1. 701.
    -2
    inanmayan okumasın kimseye zorla oku demiyorum gibko yorumlar yazmayın binler
    ···
  2. 702.
    +1 -3
    dinleyen yok mu bin kuruları
    ···
  3. 703.
    -2
    yalan diyenler beğenmiyorsanız okumayın zorla okutmuyorum size
    ···
  4. 704.
    +2 -4
    Hocam oldukça şıksınız bugün yine dedim, teşekkür ederim hayatım dedi gülerek. Yaz aylarındaydık, yani havalar oldukça sıcaktı. Masasının önündeki sandalyeye oturdum, gözlerim ayakkabılarına takıldı. Masanın altında ayak ayak üstüne atmıştı ve oldukça da net görebiliyordum herşeyi. Bir müddet onlara odaklandım, önü açık bir topuklu ayakkabı giymişti. Tırnaklarında oje yoktu ve yeni kesmişti de tırnaklarını. O ara ayaklarına baktığımı anlamış olacakki; Heyyoo burada mısın şaşkın dedi bana gülümseyerek. Bir an kendime gelince 'Evet evet, sadece ayaklarınız dikkatimi çekti hocam' dedim aynı şekilde gülümseyerek. Odada da kimse olmadığı için bir cesaret geldi o an bana ama inanın kalbim çıkacak gibiydi bu konuşmaları yaparken. Hımm, neden dikkatini çekti ki dedi. Ya ben oldukça dikkat ederim el ve ayaklara dedim, sizin ellerinizde hep dikkatimi çeker. Oldukça bakımlı ve düzgündür her zaman ama gördüğüm kadarıyla ayaklarınıza o ilgiyi pek göstermiyorsunuz dedim Şuna bak ya bizi de beğenmiyor artık, bugünlük öyle olmuş aceleyle çıkmış olamaz mıyım falan dedi (tırnak içine almak zor oluyor ya, direk yazacağım artık arkadaşlar). Bende olabilir tabi hocam, zaten her halleriyle oldukça güzel görünüyorlar ama yine de tırnağı azıcık uzatırsanız daha güzel olacağına eminim dedim. Bak sen şu afacana, iyi madem tırnaklarıma ne yapmam konusunda da bir fikir ver o zaman dedi. Tabikii isteyin yeterki dedim ve French oldukça yakışır size dedim. Hatta o zahmetli derseniz tırnağı biraz uzatıp kırmızı falan tercih edin size yakışır dedim ilk başta oldukça şaşırdı ama sonrasında tamamdır bundan sonra önerilerinizi dikkate alacağım beğendi merak etmeyin siz dedi gülümseyerek yine. Sonra ayaklarına bakıp gülmeye başladı
    ···
  5. 705.
    +2 -4
    O günde öylece geçti işte ama git gide daha da hakimiyet kuruyordu benim üzerimde ve bununda farkındaydı, anlayabiliyordum. Bir sonraki gün öğle arasına kadar yanına gitmedim, beni özlesin biraz dedim işte öğle arasında arkadaşlara benim biraz işim var siz yemeğe gidin ben arkanızdan gelirim deyip ayrıldım yanlarından. Sorun o ki arkadaşlarım dediğim 4 kız arkadaş ve Eylül Hoca'yla bu kadar samimi olmamdan da rahatsız oluyorlardı. Kadın afet abi kıskanıyorlar tabi, hele benimle bu kadar iyi olması tam sinir ediyordu onları ama benim umrumda mıydı? Tabiki hayır. Neyse kapıyı çalıp içeri girdim, bir tane öğrencisi vardı. Ben beklerim hocam deyip köşede durdum. Öğrencisini yolladıktan sonra bana bakıp gülümseyerek söyle bakayım beni mi özledin yine dedi, bayağı 2 arkadaş gibiydik ama ona rağmen hemen kızarıyordum salak gibi. Tam konuşacağım, bak bak hemende kızarıyor, utanma be gel otur falan dedi. Yok hocam ya ne utanacağım, gelmediğimde adımı anons ettiren sizsiniz. Acaba ben mi özlüyorum siz mi deyip muzip bir şekilde ona baktım Bak sen şuna dili de açılmış iyice, iyi iyi ilk haline oranla bayağı bir yol katettik. Gerçek bir eğitimciyim gerçekten de falan dedi kahkaha atarak. Ardından hocam bir rica da bulunabilir miyim deyip valkmanımın şarjı bitti, izin verirseniz bilgisayarınıza takip 1-2 saat sonra gelip alayım. Şarj olsun iyice, malum burada çalışacağım sıkılıyorum sonra falan dedim. Olur olur tak kasaya, ben buradayım zaten merak etme dedi. Kasa tam ayaklarının yanındaydı. Alın siz takın isterseniz hocam dedim, hiç eğilemem ya sen hallet işte 2 dk. Hem bana işin düşüyor hemde beni yormaya kalkıyorsun ha, bak ön taraftan geçir vücudunu oradan tak işte dedi. Tabi ben bayağı bir heyecan yaptım o an, ayaklarını göreceğim hatta belki dokunurum da diye
    ···
  6. 706.
    -2
    @533 sende o ayakları koklasan tadına baksan sende tapardın onların kölesi olurdun
    ···
  7. 707.
    +2 -4
    Ardından ee kalkta bir bak demesiyle hemen kendime gelip kalkıp yanına geldim, daha doğrusu karşısına geçtim. Hocam inanın bu çizmeler bir insana ancak bu kadar yakışır, muhteşemsiniz dedim. Haha şımart beni şımart, bakalım yakında bunların sonu nereye varacak dedi. Yalnız hocam ilk defa giymenize rağmen nasıl bu kadar kirletebildiniz, saat daha 14.00 yani 6 saattir ayakkabıyı kullanıyorsunuz ve şu duruma bakın. Topukları sanki çamura girmiş dedim gülerek. Sinsi bir bakış atıp, ya bizim oraların yolları bozuk dün gece fazlaca yağmur yağınca da bu durum kaçınılmaz oldu her ne kadar arabayla gelmiş olsam da. Odama girip oturduğumda bende farkettim ama eğilip temizlemeye üşendim doğrusu. Madem sende geldin artık bir el atarsın herhalde demi? dedi. Hay hay efendim, siz isterseniz de yapmaz mıyım. Seve seve hemde dedim. Sonra birden kız doğru söyle sen ayak fetişi misin demez mi? Allah'ım o an nedenini hiç bilmediğim bir sebepten dona kaldım ve yer yarılsa da içine girebilsem keşke dedim kendi kendime. Hoca gülümseyerek bana bakıyor, ben ise düşüncelere dalmış bir şekilde kendisine. O anda evet ayak fetişiyim hocam deyip ayaklarına kapanmayı oldukça isterdim ama yemedi tabi, ya kaybedersem onu ya aileme iletirse? gibi bin bir düşünce geçti aklımdan bir anda. Tabi bunun sonucunda da yemedi ve söyleyemedim. E o ne ki desem inanmazdı, o kadar da kültürsüz değildik. En iyisi az biraz salağa yatıp birazda taşkalaya alarak cevaplayayım dedim ve ayak fetişti mi? Hahaha keşke sadece o olsa hocam, bende güzel bayanlara karşı her türlü fetiş vardır yeterki açığa çıkarmasını bilsinler deyiverdim.
    ···
  8. 708.
    -2
    @525 hangi peçeteden çıktın bakayım sen?
    ···
  9. 709.
    -2
    @398 aq salağı onceki entrylerimde ne yazdım worde yazabildiklerimi yazdım buraya yapıştıyorum te allahım
    ···
  10. 710.
    +2 -4
    Dershaneden çıkıp eve gittiğimde hala aklımdan o günü çıkartamıyordum. Ne doğru düzgün yemek yiyebiliyor ne de ders çalışabiliyordum. Sadece yatağıma uzatıp, müzik eşliğinde hocamı düşünüyordum. Hikayenin başında da belirtmiştim ya hani, sanki ona aşık olmuştum. Buna aşk demek istemiyorum aslında, son derece büyük bir hayranlıkta denilebilir. Malum benden neredeyse 7 yaş büyük bir hanımefendiden bahsediyordum, o kadar da ileri gidemezdim. Gerçi gitmeme de gerek yoktu, amaçlarıma gün geçtikçe daha da yaklaşıyordum nasıl olsa. Bir o günü düşünüyor bir de bir sonraki gün neler yaşayacağımı düşünüp heyecanın doruklarına ulaşıyordum. Acaba bu konuda bilgisi var mıydı? Beni kobay olarak görüyor da sadist duyguları falan var mıydı? Şahsen şiddete karşı bir insanım. Hani ayak fetiştiyim ama abartılı duyguları yaşamaktan yana değildim. Benimki her şeyden biraz olan farklı bir fanteziydi sanırım ama fazla sorun etmiyordum bu durumu tabi, sadece bir sonraki gün hocamın evinde neler yaşayacağıma konsantre olmuştum. Ve o gün geldi çattı
    ···
  11. 711.
    -2
    Efendim saygısızlığımı mazur görün, pek alışık olmadığım durumlardı bunlar. Bir daha bu tarz hatalar yapmayacağım, ayağınızı kafamdan çekerseniz oldukça mutlu olurum. Her dediğinizi yapacağım bundan böyle merak etmeyin deyip yeri öpüyordum. Ardından aferin böyle ol işte, aslında oldukça zeki birisin ama kullanacağın yerleri tam olarak bilmiyorsun deyip ayağını kafamdan kaldırdı. Tüm bu olan biteni şaşkınlıkla ama bir o kadar mutlu bir şekilde izliyordu Yeşim hanım, bu da gözümden kaçmayan bir ayrıntıydı tabi.
    ···
  12. 712.
    -2
    Ne oluyor yahu, neyin kafası bu dedim birden sinirle. Bunu dememle ayağa kalkıp arka arkaya 3-4 tokat atması bir oldu. Çok ama çok sinirliydi, vurdukça vuruyordu. Neye uğradığımı şaşırmıştım, birden yere attım kendimi daha fazla vurmasın diye. Korkmaya başlamıştım, herşeyi oldukça iyi bilen; kendine fena halde güvenen ve gerçek anlamda dominant bir kişilik vardı karşımda. Yere kapaklandığım da bu gerçek anlamda ilk cezandı, umarım hatanı anlamışsındır. Artık işine dön istersen daha fazla mızmızlanmadan dedi ve sandalyesine tekrar oturup sağ ayağını kafamın üstüne koydu. Bir süre o şekilde durup sadece düşündüm, acaba rest çekip kapıyı çekip gitsem mi dedim; hatta Buse cadısını pataklamayı bile düşünüyordum ciddi ciddi. Ama Yeliz hocanın annemle olan samimiyeti aklıma geliyor ve bu düşüncelerimden vazcaymak zorunda kalıyordum. Hani tamam bir çok kişi için bu yaşadıklarım muhteşem şeyler olabilir ama bana ağır gelmişti. ilk defa böyle beni hiç düşünmeden, kişilik haklarıma saygısı olmadan; sadece beni yönetmeyi kafasına koymuş biriyle karşı karşıyaydım. Yok abi bu işe bir kere girdik, o kadar da dayak yedik dönüşü olmaz artık. O spordan gelmiş ayakları tadacağım ben! deyip kendimi farklı bir şekilde motive etme çabasındaydım ve başarılı da olmuştum
    ···
  13. 713.
    -2
    Odama geçip Pazar gününü düşünürken telefonuma bilmediğim bir numaran mesaj geldi. Mesajda ''Ben Yeşim, yarın sabah erkenden ablam dershaneye gidecek. Akşam 6'ya kadar dershanede olacaklar, bende 9 gibi spor salonuna giderim ardından da tenis maçım var yakın bir arkadaşımla. Yani öğlen 1'e doğru eve dönerim, ona göre 12.50'de falan bizim evin kapısında beni bekle. Onlar gelene kadar beraber vakit geçireceğiz, sakın geç kalma'' yazıyordu aynen mesajda. O mesajla neye uğradığımı şaşırmıştım, artık aklımla değil aşağıdakiyle düşünüp sadece hayaller aleminde gezinebiliyordum Spordan sonra neler neler yapacaktık acaba diyordum. Belki de orada duş almadan gelir diye bile dua ediyordum, aklım çok çook farklı yerlerdeydi ve hep de sırıtıyordum. Tabi başıma geleceklerden bir haberdim her zamanki gibi.. Neyse bunları düşünerek uyuyakaldım tabi ben, sabah kalktığımda hemen gereken tüm temizliklerimi yaptım. En ciks elbiselerimi giydim, güzel de bir kahvaltı yaptım ardından da belirtilen saatte 'sınava gidiyorum' bahanesiyle evden çıktım. Yeliz hocanın evlerinin önüne geldiğimde gerçekten çok heyecanlanmıştım, oldukça büyük müstakil bir eve sahipti. Ne komşu derdi vardı ne başka bir şey, 3 katlı muhteşem bir ev. daha çok doktorlar oturuyomus amk neyse
    ···
  14. 714.
    -2
    @402 gibtir git amk yemişincisi
    ···
  15. 715.
    +1 -3
    Beni ilk gördüğünde ilk önce Yeşim'e dönüp gülümsedi, ardından da o kadar bahsettiğin şahsiyet buysa işimiz iş ha; ne bir karşılama, ne bir saygı, ne bir çaba. Bunun daha eğitilmesi lazım kızım, ilk defa mı böyle birine sahip oluyorsunuz yoksa dedi. O son cümle beni inanın bitirdi, kızın resmen bu konuda deneyimleri vardı! Ahanda bu benim ağzıma harbi harbi sıçar dedim o anda. Yeşim hanım bana bakıp, yok canım benim senin geleceğini bilmiyordu; bir nevi sürpriz oldu bu bizim küçük beye. Farkındaysan gözlerini senden alamadı da doğal olarak, etkilendi çocuk tabi affet bu seferlik dedi gülerek. Buse'de kahkaha atarak hahaha doğru doğru dibi düştü baksana ama gideri var ya yakışıklı çocuğa benziyor. Aramızda kaç yaş var ki bununla deyip çok az var sanırım, bu daha da zevkli olacak bence dedi ve tamam artık kendine gel deyip elini uzattı bana. inanın ağzımı bile açamıyordum, öyle etkilenmiştimki kafanı duvara vur dese vururdum sanırım o anda o kadar yani Neyse elini uzattığında zevkle tutup öptüm, ardından Yeşim hanımında elini öpüp kapıyı açmalarını bekledim. Kapıyı açıp içeri girdik, hiç ayakkabılarını falan çıkartmadılar. Yeşim hanım tam içeri girecekken, ay dur kız ne içeri dalıyorsun hemen; önce ayakkabıların altını temizleyelim ablana acı biraz dedi gülerek. Yeşim hanımda ne acıyacağım be sanki kendi temizliyor deyip gülmeye başladı, sonra da haa tamam anladım senin amacını deyip kapının girişindeki 2 sandalyeye oturdular ve ayak ayak üstüne attılar. Haydi Can efendi ilk görevini anlamış olman gerekiyordu dedi Buse. Konuşması oldukça havalıydı, hatta biraz kokoşlara kaçıyordu ama benim kulağıma fena halde tahrik edici geliyordu. Kadın 1 numaraydı abi, her ne kadar bi Alex olmasa da Neyse hemen işe koyulayım o zaman deyip, bezler neredeydi Yeşim hanım dedim. Yeşim hanım tam yerlerini tarif ederken Buse araya girip ne bezi yahu, senin o dilin ne işe yarıyor dedi ciddi bir tonda. Daha önce hiçbiri ayakkabılarını falan yalatmamıştı bana, bunu söylediğinde şok oldum. Hani tamam ayak fetişistiyim falan ama ayakkabı yalamaktan falan öyle ahım şahım zevk duyan biri değildim. Nasıl anlayamadım deyip salağa yattım tabi hemen. O anda sinirlenip, dilin diyorum dilin! Gerçekten hiç eğitilmemişsin sen. Bir de o kadar abartarak anlatmıştı bana Yeşim, bilseydim hiç gelmezdim ya seninle nasıl uğraşacağız biz deyip yaklaş bir bakıyım dedi. Yaklaşınca da fena halde bir tokat attı sağ eliyle, gözlerim yaşardı tabi hemen. Şimdiye kadar kimseden fiske yememiş ben, kendimden 2-3 yaş büyük birinden tokat yemiştim hemde hiç beklemediğim bir anda!
    Tümünü Göster
    ···
  16. 716.
    +1 -3
    Çaresiz bir şekilde sandalye de oturan Yeşim hanıma baktım, o da bana bakarak günün daha yeni başladı farkındasın değil mi dedi? köpek gibi kafamı salladım Tamam eğleniyoruz falan da sen daha çok fena çekersin Buse'nin elinden, akşama ablam ve Eylül'de aramıza katılacak; emin misin bunları kaldıracağından dedi. Gayette ciddi konuşuyordu benimle. Bilmiyorum efendim, aklımı kullanamıyorum şuanda; sanırım kendimi deneyeceğim dedim. Eh sen bilirsin şimdiden uyarayım da seni, benim için hava hoş yani daha neler neler yapacağım sana; inan çok tatlısın nasıl kıyacağım sana bilemiyorum belkide dahada ileri bile gidebiliriz deyip yanağımdan sıkıca öptü ve ayakkabısının altını yalatmadan içeri doğru geçti.
    ···
  17. 717.
    +2 -4
    Yavaş yavaş çizmesinin bağcıklarını ve fermuarlarını açıp çizmeyi çıkarttım, aynı zamanda da elimi ayaklarının altına koydum yere değmesin diye. Onu o da farketti ki aferin aferin sen ciddi ciddi beni düşünüyorsun ya, bunu şimdiye kadar kimse yapmamıştı yapmaz da herhalde dedi. O anda neler neler derdim ya diyemedim işte içime attım ama söylediklerimde oldu tabi. Her zaman seve seve yaparım ben efendim dedim Yine gülmeye başladı, bak yine efendim dedin. Alışacağım ben bu işe ha, bayağı şımartıyorsun sen beni dedi. Haha daha şımarmadınız mı ki hocam, daha ne yapayım işte mutlu olmanız için elimden geleni yapıyorum dedim. Farkındayım farkındayım, senin gibi bir öğrencim olduğu için oldukça şanslıyım dedi. Tabi o konuşmalar sırasında ayakkabıyı giydirmiyordum, ayaklarının sıcaklığını elimde hissetmeyi tercih etmiştim ve oldukça da mutluydum o an. Keşke hiç bitmese şu gün diyordum kendi kendime. Konuşmayı uzatmak için ve tabi içimden de gelerek asıl ben sizin gibi oldukça ilgili ve bu kadar sıcak bir hocaya sahip olduğum için şanslıyım dedim. Gülümsedi ve hadi ama bak ayaklarım az biraz terli olabilir yani nemli olabilir ama hiç kokmaz ha tiksinme sakın dedi Malum tüm gün ayağım çizmedeydi, olabilir yani dedi. Bende halimden hiç şikayetçi gibi görünüyor muyum ki hocam, zaten şeker gibi kokuyor ayaklarınız dedim gülerek. Şuna bak ya bir de kokusuna bir benzetmede bulmuş, iyi iyi kokusunu öğrenmen iyi olmuş bundan böyle sürekli seninle çıkarım alışverişlere valla dedi. Hem alışırsın da bir süre sonra, benim içinde oldukça rahat olur dedi; bende seve seve hocam deyip yerdeki çizmeleri ayağına giydirdim. Ama arkadaşlar inanın o an hala saniyesi saniyesine aklımda, bir ayak anca bu kadar yumuşak ve narin olabilir. Pek kokusunu almamıştım ama ilerisi için bu konuda bir zemin hazırlamıştım kendime, en azından artık her konuda bir hayli rahat olacaktı bundan emindim
    ···
  18. 718.
    +1 -3
    Eylül hocamla yaşadığım bana göre muhteşem ötesi olan olaylar yaşantımın her anında gözümün önüne geliyordu. Televizyon izlerken, ders çalışırken, spor yaparken; her saniye onun o güzel gülümsemesi ve alaycı bakışları gözümün önünde beliriyordu. Hayatımdan son derece memnundum kii kafam o kadar meşgul olmasına rağmen hocamdan ve ailemden laf yememek için derslerime de daha da çok çalışmaktaydım. Yani her yanıyla benim için yararlı olmuştu bu yaşadıklarım. O gün hocamın yanından çıkıp eve gittiğimde onu Pazartesi göremeyeceğim için üzülüyordum resmen, o kadar bağlanmıştım bu kadar kısa sürede kendisine. O yokken zaman çok yavaş, varken ise oldukça hızlı geçiyordu malesef.. Pazartesi akşamı yarın hocamı görecek olmanın sevincini yaşıyorken telefonuma gelen bir mesaj ile irkildim. Mesajı okuduğumda hocamın yarın öğleden sonra eve gitme yanıma gel, 16.00 gibi seni odamda bekliyor olacağım mesajını aldım ve uygulamaya koydum. Mesaj gereği o saatten önce yanına uğramama kararı aldım, ne olur ne olmaz diyerekten. 12'de zil çalmış hep beraber öğle yemeğine çıkmış, öğleden sonra soru çözümüne kalmıştık. Artık 16.00 gibi herkes evine gitmeye başlamıştı, tabi bende yavaştan Eylül hocamın odasına. Kapıyı çalıp içeri girdiğimde Geometrici Yeliz hocayla sohbet halinde olduğunu farkettim. Beni gördüklerinde konuyu tamamen değiştirdiklerini anladım, bir an duraksama dönemi yaşandı çünkü. Yeliz hoca beni görünce nedense gülmeye başladı, o tepkiyi görünce oldukça tuhaf hissettim hatta ne oluyor lan bile dedim içimden. Yani Eylül hocamın herhangi bir şeyi etrafındaki insanlara anlatma durumu olamazdı, en azından ben öyle tahmin ediyordum ama yanılmışım tabiki Eylül hoca gel Can gel, bizde Yeliz hocanla kaynatıyorduk dedi sırıtarak. Bende ne mutlu size hocam, arada gerekiyor böyle kaçamaklar zaten dedim. Yeliz hoca beni şöyle bir süzüp nasıl gidiyor bakalım çalışmalar dedi, nasıl olsun hocam bildiğiniz gibi oldukça uğraşıyoruz işte dedim. Hımm yakından takip ediyorum seni ha ona göre, Geometri netlerinden haberdarım; yakında birebir ders vereceğim sana ekgib olduğun konular için gülerek. Bir an duraksayıp yine kendi kendime 'lan ne eksiğim var ki, yani tamam var ama son 3 sınavda Geometriyi full çekmiş adamım. Kesin bu işin sonu hoş olmayacak' deyip sadece daldım gittim. Heyy sana diyorum, istemiyorsan vermem tabi; annen m. yardımcısı ile görüşmüş özel olarak görevlendirildik yani senin için şanslısın dedi. Bende çok memnun olurum hocam şimdiden teşekkür ederim, ne gerekiyorsa yaparım hatta dedim. Yapacaksın zaten deyip göz kırptı ve kalkıp Eylül hocayla sözlü olarak vedalaşıp yukarı doğru yol aldı. En azından ben öyle sanıyordum!
    Tümünü Göster
    ···
  19. 719.
    +2 -4
    4.30'a 2-3 dakika kala telime mesaj geldi, çıkıyorum 10 dakikaya kadar Mado'nun önünde ol oradan alacağım seni diye. Bende hemen hazırlanıp yola koyuldum tabi, Mado'da oldukça yakındı dershanemize. Bu kadar genç ve bekar olmasına rağmen oldukça iyi bir araba durdu yanımda, camı indirince heyecanım daha da arttı tabi. Atlasana kuzum ne bekliyorsun dedi, hemen yanına öne geçtim bende. Üstünde oldukça güzel bir kombin vardı her zamanki gibi, hatta ona baktıkça umarım imkanını bulurum da ayakkabılarını denemesine ben yardımcı olurum dedim Mini bir etek, altında ince bir siyah çorap altında da oldukça iyi kısa bir çizme. Şuan tam olarak anlatamıyorum ama görseniz dibiniz düşerdi, buna eminim. Tırnakları tam istediğim gibiydi, oh oh yine şanslı günümdeyim dedim yola bakıp. Neyse arabayı park edip avm'ye doğru yola koyulurken, hocam isterseniz çantanızı ben alayım ağırlık yapmasın sizde rahat rahat alışveriş yapın siz dedim. ilk önce yok canımm falan dese de ısrarıma dayanamayıp iyi sen istedin ama geri almam bilesin deyip çantayı bana verdi ve gülümseyerek yoluna devam etti.
    ···
  20. 720.
    -2
    Yeşim yanıma gelip saçımdan tuttu ve kafamı kendisine doğru kaldırdı. Oldukça sinirli ama sinirli olduğu kadar da rahat ve mutlu görünüyordu. ilk defa bana köle demişti az önce ve bunu söylerken gayet içten ve normalmiş gibi de söylemişti, gözümden kaçmamıştı bu durum. Bunların hepsini düşünürken, lan ne güzel kendi isteğimle yapıyormuşum gibiydim her şeyi keşke hiç öyle çıkışmasaydım da tüm bu kozları ellerine vermeseydim diyordum kendi kendime.. Bana baktı ve yüzüme yine tükürüp sağ eliyle okkalı bir tokat attı, ardından da bundan sonra benim ve Buse'nin gerçek anlamda kölesisin anladın mı! Biz seni azat edene kadar asla ve asla sözümüzden çıkmayacaksın, yoksa gerisine karışmam deyip beni sırt üstü yere savurdu. Hiçbir şey söyleyemiyordum hala şoktaydım, işin ilginci Buse'de hiçbir şey söylemiyor sadece koltukta oturmuş sinsi sinsi bakarak beni ve Yeşim'i izliyordu. Yerde bu yaşadıklarımı, ileride daha neler yaşayacaklarımı ve hayatımın ne denli işleyeceğini düşünürken istemsiz bir şekilde duygu patlaması yaşamış ve ağlamaya başlamışım. Bunu göre Yeşim de ağla ağla, sana kendini toparlaman için 5 dakika veriyorum; 5 dakika boyunca ne yaparsam yap, süren bittiğinde karar senin. Biz seni burada bekliyor olacağız dedi ve Buse'yle sessizce benim hakkımda konuşmaya başladılar. Bende salonun çıkışında yerde ne yapacağımı düşünüyordum, kimseyi duyacak halde de değildim zaten..
    ···