-
176.
0‘tek yaşıyormuş. maddi durumu bizim ekonomik halimizi bile katlayacak seviyede. ailevi problemleri var sanırım ama anlayamadım. bir şey soramadım o anlatmadıkça. bunları biliyorum sadece. ama çok sık görüşüp konuşmuyoruz. ama olacak gibi…’ dedi
geri döndük masaya, Oğuz hala bakıyor, gülümsüyordu bazen. Fark ettim ki onun bakışlarını yakalıcam diye bende ona bakar olmuştum
hayli geç olunca kalktık.. önce beni bıraktılar eve. ertesi gün öğlen telefonumda iki mesaj vardı. -
177.
0birinde ‘selam’ diğerinde ise ‘merhaba’ yazıyordu
neydi şimdi bu? telefon elimde odanın içinde yürüyordum. mesajlara tekrar tekrar bakarak.
bu merakım mesajlara değil, mesajların kimden geldiğineydi. Oğuz o kadar aklımı meşgul etmeye başlamıştı ki, onun olma ihtimalini düşünüyordum.
iki numaradan da o mu atmıştı mesajları? ya da diğeri kimdi…
iki numaraya da aynı mesajla karşılık verdim; ‘tanıyamadım?’
çok geçmeden bi mesaj geldi. telefonu biri elimden alacakmış gibi sımsıkı tutmuştum.
‘selam’ yazan numaradandı… ‘nasılsın, ben alper
Buket’e çok sinirlenmiştim. numaramı ancak ondan almış olabilirdi.
‘teşekkür ederim, bir şey mi oldu?’ yazdım.
özellikle vermiştim bu cevabı, muhabbet etmek bile istemiyordum çünkü çocuğun amacı belliydi ve en ufak bi gülücüklü mesajda yanlış düşüncelere kapılacaktı. onun nasıl olduğunu bile sormayarak kabalığımı ortaya koymuştum…
‘müsaitsen yemek ya da kahve teklifi edecektim diye aldığım cevapla Alper’in hızlı girişiminden iyice rahatsız olmuştum.
‘benim işlerim var, teklifin için teşekkür ederim ama sana afiyet olsun iyi eğlenceler’ cevabımla hayli katı davranarak onu geri püskürtmüştüm… ‘sağol’ diye cevap verdi.
sinirli olduğum halde güldürmüştü beni önceki ve şimdiki iki mesaj arasındaki yedi farkı görmek. -
178.
0merak ettiğim bişey var. şu an kaç yaşındasın, istersen mesajla söyle
-
179.
0devam başkan , dinliyruz
-
180.
0page 10
-
181.
0Devamini bekliyoruz
-
182.
0kitap yazmış kevase okuyamadım biriniz anlatın beyler gibmis mi burak bunu
-
183.
0Reserved
-
184.
0çok sıkıcı be
-
185.
0bekliyoz panpa güzel yazıyorsun
-
186.
0- yeterince istekli bakmıyorsun -
sinirlenmiştim. madem o buralarda bir yerlerdeydi, görmeme gerek yoktu o zaman benim de. arabama bindim ve okula gittim. Filiz gelmişti, akşam yemeği için bize davet ettim arkadaşlarımı. ben yapacaktım yemekleri. Buket aradı, hep böyle bir şeylerin üzerine ya arıyordu ya buluşmak istiyordu bu kız. zamanlaması harikaydı her zaman… akşam buluşmak istedi, bizimkileri yemeğe davet ettiğimi söyleyince, ‘ben de geleyim’ dedi, gel dedim…
okuldaki arkadaşlarım grup halinde gelmişlerdi. yine sonradan gelen Buket’ti ve alışılageldik bir durum olarak, Oğuz da gelmişti.
Oğuz’u Buket davet etmemişti, ama sürekli Buket’ten de haberdar olan Oğuz öğrenmiş ve takılmıştı peşine. elinde bir demet çiçek vardı.
‘trafik işte, biliyorsun…’ dedi. gülümsedim,
kulağıma eğildi. ‘şaka şaka, bu seferkini ilk defa evine geldiğim için nezaketen getirdim. yanında çikolatasıyla gelmeye alıştırma olur belki’ diyerek gülmüş, takılmıştı yine bana
masaya geçtik, birkaç çeşit yemek birkaç çeşit de meze hazırlamıştım. babam evde değildi, misafirlerimin geleceğini söylediğimde bize katılmasını teklif etmeme rağmen gelmemişti. babamın düşünceli ve anlayışlı hali beni çok mutlu ediyordu. bir yandan da görünmeyen otoritesi bir şekilde üzerimdeydi.. -
187.
0baba desteğiyle, özel üniversiteye başladığımda eğlence düşkünüydüm.
arkadaş ortamım iyiydi ve dersleri pek sallamıyordum. kızlarla da aram iyiydi. uzun süreli bir ilişkim olmuyordu ama sık sık kız arkadaşım oluyordu. eğlenceme bakıyordum. çok çaba sarf etmiyordum bir kızı elde etmek için. genelde takıldığımız, gittiğimiz mekanlar belliydi. Kemal’le üniversite de beraber takılıyorduk. kızlarla yatıp kalktığımız hatta kaçtığımız, başımıza açtığımız işlerden yakamızı silktiğimiz bile oluyordu. birkaç kez sevdiğimi sandığım ilişkilerim de olmuştu ama sonu hep aynıydı, sıkılıyordum -
188.
0Kemal’in daha fazla alay konusu olmamak için o gün tekrar hiç açmadım konuyu. akşam dışarı çıkacaktık. nereye gitsek ne yapsak diye düşünüyordu, bizim mekana gidelim diyerek yine bakınacaktım gelecek mi gidecek mi diye. kızı hesap ediyordum aklımda. ihtimalleri değerlendirip her türlü tanışma fırsatını yakalayarak yaklaşma biçimlerimi kuruyordum kendimce kafamda.
eve gitmeden önce arabamı dahi temizletip, akşam için pantolon ve gömleğimin uyumuna bile daha fazla dikkat etmiştim. -
189.
0mekanda onu görebileceğim en elverişli yeri seçiyordum oturmak için. kapı girişinde başlayan masalarda olmuyordu kız hiç. ya bar tezgahının önündeki sandalyelerde, ya da o tezgahı gören kapıdan uzaktaki masalarda. yine tezgahı gören birkaç da ayrılmış localar vardı.
en uygun locaya oturmuş, Kemal’le muhabbet ediyorduk. babam yine bi süre şehir dışında olacaktı ve kendimize plan program kuruyorduk. cepte olan kızları arayıp aklımızdakilerden eleme yapacaktık duruma göre. Canan diye bir kız vardı, Kemal biz lisedeyken baya baya sevmişti kızı. hatta bu sevginin üzerine terk edilmişti. öyle bi muhabbetin içindeyken nereden estiyse Canan muhabbetini açtım. -
190.
0Kemal geçiştirdi, önemsizmiş gibi davranıyordu. Kemal’le fütursuzca eğlence konuşmak değil de daha ciddi şeyler konuşmak istemiştim. ben bunları düşünüp kafamda kurmaya devam ederken bara doğru gelen bi kız gördüm. bordo renkli mini elbisesi, omuzlarına düşmüş sarı saçlarıyla ve yüzünün doğal güzelliğiyle yine tuhaf olmuştum. geldi oturdu bar tezgahının önündeki sandalyenin birine. kumral olan kız arkadaşı çoktan orada onu bekliyormuş meğer sarışın geldi öptü onu gülüştüler. tam çaprazıma denk geliyordu oturduğu sandalye. yüzünü seyredebilecektim..
-
191.
0Kemal gördüğü an ‘vaay oğlum bak geldi seninki’ diyince tepkisiz kaldım Kemal’e malzeme çıkmaması adına.
yine bÜtün gece kızı süzüp durdum. kararım kesindi, ne yapıp ne edip tanışacaktım.
kumral olanın sırtı bize yüzü bara dönük, barmenlerden biriyle konuşuyor, muhabbet ediyordu. benim sarışın ise ara sıra muhabbete dahil oluyordu. kızın biriyle muhabbet etmesi bile o an gözüme batıyor, içten içe kabarıyor, bir yandan geçeceği dalgayı umursamadan Kemal’e söyleniyordum. çok geçmeden kumral olan kalktı, telefonu elindeydi.
‘oğlum dedim, ben gidiyorum’ -
192.
0anlat lan
-
193.
0nereye abi gel otur şuraya diye Kemal telkin veriyordu ama ben ayakta durmuş kıza bakıyordum olduğum masadan. arkadaşı kalkınca yan dönmüş oturuyordu, yanına gitmeden görmeyecekti beni ve fırsat buydu. yanına gitmeliydim.
adımlarım kendimden emin, ‘bak şimdi seni tavlayacağım’ mantığında ama kendimi sakinleştiriyorum bi yandan paslanmışım gibi de hissediyorum.
kızlarla muhabbet kurmamın üzerinden çok uzun zaman geçmiş gibi olmuştu. ama kurdum aklımda söyleyeceğim şeyleri.
kurulacak sohbetin ihtimalleri zaten zihnimce düşünülmüş.. -
194.
0tam yarı yoldaydım ki, kumral kız yanında 2 erkek arkadaşla sarışınımın yanına gelene kadar. çocukların ikisinin de eli yüzü düzgün yakışıklılar. vücut yapıları düzgün, kızların bakmayacağı tipler gibi değiller. Ben dumduz gidip barda durdum..
sarışını gelip öptüler gülümsemeler bir iki konuşmalar. hepsini görüyorum , görüyorum ama küfürler savuruyorum içimden. kahkahalara gevşek gevşek beni izliyordu Kemal, kim olduklarını nereden çıktıklarını anlamadığım hatta soy sop bırakmadığım bu iki arkadaşı çıktıkları yere geri göndermek istiyordum. -
195.
0ortada kalmayayım diye iyice yaklaştım bara doğru içki alacağım. herifler oturmadılar bile, dördü birden mekandan çıkıyorlar.
millet dans ediyor boş alanda diye, kızları omuzlarından belinden tutarak falan koruyorlar. gittim peşlerinden hava alayım diye.
kapıda son model araba, binip gittiler.