1. 176.
    +1 -1
    bu sorumun akabinde diğer arkadaşlarda merak ettiklerini sordular , ölüm yaşlarımızı sorduk fakat cevap vermedi . en sonunda mesele özel hayatlarımız kısmına geldi . çocukça bir hevesle yazdım verdim sorumu . ' evlenecek miyim ? ' burda tek beklediğim cevap ayşe idi

    - evlenecek miyim ?

    - evet . 2 oğul

    - kimle ? ( bu soruyu sorarken aslanım ayşeye bak sen , 2 tane erkek doğuracak diye hafif sırıtıyordum... gelen cevap tuhaftı , dikkatle odaklandım harflere )

    - eskişehir

    - eskişehirli mi ?

    - eskişehir

    - memleketi orası mı

    - eskişehir ( takılmış plak gibi eskişehir yazıp duruyordu . memleketi kısmına açıklık getirmiyordu )

    - peki isim verebilir misin

    - büşra ve begüm

    - hangisi ?

    (yanıtsız bıraktı )

    - hangisi olduğunu söyler misin ?

    - elinde

    - ne kadar zaman sonra

    - çok sonra

    - büşra ve begüm . ikisi de mi eskişehir de ?

    - hayır

    - peki ayşe ?

    - olmayacak

    - nerden biliyorsun ?

    - sıkıldım

    ben hariç herkes gülüştü . ben ise bu işin muzaffer'in başının altından çıkma ihtimalini düşündüm . neticede harflere yönlendiren oydu , aramızda bir takışma mevcuttu gizlide olsa . belki ayşe den ayrılmamı falan istiyordu . insanlar bazen kendi mutlu değilse diğerlerinin mutsuzluğundan keyif alırlar . ancak yıllar sonra kastedilen isimlerden biri ile tanışınca kehanetin çokta boş olmadığını görmüştüm . geçmişinde eskişehir ibaresi yer alan biri . ya büşra ya begüm . ya da hepsi bir oyun ve sürüklemece .
    ···
  2. 177.
    +1 -1
    'memleketi eskişehir mi ? ' sorumuza sürekli 'eskişehir ' olarak cevap verdiği için biraz aklımız karıştı . muzafferle bu mesele hakkında şu kanıya vardık ; belki ilerde memur olacak eskişehir'e atanacak orda tanışacaktım . belki de askerliği orda yapacaktım . hani bir şekilde eskişehir işi aklımı karıştırdı . kafamda verdiği isimleri canlandırdım : ) ne kadar da uzaksın diye düşündüm ,daha önemlisi hangisisin ? . isim takıntım o günlerde başladı birşey hissettiğim tüm kızları isimlerden ve şehirlerden eledim desem : ) . elbette verdiğim büşra ve begüm isimleri değiştirilmiş isimler . arkadaşa sordum bu isimlerde mutabakata vardık . orjinal isimleri yüzünden telif ödemek ya da sakat bırakılmak istemem . belediye otobüslerine beleş binmek güzel olabilirdi , ama sanırım hala çok gencim
    ···
  3. 178.
    +2 -1
    insan bu tip işlere pek girmemeli . giriyorsa da geleceğine dair meselelere büyük meraklar beslememeli . bu ritüelden sonra ister istemez ayşe'ye karşı bir tür önyargı oluştu . zaten genç kız tripleri artmıştı , fakat arada tolere edebiliyordum . şimdi ise 'zaten senle olmayacak , zamanımı tüketmeyeyim . evvelden çok yıprandım , sonu olmayacak bir iş için koşmayayım ' tribine girdim . bir süre sonra ayşe yurtdışına okuma hakkı kazandı ve gitti . gideceğini öğrendiğimde hemen hemen hepimizde olan saçma bir kaybetme korkusu çöktü içime . oysa kız hakkında az önceki 'zaten olmayacak ' önyargım vardı . insan çok tuhaf ' ne seninle , ne sensiz ' derken hayatını çok rahat bir şekilde gibebilecek tabiatta . o dönem duygularım tavan yaptı . geceleri aklıma geliyor durduk yere , camın önüne çöküp boş sokakları izliyorum hele bir de yağmur yağıyorsa hüznüm artıyordu . içimdeki köz gibi kızartmaktaydı sigaram , her nefeste daha uzun tutuyordum dumanı tıpkı ayşeyi saklar gibi . seviyor muyum ? bilmiyorum . kaybedeceğim korkusu ile mi ? emin değilim . daha testislerimde vitamin olarak bile bulanmayan çocuklarımı , ayşeye intikal ettirip ettiremeyeceğim gibi garip ve biraz sapıkça düşünceler . yok ,hayır ! her önüne gelene saplayan bir adam olmadım ben . sadece o kadar plan proje kuruyorsun ve gün gelince ' ben gidiyorum ' diyor .

    'seni unutmam ' , ' sen özelsin ' , 'kaderse bir araya geliriz ' , ' beklerim ,sen de bekle ' diyor . oysa bende fonda hep bu şarkı çalıyor . duygu karmaşası , hayat bana bir oyununu daha oynuyor . ben her gece aslı'nın bir tutam saçını öpüp ,tebessüm edip uyurdum . bunda ise her gece uyurken o samimiyeti düşünüp tebessüm ederek uyudum . her ne kadar aşık olamasam da sevgi garip şey . ona bir zarar gelmesini istemiyorum , ancak beni anlayamadığını düşündüğümden hayatımın kalanını ona ipotek edemiyorum .

    'beklerim ' yerine ' , ' bir süre sonra hafızanda minik bir çizgi olarak kalacağım ' diyorum . için için aramayacağını ve birgün biteceğine inandırıyorum kendimi . inandırıyorum ki ; bitti dediğinde bitsin diyebileyim . inandırıyorum ki ; aslı gibi bir gece apansız kayıp gitmesin ellerimden . dedim ya seviyorum ama onla da olmayacak hissediyorum . bu sadece mehmet'in öngörüsü değil . ben kafasına estiğinde gece 3 te sokakları arşınlayan bir serseri ruhken , o 3 te uyanırsam eve hırsız girdi zannederdi ancak . elbette çok üzülmeyeceğim diye düşünüyordum , ama içimde hala şu şarkı çalıyordu . dur ikidir bende çalan şarkı diyorum ama paylaşmadım . aynen bu

    http://www.youtube.com/watch?v=4hgLEuGNQbs

    edit : ölmüş link için : http://www.youtube.com/watch?v=PJg79XLPnaU
    Tümünü Göster
    ···
  4. 179.
    0
    rezerved
    ···
  5. 180.
    -1
    çok garip bir his , anlatılmaz yaşanır dediklerinden . sahip olmaya çok yaklaşmışken , bir sebeple senden kopmaları .ilk hikayede bir arkadaş sormuştu ' neden ciddi bir ilişkin olmuyor ? ' diye . umarım anlayabilmiştir . merak etmeyin aşağı yukarı 10 yıldır da olmadı . umrumda mı ? elbette değil . aslında tak değil : )
    ···
  6. 181.
    0
    reserved
    ···
  7. 182.
    +3 -1
    ayşe o kısa sürede bir atkı daha ördü bana . aslında az daha kassak giyim sektörüne adım atabilirdik , kızda o kapasite mevcuttu . bu kez atkının iki ucuna isimlerimizin baş harflerini işlemişti . iki uçta olmaları onun için sorun değilse de , tıpkı barış abi'nin kol düğmeleri gibi 'ayrı yolda ' olacaklarının işaretiydi benim için . işte ayrıntıya takılıp , ana konuyu kaçıran ve tarihin gördüğü en ince eleyip sık dokuyan adamlardan biriyim . o yüzden kafam 'ali sami yen stadının eski zeminine benzedi , tepem aynen öyle açıldı ' ... aaa neden kelleşiyorsun diyenlere , ' maden olan kayada ot bitmez ' falan diyorum aq : ))
    ···
  8. 183.
    +1 -1
    ayşe'yi yolcu ettiğim anı hiç unutamam . ilk kez öyle baktı . ben vedaları pek sevmem bilir misiniz ? gidecek birinin elini bile sıkmam . vedalar bana çok ağır gelir . ' veda etmiyorum ki ' düşüncesi hareketlerime yansır . ona da öyle baktım sadece .

    - kendine iyi bak dedi

    - beni düşünme . su akar yatağını bulur ' dedim .

    - az romantik olsan keşke dedi

    - ' onlardan çok var , gün gelince kıymetimi anlarsın ' diyebildim sadece , hafif kırılgan bir tavırla

    - 'bekle' dedi .

    - ' senleyim ' dedim

    bu söz onu rahatlattı . ama emindim ki ; ben onla olsam bile , o benle olmayacaktı bir süre sonra . uzak mesafe sevda en zor olanıdır . ben başarırım , lakin karşımdaki ?
    ···
  9. 184.
    0
    reserved ulan sonunda hikaye çıktı bakacağım ama yarıda kesersen çok kötü şeyler olacak
    ···
  10. 185.
    +2 -2
    @152 ulan kimseye cevap vermeyecektim ama sana verecem be sarhosfilozof . kızan kızsın umrumda değil : ) yarıda kesersem , yarımı kes . sebepsiz sevdim , samimiyetini hissettim .

    not : bu aralar 'ben kızım sevişelim mi ^-^ ' diyenler bile yok aq .
    ···
  11. 186.
    0
    @153 panpa sahura kadar vakit geçmiyor delirecektim imdadıma yetiştin. takipteyim.
    ···
  12. 187.
    0
    @154 senin gibi sağlam bir dinleyici kazandım . yarın devam ederim kardeşim birşeyler yiyip yatacam . yarın yine şantiye
    ···
  13. 188.
    0
    burdayız panpa yaz boş kalınca
    ···
  14. 189.
    0
    Tekrar ayraç
    ···
  15. 190.
    0
    upupupupup ilgi artmalı
    ···
  16. 191.
    -1
    ayşe'nin gidişi ile tekrar bir boşluğun içine girdim . daha doğrusu boşluklardan boşluklara süreklenir bir hal almıştım . her ne kadar başarılı ilişkilere gıpta edip , bendeki bir tarafı burukluğu bu ilişki biçimine bağlasam da , yıllar sonra gördüm ki aslında bu kırık yanım bu değilmiş . evet ben bir arayış içindeymişim , fakat aradığım bir kadından çok ötesiymiş . insan ciddi anlamda yıllar sonra anlıyor . aslı'nın evlenmesi , ayşe'nin gidişi olsun bunlar bana birşeyler anlatmak için olabilir miydi ? güç bela kurtulup , daha sonra belki çevrem artınca burukluklarım azalır diyerek tekrar girdiğim bu deyim yerindeyse büyücülük falan bunlardan da medet olmadığını göstermek için miydi ? neden bir kadına bu kadar ihtiyaç duyuyordum . sanırım o dönem adına tamamen egoydu . yaptıklarıma baktıkça ciddi anlamda eleştirdiğim mustafa'ya benzemeye başladığım su zütürmez bir gerçekti
    ···
  17. 192.
    +1 -1
    sürekli ve farklı aşamalara sınavlara tabi tutulan ben , her nedense yaradanın mesajını bir türlü idrak edemiyordum . kısacası ne anlatmak istediğini anlayamıyordum , ancak birşeyleri işaret etmekte ısrarcı olduğuna emindim . kısa sürede yaşadığım çalkantılar beni ruhen çok yormuştu . hiçbir iş yapmayacak derecede tembelleşmiştim , millet icraat peşindeyken ben aforizma peşindeydim . kabına sığmaz oldu ruhum . bir taklar istediğim kesindi , ancak bu neydi . yine içimde çaresizlik hissi büyüyerek sardı tüm bedenimi . gözümü kapatsam bir yandan aslı , bir yandan ayşe . ben karılara bu kadar takacak kadar basit bir adam mıydım ? bir yandan dostum muzo , bir yandan ailem , o dönem adına kısmen gelecek vaadeden mesleği kazandıracak okulu bu denli boşlamam , yeni yeni içimde türeyen para hırsı ... tüm bunlar neydi ? rahat bir uykuyu o kadar özlemiştim ki . her gece istisnasız rüyalarımda aslı'yı görürdüm . sanırım bunun sebebi daha evvelden bahsettiğim 'ters tepme' neticesindeydi . cidden şimdi bunca yıl sonra karşıma çıksa ne hissederim bilemem . dediğim gibi çok büyük bir oyunda , bir yerlere yönlendiren bir oyuncudan farksızdım . acaba halime gülüyor muydu yaradan , bana sürekli bir hedef koyup koşmamı sağlayan yaradan . aynı yaradan nedense o hedefe epey yaklaşmışken ' prenses diğer kalede mario ' yazısını yapıştırıyordu ekrana . oysa ben kendi hayatımda bile mario değil luigi ydim . istenildiği zaman görüşülebilen , istenildiği zaman gibtir çekilen . istedikleri değil de , ondan istenilenler mühim olan bir adam . tercih hakkım yoktu , taa yaradılıştan beri . milletin dedesi tarla bırakır , mal mülk bırakır benim dedem bana erumi ve sakil bırakmıştı . onlardan da uzaktaydım , sanırım benden kırılmışlardı . benden kırılmasınlar da ne yapsınlar ? taka benzemeye başlamıştım . kibri ile egosu , ruhundan ağır basan bir adam
    ···
  18. 193.
    -3
    belli ki ruhum kurtulmak istiyordu ve sanırım çaba da sarfediyordu . belki yaradanda kurtulmam adına ruhumu daha çok sıkıyordu . hayatımda ilk ve son kez denediğim bağlama büyümün akibeti ortadaydı . özetle tüm çabalarım nihayete eremedi ve ben sıfırı tüketmiş gibi hissetmeye başladım . bir yanım deli gibi öfke içinde , diğer yanım çaresizlikle hala varolan umut kırıntılarımı harmanlamıştı . o dönem alkole de başladım . her haltı tekrardan sorgulamaya . uyuşturucuya hiç bulaşmadım ama alkole ciddi anlamda sardım . o dönem bana hikaye yazsana deseydiniz ' bu ellerle mi ? ' diyecek duruma gelmiştim , hayatım türk filmindeki sevdiği tarafından terkedilen beyin cerrahlarının kine benzemişti . elimi eteğimi hala paranormalden alamıyordum ki , normale döneyim . hayata olan bağım sanırım birtek bu kalmıştı . bir taka yaramadığı gibi büşra ve begüm isimleri ile kafamı gibmiş , ayşe'ye umursamaz davranmamı sağlamıştı . acaba ' tüm bunlarda oyunun parçası mı ? ' diye düşünmeye başladım . ciddi anlamda paranoya hali .
    ···
  19. 194.
    -2
    her fırsatta içmeye başladım , alkolizmin sınırı gibi . elimdeki avucumdakini kumara falan basmaya başladım . o dönem türkiye'de sanırım yoktu yanlış hatırlamıyorsam müşterek bahis . takıldığım adamlar değişmeye başladı . çok ama çok farklı insanlar gördüm . en afilli kabadayısından , en gavatına kadar pek çok ağır abi . eyvallah , maşallah çekerek hep beraber harama dadandığımız o günler . kendimi bazen o ortamlarda önemli hissediyordum . ortam dediysem o filmlerdeki viskili heriflerden sanmayın . bildiğin izbe yerlerde kumar oynayan , ot döndüren adamlar . bir şekilde tanışıyorsun ve yolda giderken selamlaşınca millet arkan var sanıyor . ha işte bu dönemde bu heriflerden birisi de tıpkı pala gibiydi ve laf lafı açınca bende mühim bir şahsiyet olduğumu kanıtlamak adına 'geçmişimden' falan bahsettim . adama bu işlerde iyi olduğumu falan anlattım kıyak kafa ile . sürekli ona bakım yapmamı falan istiyordu , sürekli bahaneler uyduruyordum . birgün yenik düştüm bitmez ısrarlarına ona gözlerine bakarak birşeyler hissedebileceğimi söyledim .tek şartım kesinlikle gırgıra almayacak ve bana odaklanacaktı gözleri . adı ibrahim'di 40 yaşında var yoktu . kaba paltosunu üstüne çeker , yolda salına salına kollarını ' var mı ulan bana yanbakan' edasında sallayarak yürürdü . günahını almayayım ama pis işlerin adamıydı . görünende ise çalıştırdığı kendine ait birkaç dükkanın parası ve güya arka çıktığı esnafın ' teşekkür babındaki haracı ' ile geçinirdi . ne zaman beni sıkkın görse , derdin varsa söyle moduna girerdi . ibrahim'in anlattıklarına göre çok ama çok büyük dayıydı . tanımadığı adam yoktu büyük babalardan . benim görüşüme göre ise her ucuz maşa gibi kendini ballandırmaya çalışıyordu . gururuna 'maşa' olmayı yediremediği için yaptığı ayak işlerini racon olarak anlatıyordu .
    ···
  20. 195.
    +1 -1
    ibrahim , gözlerine bakmamı söylediğimde ilkin güldü . ' ya hele bırak babam ' falan diye alaya aldı beni . bu egomu daha da körükledi . ona istediği ne varsa söyleyebileceğimden bahsettim . o zamanlar toyluk var , kaale alınma arzusu üst düzeyde . zoraki kabul etti , aslında o da neler söyleyeceğimi merak etmiyor değildi . sadece aşıklar gibi gözgöze bakışacağımızı düşünüp , komik duruma düşeceğini zannetti sanırım . gözlerime odaklandı bir dakikaya yakın . ister istemez bu işlemde gözlerim baygınlaşır . o anda hisler ile sinyalleri ayırt etmek çok zordur . o yüzden derinden sevdiğin kimselere bakılmaz . bu kimselerin fotolarına dahi çok zor bakarsın . fotodan olur mu ? emin olur bende oluyordu .
    ···