füsun , daha onların şerli varlıklar olduğundan bile emin değiliz... Görmüyor musun köy değişik insan dolu , belki birileri eğleniyor bizimle bilemeyiz ki" dedim.
"Ben dün burda bir ses duydum Fuat... Ve o sesi tanıyorum. Yıllar önce de o sesi duymuştum." dedi. -
-
1.
+49 -1karı delirmeden önce köyden ayrılsan olmazdı dimi amk. yumurta züte dayanınca tabi
-
2.
0Rezerveyşın
-
1.
-
29.
+86 -4Kapı bir türlü açılmıyordu... Ben evin dört bir tarafında turluyor , girebilecek bir yer arıyordum ama bir türlü bulamıyordum.
O sırada yatak odasındaki gaz lambasına gözüm ilişti... Evden çıkarken kapattığıma emindim ama şimdi yanıyordu...
Füsun diye sesleniyordum duymuyordu... Kapıyı çaldım açan yoktu... Anahtar hala kapıyı açmıyordu.
Daha sonra tekrar yatak odasını izlemeye başladım... Duvarda asılı olan gaz lambası birden yere düşmüştü.. Gölgesinden fark edebiliyordum.
Ve perdelerin yavaş yavaş tutuştuğunu gördüm.
Odanın içindeki dumanların gölgesi dışarıdan fark edilebiliyordu.
Mutfak penceresini kırıp eve daldım... Füsun içerideydi.
Binbir zorlukla onu uyandırdıktan sonra bahçeye çıktık... Yangın çok fazla büyümemişti hava da karlıydı.
Bir yandan su bir yandan kar atıp yangını söndürmüştüm.
Sadece perde yanmıştı , neyse ki daha fazla büyümemişti... Köylülerden kimse sesimizi dahi duymadı. -
-
1.
0Rezzzzzz
-
2.
0Rezzzzzz
-
3.
+3Kardeş okumamızı tavsiye etmiyon ve sansürlemiyon amacın ne aq sansürle işte
diğerleri 1 -
1.
-
30.
+85 -5KÖYE GiRiŞ VE KÖYDE YAŞANANLAR iLE iLGiLi PARTLARI YARIN ATACAĞIM , ALLAH RAHATLIK VERSiN
-
-
1.
+7tam zütümüz atmaya başlamıştı be reis , fragman gibi oldu bu gece aq
neyse allah raadlık versin -
2.
+2Öģretmen ah öģretmen vah öğretmen
-
3.
0nick-entry helal
diğerleri 1 -
1.
-
31.
+81 -3- Dördüncü Gece Yaşananlar (Füsun Hanım Anlatıyor... )
Uykuya dalamamıştım... Bu evde henüz sağlıklı bir uyku çekmemiştim bile. Fuat kitapta bir şeyler araştırmıştı , yorulduğu belliydi ve o çoktan uyumuştu.
Yaşadıklarımdan sonra içimde çok da fazla bir korku kalmamıştı , artık sadece kurtulmak istiyordum.
Alt kata inip kütüphaneden bir kitap seçtim... Tam merdivenlerden çıkarken alt kattaki masanın sandalyesinin hareket ettiğini hissettim...
Kafamı arkaya çevirmemeye çalıştım.Bir adım daha attım merdivende bu sefer masaya birisinin sanki eliyle vurduğunu hissettim... Korkuyordum.
Oracıkta öylece bekledim ve sanki kulağımın dibine kadar gelip bir şeyler söylediğini hatırlıyorum...
"Ne me vühü Füsun... Ne me vühü Füsun... "
Ben bu sesleri duyarak ağlamaya başladığımı hatırlıyorum...
(Bu noktada Füsun hanım kalanı anlatmaktan vazgeçiyor , daha fazla detay vermiyor ve sadece o geceyi sabaha kadar merdivende sabit bekleyerek geçirdiğini , şerli varlığın seslerini dinlediğini söylüyor... )
- Füsun Hanımın hatırladığı cümle "Ne me vühü Füsun" cümlesinin anlamı "Bize hizmet et Füsun" demektir. -
-
1.
+18 -7at yalanı gibim inananı
-
2.
+60 -4ben olsam derdim ki az yede kendine hizmetci tut YARRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRAM
-
3.
+7tamam amk füsunu kesin o gece gibti bu şerliler ondan anlatmıyor.
-
4.
0hızlı yaz amk bekletiyorsun milleti
-
-
1.
+1 -1ay hoşt ulan amuaa
-
1.
-
5.
0Yalan oku, ayin amk arapcalari
-
6.
+4Pic kurusu okutma sunları bize suanda gece okuyom hikayeyi
-
7.
+1bjasbdjhashdgbasjhdg yarıldım ya
-
8.
+5fuat ne sefa pekekenti çıktı amnskim ya o kadar şey oldu herif kafayı vurduğu gibi uyuyo vay amk
diğerleri 6 -
1.
-
32.
+79 -1Füsun küçük yaşta yetimhaneye düşmüştü... Annesi ve babası hakkında pek bir bilgim yoktu.Bu konuları konuşmaktan fazla hoşlanmazdı.
Pgibolojik bazı sıkıntıları vardı... Hayatındaki sinir stres yumurtalarına zarar vermişti ve bu sebeple evlat sahibi olamıyorduk.
Lise çağında Darüşşafaka'nın burs sınavını kazanmış ve benim gibi öğretmen olmuştu... Ancak ani sinir patlamaları yüzünden mesleği bırakmıştı...
Bütün bunlardan sonra tekrar bu sesleri duyması onun tekrar pgibolojisinin bozulduğunu gösteriyordu.
Ama asıl sorun bu sesin bir varlığa ait olduğu mu yoksa Füsun'un pgibolojisinin bozulması sonucu gerçekleştiği miydi? -
-
1.
0Hadi devamm
-
2.
+1Up up up
-
3.
+4Beyler huur çocuğu yalancı hikayenin başında füsun cocugumuzu burda dogurmak istemiyorum diyo ama şimdide hastalıgı var doguramıyo diye at yalanı amkdumunn
diğerleri 1 -
1.
-
33.
+77- Altıncı Gece Olanlar (Füsun Hanım anlatıyor... )
Fuat daha istanbula vardı mı varmadı mı bilmiyordum... Evde yalnız geçirdiğim ilk gece buydu.
Profesörün gelmesi şarttı ama Fuat ile beraber gitmek istemedim. Benim yüzümden ona da zarar gelmesini istemiyordum.
Bütün gece boyunca kafamı kitaplardan kaldırmadım... ilaçlarımı da aldım.
Diğer yandan da doğurganlık haplarımı da alıyordum... Tek isteğim eşim ile mutlu bir hayat yaşayıp evlat sahibi olabilmekti.
Kitabımı okurken bir ara gözüm pencereye ilişti... Konağın kapısının önündeydi...
Fuat'ın suretinde görünüyordu... Yüzü bembeyazdı , boyu olduğundan daha uzundu ve yüzünde bir sinirle bana bakıyordu... Ağır adımlarla eve yürüyordu.
Ne yapacağımı bilemeyip üst kata doğru çıktım...
"Allah'ım lütfen , Allah'ım lütfen... Ben şimdi ölmek istemiyorum." diye dualar ediyordu...
Kapıya vurulma sesleri duymuştum... Odamdan çıkmadım ve yatağa gömüldüm.
Cama , pencerelere tıklatıyorlardı ama ilgilenmiyor , bakmıyordum...
O geceyi uykusuz geçirdim... -
-
1.
+22Bi ayetel kürsi okuma amk onuda ben okuyum. Allahım şimdi ölmek istemiyom ne lan . Tarih ver bari ozaman öldürsün
-
2.
+1Selam ürkütücü reyiz
-
1.
-
34.
+77Fuat Erdağ anlatmaya devam ediyor...
Profesör ile eve gelmiştik ama evde kimse yoktu... Kapıları pencereleri açmıştık çünkü içerisi havasızdı ve kötü bir koku vardı.
Profesör hoca ile yol boyu çok konuşmamıştık... Genç sayılacak yaştaydı... Ama birikimli ve tecrübeli birisi olduğu belliydi.
Biz evi incelerken Füsun'u yokuşu çıkarken gördüm. Direk yanına gidip nereden geldiğini sordum.
Bir sorun olmadığını , geceyi bakkal kadınla geçirdiğini söyledi.
En azından yalnız kalmamış olmasına sevinmiştim.
Profesör hoca ile Füsun zaten önceden tanışıklardır... Birbirlerine sarıldılar...
"Geçiçcek Füsun" dedi doktor...
Füsun da doktora dönüp "Lütfen... Artık geçsin." dedi.
Füsun'a daha önceki ses ile aynı sesi duyup duymadığını , bu sesin ona neler söylediğini soruyordu.
Füsun da hepsine cevap vermişti... Verdiği cevaplar hocayı biraz germişti. Yüzü asılmıştı.
Gece olmuş karanlık çökmüştü... Profesör hoca Füsunu ve beni yanına çağırdı... Belli başlı malzemeler istedi ve kağıda dualar yazmaya başladı... -
-
1.
0Seri devam soluksuz okuyom
-
1.
-
35.
+79 -3- Fuat Bey anlatmaya devam ediyor
Sabah uyandığımızda Füsun benden önce kalkıp kahvaltıyı hazırlamıştı... Uykusuz duruyordu ve normalde asla bu saatlerde kalkmazdı.
Geçirdiği rahatsızlıktan sonra uyku düzeni bizim için çok önemliydi.
"Gece rahat uyudun mu Füsun" dedim.
"Evet , rahattım." dedi.
Füsun'un yalan söylediğini gözlerinden anlarım... Dün gece uyuyamamıştı.
"Bir şey olursa her zaman yanında olduğumu biliyorsun değil mi ?" diye sordum.
Aslında bu söylediğime şaşırması gerekirdi ama şaşırmamıştı , belli ki korkuyordu.
"Biliyorum , iyi ki varsın dedi gülerek... "
Kahvaltımızı ettikten sonra o günü eşimle evde geçirmek istiyordum...
Köy bakkalına inip biraz çikolata , şekerleme , meşrubat falan alacaktım... Günü evde geçirmek istiyorduk.
Ben kapıdan çıkıp köye doğru inmeye başladım.
O sırada sağı solu inceliyordum... Bu sefer farklı bir yokuşu kullanmıştım inmek için ve bir çıkmaz sokak gördüm.
Tabelasında "CiN ÇIKMAZI" yazıyordu...
Şaşırmıştım , sanıyorum daha önce böyle bir şeyi Bursa Cumalıkızık köyünde görmüştüm. -
-
1.
0Evet burda cin cikmazi varrr
-
2.
0Evet burda cin cikmazi varrr
-
3.
+4bende bursalıyım var mı lan harbiden
-
4.
+3Olsa gidecen mi amk sanki
-
5.
0Nerde la o yer ben bilmiyorum 19 yildir bursada yasayan insanim jxjs
diğerleri 3 -
1.
-
36.
+78 -2Eşime sarıldım... Bu yaşadıkları geçecekti... Daha cenin halindeki bir çocuğa hangi zalim ne için büyü yapar anlamaya çalışıyordum...
Hoca evin etrafını okuyordu , yediğimiz yemeklerden su depomuza kadar her yeri okuyor okuduğu her duadan sonra sanki bir şerli varlığı öldürürmüş gibi çığlık sesleri , acı çekme sesleri geliyordu.
Bütün bunlar yapıldıktan sonra bizi evin içine soktu , kendisi konağın avlusuna çıktı.
"Dünne min şeh cinni , vel ha cinnia" diye bağırıyordu.
Bu kelimenin anlamı (Cinler cinniler , toplanın etrafıma)
O bu şekilde bağırdıkça bahçede adeta fırtına kopuyordu... Rüzgarın , bir esintinin var olduğunu hissediyorduk ama sadece hocanın kıyafetleri uçuşuyordu. Yanı başındaki ağacın yaprağı bile kıpırdamıyordu. Amaçları hocaydı.
Bütün bunlar olurken hoca ağır bir şekilde ayet-el kürsi okuyor , tepsiden bir şişeye döktüğü kanlı tuzlu suyu sağa sola fırlatıyordu...
Ve daha sonra evin içine girdi...
"Çok fazlalar... Belki bir aile soyu kabile burada... " dedi.
Füsun artık tepki vermiyor , sadece izliyordu.
"Ne yapacağız" diye sordum.
"Korkmayın eve giremezler , ama sakın ha pencereden onlara bakmayın. Sizi büyüleyebilir , sevdiklerinizin suretinde görülüp yanlarına çağırabilirler.." dedi.
Füsun hocaya dönüp
"Daha önce annem ve babam suretinde görüldüler... Salıncağın başındayken... " dedi.
Bunların hepsini o an öğreniyordum...
Hoca bize dönüp
"2 Yatsı geçirdikten sonra son kez çağırıcaz onları... Allah yardımcımız olsun." -
-
1.
-1Rez çok fena panpa
-
1.
-
37.
+75 -1Füsun sadece "bu sesi tanıyorum , ikimizi de rahat bırakmayacak" diyordu... Yıllar önce henüz evlenmediğimiz , flört ettiğimiz zamanlarda bana bunlardan bahsetmişti.
Geceleri sürekli pencereden baktığında bir varlığın onu izlediğini... Zamanla yurttaki odasında hayalini gördüğünü ve bir gece boğazına yapışıp onu boğarken gördüğünü söylüyordu.
O zamanlar bunlar bana hurafeden öte bir şey çağrıştırmıyordu ama artık korkuyordum.
Bütün gün evden çıkmadık... Köylü de arayıp sormazdı zaten.
Yine karanlık çökmüş , gece başlamıştı. -
38.
+73Cenin Dosyası FiNAL 1/5
_____________________________
Kapıyı açık odaya girmiştik... Üç tane minder vardı.iki tanesi yan yana , bir tanesi tam karşıdaydı.
Hoca karşımıza oturdu , Füsun ve ben yan yanaydık...
Pirinç vazoyu , tavandaki gözü gösterdi... "
Sadece şu gördükleriniz bile onları buraya çağırıyor... " dedi...
Füsun'a odanın pencersini açmasını söyledi... içerisi buz gibi olmuştu sadece 2 dakikada... Daha sonra pencereyi kapatmasını ve mindere oturmasını istedi.
Elimize bir kağıt verdi... Bir dua listesi vardı.
- Kulhuvallah , Nas , Felak , tekrar Nas , 5 kez Kelime-i Şehadet okuyacaktık.
Biz bu duaları okurken hoca önce saç ve tırnak parçalarımızı kibrit ile yaktı... Bunlardan çıkan duman direk tavandaki göze doğru yükseliyordu.
Daha sonra oyuncak bebeği , önceki gün bakır tepsiye koyduğumuz suya batırıyor saçlarını ıslatıyordu...
Bir yandan da dualar ediyordu... Bir ara gözünü kaldırdı... Füsun'a bakıyordu.
Ben dua etmeye devam ediyordum , ne olursa olsun duamı kesmemem gerektiğini söylüyordu.
Suya batırdığı elini Füsun'un alnından kavrayıp
"Adın ne ?" diye bağırdı...
Füsun o an Füsun değildi... Yüzü mor rengi almıştı , hocayla Aramice konuşuyordu.
"Dü em velhan de hak" (Taptığından korkmam) diyordu.
Hoca iyiden iyiye Füsun'u sıkıyordu... Yer yerinden sallanıyor , gaz lambaları patlıyordu.
Yaptığım tek şey dua okumaya devam etmekti...
Hocanın da dualara devam etmesiyle Füsun'un suretindeki cinni ayağa kalktı... Odanın içinde kendini duvardan duvara vuruyordu...
Boğazımı sıkıyordu , dua etmekten vazgeçmedim.
Hoca dua ede ede ona tokatlar atıyor , üstüne siyah bir bez geçirmeye çalışıyordu ve nihayetinde bezi geçirmişti.
"Sıkı tut onu" dedi...
Füsun'u ben tutmaya başlamıştım... Hoca topladığımız defne yapraklarından ve incir ağacının kökünden hazırladığı sıcak sıvıyı başından aşağı dökmeye başladı...
Füsun'un üstündeki bezle birlikte , bez bebeğin de saçları yanmaya başlamıştı...
ilk kez Türkçe bir şey söylemişti...
"BEN ÖLMEM" diye bağırıyordu ama nafileydi...
Gecenin sessizliğini yaran , tüyler ürperten bir çığlık sesi ile odadaki her şey tuz buz olmuştu... Ve nihayetinde ortalık sakinleşmişti.
Bezi kaldırıp Füsun'a baktık...
Bu Füsun'du , sağlıklı kanlı canlı duruyordu...
Hoca güldü... "Hepimize geçmiş olsun." -
-
1.
0Cinni o an adını söylemedi mi yoksa sen hikayede yazmak mı istemedin
-
1.
-
39.
+73Cenin Dosyası FiNAL 2/5
______________________________
Füsun'u kucaklayıp odadan çıktık... O an fark edememiştim ama ritüel anında Füsun'u tutarken 2 el parmağımı kırmıştım.
Hoca sağolsun bir beze tahtaya sarıp tedavi etmişti... Füsun kendisini o cinninin etkisindeyken duvarlara vurduğu sırada yaralanmıştı... Başında kanama vardı , vücudunun belli yerleri de ezikti.
Hoca oraya da bitki özlerinden bir şey hazırlayıp sürmüştü. Füsun'u yatağa yatırdım.
Hoca ile akşam çorbamızı içtik.ilk kez bu evde huzurluydum ve okulların açılmasına da az kalmış , her şey yoluna girmeye başlamıştı.
Hoca gece vakti ,
"Dönüş biletimi önceden ayırtmıştım... Sağolsun arkadaşlar istanbuldan biletimi çoktan almış.Ben çıkayım evlat. Füsun'a çok iyi bak... " dedi.
Saatin çok geç olduğunu buranın tekin bir yer olmadığını söyledim.
"2-3 Km yürürüz sıkıntı olmaz... Köyün girişinde beni bekliyor arkadaşlarım , ordan da terminale gidicem" dedi...
Hoca kararlıydı... Bize büyük bir iyilik yapmıştı.
"Hocam nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum , çok büyüksünüz" diyip elini öptüm.
Elini öpmeme fırsat vermedi , tokalaştık ve Karakeçi köyü meydanındaki patika yoldan , terminale doğru yola çıktı... -
40.
+73 -1- Sekizinci Gece Yaşananlar (Füsun Hanım anlatıyor... )
Son 2 gece gördüğüm kabuslardan sonra geceyi o evde geçirmek istemiyordum... Havanın kararması ile beraber köy meydanına indim.
Yalnız başıma ilk kez iniyordum... Köylü kadınlar pencereye çıkıp bana bakıyordu...
Başımın açık olmasından dolayı mıdır bilmiyorum ama sanki beni farklı buluyorlar gibiydi.
Köyde yaşlı bir bakkal kadın vardı.
Konuşabilecek bir tek onu buldum... Yanına gittim.
"Ah güzel kızım... Sen öğretmen beyin hanımısın değil mi ?" dedim.
"Evet , nerden bildiniz" dedim gülerek.
Günler sonra birisiyle konuşmak iyi gelmişti...
Uzun uzun konuşmuştuk , zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştık...
O sırada genç bir delikanlı geldi içeri... Tanıyordum sanki onu bir yerden ve nihayet çıkarmıştım.
Bu o gün gece kapıyı çalıp vazo bırakan çocuktu...
içeriye girip
"Allah rızası için yumurta ver teyze" dedi...
Bakkal kadın
"Defol bu dükkkandan , uğursuz mendebur" diye bağırdı...
Neden öyle yaptığını sormuştum.
Bu çocuğun köyün felaket tellalı olduğunu , kendi kendine konuşup insanları korkuttuğunu söyledi...
Şaşırmıştım... Adı ne bu çocuğun diye sordum.
Herkese başka isim söyler o dedi...
Anladım dedim... Daha fazla detay almadım...
"Saat de pek geç olmuş ya kızım , hadi ben artık evime geçerim... " dedim...
"Ben de bu gece sizle kalabilir miyim... Eşim istanbul'da yalnız kalmak istemiyorum" dedim...
Gel tabi gel dedi...
ilk kez rahat bir uyku çekmiştim... Sabah olur olmaz da konağa döndüm.
Evin kapısı , pencereleri açıktı... içeriden sesler geliyordu. -
41.
+71Fuat Erdağ anlatmaya devam ediyor...
Füsun orada korkudan bayılmıştı... Duvardaki yazıya anlam veremiyorduk.
Eşimi kucaklayıp alt kata indirdim. Kegibleri derin değildi , hatta inanılmaz inceydi.Ona bunu yapan şeyin , Füsun'u öldürmek istemediği belliydi.Ama bunu neden yapıyordu ?
Füsun'un kegiblerini temizledikten sonra uyanması için kollarını kolonya ile avuçladım... O sırada gözüm pencereye ilişti.
Bir gölge eve doğru yürüyordu , adım attıkça gölge boyu daha da büyüyordu... Ben Füsun ile ilgilenirken o sırada kapı çaldı.
Korkmuştum ben de... "Kimsiniz" diye sordum.
Muhtarın sesiydi.
"Fuat Bey... Çok önemli. Açar mısınız kapıyı ?" dedi. -
42.
+77 -6Konağa girip Füsun'un yanına gittim , okuldaki yangın kafamı karıştırmıştı ama önceliğim eşimin sağlık durumuydu.
Sabah olmuştu... Füsun dün geceki şeylerden sonra bu sabah biraz daha iyi gibiydi.
"Fuat... Dün bir şey daha oldu" dedi.
"Nasıl yani ?" dedim...
"Fuat , ben adet oldum" dedi gülerek...
iyi şeyler de olabiliyordu... Sıkı sıkı sarıldım ona...
"O zaman bir daha ki ay doktora gidelim , evlat şansımız olabilir belki , değil mi bitanem" dedim.
Gözlerinin içi gülüyordu , Füsun ilk kez bu kadar mutlu olmuştu...
"Tamam , artık iyi olacağım... " dedi.
Cebinden bir kağıt çıkardı. Kağıtta adres ve isim yazıyordu...
"Bizim için senden bir şey isteyebilir miyim ?" dedi...
"Evet , tabi ki" dedim.
"Başımıza musallat olan şey her ne ise biz burdan gidersek daha da saldırganlaşacak ve ailemize de bela olacak.O yüzden ben bu köyde kalmalıyım... Bu köyde istanbul Üniversitesi profesörü R.N. nin adresi var... Git , onu bul... Benim eşin olduğunu söyle ve onu buraya getir... " dedi.
Füsun'u yalnız bırakmak istemiyordum ama bu adamın adını daha önce duymuştum.
Günümüzün pek çok ilim ve din addıbını kendisi yetiştirmiştir.
Istanbula o dönemde gidip gelmek 3 günü buluyordu ve Füsun en az 3 gece o evde yalnız kalacaktı...
Hızlıca hazırlanıp Şanlıurfa merkezindeki otobüsler ile önce Ankaraya ordan da istanbula gitmek üzere yola çıktım...
Gitmeden eşime sıkıca sarıldım ve doya doya kokladım. -
-
1.
-1Seviliyon panpa
-
2.
0Yaz ulann
-
1.
-
43.
+70 -1- Beşinci Gece Yaşananlar (Füsun Hanım Anlatıyor... )
Kış iyiden iyiye bastırıyordu... Her gün , bir öncekinden daha soğuktu.Bu sebeple Fuat dışarıda odun kırıyordu.Ben banyoya girecektim...
Geçirdiğim rahatsızlık nedeniyle yıllardır adet olmuyordum... Kıyafetlerimi çıkardıktan sonra banyoya adım attım.
Kovaya sıcak suyu doldurdum otururken farkettim.
Adım attığım her yerde yumruk büyüklüğünde kan izleri vardı... Bacaklarımdan aşağı süzülüyordu.
Korkuyordum... Evet bu iyi bir şeydi , belki evlat sahibi dahi olabilecektim ama yine de korkuyordum...
Üstümü başımı hızlıca su ile yıkayıp kapıya doğru yöneldim... Fuat'ın yanına gitmem gerekiyordu... Kapı kitliydi...
Açmaya çalışıyordum ama bir türlü açılmıyordu , sürgüsü dışarıdan çekilmiş adeta üstüme kapatılmıştı.
Kapıyı yumruklasam da çığlıklar atsam da Fuat sesimi duymadı... Gazı biten lamba da sönmüştü...
Ve karanlıkta yine onun sesini duymaya başladım... Her yerde onun sesi vardı... Banyoda sesi yankılanıyordu...
Kulaklarımı kapattım , gözlerimi yumdum ve kapının açılmasıyla kendime geldim.
Fuat içeri girmişti , elindeki gaz lambası ile içeriye girdiğinde ikimiz de şok olmuştuk.
Duvardaki ayna paramparça olmuş ve belli başlı yerlerimi kesmişti... Beyaz fayanslar kan içindeydi... Canım yanmıyordu , sadece korkuyordum.
Duvarda değişik bir yazı vardı...
(Füsun hanımın bahsettiği yazı Aramice dilindedir , okunuşu "Melhenezez.."dir)
Melhenezez : Kirlisiniz -
-
1.
0Iyisin panpa devamini bekliyorum
-
-
1.
0Bekliyoruz kardesim bizde iyi gidiyosun
-
1.
-
2.
+22 -3Okumayın cinle beraber amuda kalkıp malafatı şakşakladım.
-
3.
+3hangi kapının dısaridan sürgüsü olur amk
-
4.
+7bu fuat mal amk koca gün otur gece çık odun kırmaya etraf cin kaynıyo amk ya biraz sonra da devirir zütü yatar yumcik
diğerleri 2 -
1.
-
44.
+73 -6BU HiKAYE YARIN AKŞAM SAAT 12'Yi BULMADAN BiTMiŞ OLACAK...
ŞiMDiLiK ARA VERiYORUM , iFTAR SAATiNE YAKIN YAZACAĞIM... YAŞADIĞIM ŞEHiRDE iFTAR ERKEN OLUYOR O YÜZDEN SiZLERi ÇOK BEKLETMEYECEĞiM.
HEPiNiZ ALLAH'A EMANET KALIN. -
-
1.
+1Bin devam etsene
-
-
1.
+16 -1adamdaki züt de bi yere kadar uydurmaya yeter az izin verin biraz daha düşünsün tıkandı
-
1.
-
2.
0eyw canım bb
-
3.
0Uzun zamandir okuduğ adam gibi bi hikaye
-
4.
+2gibtir git amk hep köyde olur böyle seyler. Bir gram inanmadım .
Erzurum damı oturuyirsun ?
diğerleri 2 -
1.
-
45.
+67Kapıyı açtım... Füsun'un baygın olduğunu görmüştü.
"Hayırdır bir şeyi mi var hanım efendinin ?" dedi.
"Yok , yorgun sadece... Hayırdır ne oldu" dedim.
"Fuat bey sizin ile şöyle bi 5 dakika konuşmamız gerek." dedi.
Ne olduğunu sorarken direk konuya girdi.
"Fuat bey bu köy ile ilgili çok şey duydunuz , yaşadığınızı da biliyoruz... Zamanın da biz de bunların hepsini yaşamıştık...
Zamanla geçecektir ama bunu yapmalarının tek yolu sizden biri almaktır... Kimimizin oğlunu , kimimizin hayvanlarını aldılar... Ama muhakkak aldılar" dedi...
"Gece gece bunları söylemek için mi geldin muhtar bey ?" dedim.
"He , hayır hayır... Köy okulumuz... Sizin sınıfınızda yangın çıktı. Diğer 2 öğretmenin sınıfında ve odasında bir şey yokken sizin odanız ve sınıfınızda yanmalar var." dedi.
Görmek istediğimi söyledim , bu saatte oraya tekrar gitmemizin güç olacağını söyledi.
Bir şey demedim , konağa geri girdim. -
-
1.
0Devam devam
-
2.
+9 -1adamın karısı kegib içinde, bayılmış, başına 2 saniye sonra ne geleceği belli değil, belki korkudan belki iç kanamadan şundan bundan ölecek. herif öylece bırakıyor kapıya gidiyor. noldu diye sorana o zorlu durumun içinde yardım istemektense artist artist yok bişey diyor o kadar yaşanmış şeyin korkusuna şokuna rağmen. sizin sınıfta yangın çıktı diyolar, benim karı mı baygın nedir demeden sınıfı görecem diyor. adam da lan dalyarak karın baygın nereye görüyon, nası bırakıp gitçen demiyor da, bahane olarak bu saatte gitmek güç olur diyor. bakın yaşanmış bir şeyde bu kadar salaklık, bu kadar mantıksızlık olmaz. ancak birisi bunu dışarıdan uyduruyorsa tabii ki bu ayrıntıları gözden kaçırıp böyle şapşal şapşal konuşabilir, değil mi?
asıl mesele sizin bu geri zekalılığa nasıl inandığınızda...
-
1.