-
51.
0Burağa akıl danışıyordum, babamla konuşmam gerektiğini söylüyordu bana.. kadınla ise gereksiz yere ters düşmemem gerektiğini.. mantıklı şeyler düşünüp mantıklı konuşuyordu burak benimle.
aslında bi sevgiliden daha da öte, en yakın arkadaşımdı, artık her şeyimi paylaştığım, bana her şeyini gocunmadan veren biriydi.. başta sevgisini.. -
52.
0burda olan var mı ? az zamanım var biraz daha atip aksam devam edecegim
-
53.
0babamın evinde kalmaya başlamamın ikinci gününde, babam benimle konuşmak istemişti.
ölümle ve annemle ilgili söyleyeceği her şeyin boş olduğunu ve beni yıprattığını bildiği için bunlarla ilgili hiçbir şey söylemedi..
kadının adı Zeliha’ydı. Zeliha’ya arkadaş gibi yaklaşabileceğimin teklifini sundu.
bense yalnızca sustum
babamı görmek bana annemi hatırlatıyordu, babamın yeni hayatının içinde bulunmak ise mahvediyordu beni, buna dayanamıyordum -
54.
0babamın bana yapacağı asıl teklif çıktı ağzından .. pgibolog yardımı almamı istiyordu
bu konuda haklıydı, ben üstesinden gelecek gibi değildim yaşadıklarımın
burakla ve buketle de paylaştım bunu, doğruluğunu desteklemişlerdi.
ben değişmiştim, hem de çok değişmiştim.
babamın sağladığı maddiyatı, sağlayacağı geleceği hiçbir şekilde istemiyordum. üniversite sınavına 4 ayım vardı. yalnızca 4 ay tahammül etmeliydim bu duruma, babama, zelihaya.. bu kararı henüz izmit’teyken almış olmama rağmen artık bunun için bir şeyler yapmaya başlamalıydım
durmamalıydım, alışmamalıydım bu hayata, zamana bırakıp da affetmemeliydim babamı
bütün odama annemin fotoğraf çerçevelerini yerleştirmiştim. -
55.
0gülüşünü, neşesini, mutluluğunu özlediğim kadın..
fotoğraflarını seyrederken yaşadım annemi, annemle yaşadım
onunla uyudum, onunla uyandım. sabahları uyanırken sesini arıyordum kulağımda, hazırladığı kahvaltılarla ona öpücükler ve övgüler yağdırmayı özlüyordum.
uyurken ağlıyordum, uyandığımda ağlıyordum, çok kilo vermiştim bu dönemde
buketle kuaföre gidip saçlarımı annemin saçlarının boyunda kısacık kestirdim, aynı gün cenazeden sonra bir daha hiç gidemediğim mezarına gitmek istedim. buketin yanımda oluşu bana cesaret vermişti, bunu dile getirdiğimde buket şaşırmıştı ama kabul etmişti. -
56.
+1bir sürü çiçek fidanı alıp gittik.. hiç aglamadım, annemin toprağını koklamak istedim. ama annem gibi kokmuyordu, aldığımız çiçekleri ektim üzerine. annem severdi çiçekleri. çiçek kokularını. bu mevsimde yaşamayacaklardı belki ama, o seviyordu
toprağını açmak istedim
annemi de alıp evimize dönmek istedim, bu tatil sana yeter diyebilmeyi hayal ettim ama;
bu yokluk bana yeter diyebildim..
o akşam, pgibolog yardımını kabul ettim ... -
57.
0pgibolog randevusunu babam ayarladı, ilk randevuya birlikte gittik. pgibologun adı Kadir’di. uzun boylu, karizmatik denilebilecek bi adamdı. ama fazlasıyla soğuk, kendini beğenmiş, umursamaz tavırları vardı. babama ve bana genel şeyler sordu, isim yaş okul meslek gibi, tanıştık.. bunları bi forma yazıyordu. babamdan bizi yalnız bırakmasını rica etti. döndü bana, beklentimi sordu, biraz konuştuk neden orada olduğumu, beklentilerimi. kendinden de bahsetti. bu tanışma günüydü, daha sıkıntılarımı bile konuşmamıştık ama sevmemiştim adamı.
seansın bitmesine yakın, hayatını yaşarken şunu unutma dedi; “herkesin arşınına göre bez vermezler ” -
58.
0her şey benim istediğim, benim dediğim gibi olsun istiyordum. aklıma geleni söylemekten hiç çekinmiyordum, Buket’le sık sık küçük tartışmalar yaşıyorduk. onun hep bencil olduğunu, bencil kalacağını düşünüyordum. beni anlamadığı için normal davranmamı bekliyordu.
Burak’la aramızın nasıl olduğunu sordu bir gün, çok iyiyiz dedim.. -
59.
0ne konuşuyosunuz, sana nasıl davranıyo gibi sorular sordukça cevap veriyordum. sesini yükselterek,
“aptal, aynı dertlerden yakınmakla kaçıracaksın çocuğu. kendine çeki düzen ver biraz” diye söylendi
o yalnız olduğu için beni kıskandığını bu yüzden burakla aramızı açmak istediğini düşünüyordum.
“asıl aptal olan sensin, barındıramıyosun bile kimseyi yanında” diye cevap verip uzaklaştım yanından. saçma sapan bi tartışmanın içine düşmüştük..
haklı olabilir miydi, hayır, Burak benimle gayet iyi anlaşıyordu.. -
60.
0babam bi gün okul çıkışına geldi, yemeğe gidecektik birlikte. aramızı düzeltmek için elinden geleni yapıyordu. annemin öldüğü gün gözümde canlandı sanki. yine okuldan çıktığımda gelmişti ve aynı yerde duruyordu. yemekten dönerken tutamadım kendimi.
neden aldattığını, neden bizi düşünmediğini, neden ayrılmak istediğini, neden ailemizi yıktığını sordum ona. neden kendinden nefret ettirdin baba diye bağırdığımda, yüzüme bile bakmıyordu. bakamıyordu. hiçbir açıklamasının, söyleyecek bir şeyinin olmadığını biliyordum, hesabını veremezdi bunun.. ama ona olan nefretimi kusacak bahane arar hale gelmiştim.
hiçbi gerekçesi yokken annemin ve benim hayatımı mahvetmesine göz yumduğumu düşündüğümde ona zarar veresim geliyordu. -
61.
0eve döndüğümüzde bi de bu kadını görmek benim tahammül sınırlarımı zorlamaya yetiyordu. söylediği ve yaptığı her şey yapmacık geliyordu gözüme. benim onun hakkında kötü şeyler düşünmem için babamın hayatında olması bile yeterli bi sebepti. odama gittiğimde masamın üzerindeki çerçevelerin düzeni, gardırobumdaki eşyaların yerleri değişmişti. kitaplığımdaki kitapların duruşlarını dahi değiştirmiş eğik yapmıştı.
-
62.
0bu bile batmıştı gözüme, içeri gittiğimde odama bir daha girmemesini, çerçevelerime de masama da eşyalarıma da dokunmamasını söyledim.
o ise bütün bunları iyi niyetle, düzenlemek ve güzel görünümünü sağlamak için yaptığını söylemişti.
benim varlığımdan hoşlanmıyordu, ama babama karşı anlayışlı görünmeye çalışıyordu -
63.
0ben babamın beni getirdiği hallerden sonra bir de düşürdüğü durumları görünce, yaptığı hiçbir şeyi yanına bırakmamanın sözlerini veriyordum kendime. babam, bir gün bana veremediği cevapların da yaptıklarının da hesabını verecekti. bu kadın ise, evli bi adamın hayatına dahil olmanın ne sonuçlar doğuracağını anlayacaktı…
okula gittiğim bi gün Burak’ın bi kızla konuştuğunu gördüm. arkadaş olduklarını bilmeme rağmen yine de kendime hakim olamamıştım. yanıma geldiğinde gereksiz yere trip attım. Buket’in neden yanımıza gelmediğini sorarak konuyu değiştirmek istediğini fark edince bu sefer
Buket’i mi özledin, tabi eğlenceli kız, sana ne ki Buket’ten gibi şeyleri üst üste sıralamaya başladım. bana sen iyice yedin kafayı diyerek kalkıp gitti yanımdan. peki Buket bana yaptığı uyarıda haklı mıydı, değil miydi? belki de Burak’tan hoşlanıyordu.. -
64.
0yaptığım şeye pişman oldum. çünkü Burak’ı kaybetmekten korkuyordum.. ama annesi, babası tarafından aldatılmış biri olarak asıl korkum aldatılmaktı benim. aldatılıp, terk edilmekten korkuyordum.
üstelik Burak’ı kaybetmem, her şeyimi kaybetmem demekti benim için.. okul çıkışına kadar hiç gelmedi yanıma, ben de gidemedim utandım
akşam üst üste mesajlar atıyor, ayrılmışız gibi yalvararak beni affetmesini söylüyordum. abartmıştım, ama bütün gün onsuzluğu düşünmüştüm. oysa çocuk sadece sinirlenip yanımdan gitmişti.
ertesi gün yine okulda, hiçbir şey olmamış gibi devam ettik. buna sevinmiştim. ama onun başka biriyle konuştuğunu gördüğüm an yine aynı şeyi tekrarlıyordum. Buket’le konuşuyorlardı, gülüyorlardı. bunu görünce Buket’in gerçekten Burak’tan hoşlandığını düşünmeye başlamıştım. ikisini konuşurken görüyordum ama niyeyse hoşlantı suçunu Buket’in üzerine yapıştırıyor Burak’ın beni sevdiğini düşünüyordum. çıkışta Burak’tan buketle konuşmamasını istedim. elimden gelse hiç kimseyle konuşma diyecektim ama.. bunu duyduğu an, kolumdan beni çekiştirerek ara sokağa soktu, yeter ama saçmalamayı kes artık boğma beni diye bağırıp çağırmaya başladı. -
65.
0ben hala beni aldatıyosun işte aldatmasan böyle mi yapardın rahatlatırdın beni gönlümü alırdın diye söyleniyorum, akıllanacak gibi değilim.
orada bıraktı gitti çocuk beni. ama hala ayrılık, istememek, terk ediş yok.
özür dileyen, sevgi dolu bi mesaj gönderdim ona o akşam. beni sevdiğini söyleyince rahatladım.
ertesi gün, pgibologumla 2. seansım vardı. ailemi, babamın yaptıklarını, annemin vefatını anlattım adama. erkek arkadaşımın olup olmadığına arkadaşlık ilişkilerimin nasıl gittiğine dair sorular yöneltiyordu bana. adamın soğukluğu değişmedi, bir de aklımda babama anlattıklarımı anlatıp anlatmayacağı vardı. ilk gün hasta-doktor gizliliğinin teminini vermişti bana ama ben yine de pek konuşmak istemiyordum bunları. babama olan öfkemi, nefretimi tamamıyla anlatıyordum ama.
umarım babama anlatıyordur diye düşünerek tehtitvari şeyler dahi söylüyordum ona ve karısına dair. hiçbir şey yapmayacak olsam bile pgibolojim bozuk nasılsa, korksunlar diye abartıyordum. -
66.
0dinleyen var mı beyler ona gore yazayım daha?
-
67.
0Kadir beyden emin olmuştum, bütün konuşulanları babama anlatıyordu. babam ayarlamıştı sonuçta zaten, özellikle babamın bilmediği şeyleri Kadir beye anlatıp birkaç gün sonra babamı deniyordum. anlattıklarımı öğrendiğini defalarca kez test etmiştim…
Burak’la ilişkimiz bir iyi bir kötü devam ediyordu. ama günden güne bağlanmıştım beni yalnızca kendine değil hayata da bağlamıştı, hayatımın vazgeçilmezi olmuştu. ona daha çok bağlandıkça daha çok kıskanıyor, en ufak şeyleri bile kavga çıkartıcak noktaya getiriyordum. kimseyle paylaşamıyordum onu. ama benim ders çalışmam gereken zamanlarda Burak genellikle dışarıda oluyordu. hatta Buket ve Burak yakın arkadaş haline gelmişlerdi. onlar hala gelecekleri için zenginlikleriyle ve baba desteğiyle sorumsuzlardı . daha doğrusu rahatlardı. beni yadırgıyor, yaptıklarımı anlamsız buluyorlardı.
ders çalışma desteğini pgibologumdan alıyordum. bu konuda bana tek yardım edebilen oydu. her ne kadar her şeyi anlatamasam da babama bir bir özet geçtiği için, yine de aramızda bi doktor hasta ilişkisi oluşmuştu, nitekim aylar olmuştu. özgüven oluşturmuştu kişiliğimde ÖSS için
ama Burak’ın yanında olamayışım beni delirtiyordu, Buket’le arkadaşlıklarını kabullenmiştim, herhangi bi sorun yoktu bu konuda. her mola verdiğimde arıyordum, mesaj atıyordum sürekli. konuşunca içim rahatlıyordu, ara sıra beni evden almaya da geliyorlardı. Buket’le aramı iyi tutuyor tartışmamaya çalışıyordum. neredeyse Burak’ı bukete emanet ediyodum, bu beni rahatlatıyordu.
ama korkularım hiç bitmedi. Burak’ı kaybetmeyi düşündüğümde bile ağlamaya ona sevgi sözcükleri yağdırmaya başlıyordum. aldatılma korkum ise takıntı haline gelmişti. saplantılı bir ilişki yaratmıştım. -
68.
0babamın karısıyla sürekli kavga ediyordum. asla kabullenemedim onu. her yaptığı harekette her söylediği sözde, tartışma çıkartacak yer arıyordum. tartışmalarımızda babamdan çekindiği için ileri gidemiyordu. bu da benim işime geliyordu. bir kere, senin pgibolojin bozuk demişti. sen bana deli mi demek istiyosun diye fırsat bilip maket bıçağıyla gözlerimi aça aça üzerine yürüdüm. bu tarz, bana iyi gelen şeyler yapmaktan keyif alıyordum, bu duruma sığınıyordum. ergenlikte sınır tanımıyordum. ama o normal biri değildi benim için. o benim ailemi yıkan kadındı. bana katlanıyordu, üstelik çok gençti, babamın parasını seviyordu belli ki. sevdiği şeyler bir bir eriyecekti.
Babam işlerini hayli ilerletmişti. küçük davalarla ilgilenmiyor, büyük davalara gecesini gündüzüne katarak çalışıyordu. bu büyük davalar genellikle büyük insanların oluyordu. zengin, ailesi ya da arkası sağlam insanlar. ki hayat şartlarımızı yükselten de seneler önce aldığı bir davaydı zaten. babamın böyle sağlam davalarda hata yapma lüksü yoktu, kendisi anlatırdı bunları. kaybedeceğini düşünürse, hiç üstlenmezdi itibarına zarar gelmemesi için. onunla da aramı iyi tutmaya çalışıyordum. karısına karşı bi güç haline gelmiştim. hem babam aramızda sorun olmadığını düşünmeliydi…
bu davalardan biriydi.. onun için çok önemliydi, yaklaşık 3 aydır deliller topluyor, savunmalar hazırlıyor, evde ve büroda hep çalışıyordu. önemli işlerini anlatmak onun egosunu tatmin ediyordu. evdeki kadından da sık sık övgüler alıyor, pohpohlanıyordu… ayrıca bu sağlam dava sahiplerinin tek ümidiydi son duruşma.
ve benim ÖSS haftam..
sınavdan tam 2 gün önce o dava günüydü. babam sabah bir şeyi bile atlamamak için geceden dosyalarını son kez düzenlemiş, çantasına varana kadar hazırlamıştı. çalışma masasında olurdu her zaman dosyaları da çantaları da. uyuduklarından emin olabilmek için yatana kadar oturdum onlarla. ders çalışmayı bıraktığımı, kendimi hazır hissettiğimi, iyi olduğumu anlatıyordum. ruhen iyileştiğimi düşünmelerine çok seviniyordum. ama iyileşmek için bir işim, bir de sınavım kalmıştı…yattılar. -
69.
0babamın o bütün delilleri, bütün savunma konuşmaları, kağıtlar, dosyalar ne kadar da önemliydi onun için. nasıl rahatlayacaktı yarın.. başarısına başarı parasına para eklenecekti.
her şeyi aldım masasından.
çalışıp hazırladığı bütün kağıtları. dosyalarını boş a4lerle doldurdum. olduğu gibi iş çantasına da geri koydum.
odama geldiğimde hiç üşenmeden, zevkle, ruhumu doyurarak kestim hepsini makasla. teker teker kestim. babamı bitirecek olan o ertesi sabahı düşüne düşüne bu kağıtları parçalara ayırırken annemle konuşuyordum -
70.
0annemin fotoğraflarıyla…
uyuyamadım bütün gece. hatta sınav için konulara son kez göz bile gezdirdim. düşündüm, olanları bir bir düşündüm. yaptığım şey için vicdanım zerre sızlamadı. bu duruşmanın kaybedilmesi demek yalnızca itibar kaybı olmayacaktı. babama zarar vermelerini umuyordum. babama zarar vermelerini istiyordum. benim hiçbir şeyi hak etmeyen annemin canına mal olan babam, bunu canıyla ödesin diye dua ediyordum.
Sabah olduğunda kahvaltıya ben de katıldım. neler olacak merak ediyordum. kestiğim bütün kağıtları poşete doldurmuş dolabıma koymuştum. ömür boyu saklamak istiyordum onları.
babam evden çıkacaktı.
çantasına, dosyalarına baktığı an şoka uğradı. o yüz ifadesi bile yetmişti bana. Zelihaaa diye bir bağırışı vardı ki, sanki şimdiye kadar yanan içime bardak bardak soğuk su dökebilmeyi başarmıştım. babam bağırıp çağırmaya devam ediyor, küfürler savuruyordu.
dikildim karşısına poşetin içindekileri gözlerinin önünde yere döktüm. omuzlarımdan tutup silkelemeye başladı beni, iki kez tokat attı. ağlamıyordum, canım bile yanmamıştı. bunu yapması bile benim aldığım zevki katlamıştı.
-
först of ol
-
1 milyar dolar için evde eşşek beslermisiniz
-
zalinazurt sozlukten sılınsın kapmanyası
-
sana veren kizin anasini sulalesini
-
kutuplara yapay dondurucu koysalar
-
icine sokulmak nasi bi his
-
trt sporu acmayin
-
yapacak hi c bisey yok
-
kadin pittiagindan igrendim olacakti
-
bırahman gibeceksiniz
-
400 tl para var bunu ne yapayım
-
kokoreçin açılımı kokan iğrenç şey
-
cuma namazini bekliyorum
-
gwynplaine adlı geyimsi yazar
-
heteroyum ama bu oglani
-
yalnizlasmamak elde deil
-
bu sekilmez mi amg
-
chplilerin devran donunce goreceksiniz zirvaligi
-
bir tane karı var sözlükte boş boş duruyor
- / 1