1. 51.
    +2 -1
    toprak altı kalan ümitleri kazıyorum , umut ekiyorum ancak hayal kırıklığı biçeceğimi bilsem dahi korkmuyorum artık . düş kırıklıkları olağan şeyler sanırım artık kaybetme korkumu kaybettim . bu seferde kaybetmekten korkmamaktan korkmaya başladım sanırım , amaçsız gibiyim dünyada . şurda sağa sola koşuşan karınca bile akşam karı dırdırından kurtulmak adına didiniyor , peki ben ? ben yazıyorum , ne için ? yaz dediler ne için ? sana soruyorum ey yönlendiren , nedir tüm bunlar ?

    bir kalpte yer edinmek ? kimin kalbinin olduğu önem teşkil etmiyor . emin ol bu dostta olabilir . fırtına ortasında kalmış denizci gibiyim , bir limana ihtiyacım var . gemi su alıyor
    ···
  2. 52.
    +2 -1
    önyargıları parçalamak atomu parçalamaktan daha zordur . bu kişi sohbetiyle bazı önyargılarımı kırıyor . kızlar artık meme değil , cidden beyinleri de varmış . bayanlar alınmasın , kadınlar aptaldır demiyorum . sadece hayatımı giben kadınlar aptaldı ve herkes yaşadıkları ölçüsünde bir fikre kapılır . ha işte bu diğerleri gibi değildi . demek ki kadınlarda beyin vardı ama kullanma konusu tamamen kendi ellerindeydi . bu kullanabiliyordu tek fark buydu . ben pek çok konuda sohbet etmeyi seven bir kimseydim ancak karşımdaki insanların konuşabileceği konular genellikle birkaç tane ile sınırlıydı . gülçiçek diye bahsedeceğim bu kızda ise her telden mevzu mevcuttu . kezban dediklerinizden değildi , ölçüsünü kaçırmadan argo kullanabilirdiniz . sizi sınırlayan şeyler kalktıkça daha samimi olursunuz , daha samimi olursanız kendinizi daha iyi ifade edersiniz . o zaman ise güzelleşirsiniz
    ···
  3. 53.
    +2 -1
    gülçiçekle dostluğu ilerlettik dedim ya , ha işte burdan sonra sıçmaya başladım . bir soru ile seni duvara yapıştırabilir 'ya cevap vermeyi , ya da beni seç seni zenci ... hadi adamım şu lanet olası kararını ver artık ' tadında tripler atabilirdi . ansızın ortadan kaybolabilirdi , uyuyorum diyerek kaçıp ayılar belgeselini izlediğini itiraf edebilirdi . günde bir doz gülçiçek almasam , yoksunluk belirtileri başlardı . çok seviyordum lan muhabbetini , gülünce gözleri falanda kayboluyormuş öyle diyordu . gülünce kaybolan gözleri çok severim , kısa süreli bir güneş tutulmasını andırırlar benim adıma . millet nelere tav olur , ben gülünce gözü kayboluyorsa oooo şahanedir o zaman diye düşünen mal bir adamım . elime topitop ver tenha inşaata çek . haşa ya rabbi , mesleğimle ilintili oldu ürperdim . düşman zütüne inşallah , amin

    bizde dosta , 1) silah 2) yaprak kalkmaz beyler . silah neyse de diğerini kaldırmayın rica ederim .edebimizle muhabbet ediyoruz . ifrit olayında 'yüksek cinsel gücümden' dem vurup aklınca beni şişirip akabinde abi detaylı anlatta aletle oynayalım diyenler vardı. unutma ifritte olsa yenge yengedir . saygı isterim , giberim tahtanızı
    ···
  4. 54.
    +2 -1
    dediğim gibi bu hususlar ekseninde tekrar bu işlere girmeye karar verdim . kısa süre içinde muzafferle beraber daha derin tartışmalara , hangi büyüyü ( yöntemi ) nasıl yapabileceğimize değin uzun uzadıya araştırmalara giriştik . pek çok kitabı okuduk , pek çok yöntemi ele aldık . şunu da belirtmeliyim ki pek çoğunuzun sağdan soldan okuduğu bunu 1001 kez okursan zütünde bir leylek beliriverir tipi şeyler sadece saçmalıktır .
    ···
  5. 55.
    +2 -1
    tıpkı muhtarın karısının kendini mustafa'ya sunması gibidir bu . ucu bucağı yoktur , maddeye hem doğrudan hem dolaylı olarak hükmedersiniz ve asla doymaz asla tatmin olamazsınız . sürekli bir huzursuzluğunuz vardır , çünkü insanlar sizin elinizi sıkarken aslında sahip olduğunuz yetilere saygı duyar . kimse sizi muhabbetinizden , insanı insan yapan hislerinizden dolayı değerlendirmez . kısacası yalan dolan içinde sahte ve zorlama bir mutluluk yaşarsınız , artan ilgi ile oyalanırsınız
    ···
  6. 56.
    +2 -1
    birisi gelecekti hayatıma gelmeliydi , gelmese bile ben onu bekleyecektim . bu bir kızdı ama benim için kızdan öte değişimin semboluydü , idealdi . duygularımı analiz ettim . ayşe'yi seviyordum ama yetmeyecekti bu sevgi . hal böyle iken , henüz temellerinde yaptığım hesap hatalarını farkedip , yıkılacağını bildiğim bir binayı kuru bir inatla inşaa etmenin bir faydası yoktu . duygularıma gem vurdum , sıradan davranmaya başladım . aynı bakkal ibo ya , manav osman'a davrandığım gibi . sevgi sözcüklerimin kredileri tükeniyordu . derken birgün ilginç bir hadise vuku buldu

    - süleyman biz ne olacaz ?

    ( biraz afalladım )

    - biz derken ? hani ilerisi mi ?

    - aynen . benim burda kalma ihtimalim var . hiç dönmeme ihtimalim

    - hayırlısı olsun ( bir tak yiyemeyeceğim durumlarda sarıldığım tek teselli halatı . tamam bitsin dedikte üzüldüm aq : ) )

    - var mı sence sonumuz

    - valla en az 5 sene beklemen lazım . sana bekle diyemem , yükümlülüğe sokamam . ayrıl diyemem

    - süleyman ben senin sandığın kadar güçlü değilim .

    - duyguların mı değişti ? : )

    - yok hayır seviyorum ama bilmiyorum

    - gizemimi kaybetmiş olabilir miyim ? : )

    - sen benim bu hayatta gördüğüm en değerli insanlardansın . bana kimse bu kadar iyi davranmadı

    - değerinden ötesini vermedim . mütevazi olma . açık olsan hani . kimseye zorla birşey yaptıracak halimi yok : )

    ( bu sözüm üzerine rahatladı sanırım )

    - ben seni seviyorum . kimse yok hayatımda emin ol . ancak ailem olsun , burda hem okul , hem iş olsun . gece oluyor bir bakıyorum süleyman'ı unutmuşum . zaman geliyor günlerce arayamıyorum . ben seni unutuyorum süleyman

    - süleymanlar unutulmak içindir

    - saçmalama

    - o kadarı bile çok görülür süleymanlara . neyse sonuç ?

    - durumum düzelir mi bilmiyorum . geçici bir halde olabilir . seni üzmek istemem ama sen karar ver

    - ayrılalım o zaman ( bitirmeye bile cesaret edemiyor . günü gelince dönmek isterse diye bana bırakıyor : ) en sevmediğim )

    - üzülmek yok ama

    - umrumda bile değilsin

    - anlayamadım ( burda tam olarak şu hali aldı bence ... :S )

    - şaka şaka . bitecekse bitsin . benim yapım bu . sevsem de , sen istemiyorsan sürükleyemem . şu saatten sonra devam etse dahi her gece bu konuşmayı düşünecem falan .

    - sen çok iyi bir insansın

    - kendini suçlu hissetme .

    - kendine çok iyi bak

    - sende
    Tümünü Göster
    ···
  7. 57.
    +2 -1
    bir müddet odamda araştırarak ve okula yönelerek çalışmaları sürdürdüm . ister istemez şeklim değişti . artık gür bir sakalım vardı . ayşe'ye bendeki dönüşümden bahseder oldum , çok sevindi . bana hediye olarak birkaç şey bile gönderdi . o hep bahsettiğim içimde var olan boşluk , cidden maneviyatsızlıktı . ayşe ile konuşurken anlık heyecanlar yaşıyordum ama çok anlık şeyler . sonra her nedense mehmet'in sözleri geliyordu aklıma . içimde ona karşı bir soğuma başlamıştı . hele o yakardığım gece gördüğüm rüya . bu soğuma sanki birşeylere hazırlıyordu beni . bunların hepsi tesadüf olamazdı . belki de bu kadar çok düşüşün sebebi en tepeye çıkacak kondisyonu sağlamaktı . ya da her zamanki gibi geleceği görmek arzusu ile kendime iyimser tablolar çiziyordum
    ···
  8. 58.
    +2 -1
    anlayamadığı nokta şuydu , mesele onu beğenip beğenmemekten öte kafamdaki denklemde nereye konulacağıydı . kaldı ki allah suretlerimizi sanırım bakılması adına yarattı . sen hiç birbirini dirseğinden tanıyan adam gördün mü ? yok onu bende görmedim ama cüzdanından tanıyanları biliyorum

    not : bu arada mesele kısmen uzun ve emin olun bunları yazmam gerekiyor bir noktadan sonra çözülecek işler var . ancak ara geçişler ve sonrası birleştirecek noktalar bunlardır . mesele x eylemini yaptım dediğimde y kişisini hatırlarsınız tarzı bağlamalara ihtiyacım olabilir .
    ···
  9. 59.
    +2 -1
    uzakta durup izlemek ise herkesin olduğu gibi benimde çok zorlandığım bir meseleydi . kendimi yine zorladım , sevmeye çalıştım . aslında daha önce umrumda olmayan , ama onda görünce bir yanından tutunma çabası ile ' haaa bak ben bir kızda buna çok dikkat ederim ' dediğim saçma özellikler buluyordum . kısacası kriter dediğiniz zıkkımı ondakiler olarak belirliyordum ben . evet , zorlayarak sevdiğim doğrudur fakat bir süre sonra bir insanın sevilmesi en zor ve en son uzvunu sevdiğimi farkettim . aşil tendonunu ... yok lan yok , kalbini sevdim . kalbi sevmek ve kalpten sevmek çok ama çok zordur panpalar .kalbini sevebildi isen maddeden çok ama çok öteye adım atmış demeksin . eğer o kişi ile olabilirsen dünyanın en mutlu insanı artık sensin , hiç sıkıntı yok . fakat bir şekilde kalbine meyledip cisminden uzak kalırsan o zaman yannanı yedin demektir , artık iflah olmazsın . dünya sana bir cezaevinden farksızdır . çünkü bu dünya madde hamuru ile yoğrulmuştur , manaya pek yer yoktur . aslında mana maddeden çok ama çok kıymetlidir , insanların her şeye sahip olup yine de huzursuz olma nedeni bu mana ekgibliğidir . samimiyetle bakan bir çift gözü , bir cam parçasından ayıran şeye mana denir .
    ···
  10. 60.
    +2 -1
    hadislerin özüne indiğimde , ciddi anlamda ve günümüzde temel olarak sayılan 'buhari' döneminde toplandığını gördüm , siz de ararsanız siz de görürsünüz . buhari . çoğunuz için bir dokunulmaz . ulu bir şahsiyet . buhari dedin mi akan sular durur . dokunulmazdır o . benim için ise değildi . ben dokunacaktım . dokunmaktan kastım sorgulayacaktım . allah'ın 'yeterli' diye tanımladığı kuran'ın yerine hükümler gelmişken , bunlara zemin hazırlayan hadisleri derleyen kişiyi araştıracaktım . buhari 810 yılında doğmuştur , yaklaşık olarak hazreti peygamberden 200 yıl kadar sonra gençliğe erişmiştir diyebiliriz . 200 yıl sonra hadisleri toplamaya karar vermiştir ve bu alandaki ilk ciddi eserlerdendir . peki o döneme kadar hadisler neden derlenmemiştir ? derine inerseniz hazreti peygamber'in yaşadığı dönemde buna müsade edilmediği görülür . hazreti peygamber'in yaşadığı dönemde de sık sık dile getirdiği bir mesele vardır . siz hıristiyanların meryem oğlu isa'ya yaptığı gibi , beni ilahlaştırmayın . bende yalnız sizin gibi bir kulum ve allahı elçisiyim .onlar hazreti isa'ya derin sevgilerinden ötürü onu yüceltirken , ona zulmettiler . şimdi bazı sivri zekalılar saldırabilirler , madem hadislere kuşku ile yaklaştın da peygamber döneminde bunu söylendiğini nerden biliyorsun . kuran'da da benzer meseleye değindiği için doğruluğuna eminim . kaldı ki bunu peygamber söylemese dahi kuran'da ifade edilen tanıma yakın olarak budur . kelimeler değişiktir belki ancak anlam sabittir
    ···
  11. 61.
    +2 -1
    insan bu tip işlere pek girmemeli . giriyorsa da geleceğine dair meselelere büyük meraklar beslememeli . bu ritüelden sonra ister istemez ayşe'ye karşı bir tür önyargı oluştu . zaten genç kız tripleri artmıştı , fakat arada tolere edebiliyordum . şimdi ise 'zaten senle olmayacak , zamanımı tüketmeyeyim . evvelden çok yıprandım , sonu olmayacak bir iş için koşmayayım ' tribine girdim . bir süre sonra ayşe yurtdışına okuma hakkı kazandı ve gitti . gideceğini öğrendiğimde hemen hemen hepimizde olan saçma bir kaybetme korkusu çöktü içime . oysa kız hakkında az önceki 'zaten olmayacak ' önyargım vardı . insan çok tuhaf ' ne seninle , ne sensiz ' derken hayatını çok rahat bir şekilde gibebilecek tabiatta . o dönem duygularım tavan yaptı . geceleri aklıma geliyor durduk yere , camın önüne çöküp boş sokakları izliyorum hele bir de yağmur yağıyorsa hüznüm artıyordu . içimdeki köz gibi kızartmaktaydı sigaram , her nefeste daha uzun tutuyordum dumanı tıpkı ayşeyi saklar gibi . seviyor muyum ? bilmiyorum . kaybedeceğim korkusu ile mi ? emin değilim . daha testislerimde vitamin olarak bile bulanmayan çocuklarımı , ayşeye intikal ettirip ettiremeyeceğim gibi garip ve biraz sapıkça düşünceler . yok ,hayır ! her önüne gelene saplayan bir adam olmadım ben . sadece o kadar plan proje kuruyorsun ve gün gelince ' ben gidiyorum ' diyor .

    'seni unutmam ' , ' sen özelsin ' , 'kaderse bir araya geliriz ' , ' beklerim ,sen de bekle ' diyor . oysa bende fonda hep bu şarkı çalıyor . duygu karmaşası , hayat bana bir oyununu daha oynuyor . ben her gece aslı'nın bir tutam saçını öpüp ,tebessüm edip uyurdum . bunda ise her gece uyurken o samimiyeti düşünüp tebessüm ederek uyudum . her ne kadar aşık olamasam da sevgi garip şey . ona bir zarar gelmesini istemiyorum , ancak beni anlayamadığını düşündüğümden hayatımın kalanını ona ipotek edemiyorum .

    'beklerim ' yerine ' , ' bir süre sonra hafızanda minik bir çizgi olarak kalacağım ' diyorum . için için aramayacağını ve birgün biteceğine inandırıyorum kendimi . inandırıyorum ki ; bitti dediğinde bitsin diyebileyim . inandırıyorum ki ; aslı gibi bir gece apansız kayıp gitmesin ellerimden . dedim ya seviyorum ama onla da olmayacak hissediyorum . bu sadece mehmet'in öngörüsü değil . ben kafasına estiğinde gece 3 te sokakları arşınlayan bir serseri ruhken , o 3 te uyanırsam eve hırsız girdi zannederdi ancak . elbette çok üzülmeyeceğim diye düşünüyordum , ama içimde hala şu şarkı çalıyordu . dur ikidir bende çalan şarkı diyorum ama paylaşmadım . aynen bu

    http://www.youtube.com/watch?v=4hgLEuGNQbs

    edit : ölmüş link için : http://www.youtube.com/watch?v=PJg79XLPnaU
    Tümünü Göster
    ···
  12. 62.
    +2 -1
    (diyalogları kolay okunması için , yalın biaz akıcı yazmaya çalıştım . kelimeler o günle farklıdır ancak anlam aynı . malın biri zıplar nasıl hatırlıyon der . bunlara alıştık artık , en son cin ali okuyandan ne beklenir . az ama sağlam okuyucularım var .)
    ahmak konuşmacı devam ederken , ufak bir ara verdi . bana yönelerek

    - kuran okumayı biliyor musun süleyman kardeş ?

    - kökenim zaten arap , ama ben türkçe yani mealdan okuyorum

    (gözlerini irice açarak )

    - neden arapçasını okumuyorsun ?

    - allah ' anlayasınız diye arapça indirdik ' demiyor mu ? . peygamber'in görevi ifa etmesi için onun dilinde indi . ancak peygamber acemlere hükümleri anlatırken , yanındakilere bir nüsha olarak kendi dillerinde yazılmasını söyledi . peygamber iranlı olsa idi farsça indirirdi allah .

    - çok yanlış düşünüyorsun . evet en azından bir kez meali okunmalı ama kuran orjinal dili ile okunmalıdır.

    - en az 1 kez ( anlatmak istediği 1 kere oku yeter : ) ) okumak yetersiz değil mi ? arapçasını anlamıyorsam dahi , allah kelamıdır ve bu sebeple fonetiğinin gizemi olabileceğini düşünerek bir kez arapçasını okurum . daha mantıklı değil mi ?

    (nur yüzlü , pembiş yanaklı ahmağın sabrı taşacaktı . al yanakları daha bir kızardı . aklıma ' entarisi ala benziyor , şeftalisi bala benziyor ' isimli güzide türkü geldi . olası bir fikri kavgaya hazırdım)

    - tamam söylediğini anlıyorum ama okuduğun her harf kadar sana cennette mekan verilecek.

    - ben bunu kuranda okumadım , kimin söylediğini öğrenmek isterim .

    - alimler

    - allah onlara mı söylemiş ?

    - hadislerden rivayetlerden faydalanarak yol almışlar

    - allah böyle önemli bir hususu , topografik hesapları ve cennette istimlak edeceğim parselin ebatları hakkındaki şartnameyi bence ' kuran' da herkese sunardı . şimdi allah bizi uyarmak adına bu kitabı yolladı , amacı cennete gitmemiz ise ne kadar arazi alacağımızı ve nasıl alacağımızı ufak bir hesapla belirtirdi

    (yüzü iyice ekşidi)

    - herşey kuranda yazmaz . namazın nasıl kılınacağı kuran'da yazıyor mu ? çok yanlış düşünüyorsun

    - ha işte kuran'da namaz yazıyor ama nasıl kılınacağı elçi tarafından uygulanıyor . elçinin görevi zaten insanlara farzları anlatmaktır .bugün hangi mezhepten olursa olsun , biri secde ederken diğeri ters takla atmıyorsa 'namaz doğru intikal etmiş ' derim dedim . ancak diğer meseleler türlü efsanelerdir . belki böyle birşeyi demin ben uydursam ve bir arkadaşa söylesem , bunu da bir alimin ismini sallayarak ona dayandırmışımdır , o da size söylemiştir . aynı mesele değil mi ?

    - hangi mezheptensin ?

    - islam ...

    - hahahaha ( bu beni züt ettiğini sanan bir gülüştü . öyle ya din ile mezhebi bilmeyen bir maldım ona göre ) . din değil mezhep dedim hahahha

    - mezhep ne demektir ?

    - ?! ?

    - hani kelime anlamı olarak

    - ?! ? ! ...

    - gidilecek yol değil mi ?

    - evet

    - işte islam benimkisi

    - hanefi misin ?

    - yok hanefi , şafii , maliki ,hanbeli gibi sunni dinlerinden değilim ( dininden deyince , sert çıktığımı düşündü . hemen diğerlerinden olacağım aklıma geldi)

    - alevi ya da şii misin ?

    - o dinlerden de değilim

    - din ne demek yahu . bunlar mezheptir . kimisi hakk kimisi batıldır

    - beni dini allaha has kılarak kulluk ederim . ortaklarından uzağım . din bir tane olur . biri teni kanayınca abdest alırken , diğeri almıyorsa bu ayrı ayrı dinlerdir . hangisi doğru yapıyor ? hanefi ve şafii yi kastediyorum . bir hanefi erkek tenine kadın teni deyince abdest almaz ama şafii alır . kan olayında ise hanefinin aldığı miktarda iken şafii almaz . namazın şartı abdesttir . eğer kadın eli deyince bozuluyorsa şayet bir hanefinin tüm namazları batıldır . yok kan meselesi ve miktarına göre ise şafiinin namazları batıldır .

    - bak o mesele öyle değil . hazreti peygamber namaz kılarken alnına diken batıyor . hz ayşe çıkarıyor . peygamber namazı bozuyor . şafii kadın elindendi diyor , hanefi kandan dolayıydı diyor

    - ebu hanife peygamberden yaklaşık 70 kadar sene sonra doğmadı mı ? ( vefatından ) şafii ise daha sonraları . hadi diyelim yorumladılar . peki o zamana kadar müslümanlar nasıl muamele ettiler bu hususta

    - neyse bu meseleyi sonra konuşalım , ders bitince

    alakasız not :

    türküler bile tuhaf aq : )) bu farklı versiyonu : )

    http://www.youtube.com/watch?v=aA0KCJuZeRM
    Tümünü Göster
    ···
  13. 63.
    +2 -1
    zamanla ayşe'ye alışmaya başladım . kız sevgiye açtı , bende gırla sevgi vardı paylaşıyorduk öyle . maddi durumu benimkine yakındı , yükseklerde gözü yoktu . tasavvuf'a meyli vardı ama öyle kapalı bir kız değildi . inancı ciddi anlamda çok kuvvetliydi , bazen beni karşısına alır öğüt verirdi hayatı çok ciddiye almamam hususunda .
    ···
  14. 64.
    +2 -1
    dersin sonuna kadar , konuşmacının beni sıkıştırabileceği soruları ve onlara verebileceğim yanıtları kafamda kurdum . açıkçası anlattıklarından pek birşey anlamadım , bu açıdan belki de doğru şeylerden bahsetmiştir . bu doğru şeyler az önceki değişik aklımda soru işareti yarattı kardeşler,biz şirkin içindeyiz aq olabilirdi . düzenbaz olmaktan iyidir lan küfretmek ( tanıdık geldi mi : ) )
    ···
  15. 65.
    +2 -1
    arkadaşlar yoğun bir şekilde işteyim . akşamları geldiğimde birşeyler yazmaya çabalıyorum . bu gece mesela eve en erken 11 gibi döneceğim . sitem edenler oluyor anlıyorum ama sahura kadar yazıp birşeyler atacağım . mesele @182 üzerinden gidecek erumi ve sakille bağı var . kısa kesmeye çalışmıyorum bu sefer , zaten çok okuyucu yok . okuyanlarda her seferinde aynı kimseler olduğuna göre uzun sürmesi onlara sıkıntı vermez diye umuyorum . o zamandan şu güne kadar yazmak niyetindeyim . okuyanlara teşekkür ederim
    ···
  16. 66.
    +2 -1
    dersten sonra karşılıklı oturduk . ona diğerleri büyük bir saygı gösteriyor , bayık esprilerine zoraki gülüyorlardı . ancak ben kendi adıma duruş sahibi bir adamdım , bu duruş kibir değil fikirlerime olan hürmetimdir . karşısında süklüm püklüm oturmadım , bacak bacak üstüne de atmadım . kendisine sadece 'kardeş' diye hitap ettim .

    - kardeş birşey kafamı karıştırdı . allah'ın kitabından değilde size göre onun tercümesinden bahsetmekte ki amaç nedir ? hani bahsedilmesin demiyorum ama neden hiç 'kuran'da böyle ' demiyorsunuzda , sürekli 'x kitapta' buna değiniliyor diyorsunuz

    - senin aklın karışmış kardeş . şeytan her zaman şüphe yaratabilir . ama bu kitaplar kuran'dan süzülenlerdir

    - süzmek derken . birşeyin süzülebilmesi için süzme işlemi sonunda süzgeç üstünde kalanların posa pahasına sayılması gerekir . kuran'ı posadan mı ayıklıyorsunuz

    - sivri konuşuyorsun kardeş

    - o zaman keldıbınızın ucu açıktır kardeş . teşbihte hata olmaz derler ama sizin teşbihler nedense hep allah'ı maddeleştiriyor . dünyadakine kıyaslıyor

    - ciddi anlamda senin aklın karışmış . mezhepler olayında da öyle . senin mesleğin nedir bana söyler misin

    - öğrenciyim , inşaat mühendisi olacağım

    - bak sen medrese görmemişsin . ha işte bu mezhep alimleri büyük şahsiyetlerdir . sen kendin bu meseleleri yargılayacak olgunlukta ve birikimde değilsin . yarın birgün sen inşaa ederken birisi gelse ve bu adam ne bilir dese ne derdin

    - örnek aslında güzel ama din böyle bir mesele değil bana kalırsa . birincil olarak ; allah dini herkese gönderdi ve açıklayıcı olarak sadece bir peygambere ihtiyaç duydu . ondan sonra vayhin kesildiğini göstermek adına erkek çocuklarına dahi ömür vermedi . demek ki peygamber ile beraber aracılık bitti . kaldı ki allah peygamber için bile 'bizim bildirdiklerimizden ötesini söylemez' benzeri ifadeler kullanıyor . demek ki peygamber dahi kendinden yorum üretemiyor . o halde nasıl olurda bu kişilerin hükümlerine sarılırız

    - herşey kuranda yazmıyor

    - allah ' buna sarılanlara korku yok buyuruyor ' . buna ve yorumlarına demiyor . demek ki kuran yetiyor . ismi geçen farzları ise peygamber aracılığı ile uygulamalarını gösteriyor . siz dini kompleks içinden çıkılamaz bir hale sokuyorsunuz . cahil insanların aklı karışıyor . tuvalete girme duasından , elbise giyme duasına kadar arapça metinler var . oysa haşa allah eminim türkçe anlıyor . namaz dualarını kastetmiyorum . bunların fonetiğinden gelen gizem olabilir ve meal tam anldıbını karşılamaz fakat bir insanın tuvalete girerken illa belli arapça bir metni okumaya ne ihtiyacı var . ya da şu 1011 kere oku sana şu olur türü hadiseler nedir . kim allahla görüştü bunları

    - kardeşim senle daha fazla tartışamam . dilersen aramıza katıl dinle kapımız açık ama sen küfürdesin

    işin içinden çıkamayınca beni kafir ilan etti : ) bu kadar kolaydır . oysa o pilot kalem ile ateizmi çürüten dehalardandı . işte o günden sonra ailem dışında yakın gördüğüm her kişiye 'muvahhid ' müslümanlığı anlattım . şimdi size çıkardığım el yazısı notlarımı temize geçireceğim . bunlar sadece notlarımdır , dayanaklarım . isteyen geçebilir . korkmayın bu dönemde bir geçiş evresi full bu konudan gitmeyeceğiz

    edit : 228 nolu entry me kadar kendimce ayetlere dayanan delillerimdir . isteyen bakar , isteyen bu numaralı entryden sonra başlar arkadaşlar . hikayede ki bu kısım dini temele çekmek değildi , bağı var
    Tümünü Göster
    ···
  17. 67.
    +3
    tevbe suresi 31.ayet

    ( yahudiler ) allah'ı bırakıp hahamlarını ; (hıristiyanlar ise ) rahiplerini ve meryem oğlu mesih'i rab edindiler. oysa , bunlarda ancak , bir olan allah'a ibadet etmekle emrolunmuşlardı . o'ndan başka hiçbir ilâh yoktur . o , onların ortak koştukları herşeyden uzaktır .

    ...

    rahipler 'günah çıkarma ' işleminde bir aracıdır , günümüz tarikat anlayışında ise 'tövbe almak ' deyimi vardır . şeyhler , üstadlar ya da üstadların vekilleri 'allah adına tövbe verirler ' . bu davranışı süsleyerek mevlanadan falan dem vururlar . dua edecek temiz bir kalbin yoksa , temiz gönüllü dostlarından dua dilen vs gibi . hatta bunları kandil mesajlarına da yazarlar . oysa yine aynı adamlar , allah katında kim makbuldür bilinmez derler . hz peygamberin kızı hz fatıma 'ya ' ey kızım ben bile sonumun ne olacağını bilmiyorum . peygamber kızıyım diye güvenme ' dediğini öve öve anlatırlar . ancak doğru kabul ettikleri bu hadiste (doğru olması umrumda değil , ben zaten kuran mantığı ile kimsenin kimseye yardımı olmayacağını biliyorum ) , peygamberin bile cesaret edemediği bir hususta şeyhler müritleri kibrit kutusunda falan cennete zütürüyor . aksini iddia edeni züt ederim o kapılarda yıllarım geçti

    o rahipte o şeyhte kendini rabb yerine koymaz aslında . sadece aracıdırlar . ya da bunu iddia ederler . allah'ın eleştirdiği hıristiyan ve yahudiler birer örnektir . birçok mürid ancak verilen ayette başka dinlerden bahsediyor diyebilir ... sizde böyle olacaksınız !!! dese idi kuran , o zaman bir kural değil bir kehanet ve ümitsizlik kitabı olurdu. oysa allah _u teala hazretleri bize kuran'da ibretler göstererek , nelerden uzak durmamız gerektiğini dolaylı yoldan ima ediyor .

    geçmişten ibret adına örnekler veren bir kitaptır kuran . ibret ise yaşanmış olaylardan ders çıkarmak adınadır . yani putperestten , yahudi ve hıristiyandan bahsederek sana şunu ifade ediyor sen böyle yapma : )
    ···
  18. 68.
    +2 -1
    hissettiğim tek şey ibrahim'in öleceği oldu . hemde feci şekilde öleceği . bu adamın yüzüne pat diye söylenecek bir mesele olmadığından . ' hayatın daha güzel olacak ancak şu aralar kendine dikkat et ' diyebildim zoraki tebessümle . ibrahim 1 ay kadar sonra trafik kazasında paramparça olarak hayatını yitirdi . tek kelimesi yalan değil . ancak anlatılacak şeyler değil bunlar . baktığım pek çok kimse kendinde de bunların olabileceğini ve benim söylemediğimi düşünürdü . 'bana da baksana' demek ne boş bir kelamdır . zaten kötü bir mesele görünce söyleyemeyeceğin gibi , onu teselli etmekte zordur . çoğu meseleye ' hayırlısı ' deyip geçmek . çoğu kimseyi incitmeden kulağını çekmek . dediğim gibi kötü meseleleri söyleyemiyorsun ve sırtına kambur oluyor . o zaman akıllandım . bu işler her ne kadar eğlenceli gelse de ,sırtında bir kamburla yaşıyorsun . emin olun bilmemek çoğu zaman daha güzeldir . birisi size kalkıp 43 yaşında öleceksin dese , çoğu işinizden vazgeçersiniz .en olmadı 'acaba 43 te ölecem mi lan ? ' diyerek 43 yaşınıza gün sayarsınız . insanoğluna en tatlı gelen şey meraktır . merak uğruna her haltı feda edebilir . hele ki geleceğe merak , emin olun sonu çoğu kez yarak
    ···
  19. 69.
    +3
    âli imran sures 64.ayet

    de ki ; '' ey kitap ehli ! bizimle sizin aranızda ortak bir söze gelin . yalnız allah'a ibadet edelim . o'na hiçbir şeyi ortak koşmayalım . allah'ı bırakıpta kimimiz kimimizi ilah edinmesin

    eğer onlar yine yüz çevirirlerse , deyin ki ; şahit olun biz müslümanlarız

    ...

    ilâh : elihe kökünden gelir , fiildir

    perdelenmiş olmak , gizli olmak , yönelmek , alışmak , düşkün olmak manalarındadır . dikkatinizi yönelmek , alışmak ve düşkün olmak kısmına çekmek istiyorum . ilâh edinmek illa tapınmak manasına , allah kabul etmek manasına gelmez . işte bunun adı gizli şirktir .

    bu fiilden türeyen ilâh ismi ; ısınılan , alışılan , 'aşırı sevgi ile yönelinen , düşkün olunan , esrarengiz ve gizemli olan ' manalarına gelir.

    demek ki ; ilâh sadece allah'a açıktan şirk koşulan şeyler değildir . 'la ilahe illallah ' ... kısacası allah adına icazet alınacak bir makam , mevki imkansızdır . elbette bu bana göredir
    ···
  20. 70.
    +3
    Zumer suresi 3. ayet

    iyi bilin ki ; halis din yalnız allah'ındır . o 'nu bırakıp da dostlar edinenler , '' biz onlara sadece , bizi allah'a daha çok yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz '' diyorlar

    şüphesiz allah , ayrılığa düştükleri şeyler konusunda aralarında hüküm verecektir . şüphesiz allah yalancı ve nankör olanları doğru yola iletmez

    ...

    yine aynı şekilde bu ayeti okuduğunda aldığın cevap ' bu ayette putperestlerden bahsediliyor ki olur . evet bahsedilenler putperesttir . fakat dikkat ederseniz o putperest bile o puta değil , o putu aracı kılarak allah'a yaklaşıyorum diye ibadet ediyorum '' diyor . tıpkı sonradan sokulan putlarımız gibi . sakallı putlar , yatırlar , çaputlar , gıda toptancısı muamelesi gören zuhurat babalar

    onlara allah yetmez . yanına ilahlaşmış bir peygamber , yanına mezhep imamı , yanına tarikat piri , yanına o tarikatın falanca kolundan bir şeyh , onun yanına da en son kendisi . çok tanrılı bir dine çevirir . oysa allah kuranda şunu söylüyor , benden sual ederlerse ben onlara çok yakınım .
    ···