-
51.
0çetin altan'ın bi yazısında okumuştum.
bi dönem savcılık, mahkeme vs -neyse işte- suç işlediklerinden şüphe duydukları, fakat ispatlayamadıkları kişilere, her gün emniyete gidip birer cümle yazması şeklinde karar alırlarmış.
şüpheli her gün bir cümle yazmak mecburiyetinde. ilk günler oldukça rahat.
ağaçların yaprakları vardır.
yapraklar yeşildir.
yeşil bir renktir.
vs vs
sonsuz cümle oluşturulabilir gibi di mi.
ama insan zaman içinde bilinçaltındakileri veya düşünüp de söyleyemediklerini bi şekilde açığa vuruyor.
eğer şüpheli gerçekten suçluysa kendisine dair yazacağı cümleler aslında işlediği suç hakkında delil oluşturabiliyor.
kendi kendisini ihbar etmiş oluyor bu durumda.
bi dönem bu method kullanılmış sanırım bazı memleketlerde.
kendimi o durumda hissediyorum.
seninle iletişim kuramadğım için buraya yazma ihtiyacı hissediyorum. bu nedenle her yazdığımda biraz da olsa, sanki kendimi anlatmış oluyorum.
bunun gibi şeyler. -
52.
0geçenlerde bişey yazacaktım vazgeçtim sonra. işte o diyeceğim buydu;
feysbuku senin yüzünden kapadım. -
53.
0sevgili günlük,
ece ayhan'ın öküzlemeler diye bi kitabı vardır, 50-60 sayfalık, hatta ece ayhan bunu kendi yazmamıştır. öküz dergisi yazar ve çizerleri tam hatırlamıyorum ama ece ayhan, çanakkale'de yalnızlığıyla takılırken ziyarete giderler...
ece ayhan buyur eder, hoşgeldiniz der, muhabbete başlarlar ve ordaki yazarlar ece ayhanın söylediklerinden akıllarında kalanları cımbızla çekip alarak kitaba dönüştürürler, bu kitap; öküzlemeler'dir.. neyse konu turgut uyar'a gelir..
-ece ayhan; "bir gün bir arkadaşımın evinde turgut uyar "kırlardan geliyorlar" şiirini okudu", der , "çok güzel bir şiir"
sonrasında merak ediyorlar kardeşim bu sümbülteber nedir diye? "sümbül çiçek, teber de bektaşi'lerin baltası. en sonunda balta gerekiyor. belki gaddarca ama bir şey yapmak istiyorsan bu böyle. çok ölüm olursa tarih biraz ilerler. kötülükle ilerliyor tarih. iyi, fazladan bir şey."
http://www.youtube.com/watch?v=eQ-ElhBLMqA
hey koca dünya nasıl avucumuzdasın
nasıl da parlıyorsun ey gözleri maden
çözdüğüm bütün bulmacalardan zorludur yüreğin
elbette kırlardan gelecekler kırlardan
kırlardan gelecekler ellerinde sümbülteber
ey güzelim sümbül ve teber ey canım
gördüğüm sanki o değildi
sanki kuşlar albümünden bir maden
bu gece yolculuk çanakkale'ye.
bi kadeh de senin için içecem, kişisel tarihimize not. -
54.
0gel dedi yanıma bir de buradan bak.
benziyor mu senin dünyana.
http://www.youtube.com/watch?v=i_XA0Yzs70w -
55.
0http://www.youtube.com/watch?v=neyDyJr6Udo
Un jardinero de amor
siembra una flor y se v,
otro viene y la cultiva
de cul de los dos ser?
bi ara ispanyolca kursuna gitmiştim. şimdi tüm kelimeler uçup gitti. sen varsın, iyi ki varsın -
56.
0
-
57.
0sevgili günlük,
antik yunanda bi felsefe sorusudur; kimsenin bilmediği bir ormanda bir ağaç devrilse ve onu duyacak kimse yoksa, o ağaç ses çıkarmış sayılır mı, sayılmaz mı.
aynı soru 19 yy da fransa'sında özellikle bilimin gelişmesine paralel insandaki tanrı algısının tartışılmasında metafor olarak kullanılmış.
uzattım ama bi yere varacam, yani tüm bu laf salatasının anlamı şudur ki;
- ben şimdi bu yazıyı yazmış sayılır mıyım, sayılmaz mıyım; eğer sen bu yazıların farkında olmayacaksan, okumayacaksan.
bunu tüm karşı tarafın beş duyusu ile bilgiye ulaşacağı durumlarda genelleyebiliriz tabi.
yani eğer biri sana duygularını belli etmiyorsa, sana karşı olan o duygu doğmuş sayılır mı sayılmaz mı.
açıkçası konu üzerinde felsefeciler arasında genel kabul yok, benim de öyle,
ben, sadece yazmaya devam edecem sanırım..
edit: onur ünlü, insan her yerde çok güzel sıkılabilir, der, öyle sanki. -
58.
0lesson 1 - haşırt the black board -
"çilli horoz tavuklara sataştıkça kanat çırpınışlarıyla tüyler havada uçuşuyordu.
komşunun köpeği bahtiyar barklıyordu.
bark bark!!" -
59.
0herkes gözlerin diyor; ama bence bu şiir en çok sana yakışıyor, senin canımıniçi ellerine.
(bilmiyorum nedir bu sende olan, bu kapayan
ve açan; yalnız anlıyor içimde birşey
gözlerinin sesini güllerden derin olan)
kimsenin yok, yağmurun bile, böyle küçük elleri -
60.
0kedi gözlü kırmızı mazda 323, metalik gri tempra sx ak, bi de gülhanedeki turşucular ile;
ayı oynatıcıları.
http://imgim.com/ay%C4%B1...C4%B1c%C4%B1lar%C4%B1.jpg -
61.
0kısaca burnundan öptüm. uyandığımda mutluydum.
-
62.
0aşk çok çabuk kırılabilen bir şey, diye düşünüyordu, ama parçalarını kurtarabiliyoruz belki, dudaklarda kalıp söylenmek istenen şeyleri. yeni aşk sözcükleri, yeni öğrenilen incelikler öbür sevgiliye saklanıyor.
http://www.youtube.com/watch?v=__uu9kNBDS0
şarkı senin için. -
63.
0portekizden dönüşün.
üsküdar tekel sahnesi; türkan şoray tshirtü, siyah pantolon, siyah ayakkabılar ve pantolon üzerinde bacaklarını sıktığı belli olan dizaltında iz yapmış ten rengi çoraplar.
önce benim kuzey ege, sonra senin portekiz turların, ikimiz için tiyatrodaki oyun ve daha sonra havadan sudan bişeyler bişeyler,
neydik, napmıştık tüm o uzak kalınan süre içindenin tümü, bi süre oturup konuşmak,
bi ara gözlerinin düşmesi, durulman, sessizleşmen, içine kapanman, işte o anlarda.
tam da o anların aslında sınırsızlaşması; anın, sonsuzluğa dönüşümü.
sanki hep orda seninle kalacakmışım hissi.
ve ayrıldıktan sonra, sensizliğin sonsuz boşluk yaratması,
iki seneden fazladır. -
64.
0kölemsin
-
65.
0:)
-
66.
0(bkz: çok yalnızım be sözlük)
-
67.
0
-
68.
0@20 aldım içeri *
- 69.
-
70.
0