-
64.
+5irc kanallarında geziyordum. "tr hacker z" diye bir kanal gördüm. "gir anasını satayım" dedim. muhabbet derine benziyordu. kanal da 7 kişi vardı ve hararetli bir tartışmaya girmişlerdi. fazla zaman geçmeden garip nickli herifin teki mesaj attı.
"***.edu.tr hacked !"
şaşırdım, edu.tr ler den database sızdıranı gördüm fakat hackleyeni hiç görmemiştim.
"oo adamsın" felan diye mesajlar geldi. şu garip nickli heriften 2. bir mesaj daha geldi.
bir link atmıştı. linke tıkladım, yüklenmesini bekledim, bekledim bekledim ve "ahan da girdi" dedim.
sitenin database si
ne işime yaracakki diye düşündüm. irc kanalına tekrar baktım.
"you are banned"
gibtiri çektim. ne diye banlarlar ki diye düşündüm.
"yoksa, hadi be olamaz??"
database de hocaların, öğrencilerin, çalışanların bilgileri ortadaydı. bu kişisel bilgilerle bir kişinin hayatını karartmak çok kolaydı. sahte şirketler, hayali ihracatlar... bir de bulunduğumuz yıla bakarsak daha da kolaydı.
ulan neden banlarlarki diye yine düşündüm. sadece tanıdık herifleri felan mi tutuyorlardı ki?
neyse ipnelik değil mi,
aradım üniversiteyi. normalde gibsen böyle bir şey yapmazdım. o an ki kafamı hayal bile edemiyorum.
telefon çaldı, açıldı ve o arada tam tam tam diye kapının yumruklanma sesi geldi. daha hiç konuşmadan telefonu yüzüne kapayıp kapıya gittim. bir binlik seziyordum. kimseyi tanımıyordum, kapım niye çalınsın ki?
"belki de dayımdır" düşüncesiyle delikten baktım.
"hassssssssss"
polisti.
aklıma o an her türlü şey geliyordu. acaba şu ölen herifin şeyi mi? yoksa deep web de başıma açılan bir bela mı? kapıyı açmak zorundaydım. delikten bakarak evde olduğumu belli etmiş oldum. çünkü ışık kesilmişti.
açtım kapıyı. -
63.
0Reserved
-
62.
+1Sardı rez
-
61.
+10bahsettiği herif şu bizim ölen adamdı. acaba aramızdaki ilişkiyi mi anladılar diye iyici tereddüte kapıldım. kötü düşünceleri uzaklaştırmalıydım. ama bu kimdi ki amk ? nerden anlayacaktı?
"who are you?" dedim.
"turkish police"
e yok artık ebenin amı ? film mi çekiyoruz lan? (diye içimden geçirdim)
"nasıl" diye haykırdım, ulan geri zekalı, türk olduğunu niye belli ettin, beynini gibeyim diye kendime saydırdım.
"türk müsünüz?" dedi polis. hiç dikkat etmediğim nokta ise telefonda bir bayan vardı. bunu şimdi farketmiştim.
"ee şey ee evet" diye geveledim.
"bakın *** bey. h*** hakkında sizinle konuşmak istiyoruz."
"evet, de kendisi ölmemiş miydi?" oha, bu nasıl soru lan. iyice sıçtığımı farkettim. her kelimemde batıyordum.
"evet, bundan nasıl haberiniz oldu?"
"kızı söyledi, fakat neden bunu araştırıyorsunuz? trafik kazası geçirmedi mi? ne var bunda?" diye aslında benim de şüphelendiğim konuyu çaktırmamaya çalıştım. trafik kazasında ölmediğini ben de düşünüyordum. polisin bu telefonu üzerine emin olmaya başlamıştım."
"eee yani şey ölmedi, öldü de yani, size trafik kazası olduğunu kim söyledi?" diye geveledi bayan. benim bilmediğim düşüncesine kapıldı. olayın ne olduğunu bilmiyordum ama bu telefon görüşmesi derhal sonlanmalıydı.
"kızı söylemişti fakat şu an acelem var, bir toplantıya gireceğim sonra konuşursak iyi olur."
"yurt dışında mısınız?"
"evet de gerçekten acelem var, sonra arasınız olmaz mı?"
"bu önemli bir mevzu"
"neresi önemli, trafik kazası geçirmiş ölmüş işte."
"ee peki sonra konuşsak iyi olur fakat bu konu hakkında mutlaka konuşmamız gerek."
"sonra ararsınız" dedim ve kapattım. kadın kararsızlığa düşmüştü. çünkü gerçek ölüm sebebini açıklamak ya da açıklamamak konusunda bir fikri yoktu. bu yüzden de onun için de kapatmak daha iyi olmuştu.
"neyse olayı sentezlemeyi sonra yaparsın" dedim kendime. bir süredir deeep webe girmiyordum. biraz kafa dağıtmalıydım. açtım laptopu. -
60.
+5numara türkiye'deki bir şebekeye aitti. tereddütle açtım.
"hello" dedi karşıdaki ses. arkadan garip garip sesler geliyordu.
"hello" diye yanıt verdim. "what's problem?"
"mr *** (no name no cry) ??? "
adımı duyar duymaz kapattım. ne oluyordu lan, nooluyor . bu kim , ismimi nerden biliyor, arkadan gelen sesler ne, nooluyor amk dememe fırsat kalmadan yeniden çaldı telefon. aynı numaraydı. soğuk kanlılığımı korumalıydım. telefonu açtım ve
"sorry, low battery."
"no problem mr. *** ." buralarda hatırlayamadığım bir kaç şey söyledi. sonra da:
"we are reserach a topic."
"what's about this topic?"
"ıt's about h*** (no name no cry)" -
59.
0ÇALiNTi YAPMIŞ huur evladi
-
58.
0Devam kardeşim
-
57.
+9 -1aradan 1 hafta geçmiş ve seri katil işini geciktiğinden hala haber yoktu adamdan. insan bir arardı ama. ne yaptın benim işi diye? aramadı, durumu bildirmek için ben aradım (zaman kazanmak istiyordum) telefon çaldı çaldı çaldı. en sonunda bir kız açtı.
“alo” dedi.
“alo , siz kimsiniz tanıyamadım?” dedim.
“ben h***(no name no cry)’ in kızıyım” dedi. daha önceden konuşmuş olduğum kişinin ismini öğrenmemiştim. no name no cry felsefesiyle ilerliyordum çünkü. konuştuğum herif büyük ihtimal h*** olmalıydı. bunları hızlıca düşündükten sonra kıza döndüm.
“bu telefon h*** ‘ nın telefonu mu ?
“evet de siz kimsiniz?”
“h*** orda mı onunla görüşmek istiyorum?”
“kendisi 4 gün önce vefat etti”
“ne , nasıl yani?”
“trafik kazası geçirdi”…
"kaza mı ama nasıl olur?"
başımdan aşağıya kaynar sular dökülmüştü. sevinmiş miydim üzülmüş müydüm pek anlayamadım.
"arabasıyla giderken bir kamyonun altında kaldı" dedi. fakat bunu söylerken ses tonu hiç de iç açıcı değildi. sm (sosyal mühendislik) konusunda bilgiliydim. yalan söylediği hissene kapıldım.
"başınız sağolsun" deyip kapattım.
düşündüm, "bu adam neden ölür, nasıl ölür, bu kadar kolay mı, komplo mu"
sonunda bir yargıya vardım "gibtir et amk işim rahatladı oh be"
çok sevinemedim, telefonum çaldı ve tehlikenin farkına vardım. -
56.
+7 -1hastalık dönemim üzerinde fazla durmak istemiyorum, bu dönemi hatırladıkça gerçekten üzülüyorum. şunları söyleyebilirim, 1 hafta boyunca özel odada yattım, gözetim altında oldum. bu sırada geri döndüğümde yapacağım şeylere ilişkin planlarım vardı. en sonunda taburcu olmuştum, fakat her ay kontröllere gidecektim. menenjiti atlatmıştım, her hangi bir hasar bırakıp bırakmadığı konusunda testlerde yapmışlardı (geri zekalı olabilirdim). neyse geçmek istiyorum bunları.
-
55.
+10 -1menenjit değildim sonuçta, şüpheleniyorlardı o kadar. zaten biraz da zor gözüküyordu menenjit olmam. menenjit nasıl olunuyor onu bilmeden kendime bunu söyleyebiliyordum ya helal olsun diyorum. sabah olmuştu, uyanmıştım. hemşire ve bir adam geldi. beni tekerlekli sandalyeye oturttular. “yürüyebiliyorum” dedim. “biliyoruz” dediler. “sadece seni daha fazla yormak istemiyoruz, bu yüzden” diye yanıtladılar. adam beni zütürmeye başladı. yalnız biraz hızlı sürüyordu. hafiften korkmuştum düşerim diye. insanlara çarpabilirdik ama ustaca manevralar yapıyordu. korkutucu bir tekerlekli sandalye macerasından sonra gelmiştik. beni bir yatağa benzeyen bir yere yatırdılar. “şimdi sırtından bir sıvı alacağız, ama sakın ani hareket yapma, biraz acıyabilir” dediler. ne kadar kötü olabilirdi ki? “tamam” dedim. göbek hizasından sırtımdan iğneyi soktular. “ahhhhhhhh” diyerek neredeyse 10 cm sıçramıştım. böyle olabileceğini bildiklerinden yanımda hemşireler doktorlar beni tutmaktaydı. iğne kırılabilirdi, benim hareket etmemi engelliyorlardı. bir türlü alamadılar şu lanet olası sıvıyı. 6. kez çektiğim büyük acıdan sonra “bitti” sesi geldi. “ohhhhhhhhhh” çektim. ama bitmiştim bende. tekrar yatırdılar beni. kan aldıktan sonra derin bir uyku çektim…
-
54.
+14 -1biraz anlayış istiyorum, işteyiz sonuçta...
durumumu anlattım, üstümdeki şeyleri çıkarmamı istediler. don atlet kalmıştım. kalabalık bir odaya yatırmışlardı. milletin içinde (kızlar-erkekler) don atlettim. ne olduğunu bilmiyordum. herhangi bir açıklama da yapmadılar. sadece arada bir hemşire gelip, bir aletle ateşimi ölçüyordu. ne olduğunu sorduğumda henüz biz de tam olarak bilmiyoruz dedi. aradan bir süre sonra doktor geldi. son 5 gün içerisinde neler yaptığımı, neler içip yediğimi, dışarı çıkıp çıkmadığımı, hasta biriyle buluşup buluşmadığımı sordu. her şeyi anlattım (kusmuk dahil). sana karşı açık konuşacağım. menenjit olma ihtimalinden şüpheleniyoruz. kabakulak menenjiti. şu yerde gördüğün kusmukdan bir virüs bulaşmış olabilir, ama sadece şüpheleniyoruz kesin bir şey yok. bazı testlerde buluncağız fakat lütfen sorun çıkartma dedi. tamam dedim -
53.
+15geç olmuştu, yanaklarımın ağrısını da iyice dinmişti. yarım saat içinde uyumuştum. derin bir uyku çektim. sabah bir burun akıntısıyla kalktım. daha doğrusu kalmadım. sinüzitim olduğu için yanımda hep peçete taşırdım. uyukende eşofomanlarımın cebinde bir peçete bulunurdu. burnum akıyordu. gözlerim kapalı, elimi cebime uzatım burnumu temizledim. fazla zaman geçmeden tekrar aktı, tekrar sildim. sonra tekrar aktı, bu sefer temizlemedim. bu anı daha önceden hatırlıyordum. burnum kanıyordu, gözlerimi açtım, peçeteye baktım , kan içindeydi. yastığımın kılıfıda birkaç damla kana boğuldu. hemen tuvalete koştum. geçmiyordu lanet olası şey. yarım saatte ancak durdurabildim. burnumun kılcal damarlarında bir sorun olduğundan daha önce bu tarz kanamaları çok yaşamıştım, şaşırmadım. hemen birşeyler atıştırdım. yediğim şeylerin tadını hiç beğenmedim. bir daha ki sefere bunları da almayacaktım. bilgisayrımın başına geçtiğimde midem bulanıyordu, bilgisayarı açamadan tuvalete koştum, kustum. kendimi çok kötü zorluyordum. sanki ölüyordum. daha önce hiç bu kadar kötü kustuğumu hatırlamadım. yediğim her şeyi çıkardım. başka bir şey yiyemedim. biraz dinlenmek için televizyon açtım, tekrar kustum. bu sefer tuvalete yetişemedim, az bir şey yere de damlamıştı. çok kötü hissediyordum kendimi, sanırım yediğim şeyler fena dokunmuştu. biraz dinlenmek için uyumaya çalıştım. saat akşam 7-8 gibi kalktım. kendimi biraz daha iyi hissettim. biraz dışarı çıkıp hava aldım. eve tekrar dönüp bilgisayarı açtım. deep webe girmedim. uzun zamandır facebook’a girmiyordum. bir bakayım dedim. 26 bildirim, 2 mesaj , 5 tane de arkadaşlık isteği vardı. bildirimlere tıkladım. çoğunun oyun isteği olduğunu gördüm. mesajlara tıklayamadan kusacağımı hissettim, tuvalete koştum, zaten boş olan midemden biraz sıvı bir şeyler çıktı. çok kötü hissediyordum. bu sefer hiç kalmayacaktım. uyudum, gece 2 sıraları bir ateşle uyandım. sanki evim yanıyordu. gözlerimi açtım, evin yandığı yoktu.
acilin yolunu tuttum… -
52.
+13olasılık hesaplarını yapmayı seven biriydim, her olay da bir sebep sonuç ilişkisi kurar, olasılıkları zihnimden hesaplamayı çalışırdım. çevremdeki insanlar hep zeki olduğumu söylerlerdi. ama çok tembeldim. bu sebepten okulda başarım düşüktü, üniversiteyi kazanamadım. her ne kadar zeki olsam da çalışmadan olmuyor. bunu öğrenmiştim. zekamı başka konularda kullanmaya çalıştım, bilgisayar gibi. başarılı olmuş muydum bilmiyordum ama çok şey öğrenmiştim. bir çok hayat dersi çıkarmıştım…
-
51.
+10 -11-2 güne geçer olmasını umdum. biraz bir şeyler atıştırdıktan sonra bilgisayarı açtım. mailime baktım , 3 kişi daha hesap isteğindeydi. işlerini hemen hallettim. biraz haber sitelerini okuyayım dedim. pek bir şey yoktu. zaten türkiye’ye kıyasla ukrayna’da hiçbir şey olmuyor demek mümkündü. çok sıkıcı diyebiliriz. bu sırada yanaklarımın arkası iyice şişmişti ve ağrıyordu. evet kabakulak olmuştum…
yanaklarım iyice şişmişti. ağrısı devam ediyordu. günü yatarak geçirmeye çalıştım, zor oldu ama başardım. sabah saat 5 sıraları uyandım. çok bitkin hissediyordum fakat yanaklarımın ağrısı hafiften dinmişti. evde 37 ekran küçük tüplü bir televizyon vardı. ev eşyalı bir evdi sonuçta. açtım televizyonu, hiçbir şey ilgimi çekmemişti. çok sıkıcıydı programlar, diziler. kapattım. yeniden bilgisayarımı açtım. şu hacker dostumla konuştum, site hackliyormuş, deface kasacakmış. “boş iş bunlar” dedim. “öyle ama can sıkıntısı işte” dedi. şu sosyal paylaşım sitesini***(no name no cry) ne yaptığını sordum. index atabileceğini söyledi fakat başka işlerle uğraştığından henüz zaman ayırmamış. tekrar deep webe döndüm. biraz da deep web deki forumları keşfetmeye çalıştım. ilk bulduğum forum bir hack forumuydu. içini kurcaladım, gerçekten enfesti. internette hiçbir yerde bulamayacağım programlar bulunuyordu. muhteşem keyloggerlar , botnetler, trojanlar, wifi-hack ler bulunuyordu fakat öyle kuruca koyduklarını sanmıyordum. sonuçta deep webdeydik. her türlü virüs vardı o programlarda, kendi virüslerini de içine gömmüş olmaları mümkündü. kimseye güvenmeyeceksin deep web de(no confidence no cry). başka forumlara baktım, bir tane 16 yaş erkeklerinin ferrelerinin, resimlerinin paylaşıldığı bir foruma denk geldim. ne tür bir cinsti bunlar. ya çok çeşit bir gaylerdi, ya da kadınlardı ki bunun olma olasılığı daha düşüktü. -
50.
+13 -1ukrayna’da deep webe girecek çok fazla kişi olduğunu düşünmüyordum. bu yüzden bu kadar kişinin gelmesi bile büyük bir başarıydı. artık daha fazla kişinin geleceğini düşünmüyordum. arkama yaslandım, acıkmıştım evde hiçbir şey yoktu. kemiklerimin ağrısı biraz dinmişti, ama hala ağrıyordu. cüzdanımı yanıma alıp dışarı çıktım. markete doğru ilerlerken yerde bir şey görmüştüm. mide bulandırıcı bir şeydi. yemekti sanırım, bozulmuş olduğundan dolayı dökmüş olabilirdi ama neden dışarı döksünler ki diye düşündüm. biraz daha yakınlaşınca anladım. birisi kusmuştu. kokusu çok kötüydü, kendimi biraz kötü hissettim, hemen yoluma koyuldum. marketten ihtiyacım olan şeyleri aldım, çoğu abur cuburdu ve aldıklarımın çoğunun ne olduğunu bilmiyordum. ilk defa deneyecektim. kasadan geçtikten sonra eve gitmek için yola koyuldum, başka bir yoldan da gidemezdim, daha yeni taşındığım için kaybolabilirdim, en iyisi kusmuğun olduğu yerden hızlıca geçmekti, öyle yaptım. eve gelmiştim. hemen birkaç abur cuburu çıkarıp yedim. tadı oldukça kötüydü, hiç beğenmedim. türkiye’deki abur curburların neredeyse hiç biri yoktu. bu yüzden yeni bir tat keşfetmek için her birinden 1 tane almıştım. yedim ve uyumaya çalıştım, kulaklarım ağrımaya başlamıştı, nedenini bilmiyordum fakat uyumamı engelliyordu. zar zor uyudum. sabah kalktığımda yanağımın arkaları hafiften şişmişti ve iyice ağrıyordu. büyük ihtimal kabakulak geçiriyordum. küçükken geçirmemiştim, bu yüzden şimdi geçirebilecek olmam gerçekten can sıkıcıydı.
-
49.
-2Deep web yalandır adaleti yoktur deep webe girilmemiştir deep wep dönmez google deep web etrafında döner
-
48.
+13zaten benim gibi onlarca ilan vardı. daha çok facebook hesabı kırıyorlardı. ben de bir farklılık yapayım dedim. ukrayna’dan deep webe girecek pek kişi olduğunu sanmıyordum fakat yarım saat geçmeden ilk mail gelmişti. bir kızın profilinin şifresini istiyordu. her türlü ücreti karşılayacağını söyledi. 500 bitcoins istedim. kabul etti ve parayı yolladı anında. admin paneline ilk adımımı atmıştım. çok karmaşıktı ve lanet olası rusçaydı. 2 saat süren cebelenişim sonucunda kullanıcılar bölümünden bulmuştum kişiyi. bilgilerinin hepsi karşıma döküldü ve herife ilettim. “thanx man” dedi. “ı always change the mail adress. so follow my announcement.” dedim. yaptığım şey her iş sonrası yeni bir mail adresi açmaktı. !! önce güvenlik !! güvenliğimi bir nevi bu yöntemle sağlamaya çalışıyordum. fakat hemen yapamazdım. ilanımdan yavaş yavaş mailler gelmeye başladı. her birisinin işlerini sırasıyla yaptık. gün sonunda yaklaşık 1200 bitcoins elde etmiştim ve bunu hesabıma aktardım. bu böyle giderse çok iyi olacaktı. ama devam etmesi zor gözüküyordu…
-
47.
+21bu deep web de her türlü şey bulunur. daha çok çocuk ferreleri vardır. onun dışında seri katilinden tut, uyuşturucu satıcısına, insan tacircisine, teroristlere, polislerine kadar her bir tak var. normal web de bulunana verilen 400 - 500 kat fazlası burada bulunmaktadır. bomba yapımı olsun, devletlerin gizli belgeleri olsun, yasaklı kitaplar olsun, herşey vardır. ama sakın gireyim deme. başına belaya sokarsın, demedi deme sonra...
-
46.
+14 -2Devam ediyorum beyler
-
45.
0Rezzzzxzzzzzz
-
ramonun ormanlık alanlara girişi yasaklanmalı
-
bakircan senin tek çaren evlenmek
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 27 07 2025
-
sabah kalkarım sigara mı yakarım
-
arabanın klimasını eve taksam
-
31sporkulubu abim aktifken utanarak
-
kayra sennheiser kulaklık almış
-
kız arkadaşımla eve geldim
-
gene spordayım
-
biz niye varız ki dıbınakoyim
-
esc haricinde karşı cinse ulaşamayan adam
-
viko giben
-
en ortalama karıya bile binlerce yazan var
-
vikings babadan 3 gün çaylaklık isteyeceğim
-
orman yangınları umrumda değil
-
50 kere şifremi yazdim hatali dedi
-
bu kızlar neden yanlarında çakmak taşımıyor mk
-
silik affi icin daha ne bekliyosunuz
-
var mı eski gececilerden bir selaam verip
-
viking aga nick değişme hakkı ver
-
olum anadoluda orman mı var sanki
-
orman yangınlarının ülke gündemini
- / 1