1. 76.
    +1
    benim için bütün yaptıklarını, ilişkimizi, benden sıkıldığında bile benimle konuşmaya devam ettiğini, artık her şeyin düzeldiğini düşündüğünü, ilişkimizi ciddileştirmek istediğini, onun için bunu bile kabul etmediğimi ve bencillik ettiğimi söyledi. sesini öyle yükseltiyordu ki, bu hali beni korkutmuştu. hatta korkutmaktan daha da fazlası, bütün bunları yüzüme vurması beni bitirmişti belki de. karşılıksız seviyordum ben onu, benden bütün yaptıkları için ilişkiye girmemizi karşılık olarak mı görüyordu.
    reddetmeme neden bu kadar sinirlendiğine anlam verememiştim. bi an önce ayrıldım yanından.
    ···
  2. 77.
    +1
    ben de büyüyordum, babam o davadan kazandığı parayla biraz da birikmişle büro falan açtı kendine, reklamlar kartvizitler, ailenin bir desteği olmuş muydu bilmiyorum ama babamın başarısı da nirvanaya ulaşmıştı, özel okula falan alınmıştım, daha büyük bi eve taşınmıştık.

    15 yaşındaydım
    özel ilkokuldan sonra, özel bi liseye başlamıştım. Buket adında bir kızla tanıştım. şımarıktım ama bu zengin züppeleri kadar olamazdım. yaşlarına göre aşırıya kaçıyorlardı. ama çok geçmeden, ben de aşık atmaya başlamıştım bile onlarla. Buket benim ekürimdi, ayrı ayrı işemeye giderken görülsek hayırdır inşallah denilecek türdendik. her ne kadar züppeliğim ve şımarıklığım artsa da buket kadar bencil ve duygusuz olamıyordum.
    ···
  3. 78.
    +1
    ama bu süre içinde, anlam veremediğim şeyler de oluyordu.
    koltukta otururken bazen gözü bana dalıyordu. bozmuyordum, dakikalarca bakıyor gözleri doluyordu yine.
    yanına gidip ne olduğunu soruyordum, öpüyordu, seviyorum seni izlemeyi diyordu.
    bazen yanımdan aniden kalkıp banyoya ya da odaya gidiyordu. ya da yemek yerken iştahsız gözüküyordu. çabuk sinirlendiği zamanlar oluyordu, aniden yatışıveriyordu sonra, sarılıyordu.
    ···
  4. 79.
    +1
    ayrıldım oradan, eve döndüm. Oğuz okuldaydı. evi karıştırmaya başladım, gardırobun üzerinde kolisi vardı biliyordum. küçüklük eşyaları olduğunu söylemişti. indirdim onu, lise gömleği, çocukluk fotoğrafları, yine liseden kalma defterleri, lise kravatı vardı, iki-üç oyuncak araba, tuttuğu takımın atkısı, örme bir bebek yeleği vardı. bir de ufak sandığa benzer küçük bi kilidi olan kutu. birlikte yaşasak, hayatımızı birleştirmiş olsak dahi kişisel eşyalarına da kişiselliğine de saygım vardı. saygımız vardı birbirimize karşı.

    lise gömleği imzalıydı, ergenlikten kalma şeylerdi sonuçta. çoğuna baktım, arkadaşlarının manileri, komik görünecek yazıları vardı. gömleğin sol cep yerinde ise, Seni Seviyorum Aşkım – Ece yazıyordu.
    ···
  5. 80.
    +1
    kendi kendime konuşmakta çığır açmıştım kız hayatıma girdiğinden beri. hoşlanıyordum ve sık aralıklarla zaman geçirmek tanımak istiyordum

    Kemal’i aradım sonra, ‘kanka eğlenelim bu gece günlerdir hatun peşindeyiz ya’ dedim
    ‘ilk günden sıkıldın mı pez….k ayarların geri dönmüş bakıyorum hahaha’ diye dalgaya vurmuştu yine adam.
    ‘yok be kanka, hadi geleceksen alayım seni’

    aldım Kemal’i, farklı bi mekana gittik. geceye doğru herif kız düşürdü gitti. eve döndüm ben de, ‘benim o taraklarda bezim olmaz’ düşüncesiyle
    Bahar’a yanlış yapmak istemiyordum, bütün akşam aklımdaydı zaten
    ···
  6. 81.
    +1
    eve geldiğimde hem çok üzgün, hem de çok öfkeliydim. öfkelenmediğim bir Burak kalmıştı, o da inandığım sevgisinden şüphelenmemi başarmıştı.

    kendime söz verdim, ona asla mesaj atmayacaktım, aramayacaktım, ilişkimizi düzeltmeye çalışan bu kez ben olmayacaktım. bu yaptığını açıklamalıydı bana.

    iki gün sonra mesaj attı
    ···
  7. 82.
    +1
    bu sırada yeni pgibologumla ikinci seansıma da gitmiştim. Sanırım yeni Pgibologumu anlatmadim... basinin ustunde saçları seyrelmis, gözlüklü , babacan görünümlü , gülümsemesi ve ses tonuyla sizi rahat hissettirme özelligine sahip olan orta boyun biraz üzerinde bir adamdı. Gelecekte hayatımın her zaman en önemli yerinde olucaktı. Benım ekgiblerimi her zaman tamamlıcak ve beni en şanslı hastası hissetiricekti ilerleyen yıllarda. Onun seanslarına gitmem hayatımı degistirdi. O her zaman olmalıydı . Tabi bunu 2. haftadan bilemezdim yaşadıkça anlıcaktım...

    birkaç hafta bu şekilde geçti. Burak’la aramız dahada iyi bir seviyeye geldi. sık sık Buket’le görüşüyorduk. evdekilerle ise hiç ilgilenmiyordum.
    ···
  8. 83.
    +1
    Bi akşam daha önce hiç şahit olmadığım bi biçimde kavga etmeye başladılar. annemin sesi daha çok çıkıyordu, hatta sadece annem bağırıp çağırıyordu.

    annemin her şeyi öğrenmesini istiyordum, çünkü karar veremiyodum gizlemenin doğru olup olmadığına. hem annem daha fazla kandırılmamış olacaktı hem de ben vicdanımı ‘acaba’lara değil sadece öfkeyle dolduracaktım.
    nitekim o akşam ipler kopmuştu. babam boşanmak istemişti; devam ettirdiği diğer ilişkisi için..

    annem hiç anlatmadı nasıl öğrendiğini. konuşmadı benimle bu konuda. beni teselli etme gücünü bırakın, kadının yürüyecek gücü kalmamış gibiydi. ertesi gün açıldı dava, bir ay geçmeden de boşandılar. gururlu kadındı annem, hiç zorluk çıkartmadı, babam hakkında da hiçbir kötülemede bulunmadı.

    ‘o senin baban bu değişmedi, artık benim kocam değil ama sen onun kızısın babanla bağlarını koparma onun sana olan sevgisi değişmez’ gibi konuşmalar yapıyorduk ama benim içimde babam biteli çok olmuştu.

    henüz boşanma sürecindeyken annem ve ben, annemin ailesinden kalan evde yaşamaya başlamıştık. güzel bir evdi, maddi sorunlar yaşamıyorduk dayım fazlasıyla yardımcı oluyordu. annem babamdan herhangi bir hak ya da para talep etmemişti. babam sık sık benimle konuşmak ve görüşmek istiyodu. onunla yalnızca bir kez görüştüm ve içimde hiçbir şey kalmayacak şekilde konuştum, karşımda oturan bencil birinden ibaretti yalnızca. bu beni rahatlatmıştı ama çok yaralamıştı, saygısızlaşmıştım.
    Ama bunlara sebebiyet vererek, en büyük saygısızlığı babam ailesine yapmıştı zaten.
    ···
  9. 84.
    +1
    eve girdiğimde, ışığın ayarını düşürmüştü yine, loştu. etrafta birkaç mum yanıyor, atıştırmalık bir şeyler ve içecekler masada duruyordu. Oğuz’un sadece bana özel davranışları beni sevindiriyor, bulutların üzerinde hissettiriyordu. sarılmış bi şekilde oturuyor ara ara öpüşüyorduk.
    kucakladı beni, artık birlikte uyuduğumuz yatağına zütürdü. her şey o kadar güzel gidiyordu ki, ben Oğuz’a ait olmak, ait olduğumu hissetmek istiyordum
    ···
  10. 85.
    +1
    birlikte olduk o gece. birbirimize olan sevgimizi anlatıyor, şakalaşıyorduk. ilk defa yaşamıştım bunu, ve yaşadığım insan Oğuz’du. kusursuz bi ait oluş vardı artık bende ona karşı. evlenmek isteyişimiz bile bağlıyordu beni ona. ben onun hayatındaki tek kadın olarak sürdürmek istiyordum ömrümü. o da söylüyordu, ‘hayatım boyunca yanımda olmanı istiyorum, hayatım boyunca yanında kalacağım’ diyordu. aslında ikimiz de böyle düşünüyorduk.
    ···
  11. 86.
    +1
    Buket ve volkan ciddiyetsiz ilişkilerini devam ettirememişlerdi. buket terk edilmenin acısını yaşıyor, kırılmış egosunun derdini anlatıyodu. yarım ağız beni sorup, bütün ilgiyi üzerinde isteyen karakterini sürdürüyordu. yetmezmiş gibi bir de Burakla beni de yalnız bırakmıyordu. oysa benim ihtiyacım olan tek insan buraktı. burak bana hem sevgiyi yaşatıyor, hem de her şeyin ortasından çekip çıkarıyodu beni yanında olduğum anlarda. ağlarken güldürüyordu.
    ona bakarken gözlerimin içinin güldüğünü söylerdi bana. ben de görüyordum onun gözlerindeki şefkati.

    Şubat ayıydı, boşanmalarından bir sonraki gün okuldaydım. belki annemin yanında kalmam gerekirken Burak için okula gitmiştim. onsuz gün geçiremiyordum olayların da etkisiyle.

    okuldan çıkıyorduk.
    babamı okulun kapısında gördüm. konuşacak sandım istemiyodum konuşmayı, ergen tavırlarımla görmemezlikten gelerek geçmeyi planlıyordum önünden. seslendi bana, hızla yanıma geldi. babam ağlıyordu. benimle gel kızım dedi.
    bunu ilk defa görüyodum, onun göz yaşlarını ilk defa görmüştüm. içimde öyle bir şey tutuştu ki, belki bütün dünyanın aynı anda ağladığını görsem dahi etkileyemezdi beni bu denli. ama ne olduğunu anlamamıştım, beni kazanmak istediği ihtimalini düşünüyodum. arabasına bindik.
    annen dedi
    kulaklarım uğulduyor, gözlerim kararıyodu. babam konuştukça benim kanım çekiliyordu
    ···
  12. 87.
    +1
    onun yanına yerleştim. birlikte geldik bize, odamdan yetecek kadar kıyafetimi aldık çantaya ve kişisel eşyalarımı.. arabaya kadar taşırken onları, gülüyor, ‘oynayacağım şimdi sevinçten’ diyordu
    ···
  13. 88.
    +1
    http://www.youtube.com/watch?v=IvUEzrQBSeo ( sevdigim bir sakiyi da koydum begenirsiniz umarım *

    o gece, televizyon izledik, film izledik, müzik dinledik, bir şeyler yedik acıkınca. sabah olmuştu uyuduk koltukta birlikte. sabah kahvaltı hazırlamıştım, uyandığı halde kalkmamıştı.
    ‘hoşuma gitti senin evde dolaşıp bir şeyler yaptığını hissetmek’ demişti.
    2-3 gün okula gitmedik ikimizde. birlikte yaşamamızı kutluyorduk.

    birkaç hafta böyle sürüp gitti, memnunduk halimizden. babamın yanına gitmiştim dersten sonra, akşamı birlikte geçirdik, Oğuz’un yanına döndüm sonra.
    ···
  14. 89.
    +1
    Oğuz’la hafta içi derslerimiz yakın saatlere denk geliyordu. ya o önce bırakıyordu beni okula, ya da ben onu bırakıp daha sonra okula geçiyordum. yalnızca Perşembe günleri, Oğuz’un öğlen 1-2 saatlik boşluğu oluyordu beni okula bıraktıktan sonra. bu sırada bazen spora gidiyor, bazen eve dönüyor ya da okula giderek değerlendiriyordu boşluğunu.

    film izlemeyi çok seviyordu, birlikte film izliyorduk, bowling gibi iki kişiyle oynanabilen oyun konsollarının olduğu yerlere gidiyor saatlerce vakit geçirip eğleniyorduk.
    ···
  15. 90.
    +1
    hikaye düzmece konu kilit
    ···
  16. 91.
    +1
    hiçbi adam tarafından değil de, en çok babanız tarafından aldatıldığınızda yıkılıyorsunuz.. ona olan sevgim öfkeye karışmıştı, ailesini her şeyden önde tutan adamdı benim bildiğim babam.. ve o baba, bi yatak zevkiyle düşmüştü benim gözümden.
    sarsılmıştım, belki biraz daha büyük olsaydım, olgun olsaydım, böylesine nefrete kapılmazdım kim bilir.. çocukluğumun o güzelliğini alışına mıydı nefretim, anneme yapılan haksızlığa mıydı bilmiyorum..
    ama ben babamın annemi hala çok seviyor oluşuna inanırdım
    buna inanmak isterdim
    daha doğrusu, böyle gözükürdü
    babam nasıl oyuncu olabilmişti ki, ne zamandır vardı o kadın hayatında, nasıl evimize getirebilmişti, annemle yatıp kalktığı o yatağa,
    bi başka kadınla nasıl girebilmişti
    ···
  17. 92.
    +1
    babam annemi aldatıyodu. annem gibi bi kadını aldatıyodu hem de. benim hep imrendiğim, güvendiğim ailemin bi hiç olduğunu hissediyodum.
    babam sadece annemi değil, görünürdeki aile kavramıyla kızını da, yani beni de aldatıyordu sanki.

    burakla saatlerce konuştuk, omzunda tuttu başımı hep. ister istemez onu da kırmıştım aslında, ama aldırış etmemişti, babam benim hayatımın direğiydi, aile demek benim için her şeydi. annemle daha bir gece önce konuşurken babama hala aşık mısın diye sorduğumda, yüzündeki gülümseme geldi gözümün önüne. annemi nasıl koruyabilirdim, susmalı mıydım, anlatmalı mıydım.. babam ne olacaktı, yüzüme baktığında ben iğrendim ondan
    ···
  18. 93.
    +1
    ben kitap okuyordum sürekli, o sevmiyordu kitap okumayı. alay ediyordu bazen benimle, bazen anlattırıyordu, ‘ben onun filmini izledim’ diyerek sinir ediyordu beni.
    eve ses kayıt cihazları almıştık. sesimizin kötü olmasına rağmen şarkı söyleyip kayıtları dinlemeden sildiğimiz oluyordu.

    bu şekilde geçiriyorduk zamanlarımızı. dışarı çıktığımızda sabaha kadar dans edip ayılana kadar arabada oturuyorduk.
    sınav zamanlarımızda, ders çalışırken evde kalem atıyorduk birbirimize sinirlendiğimiz zaman. kavga ederken bile durup gülmeye başlıyorduk.

    bir ay kadar zaman geçmişti. babamla da görüşüyorduk, bi kez babamın evinde kalmıştık.
    ···
  19. 94.
    0
    her şeyden önce, Oğuz benim ona nasıl baktığımı görüyordu gözlerimde.

    birkaç gün sonra Buket aradı beni. görüşmek istedi, ‘özür diledi telefonda da. izin ver yüz yüze de özür diliyim, senin gibi bi arkadaşı kaybetmek istemiyorum haksızdım’ gibi şeyler söyledi.

    görüştük ertesi gün, ona karşı vicdanımı rahatlatmak istiyordum ben de Oğuz konusunda. ama aramız eskisi gibi olmayacaktı elbette. en azından düşman gibi kalmak istememiştim.

    o gün, ‘Oğuz’dan da özür dilemek istiyorum. ona da söyle en yakın zamanda üçümüz görüşelim. içim rahat etmiyor bir türlü’ demişti

    Oğuz’a anlattığımda Buket’in iyi niyetli olduğuna inanmadığını söyledi. ben de öyle düşünüyordum, ama yine de böyle kalmak da doğru değildi. kızın sevdiği adamı ben kapmışım gibi bir durum gözüküyordu dışarıdan. çözülmeliydi.

    Oğuz’la beraber gittik Buket’in olduğu kafeye. hoş-beş merhaba napıyosun faslı da bitmişti ama Buket hiçbir şey olmamış gibi davranıyor, herhangi bir ciddiyete bürünmüyordu.
    kapıya doğru dönüp el sallamaya başladı.

    Masamıza doğru gelen Burak’tı.
    ‘geçenlerde Burak seni bana sormuştu, çağırdım ben de, kötü şeyler geçmişte kaldı’ diyordu Buket.
    masayı ters çevirip Buket’in ağzına doğru geçirsem az gelebilirdi. haddi, sınırı, çıtası yoktu ve insanı katil edebilirdi.
    ···
  20. 95.
    0
    o gün bir şeyler içtik, muhabbet ettik, kalktı arkadaşlarım… babam da gelmişti onlar gitmeden önce, babamla da tanıştılar.
    Oğuz’u görünce babam, ‘hoş geldin oğlum, geçen yukarı çıkmadın ayıp oldu ama bugün gelmişsin sevindim’ dedi
    kimse aldırmadı, Buket’in gözleri fal taşı gibi açılmıştı…

    kar topu gibi büyüyen bu durumu engelleyemiyordum.

    Oğuz okuluma geliyor, evimin önünde dikiliyor, balkona çıkmamı istiyor, bazen ise hiç sesini çıkarmayarak beni telkin ediyordu zaman zaman.

    dönem sonu gelmişti. finallerim vardı, ve son sınavımdı, çok önemliydi benim için çok da çalışmıştım, yazın rahat etmek istiyordum.
    Buket’le de birkaç kez görüşmüştük, Oğuz’un konusunu bile açmamıştı.
    sınavdan bir saat önce evden çıkmıştım, çünkü uyanamamıştım. ucu ucuna yetişecektim. biri arıyordu araba kullanırken. bakamadım, üst üste 3. arayışında açtım, Buket’ti. ağlak, endişeli bir ses;

    ‘bu telefondan en son bu numara aranmış, yardım edin ne olur, telefonun sahibine çarptım arabamla’

    neye uğradığımı şaşırmıştım. nerede olduklarını sordum, xxx hastanesi diyince doğruca hastanenin yolunu tuttum. Hastane girişinde Buket ve bir kız arkadaşı gülüyor, ‘sana şaka yaptık, Buket için ne kadar endişeleneceksin diye ölçtük’ diyorlardı.

    burnumdan soluyordum, çocuk gibi bir hareketti bu. Buket bugün sınavımın olduğunu biliyordu ama inkar ediyordu. özür diliyordu, haberinin olmadığını söylüyordu. ama hiç inanmıyordum onun samimiyetine. onun yüzünden kaçırmıştım sınavımı, hocaya mazeret bildirsem dahi telafi sınavı için ikna edemedim.
    ···