1. 326.
    +1 -1
    yazıyorum ama yazma nedenimi bilmiyorum . yazıyorum ama inanmıyorlar yaşananlara . onlar inanmadıkça daha karamsarlaşıyorum , zira yaşadıklarım gerçek olmayacak derece gibko şeylermiş diye düşünüyorum . 'düz bir adam olmak , duygusuz bir ceset olmak ' bundan ötesi değilim . gelene merhaba , gidene sallanan bir elden ötesi olamam , gelmiyor içimden . yazıyorum ama neye hizmet ettiğimi biliyorum , sadece bir şeylere hizmet ettiğime inanmak istiyorum . birilerini , birşeyleri değiştirmek kendi dünyama destekçi bulmak arzusundayım . ne yazdığımın önemi olmayacak bunu bilmiyorum , ne anlatırsam anlatayım bir solukta sorgusuzca okunacak eminim . hala yazıyorum , sürekli yazıyorum . sanırım bundan başka bir taka da yaramıyorum . kaybediyorum hala ve kaybetmek artık sıradanlaştı benim adıma . bir yaşam biçimidir kaybetmek ve ağır çekim ölümdür yarınları düşünmek . soktuğumun yerinde içime dönüyorum , içim bile beni kabul etmiyor . bazen kendimi terketmek istiyorum . bunun adı ne bilmiyorum ama kendimle olan ilişkimi kesersem mutlu olabileceğime inanıyorum . ruhumu serbest bırakmaya çalışıyorum bunun için , ancak gibtiğim bedenime öyle bir yapışmış ki bırakmıyor . amele sümüğü kadar kıvamlı bir ruh , annemin diktiği diz yamalarını andırıyor .
    ···
  2. 327.
    +1 -1
    insanlara sürekli yazdığımdan bahsediyorum . bunları kitap haline falan getireceğimi anlatıyorum . ' ha öyle mi ? güzel ' diyorlar . heyecanımı bu şekilde paylaşabilirler mi ? sanmıyorum . her cümlede içimden bir pas tabakası kaldırıyorum . yoğun alkol sonrası kusma ile eşdeğer bir rahatlama . günleri karıştırdığım oluyor bazen , dersleri bırakmıyorum elbet ama derste bile yazıyorum . deniz kenarına gidip dakikalarca ne yazmam gerektiğini düşünüyor , kelimelerle dans ediyorum . hala başkalarının hayatlarını izliyorum , suni mutluluklarda mastürbatif eylemlerle tatmin ediyorum ekgib hisleri . geleceğe olan merakım artık eskisi kadar yok , erumi ve sakil içinde bulunduğum durumlar için rehber niteliğinde rüyalarda geliyorlar yanıma . işaretleri alıyorum . kafamda biri mi konuşuyor ? hayır sadece kulaklık takılı . o zaman yazmaya devam et . bu lazımmış , öyle dediler . yolun ucunda mı bekliyor dersin beklediğim . yol ne kadar uzundur acaba , kaç vasıta ile gidilecek bilinmezler diyarına.
    ···
  3. 328.
    +2 -1
    toprak altı kalan ümitleri kazıyorum , umut ekiyorum ancak hayal kırıklığı biçeceğimi bilsem dahi korkmuyorum artık . düş kırıklıkları olağan şeyler sanırım artık kaybetme korkumu kaybettim . bu seferde kaybetmekten korkmamaktan korkmaya başladım sanırım , amaçsız gibiyim dünyada . şurda sağa sola koşuşan karınca bile akşam karı dırdırından kurtulmak adına didiniyor , peki ben ? ben yazıyorum , ne için ? yaz dediler ne için ? sana soruyorum ey yönlendiren , nedir tüm bunlar ?

    bir kalpte yer edinmek ? kimin kalbinin olduğu önem teşkil etmiyor . emin ol bu dostta olabilir . fırtına ortasında kalmış denizci gibiyim , bir limana ihtiyacım var . gemi su alıyor
    ···
  4. 329.
    +2
    hikayemi bitiriyorum bir müddet sonra . becerebilirsem bastıracağıma inanıyorum o zamanlar . insana ve sohbete hasret kalmışım . ciddi anlamda yazma süreci zahmetli bir iştir . kimse ile konuşmam , yazı dilinden ötesi kafamı karıştırır . beynimin konuşmasına izin veririm o bana yazdırır . aklıma bazen saçma düşünceler geliyor , beni kendim ve allahtan ötesinin anlayamadığını düşünüyorum ona gitmek istiyorum . intihar etsem dahi anlar diye umuyorum bazen , ufak bir kurşun darbesi kafa tasımı delip beynimi birbirine katabilir mesela . öleceksem beynimi dağıtmalıyım , beni bu noktaya sürükleyen yegane birimi yani . bazen salya akıtıp , mal mal ekmeğimi yemek istiyorum . başaramıyorum , sürekli konuşuyor kafam ve ben ona ' ne bileyim yaprağım ' demekten usanıyorum
    ···
  5. 330.
    +1 -1
    hikayemi ufak bir yerde birkaç nüsha haline getirtiyorum dişimden tırnağımdan arttırdıklarımla . sadece birkaç kopya . gücüm buna yetiyor , zengin bini değilim ve ben hep imkan kazıyorum . bin olmayan zenginlerle sorunum yok , kısa süre sonra paranın dıbına koyarsam kendimle çelişmek istemem . banknotlarla bacak omuza yapma olasılığımı düşünüyorum : ) yaşam bana temkini öğretti . bahsettiğim kopyaları okuyup fikir belirtmesi adına çevresi geniş birkaç arkadaşa veriyorum . onlarda yeni yeni yaygınlaşan mail kullanımı sayesinde bilgisayara girip adresi olan kimselere atıyorlar . birgün ilginç birşey oluyor .
    ···
  6. 331.
    -1
    mail atılan bir şahıs tarafından ciddiye alınıyor görüşlerim . ciddiye alınıyor derken , yazdıklarımı ve stilimi beğeniyor . bana paranormal üzerinden sorular yöneltiyor . sanırım çöküntü içinde . sohbet ettiğimiz esnada bayan olduğunu vurguluyor . benim için önemli değil diyorum , içimden ise 'beni bayma yeter' diye geçiriyorum . kadınların beni anlaması zor iştir , bu konuda erkekler daha avantajlı . pek çoğu ile ortak düş kırıklıklarının izini taşıyoruz çünkü
    ···
  7. 332.
    +1 -1
    bir süre sonra farkediyorum ki , bir insanın karşısındakini anlayabilmesi için çük sahibi olmasına gerek yokmuş . ciddi anlamda kafa sahibi biri karşımdaki ama genellikle aksi . çabuk öfkelenebiliyor ve sohbeti kesebiliyor . ben ise ilk zamanlar umursamazım . zaten zütüme yılan kaçmış , sorduğu kadarını cevaplıyor geçiyorum . neticede bu şekilde pek çok insandan soru alır hale gelmişim . bu noktada da bir ilginçlik var . arkadaşın imkanlarını kullanarak girdiğim bu mecrada aldığım okuyanların onlarca sorusu varken ( bunlar paranormal meseleler yoğunluklu ) ben nedense bu kişiyle konuşmayı seçtim . tesadüf mü bilemem . ama tuhaf bir şeyler var . ciddi anlamda kültürü yüksek biri , muhabbet ilerledikçe pek çok konu hakkında birikimini görüyorum . demek ki her dişi aynı olmuyor , aralarında cidden kafalıları da var diye düşünüyorum . şiire meraklı , müzik seviyor . merak ettiğiniz ve aklınıza gelmeyen bir sözü yazın size anında eseri söylesin . bundaki beyinden öte birşey . acaba o da benim gibi hastalıklı mı ? yoksa biz normaliz diğer insanlar mı mal ? buna yıllardır karar veremedim
    ···
  8. 333.
    +2 -1
    önyargıları parçalamak atomu parçalamaktan daha zordur . bu kişi sohbetiyle bazı önyargılarımı kırıyor . kızlar artık meme değil , cidden beyinleri de varmış . bayanlar alınmasın , kadınlar aptaldır demiyorum . sadece hayatımı giben kadınlar aptaldı ve herkes yaşadıkları ölçüsünde bir fikre kapılır . ha işte bu diğerleri gibi değildi . demek ki kadınlarda beyin vardı ama kullanma konusu tamamen kendi ellerindeydi . bu kullanabiliyordu tek fark buydu . ben pek çok konuda sohbet etmeyi seven bir kimseydim ancak karşımdaki insanların konuşabileceği konular genellikle birkaç tane ile sınırlıydı . gülçiçek diye bahsedeceğim bu kızda ise her telden mevzu mevcuttu . kezban dediklerinizden değildi , ölçüsünü kaçırmadan argo kullanabilirdiniz . sizi sınırlayan şeyler kalktıkça daha samimi olursunuz , daha samimi olursanız kendinizi daha iyi ifade edersiniz . o zaman ise güzelleşirsiniz
    ···
  9. 334.
    -1
    sizin 3 harfli dediğiniz , 3 harfli dediğiniz zaman anlamayacak kadar gerizekalı olarak hayal ettiğiniz o varlıklardan korkuyordu gülçiçek . aq anlayamadığım nokta 3 harfli deyince kendisinden söz edildiğini anlayamayacak kadar mal olarak tasarladığınız şeyden nasıl korkuyorsunuz ? neyse ... ona bir şekilde yardım etmeye çalıştım . neden mi ? benim üfürükten bir adam olduğunu vurguluyordu alttan alttan . egom hala ölmemişti , tek amacım ona istediklerini verip gitmekti . tek istediğim 'vay be ' dedirtmekti . saçma bir hayatın olunca saçma meselelere takılıyorsun , sanki gülçiçeğin umrumdaydım . aslında o dönem gülçiçekte benim umrumda değildi . kim daha uzağa işeyecek yarışındaydık ilk başlarda . birbirimize güzel karşı çıkışlarımız mevcuttu , çükümün verdiği avantajla daha uzaklara işeyebiliyordum ve gayet mutluydum

    zamanla gülçiçekle dostluğumuz ilerledi . pembe sıçanlardan değildi . odasında canı sıkılınca tükrüğünden baloncuk falan yaptığını itiraf edecek derecede içten . lahmacuna ıyhhhh deyip 3 tanesini iç içe saran kızlardan değil . doğal bir kız , orgnik . ne de olsa kökeni doğulu . ama hiç doğuluya benzemiyordu aq . duygular doğu ,trt spikeri türkçesi batılı . sesini nerde duydun ? dur hele anlatırız gel otur yamacıma , yeğenime bir oralet söyleyim bakayım .
    ···
  10. 335.
    0
    anlat pampa dinliyoruz
    ···
  11. 336.
    +2 -1
    gülçiçekle dostluğu ilerlettik dedim ya , ha işte burdan sonra sıçmaya başladım . bir soru ile seni duvara yapıştırabilir 'ya cevap vermeyi , ya da beni seç seni zenci ... hadi adamım şu lanet olası kararını ver artık ' tadında tripler atabilirdi . ansızın ortadan kaybolabilirdi , uyuyorum diyerek kaçıp ayılar belgeselini izlediğini itiraf edebilirdi . günde bir doz gülçiçek almasam , yoksunluk belirtileri başlardı . çok seviyordum lan muhabbetini , gülünce gözleri falanda kayboluyormuş öyle diyordu . gülünce kaybolan gözleri çok severim , kısa süreli bir güneş tutulmasını andırırlar benim adıma . millet nelere tav olur , ben gülünce gözü kayboluyorsa oooo şahanedir o zaman diye düşünen mal bir adamım . elime topitop ver tenha inşaata çek . haşa ya rabbi , mesleğimle ilintili oldu ürperdim . düşman zütüne inşallah , amin

    bizde dosta , 1) silah 2) yaprak kalkmaz beyler . silah neyse de diğerini kaldırmayın rica ederim .edebimizle muhabbet ediyoruz . ifrit olayında 'yüksek cinsel gücümden' dem vurup aklınca beni şişirip akabinde abi detaylı anlatta aletle oynayalım diyenler vardı. unutma ifritte olsa yenge yengedir . saygı isterim , giberim tahtanızı
    ···
  12. 337.
    +1 -1
    dediğim gibi öfkelendirdiniz mi , belanızı gibebilirdi tripleriyle . ben ona trip makinesi derdim o dönemler . bir keresinde bana zorla birşeyler cevaplatmaya çalışmış , cevabı veremeyince yine ayılar belgeseli izlemek üzere ortamdan ayrılmıştı . gecenin kör yarısı şortuma kusup , donumla uyumak zorunda kalmıştım . sinir benim mideme vurur , tabi karşımdakinin midesine vurmadığım zamanlarda . kafası bozuldu mu sizin en sinir olacağınız sıfatları itina ile seçer , 5 dakika da ağzınıza sıçıp hemen teslim ederdi . overlokçu gibiydi. özünde iyiydi , ama asabiydi aq . ne aq asabiydin işte uzatma gülçiçek . bu meseleyi tartışmayalım . her ne kadar sevimli bir tavşana da benzesen , tersin çok pisti .
    ···
  13. 338.
    -1
    iyice gülçiçek müptelası olmuştum . kaldığım evi resmen işgal etmiştim . çocuk birgün dayanmadı

    - ne oluyor sana aq . kaça kaça tuvalete giriyorsun , kaça kaça yemek yiyorsun . ne yapıyorsun sen ?

    harbiden durumum aynen böyle idi . gülçiçeğin tuhaf huyları vardı . virgülden sonra takıntısı diyeyim size . normal insanlar örneğin saat 11 de sözleşirler . gülçiçek ise 11.23 . 23 'ü bir dakika geçerse ana bacı bırakmazdı , ne kadar sorumsuz olduğundan falan bahseder çiçekli ayakkabılarla bilgisayar başında volta atardı . çiçekli ayakkabılar . ondan sonra hiçbir kadında göremedim : )

    sabah 9 a kadar muhabbet ettik . gülçiçek saat 11.23 te hazır bulunmamı emretti . emrin başım üzerine dedim . neden ? beni tıpkı torbacılar gibi haplayarak müptela etmişti sohbetine . önyargılarımı yıkıyordu . ondaki özellikleri falan not alıp , geçmişimdeki taklularla kıyaslıyordum . 9 gibi uyudum alarmı kurdum . 11.10 a kurdum sanırım . geç kalırsam ne tak olacağını biliyorum . alarm çalmış ve kapamışım . birden bir ses duydum

    edebi olmak için fazla güzelim bu sözle uyandım ama uykuda duyduğum bir ses. saat 11.20 idi . kaça kaça bilgisayarı açtım . bir dakika farkla yetiştim ona .

    - geldin * dedi

    - gelmem mi : ) dedim ( yiyorsa gitme ) sürekli gülücük surattık biz , her taka güleriz . güler(dik) ( gizemli oldu demi * )

    sallama çayı bile zamandan tasarruf adına farklı bir uygulama ile kullanmak istedim . ağzıma poşeti koyup üstüne sıcak su içmek . varın siz hesaplayın : )
    ···
  14. 339.
    -2
    gülçiçeğin korkularında azalma vardı ama huzursuzluğu aşikardı . gönül işi olduğunu bilirdim ama çok derine inmez , sıradan bir aşk der geçerdi . ona cidden değer veriyordum , kendime yakın hissediyordum . adı olmayan bir bağ diyebiliriz . bazı insanlar vardır , onu tanımlayamazsınız . anne , baba , eş , dost diyemezsiniz ve ona yeni bir klasör açarsınız kalbinizde . bende aynen böyle yaptım ve onun adına bir klasör açıp 'gülçiçek' ismini verdim . gülçiçek onun lakabıydı ama sonra ismi gibi oturdu dilime . asıl ismi büşraydı . büşra size tanıdık bir isim gibi geldi mi ?
    ···
  15. 340.
    -1
    huzursuzluğunu anlatmadıkça kendi yöntemlerimle ona belli etmeden çözmeye çalıştım . bakım yaptım onun adına ki annesinin ismini ve doğum tarihini biliyordum . daha önce ona bakmıştım ancak bu kez ona haber vermeden baktım . bir düğüm gördüm , ancak dış varlıklarla alakalı bir mesele bulamadım . hayatında bir düğüm noktası vardı . iri bir düğüm . gemici düğümü herhalde aq , yoksa ben çözerdim emin olun . gerçi düğümün mahiyetini bilmiyordum , ama kolay birşey olsa düzeltebilirdim . bu düğümü öğrenmenin tek çaresi onun hakkında derine inmek ve anlattırmaktı . oysa başaramıyorduk , en ufak detaylarıma kadar sorup kendi ile ilgili kısımları çok yüzeysel geçerdi
    ···
  16. 341.
    +1 -1
    birgün tuhaf bir gecede yazışmaya devam ederken , sanırım biraz ileri gittim ve ondan bir ikaz aldım . alttan alttan ayarı veriyordu , kendimi kötü hissettim . sürekli biz arkadaşız deyip duruyordu , bu alt metni bana dayatıyordu . canım sıkıldı , hareketlerimde bir yavşamamı var diye düşündüm . açıkçası ona da kızdım . samimiyet olsun diye söylediğim sözlerden bile sorardım , maksadımı aşarsam uyar diyerek . sorun yok der geçerdi , sohbet devam ederdi . ancak o gece iki de bir her sözüme bir engel koymaya başladığını farkettim . en sonunda itiraf etti . aslında itiraf demek saçma olur , zaten saklamamıştı ancak durumun derinine indi . duygusal ilişkisini anlattı , özetle bana yavşama giberim belanı dedi . bende onun müsterih olması adına böyle bir şeyin olmayacağını , olsa bile bu saatten sonra olmayacağını falan zırvaladım . tuhaf bir kızdı . ama hala saklıyordu birşeyler . bakım yapma lüzumu hissettim
    ···
  17. 342.
    -1
    onu hala sevdiğinden falan bahsetti . içimden ;

    ' sende beni kullandın diye geçirdim . tek amacın ilişkini düzelttirmekmiş '

    elbette bunu bu şekilde söylemedim . ilişkilerini düzeltecek ve çekilecektim . şartım ise gitmekti , zira kullanılmış olacaktım ve nefret ederim bu durumdan

    - istiyorsan eskisi gibi olabilirsiniz . yani arada bir sorun varsa , başkaları tarafından yapılan bir şey falan . bunu kaldırmayı denerim . yok eğer sevmiyorsa yapacağım birşey yok

    - nasıl yapacaksın ? ( hep soru sorardı )

    - sen onu boşver , istiyor musun ? büyü falan değil emin ol

    - isterim istemem onu boşver ... sen nasıl yapacaksın ? ( amacı üzüm yemek değil bağcı dövmek )

    - sen beni çok hafife alıyorsun

    - senden gelecek yardım allahtan gelsin ( bunu aynen söyledi , şu gün getirin okutun inkar edemez )

    - ben sadece senin iyiliğin bıdı bıdı

    - yav he he ( buna benzer ifadeler kullandı : ) )

    gülçiçek'te bitmek bilmez bir merak vardı . herşeyi merak ederdi . ona birşeyden bahsetti iseniz devdıbını getirmeliydiniz . o an için kapatır en alakasız zamanda tekrar açardı ... ki öyle de oldu

    - sen bana yardım edebileceğini söylemiştin ya

    - evet

    - etsene

    - peki . yapacağım ve gideceğim

    - neden ?

    - öyle lazım

    - neden ?

    - öyle gerekiyor

    - uykum gelir bak

    - sana anlatamam ( oysa sebebi kullanılacak olmamdı )

    - o zaman istemiyorum .

    bu son sözü onun kıymetini çok arttırdı . bu kız insanları kullanacak biri değildi . ben kimdim ? bir tak değil . sadece sanal bir klavye , oysa sevdiği adam için bile basit birini satmayacak bir karaktere sahipti . o gün karar verdim . ona yardım etmeliydim .
    ···
  18. 343.
    -2
    bir cuma günü namazdan sonra eve geldim . onun için türlü duaları okudum , eğer sıkıntı varsa kalkması adına . sanırım o dönem için işe yaradı . ona birşeyler yaptığımı söylediğimde , klagib tavrı ile yav he he moduna bağladı . hiç değişmezdi ama çok sevimliydi .

    bir şekilde günler günleri kovaladı . sohbetlerimiz uzunca devam etti . çok karamsardı . cidden iyi özelliklere sahip , aklı başında birinin bu halde olması bana dokunuyordu . dedim ya değerliydi benim için , üzülmesi üzüyordu . ikna metodlarım işe yaramıyordu . hemde hiç işe yaramıyordu . o herif kimse dönse de hayata bağlansa diye düşündüm . gülçiçekler kolay yetişmez beyler . güldür ve elbette çiçektir . solmaması lazımdı , korkmayın solmadı da .
    ···
  19. 344.
    -1
    ona birşeyler anlatırken aslında farkettim ki ; 'ona değil kendime anlatıyorum '

    varlığına inancımı yitirdiğim meselelerden bahsediyorum . bunlar din değil , sevgi gibi mutluluk gibi . ona anlatırken dinliyorum . allah mesaj veriyor . birgün yine beni duvara sıkıştırdı , nasıl sordu hatırlamıyorum ama zor bir geceydi . ona mehmet olayını anlattım . hayatında dolaylı bir eskişehir noktası vardı , ismi falan uyuyordu bunlardan bahsettim .

    - eeeee ? dedi

    eeee güzelde . bende bilmiyorum . bilmediğime inandıramıyorum onu . dürüst bir şekilde anlatıyorum , bunun bir tesadüf olacağından bahsediyorum ama anlamıyor . durum iyice taka sardı . beynimi sorular kemirdi

    çok şükür hayatım düzene giriyordu ve bende bir anormallik olduğunu anlamıştım , benim hayatım iyi gidince nazar değdi falan sanıyorum . iyi meseleler o kadar azdır ki ... ancak iş yine yokuşa sarınca , taka yani rutine dönünce rahatladım . herşey normale döndü dedim içimden : )
    ···
  20. 345.
    0
    reservsdas
    ···