(bkz:
cumberbatch anıları 2 vol 1 yağmur la tanışma)
(bkz:
cumberbatch anıları 2 vol 2 yağmur la buluşma)
3. bölüm: doruğa
http://imgim.com/tumblr_mfd852o3yz1qlaqljo1_500.jpg
eve girdiğimizde, utangaç duruyordu. "ya hocam, bu yaptığımız doğru mu şimdi?" diye sordu. "bi şey yapmıyoruz ki, kahve içmenin nesi yanlış" diye güldüm. rahatlamıştı. "ben hemen kahve yapmaya gidiyorum, nasıl içersin?" diye sordum. "şekerli alayım hocam" dedi. "tamamdır" deyip geçtim mutfağa. bu hatunu korkutmamalıydım. kahveleri koydum, kısık ateşte pişirmeye başladım. bilirsiniz, kahvenin lezzetlisi, kısık ateşte ağır ağır pişendir, sakın ha hızlıca yapmaya kalkmayın. tam taşmaya yakın, köpüklerini koydum fincanlara, biraz daha pişirip doldurdum kahveleri. mis gibi olmuştu. hayatı lezzetli yaşamayı seven yalnız yaşayan bi adam olmanın faydaları...
kahvelerin yanına birer lokum ve su koyarak gittim yanına. "vay canına hocam, müthiş görünüyor" dedi. etkileneceğini biliyordum. bütün kadınlar etkilenir. aynı şeyi birazdan da söylemesini umarak gülümsedim. "bi de tadına bak istersen" dedim. aklımdan geçenleri bi bilse! tattı, "göründüğünden daha lezzetli" dedi. pardon, neyden bahsediyorduk? dudaklarına dalıp gitmiştim. şimdi bardaklarımda onların izi vardı. bedenimde ve evimde de bu izleri istiyordum...
kahvesini bitirince, yüzüme baktı. "teşekkür ederim hocam" dedi. "afiyet olsun, dur şunları içeri zütüreyim" diye kalkarken, "aa olmaz hocam, ben zütürürüm" diyip o da kalktı. aynı anda. aramızda 5 santim yoktu, artık atak yapmalıydım. belinden tutup kendime çektim. dudaklarına hafifçe bir öpücük kondurdum, korkmamalıydı. o da karşılık verince, usulca öpümeye başladık. sonra daha ateşli ve daha ateşli... artık vücudunun kontrolü tamamen bendeydi. kanepeye yatırdım, üzerine çıktım. ağırlığımla onu ezmek istemiyordum, o yüzden tüm ağırlığımı vermedim.yavaşça boynunu öpüp memelerine yöneldim. memelerinin arasını kokladım, mis gibiydi! elimi göbeğinin üstüne koyarak, tekrar boynuna yöneldim. gözlerini kapatmıştı bile... doğrulup yüzümü tuttu ve deli gibi öpmeye başladı. elimi elbisesinin içine attım, külodu sırılsıklamdı! bu kadar mı istiyorsun beni yağmur?
aşağı indim, külodunu çıkarmadan yana sıyırdım. dilimle klitorisine darbeler vurmaya başladım. "ah, yapma" diye inliyordu, ama bu "yapma"'nın "durma" demek olduğunu biliyordum. elimi am dudaklarına attım, yavaşça ovmaya başladım. bi yandan da dilimi gömdüm klitorisine. hafifçe ısırdım, çıldırmıştı! 5 dakika kadar yaladım ve boşaldı... sakallarımdan onun suları süzülüyordu!...
elbise ve tangayla ilgili en büyük fantezim, doggy pozisyonunda hatunun içine girmektir. şimdi sıra bundaydı. tuttum, elbisesini yukarı kaldırıp domalttım. poposuna bir öpücük kondurup, en sevdiğim jest, gibimi çıkarıp girdim içine. zaten sırılsıklam olduğu için, hiç zorlanmadım. saçını elime dolayıp, içinde sertçe gidip gelmeye başladım. inlemeleri baş döndürücüydü! elbisesinin içinden sütyenini çıkarıp attım. memelerinin sallanmasını hissetmeliydim! mükemmeldi... içindeyken, eğilip ensesini öptüm, nefesimi verdim. iyice delirmişti. çevirip öptü dudaklarımdan. bi 20 dk. kadar böyle devam ettik, boşalmak üzereydim, ama içine olmazdı! hemen çıkıp içinden, oturttum. elbisesini çıkarttım, ağzına verdim gibimi. deli gibi somuruyordu! tuttum başından, bastırdım ve ağzına boşaldım! döllerim yanaklarından süzülüp memelerine damlıyordu. tanrım, ne manzara...
evet gençler, bugün de boşaldınız devdıbını yazmaya gerek yok. hadi iyisiniz. bi sonraki anıda görüşürüz...
