-
376.
0çok uzun amk yaa
-
377.
0Yalanına sokuyum
-
378.
0bu 11 yil nasil bitecek yazsana
-
379.
0Kadir beyden emin olmuştum, bütün konuşulanları babama anlatıyordu. babam ayarlamıştı sonuçta zaten, özellikle babamın bilmediği şeyleri Kadir beye anlatıp birkaç gün sonra babamı deniyordum. anlattıklarımı öğrendiğini defalarca kez test etmiştim…
Burak’la ilişkimiz bir iyi bir kötü devam ediyordu. ama günden güne bağlanmıştım beni yalnızca kendine değil hayata da bağlamıştı, hayatımın vazgeçilmezi olmuştu. ona daha çok bağlandıkça daha çok kıskanıyor, en ufak şeyleri bile kavga çıkartıcak noktaya getiriyordum. kimseyle paylaşamıyordum onu. ama benim ders çalışmam gereken zamanlarda Burak genellikle dışarıda oluyordu. hatta Buket ve Burak yakın arkadaş haline gelmişlerdi. onlar hala gelecekleri için zenginlikleriyle ve baba desteğiyle sorumsuzlardı . daha doğrusu rahatlardı. beni yadırgıyor, yaptıklarımı anlamsız buluyorlardı.
ders çalışma desteğini pgibologumdan alıyordum. bu konuda bana tek yardım edebilen oydu. her ne kadar her şeyi anlatamasam da babama bir bir özet geçtiği için, yine de aramızda bi doktor hasta ilişkisi oluşmuştu, nitekim aylar olmuştu. özgüven oluşturmuştu kişiliğimde ÖSS için
ama Burak’ın yanında olamayışım beni delirtiyordu, Buket’le arkadaşlıklarını kabullenmiştim, herhangi bi sorun yoktu bu konuda. her mola verdiğimde arıyordum, mesaj atıyordum sürekli. konuşunca içim rahatlıyordu, ara sıra beni evden almaya da geliyorlardı. Buket’le aramı iyi tutuyor tartışmamaya çalışıyordum. neredeyse Burak’ı bukete emanet ediyodum, bu beni rahatlatıyordu.
ama korkularım hiç bitmedi. Burak’ı kaybetmeyi düşündüğümde bile ağlamaya ona sevgi sözcükleri yağdırmaya başlıyordum. aldatılma korkum ise takıntı haline gelmişti. saplantılı bir ilişki yaratmıştım. -
380.
0babamın karısıyla sürekli kavga ediyordum. asla kabullenemedim onu. her yaptığı harekette her söylediği sözde, tartışma çıkartacak yer arıyordum. tartışmalarımızda babamdan çekindiği için ileri gidemiyordu. bu da benim işime geliyordu. bir kere, senin pgibolojin bozuk demişti. sen bana deli mi demek istiyosun diye fırsat bilip maket bıçağıyla gözlerimi aça aça üzerine yürüdüm. bu tarz, bana iyi gelen şeyler yapmaktan keyif alıyordum, bu duruma sığınıyordum. ergenlikte sınır tanımıyordum. ama o normal biri değildi benim için. o benim ailemi yıkan kadındı. bana katlanıyordu, üstelik çok gençti, babamın parasını seviyordu belli ki. sevdiği şeyler bir bir eriyecekti.
Babam işlerini hayli ilerletmişti. küçük davalarla ilgilenmiyor, büyük davalara gecesini gündüzüne katarak çalışıyordu. bu büyük davalar genellikle büyük insanların oluyordu. zengin, ailesi ya da arkası sağlam insanlar. ki hayat şartlarımızı yükselten de seneler önce aldığı bir davaydı zaten. babamın böyle sağlam davalarda hata yapma lüksü yoktu, kendisi anlatırdı bunları. kaybedeceğini düşünürse, hiç üstlenmezdi itibarına zarar gelmemesi için. onunla da aramı iyi tutmaya çalışıyordum. karısına karşı bi güç haline gelmiştim. hem babam aramızda sorun olmadığını düşünmeliydi…
bu davalardan biriydi.. onun için çok önemliydi, yaklaşık 3 aydır deliller topluyor, savunmalar hazırlıyor, evde ve büroda hep çalışıyordu. önemli işlerini anlatmak onun egosunu tatmin ediyordu. evdeki kadından da sık sık övgüler alıyor, pohpohlanıyordu… ayrıca bu sağlam dava sahiplerinin tek ümidiydi son duruşma.
ve benim ÖSS haftam..
sınavdan tam 2 gün önce o dava günüydü. babam sabah bir şeyi bile atlamamak için geceden dosyalarını son kez düzenlemiş, çantasına varana kadar hazırlamıştı. çalışma masasında olurdu her zaman dosyaları da çantaları da. uyuduklarından emin olabilmek için yatana kadar oturdum onlarla. ders çalışmayı bıraktığımı, kendimi hazır hissettiğimi, iyi olduğumu anlatıyordum. ruhen iyileştiğimi düşünmelerine çok seviniyordum. ama iyileşmek için bir işim, bir de sınavım kalmıştı…yattılar. -
381.
0babamın o bütün delilleri, bütün savunma konuşmaları, kağıtlar, dosyalar ne kadar da önemliydi onun için. nasıl rahatlayacaktı yarın.. başarısına başarı parasına para eklenecekti.
her şeyi aldım masasından.
çalışıp hazırladığı bütün kağıtları. dosyalarını boş a4lerle doldurdum. olduğu gibi iş çantasına da geri koydum.
odama geldiğimde hiç üşenmeden, zevkle, ruhumu doyurarak kestim hepsini makasla. teker teker kestim. babamı bitirecek olan o ertesi sabahı düşüne düşüne bu kağıtları parçalara ayırırken annemle konuşuyordum -
382.
0annemin fotoğraflarıyla…
uyuyamadım bütün gece. hatta sınav için konulara son kez göz bile gezdirdim. düşündüm, olanları bir bir düşündüm. yaptığım şey için vicdanım zerre sızlamadı. bu duruşmanın kaybedilmesi demek yalnızca itibar kaybı olmayacaktı. babama zarar vermelerini umuyordum. babama zarar vermelerini istiyordum. benim hiçbir şeyi hak etmeyen annemin canına mal olan babam, bunu canıyla ödesin diye dua ediyordum.
Sabah olduğunda kahvaltıya ben de katıldım. neler olacak merak ediyordum. kestiğim bütün kağıtları poşete doldurmuş dolabıma koymuştum. ömür boyu saklamak istiyordum onları.
babam evden çıkacaktı.
çantasına, dosyalarına baktığı an şoka uğradı. o yüz ifadesi bile yetmişti bana. Zelihaaa diye bir bağırışı vardı ki, sanki şimdiye kadar yanan içime bardak bardak soğuk su dökebilmeyi başarmıştım. babam bağırıp çağırmaya devam ediyor, küfürler savuruyordu.
dikildim karşısına poşetin içindekileri gözlerinin önünde yere döktüm. omuzlarımdan tutup silkelemeye başladı beni, iki kez tokat attı. ağlamıyordum, canım bile yanmamıştı. bunu yapması bile benim aldığım zevki katlamıştı. -
383.
0ama hayatımda ilk defa vurmuştu bana, silkelemişti, hem de o kadının yanında yapmıştı bunu. ne ettiği küfürler, ne bağırmaları, ne de tokatı o kağıtları birleştirmeyecekti.
gitti davasına. davanın ertelenmesini istemiş, durumu açıklamış. ama hiçbi şey kurtaramamış onu, onun sorumsuzluğu olduğu söylenmiş ve isteği reddedilmiş. duruşma kaybedilmiş…
o eve geldiğinde ben Buket’e gitmiştim. 2 gün sonra sınavım için ise dayım gelmişti, birlikte gittik.. ve bütün o içimin su serpilmişliğiyle girdim sınava. hayatım bu sınava bağlıydı… -
384.
0Amk yaziyosan yaz bi saat beklicez mi yarram
-
385.
0bu bile batmıştı gözüme, içeri gittiğimde odama bir daha girmemesini, çerçevelerime de masama da eşyalarıma da dokunmamasını söyledim.
o ise bütün bunları iyi niyetle, düzenlemek ve güzel görünümünü sağlamak için yaptığını söylemişti.
benim varlığımdan hoşlanmıyordu, ama babama karşı anlayışlı görünmeye çalışıyordu -
386.
0eve döndüğümüzde bi de bu kadını görmek benim tahammül sınırlarımı zorlamaya yetiyordu. söylediği ve yaptığı her şey yapmacık geliyordu gözüme. benim onun hakkında kötü şeyler düşünmem için babamın hayatında olması bile yeterli bi sebepti. odama gittiğimde masamın üzerindeki çerçevelerin düzeni, gardırobumdaki eşyaların yerleri değişmişti. kitaplığımdaki kitapların duruşlarını dahi değiştirmiş eğik yapmıştı.
-
387.
0reserved 103
-
388.
0burak ile buket gibişecek yalnız gözümden yaş geldi huurçoçuğu yaa
-
389.
0Reserved + Değerlenie buralar
-
390.
0olayın başları olduğu için sanırım iç dünyanı çok yazmışsın sanırım sürekli böyle olursa okumak biraz sıkıyor. yaşadıklarına üzüldüm devdıbını bekliyorum
-
391.
0rezerveee
-
392.
0pgibolog randevusunu babam ayarladı, ilk randevuya birlikte gittik. pgibologun adı Kadir’di. uzun boylu, karizmatik denilebilecek bi adamdı. ama fazlasıyla soğuk, kendini beğenmiş, umursamaz tavırları vardı. babama ve bana genel şeyler sordu, isim yaş okul meslek gibi, tanıştık.. bunları bi forma yazıyordu. babamdan bizi yalnız bırakmasını rica etti. döndü bana, beklentimi sordu, biraz konuştuk neden orada olduğumu, beklentilerimi. kendinden de bahsetti. bu tanışma günüydü, daha sıkıntılarımı bile konuşmamıştık ama sevmemiştim adamı.
seansın bitmesine yakın, hayatını yaşarken şunu unutma dedi; “herkesin arşınına göre bez vermezler ” -
393.
0her şey benim istediğim, benim dediğim gibi olsun istiyordum. aklıma geleni söylemekten hiç çekinmiyordum, Buket’le sık sık küçük tartışmalar yaşıyorduk. onun hep bencil olduğunu, bencil kalacağını düşünüyordum. beni anlamadığı için normal davranmamı bekliyordu.
Burak’la aramızın nasıl olduğunu sordu bir gün, çok iyiyiz dedim.. -
394.
0reserved
-
395.
0ne konuşuyosunuz, sana nasıl davranıyo gibi sorular sordukça cevap veriyordum. sesini yükselterek,
“aptal, aynı dertlerden yakınmakla kaçıracaksın çocuğu. kendine çeki düzen ver biraz” diye söylendi
o yalnız olduğu için beni kıskandığını bu yüzden burakla aramızı açmak istediğini düşünüyordum.
“asıl aptal olan sensin, barındıramıyosun bile kimseyi yanında” diye cevap verip uzaklaştım yanından. saçma sapan bi tartışmanın içine düşmüştük..
haklı olabilir miydi, hayır, Burak benimle gayet iyi anlaşıyordu..
-
ucan kedi senle öpüsecek adama yazık la
-
28 yaşındayım hala motivasyon videosu izliyorum
-
özürlü olduğum için allah bana 24 cm mal vermiş
-
ucan kedi hangi pedi kullanıyorsun
-
3 ayda bir motorun bakımı mı olur mq
-
sürekli gerginlik stres kalp çarpıntısıi
-
birinden ayrılmak onu öldürmektir
-
bir kızın arka deliğindeki muazzam tat
-
ahtapotlar züt deliğinden girebilecek
-
ben de iciyorum ama kafam cayda lipton
-
beni ilgilendiren sorunları düşünmek istemiyorum
-
uçan kedi iticiliğii
-
ucan kedi gel sosislimi ye
-
sabah sabah ikinci sışçmam
-
kacmaya calısıyorsun ama kacabileceğin 1 yer yok
-
anal oral vs vs aldatma sayılmaz cidden
-
silinsin dediğim herkes silindi
-
fomo sahibiyiz
-
efe kaygısız vermeyeceğim adamdır
-
ayşe tokyaz
-
cemre demirel volkan demirel
-
ne yaparsak yapalım bunu
-
lan bura hala acıkmı
- / 1